DÜNYA
Cumhurbaşkanı Erdoğan“Hedefimiz, Türkiye’yi küresel enerji merkezlerinden biri hâline getirmektir”



Cumhurbaşkanı Erdoğan, TürkAkım Projesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Hedefimiz, ülkemizi küresel enerji merkezlerinden biri hâline getirmektir. Türkiye olarak kesinlikle bölgesel gerilim peşinde değiliz, asla da olmadık. Doğu Akdeniz’de süren hidrokarbon arama faaliyetlerimizin tek amacı, ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin menfaatlerini korumaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rus doğal gazını Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya nakledecek TürkAkım Doğal Gaz Boru Hattı’nın tamamlanması dolayısıyla Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen törende konuştu.
TürkAkım için Rus dostlarıyla büyük emek harcadıklarını ve projenin hem ikili ilişkiler hem de bölgedeki enerji haritası bağlamında tarihî nitelikte olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, proje hattının deniz bölümünün tamamlanması münasebetiyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile geçen yıl yine İstanbul’da bir tören düzenlediklerini hatırlattı.
“81 İLİN TAMAMINA DOĞAL GAZ ARZI SAĞLADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen bir sene içerisinde projenin hedeflendiği şekilde tamamlandığını ve bugün açılışının yapıldığını ifade ederek, “Proje sayesinde 31,5 milyar metreküplük doğal gazın 15,75 milyar metreküpü aracı hiçbir ülke olmadan doğrudan ülkemize ulaşacaktır. Böylece 15 milyon hanenin yıllık doğal gaz ihtiyacını da karşılamış olacağız” dedi.
TürkAkım Projesi’nin Türkiye ve bu hattan faydalanacak tüm dost ülkeler için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında 10. en büyük enerji piyasasına sahip ülke olduğuna ve bugün itibarıyla 81 ilin tamamına doğal gaz arzının sağlandığını kaydetti.
Türkiye’de 53 milyon vatandaşın doğal gazı aktif bir şekilde kullandığının ve yapılan altyapı yatırımlarıyla bu sayının gün geçtikçe artığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geride bıraktığımız 33 senede Rusya Federasyonu’ndan yaklaşık 400 milyar metreküp doğal gaz tedariki sağladık. Bu tablo ülkelerimizin karşılıklı çıkarına dayalı, kazan-kazan temelli iş birliğinin en güzel örneğidir. Enerji alanındaki iş birliğimiz, her türlü sınamayı diğer alanlarda olduğu gibi başarıyla atlatmıştır. Türkiye ve Rusya olarak bu iş birliğinin zemini üzerinde yeni projelere, yeni başarılara imza atmaya devam edeceğiz. Avrupa ülkelerinin proje kapsamındaki ikinci hattan gelecek Rus gazına yoğun ilgi gösterdiğini görüyoruz.”
“TÜRKİYE OLARAK KESİNLİKLE BÖLGESEL GERİLİM PEŞİNDE DEĞİLİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgenin en stratejik enerji hatlarından TANAP’ın açılışını geçen yıl yaptıklarını anımsatarak, enerjinin İpekyolu olarak görülen TANAP ile 16 milyar metreküplük Azerbaycan doğal gazını Türkiye ve Avrupa’nın istifadesine sunduklarını, ilerleyen yıllarda TANAP’ın taşıma kapasitesini önce 24 milyar metreküpe ardından da 31 milyar metreküpe çıkarmayı planladıklarını anlattı.
Yeni arz kaynaklarının ortaya çıkarılması ve mevcut rezervlerin geliştirilmesi doğrultusunda kara ve denizde hidrokarbon arama ve üretim faaliyetlerinin artırılması için çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hedefimiz ülkemizi küresel enerji merkezlerinden biri hâline getirmektir. Türkiye olarak kesinlikle bölgesel gerilim peşinde değiliz, asla da olmadık. Doğu Akdeniz’de süren hidrokarbon arama faaliyetlerimizin tek amacı ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin menfaatlerini korumaktır” vurgusunda bulundu.
“DOĞU AKDENİZ’DE ÜLKEMİZİN DIŞLANDIĞI HİÇBİR PROJENİN HAYATA GEÇME ŞANSI YOKTUR”
“Doğu Akdeniz’de ülkemizin dışlandığı hiçbir projenin ekonomik, hukuki, diplomatik bakımdan hayata geçme şansı yoktur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akdeniz’deki en uzun kıyı şeridine sahip Türkiye’nin bu bölgeyle ilgili her türlü projede söz söyleme hakkının elbette olacağını söyledi.
Akdeniz’deki tüm kıyıdaş ülkelere yaptığı çağrıyı yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelin tarih boyunca medeniyetlere beşiklik yapmış Akdeniz’i çatışma değil, iş birliği sahasına dönüştürelim. Bize bir adım gelene çok daha fazlasıyla gitmeye hazırız. Karşılıklı saygı ve hakkaniyet temelinde her türlü iş birliğine varız. Gerek TANAP, gerekse bugün açılış gururunu yaşadığımız TürkAkım ülkemizin işte bu vizyonunun en somut nişanesidir. TürkAkım isminin sahibi de hak sahibi değerli dostum Sayın Putin’dir. Muhataplarımızdan beklentimiz, Türkiye’nin uzattığı bu samimi iş birliği elini geri çevirmemeleridir” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sene Rusya Federasyonu ile modern dönemdeki diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 100. yılını kutladıklarını ancak Rusya ile münasebetlerin çok daha köklü olduğunu belirterek, iki komşu devlet arasındaki münasebetlerin 500 seneyi aşan bir derinliğe ulaştığını aktardı.
“İSTİKLAL HARBİMİZDE RUS DOSTLARIMIZIN DESTEĞİNİ UNUTAMAYIZ”
“İstiklal Harbimizde Rus dostlarımızdan gördüğümüz desteği unutabilmemiz mümkün değildir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, soğuk savaşın en keskin dönemlerinde dahi Rusya ve Türkiye komşuluk hukukunun zedelenmesine müsaade edilmediğini, son dönemde de Rusya Devlet Başkanı Putin’in güçlü iradesiyle ilişkilerin çok farklı bir ivme kazandığını kaydetti.
İki ülke ticaret hacminde 100 milyar dolarlık hedefin konuşulduğunu, son 3 yılda ikili ticaretin düzenli artış sağladığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Turizmde her sene yeni bir rekor kırılıyor. Müteahhitlerimizin Rusya’da üstlendikleri işlerin toplamı 75 milyar dolara ulaştı. Karşılıklı yatırımlarımız 10’ar milyar doları aştı. Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinde de ciddi bir aşamaya geldik. İnşallah ülkelerimiz için son derece önemli olan bu projeyi de planladığımız takvime uygun şekilde tamamlayacağız. Bugün açılışını yaptığımız TürkAkım projesi ise yeni dönemin sembol eserlerinden biri olacaktır. Sahip olduğumuz potansiyeli tam manasıyla harekete geçirdiğimizde ortaya çıkacak katma değerden tüm bölgenin istifade edeceğine inanıyoruz. Tıpkı bir Rus atasözünde ifade edildiği gibi ‘Akıllı yol arkadaşı yolun yarısı demektir.’ Biz de önce refik sonra tarik diyen yani yol kadar yol arkadaşının da önemli olduğuna inanan bir milletiz.”
“KÖRFEZ BÖLGESİNİN VESAYET SAVAŞLARININ SAHNESİ HÂLİNE GELMESİNİ İSTEMİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde bölgesel hadiseler bakımından oldukça sancılı günler yaşandığının altını çizerek, “Müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri ile komşumuz İran arasında bir süredir devam eden gerilim hiç arzu etmediğimiz bir noktaya ulaştı. Türkiye olarak ne Irak’ın ne Suriye’nin ne Lübnan’ın ne de deniz yoluyla enerji ticaretinin yüzde 30’undan fazlasının yapıldığı Körfez bölgesinin vesayet savaşlarının sahnesi hâline gelmesini istemiyoruz” şeklinde konuştu.
Irak’ın zaten sıkıntılı olan istikrarını tamamen kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Irak Türkmenlerinin selameti de bizim için kendi vatandaşlarımızın güvenliği kadar önemlidir. Arap, Kürt, Türkmen, Şii, Sünni Irak halkının tamamı bizim özbeöz kardeşimizdir” dedi.
Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğünü koruyarak, yeniden huzura kavuşması için büyük çaba harcadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savaş tamtamlarının çaldığı bu kritik süreçte de diplomasinin tüm kanallarını kullanarak tansiyonu düşürmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede son bir haftada çok sayıda liderle telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Dışişleri Bakanımız da muhataplarıyla yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor. Amacımız gerilimi düşürerek yeniden akli selimi hâkim kılmaktır” diye konuştu.
“COĞRAFYAMIZDA YENİ BEDELLER ÖDEMEYE KİMSENİN MECALİ KALMAMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgenin son 20 yıldır devam eden çatışmalar sebebiyle zaten bitap düştüğünü, farklı güçler arasında sürdürülen vekâlet savaşlarının bedelini Irak’tan Suriye’ye kadar milyonlarca masumun ödediğini ifade ederek, asırlarca esenlik ve barış diyarı olan İslam medeniyetinin kadim şehirlerinin birer enkaza dönüştüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Coğrafyamızda artık yeni bedeller ödemeye kimsenin mecali kalmamıştır. Hiç kimsenin sadece kendi çıkarları uğruna Irak başta olmak üzere tüm bölgeyi yeni bir ateş çemberine atmaya hakkı yoktur. Tüm taraflarla konuşabilen bir ülke olarak diplomasi trafiğimizi çok yönlü bir şekilde devam ettireceğiz. Elimizdeki tüm imkânları seferber ederek bölgemizin kan ve gözyaşına boğulmasına izin vermeyeceğiz” ifadesini kullandı.
TürkAkım projesinin Türkiye, Rusya ve bölge için hayırlara vesile olmasını diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini projenin mimarı olarak gördüğü Rusya Devlet Başkanı Putin ve heyetine teşekkür ederek tamamladı.
RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN: “RUSYA VE TÜRKİYE ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİ BÜTÜN ALANLARDA GELİŞİYOR”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de törende yaptığı konuşmada, “Bu açılış törenine katılanlar sadece Rusya ve Türkiye için değil, Güney Avrupa ülkeleri için de önemli bir gelişmeye tanık oluyorlar” dedi.
Bu büyük çaplı ortak projenin hayata geçirilmesinin, Karadeniz’in dibinden gaz boru hattının başarılı bir şekilde döşenmesinin Rus-Türk stratejik ortaklığının kayda değer ve somut meyveler getirdiğinin göstergesi olduğunu söyleyen Rusya Devlet Başkanı Putin, “Rusya ve Türkiye arasındaki iş birliği adım adım bütün alanlarda gelişiyor. Dünyadaki son derece zor duruma rağmen ve birtakım uluslararası oyuncuların bu karşılıklı yarar yönünde gelişen iş birliğimize mani olmaya çalışmalarına rağmen bu çalışmalar, devam etmektedir” diye konuştu.
TürkAkım’ın son derece özel ve benzeri olmayan bir gaz ulaştırma sistemi olduğuna dikkati çeken Rusya Devlet Başkanı Putin, TürkAkım ile ilk hattan Batı Sibirya yataklarından doğal gaz geleceğini, ikinci hat ile de doğal gazın Türkiye üzerinden Balkanlar’a, Bulgaristan, Yunanistan ve Sırbistan’a sevk edileceğini anlattı.
Rusya Devlet Başkanı Putin, TürkAkım gaz boru hattının güvenilir bir şekilde işletileceğini ve çevre dostu olduğunu belirterek, günde 6 kilometreden fazla boru döşenen projenin, bu konuda rekor kırdığını söyledi ve emeği geçenlere teşekkür etti.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç ve Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov temsili olarak hattın vanasını açtı.
Açılıştan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuk devlet ve hükûmet başkanlarıyla ile aile fotoğrafı çektirdi.
Töreninin ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin, Sırbistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vuçiç ve Bulgaristan Cumhuriyeti Başbakanı Borisov onuruna yemek verdi.











































DİPLOMAT
“Millet bahçeleriyle; sosyal, kültürel ve ekonomik değer katan cazibe merkezleri oluşturuyoruz”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dokuz Millet Bahçesi Toplu Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Şehirlerimize kazandırdığımız her millet bahçesiyle; sosyal, kültürel ve ekonomik değer katan cazibe merkezleri oluşturuyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Çevre Haftası dolayısıyla düzenlenen dokuz millet bahçesinin açılış törenine Cumhurbaşkanlığı Külliyesinden canlı bağlantıyla katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, hizmete girecek Adıyaman Millet Bahçesi’nin 505 bin, Giresun Bulancak Millet Bahçesi’nin 28 bin, Düzce Cumayeri Millet Bahçesi’nin 72 bin, Bursa Harmancık Millet Bahçesi’nin 40 bin, Bolu Gerede Millet Bahçesi’nin 295 bin, Afyonkarahisar Şuhut Millet Bahçesi’nin 125 bin, Adana Aladağ Millet Bahçesi’nin 200 bin, Sivas Şarkışla Millet Bahçesi’nin 150 bin, Erzincan Tercan ilçesi Camiişerif Millet Bahçesi’nin 52 bin metrekare olduğunu bildirdi.
Açılışı yapılacak millet bahçelerinin toplam büyüklüğünün 1 milyon 466 bin metrekare olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirlerin güzelliğine güzellik katacak millet bahçelerinin ülke ve millete hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet bahçelerinin her birinin yeşil alanları, tesisleri, yürüyüş ve bisiklet yolları, spor sahaları ve sundukları diğer imkânlarla göz kamaştıran projeler olduğunu anlattı.
“MİLLET BAHÇELERİMİZİN TAMAMI AFETLERDE TOPLANMA ALANI OLARAK DA HİZMET VERMEKTEDİR”
Millet bahçeleriyle şehirlere insanların nefes alabileceği yeşil alanlar kazandırmakla kalmadıklarını aynı zamanda çocuklardan yaşlılara, gençlerden çalışanlara kadar farklı toplum kesimlerinin sosyal ihtiyaçlarını da karşıladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şehir hayatının kargaşasından yorulan vatandaşlarımız ruhlarını burada dinlendiriyor, evlatlarımız burada sosyalleşiyor, gençler burada buluşuyor. Her yaş grubundan insanımız burada spor ve egzersiz yaparak sağlıklı bir hayat sürme imkânına kavuşuyor. Pek çok kültür sanat etkinliğinin de düzenlendiği millet bahçelerimiz bu yönleriyle büyük bir boşluğu doldurmaktadır. Şehirlerimize kazandırdığımız her millet bahçesiyle sosyal, kültürel ve ekonomik değer katan cazibe merkezleri oluşturuyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu millet bahçelerimizin tamamı afetlerde toplanma alanı olarak da hizmet vermektedir. Özellikle asrın felaketi olan 6 Şubat depremlerinde bu tarz toplanma alanlarının önemini daha iyi kavradık. Çevre ve şehircilikte attığımız her adımın, hayata geçirdiğimiz her projenin bu süreçte çok ciddi faydasını gördük. Cumhuriyetimizin 100. yılında, 81 ilimizde, 81 milyon metrekare millet bahçesi kazandırma hedefimizin ehemmiyeti de anlaşılmış oldu” diye ekledi.
“ŞİMDİYE KADAR TOPLAM 21,5 MİLYON METREKARE BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ 189 MİLLET BAHÇEMİZİ HİZMETE ALDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete olan sözlerini tutmak için çalışmaları sürdürdüklerini, her işte olduğu gibi millet bahçelerinde de kendileriyle yarıştıklarını belirterek, şöyle devam etti: “Hedefimizi, 81 milyon metrekareden 100 milyon metrekareye çıkardık. Millet bahçesi sayımızı da 500 olarak güncelledik. Şimdiye kadar toplam 21,5 milyon metrekare büyüklüğündeki 189 millet bahçemizi hizmete aldık. Hâlihazırda 27,5 milyon metrekare büyüklüğündeki 137 millet bahçemizin yapımı devam ediyor. Bu alandaki vizyon projemiz Atatürk Havalimanı’na yapmakta olduğumuz 7,7 milyon metrekare büyüklüğe sahip millet bahçemizdir. İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi tüm etaplarıyla hizmete girdiğinde dünyanın en gözde şehir parkları arasında yerini alacaktır. Bu vesileyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı’mız Murat Kurum Bey’e şu ana kadar yaptığı gayretleri sebebiyle özellikle teşekkür ediyorum. Halef selef olarak şimdi de Mehmet Bey ile bu süreci inşallah en güçlü şekilde devam ettireceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen ay düzenlenen TEKNOFEST’i 2,5 milyonu aşkın ziyaretçinin katılımıyla Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde gerçekleştirdiklerini, 1,7 milyon insanın iştirak ettiği Büyük İstanbul Mitingi’ni yine burada yaptıklarını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Her ne kadar, birileri seçim sürecinde burayı yabancı şirketlere peşkeş çekme niyetlerini ifade etseler de milletimiz 14 ve 28 Mayıs’ta sandığa yansıttığı iradesiyle tüm bu niyetleri kursaklarda bırakmıştır. Şimdi biz de sandıkta tecelli eden bu güçlü iradeden aldığımız cesaretle çalışmalarımızı daha da hızlandırıyoruz. İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ile ülkemiz genelindeki 500 millet bahçemizin tamamını bitirdiğimizde 81 vilayetimizin çehresinin de değişeceğine inanıyorum. Türkiye’nin bu muhteşem eserlerle buluşmasını sağlayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza, TOKİ’mize, yüklenici firmalara, mühendisinden mimarına işçisine, herkese şükranlarımı sunuyorum.”
“TABİATA EN GÜZEL ŞEKİLDE SAHİP ÇIKMANIN GAYRETİNDEYİZ”
“Dünya görüşümüzün özünde tabiatı ve kâinatı bir emanet olarak görmek vardır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, uçsuz bucaksız güzellikleriyle gökyüzünün, içinde milyarlarca canlıyı yaşatan denizlerin, yetiştirdiği türlü nebatatla toprağın, hayatı idame ettiren havanın ve gözün gördüğü veya görmediği her şeyin kendilerine emanet olduğunu dile getirdi.
Emanetin sahibinin de önce Allah, sonra da gelecek nesiller olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu hassasiyetle tabiata en güzel şekilde sahip çıkmanın gayretindeyiz. Çevre bilincinin özellikle toplumumuzda kök salması için gerçekten yoğun çaba harcıyoruz” diye konuştu.
Çevreye kontrolsüz şekilde atılan plastiklerin bilhassa denizlerdeki hayatı tehdit ettiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 sene önce başlattıkları “Sıfır Atık Hareketi”nin temel hedeflerinden birinin plastik kirliliğinin önüne geçmek olduğunu söyledi.
Bu amaçla 81 il için “Sıfır Atık Yönetim Planları” oluşturduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye genelinde 166 bin bina ve yerleşkeye “Sıfır Atık Sistemi” kurduklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece 2017’de yüzde 13 olan geri kazanım oranını, 2022’de yüzde 30’un üzerine çıkardıklarını dile getirerek, Birleşmiş Milletler tarafından 30 Mart’ın “Uluslararası Sıfır Atık Günü” olarak tüm dünyada kutlanmasını sağladıklarını anımsattı.
“ÇEVREYİ KORUMAKLA KALMAYIP BİZDEN SONRAKİ NESİLLERE DAHA DA GÜZELLEŞTİREREK TESLİM EDECEĞİZ”
Atık ve geri dönüşüm farkındalığını arttırmaya yönelik çalışmaların bundan sonra da süreceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Rabbimizin ve evlatlarımızın emaneti olan çevreyi korumakla kalmayıp bizden sonraki nesillere daha da güzelleştirerek teslim edeceğiz. ‘Yarın kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikiniz’ buyuran sevgililer sevgilisi Peygamber’imizin ümmeti olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Zaten başka bir tavrımız da olamaz. Bize düşen çevrecilik adına siyasi ajandalarını dayatmaya çalışanların baskılarına boyun eğmeden emanete hakkıyla sahip çıkmaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim görevimiz, orman varlığımızı daha artırarak geleceğe nefes olmaktır. Millet bahçeleriyle şehirlerimizde yeşil vahalar oluşturmaktır, başarılı atık yönetimiyle toprağımızı, denizlerimizi, nehirlerimizi korumaktır. Çevreci binalar yaparak yaşadığımız yerleri fıtrata uygun şekilde mamur etmektir. Yarın kıyametin kopacağını bilsek dahi elimizdeki fidanı toprağa dikerek mesuliyetimizi yerine getirmektir. Bu anlayışla bizden önceki 60 yılda yapılan ağaçlandırmanın 1,5 katını biz sadece 21 yıla sığdırmayı başardık. Bugüne kadar 6,5 milyar fidanı vatan toprağıyla buluşturduk. Bugün de 9 milyon fidanın dikimini gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 81 ilinin her birini yemyeşil hâle getirene kadar durmadan, dinlenmeden çalışacaklarının altını çizdi.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM MESELESİNDE DAHA KARARLI, DAHA DİRAYETLİ ADIMLAR ATACAĞIZ”
Türkiye’de 6 Şubat’ta yaşanan depremlerin hatırlattığı hususlardan birinin de sağlam, dayanıklı ve güvenli binalar inşa etmenin gerekliliği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOKİ tarafından deprem mevzuatına uygun yapılan konutlarda hiçbir sorunla karşılaşılmadığına dikkati çekti.
Son yıllarda inşa edilen hastaneler, kamu binaları, spor tesislerinin de bu süreçte başarılı bir sınav verdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin yeni yapı stokunu asla bu standartların altına düşürmeyeceğiz” dedi.
Kentsel dönüşüm projelerinin ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunun depremle birlikte daha yakından görüldüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Marjinal kesimlerin engelleme çabalarına rağmen dönüşüm yapabildiğimiz yerlerde yıkılan bina sayımız, dolayısıyla can kaybımız da az oldu ama kentsel dönüşüm projelerinin önünün kesildiği bölgelerde maalesef üzüntümüz katlanarak arttı. Bu tecrübeler ışığında artık kentsel dönüşüm meselesinde daha kararlı, daha dirayetli adımlar atacağız.”
“AFETLE KARŞILAŞMADAN, DEPREM KAPIMIZI ÇALMADAN ÖNCE TEDBİRİNİZİ ALIN”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğrudan insanımızın hayatına dair böylesi bir konuda tamahkârlığa izin vermeyeceğiz. İdeolojik saplantılarla hareket edenlerin de gözünü para hırsı bürümüş olan muhterislerin de kaprislerine boyun eğmeyeceğiz. Kanuni, idari ve mali açıdan ne gerekiyorsa onu yapmak suretiyle bu meseleyi çözüme kavuşturacağız. Vatandaşlarımızın ‘Yarısı Bizden Kampanyası’na yönelik ilgisini memnuniyetle karşılıyoruz. Buradan tüm vatandaşlarıma bir kez daha seslenmek istiyorum: Eğer binanız depreme dayanıklı değilse, sel veya heyelan tehdidi altındaysa hiç vakit kaybetmeden dönüşüm sürecini başlatın. Afetle karşılaşmadan, deprem kapımızı çalmadan önce siz tedbirinizi alın. Mülk sahiplerinin desteğiyle şehirlerimizi afetlere karşı daha dirençli hâle getireceğimize inanıyorum.”
Açılışını yaptıkları millet bahçelerinin tüm şehirlere, millete hayırlı olmasını dileyen, emeği geçenleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’a 14 ve 28 Mayıs’ta şahsına ve Cumhur İttifakı’na gösterdiği büyük teveccüh için şükranlarını sundu.
“DEPREM İLLERİNİ YENİDEN DOLAŞACAĞIM”
En yakın zamanda deprem illerini yeniden dolaşacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer illerdeki vatandaşlara da destekleri için teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat depremlerinde hayatlarını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyerek, “Rabbim, ülkemizi her türlü afetten korusun diye dua ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından millet bahçelerinin açılışını canlı bağlantıyla gerçekleştirdi.
Adıyaman’daki millet bahçesinde bulunan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, buradaki açılışın, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde kurulan kabinenin ilk açılışını olduğunu, bunu özellikle deprem bölgelerinden Adıyaman’da yaptıklarını söyledi. Konuşmaların ardından millet bahçelerinin açılış kurdelesi kesildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile 5 Haziran haftasının Türkiye Çevre Haftası olarak kutlanmasını kararlaştırdıklarını anımsatarak, bu seneki Çevre Haftası’nın temasını “Temiz Dünya, Temiz Deniz” olarak belirlediklerini bildirdi.

DİPLOMAT
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Kurtulmuş’u kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı seçilen Numan Kurtulmuş’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

DÜNYA
“Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi seçimin kazananı olmuştur”




Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Seçimin, siyasi olarak kazananları elbette bellidir. Ama bu seçimlerde bizimle ve ittifakımızla birlikte tüm Türkiye kazanmıştır. Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“10 Mart’ta imzaladığımız Cumhurbaşkanı Kararı ile başlayan seçim sürecini suhuletle tamamladık. 14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde milletimiz rekor bir katılımla iradesine ve geleceğine sahip çıktı.
“SON 21 YILDA 17. SEÇİM ZAFERİMİZE İMZA ATTIK”
Gerek Mecliste gerekse Cumhurbaşkanı seçiminde elde ettiğimiz tarihî başarıyla, son 21 yıldaki 17. seçim zaferimize imza atmış olduk. 2014 yılından beri şanla, şerefle yürüttüğümüz Cumhurbaşkanlığı görevini aziz milletimizin takdiriyle 5 sene daha sürdürme imkânına kavuştuk.
Yine büyük bir demokrasi zaferiyle bizleri buluşturan, iki bayram arasında milletimize iki demokrasi bayramı yaşatan Rabbimize hamdediyoruz. Seçim sonuçlarının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Her iki seçimde de tercihini sandığa demokratik yollarla yansıtan tüm vatandaşlarımı buradan bir kez daha tebrik ediyorum.
28 Mayıs tarihi itibarıyla Türk demokrasisini, dünyada referans alınan, gıptayla takip edilen bir konuma yükselten her bir insanımıza müteşekkiriz. Şahsımıza olan teveccühlerini her iki seçimde de çok güçlü bir şekilde gösteren yaklaşık 28 milyon kardeşime ayrıca şükranlarımı sunuyorum.
‘Türkiye, Türkiye’den daha büyüktür’ gerçeğine yeniden şahitlik etmemize vesile olan dünyanın dört bir yanındaki dost ve kardeşlerimize de, şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bu süreçte, Türkiye’nin sadece yakın çevresinde değil, Afrika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Balkanlara, Orta Doğu’dan Türk ve İslam âlemine kadar yüzlerce ülkede umudun, direnişin, şefkatin, merhametin, müstevliler karşısında dik bir duruşun adı olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Seçimin, siyasi olarak kazananları elbette bellidir. Ama bu seçimlerde bizimle ve ittifakımızla birlikte tüm Türkiye kazanmıştır. Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır. ‘Allah Türkiye’ye zeval vermesin’ diye ellerini semaya açan yüz milyonlar kazanmıştır. ‘Dünya 5’ten büyüktür’ çağrımızın yüreklerine inşirah düşürdüğü milyarlarca mazlum ve mağdur kazanmıştır.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NI OMUZ OMUZA VEREREK HEP BERABER İNŞA EDECEĞİZ”
Altını çizerek ifade etmek isterim ki; her seçim döneminde ellerini ovuşturan kriz heveslileri dışında, bin yıllık kardeşliğimizi dinamitlemek isteyen fitne tüccarları dışında, elinde binlerce insanımızın kanı olan terör baronları dışında, velhasıl birliğimize, dirliğimize, asırlık hedeflerimize ve hayallerimize kast eden odaklar dışında seçimlerin kaybedeni yoktur.
Seçimler gelir geçer, bunlar demokrasinin olmazsa olmazlarıdır. Asıl mesele, milletimizin, devletimizin, ülkemizin birliği, bütünlüğü, refahı ve geleceğidir. Asıl mesele, Türkiye’nin asırlara sâri yolculuğunu devam ettirebilmesidir. Asıl mesele, ülkemizde biraz çekişmeli geçen siyasi rekabetin siyasi husumete dönüşmesine fırsat verilmemesidir. Seçimler bunu sağladığı, buna vesile oldu, bunu güçlendirdiği müddetçe fonksiyonunu ifa ediyor demektir. Sandıklar kapandıktan sonra hep birlikte eğer önümüze bakabiliyorsak, Allah’ın izniyle, millet olarak bizim bileğimizi kimse bükemez.
Geride bıraktığımız son 21 yılda bunu 17 kez başardık. Mücadele ettik, yarıştık, neticede sandıktan çıkan iradeye teslim olduk. ‘Nerede kalmıştık’ diyerek her seçimden sonra işimize gücümüze, esas gündemimize geri döndük. Tüm vatandaşlarımdan son seçimlere bu zaviyeden bakmalarını istirham ediyorum. Unutmayın, biz hep birlikte Türkiye’yiz. Biz, yurt dışındaki kardeşlerimizle birlikte 100 milyonluk büyük bir aileyiz. Biz, asırlardır nice badireler atlatmış, acıları bal eylemiş, istiklal ve istikbalimiz uğrunda canımızdan aziz bildiklerini feda etmiş bir milletiz. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da omuz omuza, gönül gönüle vererek hep beraber inşa edeceğiz.
“TÜRKİYE’NİN GERÇEK DOSTLARINA ÜLKEM VE MİLLETİM ADINA MİNNETTARIM”
Yüksek Seçim Kurulu’nun kesin sonuçlarını açıklaması akabinde 3 Haziran tarihînde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde mazbatamızı alıp yemin ettik. Ardından da Cumhurbaşkanlığı Külliye’mizde yurt içinden ve yurt dışından 5 bini aşkın misafirimizin iştirakiyle göreve başlama törenimizi yaptık. Aslında törenimizi sergi salonumuz yerine çok daha büyük bir katılımla açık alanda gerçekleştirmeyi arzu ediyorduk, ancak hava şartları nedeniyle bundan sarfınazar etme mecburiyetinde kaldık.
Törenimize özellikle yurt dışından katılım düzeyinin ve sayısının fevkalade yüksek olması, ülkemiz adına bizleri hem gururlandırdı hem mütehassıs etti. Dünyanın 80’e yakın ülkesinden 20 devlet başkanı, 5 cumhurbaşkanı yardımcısı, 12 meclis başkanı, 14 başbakan, 7 başbakan yardımcısı, 20 bakan ve 6 uluslararası kuruluş temsilcisiyle, 7 eski devlet ve hükûmet başkanı seviyesinde üst düzey zevatı Başkentimizde ağırladık. Ayrıca, ülkemizde yerleşik büyükelçiler ve misyon temsilcileri de törenimize çok büyük ilgi gösterdi.
Yabancı konuklarımızın yanı sıra, aralarında 11. Cumhurbaşkanı Sayın Gül ile birlikte Meclis başkanlarımızın, bakanlarımızın, milletvekillerimizin, Cumhur İttifakı’nda beraber olduğumuz siyasi partilerin genel başkanlarının, iş, spor, sanat, medya ve bilim camiamızın öncü isimlerinin, dinî liderlerin de bulunduğu pek çok kıymetli insanımızı törenimiz vesilesiyle burada misafir ettik.
Töreni müteakiben yurt dışından gelen dostlarımızla akşam yemeğinde bir araya gelerek hasbihâl etme imkânı bulduk. Bu vesileyle bir kez daha başta gardaşlarım olmak üzere, törenimize iştirak eden tüm devlet ve hükûmet başkanlarına teşekkür ediyorum. Mutlu günlerimizde olduğu gibi, zor zamanlarımızda da desteklerini daima yanımızda hissettiğimiz Türkiye’nin gerçek dostlarına ülkem ve milletim adına minnettarlığımızı ifade ediyorum. Binlerce kilometre öteden gelerek gösterdikleri bu kadirşinaslıklarını hiçbir zaman unutmayacağımızın bilinmesini istiyorum. Ta Venezuela’dan Devlet Başkanı’nın bu merasime katılmış olması gerçekten bizleri mütehassıs etmiştir.
Aynı şekilde sevincimizi paylaşmak amacıyla yurt içinden törene katılan tüm vatandaşlarıma da tekrar şükranlarımı sunuyorum.
Törenimizde sergilenen birlik ve beraberlik tablosunu ülkemiz bakımından büyük bir kazanç olarak görüyorum. Türkiye’nin tüm güzelliklerini, sosyal dokusunun bütün renklerini o gün orada hep beraber müşahede ettik. Zenginliğimiz olan bu farklılıkların korunması, Türkiye’nin aydınlık yarınları açısından olmazsa olmaz şartlardandır. Bugüne kadar ülkemizin beşeri hazinesinin değerini ve önemini bilen bir yönetim olarak inşallah bundan sonra da aynı tavrımızı sürdüreceğiz.
Dünyanın dört bir köşesinden gelen yabancı misafirlerimizin iştirakinin ise, büyük ve güçlü Türkiye’nin yeni bir tezahürü olduğuna inanıyorum. Âdeta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nu andıran o manzaranın görmesini bilenler için pek çok anlamı vardır. Hükûmetlerimiz döneminde ülkemizin yumuşak gücünün ve etki alanının ulaştığı yerler de böylece ortaya çıkmıştır. Siyaset gibi, diplomasiyi de eski dar kalıplarla okuyanların Türk dış politikasıyla ilgili iddialarının temelsiz olduğu anlaşılmıştır.
“KUŞATICI BİR TAVIRLA TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğuna, 780 bin kilometrekareden çok daha geniş bir ülke olduğuna bir kez daha şahitlik ettik. Siyasi görüş fark etmeksizin 85 milyonun tamamının bundan onur ve gurur duymasını temenni ediyoruz.
Elbette buradaki mesajların tüm bileşenleriyle muhalefet tarafından da iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Muhalefetin hatalarından ders alarak özellikle vatanımızın bekası, milletimizin istikbaline dair konularda artık daha hassas davranmasını, daha Türkiye eksenli bir yaklaşım benimsemelerini ümit ediyoruz. Cumhur İttifakı olarak yaptığımız Türkiye odak paydasında buluşma davetimize toplumumuzun tüm kesimlerinden müspet cevap bekliyoruz. Biz, sonuçtan bağımsız olarak 85 milyon vatandaşıyla birlikte Türkiye’nin tamamını kucaklamaya devam edeceğiz. Nasıl bugüne kadar hiçbir ayrım yapmadan, kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimseyi dışlamadan hizmet etmişsek inşallah bundan sonra da adaletten sapmayacak, kuşatıcı bir tavırla Türkiye için çalışmayı sürdüreceğiz.
“SİYASETİ MİLLETİMİZ İÇİN MİLLETİMİZLE BİRLİKTE YAPTIK”
Her yeni başlangıç, yeni bir umut, yeni bir heyecan, yepyeni bir atılım demektir. Biz de törenimizin akşamında yeni Kabinemizi açıklamak suretiyle Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘Bismillah’ diyerek hep birlikte yola revan olduk. Bizim anlayışımızda kesinti veya kopukluk değil devamlılık esastır. Maziden atiye kurduğumuz köprünün belirleyici unsuru, muhafazakâr devrimciliktir.
Bir taraftan kendimizi, kadrolarımızı ve politikalarımızı yenilerken, diğer taraftan da özümüze hep bağlı kaldık, ruh kökümüzden asla kopmadık. Seçmenlerimizle birlikte iradesini farklı şekilde kullanan insanlarımızın da sesine kulak verdik. Başkaları gibi yankı odalarına özellikle hapsolmak yerine, siyaseti milletimiz için milletimizin içinde ve milletimizle birlikte yaptık. Bulunduğumuz görevlerin hepsini bir bayrak yarışı olarak gördük. Her gelen arkadaşımız, selefinin yaptığı hizmetlere yenilerini eklemenin mücadelesini verdi. Teslim aldığı bayrağı daha da yücelterek alnı ak, başı dik bir şekilde halefine devretti.
21 yılda yazdığımız başarı hikâyesinde dirayetli liderliğin yanı sıra, tüm yol ve dava arkadaşlarımızın da emeği, çabası, ortak aklı ve alın teri vardır. İnşallah bizler de emaneti hakkıyla taşıyacak, bizden sonrakilere en güzel şekilde teslim edeceğiz.
Buradan bir kez daha 28. dönem milletvekili olarak Yüce Meclisimizde hizmet verecek tüm bakan arkadaşlarıma şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.
Önceki bakanlarımızın, bilhassa kovid-19 sürecindeki zorlukların aşılmasıyla, 6 Şubat depremleriyle mücadelemizde sergiledikleri insanüstü çabalar her türlü takdirin üzerindedir. ‘Rabbim hepsinden ayrı ayrı razı olsun’ diyorum. Ne biz ne de milletimiz bu arkadaşlarımızın ülkemize yaptığı hizmetleri hiçbir zaman unutmayacaktır.
“CANLA BAŞLA ÇALIŞARAK ÜLKEMİZİ HEDEFLERİYLE BULUŞTURACAĞIZ”
Eski Kabine üyelerimizin tecrübeleri ve vizyonlarıyla Meclisimizde tebarüz edeceklerine yürekten inanıyorum. Biz de kendileriyle yakın istişare ve iş birliği içinde olmaya devam edeceğiz. Eski arkadaşlarımızın birikimi, yeni arkadaşlarımızın heyecanıyla inşallah Türkiye Yüzyılı’nın inşasını gerçekleştireceğiz. Merhum Ziya Paşa’nın şu güzel sözünü kendimize rehber edineceğiz: ‘Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât / Bin türlü teseyyüp bulunur hânelerinde’ Evet, evleri türlü düzensizlik ve kargaşa içerisindeyken memlekete nizam verme iddiasında olanları ciddiye almayarak biz işimize bakacağız. Türkiye Yüzyılı, evlatlarımıza bırakacağımız en büyük miras olacaktır.
Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefi, hiç şüphesiz çok çalışmayı, daha fazla icraat ve eser üretmeyi gerektirir. Kabine üyelerimiz gerek tecrübeleri gerek ehliyetleri gerekse uzmanlık alanları itibarıyla Türkiye Yüzyılı’nın mimarları arasında yer alacak vasıflara ziyadesiyle sahiptir.
Öte yandan yeni Kabinemizin işinin kolay olmadığını da biliyoruz. Bu zorluk, sadece aşmamız gereken meselelerle, yakalamamız gereken hedeflerle sınırlı değildir. Asıl zorluk, devralınan mirasın daha da büyütülmesiyle ilgilidir. Türkiye her konuda dünden daha ileri gitmeye, daha hızlı olmaya ve daha çok çalışmaya mecburdur. İnşallah canla başla çalışarak ülkemizi hedefleriyle buluşturacağız.
“İSTİKRAR VE GÜVENLE TÜRKİYE YÜZYILI’NI İNŞA EDECEĞİZ”
21 yılı iktidarda olmak üzere 40 yılı bulan siyasi hayatımızın alametifarikası, hizmet ve eser siyasetidir. Bugüne kadar ülkemize ve milletimize aşkla hizmet etmeye çalıştık. Seçim dönemlerinde dikkat ettiyseniz, bizi takip ettiyseniz bol keseden boş vaat dağıtanlar gibi olmadık. Biz milletimize ne söz verdiysek, meydanlarda neyi vadettiysek göreve gelince hepsini yerine getirmeye gayret ettik; bizim farklılığımız burası. Ahdine, kavline ve sözüne sadık bir yönetim olarak tam 17 kez milletimizin takdirini kazandık. Bizim için en büyük kazanç budur. Bizim asıl gücümüz; milletimize güven aşılamamız, itimat telkin etmemizdir. Yeni dönemimizde de halkımıza verdiğimiz tüm sözlerin takipçisi olacağız.
İki kelimeye çok dikkat edin. Biz bu iki kelimenin, iki kavramın uygulayıcısı olacağız; bir istikrar, iki güven. İstikrar ve güvenle biz Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceğiz. Ve burada bir şey daha söylüyorum, o da şu: Aile ve Gençlik Bankasının kurulmasından toplumun temel direği olan ailenin sapkın akımlara karşı korunmasına kadar her türlü adımı atacağız. Bu minvalde seçimlerden önce gündeme getirdiğimiz anayasa değişikliği teklifimizi Meclisin takdirine yeniden sunacağız.
“EĞİTİMİ SON 21 YILDIR OLDUĞU GİBİ YİNE LİSTEMİZİN EN BAŞINDA TUTACAĞIZ”
Karadeniz gazıyla başladığımız Gabar petrolüyle ileriye taşıdığımız, Akkuyu Nükleer Santraliyle yeni bir boyuta evrilen enerji hamlelerimizi devam ettireceğiz. Sağlıkta şehir hastanelerinin sembolü olduğu sağlık yatırımlarımızı artırarak sürdüreceğiz. Eğitimi son 21 yıldır olduğu gibi yine listemizin en başında tutacağız. Eğitim olmadan hiçbir şey olmaz, öncelikle bunu başaracağız. Adalet hizmetlerinin çok hızlı, etkin ve kaliteli bir şekilde sağlanmasına yönelik reformlarımızı artıracağız.
Terör örgütlerine, zehir tacirlerine, her türlü suç çetesine karşı verdiğimiz amansız mücadeleyi kararlılıkla yürüteceğiz. Cudi’de yine biz olacağız, Gabar’da yine biz olacağız, Tendürek’te yine biz olacağız, Bestler Deresi’nde yine biz olacağız. Buraları bu teröristlere asla bırakmayacağız.
Sosyal politikalarda engelli, yaşlı, yetim, şehit yakını ve gazilerimizin daha güçlü bir şekilde yanında olacağız. Gıda güvenliğimizi ve tarımsal üretimimizi artıracak farklı projeleri devreye alacağız. Ülkemizin iftihar vesilesi olan savunma sanayii atılımlarımıza inşallah yenilerini ekleyeceğiz. Sanayi ve teknoloji alanında Türkiye’nin otomobili gibi katma değeri yüksek inovatif ürün yelpazemizi daha da çeşitlendireceğiz.
Ticarette yeni pazarlara açılarak, ülkemizin rekabet gücünü artırarak ihracatımızı çok yukarılara taşıyacağız. Ulaştırmada ülkemizi yollar, tüneller, hızlı tren hatları, havalimanlarıyla ilmek ilmek dokumayı sürdüreceğiz. Turizmde potansiyelimizi en üst düzeyde harekete geçirirken, kültürel alanda yeni bir hamle başaracağız.
“650 BİN DEPREM KONUTUNU YAPARAK DEPREMZEDELERİMİZİ YENİ YUVALARIYLA BULUŞTURACAĞIZ”
Aydınlık yarınlarımızın teminatı olarak gördüğümüz gençlerimizi eğitim ve spordan iş hayatına kadar her konuda destekleyeceğiz. Çevre ve şehircilikte millet bahçeleriyle, kentsel dönüşüm projeleriyle Türkiye’nin çehresini değiştirerek adımları atacağız. İnşallah perşembe günü bir bölüm millet bahçelerinin açılışını Adıyaman merkezli olarak buradan da katılmak suretiyle bu açılış törenlerini gerçekleştireceğiz. Etkilerini giderek daha fazla gördüğümüz iklim değişikliğiyle mücadele konusunda daha kararlı çalışmalar yürüteceğiz.
Depremin yaralarının sarılması bu dönemdeki ana gündem maddemizdir. 319 bini ilk bir sene içinde olmak üzere toplam 650 bin deprem konutunu yaparak depremzedelerimizi yeni yuvalarıyla buluşturacağız. Deprem bölgesindeki şehirlerimizi, ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel açıdan eskisinden daha canlı hâle getireceğiz.
Özellikle yatırım, üretim, ihracat, istihdam ve büyümeden taviz vermeden Türk ekonomisini daha da güçlendireceğiz. Enflasyon kaynaklı hayat pahalılığı ve fahiş fiyat sorununu tüm boyutlarıyla milletimizin gündeminden çıkartmakta kararlıyız. Son dönemde açıklanan verileri bu çabalarımızda elimizi güçlendiren öncü sinyaller olarak değerlendiriyoruz.
Hem Cumhurbaşkanlığı hem de Milletvekilliği seçimlerinin istikrardan yana sonuçlanması, ekonomimize olan güveni artırmıştır. Seçim ayı olan mayıs ayında ekonomik güven endeksi yüzde 1,4 artarak 103,7’ye, tüketici güven endeksi yüzde 4 artarak 91,1’e yükseldi, reel kesim güven endeksi ise 105,1 olarak gerçekleşti. Ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden olan imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi de eşik değer olan 50’nin üzerine çıkarak 51,5 oldu.
Enflasyon oranı mayıs ayında yüzde 40’ın altına gerileyerek yüzde 39,6 olarak gerçekleşti. Enflasyonu nasıl daha önce tek haneleri rakamlara indirdiysek inşallah aynısını yine başaracağız.
“KÜRESEL ÖLÇEKTE BARIŞ VE İSTİKRARIN TESİSİNE KATKI SAĞLAYACAĞIZ”
Savaştan ve terör örgütlerinin saldırılarından kaçarak ülkemize sığınan kardeşlerimizin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde dualarını da alarak ana vatanlarına dönüşlerini de teşvik edeceğiz.
Her ne surette olursa olsun Türkiye’ye, buranın altını çiziyorum, Boraltan Köprüsü faciası gibi on yıllar boyunca izi silinmeyecek yeni utançlar yaşatmayacağız. Bu meseleyi tarihimize, kültürümüze ve inanç değerlerimize yakışır biçime suhuletle çözüme kavuşturacağız.
Girişimci, insani ve aktif dış politika çizgimizi sürdürerek küresel ölçekte barış ve istikrarın tesisine katkı sağlayacağız.
Daha adil bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla uluslararası sistemdeki çarpıklıkların giderilmesi için gayretlerimizi yoğunlaştıracağız. Milletimizle birlikte tüm dünyaya verilmiş güçlü bir mesaj olan Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu adım adım hayata geçireceğiz.
Yeni dönemin ilk Kabine Toplantısı’nda tüm bu hususları etraflıca değerlendirdik. Ve tüm bakan arkadaşlarıma özellikle bir hafta içindeki bu hazırlıları sebebiyle çok teşekkür ediyorum. Nitekim bir hafta sonra tekrar bir brifingi hazırlayacaklar ve yine brife edilmek üzere kendilerini dinleyeceğim. Çünkü bizim bu arada atacağımız adımlar bizim için çok çok önemli.
Seçim döneminin muhasebesini yapma yanında, önümüzdeki dönemde atılacak adımları da belirledik. Tabi ki seçim döneminin muhasebesini bakan arkadaşlarımdan ziyade MYK ve Merkez Karar Yönetim Kurulundaki arkadaşlarımla ayrıca yapacağım, onlardan da gelecek bilgilerle birlikte inşallah geleceğe hazırlanmaya devam edeceğiz.
“KURUMLARIMIZ HER TÜRLÜ ÇALIŞMAYI SÜRDÜRÜYOR”
Öncelikle dün Samsun, Amasya ve Kastamonu’da meydana gelen yoğun yağış ve sel baskınları sebebiyle hayatları olumsuz etkilenen vatandaşlarıma geçmiş olsun diyorum. Bu arada vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.
AFAD ve ilgili kurumlarımız zarar gören yolların onarılmasından diğer sıkıntıların giderilmesine kadar her türlü çalışmayı sürdürüyor. KOSGEB tarafından devreye aldığımız acil destek kredisiyle afetzede iş yerlerimizin yanında oluyoruz.
“2023 YILI BUĞDAY VE ARPA ALIM FİYATLARINI BELİRLEDİK”
Yeni hasat döneminin birçok ilimizde başladığını görüyoruz. İlk gelen veriler, 2023 yılının bereketli bir yıl olacağına işaret ediyor. Biz de çiftçilerimize gereken desteği her alanda verdik, veriyoruz. Geçen ay başında yaş çay alım fiyatlarımızı açıklayarak üreticilerimizi sevindirmiştik.
Bugün de Toprak Mahsulleri Ofisinin 2023 yılı buğday ve arpa alım fiyatlarını belirledik. Fiyatları tespit ederken çiftçimizin üretime devam etmesinin yanında, maliyetler, iç ve dış piyasa gelişmeleriyle ilgili gıda güvenliği için ihtiyaç olan stokların oluşturulmasını dikkate aldık. Toprak Mahsulleri Ofisimizin alım fiyatlarını ekmeklik buğdayda ton başına 8 bin 250 lira, arpada ise 7 bin lira olarak kararlaştırdık.
Bu fiyatlara ilave olarak, Bakanlığımız tarafından çiftçi kayıt sistemine kayıtlı tüm üreticilerimize buğday için ton başına bin lira, arpa için top başına 500 lira hububat üretim primi destek olarak verilecektir. Bu rakamlarla üreticilerimizin eline top başına ekmeklik buğdayda 9 bin 250 lira, arpada ise 7 bin 500 lira geçecektir.
Yeni hasat döneminin ve açıkladığımız alım fiyatlarının çiftçilerimize, milletimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
“EMEKLİLERİMİZİN MAAŞLARINI VE İKRAMİYELERİNİ BAYRAM ÖNCESİNDE ÖDEYECEĞİZ”
Bir güzel haberimiz de emeklilerimize olacak. Emeklilerimizin maaşlarını ve bayram ikramiyelerini inşallah Kurban Bayramı öncesinde ödeyeceğiz.
Asgari Ücret Tespit Komisyonumuz da çalışmalarına başlıyor. Son olarak, Kurban Bayramıyla ilgili özellikle turizm sektörümüzü hareketlendireceğine inandığım bir müjdeyi paylaşmak istiyorum.
Bu sene Kurban Bayramımızı 28 Haziran ile 1 Temmuz arasında idrak edeceğiz. İstişarelerimiz neticesinde 26 Haziran ve 27 Haziran günlerini de idari izin kapsamına almayı kararlaştırdık. Hafta sonlarıyla birlikte vatandaşlarımız toplam 9 gün bayram tatili yapma imkânı bulacaktır. Bu kararımızın da tüm milletimize hayırlı olmasını diliyorum.”

-
DİPLOMAT2 hafta önce
“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”
-
DİPLOMAT1 hafta önce
“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”
-
DİPLOMAT2 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı
-
DİPLOMAT7 gün önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı
-
DİPLOMAT5 gün önce
“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır”
-
DİPLOMAT2 hafta önce
“Bugün kazanan sadece Türkiye’dir”
-
DİPLOMAT3 gün önce
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Anıtkabir’de
-
DİPLOMAT5 gün önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan Anıtkabir’de