Diplomat -Dünya

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Doğu Akdeniz’de anlaşmazlıkların samimi bir diyalogla, uluslararası hukuk temelinde çözümü öncelikli tercihimizdir”

Avatar

Published

on

Birleşmiş Milletler 75. Genel Kurulu’na hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de de başka bir bölgede de kimsenin hakkında, hukukunda, meşru çıkarlarında gözünün bulunmadığını belirterek, “Ancak, ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin haklarının çiğnenmesine, çıkarlarının yok sayılmasına da göz yumamayız. Anlaşmazlıkların samimi bir diyalogla, uluslararası hukuk temelinde, hakkaniyete uygun biçimde çözümü öncelikli tercihimizdir” dedi.

Birleşmiş Milletlerde yürüttüğü başarılı çalışmalar dolayısıyla Muhammed Bande’ye teşekkür ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul Başkanlığını devralan Büyükelçi Volkan Bozkır’a da tebriklerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyükelçi Bozkır’ın ülkelerin ezici çoğunluğunun desteğiyle bu göreve seçilmesinin, tecrübeli bir diplomat ve siyasetçi olarak şahsi meziyetlerinin yanı sıra Türkiye’ye duyulan güvenin de işareti olduğunu söyledi. Birleşmiş Milletler sistemindeki en üst düzeyli görevi üstlenen ilk Türk vatandaşı olarak Büyükelçi Bozkır’ın, uluslararası toplumun sesi ve vicdanı olacağına inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin görevini adil ve şeffaf bir şekilde yürüteceğinden şüphe duymadığını vurguladı.

“İNSANLIĞIN KADERİ SINIRLI SAYIDAKİ ÜLKENİN KEYFİNE BIRAKILAMAZ”

Genel Kurul’un “Kovid-19’la mücadele ve çok taraflılık” temasıyla düzenlenmesini, isabetli bulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu konudaki taahhütlerine bağlı ve Kovid-19’la mücadeleye destek vermekte kararlı olduğunu söyledi. Salgının, dünyayı çeşitli sınamalarla baş etmekte zorlandığı bir dönemde yakaladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaten tartışılan küreselleşme, kurallara dayalı uluslararası sistem ve çok taraflılığın, salgının etkisiyle şimdi daha da çok sorgulandığını dile getirdi.

Bardağın dolu ve boş taraflarının doğru ve samimi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bardağın boş kısmında, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, çok taraflı örgütlerin reform ihtiyacı bulunuyor. Mevcut küresel mekanizmaların, bu krizde ne kadar etkisiz kaldığını gördük. Öyle ki, Birleşmiş Milletlerin en temel karar alma organı olan Güvenlik Konseyi’nin salgını gündemine alması haftalar, hatta aylar sürdü. Salgının başlarında, ülkelerin kendi hâllerine terk edildiği bir manzara ortaya çıktı. Böylece, yıllardan beri bu kürsüden ısrarla dile getirdiğim ‘Dünya Beşten Büyüktür’ tezinin haklılığını bir kez daha görmüş olduk. İnsanlığın kaderi sınırlı sayıdaki ülkenin keyfine bırakılamaz. Uluslararası örgütlerdeki itibar kaybının önüne geçmek için öncelikle zihniyetimizi, kurumlarımızı ve kurallarımızı gözden geçirmeliyiz. Etkin çok taraflılık, etkin çok taraflı kurumların varlığını gerektirir. Güvenlik Konseyi’nin yeniden yapılandırılmasından başlayarak kapsamlı ve anlamlı reformları süratle uygulamaya sokmalıyız. Konseyi, daha etkin, demokratik, şeffaf, hesap verebilir bir yapıya ve işleyişe kavuşturmalıyız.”

“ÇOK TARAFLI İŞ BİRLİĞİ İÇİN ELİMİZDEKİ KURUMLARI EN ETKİN ŞEKİLDE KULLANMAYA ÇALIŞMALIYIZ”

Aynı şekilde, uluslararası toplumun ortak vicdanını yansıtan Genel Kurulun da güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bardağın dolu tarafında ise BM’nin insanlığın barış, adalet ve refah arayışında bir dönüm noktası olma potansiyelini sürdürmesinin bulunduğunu söyledi.

“Henüz salgın krizinin üstesinden gelemediğimizi de göz önünde bulundurarak çok taraflı iş birliği için elimizdeki kurumları ve mekanizmaları en etkin şekilde kullanmaya çalışmalıyız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sorunların küresel olduğu durumlarda, yerel çözümlerin ancak günü kurtaracağını ifade etti.

Uzun vadeli çözümler için uluslararası dayanışmanın şart olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin salgın krizinin ilk günlerinden itibaren, tüm uluslararası platformlarda iş birliği çağrısında bulunduğunu, G-20’de, Türk Konseyi’nde, MİKTA’da, İslam İşbirliği Teşkilatında ve diğer platformlarda salgınla mücadele amaçlı çalışmaların en önünde yer aldığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin “Dost kara günde belli olur” anlayışıyla tıbbi malzeme yardımı talep eden 146 ülkeye ve yedi uluslararası kuruluşa elini uzattığını, yürüttüğü tahliye operasyonlarıyla, 141 ülkedeki 100 binden fazla vatandaşın evlerine dönüşünü sağladığını, aynı seferlerle 67 ülkeden 5 bin 500’den fazla yabancıyı da vatanlarına kavuşturduğunu kaydetti.

“YARDIM VE TAHLİYE ÇALIŞMALARIMIZ İÇİN KİMSEDEN HERHANGİ BİR KARŞILIK BEKLEMEDİK”

Tüm bunları koronavirüs diplomasisi niyetiyle yapmadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yardım ve tahliye çalışmalarımız için kimseden herhangi bir karşılık beklemedik, beklemiyoruz. Mağdurların ve mazlumların yanında olmak, milletimizin mayasında ve girişimci ve insani dış politikamızın özünde vardır. Buradan bir kez daha, tıbbi malzeme ve ilaç tedariki ile aşı geliştirme çalışmalarının rekabet konusu yapılmaması çağrısında bulunuyorum. Hangi ülkede üretilirse üretilsin, kullanıma hazır hâle getirilecek aşılar, insanlığın ortak istifadesine sunulmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Salgınla birlikte, devlet kapasitesi, etkin yönetişim ve dayanıklılık gibi unsurların ne kadar hayati role sahip olduğunu hep birlikte bir kez daha tecrübe ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin başarı hikâyesinin arkasında, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile tesis ettiği etkin yönetişim mekanizmaları, sağlık alanındaki altyapı yatırımlarının geliştirdiği yüksek kapasite ve yetişmiş insan kaynağının bulunduğunu anlattı.

Bununla beraber, salgının dünya genelindeki çatışma dinamiklerini olumsuz etkilediğini ve kırılganlıkların arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “BM Genel Sekreteri’nin, bizim de desteklediğimiz, küresel insani ateşkes çağrısının somut sonuçlar doğurmamış olmasından üzüntü duyuyoruz. Türkiye olarak, ülkemize ve insanlığa yönelen tehditleri, gerektiğinde her türlü inisiyatifi alarak bertaraf etmenin yollarını arıyoruz” dedi.

“TÜRKİYE, YILLARDIR 4 MİLYONA YAKIN SURİYELİ SIĞINMACIYI KENDİ TOPRAKLARINDA BARINDIRIYOR”

Suriye’de 10. yılına giren ihtilafın, bölgenin güvenlik ve istikrarı için tehdit oluşturmaya devam ettiğini de belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bölgede DEAŞ’a karşı ilk ve en ciddi darbeyi vuran ülke olarak PKK/YPG terör örgütüyle de mücadeleyi sürdürüyoruz. Uluslararası toplum olarak, tüm terör örgütlerine karşı aynı ilkeli tutumu takınmadan ve kararlı duruşu göstermeden, Suriye meselesine kalıcı çözüm bulamayız. Bu yaklaşım, Suriye’ye güvenli ve gönüllü geri dönüşlerin temin edilmesi için de şarttır. Suriye’de terör örgütlerinden kurtardığımız bölgelere 411 binin üzerinde Suriyeli kardeşimizin dönmesi bunun en açık göstergesidir.”

Aynı şekilde, Türkiye’nin güvenli hâle getirdiği bölgeler sayesinde, İdlib başta olmak üzere, ülkenin çeşitli yerlerinden milyonlarca Suriyelinin de vatanlarından ayrılmalarının önüne geçtiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye, yıllardır 4 milyona yakın Suriyeli sığınmacıyı, tüm ihtiyaçlarını karşılayarak kendi topraklarında barındırıyor. Bir o kadar Suriyelinin ihtiyaçlarını da sınırımıza yakın yerler başta olmak üzere, kontrol altında tuttuğumuz bölgelerde, yerinde karşılıyoruz. Son olarak bu kardeşlerimiz için İdlib’de ve diğer yerlerde on binlerce briket konut inşa ediyoruz. Bütün bu faaliyetleri, uluslararası toplumdan ve uluslararası kuruluşlardan kayda değer bir destek almadan, kendi imkânlarımızla ve halkımızın desteğiyle yürütüyoruz. Suriye’deki ihtilafın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararındaki yol haritası temelinde çözülmesi, hepimizin önceliği olmalıdır. Bunun için özellikle Birleşmiş Milletlerin himayesinde başlatılan, Suriyeliler tarafından da sahiplenilen ve yönlendirilen siyasi sürecin başarıyla sonuçlandırılması gerekiyor. Suriye’nin, toprak bütünlüğü ve siyasi birliği korunmuş olarak kalıcı bir barışa ulaşabilmesi, ancak bu şekilde mümkündür. Bu hedef gerçekleşene kadar, Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğü ile millî güvenliğimize kasteden terör örgütlerini engellemekte kararlıyız.”

“BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİN GÜÇLÜ BİR TAVIR ALMASININ VAKTİ GELMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün dünyada en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye gibi ülkelerin, yaptıkları fedakârlıkla tüm insanlığın onurunu kurtardığını, buna karşılık aralarında bazı Avrupa ülkelerinin de yer aldığı kimi devletlerin, sığınmacıların ve göçmenlerin haklarını ihlal ettiğini kaydetti.

“Cenevre Sözleşmesi’ni ve uluslararası insan hakları sistemini aşındıran bu ihlaller karşısında Birleşmiş Milletlerin güçlü bir tavır almasının vakti gelmiştir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Libya’da, darbecilerin geçen yıl meşru Millî Mutabakat Hükûmeti’ni devirmek için başlattığı saldırılar, bu ülkeye sadece acı ve yıkım getirmiştir. Uluslararası toplum, yapılan katliamların, insan hakları ihlallerinin ve özellikle Tarhuna şehrinde bulunan toplu mezarların hesabını, ne darbecilerden ne de destekçilerinden sorabilmiştir. Libya’nın meşru hükûmetinin yardım çağrısına somut cevap veren ve destek sağlayan tek ülke Türkiye olmuştur. Libya’da kalıcı siyasi çözümün, Libyalılar tarafından yürütülecek kapsayıcı ve kapsamlı diyalog yoluyla tesis edilebileceğine inanıyoruz.”

Yemen’de beş yılı aşkın süredir akan kanın durdurulması ve insani krizin önüne geçilmesinin de uluslararası toplumun sorumluluğunda olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgede nüfuz kazanma niyetiyle Yemen’in egemenliğine, siyasi birliğine ve toprak bütünlüğüne göz dikenleri ve Yemenlilerin ıstırabının sürmesine göz yumanları tarih affetmeyecektir” diye konuştu.

“IRAK’A HER ALANDA DESTEK OLURKEN, ÖZELLİKLE TERÖRLE MÜCADELEDE DAHA YAKIN İŞ BİRLİĞİ YAPMAK İSTİYORUZ”

Irak’ın dış güçlerin çatışma sahasına dönüşmemesi, bölge için istikrar ve refah üreten bir konuma gelmesinin samimi arzuları olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Komşumuz Irak’a her alanda destek olurken, özellikle terörle mücadelede daha yakın iş birliği yapmak istiyoruz. Tıpkı DEAŞ gibi, Irak’ta yuvalanan PKK terör örgütünün kökünü kazıma konusunda, uluslararası toplumdan ve bu ülkeden samimi iş birliği bekliyoruz. Bölgenin terör örgütlerinden temizlenmesi, insanlığın en kadim coğrafyasına ev sahipliği yapan Irak’ın geleceğinin aydınlanmasına katkı sağlayacaktır” ifadesini kullandı.

İran’ın nükleer programıyla ilgili hususların uluslararası hukuk dikkate alınarak diplomasi ve diyalog yoluyla çözülmesinden yana olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm tarafların, bölgesel ve küresel güvenliğe ciddi katkılar sağlayan Kapsamlı Ortak Eylem Planı’ndaki yükümlülüklerine riayet etmeleri çağrımızı tekrarlıyorum” dedi.

“TÜRKİYE OLARAK FİLİSTİN HALKININ RIZA GÖSTERMEDİĞİ HİÇBİR PLANA DESTEK VERMEYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlığın kanayan yarası olan Filistin’deki işgal ve zülüm düzeninin, vicdanları acıtmaya devam ettiğinin altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Üç büyük dinin kutsallarına ev sahipliği yapan Kudüs’ün mahremiyetine uzanan kirli el, cüretini giderek artırıyor. Filistin halkı, İsrail’in tüm baskı, şiddet ve yıldırma politikalarına yarım asırdan uzun bir süredir göğüs geriyor. ‘Asrın Anlaşması’ adı altında Filistin tarafına dayatılmaya çalışılan teslimiyet belgesi reddedilince, İsrail bu kez iş birlikçilerinin yardımıyla kaleyi içeriden fethetme girişimlerine hız vermiştir. Türkiye olarak Filistin halkının rıza göstermediği hiçbir plana destek vermeyeceğiz. Kimi bölge ülkelerinin bu oyuna ortak olması, İsrail’in temel uluslararası parametreleri aşındırma çabalarına hizmet etmenin ötesinde anlam taşımıyor. Birleşmiş Milletler kararları ve uluslararası hukukun hilafına Kudüs’te Büyükelçilik açma niyetini beyan eden ülkeler, bu tavırlarıyla sadece ihtilafın daha da çetrefil hâle gelmesine hizmet ediyor. Filistin meselesi, ancak 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi devamlılık içinde bir Filistin Devleti’nin kurulmasıyla çözülebilir. Bunun dışındaki çözüm arayışları beyhudedir, tek taraflıdır, adaletsizdir.”

Temmuz ayında Azerbaycan topraklarına saldıran Ermenistan’ın, Güney Kafkasya’da kalıcı barış ve istikrarın önündeki en büyük engel olduğunu bir kez daha ispatladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yukarı Karabağ sorunu başta olmak üzere bölgedeki ihtilafların, Azerbaycan ve Gürcistan’ın toprak bütünlüğü ve egemenliği ile Birleşmiş Milletler ve AGİT kararları doğrultusunda bir an evvel çözülmesinden yana olduklarını söyledi.

Güney Asya’nın istikrar ve barışı için de kilit önem taşıyan Keşmir sorununun da hâlen çözüm beklediğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cammu-Keşmir’in özel statüsünün ilgasının ardından atılan adımların sorunu daha da karmaşık hâle getirdiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu meselenin diyalog yoluyla, Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde ve özellikle Keşmir halkının beklentileri doğrultusunda çözülmesinden yana olduklarını kaydetti.

“ÜLKEMİZİ DIŞLAMA AMAÇLI NAFİLE ADIMLARIN BAŞARI ŞANSI KESİNLİKLE YOKTUR”

Doğu Akdeniz konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Doğu Akdeniz’de bir süredir yaşanan gerilimin gerisinde, ‘kazanan hepsini alır’ anlayışıyla hareket eden ülkeler bulunuyor. Ülkemizi dışlama amaçlı nafile adımların başarı şansı kesinlikle yoktur” dedi.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de de başka bir bölgede de kimsenin hakkında, hukukunda, meşru çıkarlarında gözünün bulunmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Ancak, ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin haklarının çiğnenmesine, çıkarlarının yok sayılmasına da göz yumamayız. Bölgede bugün yaşanan sıkıntıların sebebi, Yunanistan ile Kıbrıs Rum kesiminin 2003’ten beri maksimalist taleplerle attıkları tek yanlı adımlardır. Türkiye, Doğu Akdeniz’deki her türlü olumsuz gelişmenin yükünü tek başına omuzlamak durumunda bırakılan bir ülkedir. Buna karşılık, bölgedeki doğal kaynaklar söz konusu olduğunda ülkemizin yok sayılması, ne akıl ve vicdanla ne de uluslararası hukukla izah edilebilir. Anlaşmazlıkların samimi bir diyalogla, uluslararası hukuk temelinde, hakkaniyete uygun biçimde çözümü öncelikli tercihimizdir. Ancak aksi yöndeki hiçbir dayatmaya, tacize, saldırıya asla müsamaha göstermeyeceğimizi de açıkça ifade etmek istiyorum. Doğu Akdeniz’deki kıyıdaş ülkeler arasında diyalog ve iş birliğini tesis etmeye yönelik çağrımızı burada tekrarlamak istiyorum. Bu amaçla tüm bölge ülkelerinin hak ve çıkarlarının göz önünde bulundurulduğu, içinde Kıbrıs Türklerinin de yer aldığı bölgesel bir konferans düzenlenmesini teklif ediyoruz.”

Bölgedeki krizin sebeplerinden birinin de 1968 yılından bu yana aralıklarla devam eden müzakerelerde Kıbrıs meselesine adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüm bulunamaması olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Çözümün önündeki yegâne engel, Rum tarafının uzlaşmaz, hak tanımaz, şımarık yaklaşımıdır. Uluslararası anlaşmaları hiçe sayan Rum tarafı, Kıbrıs Türklerini kendi yurtlarında azınlık yapmayı, hatta tümüyle adadan tasfiye etmeyi amaçlıyor. Garantör ülke sıfatıyla, Kıbrıs Türk halkını haklı davasında hiçbir zaman yalnız bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız. Kıbrıs meselesinde çözüm, ancak Kıbrıs Türk halkının Ada’nın ortak sahibi olduğu gerçeğinin kabul edilmesiyle mümkündür. Kıbrıs Türk halkının güvenliği ile Ada’daki tarihsel ve siyasi haklarını kalıcı biçimde teminat altına alacak her çözümü destekleyeceğiz.”

“KİTLE İMHA SİLAHLARININ TAMAMI ORTADAN KALDIRILMALI”

Bu sene Hiroşima ve Nagasaki’ye atom bombası atılmasının 75. yılı olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, silahsızlanmanın, küresel barış ve güvenliğin sağlanması bakımından hayati önem taşıdığını vurguladı. Buna karşılık silahların kontrolü mimarisinin, son yıllarda önemli hasarlar aldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası toplumun bu konuda eşitlik ve adalet temelinde ilerleyerek kitle imha silahlarının tamamını ortadan kaldırması gerektiğini söyledi.

Hep birlikte hareket etme mecburiyetinin bulunduğu bir diğer önemli konunun iklim değişikliği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanoğlunun tabiatın dengelerine müdahale etmesinin nasıl ağır bedellere yol açabileceğinin görüldüğünü ifade etti.

Bu kötü gidişatı durdurmak ve tersine çevirmek mecburiyetinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak gelinen noktadaki tarihî mesuliyetimiz yok denecek kadar az olmasına rağmen, bu mücadeleye samimiyetle destek veriyor ve yükümlülüklerimizi yerine getiriyoruz. Yakın geçmişte Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi Taraflar Konferansı’na ev sahipliği yaptık. Afrika başta olmak üzere pek çok bölge ve ülkeyle verimli bir iş birliği yürüttük. Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin 2022’de yapılacak 16’ncı Taraflar Konferansının da ev sahipliğini üstlendik” dedi.

“IRKÇILIK, YABANCI KARŞITLIĞI, İSLAM DÜŞMANLIĞI VAHİM BOYUTLARA ULAŞTI”

İnsanlığı tehdit eden ancak nedense görünmez sayılan bir soruna dikkati çekmek istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ırkçılık, yabancı karşıtlığı, İslam düşmanlığı ve nefret söyleminin vahim boyutlara ulaştığını ifade etti.

Salgın sürecinde yabancı düşmanlığı ve ırkçılık iyice artarken göçmenler ve sığınmacılar başta olmak üzere savunmasız kişilere yönelik şiddet eylemlerinin hız kazandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ön yargılardan ve cehaletten beslenen bu tehlikeli eğilimlere en çok da Müslümanlar maruz kalıyor. Bu tehlikeli gidişin en önemli sorumluları, oy uğruna popülist söylemlere yönelen siyasetçiler ile ifade özgürlüğünü suiistimal ederek nefret söylemini meşrulaştıran marjinal kesimlerdir. Tüm uluslararası kuruluşları acilen bu zihniyete karşı mücadelede daha somut adımlar atmaya davet ediyorum. Yeni Zelanda’da Müslümanlara yönelik terör saldırısının yıl dönümü olan 15 Mart tarihinin, Birleşmiş Milletler tarafından ‘İslam Düşmanlığına Karşı Uluslararası Dayanışma Günü’ olarak ilan edilmesi çağrımı tekrarlıyorum. Birleşmiş Milletlerden sonra en büyük ikinci uluslararası kuruluş olan İslam İşbirliği Teşkilatı, bu günü resmen kabul etmiştir.”

“GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER İLE DÜŞÜK GELİR DÜZEYİNE SAHİP ÜLKELER KRİZDEN DAHA FAZLA ETKİLENDİ”

Salgın ve onunla bağlantılı olarak tırmanan ekonomik krizin, sürdürülebilir kalkınma ve 2030 hedefleri bakımından da olumsuz etkilere yol açtığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelişmekte olan ülkeler ile düşük gelir düzeyine sahip ülkelerin bu krizden daha fazla etkilendiklerini belirtti.

“Esasen, salgın döneminde yaşananlar bize sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin her türlü küresel krizle mücadelede önemli bir yol gösterici olabileceğini gösterdi” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, krizden çıkışın ekonomik reçetelerini tasarlarken dijitalleşmenin dönüştürücü gücünden de yararlanılması gerektiğini bildirdi.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Dijital İşbirliği Haritasını desteklediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel ve bölgesel meseleleri ele almak üzere tasarladığımız ilk ‘Antalya Diplomasi Forumu’nun temasını da dijital çağda diplomasi olarak belirledik. Ayrıca, En Az Gelişmiş Ülkeler için Birleşmiş Milletler Teknoloji Bankası’na da ev sahipliği yapıyoruz. En doğudaki Avrupalı ve en batıdaki Asyalı olmak üzere, her alanda Türkiye’nin özgül ağırlığını artırdığımızı bilmeniz lazım. Tarihin sarkacının yeniden Asya’ya doğru kaydığı bu dönemde, ‘Yeniden Asya’ girişimimizle, ilişkilerimize yeni bir dinamizm kazandıracağız” diye konuştu.

Türkiye’nin, coğrafi yakınlığı perçinleyen beşeri ve tarihî bağlara sahip olduğu Afrika ile ilişkilerinde de ciddi bir ivme yakaladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek yıl Türkiye’de düzenlemek istedikleri Türkiye-Afrika Birliği Ortaklık Zirvesi’nin üçüncüsünde, Afrika’nın kapasitesini güçlendirmeyi amaçlayan projeleri hayata geçirmeyi planladıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sözlerime son verirken, içinden geçtiğimiz bu hassas dönemde çok taraflılığa verdiğimiz güçlü desteğin süreceğini belirtmek istiyorum. Salgına karşı elbette mesafeyi korumalıyız. Ancak uluslararası toplumu tehdit eden tüm imtihanlara karşı ortaklaşa mücadele ve iş birliğinde safları sıklaştırmak mecburiyetindeyiz. Tarih boyunca dünyanın en gözde şehirlerinden olan İstanbul’un Birleşmiş Milletler merkezi hâline gelmesi yönündeki gayretlerimizi sürdüreceğiz. 75. Genel Kurul çalışmalarının başarılı geçmesini diliyorum.”

DÜNYA

Türk Hava Yolları, Türkiye ve Japonya Arasındaki Kültürel İş Birliğini Güçlendiriyor

Türkiye’nin en değerli markası Türk Hava Yolları

Avatar

Published

on

Türkiye’nin en değerli markası Türk Hava Yolları, Prens Mikasa Vakfı ile birlikte Türkiye’de kültürel mirasın korunmasına yönelik yürütülen arkeolojik çalışmalara ve tanıtım projelerine destek veriyor.

Bayrak taşıyıcı, kültürel mirasın korunması ve Kırşehir Kaman’daki Kalehöyük’ün tanıtımının teşvik edilmesi amacıyla Prens Mikasa Vakfı ile bir ortaklık anlaşması imzaladı. Kültürel iş birliği anlaşması, Japonya’nın başkenti Tokyo’daki Türk Büyükelçiliği’nde Prenses Akiko, Prens Mikasa Vakfı Başkanı Sachihiro Omura ve Türk Hava Yolları Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Fatmanur Altun’un katılımlarıyla düzenlenen törenle imzalandı. Bu iş birliği ile Türk Hava Yolları, Prens Mikasa’nın öncülüğünde tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Kırşehir Kaman’da 1986 yılında başlayan kazı çalışmalarına destek olacak.

Türk Hava Yolları Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Fatmanur Altun ; ‘’ Ülkemizin bayrak taşıyıcısı olarak, dünyada en fazla uluslararası noktasına uçuyor ve ülkemizin tanıtımına katkı sağlayacak iş birliklerine imza atıyoruz. Japonya devleti ile yıllardır süregelen özel dostluğumuzu bu çalışmayla pekiştiriyoruz. Prens Mikasa Vakfı tarafından yürütülen bu projenin eserlerini görmek için herkesi Kırşehir Kaman’daki Kalehöyük Arkeoloji Müzesi’ne davet ediyoruz. ’’ dedi.

Prens Mikasa Vakfı, Tarihi İpekyolu üzerinde bulunan Kırşehir Kaman’da 38 yıldır arkeolojik kazı çalışmalar yürütüyor ve bugüne kadar 10 binden fazla eserin ortaya çıkarılmasını sağladı. Prens Mikasa Vakfı tarafından desteklenen Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü, Türk arkeolojisi ve tarihi üzerine araştırmalar yapıyor, genç arkeologları yetiştiriyor ve kültürel mirasın korunması için çalışmalar geliştiriyor.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Ticaret Bakanı Bolat, Afrika Ülkelerinin Ankara’daki Büyükelçileriyle Bir Araya Geldi

Avatar

Published

on

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 12-13 Ekim’de İstanbul’da gerçekleştirilmesi planlanan Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu’na ilişkin hazırlıkları değerlendirmek amacıyla Afrika ülkelerinin Ankara’daki büyükelçileriyle görüştü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifiyle gerçekleştirilmesi planlanan Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu’na ilişkin hazırlıkları gözden geçirdiklerini belirten Bolat, şunları kaydetti:

“Derin ortaklık ilişkilerimiz, köklü bağlarımızla Afrika ülkeleriyle her düzeyde mükemmel seyreden ilişkilerimiz çerçevesinde, Afrika’nın her bölgesiyle ekonomik ve ticari ilişkilerimizi karşılıklı olarak daha da geliştirmek için önümüzdeki dönemde çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Bu vesileyle Afrika ülkelerinin bakanlarının ve 3 binden fazla iş adamının katılacağı, 12-13 Ekim 2023 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu da Afrika kıtasıyla ilişkilerimizi daha ileri seviyelere taşımak için tarihi bir fırsat olacaktır.”

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

“Türkiye’yi savunma sanayii başta olmak üzere, her alanda başarıdan başarıya koşturduk”

İzmir TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye’yi savunma sanayii başta olmak üzere, her alanda başarıdan başarıya koşturduk. Savunma sanayii hamlelerimizle birlikte ihracatımız da katlanarak artıyor. Bu yılki ihracat hedefimiz ise 6 milyar doları aşmaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Çiğli Havalimanı’nda düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST 2023’ü ziyaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında, Neşet Ertaş’ın ‘İzmir’ şiirinden mısralar okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de Hindistan’dan Amerika’ya dünyanın dört bir yanında ülkemizi temsil ettikten sonra İzmir’e geldik. İzmirli gençlerimizle kucaklaşmaya geldik. Millî teknolojimizin hamlesi, sembolü TEKNOFEST 2023 vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Her birinize sevginiz, aşkınız ve dayanışmanız için teşekkür ediyorum. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivaline hepiniz hoş geldiniz” ifadelerini kullandı.

Aydınlık yarınların teminatı gençlerle kendilerini buluşturan tüm kurumlara şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorları ve iştirakçileri, güvenlik görevlisinden gönüllülere, programın icrasına katkı veren herkesi tebrik etti.

“CUMHURİYETİMİZİN BİR ASIRLIK SERENCAMINI GENÇLERİMİZLE BULUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Cumhuriyet’in 100. yılına ulaşmanın heyecanı içinde olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarihimizin bu dönüm noktasını, anlamına ve önemine uygun bir şekilde kutlamanın gayretindeyiz. Geniş bir alana yayılan, çeşitli etkinliklerle Cumhuriyetimizin bir asırlık serencamını gençlerimizle buluşturmaya çalışıyoruz” dedi.

TEKNOFEST’in de bunlardan biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “TEKNOFEST coşkusundan, TEKNOFEST’in şu muhteşem atmosferinden mümkün olduğu kadar fazla sayıda gencimizi istifade ettirelim istiyoruz. Bu amaçla tek bir il yerine TEKNOFEST’i üç ilimizde tertipleyelim dedik. 27 Nisan-1 Mayıs tarihleri arasında Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde düzenlenen TEKNOFEST İstanbul 2 milyon 247 bin ziyaretçiyle kendi rekorunu kırdı. Türkiye’nin savunma sanayi hamlelerinin siyasi sebeplerle hedef alındığı bir dönemde 2 milyonu aşkın gencimiz TEKNOFEST’e sahip çıktı. Festivalimiz 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Ankara’nın misafiri oldu. TEKNOFEST Ankara’da çoğu genç, 943 bin ziyaretçiyi ağırladık. Tam dört gün boyunca Ankaralı gençlerimiz gerçek manada bir teknoloji şöleni yaşadı. Bugün de TEKNOFEST 2023’ün son durağı olan güzel İzmir’deyiz.”

TEKNOFEST’in şehre, ülkeye, millete bilhassa gençlere hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmirlilere festivale ev sahipliği yaptıkları için teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer tüm illerimiz gibi maşallah İzmirli gençlerimiz de TEKNOFEST’e çok yoğun ilgi gösteriyor. Her yaş grubundan, her kesimden insanımızın Çiğli Hava Üssü’ne gelerek şu gurur tablosuna şahitlik ettiğini memnuniyetle görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA LAYIK BİR ETKİNLİK OLACAĞINA İNANIYORUM”

Teknolojiye meraklı gençlerin mutluluğunu, sevincini, coşkusunu gördükçe ülke adına umutlarının da katlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu ana kadar 330 bin ziyaretçiyi ağırlayan festivalin her açıdan İzmir’e ve Cumhuriyetimizin 100. yılına layık bir etkinlik olacağına inanıyorum” diye konuştu.

İzmirli gençlerle birlikte çevre şehirlerde yaşayan gençleri de TEKNOFEST İzmir’e davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelin dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivalini tecrübe etme fırsatını kaçırmayın. Arkadaşlarınızla organize olun. Çocuklarınızın, torunlarınızın elinden tutun. Teknolojiye ilgi duyan tanıdıklarınızı teşvik edin. İmkânı olmayana gerekirse yardım edin, destek olun ama bir yolunu bulup bir fırsat oluşturup Çiğli Hava Üssü’ne gelerek buradaki vizyonu, ufku, gayreti ve başarıyı mutlaka yerinde görün” çağrısı yaptı.

İzmirlileri davet ederken şehrin yeni veya eski milletvekillerini de unutmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İleri teknolojiyi ülkemiz yerine 10 bin kilometre uzakta arayanları da buraya davet ediyoruz. Bitip tükenmeyen koltuk kavgalarına yalnızca bir günlük TEKNOFEST molası vermeleri kendileri adına büyük kazanç olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Bugün burada sadece millî teknoloji hamlesinin hepsi gurur kaynağı olan ürünlerinin görülmediğini, aynı zamanda büyüyen, güçlenen sınırları aşan, özgüven ve iddia sahibi Türkiye’nin yükselişine de şahit olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çiğli Hava Üssü’nde Kızılelma, Akıncı, ANKA, Hürjet, TB2, TB3, Gökbey, Atak’la birlikte mücadele var, gayret var, sabır, azim, cesaret var. Burada zorluklar karşısında yıkılmayan güçlü bir irade var. Burada her türlü engele rağmen başarmaya sevdalı yürekler var. Burada hayallerine giden yolda hiçbir engel tanımayan, işte karşımda görüyorum gençler var. Burada ayağına vurulan asırlık zincirleri parçalayan Türk Milleti var. Burada Türkiye Yüzyılı’nın mahzun ve mazlum gönülleri aydınlatan ışığı var. Merhum Abdurrahim Karakoç ne güzel söylemiş, ‘İzmir’in sağından Van’ın solundan; Erzurum, Edirne, Hatay yolundan; Kapı kapı tekmil, Anadolu’mdan; Bir sabah gelecek kardan aydınlık’ Evet, burada on yıllardır hasretle beklediğimiz kardan aydınlığın muştusu var. Rabb’ime bizlere bu günleri görmeyi nasip ettiği için hamdediyorum.”

“TEKNOFEST GENÇLERİ TÜRKİYE’NİN MÜREFFEH VE PARLAK GELECEĞİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yapamazsınız” diyenlere inat “biz yaparız” diyen, imkânsız görülen nice hayali kısa sürede gerçeğe dönüştüren, bu milletin inandığında ve çalıştığında neleri başarabileceğini gösteren, fikir, yürek ve alın teriyle büyük bir başarı hikâyesi yazan TEKNOFEST gençliğine teşekkür etti.

TEKNOFEST gençlerinin Türkiye’nin müreffeh ve parlak geleceği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Sizler, canları pahasına bu toprakları bizlere vatan olarak bırakan aziz şehitlerimizin kabul olmuş duasısınız. Sizler asrımızın Cezeri’si, Harezmî’si, İbni Sina’sı, Mimar Sinan’ı, Ali Kuşçu’su, Hezarfen Çelebi’si, Kâtip Çelebi’sisiniz. Sizler Nuri Demirağ’ların, Vecihi Hürkuş’ların, Şakir Zümre’lerin, Nuri Killigiller’in ideallerini gerçekleştirecek nesilsiniz. Millete sevdalı bu vizyonerlerin engellere rağmen başlattıkları hamleyi inşallah sizler omuzlayacak, hak ettiği yere siz taşıyacaksınız. Kendi öz yurdunda parya muamelesi gören milletimizi elinden tutup ayağa kaldıracak kuşak, yine sizlersiniz. Ömrünü ülkesi ve milletine hizmete adamış bir siyasetçi olarak sizin parıldayan gözlerinizde, yarının güçlü Türkiye’sini görüyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek’in “Şurada bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes / Ey kahpe rüzgâr, artık ne yandan esersen es” dizelerini okuyarak, “Açtığımız gedikten gümbür gümbür gelen TEKNOFEST gençliğinin ayak seslerini içimizdeki gafiller duymasa da tüm dünya duyuyor, biliyor. Sizlerin başarıları, milletimizle birlikte Asya’dan Afrika’ya, Balkanlardan Türkistan’a gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimize de cesaret aşılıyor. Yaklaşık 30 yıllık işgalin ardından özgürlüğüne kavuşan Karabağ’da, 30 sene sonra evlerine dönen muhacirler, sizin için dua ediyor. Rabb’im hiç birinizin ayağına taş değdirmesin, diyorum” ifadelerini kullandı.

“BU ÜLKENİN GENÇLERİYLE HER ZAMAN İFTİHAR ETTİM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40 yılı aşkın süredir siyasetin içinde olduklarını, hayatı boyunca Türkiye’ye hizmet etmenin, eser kazandırmanın Türkiye’nin önündeki taşları, mayınları temizlemenin mücadelesini verdiklerini anlattı.

Siyaset yolculuğunun tüm safhalarında gençlerle beraber yürüdüklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gençlerin yoldaşı, yol arkadaşı olmaktan daima bahtiyarlık duydum. Hangi görüşe, kökene, hayat tarzına sahip olursa olsun bu ülkenin gençleriyle her zaman iftihar ettim. Hiç kimseyi yaşam biçimi, kılık kıyafeti, inancı, kimliği dolayısıyla ötekileştirmedik. Sizi harf oyunlarıyla, ideolojik at gözlükleriyle tanımlamaya çalışanlara asla prim vermedik. Dayatmacı, baskıcı, yasakçı değil tüm vatandaşlarımızla birlikte gençlerimizin özgürlükçü alanlarını genişletenlerden olduk. Bugün de aynı bakış açısıyla hareket ediyoruz. Ne yapıyorsak sizin için, sizin istikbaliniz için yapıyoruz. İçerde ve dışarıda bitirdiğimiz ve verdiğimiz bütün mücadelelerin amacı size daha güçlü, daha itibarlı, daha yaşanabilir bir Türkiye teslim etmektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin bu zamanın misafirleri olduğunu belirterek, “Bizden öncekilerin bedel ödeyerek bizlere bıraktığı emaneti Allah’a hamdolsun 40 yıldır onurla, vakarla taşıdık ve bugünlere getirdik” dedi.

“81 İLİMİZDE TOPLAM 100 DENEYAP TEKNOLOJİ ATÖLYESİ KURDUK”

Türkiye’yi savunma sanayi başta olmak üzere her alanda başarıdan başarıya koşturduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, derslik sayısını 343 binden 620 bine, üniversite sayısını 76’dan 208’e, yurt kapasitesini 182 binden 950 bine, gençlik merkezi sayısını 9’dan 464’e, araştırma geliştirme merkezi sayısını sıfırdan 1.289’a, tasarım merkezi sayısını sıfırdan 324’e teknopark sayısını da 2’den 98’e çıkardıklarını aktardı.

Sadece İzmir’de inşa edilen derslik sayısının 11 bin 687 olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehrimizde 26 bin kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. İlimizde üçü devlet olmak üzere toplam dört yeni üniversite kurduk. İzmir’e dört teknopark kazandırdık” bilgisini verdi.

Güncel rakamlarla İzmir’e yaptıkları kamu yatırımlarının tutarının 225 milyar lira olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz genelinde teknolojiye yönelik farkındalığı artırmak için 81 ilimizde toplam 100 Deneyap Teknoloji Atölyesi kurduk. Uzmanlaşmayı teşvik etmek gayesiyle 12 bin öğrencimizi lisansüstü eğitim yapmaları için burslu olarak yurt dışına gönderdik” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sayması saatler sürecek nice işe, yatırıma, reforma ve projeye imza attıklarının altını çizerek, bunlarla yetinmediklerini, hizmet çıtasını sürekli yukarı taşıdıklarını anlattı.

“DEPREM MAĞDURU GENÇLERİMİZİN YUVA KURMALARINA YARDIMCI OLACAĞIZ”

Bir taraftan asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sararken diğer taraftan gençlere verdikleri sözleri tek tek yerine getirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremin ekonomimize yüklediği 105 milyar dolarlık faturaya rağmen size mahcup olmamak adına gereken fedakârlığı sergiledik” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son kabine toplantısında gençlere yeni müjdeler verdiklerini anımsattı.

Örgün eğitimdeki üniversiteli gençlere seçim döneminde vadedilen cep telefonu ve bilgisayar ile ücretsiz 10 GB internet sözünü tutacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aile ve Gençlik Bankası ile ilgili kanun teklifini de Cumhur İttifakı olarak yakında Meclise sunuyoruz. Teklifin yasalaşmasıyla birlikte ilk etapta deprem bölgesinde pilot projeleri hayata geçireceğiz. Deprem mağduru gençlerimizin yuva kurmalarına yardımcı olacağız” diye konuştu.

“Seçim döneminde gençlerin demokrat dedesi maskesi takanların, söz konusu koltukları olunca nasıl faşizan hâle geldiklerini hepimiz görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha düne kadar dürüstlükten, şeffaflıktan bahsedenlerin iktidar uğruna birbirlerine nasıl yalan söylediklerini de hep beraber takip ediyoruz. Gençlerimizde hayal kırıklığına yol açan bu utanç sahnelerine rağmen biz siyasette güvenin zedelenmemesi için duruşumuzu asla bozmayacağız. Özellikle siz gençlerimize karşı daima harbi ve hasbi davranacak, aramızdaki gönül bağının sarsılmasına müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“DİJİTAL TEKNOLOJİ ARAÇLARINI YAYGINLAŞTIRIYORUZ”

Dünyanın merkezinde inovasyon, yapay zekâ ve robotik teknolojilerin bulunduğu çok farklı bir yere doğru gidildiğini, Türkiye’nin bu yarışta geri kalmamaya çalıştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ulusal yapay zekâ stratejimizi 2021 yılında yayınladık. Dijital Türkiye vizyonumuz doğrultusunda kamu hizmetlerinde dijital teknoloji araçlarını yaygınlaştırıyoruz. Elektronik Devlet uygulamamızda 7 bin 300 hizmet sunuluyor. Şu an yaklaşık 64 milyon insanımız e-Devlet kapısını kullanıyor. Gerek etkinliği ve yaygınlığı gerekse sunulan hizmetler bakımından Avrupa’da örnek gösterilen bir sistem kurduk. Şu an dünyanın gelişmiş denilen ülkelerinde bile sıraya girerek yapılabilen işlerin çoğunu bizim insanımız telefonu veya bilgisayarından Elektronik Devlet kapısını kullanarak saniyeler içinde hâlledebiliyor.”

İlk yerli elektrikli araç olan Togg’un üretiminin artarak devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçen haftaki Amerika Birleşik Devletleri ziyaretimizde ‘rekabet iyidir’ diyerek Tesla’yı da ülkemizde yatırım yapmaya davet ettik. Hava gücümüzde çarpan etkisi oluşturacak Kızılelma ile ilgili testleri hızla tamamlıyoruz. Kızılelma’nın da envantere girmesiyle bu alanda yeni bir çığır açıyoruz. KAAN ismini verdiğimiz beşinci nesil millî muharip uçağımızın tanıtımını yaptık. Üretim süreçlerini adım adım gerçekleştiriyoruz. Akıncı TİHA, Aksungur SİHA’larla silahlı insansız hava araçlarındaki hâkimiyetimizi pekiştirdik. Bunların haricinde savunma sanayii alanında hepsi birbirinden kritik 850 farklı projeyi titizlikle hayata geçiriyoruz.”

Dünyadaki ilk SİHA gemisi olan TCG Anadolu’nun denizlerde Türk bayrağını gururla dalgalandırdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayii hamlelerimizle birlikte ihracatımız da katlanarak artıyor. Savunma ihracatında bu yılki hedefimiz altı milyar doları aşmaktır. Nasıl bu alandaki ihracatımızı 248 milyon dolardan geçen sene 4,5 milyar dolara çıkardıysak inşallah bu rakamların üstünü de yakalayacağız. Diğer alanlarda olduğu gibi savunmada da tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşana kadar gece gündüz demeden çalışacağız” değerlendirmesinde bulundu.

“ÜLKEMİZİN ÖNÜNDE YEPYENİ PENCERELER AÇTIK”

Son seçimlerde güven tazelemesiyle Türkiye’nin savunma atılımlarına dokunmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bıraktıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İktidara giden yolu milletin iradesi yerine FETÖ’den PKK’ya terör örgütleriyle iş birliğinde arayanlara asla unutamayacakları bir ders verdik. Tavrımızı özellikte daima doğrudan, hizmetten, eser siyasetinden yana kullanarak ülkemizin önünde yepyeni pencereler açtık. 31 Mart 2024 mahalli idareler seçimlerinde bu kazanımları daha da ileri taşıyacağız. İzmir başta olmak üzere fetret devri yaşayan şehirlerimizin tekrar hak ettikleri hizmetlerle buluşmasını sağlayacağız. İzmirlinin iradesini çantada keklik görenlerin işi bundan sonra daha zor. İstismar siyasetiyle gemisini yürütenlere hep birlikte ‘Yeter’ diyeceğiz. İzmir’i gerçek belediyecilikle tanıştırmakta kararlıyız. Bu şehrin yatırım ve eser hizmet siyasetine ihtiyacı var. Bunu ancak biz yaparız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi.

TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır ve T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile simge hâline gelmiş TEKNOFEST pozunu vererek fotoğraf çektirdi.

Programa, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu de katıldı.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Suudi Arabistan Milli Günü, Ankara’da kutlandı

Suudi Arabistan’ın Milli Günü’nün 93’üncü yıl dönümü dolayısıyla Ankara’da Sheraton Otelinde bir resepsiyon düzenlendi.

Avatar

Published

on

Suudi Arabistan Büyükelçiliği’nden Milli Gün kutlaması.

Suudi Arabistan’ın Milli Günü’nün 93’üncü yıl dönümü dolayısıyla Ankara’da Sheraton Otelinde bir resepsiyon düzenlendi.

Suudi Arabistan’ın yeni Ankara Büyükelçisi Ekselansları Fahad Bin Assaad Abualnasr’ın ev sahipliğinde düzenlenen resepsiyonda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş hazır bulundu.

Resepsiyona, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan elçiliklerden Büyükelçiler, Askeri Ataşeler ve seçkin bir davetli topluluğu katıldı.

Bilkent Üniversitesi Kurucusu Prof. Dr. Mehmet HABERAL ve eski rektörlerinden Ali HABERAL da resepsiyona katılanlar arasındaydı.

Resepsiyonun başlangıcında Suudi Arabistan ve Türkiye’nin Milli Marşları seslendirildi.

Resepsiyonda, daha sonra Suudi Arabistan’ın yeni Ankara Büyükelçisi Ekselansları Fahad bin Assaad Abualnasr’ın resepsiyon için hazırladığı konuşma metni okundu.

Ankara’ya Suudi Arabistan’ın yeni atanan Büyükelçisi Ekselansları Fahad Bin Assaad Abualnasr’ın resepsiyon için hazırladığı konuşma metni Büyükelçi Müsteşarı Muhammed Alharbi tarafından okundu.

Suudi Arabistan Krallığı’nın yeni Ankara Büyükelçisi Ekselansları Abualnasr, konuşma metnindeki mesajının başında ülkesinin 93’üncü yıldönümü kutlamalarına katılımlarından dolayı davetlilere en içten minnet ve şükranlarını sundu.

Büyükelçi Ekselansları Fahad bin Abualnasr’ın medajında öncelikle Suudi Arabistan’ın kuruluşu olan tarihi günde Kurucu Kral Abdülaziz bin Abdurrahman’ın TEVHİD SANCAĞI altındaki büyük oluşumu bütünleştirici rolüne vurgu yapıldı;
“Ardından O’nun evlatları, ülkenin dış siyasetinde İslam’a ve Müslümanlara hizmeti, Harameyn’i Şerif’e yönelik ilgi ve önemi, uluslararası barış ve güvenliğin güçlendirilmesi ve Dünya dayanışmasının sağlamlaştırımasnı ana amaç edinen bu kıymetli yaklaşımı devam ettirmişlerdir. Bu yaklaşımda hoşgörü, barışın yaygınlaşması ve şiddetten arındırılması.
Suudi Arabistan bir İslam Krallığıdır. Her gün yaklaşık 2 milyar Müslüman Mekke’ye yönelmektedir. Ayrıca dünyanın dört bir yanından Müslümanlar Hac ve Umre ibadetlerini yerine getirmek ve Mescid-ş Nebevi’yi ziyaret etmek için Suudi Arabistan’a gelmektedir. Krallık aynı zamanda “HAYAL EDİP GERÇEKLEŞTİRİYORUZ” sloganıyla iddialı bir ümmetin vizyonu olan “2030” vizyonu” ışığında seçkin bir stratejik konum, öncü bir yatırım gücü ve Arap ve İslami derinlik gibi Allah’ın kendisine bahşettiği güç ve imkanları değerlendirerek programlar hazırlamak ve girişimler başlatmak için çalışmalar yürütmüştür. Bu programlardan belki de en öne çıkanları; Altes Prens Muhammed bin SELMAN’ın büyük yatırım fırsatları sağlayacak bölge ve dünyada olumlu etki bırakacak “YEŞİL SUUDİ ARABİSTAN” ve “ YEŞİL ORTADOĞU” girişimleridir. Yenilenebilir enerjinin doğuşuyla birlikte Türkiye’nin de memnuniyetle karşıladığı bu iki girişim, Krallığın küresel ölçekte sürdürülebilirlik alanında lider olma arzusunu destekleyecektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan 100 yıl sonra önümüzdeki Ekim ayında Türkiye’nin yeni yüzüncü yılına başlarken, Krallık ortak vizyonları gerçekleştirmek, iki ülke arasında daha fazla işbirliği sağlamak için birlikte çalışmayı beklemektedir.

Büyükelçi Ekselansları Fahad Bin Abualnasır, Konuşma metnindeki mesajında şunları dile getirdi; Buradan Suudi Arabistan Krallığı’nın 2030 Uluslararası Expo Fuarına ev sahipliği yapması için adaylığı hususunda verdiği destekten dolayı Türkiye Cumhuriyeti’ne şükranlarımı sunuyorum. Gençliğinin enerjisi ve arzusunu arkasına alan dünya şehirlerinden biri olmak ve bu uluslararası fuara ev sahipliği yapmak için en iyi seviyeyi yakalamak üzere Suudi Arabistan Krallığı’nın başkenti Riyad şehrinden başlayan bu yolculuğu takdir ediyorum. Ayrıca Suudi Arabistan Krallığı ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki tarihi ilişkileri övgüyle anıyorum. Bu İlişkiler Veliaht Prens, Bakanlar Kurulu Başkanı Muhammed Bin SALMAN’ın arzusunu arkasına alan dünya şehirlerinden biri olmak ve bu uluslararası fuara ev sahipliği yapmak için en iyi seviyeyi yakalamak üzere Suudi Arabistan Krallığı’nın başkenti Riyad’ta anlaşmanın imzalanmasına tanıklık edilmiştir. İki ülke arasında gerçekleştirilen tarihi üst düzey ziyaretler, Suudi Arabistan Krallığı ile Türkiye Cumhuriyeti arasında çeşitli alanlardaki iş birliğinin kapsamının genişletilmesine katkı sağlayan yakın ikili ilişkileri güçlendiren olumlu sonuçlar ortaya koymuştur ve yine Suudi Türk koordinasyon konseyi çerçevesinde ortak proje ve girişimler geliştirerek bunları uygulamanın önemini teyit etmiştir. Suudi Arabistan Krallığı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgede ve dünyadaki ağırlığı süregelen bölgesel krizlerin çözülmesindeki yapıcı sonuçlar ortaya koymuştur ve yine Suudi Türk koordinasyon Konseyi çerçevesinde ortak proje ve girişimler geliştirerek bunları uygulamanın önemini teyit etmiştir.

Büyükelçi Abualnasr, mesajında, daha sonra şu konulardan bahsetti;
Suudi Arabistan Krallığı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgede ve dünyadaki ağırlığı süregelen bölgesel krizlerin çözülmesindeki yapıcı rolleri, G-20 grubunun üyeleri olarak kardeş iki ülkenin büyük ekonomik potansiyellere sahip oldukları herkes tarafından bilinmektedir. Dolayısıyla iki ülkenin işbirliği kesinlikle halklarımızın ve tüm dünyanın çıkarınadır.

Daha sonra konuşma metnindeki Büyükelçi’nin mesajında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılı olduğuna vurgu yapılarak Suudi Arabistan’ın da ortak vizyonlar gerçekleştirmek iki ülke arasında daha fazla işbirliği yapmak için Ankara’yla birlikte çalışmanın beklendiği kaydedildi.

Büyükelçi Ekselansları Abualnasr, bu cümleden hareketle mesajına şu şekilde devam ett. Gençliğinin enerji ve arzusunu arkasına alan dünya şehirlerinden biri olmak ve bu uluslararası fuara ev sahipliği yapmak için en iyi seviyeyi yakalamak üzere Suudi Arabistan Krallığı’nın başkenti Riyad şehrinden başlayan bu yolculuğa ev sahipliği yapması için adaylığı hususunda verdiği destekten dolayı Türkiye Cumhuriyeti’ne şükranlarımı sunuyorum.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da konuşmasında Türkiye ve Suudi Arabistan’ın tarihi ve kültürel olarak güçlü bağlara sahip iki dost ve kardeş ülke olduğunu dile getirdi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı GÖKTAŞ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens bin Selman arasındaki görüşmelerin etkisiyle ilişkilerde ivme kazanıldığını memnuniyetle gördüklerini vurguladı.

Bakan Göktaş, Türkiye’nin stratejik konumunun Suudi Arabistan’ın Körfez bölgesi ve Arap coğrafyası için önemi bölgesel huzur ve istikrar için belirleyici rol oynadığını kaydetti.

İki ülke arasında Stratejik ortaklık temelinde yürütülen ilişkilerin hem iki ülkenin geleceği hem de bölge istikrarı için çok önemli olduğunu söyleyen Bakan GÖKTAŞ, İçinde bulunulan dönemde dünyanın karşı karşıya kaldığı krizler karşısında ülkeler arasındaki stratejik işbirliğinin giderek daha fazla önem arzettiğini vurguladı.

Göktaş, iki ülkenin ekonomik ve ticari olarak güçlü ilişkilere sahip bulunduğuna dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen temmuzda Cidde’ye ziyarette bulunduğuna işaret eden Bakan GÖKTAŞ, ziyaret dolayısıyla başarıyla düzenlenen Türkiye-Suudi Arabistan İş Forumu ile ticari açıdan birçok işbirliğine zemin oluşmasının sağlandığını belirtti.

Suudi Arabistan’ın Kahramanmaraş merkezli iki deprem felaketi sonrasında gösterdiği dayanışma ve yardım için teşekkür eden Bakan GÖKTAŞ, Suudi Arabistan’ın zor günlerde sergilediği dayanışmanın kendileri için son derece anlamlı olduğunun altını çizdi.

GÖKTAŞ, konuşmasını Suudi Arabistan Milli Günü’nü kutlayarak ve Suudi Arabistan halkına tebriklerini ve iyi niyet dileklerini sunarak sonlandırdı.

Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanvekili Binali Yıldırım da konuşmasını. başlangıcında Suudi Arabistan’ın Türkiye’nin kardeş ülkesi olduğunu ve iki ülke arasında derin tarihi ve kültürel bağlar olduğunu dile getirdi.

Günümüzde, Türk ve Suudi Arabistan halkı arasındaki etkileşimin her zamankinden daha yoğun olduğunu ifadelendiren Binali Yıldırım, “Türk vatandaşları Suudi Arabistan’ı, Suudi vatandaşları da Türkiye’yi daha çok ziyaret ettikçe birbirimizi daha iyi tanıyor ve daha iyi anlıyoruz. Bu iki ülkeyi birbirine daha da yakınlaştırıyor.” şeklinde konuştu.

Yıldırım, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin liderlerinin iki ülke arasındaki ilişkilerde her zaman öncü rol oynadığını ve iki ülke başkentleri Ankara ile Riyad ilişkilerini daha da güçlendirdiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2 ay önce Cidde’ye başarılı bir ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatan Yıldırım, bu ay Hindistan’da gerçekleştirilen G20 zirvesinde de Suudi Arabistan Veliaht Prensi bin Selman ile Yeni Delhi’de bir araya geldiğini bildirdi.

Türk şirketlerinin Suudi Arabistan’daki yatırım araçlarına ilgisinin olduğunu ifade eden Binali YILDIRIM, Suudi Arabistan’ın özellikle müteahhitlik firmaları için bir çekim merkezi haline geldiğine vurgu yaptı.

Yıldırım, Suudi Arabistan’ın gelecek için büyük bir vizyonu olduğunu ve Türk şirketlerin bu zorlu mücadeleye hazır olduğunu ve Türkiye ile Suudi Arabistan arasında lokomotif görevi görebilecek, daha güçlü sinerjiler yaratılarak bölgeyi daha iyi ve daha güvenli hale getirebileceklerini sözlerine ekledi.

Konuşmalardan sonra, davetlilere Suudi Arabistan ve Türk mutfağından lezzetli yiyecekler ikram edildi.

Suudi Arabistan Milli Gün resepsiyonu Arap müziğinin ezgilerinden seçme eserlerin yer aldığı mini konserle sona erdi.

Metin ASLIM

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Suudi Arabistan büyükelçisinden güven mektubu

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan Büyükelçisi Fahad Bin Assaad Bin A. Abualnasr’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Abualnasr, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Mısır büyükelçisinden güven mektubu

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Büyükelçisi Amr Soliman Abdelmeguid el-Hamamy’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi el-Hamamy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Norveç büyükelçisinden güven mektubu

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Norveç Büyükelçisi Andreas Gaarder’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Gaarder, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Krallık Edinburgh Dükü Prens Edward’ı kabul etti

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Krallık Edinburgh Dükü Prens Edward’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

Kabulde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da hazır bulundu.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Fransa büyükelçisinden güven mektubu

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Büyükelçisi Isabelle Dumont’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Dumont, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.

Okumaya Devam edin
REKLAMLAR
Eylül 2020
P S Ç P C C P
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
282930  

Genç Diplomat

REKLAMLAR
DÜNYA19 saat önce

Türk Hava Yolları, Türkiye ve Japonya Arasındaki Kültürel İş Birliğini Güçlendiriyor

DİPLOMAT21 saat önce

Ticaret Bakanı Bolat, Afrika Ülkelerinin Ankara’daki Büyükelçileriyle Bir Araya Geldi

DİPLOMAT22 saat önce

“Türkiye’yi savunma sanayii başta olmak üzere, her alanda başarıdan başarıya koşturduk”

DİPLOMAT1 gün önce

Suudi Arabistan Milli Günü, Ankara’da kutlandı

DİPLOMAT3 gün önce

Suudi Arabistan büyükelçisinden güven mektubu

DİPLOMAT3 gün önce

Mısır büyükelçisinden güven mektubu

DİPLOMAT3 gün önce

Norveç büyükelçisinden güven mektubu

DİPLOMAT3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Krallık Edinburgh Dükü Prens Edward’ı kabul etti

DİPLOMAT3 gün önce

Fransa büyükelçisinden güven mektubu

DİPLOMAT3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi kabul etti

DİPLOMAT5 gün önce

“Nahçıvan, Azerbaycan’la ilişkilerimizde özel bir yere sahiptir”

DİPLOMAT5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nde resmî törenle karşılandı

DİPLOMAT5 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Nahçıvan’da

DİPLOMAT5 gün önce

Güney Afrika’nın Ulusal Miras Günü Ankara’da kutlandı

DİPLOMAT6 gün önce

DÜNYACA ÜNLÜ ASTRONOTLAR TÜRKİYE’DE BULUŞUYOR

DİPLOMAT1 hafta önce

Malta Milli Günü Ankara’da kutlandı

DİPLOMAT1 hafta önce

Emine Erdoğan, New York’ta “Dünyaya Yön Veren Kadınlar” etkinliğine katıldı

DİPLOMAT1 hafta önce

Emine Erdoğan, ABD Başkanı’nın eşi Jill Biden’ın ev sahipliğinde lider eşleri ile bir araya geldi

DİPLOMAT1 hafta önce

Emine Erdoğan: “Varisi olduğu köklü miras çerçevesinde devletimiz, bugün de dünyanın vicdanı olmayı sürdürmektedir”

DÜNYA1 hafta önce

“Amerika’yla ilişkilerimizi siyasi düzlemde ilerletirken, ekonomik alandaki iş birliğimizi de çeşitlendirmemiz gerekiyor”

DİPLOMAT1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya Başbakanı İbrahim ile bir araya geldi

DİPLOMAT1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerikan Yahudi Toplumu Çatı Kuruluşları Temsilcilerini kabul etti

DİPLOMAT1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Afrika Devlet Başkanı Ramaphosa ile bir araya geldi

DİPLOMAT1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile görüştü

DİPLOMAT1 hafta önce

Emine Erdoğan, Türkevi’ndeki sergide Anadolu tekstilini devlet başkanlarının eşlerine tanıttı

DİPLOMAT1 hafta önce

Emine Erdoğan, New York’ta “Şiddetin Önlenmesi ve İyileşme Günü”nü anma programına katıldı

DİPLOMAT1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Başbakanı Netanyahu ile bir araya geldi

DİPLOMAT1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya Başbakanı Meloni ile görüştü

DİPLOMAT1 hafta önce

“Amacımız, dünya barışına ve refahına mümkün olan en büyük katkıyı sunmaktır”

DÜNYA1 hafta önce

Emine Erdoğan, BM Sıfır Atık Danışma Kurulu üyeleriyle bir araya geldi

DİPLOMAT1 hafta önce

Emine Erdoğan, New York’ta Kolombiya Cumhurbaşkanı’nın eşi Garcia ile bir araya geldi

DİPLOMAT1 hafta önce

Emine Erdoğan, New York’ta “Küresel Sıfır Atık Hareketine Doğru” programına katıldı

DİPLOMAT1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polonya Cumhurbaşkanı Duda ile görüştü

DİPLOMAT1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile görüştü

DİPLOMAT1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ile bir araya geldi

DİPLOMAT3 hafta önce

Brezilya Milli Günü Ankara’da kutlandı.

DİPLOMAT4 hafta önce

Vietnam Milli Günü Ankara’da kutlandı

DİPLOMAT2 hafta önce

Tacikistan Milli Günü Ankara’da kutlandı

DİPLOMAT3 hafta önce

G20 Liderler Zirvesi Hindistan’da başladı

DİPLOMAT1 hafta önce

Malta Milli Günü Ankara’da kutlandı

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Estonya Büyükelçisi Vaino Reinart’ı kabul etti

DİPLOMAT5 gün önce

Güney Afrika’nın Ulusal Miras Günü Ankara’da kutlandı

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya Bankası Başkanı Banga ile görüştü

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Scholz ile görüştü

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile ortak basın toplantısı düzenledi

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İrlanda Büyükelçisi John Mccullagh’ı kabul etti

DİPLOMAT2 hafta önce

Emine Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Al Sani’nin annesi Şeyha Moza’yla görüştü

DİPLOMAT2 hafta önce

Malezya Milli Günü Ankara’da kutlandı

DİPLOMAT3 hafta önce

“Rusya-Ukrayna savaşını sonlandırmak için yoğun çaba harcıyoruz”

DİPLOMAT3 hafta önce

Emine Erdoğan, Kiev’deki 3. Lider Eşleri Zirvesi’ne video mesaj gönderdi

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Başbakanı Fumio ile görüştü

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç Büyükelçisi Malena Mard’ı kabul etti

DİPLOMAT3 hafta önce

Emine Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi için bulunduğu Hindistan’da lider eşleriyle bir araya geldi

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin ile bir araya geldi

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon ile görüştü

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023-2024 su ürünleri av sezonu açılış programına katıldı

DİPLOMAT2 hafta önce

Meksika Milli günü Ankara’da kutlandı

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MIKTA üyesi ülkelerin liderleriyle bir araya geldi

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tesla ve SpaceX’in kurucusu Musk’ı kabul etti

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10. Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı’na katıldı

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Hindistan’da

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüştü

DİPLOMAT2 hafta önce

“Kaymakamlarımız, sorumluluk alanlarının en ücra köşesine kadar uzanan şefkat ve yardım eli olmak mecburiyetindedir”

GÜNDEM3 hafta önce

“Orta Vadeli Program’da uygulayacağımız politika sepetiyle, enflasyon sorununu ülkemizin gündeminden kaldıracağız”

DİPLOMAT2 hafta önce

“Amerika Birleşik Devletleri ile olan iş birliğimizin gelişmesinden memnuniyet duyuyoruz”

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hindistan Başbakanı Modi’yi kabul etti

DİPLOMAT3 hafta önce

“Milletimizi, hak ettiği anayasaya kavuşturma idealimizden hiç kopmadık”

DİPLOMAT21 saat önce

Ticaret Bakanı Bolat, Afrika Ülkelerinin Ankara’daki Büyükelçileriyle Bir Araya Geldi

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Al Nahyan ile görüştü

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’de

REKLAMLAR
REKLAMLAR

Genç Diplomat

seers cmp badge