Diplomat -Dünya

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Geleceğe ilişkin tüm planlarımızı, programlarımızı, hesaplarımızı millî iradenin üstünlüğüne olan teslimiyetimizle yapıyoruz”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vesayetten Demokrasiye Millî İrade Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, “Bir daha bu ülkede, demokrasi ve millî irade ile darbe ve vesayet kesinlikle yan yana gelmeyecektir. Ülkemizin ve milletimizin kazanımlarına sıkı sıkıya sahip çıkacağız. Geleceğe ilişkin tüm planlarımızı, programlarımızı, hesaplarımızı millî iradenin üstünlüğüne olan teslimiyetimizle yapıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda düzenlenen Vesayetten Demokrasiye Millî İrade Sempozyumu’na katılarak bir konuşma yaptı.

İnsanlık tarihinde coğrafi ve kültürel zemini olan pek çok yönetim biçimi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yönetim sistemleri içinde hangi uygulama biçimiyle hayata geçerse geçsin millî iradenin üstünlüğüne dayalı olanların ayrı bir yeri bulunduğunu belirterek, “Modern demokrasi de Avrupa’da yaşanan oldukça uzun ve kanlı arayışın ardından geliştirilmiş bir yönetim biçimidir. Özellikle son bir asra damgasını vuran demokrasi, oldukça geniş yelpazede, farklılıkları da içeren zengin bir uygulama alanına sahiptir” diye konuştu.

“HİÇBİR DARBE MEŞRU, MİLLÎ, MASUM, ONURLU DEĞİLDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de bu sürece en erken katılan ülkeler arasında olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: “İstiklal Harbi’nin ardından nazari olarak millî iradeye dayalı bir yönetim biçimini benimsemiş olsak da gerçek demokrasiye ulaşmak için bir müddet daha beklememiz gerekmiştir. Ülkemizde demokrasi, çok partili siyasi hayata geçişle birlikte tüm kural ve kurumlarıyla işlemeye başlamıştır. Ancak bu süreç de oldukça zorlu ve sıkıntılı yürümüştür. Şöyle dönüp 1950’den bugüne kadarki yakın tarihimize baktığımızda ülkemizin demokrasi tecrübesinin darbeler, cuntalar, vesayet lekeleriyle dolu olduğunu görüyoruz. Milletimizin özgürlüğüne ve kalkınmasına engel olan siyaset mühendislikleri, toplum mühendislikleri, zorbalıklar, sinsi tuzaklar ve daha nice oyunlar yaşadık. Bedelini demokraside ve ekonomide geri kalmışlık olarak, evlatlarımızın darağaçlarında, terörle mücadelede, terör saldırılarında canlarını vermeleri olarak ödediğimiz bu süreci asla unutmayacağız. Milletimizin tarihine kültürüne, değerlerine, inancına karşı adeta savaş açanların amaçlarını ve yöntemlerini de asla unutmayacağız. Her şeyden önce şu gerçeği ülkemizdeki istisnasız herkesin kabul etmesi gerekir. Türkiye’de bugüne kadar yapılmış veya teşebbüs edilmiş hiçbir darbe, şunu bilmemiz lazım ki özellikle vesayetin hiçbir oyunu, meşru değildir, millî değildir, masum değildir, onurlu değildir.”

“MİLLETİMİZ 15 TEMMUZ’DA GÖSTERDİĞİ KAHRAMANLIKLA, KİRLİ VE KANLI SENARYOLARLA HESAPLAŞMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her darbenin bir önceki darbenin eksiklerini, yarım bıraktıklarını, başaramadıklarını tamamlamak amacıyla gerçekleştirildiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: “Vesayet dediğimiz yapı da darbeciler tarafından kurulan nizamın çeşitli yol ve yöntemlerle bürokrasi ve sivil siyaset çatısı altında sürdürülmesinden ibarettir. Türkiye’yi kendi başına bırakılamayacak kadar önemli bir yer olarak tarif edenler, ülkemizi doğrudan ve dolaylı ama mutlaka vasiler eliyle yönetmek için her yolu denemişlerdir. Milletimiz 15 Temmuz’da gösterdiği cesaret ve kahramanlıkla ortaya koyduğu dirayetli duruşla geçmişteki işte bu kirli ve kanlı senaryolarla da hesaplaşmıştır. Yine o gece görülmüştür ki millet kıyama kalktığı zaman darbecilerin tankı da topu da silahı da medyası da uluslararası destekleri de hiçbir işe yaramıyor.”

“PEK ÇOK SANCILI MESELENİN KÖKÜNDE 12 EYLÜL’DE TOHUMLARI ATILAN SOSYAL ÇARPIKLIKLAR VARDIR”

12 Eylül’ün, Yunanistan’ın NATO’ya ve Avrupa Birliği’ne tam üyeliğinin yolunu karşılıksız açan kararlarının uluslararası etkilerinin, Doğu Akdeniz’de ve Ege’de bugün hâlâ tüm ağırlığıyla yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar 12 Eylül projesinin ülkemize maliyetlerinden sadece bazılarıdır. Daha da ötesine geçerek söylüyorum; son dönemde sıkça gündeme getirilen pek çok sancılı meselenin kökünde yine 12 Eylül’de tohumları atılan sosyal çarpıklıklar ve sapkınlıklar vardır. Gençlerimizin tarihleriyle, kültürleriyle, siyasi ve sosyal meselelerle ilgilenmektense sapkın hayat biçimlerine, ahlaksızlığa, lümpenliğe teşvik edilmesi 12 Eylül’ün ülkemize bıraktığı kötü mirastan birisidir” değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe ve vesayet düzeninin, Türkiye’ye doğrudan müdahalenin ağır sonuçlarıyla karşılaşmak istemeyenlerin hep vazgeçilmez araçları olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sadece Türkiye’nin sorunu mudur? Hayır. Ülkemizde her darbeden sonra yeniden inşa edilen yönetim sistemi de bu gayeyle düzenlenmiştir. Sistemin en kritik unsurları, milletin istiklalini ve istikbalini güvence altına almak değil, senaryonun daha sonraki adımlarını kolaylaştırmak amacıyla tesis edilmiştir. Üzerinde darbe veya vesayet gölgesi olmayan tek köklü değişim, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçişimizdir. Bu, ciddi manada bunları rahatsız etmiştir. Tarihimizde ilk defa yönetim sistemimizi doğrudan milletin tercihiyle böylesine kapsamlı bir şekilde değiştirme başarısını hamdolsun biz gösterdik. Elbette bu safhaya kolay gelmedik.”

“18 YILDA MİLLETİN DEMOKRASİ VE KALKINMA ÖZLEMİNİ DİNDİRECEK PEK ÇOK REFORMU HAYATA GEÇİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 18 yılda milletin demokrasi ve kalkınma özlemini dindirecek pek çok reformun hayata geçirildiğine değinerek, şöyle konuştu: “Darbe döneminin mirası pek çok kurumu, kuralı, uygulamayı halkımızın beklentileri doğrultusunda yeniden oluşturduk. Bir yandan ülkemizin 81 vilayetinin tüm altyapı ve hizmet ihtiyaçlarını karşılarken, diğer taraftan ileri demokrasiyi inşa ettik. Türkiye, bu iki güçlü motorun etkisiyle hızla toparlanıp Cumhuriyet döneminin tamamında yapılanların katbekat üstünde skorlara imza attı. Temel altyapı ve hizmetler alanında eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, adaletten güvenliğe her alanda ülkemizi gelişmiş devletler seviyesine çıkartan pek çok yatırımı hayata geçirdik. Ekonomide üretimden ihracata, büyümeden istihdama, finansmana kolay erişimden girişimciliğin desteklenmesine kadar pek çok kritik altyapı atılımını ardı ardına işte bu dönemde gerçekleştirdik. Kılık kıyafet, dil kültür, inanç alanında yasakları kaldırdık. Demokrasinin, hakların, özgürlüklerin, bütün bunların önündeki engelleri birer birer temizledik. Ülkemizin bu dengeli ve hızlı atılımlarını, çıtayı sürekli yükselterek iddialı bir vizyonun habercisi hâline dönüştürdük. Bütün bunları hamdolsun Cumhur İttifakı olarak Sayın Bahçeli ve arkadaşlarıyla el ele vererek gerçekleştirmeyi sağladık. Allah’a hamdolsun. Demek ki oluyor.”

Dayanışma olduktan sonra milletin yapamayacağı hiçbir şey olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Artık çok daha büyük hedeflere ihtiyacımız olduğunu görerek, milletimizin ortak hayallerinin ifadesi olan 2023 hedeflerini ortaya koyduk. Bu vizyonu 2011 seçim beyannamemizin merkezine yerleştirerek, milletimize artık günü değil, geleceği düşünen, çeyrek asır sonrasının projelerini, planlarını yapan bir yönetime sahip olduğu mesajını verdik. Tabii bu mesajı milletimizle birlikte Türkiye’yi darbe ve vesayet aracılığıyla dilediği gibi yöneten, yönlendiren, sömüren odaklar da aldı. Ülkemizin son 7 yılının kesintisiz bir saldırı dalgasıyla ve buna karşı verdiğimiz mücadeleyle geçmesinin sebebi işte budur. Bizi hedeflerimizden uzaklaştırmak, yeniden darbe ve vesayet kısır döngüsüne hapsetmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Gezi olaylarından 17-25 emniyet-yargı darbe girişimine, bölücü örgütün çukur eylemlerinden güney sınırlarımızı kuşatma gayretlerine, 15 Temmuz’dan Akdeniz’deki gelişmelere kadar hepsi de bu sürecin birer parçasıdır. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle akamete uğrattığımız her saldırıyı, farklı alanlarda yenileri izledi. Tıpkı darbe öncesi hazırlık süreçleri ve darbe dönemlerindeki sindirme uygulamaları gibi milletimizin kanını dökme dâhil çok farklı boyutları olan bu senaryoların hepsini de boşa çıkartmakta kararlıyız.”

“TÜRKİYE, YERLİ VE MİLLÎ POLİTİKALARINI ÇOK DAHA BÜYÜK KARARLILIKLA HAYATA GEÇİRİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, güneyde koalisyon güçleriyle mücadele yürütüldüğüne işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bakıyorsunuz ki bir terör devleti oluşturulmaya çalışılıyor. Nerede? Suriye’de. Öbür tarafta bakıyorsunuz Libya’da karşımızda darbeci Hafter ve onun güçlerinin ne yazık ki Wagner diye paralı Abu Dabi yönetiminin desteklediği silahlı güçleri var. Bütün bunlarla beraber onların yanında bakıyorsunuz Fransa sürekli gündemde. İsim olarak anmak istemiyorum ama mecburum anmaya çünkü o, şahsımla çok uğraşıyor. Nedir o? Diyor ki ‘Türk Milleti’yle değil ama bizim Erdoğan’la sıkıntımız var.’ Sayın Macron, senin şahsımla daha çok sıkıntın olacak. Defalarca bunu zaten sana söyledim ama dinlemiyorsun. ‘Bak, senin tarih bilgin de yok’ dedim. Sen Fransa’nın tarihini de bilmiyorsun. Önce Türk Milleti’yle uğraşma, Türkiye’yle uğraşma. Afrika’nın tarihi adeta Fransa’nın tarihidir. Cezayir’de 1 milyon insanı öldüren sizsiniz. Ruanda’da 800 bin insanı öldüren sizsiniz. Siz bize insanlık dersi veremezsiniz, önce bunu öğren. Bunu, ben bizzat kendisine söyledim. ‘Bak, senin tarih bilgin yok. Önce bunları öğrenmen lazım’ dedim.

Biz ise bu Afrika’da bir insanın burnunu kanatmadık. Biz oralarda sadece acaba insanca nasıl destek, nasıl yardım veririz, bunları yaptık. Darbe ve vesayet güçlerinin örneği bunlar. Yıllarca besleyip büyüttükleri, günü gelince de sahaya sürdükleri kadrolar tasfiye oldukça Türkiye, yerli ve millî politikalarını çok daha büyük kararlılıkla hayata geçiriyor. Bunlar Libya’ya da çok çektirdiler. Libya’da bunlar 100 binlerce insanı öldürdüler. Bunu yaptılar. Bunlar bize insanlık dersi verebilir mi? Şimdi gelmiş Libya’ya niye girmek istiyor? Petrol için girmek istiyor. Afrika’nın diğer ülkelerine bunlar niye girmek istiyor? Elmas için girmek istiyor, altın için girmek istiyor, bakır için girmek istiyor, krom için girmek istiyor. Seyahatlerimde hep Afrikalı liderler bunu bana anlatmışlardı, bizzat kendileri. ‘Türkiye ise ecdadımız’. Biz, buralara gittiğimiz zaman sadece destek elimizi uzatırız.”

“BİZ BU DÜNYADA MİLLETİN GÜCÜNÜN ÜZERİNDE BİR GÜÇ GÖRMEDİK, TANIMADIK”

15 Temmuz gecesi televizyonlardan yaptığı konuşmada da söylediği gibi “Biz bu dünyada milletin gücünün üzerinde bir güç görmedik, tanımadık, tanımıyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son 200 yılda yaşadığı onca ağır kayıpların altında adeta beli bükülen Türk Milleti 15 Temmuz’da, zor şartlarda kurtarıp yeni devletini kurduğu vatan toprakları üzerinde istiklaline ve istikbaline bir kez daha sahip çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her kesimden vatandaşı, kamu görevlisi, siyasetçisiyle 15 Temmuz gecesinde onurlu duruş sergileyen insanların bu ülkenin tarihindeki ve milletin kalbindeki mümtaz yerini aldığını dile getirerek, bu tür bilimsel toplantıların ülkenin ve milletin uzun serencamının incelenmesine, araştırılmasına, analizine ve geleceğe ışık tutacak mesajlara dönüştürülmesine vesile olması temennisinde bulundu.

Bugün 12 Eylül olduğunu, bu tarihin herkes için takvim yapraklarındaki 365 sayfadan biri olmasının çok ötesinde bir anlam taşıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Türkiye bundan tam 40 yıl önce bir 12 Eylül sabahı gözlerini silahların gölgesi altında açmıştır. Köşe başlarında mevzilenmiş tanklar, sokakları kapatmış askerler, bunlar bizim evlatlarımızdı. Tanıdık bir felaketin habercisi gibiydiler. Türkiye bir askerî darbeye daha maruz kalmıştı. Bizim çocukluğumuza denk gelen ama bizden önceki neslin hayatının tam merkezine yerleşen 1960 darbesi ve ardından gelen felaketler bugün hâlâ yürekleri dağlıyor. Bizim gençliğimizin henüz başında gerçekleşen 1971 muhtırası daha çok siyasi sonuçlarıyla hafızamızda yer etti. Gençliğimizin tam ortasına denk gelen 12 Eylül darbesi ise öncesi ve sonrasıyla öylesine kanlı, öylesine derin yaralara yol açmıştır ki nesiller boyunca unutulması mümkün değildir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe yıllarının ülkenin, gözaltına alınıp en ağır işkencelerden geçirilen insanların, her biri zulüm makinesi olarak çalıştırılan cezaevlerinin, darağaçlarına gönderilen gençlerin acısıyla kavrulduğu bir dönemi ifade ettiğini kaydetti. Bugün artık herkesin 12 Eylül darbesinden önce ülkenin siyasi kamplara bölünmesi her gün onlarca insanın öldürülmesi gibi hadiselerin hiçbirinin kendi dinamiği içinde ortaya çıkmadığını bildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gelişmelerin hepsinin darbeye zemin hazırlamak ve toplumsal meşruiyet oluşturmak için yazılan bilinçli bir senaryonun ürünü olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde ‘ülke 70 sente muhtaç’ diye hafızalara kazınan ekonomik çöküntünün de darbeye giden yola özellikle döşenen taşlardan biri olduğunu belirterek, “Darbe haberi Washington’a ulaştığında birilerinin ‘Bizim çocuklar başardı’ demesi, 12 Eylül’ün gerisindeki karanlık yüzü ifade ediyordu. Hiç şüphe yok ki 15 Temmuz gecesi birileri yine aynı mekânlarda ‘Bizim çocuklar yine başardı’ demek için bekliyordu” dedi.

“EVİNİ GEÇİNDİRMEKTE ZORLANAN, GELECEĞİNDEN UMUDUNU KESEN BİR TOPLUM DARBEYE DİRENEMEZ”

İnsan hayatında çok uzun zaman olan 40 yılın ülke ve toplum hayatında kısa olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Eylül darbesine güzellemeler dizenlerin her fırsatta öne sürdükleri anayasa referandumu sonucunun da bu perspektiften doğru şekilde okunması gerektiğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, can güvenliği kalmayan, evini geçindirmekte zorlanan, geleceğinden umudunu kesen bir toplumun elbette darbeye direnemeyeceğini belirterek, böyle de olduğunu dile getirdi.

12 Eylül rejiminin anayasasının çok yüksek bir oy oranıyla kabul edilmesinin de darbenin meşruiyetinden ziyade milletin içine sürüklendiği umutsuzluk ikliminden bir an önce kurtulmak isteğinin tezahürü olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1983 seçimlerinin darbecilerin işaret ettiği siyasi parti yerine rahmetli Turgut Özal’ın kurduğu partinin zaferiyle sonuçlanmasının da bu çerçevede değerlendirilmesinin doğru olacağına işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu dönem konusunda kimi çevrelerin özellikle kendilerine göre bir farklı yorum oluşturmaya çalıştığını dile getirerek, şöyle konuştu: “Bu tür bir resim ne olursa olsun tarih hükmünü, ülkemizin yaşadığı en ağır ve acı darbe olarak vermiştir. Türkiye’yi 12 Eylül darbesine hazırlayan karanlık odak, hiç şüphesiz darbe sonrasının planlamasını da yapmıştır. Darbecilerin bir sağdan, bir soldan diyerek idam sehpasına çıkardığı gençlerin temsil ettiği dinamik toplumsal fikri yapı yerine ülkemizin hâlâ çözmeye ulaştığı sorunların tohumları atıldı. Askeri rejimin sol grupları sert bir şekilde tasfiye etmesinin amacının yıllarca ülkemizin başına bela olan PKK’nın gelişip büyümesinin önündeki engelleri kaldırmak olduğu anlaşılıyor. Yine askeri rejimin bu ülkenin milli ve yerli tüm unsurlarının birikimlerini yok etme gayretinin de FETÖ’nün önünü açmak için olduğunu bugün daha iyi görebiliyoruz.”

“ÜLKEMİZİN FİKİR HAYATI 12 EYLÜL DARBESİNDEN SONRA HİÇBİR ZAMAN ESKİSİ KADAR CANLI OLAMADI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sahneye konulan senaryoyu somutlaştırmak bakımından vereceği örneğin çok daha açıklayıcı olacağını ifade ederek, Anadolu’nun küçük bir ilindeki Millî Türk Talebe şubesinin 12 Eylül darbecileri tarafından kapatıldığını, şehrin merkezindeki bir pasajın içinde yer alan şube binasının önce camlarının kırıldığını, mobilyalarının da odun niyetine sobada yakılıp tahrip edildiğini aktardı. Bununla kalınmayıp şube binasındaki yılların birikimi olan fikir kitapları ve dergilerin de sobada yakılarak ortadan kaldırıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yerli ve millî zihin yapısına sahip nesillerin yetişmesine katkı sağlamış nice eserler bilinçli bir şekilde ateşe atılıp imha ediliyor. Bu kitaplar ve dergileri yanmaktan kurtarmak isteyenler ise derhâl gözaltına alınıp hapse atılıyor. Bu sıradan bir kitap düşmanlığı veya vandallık eylemi değildir. Amaç milletimizin değerlerini oluşturan ve nesilden nesle aktarılan hafızanın, birikimin bilincin, maddi alt yapısını tümüyle yok etmektir. Nitekim ülkemizin fikir hayatı 12 Eylül darbesinden sonra hiçbir zaman eskisi kadar canlı olamadı” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun yerine gençlerin zihinlerinin neredeyse tamamının tercümeye dayalı ideolojik akımların istilasına maruz bırakıldığını vurgulayarak, PKK eliyle oluşturulan güvenlik kaygısının da uzun bir süre siyasi ve sosyal çatlakları genişletmenin zemini, topyekûn sistemi bloke etmenin gerekçesi olarak kullanıldığını anlattı.

“BİZ BİZE YETERİZ, BU ÜLKE KENDİNE YETER”

Milletin adeta hayat damarları olan dini hassasiyetlerinin, toplumsal dayanışma hasletlerinin, kültürel birikiminin, eğitim faaliyetlerinin, FETÖ ve benzeri sapkın yapılar öne çıkartılarak lekelenmeye çalışıldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ekonomi ardı ardına yaşatılan krizlerle sürekli zayıf tutularak IMF’ye muhtaç ve mahkûm hâlâ getirildi. Bunu bizzat şahsım yaşadı. Göreve geldiğimizde IMF’ye olan borç 23,5 milyar dolardı ve hamdolsun 2013’te IMF’ye olan bu borcu sıfırladık. IMF borcumuz falan kalmadı. Ama ana muhalefet ‘Bak ekonomik sıkıntılarımız var, durmayın, IMF’ye müracaat edin, oradan yine borç alın, bu ülke ayakta kalsın.’ Artık bizim IMF diye bir kapımız yok, biz bize yeteriz, bu ülke kendine yeter.”

Koronavirüs sürecinde 150’ye yakın Afrika ve dünya ülkesine destek verdiklerini hatırlatan, bu desteği insani ve vicdani görev olduğu için verdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz onlardan daha zengin değildik ama verdik ve bundan sonra da vereceğiz. Bizim ecdadımızdan aldığımız terbiye bu. Bundan sonra da yapacağımız bu. Ey Macron, sen ne yaptın? Şu anda dirsek teması içinde oldukların ne yaptı? Sen onu söyle” ifadelerini kullandı.

“ÜLKEMİZİN VE MİLLETİMİZİN KAZANIMLARINA SIKI SIKIYA SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Türkiye’nin Meclisiyle, Cumhurbaşkanlığıyla, yargısıyla, bakanlıklarıyla, kurumlarıyla, özellikle ordusu ve diplomasisi ile kendi oyun planlarını uyguladıkça, hedeflerine çok daha hızlı bir şekilde ilerlemeye başladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İşte şu anda burada adalarda, vesaire, Yunanistan’ın yaptıklarına bakın. Neye güvenerek yapıyor bunları? İşte bazı kendisine destekler vereceğini vaat edenlere güveniyor onlarla beraber adaların etrafında korvetlerle dolaşıp duruyorlar, zodyaklarla dolaşıp duruyorlar. Yanlış iş yapıyorsunuz, bu yollara girmeyin. Hepten yalnız kalırsınız. Yeri geldiği zaman ‘komşu, komşu, komşu…’ diyorsun, o zaman komşuluğun hakkını ver, yanlış yollara girme. Hamdolsun biz kendi kararımızı kendimiz veriyoruz. Bunları da dirayetle hayata geçiriyoruz. Gerektiğinde her türlü mücadeleye girebilen bir Türkiye var artık. Her ne kadar hâlâ ülkemizde azımsanamayacak sayıda darbe ve vesayet özlemcisi varsa da milletimizin bunlara fırsat vermeyeceğine inanıyoruz. Bir daha bu ülkede, demokrasi ve millî irade ile darbe ve vesayet kesinlikle yan yana gelmeyecektir. Ülkemizin ve milletimizin kazanımlarına sıkı sıkıya sahip çıkacağız. Geleceğe ilişkin tüm planlarımızı, programlarımızı, hesaplarımızı, millî iradenin üstünlüğüne olan teslimiyetimizle yapıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin hak, hukuk, özgürlük, demokrasi, kalkınma mücadelesinde emeği geçen, katkısı olan, canı pahasına bu yoldan dönmeyen tüm siyasetçilere, fikir adamlarına, toplum önderlerine, milletin her bir ferdine şükranlarını sundu.

Cumhuriyetin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal’den, şehit Başbakan Menderes’e, merhum Özal’dan, Erbakan ve Türkeş’e kadar milletin istiklali ve istikbali için çalışmış büyükleri rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimden, bizleri de hayırla yâd edilenler arasına katmasını diliyorum. İçinde bulunduğumuz Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın tüm bu hakikatlerin inşallah mücadelelerin ve değerlerin sembolü olarak asırlar boyunca misyonunu yerine getireceğine inanıyorum. Ülkemizin Yassı Ada duruşmalarında tutuklulara ‘Sizi buraya tıkan idare böyle istiyor’ diyen bir yargı anlayışından, 15 Temmuz’da darbecilere karşı derhâl harekete geçen bir yargı anlayışına ulaşmış olması gerçekten çok büyük bir ilerlemedir. Bu vesileyle 15 Temmuz sonrası darbe yargılamalarını titizlikle yürüten yargı mensuplarımızın tamamını tebrik ediyorum. Bu davalarda fedakârca görev üstlenen avukatlarımıza da teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, baro tartışmaları ve teröre verilen destekler sebebiyle son günlerde sıkça tartışma konusu olan avukatların kahir ekseriyetinin ülkesine, milletine, hakka, hukuka, samimiyetle bağlı olduğunu bildiğini, bu anlayıştaki avukatların barolarda ve diğer sivil toplum faaliyetlerinde çok daha aktif hâle gelmeleriyle yargının tüm unsurlarının millet nezdindeki itibarı ve güvenilirliğinin daha da artacağını söyledi.

DÜNYA

“Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi seçimin kazananı olmuştur”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Seçimin, siyasi olarak kazananları elbette bellidir. Ama bu seçimlerde bizimle ve ittifakımızla birlikte tüm Türkiye kazanmıştır. Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“10 Mart’ta imzaladığımız Cumhurbaşkanı Kararı ile başlayan seçim sürecini suhuletle tamamladık. 14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde milletimiz rekor bir katılımla iradesine ve geleceğine sahip çıktı.

“SON 21 YILDA 17. SEÇİM ZAFERİMİZE İMZA ATTIK”

Gerek Mecliste gerekse Cumhurbaşkanı seçiminde elde ettiğimiz tarihî başarıyla, son 21 yıldaki 17. seçim zaferimize imza atmış olduk. 2014 yılından beri şanla, şerefle yürüttüğümüz Cumhurbaşkanlığı görevini aziz milletimizin takdiriyle 5 sene daha sürdürme imkânına kavuştuk.

Yine büyük bir demokrasi zaferiyle bizleri buluşturan, iki bayram arasında milletimize iki demokrasi bayramı yaşatan Rabbimize hamdediyoruz. Seçim sonuçlarının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Her iki seçimde de tercihini sandığa demokratik yollarla yansıtan tüm vatandaşlarımı buradan bir kez daha tebrik ediyorum.

28 Mayıs tarihi itibarıyla Türk demokrasisini, dünyada referans alınan, gıptayla takip edilen bir konuma yükselten her bir insanımıza müteşekkiriz. Şahsımıza olan teveccühlerini her iki seçimde de çok güçlü bir şekilde gösteren yaklaşık 28 milyon kardeşime ayrıca şükranlarımı sunuyorum.

‘Türkiye, Türkiye’den daha büyüktür’ gerçeğine yeniden şahitlik etmemize vesile olan dünyanın dört bir yanındaki dost ve kardeşlerimize de, şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bu süreçte, Türkiye’nin sadece yakın çevresinde değil, Afrika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Balkanlara, Orta Doğu’dan Türk ve İslam âlemine kadar yüzlerce ülkede umudun, direnişin, şefkatin, merhametin, müstevliler karşısında dik bir duruşun adı olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Seçimin, siyasi olarak kazananları elbette bellidir. Ama bu seçimlerde bizimle ve ittifakımızla birlikte tüm Türkiye kazanmıştır. Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır. ‘Allah Türkiye’ye zeval vermesin’ diye ellerini semaya açan yüz milyonlar kazanmıştır. ‘Dünya 5’ten büyüktür’ çağrımızın yüreklerine inşirah düşürdüğü milyarlarca mazlum ve mağdur kazanmıştır.

“TÜRKİYE YÜZYILI’NI OMUZ OMUZA VEREREK HEP BERABER İNŞA EDECEĞİZ”

Altını çizerek ifade etmek isterim ki; her seçim döneminde ellerini ovuşturan kriz heveslileri dışında, bin yıllık kardeşliğimizi dinamitlemek isteyen fitne tüccarları dışında, elinde binlerce insanımızın kanı olan terör baronları dışında, velhasıl birliğimize, dirliğimize, asırlık hedeflerimize ve hayallerimize kast eden odaklar dışında seçimlerin kaybedeni yoktur.

Seçimler gelir geçer, bunlar demokrasinin olmazsa olmazlarıdır. Asıl mesele, milletimizin, devletimizin, ülkemizin birliği, bütünlüğü, refahı ve geleceğidir. Asıl mesele, Türkiye’nin asırlara sâri yolculuğunu devam ettirebilmesidir. Asıl mesele, ülkemizde biraz çekişmeli geçen siyasi rekabetin siyasi husumete dönüşmesine fırsat verilmemesidir. Seçimler bunu sağladığı, buna vesile oldu, bunu güçlendirdiği müddetçe fonksiyonunu ifa ediyor demektir. Sandıklar kapandıktan sonra hep birlikte eğer önümüze bakabiliyorsak, Allah’ın izniyle, millet olarak bizim bileğimizi kimse bükemez.

Geride bıraktığımız son 21 yılda bunu 17 kez başardık. Mücadele ettik, yarıştık, neticede sandıktan çıkan iradeye teslim olduk. ‘Nerede kalmıştık’ diyerek her seçimden sonra işimize gücümüze, esas gündemimize geri döndük. Tüm vatandaşlarımdan son seçimlere bu zaviyeden bakmalarını istirham ediyorum. Unutmayın, biz hep birlikte Türkiye’yiz. Biz, yurt dışındaki kardeşlerimizle birlikte 100 milyonluk büyük bir aileyiz. Biz, asırlardır nice badireler atlatmış, acıları bal eylemiş, istiklal ve istikbalimiz uğrunda canımızdan aziz bildiklerini feda etmiş bir milletiz. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da omuz omuza, gönül gönüle vererek hep beraber inşa edeceğiz.

“TÜRKİYE’NİN GERÇEK DOSTLARINA ÜLKEM VE MİLLETİM ADINA MİNNETTARIM”

Yüksek Seçim Kurulu’nun kesin sonuçlarını açıklaması akabinde 3 Haziran tarihînde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde mazbatamızı alıp yemin ettik. Ardından da Cumhurbaşkanlığı Külliye’mizde yurt içinden ve yurt dışından 5 bini aşkın misafirimizin iştirakiyle göreve başlama törenimizi yaptık. Aslında törenimizi sergi salonumuz yerine çok daha büyük bir katılımla açık alanda gerçekleştirmeyi arzu ediyorduk, ancak hava şartları nedeniyle bundan sarfınazar etme mecburiyetinde kaldık.

Törenimize özellikle yurt dışından katılım düzeyinin ve sayısının fevkalade yüksek olması, ülkemiz adına bizleri hem gururlandırdı hem mütehassıs etti. Dünyanın 80’e yakın ülkesinden 20 devlet başkanı, 5 cumhurbaşkanı yardımcısı, 12 meclis başkanı, 14 başbakan, 7 başbakan yardımcısı, 20 bakan ve 6 uluslararası kuruluş temsilcisiyle, 7 eski devlet ve hükûmet başkanı seviyesinde üst düzey zevatı Başkentimizde ağırladık. Ayrıca, ülkemizde yerleşik büyükelçiler ve misyon temsilcileri de törenimize çok büyük ilgi gösterdi.

Yabancı konuklarımızın yanı sıra, aralarında 11. Cumhurbaşkanı Sayın Gül ile birlikte Meclis başkanlarımızın, bakanlarımızın, milletvekillerimizin, Cumhur İttifakı’nda beraber olduğumuz siyasi partilerin genel başkanlarının, iş, spor, sanat, medya ve bilim camiamızın öncü isimlerinin, dinî liderlerin de bulunduğu pek çok kıymetli insanımızı törenimiz vesilesiyle burada misafir ettik.

Töreni müteakiben yurt dışından gelen dostlarımızla akşam yemeğinde bir araya gelerek hasbihâl etme imkânı bulduk. Bu vesileyle bir kez daha başta gardaşlarım olmak üzere, törenimize iştirak eden tüm devlet ve hükûmet başkanlarına teşekkür ediyorum. Mutlu günlerimizde olduğu gibi, zor zamanlarımızda da desteklerini daima yanımızda hissettiğimiz Türkiye’nin gerçek dostlarına ülkem ve milletim adına minnettarlığımızı ifade ediyorum. Binlerce kilometre öteden gelerek gösterdikleri bu kadirşinaslıklarını hiçbir zaman unutmayacağımızın bilinmesini istiyorum. Ta Venezuela’dan Devlet Başkanı’nın bu merasime katılmış olması gerçekten bizleri mütehassıs etmiştir.

Aynı şekilde sevincimizi paylaşmak amacıyla yurt içinden törene katılan tüm vatandaşlarıma da tekrar şükranlarımı sunuyorum.

Törenimizde sergilenen birlik ve beraberlik tablosunu ülkemiz bakımından büyük bir kazanç olarak görüyorum. Türkiye’nin tüm güzelliklerini, sosyal dokusunun bütün renklerini o gün orada hep beraber müşahede ettik. Zenginliğimiz olan bu farklılıkların korunması, Türkiye’nin aydınlık yarınları açısından olmazsa olmaz şartlardandır. Bugüne kadar ülkemizin beşeri hazinesinin değerini ve önemini bilen bir yönetim olarak inşallah bundan sonra da aynı tavrımızı sürdüreceğiz.

Dünyanın dört bir köşesinden gelen yabancı misafirlerimizin iştirakinin ise, büyük ve güçlü Türkiye’nin yeni bir tezahürü olduğuna inanıyorum. Âdeta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nu andıran o manzaranın görmesini bilenler için pek çok anlamı vardır. Hükûmetlerimiz döneminde ülkemizin yumuşak gücünün ve etki alanının ulaştığı yerler de böylece ortaya çıkmıştır. Siyaset gibi, diplomasiyi de eski dar kalıplarla okuyanların Türk dış politikasıyla ilgili iddialarının temelsiz olduğu anlaşılmıştır.

“KUŞATICI BİR TAVIRLA TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğuna, 780 bin kilometrekareden çok daha geniş bir ülke olduğuna bir kez daha şahitlik ettik. Siyasi görüş fark etmeksizin 85 milyonun tamamının bundan onur ve gurur duymasını temenni ediyoruz.

Elbette buradaki mesajların tüm bileşenleriyle muhalefet tarafından da iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Muhalefetin hatalarından ders alarak özellikle vatanımızın bekası, milletimizin istikbaline dair konularda artık daha hassas davranmasını, daha Türkiye eksenli bir yaklaşım benimsemelerini ümit ediyoruz. Cumhur İttifakı olarak yaptığımız Türkiye odak paydasında buluşma davetimize toplumumuzun tüm kesimlerinden müspet cevap bekliyoruz. Biz, sonuçtan bağımsız olarak 85 milyon vatandaşıyla birlikte Türkiye’nin tamamını kucaklamaya devam edeceğiz. Nasıl bugüne kadar hiçbir ayrım yapmadan, kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimseyi dışlamadan hizmet etmişsek inşallah bundan sonra da adaletten sapmayacak, kuşatıcı bir tavırla Türkiye için çalışmayı sürdüreceğiz.

“SİYASETİ MİLLETİMİZ İÇİN MİLLETİMİZLE BİRLİKTE YAPTIK”

Her yeni başlangıç, yeni bir umut, yeni bir heyecan, yepyeni bir atılım demektir. Biz de törenimizin akşamında yeni Kabinemizi açıklamak suretiyle Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘Bismillah’ diyerek hep birlikte yola revan olduk. Bizim anlayışımızda kesinti veya kopukluk değil devamlılık esastır. Maziden atiye kurduğumuz köprünün belirleyici unsuru, muhafazakâr devrimciliktir.

Bir taraftan kendimizi, kadrolarımızı ve politikalarımızı yenilerken, diğer taraftan da özümüze hep bağlı kaldık, ruh kökümüzden asla kopmadık. Seçmenlerimizle birlikte iradesini farklı şekilde kullanan insanlarımızın da sesine kulak verdik. Başkaları gibi yankı odalarına özellikle hapsolmak yerine, siyaseti milletimiz için milletimizin içinde ve milletimizle birlikte yaptık. Bulunduğumuz görevlerin hepsini bir bayrak yarışı olarak gördük. Her gelen arkadaşımız, selefinin yaptığı hizmetlere yenilerini eklemenin mücadelesini verdi. Teslim aldığı bayrağı daha da yücelterek alnı ak, başı dik bir şekilde halefine devretti.

21 yılda yazdığımız başarı hikâyesinde dirayetli liderliğin yanı sıra, tüm yol ve dava arkadaşlarımızın da emeği, çabası, ortak aklı ve alın teri vardır. İnşallah bizler de emaneti hakkıyla taşıyacak, bizden sonrakilere en güzel şekilde teslim edeceğiz.

Buradan bir kez daha 28. dönem milletvekili olarak Yüce Meclisimizde hizmet verecek tüm bakan arkadaşlarıma şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.

Önceki bakanlarımızın, bilhassa kovid-19 sürecindeki zorlukların aşılmasıyla, 6 Şubat depremleriyle mücadelemizde sergiledikleri insanüstü çabalar her türlü takdirin üzerindedir. ‘Rabbim hepsinden ayrı ayrı razı olsun’ diyorum. Ne biz ne de milletimiz bu arkadaşlarımızın ülkemize yaptığı hizmetleri hiçbir zaman unutmayacaktır.

“CANLA BAŞLA ÇALIŞARAK ÜLKEMİZİ HEDEFLERİYLE BULUŞTURACAĞIZ”

Eski Kabine üyelerimizin tecrübeleri ve vizyonlarıyla Meclisimizde tebarüz edeceklerine yürekten inanıyorum. Biz de kendileriyle yakın istişare ve iş birliği içinde olmaya devam edeceğiz. Eski arkadaşlarımızın birikimi, yeni arkadaşlarımızın heyecanıyla inşallah Türkiye Yüzyılı’nın inşasını gerçekleştireceğiz. Merhum Ziya Paşa’nın şu güzel sözünü kendimize rehber edineceğiz: ‘Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât / Bin türlü teseyyüp bulunur hânelerinde’ Evet, evleri türlü düzensizlik ve kargaşa içerisindeyken memlekete nizam verme iddiasında olanları ciddiye almayarak biz işimize bakacağız. Türkiye Yüzyılı, evlatlarımıza bırakacağımız en büyük miras olacaktır.

Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefi, hiç şüphesiz çok çalışmayı, daha fazla icraat ve eser üretmeyi gerektirir. Kabine üyelerimiz gerek tecrübeleri gerek ehliyetleri gerekse uzmanlık alanları itibarıyla Türkiye Yüzyılı’nın mimarları arasında yer alacak vasıflara ziyadesiyle sahiptir.

Öte yandan yeni Kabinemizin işinin kolay olmadığını da biliyoruz. Bu zorluk, sadece aşmamız gereken meselelerle, yakalamamız gereken hedeflerle sınırlı değildir. Asıl zorluk, devralınan mirasın daha da büyütülmesiyle ilgilidir. Türkiye her konuda dünden daha ileri gitmeye, daha hızlı olmaya ve daha çok çalışmaya mecburdur. İnşallah canla başla çalışarak ülkemizi hedefleriyle buluşturacağız.

“İSTİKRAR VE GÜVENLE TÜRKİYE YÜZYILI’NI İNŞA EDECEĞİZ”

21 yılı iktidarda olmak üzere 40 yılı bulan siyasi hayatımızın alametifarikası, hizmet ve eser siyasetidir. Bugüne kadar ülkemize ve milletimize aşkla hizmet etmeye çalıştık. Seçim dönemlerinde dikkat ettiyseniz, bizi takip ettiyseniz bol keseden boş vaat dağıtanlar gibi olmadık. Biz milletimize ne söz verdiysek, meydanlarda neyi vadettiysek göreve gelince hepsini yerine getirmeye gayret ettik; bizim farklılığımız burası. Ahdine, kavline ve sözüne sadık bir yönetim olarak tam 17 kez milletimizin takdirini kazandık. Bizim için en büyük kazanç budur. Bizim asıl gücümüz; milletimize güven aşılamamız, itimat telkin etmemizdir. Yeni dönemimizde de halkımıza verdiğimiz tüm sözlerin takipçisi olacağız.

İki kelimeye çok dikkat edin. Biz bu iki kelimenin, iki kavramın uygulayıcısı olacağız; bir istikrar, iki güven. İstikrar ve güvenle biz Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceğiz. Ve burada bir şey daha söylüyorum, o da şu: Aile ve Gençlik Bankasının kurulmasından toplumun temel direği olan ailenin sapkın akımlara karşı korunmasına kadar her türlü adımı atacağız. Bu minvalde seçimlerden önce gündeme getirdiğimiz anayasa değişikliği teklifimizi Meclisin takdirine yeniden sunacağız.

“EĞİTİMİ SON 21 YILDIR OLDUĞU GİBİ YİNE LİSTEMİZİN EN BAŞINDA TUTACAĞIZ”

Karadeniz gazıyla başladığımız Gabar petrolüyle ileriye taşıdığımız, Akkuyu Nükleer Santraliyle yeni bir boyuta evrilen enerji hamlelerimizi devam ettireceğiz. Sağlıkta şehir hastanelerinin sembolü olduğu sağlık yatırımlarımızı artırarak sürdüreceğiz. Eğitimi son 21 yıldır olduğu gibi yine listemizin en başında tutacağız. Eğitim olmadan hiçbir şey olmaz, öncelikle bunu başaracağız. Adalet hizmetlerinin çok hızlı, etkin ve kaliteli bir şekilde sağlanmasına yönelik reformlarımızı artıracağız.

Terör örgütlerine, zehir tacirlerine, her türlü suç çetesine karşı verdiğimiz amansız mücadeleyi kararlılıkla yürüteceğiz. Cudi’de yine biz olacağız, Gabar’da yine biz olacağız, Tendürek’te yine biz olacağız, Bestler Deresi’nde yine biz olacağız. Buraları bu teröristlere asla bırakmayacağız.

Sosyal politikalarda engelli, yaşlı, yetim, şehit yakını ve gazilerimizin daha güçlü bir şekilde yanında olacağız. Gıda güvenliğimizi ve tarımsal üretimimizi artıracak farklı projeleri devreye alacağız. Ülkemizin iftihar vesilesi olan savunma sanayii atılımlarımıza inşallah yenilerini ekleyeceğiz. Sanayi ve teknoloji alanında Türkiye’nin otomobili gibi katma değeri yüksek inovatif ürün yelpazemizi daha da çeşitlendireceğiz.

Ticarette yeni pazarlara açılarak, ülkemizin rekabet gücünü artırarak ihracatımızı çok yukarılara taşıyacağız. Ulaştırmada ülkemizi yollar, tüneller, hızlı tren hatları, havalimanlarıyla ilmek ilmek dokumayı sürdüreceğiz. Turizmde potansiyelimizi en üst düzeyde harekete geçirirken, kültürel alanda yeni bir hamle başaracağız.

“650 BİN DEPREM KONUTUNU YAPARAK DEPREMZEDELERİMİZİ YENİ YUVALARIYLA BULUŞTURACAĞIZ”

Aydınlık yarınlarımızın teminatı olarak gördüğümüz gençlerimizi eğitim ve spordan iş hayatına kadar her konuda destekleyeceğiz. Çevre ve şehircilikte millet bahçeleriyle, kentsel dönüşüm projeleriyle Türkiye’nin çehresini değiştirerek adımları atacağız. İnşallah perşembe günü bir bölüm millet bahçelerinin açılışını Adıyaman merkezli olarak buradan da katılmak suretiyle bu açılış törenlerini gerçekleştireceğiz. Etkilerini giderek daha fazla gördüğümüz iklim değişikliğiyle mücadele konusunda daha kararlı çalışmalar yürüteceğiz.

Depremin yaralarının sarılması bu dönemdeki ana gündem maddemizdir. 319 bini ilk bir sene içinde olmak üzere toplam 650 bin deprem konutunu yaparak depremzedelerimizi yeni yuvalarıyla buluşturacağız. Deprem bölgesindeki şehirlerimizi, ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel açıdan eskisinden daha canlı hâle getireceğiz.

Özellikle yatırım, üretim, ihracat, istihdam ve büyümeden taviz vermeden Türk ekonomisini daha da güçlendireceğiz. Enflasyon kaynaklı hayat pahalılığı ve fahiş fiyat sorununu tüm boyutlarıyla milletimizin gündeminden çıkartmakta kararlıyız. Son dönemde açıklanan verileri bu çabalarımızda elimizi güçlendiren öncü sinyaller olarak değerlendiriyoruz.

Hem Cumhurbaşkanlığı hem de Milletvekilliği seçimlerinin istikrardan yana sonuçlanması, ekonomimize olan güveni artırmıştır. Seçim ayı olan mayıs ayında ekonomik güven endeksi yüzde 1,4 artarak 103,7’ye, tüketici güven endeksi yüzde 4 artarak 91,1’e yükseldi, reel kesim güven endeksi ise 105,1 olarak gerçekleşti. Ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden olan imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi de eşik değer olan 50’nin üzerine çıkarak 51,5 oldu.

Enflasyon oranı mayıs ayında yüzde 40’ın altına gerileyerek yüzde 39,6 olarak gerçekleşti. Enflasyonu nasıl daha önce tek haneleri rakamlara indirdiysek inşallah aynısını yine başaracağız.

“KÜRESEL ÖLÇEKTE BARIŞ VE İSTİKRARIN TESİSİNE KATKI SAĞLAYACAĞIZ”

Savaştan ve terör örgütlerinin saldırılarından kaçarak ülkemize sığınan kardeşlerimizin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde dualarını da alarak ana vatanlarına dönüşlerini de teşvik edeceğiz.

Her ne surette olursa olsun Türkiye’ye, buranın altını çiziyorum, Boraltan Köprüsü faciası gibi on yıllar boyunca izi silinmeyecek yeni utançlar yaşatmayacağız. Bu meseleyi tarihimize, kültürümüze ve inanç değerlerimize yakışır biçime suhuletle çözüme kavuşturacağız.

Girişimci, insani ve aktif dış politika çizgimizi sürdürerek küresel ölçekte barış ve istikrarın tesisine katkı sağlayacağız.

Daha adil bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla uluslararası sistemdeki çarpıklıkların giderilmesi için gayretlerimizi yoğunlaştıracağız. Milletimizle birlikte tüm dünyaya verilmiş güçlü bir mesaj olan Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu adım adım hayata geçireceğiz.

Yeni dönemin ilk Kabine Toplantısı’nda tüm bu hususları etraflıca değerlendirdik. Ve tüm bakan arkadaşlarıma özellikle bir hafta içindeki bu hazırlıları sebebiyle çok teşekkür ediyorum. Nitekim bir hafta sonra tekrar bir brifingi hazırlayacaklar ve yine brife edilmek üzere kendilerini dinleyeceğim. Çünkü bizim bu arada atacağımız adımlar bizim için çok çok önemli.

Seçim döneminin muhasebesini yapma yanında, önümüzdeki dönemde atılacak adımları da belirledik. Tabi ki seçim döneminin muhasebesini bakan arkadaşlarımdan ziyade MYK ve Merkez Karar Yönetim Kurulundaki arkadaşlarımla ayrıca yapacağım, onlardan da gelecek bilgilerle birlikte inşallah geleceğe hazırlanmaya devam edeceğiz.

“KURUMLARIMIZ HER TÜRLÜ ÇALIŞMAYI SÜRDÜRÜYOR”

Öncelikle dün Samsun, Amasya ve Kastamonu’da meydana gelen yoğun yağış ve sel baskınları sebebiyle hayatları olumsuz etkilenen vatandaşlarıma geçmiş olsun diyorum. Bu arada vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.

AFAD ve ilgili kurumlarımız zarar gören yolların onarılmasından diğer sıkıntıların giderilmesine kadar her türlü çalışmayı sürdürüyor. KOSGEB tarafından devreye aldığımız acil destek kredisiyle afetzede iş yerlerimizin yanında oluyoruz.

“2023 YILI BUĞDAY VE ARPA ALIM FİYATLARINI BELİRLEDİK”

Yeni hasat döneminin birçok ilimizde başladığını görüyoruz. İlk gelen veriler, 2023 yılının bereketli bir yıl olacağına işaret ediyor. Biz de çiftçilerimize gereken desteği her alanda verdik, veriyoruz. Geçen ay başında yaş çay alım fiyatlarımızı açıklayarak üreticilerimizi sevindirmiştik.

Bugün de Toprak Mahsulleri Ofisinin 2023 yılı buğday ve arpa alım fiyatlarını belirledik. Fiyatları tespit ederken çiftçimizin üretime devam etmesinin yanında, maliyetler, iç ve dış piyasa gelişmeleriyle ilgili gıda güvenliği için ihtiyaç olan stokların oluşturulmasını dikkate aldık. Toprak Mahsulleri Ofisimizin alım fiyatlarını ekmeklik buğdayda ton başına 8 bin 250 lira, arpada ise 7 bin lira olarak kararlaştırdık.

Bu fiyatlara ilave olarak, Bakanlığımız tarafından çiftçi kayıt sistemine kayıtlı tüm üreticilerimize buğday için ton başına bin lira, arpa için top başına 500 lira hububat üretim primi destek olarak verilecektir. Bu rakamlarla üreticilerimizin eline top başına ekmeklik buğdayda 9 bin 250 lira, arpada ise 7 bin 500 lira geçecektir.

Yeni hasat döneminin ve açıkladığımız alım fiyatlarının çiftçilerimize, milletimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

“EMEKLİLERİMİZİN MAAŞLARINI VE İKRAMİYELERİNİ BAYRAM ÖNCESİNDE ÖDEYECEĞİZ”

Bir güzel haberimiz de emeklilerimize olacak. Emeklilerimizin maaşlarını ve bayram ikramiyelerini inşallah Kurban Bayramı öncesinde ödeyeceğiz.

Asgari Ücret Tespit Komisyonumuz da çalışmalarına başlıyor. Son olarak, Kurban Bayramıyla ilgili özellikle turizm sektörümüzü hareketlendireceğine inandığım bir müjdeyi paylaşmak istiyorum.

Bu sene Kurban Bayramımızı 28 Haziran ile 1 Temmuz arasında idrak edeceğiz. İstişarelerimiz neticesinde 26 Haziran ve 27 Haziran günlerini de idari izin kapsamına almayı kararlaştırdık. Hafta sonlarıyla birlikte vatandaşlarımız toplam 9 gün bayram tatili yapma imkânı bulacaktır. Bu kararımızın da tüm milletimize hayırlı olmasını diliyorum.”

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Anıtkabir’de

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri ile birlikte Anıtkabir’i ziyaret ederek, Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine üyeleri ile birlikte Aslanlı Yol’dan yürüyerek Atatürk’ün mozolesine çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, üzerinde ay yıldız bulunan çelengi bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri ile birlikte Anıtkabir’in merdivenlerinde basın mensuplarına görüntü veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:

“Aziz Atatürk,

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ikinci döneminde yeni kabine üyelerimizle birlikte huzurunuzdayız. Bugün kabinemizin ilk toplantısını yaparak, Türkiye Yüzyılı’nın inşası hedefiyle süratle yola çıkıyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak kabinemizle birlikte tüm Türkiye’ye, 85 milyonun tamamına aşkla hizmet edeceğiz. Bizlere emanetiniz olan Cumhuriyetimizin 100. Yılına ulaşmanın heyecanını ve haklı gururunu yaşadığımız bu seneyi inşallah şahlanış dönemimizin başlangıç noktası hâline getireceğiz. Rabbim bizleri milletimize karşı mahcup etmesin.

Ruhun şad olsun.”

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı

Avatar

Published

on

28 Mayıs 2023 seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde bir basın toplantısı düzenleyerek, cumhurbaşkanı yardımcısı ve kabinesini açıkladı.

Sevincimizi paylaşan, bugün göreve başlama törenimize katılarak bizleri onurlandıran devlet ve hükûmet başkanlarına şahsım, ülkem ve milletim adına tekrar minnettarlığımızı ifade ediyorum. Zor günlerimizde yanımızda olan kardeşlerimizin mutlu günlerimizde de bizleri yalnız bırakmadıklarını görmekten memnuniyet duyuyorum. Türk Cumhuriyetlerindeki kardeşlerimizle dünyanın dört bir köşesindeki dostlarımızla omuz omuza yol yürümeye devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, demokrasisinin gücüne güç katan bir seçim sürecini tamamladığını belirterek, Türkiye tarihinde pek çok ilke sahne olan seçimlerin hayırlı olmasını diledi.

Türkiye’nin 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta sadece seçim yapmadığına, aynı zamanda gelecek asrın nasıl olacağına da karar verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin iradesiyle birlikte istiklal ve istikbaline de sahip çıktığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2200 yılı aşan devlet geleneğiyle, 1000 yılı aşan millet şuuruyla, asırlara sâri birlikte yaşama kültürüyle kendi mecrasında akmaya devam edeceğini gösterdiğini vurguladı.

“TÜRKİYE, BUGÜN DÜNDEN DAHA GÜÇLÜDÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1000 yıldır Anadolu topraklarını aşkla yeşerten bu ırmağın yatağını hiçbir gücün değiştiremeyeceğinin bir kez daha anlaşıldığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Türkiye bugün, dünden daha güçlüdür. Demokrasimiz her zamankinden daha kuvvetlidir. Yarınlarımız 28 Mayıs öncesine göre daha aydınlıktır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde sandığa tercihini demokratik usullerle yansıtan 54 milyondan fazla vatandaşımızın her birine teşekkür ediyorum. Yurt dışındaki kardeşlerimizi, her iki seçimde de ülkemize karşı sorumluluklarını bihakkın yerine getirdikleri için ayrıca tebrik ediyorum. Şahsımı bir kez daha Cumhurbaşkanlığına layık gören 27 milyon 835 bin vatandaşımıza hassaten şükranlarımı sunuyorum. Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımıza destekleri için teşekkürlerimi iletiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, umudunu Türkiye’nin yükselişine, güçlenmesine bağlamış hiç kimseyi mahcup etmeyeceklerini vurgulayarak, 14 gün arayla sandıkta milletten iki kez güvenoyu almanın bahtiyarlığı içerisinde olduklarını söyledi.

“CANIMIZ PAHASINA BU EMANETE SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Seçimlerde 28 milyona yakın vatandaşın teveccühüne mazhar olmanın gururunu yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunların bizlere aynı zamanda çok büyük bir sorumluluk yüklediğini de çok iyi biliyoruz. 85 milyon vatandaşımızla birlikte bizim için dua eden 100 milyonların da umudunu taşıdığımızın farkındayız” diye konuştu.

“Nasıl bugüne kadar milletin emanetine halel getirmediysek, inşallah bundan sonra da canımız pahasına bu emanete sahip çıkacağız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Göreve başlama törenimizde ifade ettiğim ilkeler temelinde 85 milyonun birliği, dirliği, kardeşliği, refahı ve esenliği için engellere aldırmadan, zorluklar karşısında yılmadan çalışacağız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak tüm Türkiye’ye hizmet edeceğiz. Şimdiye kadar beraber çalıştığımız, nice sorunu birlikte çözdüğümüz, nice badireyi beraber aştığımız eski kabine üyelerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. 28. Dönem Milletvekili olarak yüce Mecliste ülkemize hizmet mücadelesini sürdürecek mesai arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Bu arkadaşlarımız, milletimize yaptıkları hizmetlerle ülkemize kazandırdıkları eserlerle Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk döneminin kabine üyeleri olarak adlarını şimdiden tarihe yazdırmışlardır. Rabbim eski kabine üyelerimizin hepsinden razı olsun diyorum.”

CUMHURBAŞKANLIĞI YENİ KABİNESİ

“Şimdi sizlerle Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşmak için birlikte yol yürüyeceğimiz yeni kabine üyelerimizi paylaşmak istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabinede şu isimler yer alıyor: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu.”

Yeni kabinenin Türkiye’ye ve Türk milletine hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim, bizi milletimize karşı mahcup etmesin. Yeni kabine üyelerimizin her birine başarılar diliyorum” temennisinde bulundu.

Okumaya Devam edin

Eylül 2020
P S Ç P C C P
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
282930  

Genç Diplomat

DÜNYA20 saat önce

“Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi seçimin kazananı olmuştur”

DİPLOMAT2 gün önce

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Anıtkabir’de

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı

DİPLOMAT4 gün önce

“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır”

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Anıtkabir’de

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Genel Kurulu’nda yemin ederek göreve başladı

DİPLOMAT6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı

DİPLOMAT1 hafta önce

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”

DİPLOMAT1 hafta önce

“Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme politikamıza sıkı sıkıya bağlıyız”

DİPLOMAT1 hafta önce

“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”

DİPLOMAT1 hafta önce

“Bugün kazanan sadece Türkiye’dir”

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes’in anıt mezarını ziyaret etti

DÜNYA3 hafta önce

“Nefretin, kinin ve öfkenin diliyle değil, daima kardeşliğin diliyle konuştuk”

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’da gençlerle bir araya geldi

DİPLOMAT3 hafta önce

“Deprem bölgesinin dört bir yanında kalıcı konutların silüetleri yükselmeye başladı”

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle bir araya geldi

DİPLOMAT3 hafta önce

“Önceliğimiz, depremin izlerini bir an önce silerek şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmaktır”

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı

DİPLOMAT3 hafta önce

“Milletimizin her kesiminin sıkıntılarını çözmek için gece-gündüz çalışıyoruz”

DİPLOMAT3 hafta önce

“Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, televizyon kanalları ortak yayınına katıldı

DİPLOMAT4 hafta önce

“Türkiye; üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla; küresel bir güç hâline geldi”

DİPLOMAT4 hafta önce

“En düşük memur maaşı 22 bin lirayı bulacak”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay Başkanlığı 155. Kuruluş Yıl dönümü Töreni’nde konuştu

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adana’yı, burada yaşayan her bir kardeşimin güven ve huzurla evlerinde oturduğu bir yer hâline getireceğiz”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz 21 yıldır hep eserlerimizle konuştuk, hizmetlerimizle konuştuk”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu işçilerinin zam oranını yüzde 45 olarak açıkladı

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma her alanda asırlık eksikleri tamamladık”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin 81 vilayetinin hiçbirini diğerinden ayırmadan eser verdik, hizmet götürdük”

DÜNYA4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük ve güçlü Türkiye’nin kapılarını beraber aralayacağız”

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “45 bin Öğretmen Atama Töreni”ne katıldı

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi büyüttük, güçlendirdik, milletimizi güvenli, huzurlu bir hayata kavuşturduk”

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapana kadar durmadan çalışacağız”

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TVNET yayınına katıldı

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı

DÜNYA3 hafta önce

“Nefretin, kinin ve öfkenin diliyle değil, daima kardeşliğin diliyle konuştuk”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adana’yı, burada yaşayan her bir kardeşimin güven ve huzurla evlerinde oturduğu bir yer hâline getireceğiz”

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’da gençlerle bir araya geldi

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, televizyon kanalları ortak yayınına katıldı

DİPLOMAT4 hafta önce

“Türkiye; üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla; küresel bir güç hâline geldi”

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle bir araya geldi

DİPLOMAT3 hafta önce

“Önceliğimiz, depremin izlerini bir an önce silerek şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmaktır”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz 21 yıldır hep eserlerimizle konuştuk, hizmetlerimizle konuştuk”

DİPLOMAT3 hafta önce

“Deprem bölgesinin dört bir yanında kalıcı konutların silüetleri yükselmeye başladı”

DİPLOMAT1 hafta önce

“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”

DİPLOMAT3 hafta önce

“Milletimizin her kesiminin sıkıntılarını çözmek için gece-gündüz çalışıyoruz”

DİPLOMAT1 hafta önce

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”

DİPLOMAT4 hafta önce

“En düşük memur maaşı 22 bin lirayı bulacak”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay Başkanlığı 155. Kuruluş Yıl dönümü Töreni’nde konuştu

DÜNYA4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük ve güçlü Türkiye’nin kapılarını beraber aralayacağız”

DİPLOMAT3 hafta önce

“Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu işçilerinin zam oranını yüzde 45 olarak açıkladı

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı

DİPLOMAT4 gün önce

“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır”

DİPLOMAT1 hafta önce

“Bugün kazanan sadece Türkiye’dir”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin 81 vilayetinin hiçbirini diğerinden ayırmadan eser verdik, hizmet götürdük”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma her alanda asırlık eksikleri tamamladık”

DİPLOMAT6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes’in anıt mezarını ziyaret etti

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Genel Kurulu’nda yemin ederek göreve başladı

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Anıtkabir’de

DİPLOMAT1 hafta önce

“Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme politikamıza sıkı sıkıya bağlıyız”

DİPLOMAT2 gün önce

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Anıtkabir’de

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı

DÜNYA20 saat önce

“Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi seçimin kazananı olmuştur”

Genç Diplomat