Ulaştırma Bakanı Mehmet Cahit Turhan, 2019 yılı değerlendirmesi ve 2020 yılı hedeflerine ilişkin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda (BTK) düzenlediği basın toplantısında, Bakanlık tarafından yapılan yatırımların ülke için büyük önem taşıdığını söyledi.
Yurdun her tarafında aynı seviyede ulaşım ve haberleşme altyapısını sağlamak, zenginlik merkezlerini Türkiye’nin her tarafına yaymak amacıyla entegre ulaşım sistemlerini güçlendirmeye ve yaygınlaştırmaya çalıştıklarını ifade eden Turhan, “Bugüne kadar gerek ulaştırma politikalarında gerekse mevzuatta yapılan çalışmalar, günü kurtarmanın dışında köklü reform niteliği taşıyan çalışmalar oldu. Dün insanımız için hayal olan pek çok ulaşım ve bilişim hizmeti bugün gündelik hayatın vazgeçilmezi haline geldi. Bu bağlamda Türkiye gelişim açısından Avrupa ortalamasının üzerinde bir ivme yakaladı. Bugün, yaratılan krizlerin olumsuz etkilerini minimuma indirebilmemizin temelinde yaptığımız altyapı yatırımları yatmaktadır.” diye konuştu.
Bu doğrultuda 2003’ten bu yana kamu-özel ortaklığı projeleriyle 776,6 milyar lira yatırım yaparak birçok projeyi hayata geçirdiklerine işaret eden Turhan, harcamalarının önemli bölümünü karayolları yatırımlarının oluşturduğunu bildirdi.
Turhan, özel sektörün dinamizmiyle yaklaşık 200 milyar liralık kamu-özel iş birliği projesi başlattıklarını aktararak, söz konusu yatırımların yüzde 77’sinin tamamlandığını, yapımı devam eden projelerle 45,5 milyar liralık yatırımı daha ülkeye kazandıracaklarını dile getirdi.
“77 il bölünmüş yollarla birbirine bağlandı”
Türkiye’de 77 ilin bölünmüş yollarla birbirine bağlandığını anımsatan Turhan, bölünmüş yol uzunluğunun 27 bin 181 kilometreyi bulduğunu kaydetti.
Turhan, yapılan bölünmüş yolların yakıt ve zaman tasarrufuna katkısının yıllık toplam 18,1 milyar liraya ulaştığını, yollardaki zararlı gaz salımının da yaklaşık 3,9 milyon ton azaltıldığını belirtti.
Trafik hacmi artmasına karşın kazalarda hayatını kaybeden kişi sayısında yüzde 71’lik azalma olduğuna dikkati çeken Turhan, BSK (bitümlü sıcak karışım) asfalt yapımını hızlandırarak daha konforlu, güvenli ve ekonomik karayolu ulaşım hizmeti sağladıklarını anlattı.
Turhan, Kuzey Marmara Otoyolu’nun 2’nci ve 3’üncü kesiminde (Kınalı-Odayeri ve Kurtköy-Akyazı) çalışmaların devam ettiğini, kalan kesimin 2020’de bitirileceğini vurgulayarak, “1915 Çanakkale Köprüsü’nün de yer aldığı 101 kilometrelik ‘Malkara-Gelibolu-1915 Çanakkale Köprüsü ve Çanakkale Bağlantısı’ devam ediyor. Bu dev yapının ayakları yükseliyor.” ifadelerini kullandı.
Ankara-Niğde Otoyolu ile Ankara’yı Aksaray, Nevşehir ve Niğde üzerinden Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine bağlayacaklarına işaret eden Turhan, yolu bu yıl hizmete açmayı hedeflediklerini bildirdi.
Turhan, Aydın-Denizli Otoyolu ihalesinin, kazanan ortak girişim grubunun imzadan çekilmesi nedeniyle iptal edildiğini anımsatarak, söz konusu ihalenin yeniden yapılacağını söyledi.
Kuzey Marmara Otoyolu’nun 8’inci kesimini yaptıklarını hatırlatan Turhan, 45 kilometrelik Başakşehir-Nakkaş yolunun ihalesini de bu yıl gerçekleştireceklerini dile getirdi.
“İstanbul Havalimanı 55 milyon yolcuya hizmet verdi”
“Halkın yolu” yapma hedefiyle işe başladıkları havayolu sektöründe de 17 yıldır dünya ortalamasının çok üzerinde büyüme yaşadıklarına dikkati çeken Turhan, “Havacılıkta gösterdiğimiz başarılar nedeniyle 2016-2019 döneminde ICAO Konsey üyesi olarak dünya çapında sivil havacılıkla ilgili kararları alan ve onaylayan ülkelerden biri olduk.” değerlendirmesinde bulundu.
Yurtdışında 2003’te 60 noktaya uçulurken anlaşmalı ülke sayısının 173’e, uçuş yapılan nokta sayısının ise 328’e çıkarıldığını belirten Turhan, faal havalimanı sayısını 26’dan 56’ya yükselttiklerini kaydetti.
Turhan, dünyanın buluşma noktası İstanbul Havalimanı’nda hizmete açıldığı günden 2019 yılı sonuna kadar 330 bin 574 uçak ve yaklaşık 55 milyon yolcu trafiği gerçekleştiği bilgisini vererek, “İstanbul Havalimanı henüz ilk yılında garanti edilen yolcu sayısını geçtiğinden, havalimanı işletmecisi şirket kamuya 22,4 milyon avroluk ek ödeme yapacak.” dedi.
Rize-Artvin Havalimanı’nda yüzde 57 fiziki gerçekleşmeye ulaştıklarını ifade eden Turhan, buradaki üstyapı çalışmalarını başlattıklarını aktardı.
“3 yük, 2 yolcu tren işletmecisi yetki belgesi aldı”
Turhan, demiryollarının serbestleşmesini ve rekabete açılmasını sağladıklarına işaret ederek, 3 demiryolu yük tren işletmecisi, 2 demiryolu yolcu tren işletmecisinin yetki belgelerini aldığını bildirdi.
405 kilometrelik Ankara-Sivas YHT hattının Yerköy-Yıldızeli kesiminde yılın ilk çeyreğinde test sürüşlerine başlayacaklarını vurgulayan Turhan, çalışmaların tamamlanmasıyla YHT’yi Sivas’a ulaştıracaklarını kaydetti.
Turhan, bu yıl TÜVASAŞ’ta ilk prototip Milli Elektrikli Tren setini de raylara indireceklerini ve seri üretimine başlayacaklarını açıkladı.
Yenikapı-Sefaköy hattını Büyük İstanbul Tüneli ile entegre olacak şekilde gerçekleştirmeyi planladıklarını anlatan Turhan, “Yap-işlet-devret (YİD) modeliyle gerçekleştireceğimiz Büyük İstanbul Tüneli Projesi’nin de ihalesini bu yıl yapmayı planlıyoruz.” diye konuştu.
“Filyos Limanı’nın üstyapı ihalesine bu yıl çıkacağız”
Limanlarda 2019’da 11,6 milyon TEU konteyner, 484 milyon ton yük elleçlendiği bilgisini veren Turhan, yurtdışı düzenli Ro-Ro hatlarında 597 bin aracı taşıdıklarını bildirdi.
Turhan, Filyos Limanı altyapı çalışmalarında yüzde 80 ilerleme sağladıklarını belirterek, bu yıl üstyapı ihalesine de çıkacaklarını dile getirdi.
Tamamlandığında Avrupa’nın en büyük 10 limanından biri olacak Kuzey Ege (Çandarlı) Limanı’nın da altyapısını tamamladıklarına dikkati çeken Turhan, buradaki üstyapı çalışmalarının YİD modeliyle yapılacağını ifade etti.
Kanal İstanbul Projesi’ne de değinen Turhan, şöyle konuştu:
“Boğazlarımızı ve İstanbul’u koruyacak Kanal İstanbul Projesi’nde ihale aşamasına geldik. Bu yıl içinde de kazmayı vuracağız. Kanal İstanbul ile Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin hükümlerini hiçbir şekilde ihlal etmeden, İstanbul Boğazı deniz ulaştırmasına açık tutularak, alternatif bir kapının açılmasını sağlayacağız. İstanbul Boğazı’nı kazalardan ve tehlikeli yüklerden koruyacağız.”
“Siber saldırı sayısı 150 bini geçti”
Bakan Turhan, haberleşme sektöründe de çarpıcı gelişmelerin görüldüğüne işaret ederek, kurumsal ve sektörel siber olaylara müdahale ekibi (SOME) sayısını 1289’a çıkardıklarını, elektronik haberleşme işletmecileri tarafından raporlanan siber saldırı sayısının da 2019’da 150 bini geçtiğini söyledi.
Yeni uydu projelerine değinen Turhan, Türksat 5A’nın 2020’nin üçüncü çeyreğinde, Türksat 5B’nin 2021’de fırlatılması takvimine uygun olarak sürecin devam ettiğini bildirdi.
Turhan, Türksat 6A’da mühendislik modeli entegrasyon faaliyetlerine devam ettiklerini, uydunun 2022’de uzayda hizmete başlamasını hedeflediklerini kaydetti.
5G çalışmalarını da başlattıklarını anımsatan Turhan, “5G’yi ilk olarak İstanbul Havalimanı’nda pilot uygulama olarak başlatmayı planlıyoruz.” dedi.
Kanal İstanbul’un proje çalışmaları tamamlandı
Bakan Turhan, basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kanal İstanbul’a ilişkin sorular üzerine Turhan, proje çalışmalarının tamamlandığını, bölgenin imar planı çalışmalarının da onaylandığını ve askıda bulunduğunu söyledi.
Turhan, söz konusu süreci takip ettiklerini, bunun da bitmesiyle ihale sürecini başlatacaklarını ifade ederek “Gerek resmi yazı yazarak gerek şifahi olarak projeyle ilgilenen birçok ülke firması ve kredi kuruluşu var. Rusya, Çin, Hollanda, Belçika, ayrıca münferit olarak dünyanın diğer ülkelerinden firmalar bu projemizle ilgileniyor.” dedi.
İmar süreci ve yer tahsisi uygulaması tamamlanınca öncelikli olarak Kanal İstanbul’un yapılacağı mahaldeki altyapıların deplasmanını yapacaklarını anlatan Turhan, “Yolların, köprülerin, isale, enerji ve enerji hatlarının deplasmanını yapacağız ve kanal sahasını diğer hizmetleri aksatmadan sürdürülebilir hale getirdikten sonra inşaata başlayacağız. Mahalli trafikten tamamen arındırılmış bir alan içinde kazı ve inşaat işlerini yapmayı planlıyoruz.” diye konuştu.
Turhan, Çin’de ortaya çıkan yeni tip koronavirüsün ulaştırma hizmetlerine etkisinin sorulması üzerine, Sağlık Bakanlığı’nın bu konuyu yakından takip ettiğini dile getirdi. Bakan Turhan, Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu kararlarına göre ulaşım hizmetlerine başlayıp devam edeceklerini kaydetti.
Acil haberleşme altyapısı
Başta depremler olmak üzere afetlerde kullanılacak acil haberleşme sistemine yönelik soruları yanıtlayan Turhan, olası depremlere karşı tedbirleri operatörlerle koordineli şekilde aldıklarını söyledi. Turhan, ortak uygulama olarak operatörlerle deprem anında kullanılacak mesajlaşma ve sesli görüşme uygulamasının geliştirilmesi için çalışmalar yaptırdıklarını vurgulayarak şöyle devam etti:
“Böylece ses trafiğinin ani artışlarla şebekede herhangi bir sorun oluşturmaması amaçlanıyor. Bunun dışında operatörlerle kapasite artış çalışmalarımız devam ediyor. İlk aşamaları tamamlanmış durumda. Önümüzdeki süreçte kademeli artışlar yapılacak. Depremde sesli internet üzerinden haberleşme yapılması önemli. Bununla ilgili girişimlerimiz devam ediyor. İçişleri Bakanlığımız ve AFAD ile bu konuda çalışmaları sürdürmekteyiz.”
Avrasya Tüneli geçiş ücretindeki artış
Cahit Turhan, Avrasya Tüneli geçiş ücretine yapılan yüzde 56’lık zamma ilişkin, tünelin yap-işlet-devret modeliyle yapıldığını anımsattı. Projedeki geçiş ücretlerinin sözleşme kapsamında yılda 2 kere güncellendiğini ifade eden Turhan, “Bu güncellemeler idarenin kontrolünde yapılıyor. En son güncelleme 1 Temmuz 2018’de gerçekleştirilmişti. 2020’nin başındaki güncelleme formülüne göre yapılan hesaplarda 23,30 lira olarak uygulanan geçiş ücreti 36,40 liraya çıktı. Bunu da uyguluyoruz, güncellenmiş olan bir fiyat.” diye konuştu.
Akıllı ulaşım sistemleri uygulama koridoru
Bakan Turhan, yakın dönemde akıllı ulaşım sistemleri uygulama koridoru oluşturacaklarını söyledi. Turhan, bu koridorda operatif akıllı ulaşım sistemleri hizmetlerinin vatandaşlara uygulamalı olarak gösteriminin sağlanmasının yanında, bu sektörde faaliyet gösteren üreticilerin milli kaynaklarla ürettiklerini test etmeleri için gerekli ortamın oluşturulacağını anlattı.
Bu çalışmaların yanında Avrupa’da akıllı ulaşım sistemleri üzerine çalışma yapan en büyük organizasyonlara üye olarak gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Turhan, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün de 15 bin kilometre fiber altyapı imalatına başladığını ve 505 kilometrenin tamamlandığını bildirdi. Turhan, akıllı yolların mimarisinin oluşturulduğunu ve Akdeniz Sahil Yolu’nun bir kısmında bu hizmetin verilmeye başlandığını dile getirdi.
YHT abonman ücretlerindeki artış
Yüksek hızlı tren (YHT) abonman fiyatlarındaki düzenlemelere ilişkin sorular üzerine Bakan Turhan, bu hizmetin devreye alınma sürecinde bir dizi karar alındığını ve uygulama yapıldığını, geçen sürede düzenleme ihtiyaçları ortaya çıktığını bildirdi. Turhan, şunları kaydetti:
“YHT’ye yüksek talebin karşılanamaması, bilet bulunamaması, bunun yanında abonman bilet sahibi olup, yer ayırtılmasından kaynaklı boş koltuk sayısının yüksek olması nedeniyle daha gerçekçi, akılcı ve verimli hizmet verme doğrultusunda değişiklik yapma gereği duyduk. Yüzde 75 olan abonman bilet fiyat indirimini öğrencilerde yüzde 50’ye, diğer vatandaşlarımızda yüzde 25’e indirdik. Bu uygulamayı başlattıktan sonra doluluk oranı yüzde 84’ten yüzde 95’e çıktı. Daha fazla insanımız bundan faydalanmaya başladı.”
“e-SIM teknolojisi yerli ve milli olacak”
Turhan, e-SIM teknolojisine ilişkin gelişmeler konusunda Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu kararlarını hatırlattı.
Kurulun Mart 2019’da aldığı kararda, uzaktan programlanabilir SIM teknolojilerini destekleyen sistemlerin kurulumu ve cihazlarda kullanımının yüzde 100 yerli ve milli olacağının belirtildiğine işaret eden Turhan, otomotiv endüstrisi de dahil, cihazları söz konusu teknolojiyi destekleyen son kullanıcıların sistemlerden bu yıl yararlanabileceğini söyledi.
Turhan, yapılan düzenlemeyle uluslararası sertifikasyona sahip ekipman kurulumuna yüzde 100 yerlilik şartı getirildiğine dikkati çekerek, böylece Türkiye’ye ait hassas verilerin kendi kontrolünde olacağını bildirdi.
Özellikle makineler arası iletişim (M2M) cihazlarında kullanılacak e-SIM teknolojisinin yerli e-SIM altyapısıyla global firmalara ve iş senaryolarına hizmet vereceğini ifade eden Turhan, söz konusu verinin ülke kontrolünde olması prensibine uygun şekilde bu altyapının kullanılacağını anlattı.
Turhan, e-SIM teknolojisiyle SIM karta bağlı güvenlik altyapısının yeni otomobillerde yazılım tabanlı olarak sunulacağı bilgisini vererek, araç tedarikçilerinin 29 Şubat’tan itibaren bu hizmetten yararlanabileceğini dile getirdi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından takip edilen dijital takograf konusuna ilişkin soru üzerine de Turhan, dijital takograf kullanımının uluslararası faaliyet gösteren firmalar için 1 Ocak 2021, yurtiçinde faaliyet gösteren firmalar içinse 1 Ocak 2024’e ötelendiğini anımsattı.
Bakan Turhan, Tasfiye Kararnamesi’ne ilişkin soruya karşılık şu cevabı verdi:
“Bakanlığımıza Tasfiye Kararnamesi kapsamında 224 tasfiye başvurusu yapıldı. Bunların 183’ü tasfiye edildi, 41’i talebinde haklı olmadığı için tasfiye edilmedi. Burada kamu yararı değil, firmanın yararı söz konusuydu.”
“Büyük projelerde çok sayıda yetkili belediye var”
Turhan, Kanal İstanbul Projesi’ne ilişkin gelişmeler konusundaki soruları da yanıtladı.
Bu tür büyük projelerin yapıldığı alanda imar planlarına ilişkin çok sayıda yetkili belediye bulunduğunu, gerek büyükşehir gerekse ilçe belediyelerinin söz sahibi olduğunu belirten Turhan, şunları kaydetti:
“Projeye ilişkin 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı askı süreci tamamlandı, 1/25.000 ve 1/5.000 ölçeklilere yönelik plan çalışmaları devam etmektedir. Süreç Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Bizim için önemli olan, projenin inşaatı konusunda bu sahanın imar planlarında işlenmesi gerekiyor. Bunun 6 aylık sürede tamamlanması bekliyoruz.”
Bakan Turhan, BTK bünyesinde bulunan Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi, Milli Monitör Sistemi ve BTK Veri Merkezi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 10 Şubat’ta hizmete sunulacağını sözlerine ekledi.
Fiber ortak altyapısı çalışmaları devam ediyor
Fiber ortak altyapıya ilişkin soru üzerine Turhan, 2018’de işletmeciler arasında pasif sabit elektronik haberleşme altyapısının kiralanmasına ilişkin protokol imzaladıklarını, bunun ülke kaynaklarının verimli kullanılması ve altyapıda tek kazıyla işlerin gerçekleştirilmesi için yapıldığını söyledi.
Turhan ortak altyapı konusunda Ankara-Sincan’da pilot proje geliştirdiklerini anımsatarak, “Ortak altyapı tesisi ve bu altyapının ortak kullanılması konusunda işletmeciler arasında çalışmalara devam ediyoruz. Fiber altyapının gelişimini artırmak için kar yolu, demiryolu, tünel, elektrik, su, kanalizasyon, doğalgaz gibi altyapılardan da haberleşme için faydalanılması ve belediyelerle diğer kurum ve kuruluşların altyapı kurulumları sırasında elektronik haberleşme altyapısı kurabilmelerinin önünün açılması için çalışıyoruz.” diye konuştu.
Kazı izinleri ve baz istasyonlarıyla ilgili altyapı faaliyetlerinin kolaylaştırılması için de yasa taslağı çalışmaları yürüttüklerini ifade eden Turhan, bu çalışmaların yasalaşması sonucunda fiber ve mobil altyapılarda hızlı adımlar atacaklarını bildirdi.
Turhan, 5G’nin yerlilik oranının sorulması üzerine, elektronik haberleşme sektöründe yerli ve milli üretim ekosisteminin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yürüttüklerini hatırlattı. Bu çerçevede üretici firmalarla görüşme yapıldığını vurgulayan Turhan, bu firmaları tek çatı altında toplamak için OSTİM ev sahipliğinde BTK’nin destekleriyle 2017’de Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi kurulduğunu dile getirdi.
Bu kümelenmenin 130’dan fazla firmayı ve 8 binden fazla çalışanı barındıran bir organizasyon haline geldiğine dikkati çeken Turhan, şöyle konuştu:
“4,5G kapsamında getirilen yerlilik yükümlülükleri ilk yıllarda karşılanmamış olmakla birlikte kurumumuz tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde 4’üncü yatırım dönemi itibarıyla mobil sektörde ortalama yüzde 23’ün üzerinde yerlilik oranına ulaşıldı. İlk döneme kıyasla yerlilik oranında 23 kat artış meydana geldi. 5G’de yerli ve milli imkanlarla geçiş için hazırlıklarımız sürüyor. 5G’ye de 4,5G’deki yerlilik oranıyla geçmeyi hedefliyoruz.”
Turhan, yap-işlet-devret (YİD) modelinin yüksek hızlı tren (YHT) projelerinde uygulanabilirliğinin sorulması üzerine, yatırım ve işletim maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle bu konuya firmaların, özel sektörün ve finansman kuruluşlarının ilgili olmadıklarını söyledi.
Bu konuya yönelik araştırmalarında YHT’lerle ilgili müşteri bulamadıklarını belirten Turhan, buna karşın otoyol projelerine müşteri olduğunu ve bunları YİD modeliyle yapmayı hedeflediklerini bildirdi.
“Antalya Havalimanı ihalesi için finans piyasasının en iyi konumunu bekliyoruz”
Sabiha Gökçen Havalimanı’nda çalışmaları devam eden pistin yıl sonuna kadar açılmasının hedeflendiğini aktaran Turhan, “Burada bir pistimiz var. Uçuşların olmadığı her gece pistte bakım yapılıyor. İstanbul Havalimanımıza frekans tahsisi istekleri olduğu gibi, buraya da uçuş talepleri var ancak biz bunu yeni pistin yapılmasına kadar şimdilik durduruyoruz. Eski pisti de bakıma alacağız. Onun için şu anda buraya yeni frekans vermeyi durdurduk.” ifadelerini kullandı.
Turhan, Antalya Havalimanı’nı genişletme ihalesinin ertelenmesine ilişkin soruya da şu yanıtı verdi:
“Bu havalimanı Türkiye’nin turizmine önemli katkı veriyor. Antalya Havalimanı’na ilişkin ihalede, kamu yararına teklif alacağımızı düşünerek, süreci bir miktar öteledik. Finans piyasasının en iyi konumunu ve stabil hale gelmesini bekliyoruz. Bu işe teklif verecek isteklilerin risk oranının en aza indiği bir zamanı bekliyoruz, talepler böyle.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Nahçıvan, tarih boyunca taşıdığı stratejik önemle, Azerbaycan’la ilişkilerimizde özel bir yere sahiptir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı’nın temelinin atılması ve iki ülke arasında çeşitli alanlarda gerçekleşen anlaşmaların imzalanmasının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçiminin ardından ilk ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle birlikte haziran ayında Bakü’ye gerçekleştirdiğini hatırlatarak, bu defa da Türkiye’yi Türk dünyasına bağlayan Nahçıvan’da birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008 yılındaki son ziyaretinden bu yana Nahçıvan’ın kaydettiği gelişmeyi gururla müşahede ettiğini anlatarak, Nahçıvan’ın bugün geldiği noktada büyük payı olan Azerbaycan’ın Umummilli Lideri Haydar Aliyev’i doğumunun 100. yılında bir kez daha rahmetle yâd ettiğini belirtti.
Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinin dünyada eşi benzeri bulunmayan müstesna bir konumda olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “tek millet iki devlet” şiarı çerçevesinde ilişkileri ve işbirliğini her alanda güçlendirmek üzere çalışmaları sürdürdüklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le imzaladıkları Şuşa Beyannamesi’nin ilişkileri müttefiklik seviyesine yükselten bir dönüm noktası olduğunu dile getirerek, Nahçıvan’ın tarih boyunca taşıdığı stratejik önemle Azerbaycan’la ilişkilerde özel bir yere sahip olduğunu söyledi.
“DOĞAL GAZ HATTI AVRUPA’NIN ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİNE KATKI SAĞLAYACAK”
Nahçıvan’ın bugün de ekonomi, ulaştırma ve enerji hatları açısından büyük bir potansiyel barındırdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bölgesel ulaştırma hatlarının tesisiyle birlikte bu potansiyeli tam manasıyla hayata geçirme imkânına kavuşacağız. Hazar geçişli uluslararası doğu batı orta koridorun önemi koronavirüs salgını ve bölgemizde yaşanan savaşlar neticesinde çok daha iyi anlaşılmıştır. Bu vesileyle biraz önce temelini attığımız Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı Projesi Azerbaycan’la enerji alanındaki ortaklığımızı daha da derinleştireceği gibi Avrupa’nın enerji arz güvenliğine de katkı sağlayacaktır. Kars-Nahçıvan Demir Yolu Projesi’nin yanı sıra toplu konut ve elektrik enerjisiyle ilgili alan anlaşmalar az önce imzalandı. Böylece ulaştırma, lojistik ve enerji alanlarındaki ilişkilerimizi geliştirme irademizi tekrar ortaya koyduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycanlı kardeşlerine 6 Şubat depremlerinin yaralarının sarılmasına verdikleri güçlü destek için bir kez daha teşekkür ettiğini ifade ederek, “Varını yoğunu otomobilinin üzerine yükleyip milletimize yardım etmek için yola koyulan kardeşlerimizin samimiyetini hiçbir zaman unutmayacağız. Basın toplantımızın ardından modernizasyonunu gerçekleştirdiğimiz askerî bakım ve onarım fabrikasının açılışını yapacağız. Bu proje de savunma sanayi işbirliğimize ciddi katkılar sunacaktır” diye konuştu.
Son günlerde bölgede kritik gelişmelerin yaşandığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından geçen üç yıla yakın süre boyunca defaatle dile getirdiği meşru ve haklı endişelerine gereken karşılığı maalesef bulamadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın kendi egemen topraklarında bir antiterör operasyonu gerçekleştirmek durumunda kaldığını belirterek, “Operasyonun son derece kısa bir süre içerisinde sivillerin haklarına azami hassasiyet gösterilerek başarıyla tamamlanması bizler için iftihar vesilesi olmuştur. Operasyon sırasında şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Nahçıvan’ın mümtaz şairi Mehmet Akif’in, yol ve dava arkadaşı merhum Hüseyin Cavit’in bir asır önce yaptığı şu duasının kabul olduğunu görmenin bahtiyarlığını yaşadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Her beladan esirge yurdumuzu, kâmuran eyle şanlı ordumuzu. Muzaffer Azerbaycan ordusunu gerek tarihî başarısı gerekse sivillere yönelik sergilediği insani tavrı dolayısıyla canı gönülden tebrik ediyorum. Azerbaycanlı kardeşlerimiz, Türk milletinin adalet ve merhametini bir kez daha tüm dünyaya göstermişlerdir. Son zaferle birlikte bölgede kapsamlı bir normalleşme için yeni fırsat pencereleri açılmıştır. Bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Ermenistan’ın kendisine uzatılan barış elini tutmasını ve artık samimi adımlar atmasını bekliyoruz. Her zaman vurguladığım gibi barışın kaybedeni olmaz. Bölgemizde barış, huzur ve refahın tesisi halklarımıza olan borcumuzdur. Biz bu borcu ifa etmek noktasında kararlıyız, samimiyiz. Temennimiz, muhataplarımızın da aynı samimiyeti göstermesidir.”
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Kars-Nahçıvan Demiryolu Projesi’ne İlişkin Niyet Protokolü”nü imzaladı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile Azerbaycan Şehir Planlama ve Mimari Devlet Komitesi Başkanı Anar Guliyev, “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Kahramanmaraş İlinde Konut Binaları, İlkokul, Anaokulu, Kültür Merkezi İnşaatına İlişkin İşbirliği Anlaşması”na imza attı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Azerbaycan Enerji Bakanlığı arasında elektrik enerjisiyle ilgili mevcut işbirliğinin devamını içeren metin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov tarafından imzalandı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI ALİYEV, MODERNİZE EDİLEN NAHÇIVAN ASKERÎ KOMPLEKSİ’NİN AÇILIŞINI YAPTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, ortak basın toplantısının ardından modernize edilen Nahçıvan Askerî Kompleksi’nin açılışını gerçekleştirdi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetlisi olarak çalışma ziyareti kapsamında Nahçıvan’a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nde resmî törenle karşılandı.
Tören alanına Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le birlikte geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada askerleri selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in, tören alanındaki yerlerini almasının ardından iki ülke millî marşları çalındı.
Tören sonunda Meclis binasına geçen iki lider, baş başa görüşmelerini gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in daveti üzerine günübirlik çalışma ziyaretinde bulunmak için gittiği Nahçıvan’a ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev tarafından Nahçıvan Havalimanı’nda karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Nahçıvan Havalimanı’nda; Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Fuad Necefli, Nahçıvan Yüksek Meclisi Başkan Yardımcısı Anar İbrahimov, Nahçıvan Valisi Mirsenani Seyidov, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov, Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı ve Türkiye’nin Nahçıvan Başkonsolosu Asip Kaya ile ilgili yetkililer karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Nahçıvan ziyaretinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu eşlik ediyor.
Konuşmaların hemen akabinde Güney Afrika’nın 59’uncu bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Ankara’da GÜNEY AFRİKA’dan Miras Günü ve Milli Gün Resepsiyonu.
Güney Afrika’nın Ankara Büyükelçisi Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA’nın ev sahipliğinde, Ankara Divan Otelde bir resepsiyon verildi.
Resepsiyonda, Türkiye’yi temsilen Dışişleri Bakan yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Mehmet Kemal BOZAY hazır bulundu.
Güney Afrika Miras ve Milli Günü resepsiyonuna, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerin, Büyükelçileri, Askeri Ataşeleri ve çok sayıda seçkin bir davetli topluluğu da katıldı.
Güney Afrika’nın Ankara Büyükelçisi Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA’nın ev sahipliğinde, Güney Afrika’nın kültürel farklılıklarının ve birlikteliğinin birlikte kutlandığı “Ulusal Miras Günü” dolayısıyla Ankara Divan Otelde bir resepsiyon verildi.
Konuşmalardan önce Güney Afrika ve Türkiye’nin milli marşları seslendirildi.
Güney Afrika’nın Ulusal Miras Günü resepsiyonu Büyükelçi Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA’nın konuşmasıyla başladı.
Güney Afrika Büyükelçisi , Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA, resepsiyondaki konuşmasına, davetlileri aralarında görmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek başladı.
DUBA, resepsiyonla, Ulusal Miras günü ve ertelenen Milli günü kutlamasını birarada kutladıklarını belirtti.
Büyükelçi DUBA, resepsiyonda yaptığı kısa konuşmasında öncelikle Kahramanmaraş merkezli depremde hayatını kaybedenler için davetlilere 1 dakikalık saygı duruşu çağrısında bulundu.
Saygı duruşundan sonra konuşmasına devam eden Güney Afrika Büyükelçisi DUBA, Büyükelçiliğin Şubat ayındaki Kahramanmaraş merkezli depremler dolayısıyla, Nisan ayındaki Ulusal Gün etkinliğini ertelediklerini ifade etti.
Bunun, Türkiye halkıyla dayanışmanın bir ifadesi olduğunu söyleyen Büyükelçi DUBA, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve halkına başsağlığı dileklerini iletmeye devam ettiklerini dile getirdi.
DUBA, Güney Afrika’nın Türkiye’nin Afrika ile ortak kalkınma ve refah arayışını övdüğünü anlatarak Türkiye’nin Güney Afrika için önemli bir yatırım ve ticaret ortağı olmaya devam ettiğini kaydetti.
Kahramanmaraş merkezli iki depremin dünyanın çok az yaşadığı bir büyüklükte olduğunun altını çizen Büyükelçi DUBA, Güney Afrika’nın Türkiye ile olan ilişkileri ve Türkiye’nin Afrika kıtasına olan saygısının bir göstergesi olarak, Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi aracılığıyla ve kıtasal düzeydeki iş birlikleri ile güçlendiğine de vurgu yaptı.
Büyükelçi DUBA, son on yılda yaklaşık 156 nokta 80 milyon dolarlık doğrudan sermaye yatırımıyla birçok projeye yatırım yaptıklarını geçen yıl ikili ticaretin ihracatta, Güney Afrika’nın lehine yüzde 18’lik bir artış meydana getirdiğini bildirdi.
DUBA, İki yıl önceye göre de bunun yüzde 50 artışla rekor seviyelere ulaştığını sözlerine ekledi.
Büyükelçi Dipuo Bertha LETSASHI ABESDER DUBA’dan sonra kürsüye Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Mehmet Kemal BOZAY geldi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Mehmet Kemal Bozay, Kahramanmaraş merkezli depremlerde Türkiye ile dayanışmalarından dolayı Güney Afrika’ya teşekkür etti.
Bakan Yardımcısı Bozay, Güney Afrika’nın Türkiye için Afrika’da önemli bir ortak olduğunun altını çizerek ticari ilişkilerin kazan-kazan ilkesine dayalı olarak geliştiğini ifade etti.
Dışişleri Bakan yardımcısı BOZAY, Afrika ile toplam ticaretimiz 2003 yılında 5 nokta 4 milyar dolarken, 2022 yılı sonunda yaklaşık 8 kat artarak 40,7 milyar dolara çıktığını söyledi.
BOZAY, 12-13 Ekim’de İstanbul’da gerçekleştirilecek Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu’nun ticaretin gelişmesi ve karşılıklı yatırımların daha üst düzeye taşınmasında gelecek adımlar için kendilerine sağlam bir platform sağlayacağını kaydetti.
Geçen yıl iki ülke arasındaki ticaret hacminin iki milyar doları aştığını hatırlatan Bakan yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı BOZAY, Güney Afrika’da faaliyet gösteren Türk müteahhitlik firmalarının faaliyetleri ve başarılarının kendileri için gurur kaynağı olduğunu da hatırlatarak sözlerini sonlandırdı.
Pasta kesiminden sonra davetliler, bir yandan Güney Afrika’nın Bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış Türk ve Güney Afrika mutfağından yiyeceklerin tadını çıkarırken bir yandan da Güney Afrika Milli Günü atmosferinde aralarında sohbet etme fırsatı buldular.
Konuşmaların hemen akabinde Güney Afrika’nın 59’uncu bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminden sonra davetliler, bir yandan Güney Afrika’nın Bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış Türk ve Güney Afrika mutfağından yiyeceklerin tadını çıkarırken bir yandan da Güney Afrika Milli Günü atmosferinde aralarında sohbet etme fırsatı buldular.
Resepsiyonda, davetliler daha sonra Güney Afrika ve dünya müziğinin sevilen melodilerinin eşliğinde dans ederek geceyi sonlandırmanın mutluluğu ile evlerinin yolunu tuttular.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin 5 gün boyunca 70’i aşkın dünyaca ünlü astronotu ağırlayacağını belirterek, etkinliğin Türkiye’nin Milli Uzay Programı’nın meyvelerini toplaması bakımından önemli olduğunu söyledi.
Uzay meraklılarının Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nde (GUHEM) gerçekleştirilecek zirvede bir araya geleceğini belirten Bakan Kacır, “Dünyada ün yapmış astronot ve kozmonotların da katılacağı etkinlik için Türkiye’nin seçilmesi, Milli Uzay Programı’nın meyvelerinin toplaması bakımından önemli. Bütün uzay meraklılarını bekliyoruz. Gençlerimizin, hayallerinin peşinden gitmesi, geleceğin uzay yolcularının onların arasından çıkacağını bilmeleri gerekiyor. Geleceğin Aziz Sancar’ları, milli teknolojinin genç neferleri arasından yetişiyor. Biz de gençlerimizi ve uzaya ilgi duyan milletimize her zaman söylediğimiz gibi sizlerle birlikteyiz, desteklerimizle her zaman yanınızdayız.” dedi.
MİLLİ UZAY PROGRAMI
Türkiye’nin, Milli Uzay Programı doğrultusunda uzaya dair gelecek vizyonunu ortaya koyduğunu dikkati çeken Bakan Kacır, “Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken uzay alanındaki yetkinliklerimizi daha da ileriye taşımak istiyoruz. Orta Vadeli Program’da da Milli Uzay Programı çerçevesinde izleyeceğimiz politikayı vurguladık. Program çerçevesinde, Türkiye’deki uydu geliştirme ve pazarlama faaliyetlerini koordine ederek, nano ve mikro uydu ile mega takım uydu gibi yeni teknolojik alanlarda AR-GE ve ürün geliştirme çalışmalarını gerçekleştireceğiz.” ifadelerini kullandı.
GUHEM’DE ULUSLARARASI DEV BULUŞMA
Türkiye’nin uzay havacılık temalı ilk interaktif eğitim merkezi GUHEM, uluslararası dev etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. GUHEM ve Bursa Business School organizasyonuyla Bursa’ya gelecek 70’ten fazla astronot 5 gün boyunca birbirinden önemli etkinliklerde yer alacak.
25-29 EYLÜL’DE BURSA’DA
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) iş birliğinde, Bursa Büyükşehir Belediyesi destekleriyle hayata geçirilen GUHEM, Uzay Kaşifleri Derneği’nin (Association of Space Explorers- ASE) düzenlediği Planetary Congress’e ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 25-29 Eylül tarihlerinde Bursa’da gerçekleşecek kongrede uzayda yaptıkları çalışmalarla adını duyurmuş astronot ve kozmonotlar uzay farkındalığını artırmak için çalışmalarda bulunacak.
19 ÜLKEDEN 70’İN ÜZERİNDE ASTRONOT
Kongrede, Artemis II göreviyle Ay yörüngesine gidecek aracın pilotu Amerikalı Victor Grover’dan, iki görevde uzayda toplamda 191 gün kalmış Çinli Junlong Fei’ye, uzayda 747 gün geçiren Rus Kozmonot Sergei Andeev’den, Kanada eski Genel Valisi Astronot Julie Payette’e kadar 19 ülkeden 70’in üzerinde astronot ve uzay çalışmaları konusunda öncü isimler yer alacak.
Uzay konusunda dünyanın en prestijli isimlerini bir araya getirecek olan etkinliğin teknik oturumları, BTSO tarafından hayata geçirilen iş dünyasının eğitim ve gelişim merkezi Bursa Business School Uludağ Kampüsü’nde gerçekleştirilecek.
BİLGİ VE DENEYİMLERİNİ PAYLAŞACAKLAR
25 Eylül Pazartesi günü düzenlenecek açılış organizasyonunun ardından TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TUA Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, Türksat CEO’su Hüseyin Ertok, Plan-S CEO’su Tugay Güzel, TÜBİTAK Uzay Enstitü Müdür Yardımcısı Alime Yıldırım ve Delta V Genel Müdürü Arif Karabeyoğlu gibi önemli isimler teknik oturumlarda bilgi ve deneyimlerini paylaşacak.
TÜRKİYE’NİN İLK UZAY YOLCULARI KATILIYOR
Türkiye’nin ilk uzay yolcuları Alper Gezeravcı ve Tuva Atasever de etkinlikler kapsamında Türkiye’nin Gelecek Projeksiyonu oturumu kapsamında uzay meraklılarıyla buluşacak. Ayrıca Yeni Uzay Ekonomisi ile Yer Yörüngesi ve Ötesinde Çalışmalar oturumlarında da Michael Lopez Alegria, Thomas Marshburn, Fei Junlong, John D. Olivas, Anton Shkaplerov, Denis Matveev ve Sergey Korsakov gibi dünyaca ünlü astronotlar yer alacak.
KONGRENİN ANA TEMASI; “İSTİKBAL GÖKLERDEDİR”
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında Bursa’da gerçekleştirilecek bu büyük organizasyonun teması ise Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal Göklerdedir” sözünden yola çıkılarak belirlendi. Ülke açısından da tarihi bir kongre niteliğindeki bu eşsiz organizasyonda beş gün boyunca uzayla ilgili yapılacak teknik oturumların yanı sıra bilim ve toplum etkinlikleriyle, seminerler, söyleşiler ve çevrimiçi platformlarda öğrenci buluşmaları gibi birçok etkinlik düzenlenecek.
ASTRONOTLAR, VATANDAŞLARLA BİR ARAYA GELECEK
27 Eylül Çarşamba günü GUHEM’i ziyaret edecek astronotlar ayrıca ‘Bilim-Toplum’ etkinlikleri kapsamında Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu’nda vatandaşlar ve öğrenciler ile bir araya gelecek.
UZAY VE HAVACILIK ALANINDAKİ DEV ZİRVE
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, etkinliğe ilişkin, “Bu dev zirve, gençlerimizin de uzay ve havacılık alanındaki farkındalıklarını artırmamız açısından büyük önem taşıyor. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında ‘İstikbal Göklerdedir’ ana temasıyla ev sahipliği yapmaya hazırlandığımız kongrenin kentimiz ve ülkemiz adına şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi.
BİR ADA DEVLETİ OLAN MALTA,BAĞIMSIZLIĞININ 59’uncu YILDÖNÜMÜNÜ KUTLADI.
Malta’nın Ankara Büyükelçisi Theresa CUAJAR’ın ’ın ev sahipliğinde, Ankara Divan Otel de bir resepsiyon verildi.
Resepsiyonda, Türkiye’yi temsilen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY hazır bulundu.
Malta Milli Günü resepsiyonuna, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerin, Büyükelçileri, Askeri Ataşeleri ve çok sayıda seçkin bir davetli topluluğu da katıldı.
Malta Bağımzsızlık günü resepsiyonunda Eski Dışişleri bakanlarından Yaşar YAKIŞ da davetliler arasındaydı.
Malta Büyükelçisi Therasa CUTAJAR, resepsiyondaki konuşmasına, ülkesinin bağımsızlığını kazanmasının 59’uncu yıldönümünde davetlileri aralarında görmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek başladı.
Bu yılın Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü kuruluş yılı olduğuna değinen Büyükelçi CUTAJAR, Türk halkına refah ve başarı diledi.
Malta Büyükelçisi Theresa CUTAJAR, Malta ile Türkiye arasında ilişkinin karşılıklı saygı, güven ve anlayışa dayalı olduğunu dile getirdi.
Büyükelçi Theresa CUTAJAR, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılında Türkiye ile Malta arasında ikili ilişkileri genişletme çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.
CUTAJAR, Dayanışma’nın Malta Dış politikasının önemli bir göstergesi olduğunu hatırlattı.
Büyükelçi CUTAJAR, Malta’nın Kahramanmaraşlı merkezli depremlerde Malatya ve Hatay’a teknik yardım ve destek göndererek arama ve kurtarma çalışmalarına yardımcı olduğunu belirtti.
CUTAJAR, Malta’nın Libya’daki sel felaketi için de yardım sağladığına ve Fas’taki deprem için yardım sağlayacağına da dikkat çekti.
Büyükelçi CUTAJAR, Malta’nın Türkiye’nin stratejik ortağı olarak Avrupa Birliği ilişkilerine de verdiğini bildirdi.
Malta Büyükelçisi Theresa CUTAJAR, Küresel Barış ve güvenliği de geliştirmeyim hedeflediklerini dile getirdi.
Büyükelçi Theresa CUTAJAR’dan sonra kürsüye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY geldi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY, konuşmasına öncelikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Malta’nın 59’uncu yıldönümü kutlama mesajını ileterek başladı.
Bakan Mehmet Nuri Ersoy, Malta’nın güçlü iradesi ve kararlı duruşuyla Avrupa’nın ve Akdeniz’in yükselen değeri olduğunu tüm dünyaya göstereceğine inandığını söyledi.
Bakan ERSOY, Malta Cumhuriyeti ile Türkiye’nin ilişkilerini her alanda güçlendireceklerini de vurguladı.
Konuşmaların hemen akabinde Malta’nın 59’uncu bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminden sonra davetliler, bir yandan Malta’nın Bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış yiyeceklerin tadını çıkarırken bir yandan da Malta Milli Günü atmosferinde aralarında sohbet etme fırsatı buldular
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Manhattan’daki Rockefeller Center’da Türkiye İş Kadınları Derneğinin (TİKAD) düzenlediği “Dünyaya Yön Veren Kadınlar” etkinliğine katılarak iş dünyası temsilcilerine ve kadın girişimcilerden oluşan davetli gurubuna hitap etti.
Emine Erdoğan, “Bizim medeniyetimizde, kadınlar ve erkekler beraberce, tarihin öznesi konumunda yer almışlardır. Fakat ne yazık ki üstlendikleri görevler, tarih yazımında ön plana çıkarılmadığından, yeterince bilinmez” dedi.
“Bizim topraklarımız, dünyanın bütün kadınlarına umut olacak destansı mücadelelerle doludur” diyen Emine Erdoğan, çevresine yön veren kadınların dünyaya duyurulmasını “çok önemsediğini” ifade etti.
Girişimci kadınların çoğunlukta olduğu topluluğa hitap eden Emine Erdoğan, “Rehber niteliğindeki kadınlarımızın her platformda, şehirlerimizde, okullarımızda anlatılması, gençlerimizin değerli rol modellerle tanışması açısından anlamlıdır” değerlendirmesini yaptı.
Emine Erdoğan, bu doğrultuda tarihte yer etmiş Tomris Hatun, Hindistan’da babası tarafından veliaht ilan edilerek Türk Devleti’nin başına geçen Raziye Sultan ve Hz. Ömer’in Medine Pazarını denetlemekle görevlendirdiği, dürüstlük abidesi Eş-Şifa gibi kadın yönetici ve girişimcilerden örnekler verdi.
Emine Erdoğan ayrıca, Osmanlı Devletinin kuruluşuna büyük katkıları olan Hayme Ana, İstiklal Savaşı’nda düşmana ve 15 Temmuz darbe girişiminde tanklara karşı direnen cesur kadınlara da değindi.
“KADINLAR, DAİMA, MEDENİYETİN VE KALKINMANIN ANA AKTÖRLERİDİR”
Kadınları haklarından mahrum bırakmanın, toplumsal gelişiminin önüne, “aşılmaz bariyerler örmek ile eşdeğer” olacağını ifade eden Emine Erdoğan, “Kadınlar, daima, medeniyetin ve kalkınmanın ana aktörleridir” diye konuştu.
Emine Erdoğan bu kapsamda, “Kadının; hukukta, eğitimde, üretimde, ticarette, sanatta ve sporda, ailede, kısacası her alanda eşit şartlarda var olabildiği toplumlar, güçlü ve dinamik toplumlardır” ifadelerini kullandı.
Osmanlı’da kadınların vakıf kurabilecek servete sahip olmasının ve yatırımlarının, tarihteki kadın girişimciliğinin boyutlarına örnek oluşturduğunu belirten Emine Erdoğan, “Gurur duyarak söylüyorum; günümüzün kadınları da tarihimizdeki kutlu örnekler kadar yürekli ve çalışkan insanlardır” dedi.
Emine Erdoğan, Türkiye’de son 21 yılda, “Haydi Kızlar Okula”, “Ana-Kız Okuldayız”, “7 Çok Geç”, “Okuma Yazma Seferberliği”, “Nerede Kalmıştık” gibi kampanyalarla, kız çocuklarının eğitim hakkından mahrum bırakılmalarının engellendiğini anımsattı.
Emine Erdoğan, Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB) aracılığıyla kadınların üretime teşvik edildiğini belirterek, KOBİ kredilerinde kadın girişimcilere pozitif ayrımcılık yapıldığını vurguladı.
Emine Erdoğan, “Sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize doğru yol alırken, kadınlarımızın ekonomik gelişimin yardımcısı değil, öznesi olduğunun tüm toplum kesimlerinde anlaşılmasını, gönülden diliyoruz” dedi.
Türkiye’deki yasal düzenlemelerin sanatta ve sporda “meyvelerini vermeye başladığına” değinen Emine Erdoğan, “Ülkemize getirilen ödüller, yayınlanan edebi eserlerimiz, yumuşak gücümüz sinema filmleri ve dizilerimiz, spordaki başarılarımız, hepimizi gururlandırıyor” diye konuştu.
Emine Erdoğan, söz konusu başarıların tüm kadınlara ilham olmasını dilerken, ülkenin kadim bir millet ve devlet geleneğinden aldığı güçle Türkiye Yüzyılı vizyonuna emin ve kararlı adımlarla yürüdüğüne işaret etti.
Emine Erdoğan, konuşmasını, “İlk olma niteliği taşıyan seçme ve seçilme hakkımızdan, kadın başbakanımıza ve bakanlarımıza dek, bütün başarı hikâyelerimizi, hatırlamalı ve hatırlatmalıyız” diye tamamladı.
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI GÖKTAŞ: “KADİM TÜRK KÜLTÜRÜ KADINA VERDİĞİ DEĞERLE BİLİNMEKTEDİR”
New York’taki TİKAD etkinliğinde konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da “Ülkemiz kurulduğu günden bu yana güçlü kadınların ülkesi olmuştur. Kadim Türk kültürü kadına verdiği değer ile bilinmektedir” dedi.
“2002’de iktidara geldiğimizde Meclis’te kadınların temsil oranı yüzde 14 civarındayken bugün yüzde 18’in üzerine çıkmış durumda” diyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, AK Parti’nin, TBMM’de kadın milletvekili sayısının artmasında en büyük paya sahip olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden’nın eşi Jill Biden’ın ev sahipliğinde lider eşleri ile bir araya geldi.
Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurul toplantıları kapsamında bulunduğu New York’ta, Jill Biden’ın ev sahipliğindeki davette lider eşleriyle buluştu.
Smithsonian Tasarım Müzesi’nde gerçekleşen davette Biden, lider eşlerine müzeyi gezdirerek tanıttı. Lider eşleri davette çevre, kültür, eğitim gibi konularda bilgi paylaşımında bulundu. Davet sonunda lider eşleri ev sahipliği için Biden’a teşekkür etti.
Emine Erdoğan, davetin ardından sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, şu ifadeleri kullandı:
“Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu kapsamında ziyaret ettiğimiz New York’ta, Amerika Devlet Başkanı’nın eşi Jill Biden’ın ev sahipliğinde lider eşleri ile bir araya geldik. Çevre, kültür, eğitim başta olmak üzere pek çok konu hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Samimi ve içten ev sahiplikleri için Bayan Biden’a teşekkür ediyorum.”
Emine Erdoğan, New York Türkevi’nde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, “Varisi olduğu köklü miras çerçevesinde devletimiz, bugün de dünyanın vicdanı olmayı sürdürmektedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, New York Türkevi’nde, devlet başkanı eşleri, uluslararası kuruluş temsilcileri ve seçkin bir davetli grubunun katıldığı programda sosyal refahın adil dağılımı hakkında konuşma yaptı.
Tarihte, Anadolu’da ayrım yapılmaksızın insanların hizmetine sunulan ve refahın paylaşılmasına aracılık eden kervansaray, han, aşevi ve hamamların varlığına değinen Emine Erdoğan, şunları söyledi: “Varisi olduğu köklü miras çerçevesinde devletimiz, bugün de dünyanın vicdanı olmayı sürdürmektedir. Halkımızın hayırseverliği de sosyal denge ve barışın korunmasında büyük rol oynamıştır. Hakkaniyet ilkesi, daima bu uygulamaların merkezinde yer almıştır.”
Emine Erdoğan, Türkiye’nin, Osmanlı’dan Darüleytam, Darülaceze, Darüşşafaka, Kızılay gibi güçlü dayanışma kurumlarını miras aldığını ve “sosyal devlet geleneğini, daha ileri düzeylere taşımayı başardığını” belirtti.
“ÜLKEMİZ, MİLLÎ GELİRİNE ORANLA EN FAZLA YARDIM YAPAN ÜLKE DURUMUNDADIR”
Emine Erdoğan, “Yeryüzündeki hiçbir acıya bigâne kalamayan Türk insanı sayesinde, ülkemiz, millî gelirine oranla, en fazla yardım yapan ülke durumundadır. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Maarif Vakfı, AFAD, Kızılay gibi kurumlarımız, kardeşlik köprüleri kurmaya devam etmektedirler” dedi.
Türkiye’nin insanlığı “tek bir aile” olarak gördüğünü söyleyen Emine Erdoğan, “Ülkemiz, kendi vatandaşı gibi, sığınmacılara, mültecilere ve bütün mazlumlara şefkat elini uzatmaya devam edecektir” diye konuştu.
Emine Erdoğan, Türkiye’nin sosyal devlet anlayışını önceleyen konuşmasında, “Sosyal güvenlik ve sosyal adalet kavramı dünya genelinde, en fazla sanayi dönemine kadar geri giderken, Türk devletlerinde, kadim zamanlara uzanır. Kıtaların, toplumların sömürgeleştirildiği çağda, gönüller fetheden atalarımız, engin coğrafyalarda, hâlen saygıyla yâd edilmelerine vesile olan şaheserler bırakmışlardır” ifadelerini kullandı.
6 Şubat depremlerinde gösterilen dayanışmaya değinen Emine Erdoğan, “Kalbinizle yaptığınız her şey size geri dönecektir sözünün anlamını, 6 Şubat depremlerinde bir kez daha idrak ettiğimizi söyleyebilirim. Dünyanın dört bir yanındaki dostlarımız, şehirlerimiz harabeye dönerken, gönül mabetlerimiz yıkılmasın diye, seferber oldular” şeklinde konuştu.
“Türkiye, hep birlikte daha iyiye yürüyen sosyal bir devlettir” diyen Emine Erdoğan, ayrıca, yaşlılar, engelli vatandaşlar ve çocukları korumak için çıkarılan kanunlardan bahsetti ve bu tür yardımlara bütçeden ayrılan payın 2002’den bu yana 4 kat arttığına değindi.
Emine Erdoğan, salgın sürecinde Türkiye’nin, ihtiyacı olan bütün ülkelere maske, hijyen kiti ve Turkovac aşısını, patentsiz ve bedelsiz olarak gelir düzeyine bakmaksızın ulaştırdığını hatırlatarak, “Dayanışma geleneğimiz sayesinde bugün pek çok ülke ‘bizler yardım yapmayı Türklerden öğrendik’ diyebilmektedir” ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, katıldığı etkinliği gerçekleştiren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına teşekkür ederek, Bakanlığın kurulduğu 2011 yılından bu yana, sosyal adalet adına, çok büyük adımlar atıldığını kaydetti.
Arnavutluk, Ekvador, Seyşeller devlet liderlerinin eşlerinin katıldığı programda ayrıca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, BM Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı Genel Sekreter Yardımcısı Navid Hanif, BAE Toplumsal Kalkınma Bakanı Shamma bint Suhail Faris Al Mazrui ve Sırbistan Aile Refahı ve Demografi Bakanı Darjia Kisic Tepavcevic de birer konuşma yaptı.
Öte yandan, Emine Erdoğan ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, program çerçevesinde hazırlanan fotoğraf sergisi ve tanıtım videosu aracılığıyla, Türkiye’nin ülke içi ve dışında yaşanan doğal afetlere yaptığı yardımlarla ilgili bilgileri davetlilere anlattı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.