Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Salgının sürmesi, ülke olarak bizim önümüzü görmemizi de zorlaştırıyor. Buna rağmen içerideki ve dışarıdaki ortak kanaat; Türkiye’nin salgın sonrası yeniden şekillenecek dünyanın yıldız ülkelerinden biri olacağı yönündedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda, sağlıktan güvenliğe, sanayiden tarıma ve ihracata kadar pek çok konunun ele alındığını belirterek, bir sonraki Kabine Toplantısı’nda, Türkiye’nin yeni yönetim sistemindeki ikinci yılı vesilesiyle kapsamlı bir değerlendirme vatandaşlarla paylaşacağını söyledi.
“AMACIMIZ VAKA SAYISINI DA VEFAT SAYISINI DA SIFIR NOKTASINA ÇEKEBİLMEK”
Bugünkü toplantının öncelikli gündeminin Koronavüris salgını ve sonuçları olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin salgınla mücadeleyi en başarılı yürüten ülkelerden biri olduğunu kaydetti.
Koronavirüsle mücadeledeki öncelikli tedbirleri, “temizlik, maske ve mesafe” ifadelerinin baş harflerinden formüle edilerek “TAMAM” kelimesiyle vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amacımız; vaka sayısını da vefat sayısını da sıfıra en yakın veya sıfır noktasına çekebilmektedir. Ülkemizi risk grubundan uzaklaştırmakta kararlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, normalleşme takvimi çerçevesinde birkaç alan dışında tüm sektörlerde hizmet ve üretim süreçlerinin önünü açtıklarını, esnaf ve sanatkârdan çiftçiye, sanayiciden ihracatçıya kadar her kesimi desteklerle ayakta tuttuklarını, nakdi yardımlardan vergi ertelemeleri ve kredilere kadar devletin tüm imkânlarını milletin emrine verdiklerini anlattı.
Salgın tedbirleri kapsamında faaliyetlerine ara veren işletmelerin, yeniden çalışmaya başladığını, ekonomik faaliyetlerde adım adım mart ayındaki seviyeye yaklaşıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara ve reel sektöre verilen desteklerin önümüzdeki dönemde de sürdüreceği açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın 926 devlet korumasındaki genç ile 274 şehit yakını, gazi ve gazi yakınının kura ile kamu kuruluşlarına yerleştirileceğini bildirerek, sonuçların Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın internet sayfasında ilan edileceğini kaydetti.
“KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ’NDEN FAYDALANMA SÜRESİNİ BİR AY DAHA UZATIYORUZ”
Sosyal Koruma Kalkanı adı altında hanelere 6 milyar liranın üzerinde nakdi yardım yaptıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun yanında kısa çalışma ödeneği nakdi ücret desteği işsizlik ödeneği gibi başlıklar altında 18 milyar liraya yakın bir kaynağı da vatandaşların hizmetine sunduklarına vurgu yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kısa Çalışma Ödeneği’nden faydalanma süresini bir ay daha uzatıyoruz. Bununla bağlantılı, nakdi ücret desteği de bir ay daha devam edecek. Bununla bağlantılı olarak iş feshi sınırlaması ve dolayısıyla nakdi ücret desteği de bir ay daha devam edecektir” açıklamasında bulundu.
Gençlere yeni ve güçlü fırsatlar sağlamak, gelişimlerini ve hayata katılımlarını desteklemek için sürekli kişisel gelişim temalı bir proje çağrısına çıkacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sivil toplum kuruluşlarını hedef alan, 35 milyon lira bütçeli bu çağrının; gönüllülükten iletişime, spordan kültür ve sanat faaliyetlerine kadar sekiz ayrı başlıkta toplandığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, proje başvurularının Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın internet sitesi üzerinden 1 Temmuz’dan itibaren başlayacağını bildirdi.
IRAK’A YARDIM
Koronavirüsten en çok etkilenen ülkelerden birinin de Irak olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak’ta yaşayan Türkmenler başta olmak üzere Iraklılara yönelik bir yardım paketinin yarın yola çıkacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böylece Türkiye, bu tavrıyla bir kez daha komşularının, dostlarının, kardeşlerinin yanında olduğunu göstermiş olacaktır. Tabii sadece bizim salgınla mücadeleyi başarıya ulaştırmamız yetmiyor. Yakın çevremizden başlayarak güçlü sosyal, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin olduğu ülkelerin de aynı başarıyı yakalaması gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa coğrafyasında salgının önemli ölçüde kontrol altına alınmış gözüktüğüne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney ve Kuzey Amerika ile Asya’da salgının tüm hızıyla sürdüğünü, dünyanın 10 milyonu aşkın vaka ve 500 bini aşkın ölüm sayısı ile salgın karşısında tarihi bir imtihan verdiğini sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Salgının sürmesi, ülke olarak bizim önümüzü görmemizi de zorlaştırıyor. Buna rağmen içerideki ve dışarıdaki ortak kanaat; Türkiye’nin salgın sonrası yeniden şekillenecek dünyanın yıldız ülkelerinden biri olacağı yönündedir” vurgusunda bulundu.
Türkiye’nin sağlık altyapısı ve genel sağlık sigortası sisteminin gücünün tartışmasız olduğunu, bunun yanında üretim gücünü de dünyaya ispat ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ayrıca, güvenlik alanında attığımız adımlar, bölgesel ve küresel bir güç olma kararlılığımızın altının dolu olduğunu göstermiştir. Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldıkları her konuda Türkiye kendi kendine yeterli olmanın ötesinde tüm dostları için ümit kapısı hâline geldi. Salgın döneminde hizmete aldığımız hastaneler, barajlar, sulama tesisleri, millet bahçeleri, ulaşım yatırımları gibi eserler ‘durmak yok yola devam’ sözümüzü ete kemiğe büründürdü” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yılın ilk beş ayında organize sanayi bölgelerimizde 520 yeni fabrikanın faaliyete geçmesi dahi başlı başına bir iftihar meselesidir. Özel sektörün talep ettiği 110 bin yeni istihdamı öngören 67 milyar liralık yatırım teşvik belgesi de bir diğer önemli göstergedir. Özellikle önümüzde potansiyelimizi en üst düzeye kullanabileceğimiz, hedeflerimize hızla ilerleyebileceğimiz bir yol olduğuna inanıyoruz. Ülkemizin bu fırsatı değerlendirebilmesi için gece-gündüz çalışacak ve inşallah hedeflerimize ulaşacağız. Halkımızdan tek isteğimiz; bu süreçte kurallara uyarak, işlerine, üretimlerine, ülkelerine sahip çıkarak bize destek olmasıdır. Sorumlu ve gayretli tavırlarıyla Türkiye’nin büyüme, kalkınma, güçlenme mücadelesine katkı sağlayan her bir vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum.”
“TÜRKİYE POTANSİYELİ KADAR MARUZ KALDIĞI SALDIRILARIN BÜYÜKLÜĞÜYLE DE MARUF BİR ÜLKEDİR”
“Türkiye potansiyeli kadar maruz kaldığı saldırıların büyüklüğüyle de maruf bir ülkedir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millî gelirimizi trilyon dolar sınırına getirdiğimiz 2013 yılından başlayarak demokrasimize ve kalkınmamıza yapılan her saldırı aynı stratejinin bir parçasıydı. Amaç Türkiye’nin önünü kesmek, ülkemize diz çöktürmek, milletimizi bölmek, devletimizi zayıflatmaktı. Hamdolsun Allah’ın yardımı ve milletimizin dirayetli duruşu sayesinde bunu başaramadılar, ama saldırmaktan da hiç vazgeçmediler” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yedi yılda Türkiye’ye yönelik saldırıları anımsatarak, “15 Temmuz gecesi milletimiz tarafından kurulan Cumhur İttifakı Türkiye’nin bu kritik döneminde halkımızın sesi, sağduyusu ve vicdanı olarak tarihi görevler ifa etmiştir. Bu vesileyle bir kez daha Cumhur İttifakındaki ortağımız MHP’ye ve özellikle Genel Başkan Sayın Devlet Bahçeliye şükranlarımı sunuyorum. Cumhur İttifakı Türk siyasi tarihine altın harflerle yazılacak bir güç birliği ve dayanışma modeli olmuştur” diye konuştu.
Türkiye ve Türk milleti düşmanı cephenin, yeni yollar, yeni yöntemler, yeni söylemlerle demokrasiyi ve kalkınmayı baltalamanın peşinde olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasiye aykırı, hakkaniyete aykırı, dünyadaki örneklerine aykırı, milletimizin beklentilerine aykırı uygulamaların sürmesini istemenin adı siyasette hak arayışı da değildir. Sayıca az olmalarına rağmen sistemin zaaflarından istifadeyle köşeleri tutmuş, menfaatperestliklerini ideolojik söylemlerin ardına gizleyen bir kesimin ülkenin önünü daha fazla tıkamasına göz yummayacağız. Meydanı kendi küçük hesapları için toplumun menfaatini hiçe sayan muhterislere asla terk etmeyeceğiz” sözlerine yer verdi.
Barolar başta olmak üzere meslek örgütlerinin sağlıksız yapıları, temsilde adaletsizlik yanında, mensupları üzerinde faşizan uygulamalara varan sorunlar üretebildiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yanlışı düzeltmek için gereken hazırlıkları yapmak yürütme olarak bizim, hukuki düzenlemeyi yapmak da yasama olarak Meclis’in asli görevidir. Daha demokratik, daha çoğulcu, temsil düzeyi yüksek bir baro yapısı oluşturmakta kararlıyız. Bunun için çoklu baro yönetimi üzerinde duruyoruz. Milletvekili arkadaşlarımız bu konuyla ilgili kanun teklifini yarın sabah veriyorlar. İnşallah bu düzenlemeyi en kısa sürede hayata geçireceğiz” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerine göre doğru kabul ettikleri kimi hususlarda farklı ve haklı değerlendirmeler yapıldığını gördüklerinde hiç yüksünmeden düzeltme yoluna da gittiklerini söyleyerek, ülkenin ve milletin hayrına yürüttükleri çalışmalara katkı vermeye yanaşmayanlara ise “gölge etmeyin başka ihsan istemez” uyarısında bulundu.
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE HEDEFİNE ULAŞANA KADAR MÜCADELEYİ BIRAKMAYACAĞIZ”
Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştırana kadar hiçbir engelin, hiçbir tuzağın, hiçbir oyunun kendilerini yoldan alıkoymasına izin vermeyeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşana kadar mücadeleyi bırakmayacağız. Biz işte böylesine hasbi ve geniş bir vizyonlu bir gayretle ülkemize hizmet ederken, birileri yine sinsice millî ve manevi değerlerimize saldırıyor. İnsanlık tarihi boyunca hep lanetlenmiş sapkınlıkları normalleştirerek özellikle genç dimağları zehirlemenin peşindeler. İnancımıza ve kültürümüze aykırı bu tür marjinal akımları destekleyenler bizim gözümüzde aynı sapkınlığın ortaklarıdır. Halkın lanetlediği ve tavır aldığı hiçbir yanlışın bu ülkede kök salma imkânı yoktur. Buradan milletimin tüm fertlerini Rabbimizin yasakladığı her türlü sapkınlığı sergileyenlere ve onları destekleyenlere karşı dikkatli olmaya, tavır almaya davet ediyorum. Türkiye, güvenliğine ve ekonomisine yönelik tuzaklar yanında millî ve manevi yapısını hedef alan saldırılara karşı da mücadele edecek güce sahiptir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın döneminde sağlık konusunda en küçük bir rehavete rıza göstermeyeceklerini vurgulayarak, salgının tırmandığı dönemde tüm adımları hiçbir maliyet hesabı yapmadan sağlık merkezli olarak attıklarını, şimdi de ekonomi, üretim, istihdam odaklı bir anlayışla hareket ettiklerini söyledi.
“YILIN İLK ÇEYREĞİNDEKİ BÜYÜME PERFORMANSI EKONOMİMİZİN GÜCÜNÜN İSPATIDIR”
“Yılın ilk çeyreğindeki yüzde 4,5’luk büyüme performansı ekonomimizin potansiyelinin ve gücünün en büyük ispatıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mayıs ayında başlayan normalleşme takvimini Haziran ayında büyük ölçüde tamamladık. Nitekim Haziran ayıyla ilgili öncü veriler ekonominin çok güçlü bir toparlanma sürecinde olduğunu gösteriyor. Tabi
Haziran ayı sektörel güven endekslerinde yüzde 9 ile yüzde 33 arasında bir artış görülmüyor. Tüketici güven endeksi bu ay yüzde 5,2 artış ile son 14 ayın zirvesine çıktı. Reel kesim güven endeksi de yüzde 15,7 artış ile 92,6 seviyelerine ulaştı. Ekonomik güven endeksinde ise Mayıs ayına göre yüzde 19 gibi büyük bir sıçrama yaşadık. İmalat sanayi kapasite kullanım oranında 3,4 puanlık artışla yüzde 66’lara gelindi” bilgisini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, turizm sezonunun en azından bir kısmını kurtarmak için de yoğun çaba gösterdiklerini anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı: “İnşallah çok yakında bu alanda da sevindirici haberler bekliyoruz. Elbette kayıplarımızı henüz tamamen geri alabilmiş değiliz. Tekrar altını çizerek ifade etmek istiyorum, sadece bizim salgının üstesinden gelmemiz yetmiyor, iş yaptığımız ülkelerin de normal düzene dönmeleri gerekiyor. Önemli olan, yaklaşan yeni döneme hazırlı olmaktır. Gerçekçi bir değerlendirmeyle kendimize baktığımızda, bu konuda hem hazırlıklı, hem de avantajlı olduğumuzu görüyoruz. Ülkemizin potansiyeline ve büyüklüğüne inanıyoruz. Milletimizin azmine ve gayretine güveniyoruz. Hedeflerimize sıkı sıkıya bağlıyız. Türkiye’yi demokraside ve ekonomide dünyanın en büyükleri arasına sokmakta kararlıyız. Bozguncuları, fitnecileri, fesatçıları kendi husumet çukurlarında çırpınmaya terk ederek 83 milyon hep birlikte çarpan yüreğimizle geleceğimize umutla bakmayı sürdüreceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Nahçıvan, tarih boyunca taşıdığı stratejik önemle, Azerbaycan’la ilişkilerimizde özel bir yere sahiptir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı’nın temelinin atılması ve iki ülke arasında çeşitli alanlarda gerçekleşen anlaşmaların imzalanmasının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçiminin ardından ilk ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle birlikte haziran ayında Bakü’ye gerçekleştirdiğini hatırlatarak, bu defa da Türkiye’yi Türk dünyasına bağlayan Nahçıvan’da birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008 yılındaki son ziyaretinden bu yana Nahçıvan’ın kaydettiği gelişmeyi gururla müşahede ettiğini anlatarak, Nahçıvan’ın bugün geldiği noktada büyük payı olan Azerbaycan’ın Umummilli Lideri Haydar Aliyev’i doğumunun 100. yılında bir kez daha rahmetle yâd ettiğini belirtti.
Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinin dünyada eşi benzeri bulunmayan müstesna bir konumda olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “tek millet iki devlet” şiarı çerçevesinde ilişkileri ve işbirliğini her alanda güçlendirmek üzere çalışmaları sürdürdüklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le imzaladıkları Şuşa Beyannamesi’nin ilişkileri müttefiklik seviyesine yükselten bir dönüm noktası olduğunu dile getirerek, Nahçıvan’ın tarih boyunca taşıdığı stratejik önemle Azerbaycan’la ilişkilerde özel bir yere sahip olduğunu söyledi.
“DOĞAL GAZ HATTI AVRUPA’NIN ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİNE KATKI SAĞLAYACAK”
Nahçıvan’ın bugün de ekonomi, ulaştırma ve enerji hatları açısından büyük bir potansiyel barındırdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bölgesel ulaştırma hatlarının tesisiyle birlikte bu potansiyeli tam manasıyla hayata geçirme imkânına kavuşacağız. Hazar geçişli uluslararası doğu batı orta koridorun önemi koronavirüs salgını ve bölgemizde yaşanan savaşlar neticesinde çok daha iyi anlaşılmıştır. Bu vesileyle biraz önce temelini attığımız Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı Projesi Azerbaycan’la enerji alanındaki ortaklığımızı daha da derinleştireceği gibi Avrupa’nın enerji arz güvenliğine de katkı sağlayacaktır. Kars-Nahçıvan Demir Yolu Projesi’nin yanı sıra toplu konut ve elektrik enerjisiyle ilgili alan anlaşmalar az önce imzalandı. Böylece ulaştırma, lojistik ve enerji alanlarındaki ilişkilerimizi geliştirme irademizi tekrar ortaya koyduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycanlı kardeşlerine 6 Şubat depremlerinin yaralarının sarılmasına verdikleri güçlü destek için bir kez daha teşekkür ettiğini ifade ederek, “Varını yoğunu otomobilinin üzerine yükleyip milletimize yardım etmek için yola koyulan kardeşlerimizin samimiyetini hiçbir zaman unutmayacağız. Basın toplantımızın ardından modernizasyonunu gerçekleştirdiğimiz askerî bakım ve onarım fabrikasının açılışını yapacağız. Bu proje de savunma sanayi işbirliğimize ciddi katkılar sunacaktır” diye konuştu.
Son günlerde bölgede kritik gelişmelerin yaşandığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından geçen üç yıla yakın süre boyunca defaatle dile getirdiği meşru ve haklı endişelerine gereken karşılığı maalesef bulamadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın kendi egemen topraklarında bir antiterör operasyonu gerçekleştirmek durumunda kaldığını belirterek, “Operasyonun son derece kısa bir süre içerisinde sivillerin haklarına azami hassasiyet gösterilerek başarıyla tamamlanması bizler için iftihar vesilesi olmuştur. Operasyon sırasında şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Nahçıvan’ın mümtaz şairi Mehmet Akif’in, yol ve dava arkadaşı merhum Hüseyin Cavit’in bir asır önce yaptığı şu duasının kabul olduğunu görmenin bahtiyarlığını yaşadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Her beladan esirge yurdumuzu, kâmuran eyle şanlı ordumuzu. Muzaffer Azerbaycan ordusunu gerek tarihî başarısı gerekse sivillere yönelik sergilediği insani tavrı dolayısıyla canı gönülden tebrik ediyorum. Azerbaycanlı kardeşlerimiz, Türk milletinin adalet ve merhametini bir kez daha tüm dünyaya göstermişlerdir. Son zaferle birlikte bölgede kapsamlı bir normalleşme için yeni fırsat pencereleri açılmıştır. Bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Ermenistan’ın kendisine uzatılan barış elini tutmasını ve artık samimi adımlar atmasını bekliyoruz. Her zaman vurguladığım gibi barışın kaybedeni olmaz. Bölgemizde barış, huzur ve refahın tesisi halklarımıza olan borcumuzdur. Biz bu borcu ifa etmek noktasında kararlıyız, samimiyiz. Temennimiz, muhataplarımızın da aynı samimiyeti göstermesidir.”
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Kars-Nahçıvan Demiryolu Projesi’ne İlişkin Niyet Protokolü”nü imzaladı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile Azerbaycan Şehir Planlama ve Mimari Devlet Komitesi Başkanı Anar Guliyev, “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Kahramanmaraş İlinde Konut Binaları, İlkokul, Anaokulu, Kültür Merkezi İnşaatına İlişkin İşbirliği Anlaşması”na imza attı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Azerbaycan Enerji Bakanlığı arasında elektrik enerjisiyle ilgili mevcut işbirliğinin devamını içeren metin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov tarafından imzalandı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI ALİYEV, MODERNİZE EDİLEN NAHÇIVAN ASKERÎ KOMPLEKSİ’NİN AÇILIŞINI YAPTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, ortak basın toplantısının ardından modernize edilen Nahçıvan Askerî Kompleksi’nin açılışını gerçekleştirdi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetlisi olarak çalışma ziyareti kapsamında Nahçıvan’a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nde resmî törenle karşılandı.
Tören alanına Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le birlikte geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada askerleri selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in, tören alanındaki yerlerini almasının ardından iki ülke millî marşları çalındı.
Tören sonunda Meclis binasına geçen iki lider, baş başa görüşmelerini gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in daveti üzerine günübirlik çalışma ziyaretinde bulunmak için gittiği Nahçıvan’a ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev tarafından Nahçıvan Havalimanı’nda karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Nahçıvan Havalimanı’nda; Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Fuad Necefli, Nahçıvan Yüksek Meclisi Başkan Yardımcısı Anar İbrahimov, Nahçıvan Valisi Mirsenani Seyidov, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov, Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı ve Türkiye’nin Nahçıvan Başkonsolosu Asip Kaya ile ilgili yetkililer karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Nahçıvan ziyaretinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu eşlik ediyor.
Konuşmaların hemen akabinde Güney Afrika’nın 59’uncu bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Ankara’da GÜNEY AFRİKA’dan Miras Günü ve Milli Gün Resepsiyonu.
Güney Afrika’nın Ankara Büyükelçisi Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA’nın ev sahipliğinde, Ankara Divan Otelde bir resepsiyon verildi.
Resepsiyonda, Türkiye’yi temsilen Dışişleri Bakan yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Mehmet Kemal BOZAY hazır bulundu.
Güney Afrika Miras ve Milli Günü resepsiyonuna, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerin, Büyükelçileri, Askeri Ataşeleri ve çok sayıda seçkin bir davetli topluluğu da katıldı.
Güney Afrika’nın Ankara Büyükelçisi Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA’nın ev sahipliğinde, Güney Afrika’nın kültürel farklılıklarının ve birlikteliğinin birlikte kutlandığı “Ulusal Miras Günü” dolayısıyla Ankara Divan Otelde bir resepsiyon verildi.
Konuşmalardan önce Güney Afrika ve Türkiye’nin milli marşları seslendirildi.
Güney Afrika’nın Ulusal Miras Günü resepsiyonu Büyükelçi Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA’nın konuşmasıyla başladı.
Güney Afrika Büyükelçisi , Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA, resepsiyondaki konuşmasına, davetlileri aralarında görmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek başladı.
DUBA, resepsiyonla, Ulusal Miras günü ve ertelenen Milli günü kutlamasını birarada kutladıklarını belirtti.
Büyükelçi DUBA, resepsiyonda yaptığı kısa konuşmasında öncelikle Kahramanmaraş merkezli depremde hayatını kaybedenler için davetlilere 1 dakikalık saygı duruşu çağrısında bulundu.
Saygı duruşundan sonra konuşmasına devam eden Güney Afrika Büyükelçisi DUBA, Büyükelçiliğin Şubat ayındaki Kahramanmaraş merkezli depremler dolayısıyla, Nisan ayındaki Ulusal Gün etkinliğini ertelediklerini ifade etti.
Bunun, Türkiye halkıyla dayanışmanın bir ifadesi olduğunu söyleyen Büyükelçi DUBA, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve halkına başsağlığı dileklerini iletmeye devam ettiklerini dile getirdi.
DUBA, Güney Afrika’nın Türkiye’nin Afrika ile ortak kalkınma ve refah arayışını övdüğünü anlatarak Türkiye’nin Güney Afrika için önemli bir yatırım ve ticaret ortağı olmaya devam ettiğini kaydetti.
Kahramanmaraş merkezli iki depremin dünyanın çok az yaşadığı bir büyüklükte olduğunun altını çizen Büyükelçi DUBA, Güney Afrika’nın Türkiye ile olan ilişkileri ve Türkiye’nin Afrika kıtasına olan saygısının bir göstergesi olarak, Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi aracılığıyla ve kıtasal düzeydeki iş birlikleri ile güçlendiğine de vurgu yaptı.
Büyükelçi DUBA, son on yılda yaklaşık 156 nokta 80 milyon dolarlık doğrudan sermaye yatırımıyla birçok projeye yatırım yaptıklarını geçen yıl ikili ticaretin ihracatta, Güney Afrika’nın lehine yüzde 18’lik bir artış meydana getirdiğini bildirdi.
DUBA, İki yıl önceye göre de bunun yüzde 50 artışla rekor seviyelere ulaştığını sözlerine ekledi.
Büyükelçi Dipuo Bertha LETSASHI ABESDER DUBA’dan sonra kürsüye Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Mehmet Kemal BOZAY geldi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Mehmet Kemal Bozay, Kahramanmaraş merkezli depremlerde Türkiye ile dayanışmalarından dolayı Güney Afrika’ya teşekkür etti.
Bakan Yardımcısı Bozay, Güney Afrika’nın Türkiye için Afrika’da önemli bir ortak olduğunun altını çizerek ticari ilişkilerin kazan-kazan ilkesine dayalı olarak geliştiğini ifade etti.
Dışişleri Bakan yardımcısı BOZAY, Afrika ile toplam ticaretimiz 2003 yılında 5 nokta 4 milyar dolarken, 2022 yılı sonunda yaklaşık 8 kat artarak 40,7 milyar dolara çıktığını söyledi.
BOZAY, 12-13 Ekim’de İstanbul’da gerçekleştirilecek Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu’nun ticaretin gelişmesi ve karşılıklı yatırımların daha üst düzeye taşınmasında gelecek adımlar için kendilerine sağlam bir platform sağlayacağını kaydetti.
Geçen yıl iki ülke arasındaki ticaret hacminin iki milyar doları aştığını hatırlatan Bakan yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı BOZAY, Güney Afrika’da faaliyet gösteren Türk müteahhitlik firmalarının faaliyetleri ve başarılarının kendileri için gurur kaynağı olduğunu da hatırlatarak sözlerini sonlandırdı.
Pasta kesiminden sonra davetliler, bir yandan Güney Afrika’nın Bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış Türk ve Güney Afrika mutfağından yiyeceklerin tadını çıkarırken bir yandan da Güney Afrika Milli Günü atmosferinde aralarında sohbet etme fırsatı buldular.
Konuşmaların hemen akabinde Güney Afrika’nın 59’uncu bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminden sonra davetliler, bir yandan Güney Afrika’nın Bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış Türk ve Güney Afrika mutfağından yiyeceklerin tadını çıkarırken bir yandan da Güney Afrika Milli Günü atmosferinde aralarında sohbet etme fırsatı buldular.
Resepsiyonda, davetliler daha sonra Güney Afrika ve dünya müziğinin sevilen melodilerinin eşliğinde dans ederek geceyi sonlandırmanın mutluluğu ile evlerinin yolunu tuttular.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin 5 gün boyunca 70’i aşkın dünyaca ünlü astronotu ağırlayacağını belirterek, etkinliğin Türkiye’nin Milli Uzay Programı’nın meyvelerini toplaması bakımından önemli olduğunu söyledi.
Uzay meraklılarının Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nde (GUHEM) gerçekleştirilecek zirvede bir araya geleceğini belirten Bakan Kacır, “Dünyada ün yapmış astronot ve kozmonotların da katılacağı etkinlik için Türkiye’nin seçilmesi, Milli Uzay Programı’nın meyvelerinin toplaması bakımından önemli. Bütün uzay meraklılarını bekliyoruz. Gençlerimizin, hayallerinin peşinden gitmesi, geleceğin uzay yolcularının onların arasından çıkacağını bilmeleri gerekiyor. Geleceğin Aziz Sancar’ları, milli teknolojinin genç neferleri arasından yetişiyor. Biz de gençlerimizi ve uzaya ilgi duyan milletimize her zaman söylediğimiz gibi sizlerle birlikteyiz, desteklerimizle her zaman yanınızdayız.” dedi.
MİLLİ UZAY PROGRAMI
Türkiye’nin, Milli Uzay Programı doğrultusunda uzaya dair gelecek vizyonunu ortaya koyduğunu dikkati çeken Bakan Kacır, “Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken uzay alanındaki yetkinliklerimizi daha da ileriye taşımak istiyoruz. Orta Vadeli Program’da da Milli Uzay Programı çerçevesinde izleyeceğimiz politikayı vurguladık. Program çerçevesinde, Türkiye’deki uydu geliştirme ve pazarlama faaliyetlerini koordine ederek, nano ve mikro uydu ile mega takım uydu gibi yeni teknolojik alanlarda AR-GE ve ürün geliştirme çalışmalarını gerçekleştireceğiz.” ifadelerini kullandı.
GUHEM’DE ULUSLARARASI DEV BULUŞMA
Türkiye’nin uzay havacılık temalı ilk interaktif eğitim merkezi GUHEM, uluslararası dev etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. GUHEM ve Bursa Business School organizasyonuyla Bursa’ya gelecek 70’ten fazla astronot 5 gün boyunca birbirinden önemli etkinliklerde yer alacak.
25-29 EYLÜL’DE BURSA’DA
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) iş birliğinde, Bursa Büyükşehir Belediyesi destekleriyle hayata geçirilen GUHEM, Uzay Kaşifleri Derneği’nin (Association of Space Explorers- ASE) düzenlediği Planetary Congress’e ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 25-29 Eylül tarihlerinde Bursa’da gerçekleşecek kongrede uzayda yaptıkları çalışmalarla adını duyurmuş astronot ve kozmonotlar uzay farkındalığını artırmak için çalışmalarda bulunacak.
19 ÜLKEDEN 70’İN ÜZERİNDE ASTRONOT
Kongrede, Artemis II göreviyle Ay yörüngesine gidecek aracın pilotu Amerikalı Victor Grover’dan, iki görevde uzayda toplamda 191 gün kalmış Çinli Junlong Fei’ye, uzayda 747 gün geçiren Rus Kozmonot Sergei Andeev’den, Kanada eski Genel Valisi Astronot Julie Payette’e kadar 19 ülkeden 70’in üzerinde astronot ve uzay çalışmaları konusunda öncü isimler yer alacak.
Uzay konusunda dünyanın en prestijli isimlerini bir araya getirecek olan etkinliğin teknik oturumları, BTSO tarafından hayata geçirilen iş dünyasının eğitim ve gelişim merkezi Bursa Business School Uludağ Kampüsü’nde gerçekleştirilecek.
BİLGİ VE DENEYİMLERİNİ PAYLAŞACAKLAR
25 Eylül Pazartesi günü düzenlenecek açılış organizasyonunun ardından TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TUA Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, Türksat CEO’su Hüseyin Ertok, Plan-S CEO’su Tugay Güzel, TÜBİTAK Uzay Enstitü Müdür Yardımcısı Alime Yıldırım ve Delta V Genel Müdürü Arif Karabeyoğlu gibi önemli isimler teknik oturumlarda bilgi ve deneyimlerini paylaşacak.
TÜRKİYE’NİN İLK UZAY YOLCULARI KATILIYOR
Türkiye’nin ilk uzay yolcuları Alper Gezeravcı ve Tuva Atasever de etkinlikler kapsamında Türkiye’nin Gelecek Projeksiyonu oturumu kapsamında uzay meraklılarıyla buluşacak. Ayrıca Yeni Uzay Ekonomisi ile Yer Yörüngesi ve Ötesinde Çalışmalar oturumlarında da Michael Lopez Alegria, Thomas Marshburn, Fei Junlong, John D. Olivas, Anton Shkaplerov, Denis Matveev ve Sergey Korsakov gibi dünyaca ünlü astronotlar yer alacak.
KONGRENİN ANA TEMASI; “İSTİKBAL GÖKLERDEDİR”
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında Bursa’da gerçekleştirilecek bu büyük organizasyonun teması ise Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal Göklerdedir” sözünden yola çıkılarak belirlendi. Ülke açısından da tarihi bir kongre niteliğindeki bu eşsiz organizasyonda beş gün boyunca uzayla ilgili yapılacak teknik oturumların yanı sıra bilim ve toplum etkinlikleriyle, seminerler, söyleşiler ve çevrimiçi platformlarda öğrenci buluşmaları gibi birçok etkinlik düzenlenecek.
ASTRONOTLAR, VATANDAŞLARLA BİR ARAYA GELECEK
27 Eylül Çarşamba günü GUHEM’i ziyaret edecek astronotlar ayrıca ‘Bilim-Toplum’ etkinlikleri kapsamında Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu’nda vatandaşlar ve öğrenciler ile bir araya gelecek.
UZAY VE HAVACILIK ALANINDAKİ DEV ZİRVE
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, etkinliğe ilişkin, “Bu dev zirve, gençlerimizin de uzay ve havacılık alanındaki farkındalıklarını artırmamız açısından büyük önem taşıyor. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında ‘İstikbal Göklerdedir’ ana temasıyla ev sahipliği yapmaya hazırlandığımız kongrenin kentimiz ve ülkemiz adına şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi.
BİR ADA DEVLETİ OLAN MALTA,BAĞIMSIZLIĞININ 59’uncu YILDÖNÜMÜNÜ KUTLADI.
Malta’nın Ankara Büyükelçisi Theresa CUAJAR’ın ’ın ev sahipliğinde, Ankara Divan Otel de bir resepsiyon verildi.
Resepsiyonda, Türkiye’yi temsilen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY hazır bulundu.
Malta Milli Günü resepsiyonuna, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerin, Büyükelçileri, Askeri Ataşeleri ve çok sayıda seçkin bir davetli topluluğu da katıldı.
Malta Bağımzsızlık günü resepsiyonunda Eski Dışişleri bakanlarından Yaşar YAKIŞ da davetliler arasındaydı.
Malta Büyükelçisi Therasa CUTAJAR, resepsiyondaki konuşmasına, ülkesinin bağımsızlığını kazanmasının 59’uncu yıldönümünde davetlileri aralarında görmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek başladı.
Bu yılın Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü kuruluş yılı olduğuna değinen Büyükelçi CUTAJAR, Türk halkına refah ve başarı diledi.
Malta Büyükelçisi Theresa CUTAJAR, Malta ile Türkiye arasında ilişkinin karşılıklı saygı, güven ve anlayışa dayalı olduğunu dile getirdi.
Büyükelçi Theresa CUTAJAR, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılında Türkiye ile Malta arasında ikili ilişkileri genişletme çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.
CUTAJAR, Dayanışma’nın Malta Dış politikasının önemli bir göstergesi olduğunu hatırlattı.
Büyükelçi CUTAJAR, Malta’nın Kahramanmaraşlı merkezli depremlerde Malatya ve Hatay’a teknik yardım ve destek göndererek arama ve kurtarma çalışmalarına yardımcı olduğunu belirtti.
CUTAJAR, Malta’nın Libya’daki sel felaketi için de yardım sağladığına ve Fas’taki deprem için yardım sağlayacağına da dikkat çekti.
Büyükelçi CUTAJAR, Malta’nın Türkiye’nin stratejik ortağı olarak Avrupa Birliği ilişkilerine de verdiğini bildirdi.
Malta Büyükelçisi Theresa CUTAJAR, Küresel Barış ve güvenliği de geliştirmeyim hedeflediklerini dile getirdi.
Büyükelçi Theresa CUTAJAR’dan sonra kürsüye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY geldi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY, konuşmasına öncelikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Malta’nın 59’uncu yıldönümü kutlama mesajını ileterek başladı.
Bakan Mehmet Nuri Ersoy, Malta’nın güçlü iradesi ve kararlı duruşuyla Avrupa’nın ve Akdeniz’in yükselen değeri olduğunu tüm dünyaya göstereceğine inandığını söyledi.
Bakan ERSOY, Malta Cumhuriyeti ile Türkiye’nin ilişkilerini her alanda güçlendireceklerini de vurguladı.
Konuşmaların hemen akabinde Malta’nın 59’uncu bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminden sonra davetliler, bir yandan Malta’nın Bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış yiyeceklerin tadını çıkarırken bir yandan da Malta Milli Günü atmosferinde aralarında sohbet etme fırsatı buldular
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Manhattan’daki Rockefeller Center’da Türkiye İş Kadınları Derneğinin (TİKAD) düzenlediği “Dünyaya Yön Veren Kadınlar” etkinliğine katılarak iş dünyası temsilcilerine ve kadın girişimcilerden oluşan davetli gurubuna hitap etti.
Emine Erdoğan, “Bizim medeniyetimizde, kadınlar ve erkekler beraberce, tarihin öznesi konumunda yer almışlardır. Fakat ne yazık ki üstlendikleri görevler, tarih yazımında ön plana çıkarılmadığından, yeterince bilinmez” dedi.
“Bizim topraklarımız, dünyanın bütün kadınlarına umut olacak destansı mücadelelerle doludur” diyen Emine Erdoğan, çevresine yön veren kadınların dünyaya duyurulmasını “çok önemsediğini” ifade etti.
Girişimci kadınların çoğunlukta olduğu topluluğa hitap eden Emine Erdoğan, “Rehber niteliğindeki kadınlarımızın her platformda, şehirlerimizde, okullarımızda anlatılması, gençlerimizin değerli rol modellerle tanışması açısından anlamlıdır” değerlendirmesini yaptı.
Emine Erdoğan, bu doğrultuda tarihte yer etmiş Tomris Hatun, Hindistan’da babası tarafından veliaht ilan edilerek Türk Devleti’nin başına geçen Raziye Sultan ve Hz. Ömer’in Medine Pazarını denetlemekle görevlendirdiği, dürüstlük abidesi Eş-Şifa gibi kadın yönetici ve girişimcilerden örnekler verdi.
Emine Erdoğan ayrıca, Osmanlı Devletinin kuruluşuna büyük katkıları olan Hayme Ana, İstiklal Savaşı’nda düşmana ve 15 Temmuz darbe girişiminde tanklara karşı direnen cesur kadınlara da değindi.
“KADINLAR, DAİMA, MEDENİYETİN VE KALKINMANIN ANA AKTÖRLERİDİR”
Kadınları haklarından mahrum bırakmanın, toplumsal gelişiminin önüne, “aşılmaz bariyerler örmek ile eşdeğer” olacağını ifade eden Emine Erdoğan, “Kadınlar, daima, medeniyetin ve kalkınmanın ana aktörleridir” diye konuştu.
Emine Erdoğan bu kapsamda, “Kadının; hukukta, eğitimde, üretimde, ticarette, sanatta ve sporda, ailede, kısacası her alanda eşit şartlarda var olabildiği toplumlar, güçlü ve dinamik toplumlardır” ifadelerini kullandı.
Osmanlı’da kadınların vakıf kurabilecek servete sahip olmasının ve yatırımlarının, tarihteki kadın girişimciliğinin boyutlarına örnek oluşturduğunu belirten Emine Erdoğan, “Gurur duyarak söylüyorum; günümüzün kadınları da tarihimizdeki kutlu örnekler kadar yürekli ve çalışkan insanlardır” dedi.
Emine Erdoğan, Türkiye’de son 21 yılda, “Haydi Kızlar Okula”, “Ana-Kız Okuldayız”, “7 Çok Geç”, “Okuma Yazma Seferberliği”, “Nerede Kalmıştık” gibi kampanyalarla, kız çocuklarının eğitim hakkından mahrum bırakılmalarının engellendiğini anımsattı.
Emine Erdoğan, Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB) aracılığıyla kadınların üretime teşvik edildiğini belirterek, KOBİ kredilerinde kadın girişimcilere pozitif ayrımcılık yapıldığını vurguladı.
Emine Erdoğan, “Sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize doğru yol alırken, kadınlarımızın ekonomik gelişimin yardımcısı değil, öznesi olduğunun tüm toplum kesimlerinde anlaşılmasını, gönülden diliyoruz” dedi.
Türkiye’deki yasal düzenlemelerin sanatta ve sporda “meyvelerini vermeye başladığına” değinen Emine Erdoğan, “Ülkemize getirilen ödüller, yayınlanan edebi eserlerimiz, yumuşak gücümüz sinema filmleri ve dizilerimiz, spordaki başarılarımız, hepimizi gururlandırıyor” diye konuştu.
Emine Erdoğan, söz konusu başarıların tüm kadınlara ilham olmasını dilerken, ülkenin kadim bir millet ve devlet geleneğinden aldığı güçle Türkiye Yüzyılı vizyonuna emin ve kararlı adımlarla yürüdüğüne işaret etti.
Emine Erdoğan, konuşmasını, “İlk olma niteliği taşıyan seçme ve seçilme hakkımızdan, kadın başbakanımıza ve bakanlarımıza dek, bütün başarı hikâyelerimizi, hatırlamalı ve hatırlatmalıyız” diye tamamladı.
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI GÖKTAŞ: “KADİM TÜRK KÜLTÜRÜ KADINA VERDİĞİ DEĞERLE BİLİNMEKTEDİR”
New York’taki TİKAD etkinliğinde konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da “Ülkemiz kurulduğu günden bu yana güçlü kadınların ülkesi olmuştur. Kadim Türk kültürü kadına verdiği değer ile bilinmektedir” dedi.
“2002’de iktidara geldiğimizde Meclis’te kadınların temsil oranı yüzde 14 civarındayken bugün yüzde 18’in üzerine çıkmış durumda” diyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, AK Parti’nin, TBMM’de kadın milletvekili sayısının artmasında en büyük paya sahip olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden’nın eşi Jill Biden’ın ev sahipliğinde lider eşleri ile bir araya geldi.
Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurul toplantıları kapsamında bulunduğu New York’ta, Jill Biden’ın ev sahipliğindeki davette lider eşleriyle buluştu.
Smithsonian Tasarım Müzesi’nde gerçekleşen davette Biden, lider eşlerine müzeyi gezdirerek tanıttı. Lider eşleri davette çevre, kültür, eğitim gibi konularda bilgi paylaşımında bulundu. Davet sonunda lider eşleri ev sahipliği için Biden’a teşekkür etti.
Emine Erdoğan, davetin ardından sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, şu ifadeleri kullandı:
“Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu kapsamında ziyaret ettiğimiz New York’ta, Amerika Devlet Başkanı’nın eşi Jill Biden’ın ev sahipliğinde lider eşleri ile bir araya geldik. Çevre, kültür, eğitim başta olmak üzere pek çok konu hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Samimi ve içten ev sahiplikleri için Bayan Biden’a teşekkür ediyorum.”
Emine Erdoğan, New York Türkevi’nde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, “Varisi olduğu köklü miras çerçevesinde devletimiz, bugün de dünyanın vicdanı olmayı sürdürmektedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, New York Türkevi’nde, devlet başkanı eşleri, uluslararası kuruluş temsilcileri ve seçkin bir davetli grubunun katıldığı programda sosyal refahın adil dağılımı hakkında konuşma yaptı.
Tarihte, Anadolu’da ayrım yapılmaksızın insanların hizmetine sunulan ve refahın paylaşılmasına aracılık eden kervansaray, han, aşevi ve hamamların varlığına değinen Emine Erdoğan, şunları söyledi: “Varisi olduğu köklü miras çerçevesinde devletimiz, bugün de dünyanın vicdanı olmayı sürdürmektedir. Halkımızın hayırseverliği de sosyal denge ve barışın korunmasında büyük rol oynamıştır. Hakkaniyet ilkesi, daima bu uygulamaların merkezinde yer almıştır.”
Emine Erdoğan, Türkiye’nin, Osmanlı’dan Darüleytam, Darülaceze, Darüşşafaka, Kızılay gibi güçlü dayanışma kurumlarını miras aldığını ve “sosyal devlet geleneğini, daha ileri düzeylere taşımayı başardığını” belirtti.
“ÜLKEMİZ, MİLLÎ GELİRİNE ORANLA EN FAZLA YARDIM YAPAN ÜLKE DURUMUNDADIR”
Emine Erdoğan, “Yeryüzündeki hiçbir acıya bigâne kalamayan Türk insanı sayesinde, ülkemiz, millî gelirine oranla, en fazla yardım yapan ülke durumundadır. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Maarif Vakfı, AFAD, Kızılay gibi kurumlarımız, kardeşlik köprüleri kurmaya devam etmektedirler” dedi.
Türkiye’nin insanlığı “tek bir aile” olarak gördüğünü söyleyen Emine Erdoğan, “Ülkemiz, kendi vatandaşı gibi, sığınmacılara, mültecilere ve bütün mazlumlara şefkat elini uzatmaya devam edecektir” diye konuştu.
Emine Erdoğan, Türkiye’nin sosyal devlet anlayışını önceleyen konuşmasında, “Sosyal güvenlik ve sosyal adalet kavramı dünya genelinde, en fazla sanayi dönemine kadar geri giderken, Türk devletlerinde, kadim zamanlara uzanır. Kıtaların, toplumların sömürgeleştirildiği çağda, gönüller fetheden atalarımız, engin coğrafyalarda, hâlen saygıyla yâd edilmelerine vesile olan şaheserler bırakmışlardır” ifadelerini kullandı.
6 Şubat depremlerinde gösterilen dayanışmaya değinen Emine Erdoğan, “Kalbinizle yaptığınız her şey size geri dönecektir sözünün anlamını, 6 Şubat depremlerinde bir kez daha idrak ettiğimizi söyleyebilirim. Dünyanın dört bir yanındaki dostlarımız, şehirlerimiz harabeye dönerken, gönül mabetlerimiz yıkılmasın diye, seferber oldular” şeklinde konuştu.
“Türkiye, hep birlikte daha iyiye yürüyen sosyal bir devlettir” diyen Emine Erdoğan, ayrıca, yaşlılar, engelli vatandaşlar ve çocukları korumak için çıkarılan kanunlardan bahsetti ve bu tür yardımlara bütçeden ayrılan payın 2002’den bu yana 4 kat arttığına değindi.
Emine Erdoğan, salgın sürecinde Türkiye’nin, ihtiyacı olan bütün ülkelere maske, hijyen kiti ve Turkovac aşısını, patentsiz ve bedelsiz olarak gelir düzeyine bakmaksızın ulaştırdığını hatırlatarak, “Dayanışma geleneğimiz sayesinde bugün pek çok ülke ‘bizler yardım yapmayı Türklerden öğrendik’ diyebilmektedir” ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, katıldığı etkinliği gerçekleştiren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına teşekkür ederek, Bakanlığın kurulduğu 2011 yılından bu yana, sosyal adalet adına, çok büyük adımlar atıldığını kaydetti.
Arnavutluk, Ekvador, Seyşeller devlet liderlerinin eşlerinin katıldığı programda ayrıca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, BM Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı Genel Sekreter Yardımcısı Navid Hanif, BAE Toplumsal Kalkınma Bakanı Shamma bint Suhail Faris Al Mazrui ve Sırbistan Aile Refahı ve Demografi Bakanı Darjia Kisic Tepavcevic de birer konuşma yaptı.
Öte yandan, Emine Erdoğan ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, program çerçevesinde hazırlanan fotoğraf sergisi ve tanıtım videosu aracılığıyla, Türkiye’nin ülke içi ve dışında yaşanan doğal afetlere yaptığı yardımlarla ilgili bilgileri davetlilere anlattı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.