Diplomat -Dünya

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünü, hedeflerimize ulaşmış olarak, şanına layık kutlamalarla karşılayacağız”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM 27. Dönem 4. Yasama Yılı açılışında yaptığı konuşmada, “Bu yıl, Büyük Millet Meclisimizin dualarla, tekbirlerle, heyecanla, coşkuyla açılışının 100. yıl dönümüydü. Koronavirüs salgınının yayılma günlerine denk gelmesi sebebiyle, bu önemli yıl dönümünü, maalesef arzu ettiğimiz görkemde kutlayamadık. İnşallah Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünü, hedeflerimize de ulaşmış olarak, şanına layık kutlamalarla karşılayacağız” dedi

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 27. Dönem 4. Yasama Yılı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın genel kurulda yaptığı konuşma ile başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 27. Dönem 4. Yasama Yılı’nın ülkemize, milletimize, bu yüce kuruma, tüm milletvekillerimize hayırlı olmasını diliyorum.

Açılışından bugüne Büyük Millet Meclisimizin üyesi sıfatıyla ülkemize hizmet eden tüm milletvekillerimizi saygıyla yâd ediyorum. Bir asırdır bu çatı altında görev yapmış milletvekillerimizden dar-ı bekaya irtihal etmiş olanlara Allah’tan rahmet, hayatta bulunanlara sağlık ve afiyet diliyorum.  Meclisimizin ilk Başkanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ülkemizin gelişip kalkınmasında emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.

Bin yıldır üzerinde yaşadığımız bu toprakların vatan hâline dönüştürülmesi için cansiperane mücadele veren aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, minnetle, hürmetle anıyorum. Hâlen sınırlarımız içinde ve dışında bu mücadeleyi sürdüren güvenlik ve istihbarat güçlerimize başarılar temenni ediyor, Rabbim hepsini muhafaza etsin, muzaffer eylesin diyoruz.

“TARİHİMİZİ NE KADAR İYİ BİLİR VE SAHİP ÇIKARSAK, GELECEĞİMİZE O DERECE GÜVENLE BAKABİLİRİZ”

Bu mücadelenin kıyamete kadar süreceğini bilerek, daima hazırlıklı, daima güçlü, daima tedbirli olacağız. Cumhuriyetimizin 100’üncü senesi, İstanbul’un Fethi’nin 600’üncü senesi, Malazgirt Zaferi’nin 1.000’inci senesi gibi sembolik yıl dönümlerine, ecdadın maddi ve manevi mirasını yaşatmak için önem veriyoruz. Tarihimizi ne kadar iyi bilir, ona ne kadar iyi sahip çıkarsak, geleceğimize o derece güvenle bakabiliriz. Tüm adımlarımızı işte bu anlayışla atıyoruz.

Henüz birkaç asırlık geçmişe sahip toplulukların ve devletlerin kendilerine köklü tarihler uydurma gayretlerinin gerisinde, işte bu hakikat vardır. Türkiye, gerisinde, kesintisiz ve çok geniş bir coğrafyaya yayılmış 2 bin 200 yılı aşkın devlet geleneği olan dünyadaki nadir ülkelerden birisidir. Böyle bir ülke, kökü de, geleneği de, ahlakı da olmayan, gücünü sömürgecilikten ve açgözlülükten alan devletlerle aynı yöntemleri kullanamaz. Türkiye Büyük Millet Meclisimizin yasama alanında temsilcisi olduğu kadim ve asil duruş, evlatlarımıza bırakacağımız en kıymetli hazinedir. Ülkemizin terörle mücadelesinde ve uluslararası alanda haklarını koruma gayretlerinde net tutum sergileyen Meclisimizin tüm mensuplarına şükranlarımı sunuyorum.

MECLİSİMİZ, MİLLETİMİZLE BİRLİKTE TÜM DOSTLARIMIZIN DA UMUT KAYNAĞI OLDUĞUNU GÖSTERMİŞTİR

Aynı şekilde, Kıbrıs ve Azerbaycan Türklerinden, Balkanlar ve Kuzey Afrika’ya kadar her yerde kardeşlerimize samimi destek veren Meclisimiz, milletimizle birlikte tüm dostlarımızın da umut kaynağı olduğunu göstermiştir.

Bu yıl, Büyük Millet Meclisimizin dualarla, tekbirlerle, heyecanla, coşkuyla açılışının 100’üncü yıl dönümüydü. Koronavirüs salgınının yayılma günlerine denk gelmesi sebebiyle, bu önemli yıl dönümünü, maalesef arzu ettiğimiz görkemde kutlayamadık. İnşallah Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yıl dönümünü, hedeflerimize de ulaşmış olarak, şanına layık kutlamalarla karşılayacağız.

Bizim Meclisimiz herhangi bir Meclis değildir. Burası, ‘Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesiyle, millî iradenin tecelligâhı olmuş yerdir. Burası, ‘Ya istiklal ya ölüm’ şiarıyla ülkemizin İstiklal Harbi’ni bizzat yönetmiş gazi bir Meclis’tir. Burası, ‘Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım’ meydan okuyuşuyla istiklaline ve istikbaline sahip çıkan bir milletin, evidir.

“ÜLKEMİZİN ELDE ETTİĞİ TÜM KAZANIMLARDA EN BÜYÜK PAY SAHİBİ MECLİSİMİZDİR”

Burası, coğrafyamızdaki son sığınağımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran Meclis’tir. Türkiye’nin çok partili siyasi hayata geçmesiyle başlayan demokratik dönüşümler de, hep Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gerçekleştirilmiştir. Nice darbelere ve darbe girişimlerine, muhtıralara, vesayetin sinsi oyunlarına rağmen bu kutlu çatı, daima temsilcisi olduğu milletin onurunu korumuştur.

Elbette burada hatırlamak istemediğimiz kimi müessif hadiseler de yaşanmıştır. Ama bu durum, Meclisimizin temsil ettiği değerlerin yüceliğine halel getirmez. Özellikle 15 Temmuz gecesi bu Meclis’in ortaya koyduğu cesur ve kararlı duruş, dünya demokrasi tarihine geçmiştir. Türkiye’yi demokrasiye bedel ödemeden sahip olmuş bir ülke diye itham edenler, umarız 15 Temmuz gecesi bu bühtanlarından dolayı utanç duymuşlardır. Milletimizin yaşadığı veya savuşturduğu her sıkıntının ardından, millî iradenin tecelligâhı olan Meclisimiz üstlendiği sorumluluğun gereğini yerine getirmeyi bilmiştir. Ülkemizin elde ettiği tüm kazanımlarda en büyük pay sahibi Meclisimizdir.  Sadece son 18 yılda bu çatı altında gerçekleştirilen reformlar, yapılan düzenlemeler, alınan kararlar, sergilenen takdire şayan tutumlar, özellikle hayranlık verici bir başarı hikâyesidir.

“TÜRKİYENİN 2023 HEDEFLERİNE ULAŞMA YOLCULUĞUNDA, MECLİSİMİZE DÜŞEN DAHA ÇOK GÖREVLER VAR”

İnşallah önümüzdeki dönemde Meclisimiz, çok daha büyük başarılarla tarih yazmayı sürdürecektir. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşma yolculuğunda, Meclisimize düşen daha çok görevler var. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi, diğer kurumlarımız gibi Meclisimizin de kendi alanına yoğunlaşabilmesine imkân sağlamıştır. Elbette böylesine köklü yönetim sistemi değişikliklerinin ideal uygulama seviyesine gelmesi vakit alacaktır. Eski alışkanlıklarla yeni bir sistemi sürdürmenin zorluklarını her alanda yaşıyoruz. Ama her geçen gün yasama, yürütme ve yargının yeni sistem doğrultusunda kendini geliştirdiğini görüyoruz. Yeni reformlarla, hukuki ve icrai olarak tespit ettiğimiz aksaklıkları gideriyor, çıtayı sürekli yukarıya taşıyoruz. İnşallah Türkiye, bu konuda da dünyaya örnek olacak başarılara imza atacaktır.

Meclisimizin yeni yasama yılında, bu çerçevede çok önemli çalışmalar gerçekleştireceğine inanıyorum. Siyasi rekabet ile ülkeye ve millete hizmet yarışı arasındaki çizginin en iyi konduğu ve korunduğu yerin Meclisimiz olması gerektiğini düşünüyorum. Yeni dönemde Meclis çalışmalarına katkı verecek her partiden milletvekilimize şimdiden teşekkür ediyorum. Millet olarak son dönemde her yılımızı, geçmişte on yıllar boyunca yaşanan gelişmelere ve daha fazlasına şahit olduğumuz bir kesafette geçiyoruz.

“2. DÜNYA SAVAŞI SONRASINDA, GALİPLER TARAFINDAN KURULAN ULUSLARARASI DÜZEN, ARTIK HER ALANDA ÇATIRDIYOR”

Bu durumun iki önemli sebebi vardır. Birincisi, Türkiye’nin istikrarsızlıklar, çekişmeler, kavgalar, krizler sebebiyle uzunca bir süre ihmal ettiği demokratik ve ekonomik atılımları bu dönemde hayata geçirmiş olmasıdır. Tabii bu atılımların her biri, içeride ve dışarıda çıkarları zarar görenlerin çok büyük direnişleriyle, çok büyük saldırılarıyla karşılaştı. Milletimizin ve onun temsilcisi olan Meclisimizin desteğiyle, karşımıza çıkan engelleri birer birer aşarak, hamdolsun bugünlere geldik.

Gelişmelerin bu derece hızlanmasının ikinci sebebi, dünyanın geldiği yeni yol ayrımıdır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında, galipler tarafından kurulan siyasi ve ekonomik uluslararası düzen, artık her alanda çatırdıyor. Salgın döneminde yaşananlar, bu yıkılışın çok daha açık şekilde görülmesini sağlamıştır.

Birleşmiş Milletler’den başlayarak, mevcut küresel düzenin tüm insanlığı kucaklayacak şekilde işleyişinden sorumlu kurumların hemen tamamı tıkanmıştır. Dünyanın karşılaştığı yeni sınamalar, yeni krizler, yeni ihtiyaçlar karşısında etkisiz kalan bu kurumlar, kırılganlığı daha da artırıyor. Gelişmiş denen ülkelerin, gerçek bir kriz durumunda kendi vatandaşlarına dahi hayırlarının dokunamadığı görülmüştür. Velhasıl, koskoca yerkürenin bir avuç muhterisin ipoteği altına alındığı bu çarpık düzenin aynı şekilde devam etme şansı kalmamıştır. Bir süredir her platformda dile getirdiğimiz’“Dünya 5’ten büyüktür’ tespiti, işte bu gerçeğin ifadesidir.

Ya mevcut kurumlar güvenliği, istikrarı ve refahı insanlığın tamamına yansıtacak şekilde yeniden yapılanacak, ya da bu ihtiyacı karşılayacak yeni kurumlar inşa edilecek. Biz, her şeye rağmen, mevcut kurumların hakkaniyete uygun şekilde yeniden yapılanmasıyla, bu ihtiyacın karşılanabileceğini düşünüyoruz. Küresel düzenin işleyişinin değişmesi gerektiği tespitimizi ilk söylediğimizde konuya mesafeli yaklaşanlar bulunuyordu. Salgın sürecinde ortaya çıkan tablonun ardından, bu kesimlerin de bize destek vermeye başladıklarını görüyoruz.

“DÜNYANIN, HERKESE YETECEK KAYNAKLARININ ADALETLİ ŞEKİLDE DAĞILIMINA İHTİYACI VARDIR”

Burada bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Dünyanın, doğusu ve batısıyla, kuzeyi ve güneyiyle her köşesinin güvenliğe ihtiyacı vardır. Dünyanın, nerede yaşarsa yaşasın tüm insanların huzuruna ihtiyacı vardır. Dünyanın, herkese yetecek kaynaklarının adaletli şekilde dağılımına ihtiyacı vardır. Dünyanın, Rabbimizin bize emaneti olan havasının, suyunun, ağacının, tüm güzelliklerinin korunmaya ihtiyacı vardır. Bunları sağlayacak bir küresel yönetim düzeni kurmamız şarttır.

Aksi takdirde dünyanın dört bir yanında, ucu gelişmiş ülkelere de dokunacak şekilde, çatışmaların, acıların, zulümlerin, yağmaların yeniden başlaması kaçınılmaz hâle gelecektir. Türkiye olarak, insanlığı işte böyle bir tehditten kurtaracak çözümleri gündeme getirmenin, tartışmanın ve inşallah neticeye ulaştırmanın gayreti içindeyiz. Bu çerçevede Meclisimizin de üzerine düşenleri bihakkın yerine getirdiğini görmekten memnuniyet duyuyoruz.

“AZERBAYCANLI KARDEŞLERİMİZİN İŞGAL ALTINDAKİ TOPRAKLARINI KURTARMA VE VATANLARINI KORUMA MÜCADELELERİNDE YANLARINDAYIZ”

Ülke olarak, küresel krizlerin en çok yaşandığı coğrafyanın tam merkezinde yer alıyoruz. Balkanlarda, yaklaşık 30 yıl önce yaşanan trajik katliamların ve çatışmaların izleri hâlâ tazedir. Bölgenin kalıcı barışa ve huzura kavuşamadığı da ortadadır. Karadeniz’de, Kırım’ın işgali ile başlayan kriz, her an yeniden tırmanma potansiyeline sahiptir. Kafkasya, her karış toprağıyla yeni çatışma potansiyelini bünyesinde barındıran bir kriz alanı olma vasfını sürdürüyor. Nitekim Dağlık Karabağ’ı işgal eden Ermenilerin Azerbaycan’a saldırısıyla başlayan çatışmalar, bunun en somut örneğidir. Burada bir kez daha, Azerbaycanlı kardeşlerimizin işgal altındaki topraklarını kurtarma ve vatanlarını koruma mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Özellikle Minsk Üçlüsü denilen Amerika, Rusya, Fransa ve bunların hâlâ 30 yıla yakın zamandır bu sorunu ihmal ettikleri için bugünlere yansıyan bu olumsuz gelişmeler karşısında ateşkeş arayışında olmaları her şeyden önce kabul edilebilir bir şey değildir. Ha bir şey mi istediniz, o zaman işgalcilerin bu topraklardan çıkmaları gerekir ki burada bir çözüme ulaşılsın. 1 milyon kilometrekarelik alandan ayrılmış olan Azeri kardeşlerimiz şu anda topraklarına dönecekleri günü bekliyor. Onun hazırlığı içerisindeler. Buna kimse yanaşmıyor. Önce bir defa bunu masaya koyun. Bunların biz Sayın Putin ile görüştük, Sayın Macron’la da görüştük ama hep oturdular konuştular, netice yok. İşte şimdi netice zamanı. Azeri kardeşlerimiz de kendi göbeklerini kesmenin adımını attılar. Ermenilerin, kadim Azerbaycan toprağı Karabağ’ı işgaline ve gerçekleştirdikleri sivil katliamlarına karşı kör, sağır, dilsiz kalanların, bugün sergiledikleri tavır da ikiyüzlülüktür. İşgalcilere sessiz kalıp vatanlarını savunanları ve onların yanında yer alanları suçlayanların sözünün bizim nezdimizde kıymeti yoktur.  Türkiye olarak, kendimizi ‘iki devlet tek millet’ olarak gördüğümüz Azerbaycanlı kardeşlerimize tüm imkânlarımızla ve tüm kalbimizle destek vermeyi sürdüreceğiz.

Karabağ’ın işgal edildiği dönemde, rahmetli Abdürrahim Karakoç’un şu dizelerinde dile getirdiği hissiyatı, bugün adeta canlı olarak yaşıyoruz: ‘Böyle geldi, böyle gitmez bu oyun/Zalimleri iflah etmez bu oyun/Umdukları gibi bitmez bu oyun/Mazlumların ekmeği, tuzu bizdedir/Sizdeki yaranın özü bizdedir.’ Evet… Zalimleri iflah etmeyen bu alçak oyun, inşallah bozuluyor.

“BÖLGEDE KALICI BARIŞIN YOLU, ERMENİLERİN İŞGAL ETTİKLERİ HER KARIŞ AZERBAYCAN TOPRAĞINDAN GERİ ÇEKİLMELERİNDEN GEÇİYOR”

Bu bölgede kalıcı barışın yolu, Ermenilerin işgal ettikleri her karış Azerbaycan toprağından geri çekilmelerinden geçiyor. Ermenistan yönetimini, her şeyi bir kenara bırakıp ısrarla Türkiye’ye iftira atma gayreti de kurtaramayacak. Bu haydut devlete destek verenleri, kendilerine insanlığın ortak vicdanı önünde hesap sorulacağı konusunda ikaz ediyorum. Rabbim Azerbaycanlı kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun. Bu mücadelede şehit düşenlere Allah’tan rahmet, yaralılara Allah’tan şifa diliyorum. 

Kriz haritasına, biraz daha güneye inerek bakmaya devam ettiğimizde, karşımıza körfez bölgesi çıkıyor. İran-Irak Savaşından Kuveyt’in işgaline, Yemen’deki çatışmalardan Katar’a yönelik tehditlere kadar pek çok sorunla boğuşan körfez bölgesi hâlen kaynamaya devam ediyor. Bu vesileyle, önceki gün hayatını kaybeden, bölgenin aklıselim ve sağduyu sahibi yöneticilerinden biri olarak gördüğümüz Kuveyt Emiri El-Ahmet El-Cabir El-Sabah’a Allah’tan rahmet diliyorum. Merhum El-Sabah’ın aksine, kimi bölge ülkelerinin yöneticilerinin kendilerini inkâr edercesine yürüttükleri, akılla, mantıkla, insafla, vicdanla uyuşmayan politikalar, krizi daha da derinleştiriyor. Bu ülkelerin bir kısmı, gerçekleri dile getirdiğimiz, mazlumun ve hakkaniyetin yanında yer aldığımız için bizi hedef alıyor. Unutulmamalıdır ki, söz konusu ülkeler dün yoktu, yarın da muhtemelen olmayacaklar; ama biz Allah’ın izniyle bu coğrafyada ilelebet bayrağımızı dalgalandırmayı sürdüreceğiz. Irak’ta, Körfez Savaşı’ndan beri süren istikrarsızlıklar, en çok ülkemize zarar vermiştir. Bölücü terör örgütü, yıllarca Irak’ın sınırımıza yakın bölgelerini üs olarak kullanıp ülkemizde kanlı eylemler yapmıştır.

Son dönemde, terör tehdidini kaynağında kurutma stratejimiz çerçevesinde, Irak sınırındaki örgüt yuvalarını birer birer ortadan kaldırıyoruz. Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin de rahatsız olduğu bu fitne çukurlarını tamamen bitirene kadar operasyonlarımız sürecek. Bağdat yönetiminin, Türkmen kardeşlerimizin de haklarını gözetecek şekilde, bir an önce ülkede siyasi birliği ve toprak bütünlüğünü sağlaması en büyük temennimizdir.

“TÜRKİYENİN 40 YILLIK TERÖRLE MÜCADELESİNDE SURİYE, HER ZAMAN KRİTİK BİR KONUMDA YER ALMIŞTIR”

Bölgemizde 10’uncu yılına ulaşın Suriye krizi, hiç şüphesiz coğrafyamızın en trajik, en kanlı, en acı meselesidir. Üstelik bu meselenin her boyutu, bizi çok yakından ilgilendiriyor. Öncelikle, bu ülkeyle 911 kilometrelik bir sınıra sahibiz. Sınırın her iki yanında yaşayan halklar binlerce yıllık bir ortak geçmişi paylaşıyor. Bu köklü geçmişin beraberinde getirdiği çok geniş ve derin insani, kültürel, sosyal ve hatta ekonomik ilişkiler vardır.

Türkiye’nin 40 yıllık terörle mücadelesinde de Suriye, her zaman kritik bir konumda yer almıştır. Üstelik ülkenin istikrarsızlaştığı son 10 yılda, burada en etkili terör örgütleri DEAŞ ve PKK-YPG olmuş ve bunu hâlâ dirayetle sürdürmeye devam ediyorlar. Suriye’deki zülüm ve savaştan kaçan 4 milyona yakın insanı şehirlerimizde biz misafir ediyoruz. Aynı şekilde Suriye içindeki 4 milyon mazlumun ihtiyaçlarını da yine biz karşılıyoruz. Dünyada, Suriye meselesine her boyutuyla müdahil olma hakkına sahip bir ülke varsa, o da Türkiye’dir. Her kim ‘Türkiye’nin Suriye’de ne işi var’ diyorsa, ya bölgeyi ve tarihini bilmiyordur, ya da kafasında başka hesaplar yapıyordur. Türkiye, Suriye’de, ülkenin siyasi birliği ve toprak bütünlüğü temelinde bir çözüm bulunana kadar, sınırlarını güvenlik altına almak için her yolu ve yöntemi kullanmayı sürdürecektir. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı Harekâtlarımızı bu amaçla gerçekleştirdik. İdlib’te de bu amaçla bulunuyoruz. Sınırlarımızı terör örgütlerine ve onları maşa olarak kullananlara teslim etmedik, etmeyeceğiz.

Güvenli hâle getirdiğimiz bölgeler dışında kalıp da, hâlen ülkemize ve kardeşlerimize yönelik saldırıların kaynağı durumundaki her yerde, son teröristi de imha edene kadar harekâtlarımızı sürdüreceğiz. Lafa gelince hümanizmi, insan haklarını, ötekine saygıyı dillerinden düşürmeyenlerin sırtlarını döndükleri, ülkelerine sokmamak için her yolu denedikleri mazlumlara sahip çıkmayı biz sürdüreceğiz.

“SURİYE’DEKİ KRİZE SİYASİ ÇÖZÜM BULUNMASI İÇİN YÜRÜTÜLEN ÇABALARIN EN ETKİN DESTEKÇİSİ TÜRKİYE’DİR”

Avrupa Parlamentosu’nda, Avrupa’daki 100 binin üzerindeki kayıp mülteci çocuk konusunu gündeme getiren, yine ülkemizden bir milletvekilimiz olmuştur. Suriyeli sığınmacıların iaşe, ibate ve barınması için ülkemize 3 milyar Avro+3 milyar Avro sözü veren, sonra da kırk dereden su getirerek bunun çoğunun üzerine yatan yine Avrupa Birliği olmuştur. Bir de doğru konuşmayalım mı, dürüst değiller. Biz onlara her şeyi rakamlarıyla sunduk. İspat mı istiyorsunuz, buyrun yaptığımız yatırımları gelin yerinde görün. Ama işlerine gelmiyor. Kendi güvenlik ve refah kaygılarıyla insanlığın asgari şartlarını dahi bir kenara bırakanlardan ülkemizin gösterdiği erdemli tavrı anlamalarını beklemiyoruz.

Bugüne kadar 411 bin Suriyelinin gönüllü ve güvenli bir şekilde evlerine dönmesi, ülkemizin doğru olanı yaptığını gösteriyor. Suriye’deki krize siyasi çözüm bulunması için uluslararası platformlarda yürütülen çabaların da en etkin destekçisi Türkiye’dir. İnşallah o gün gelene kadar, hem sınırlarımızı korumayı, hem mazlumlara sahip çıkmayı sürdüreceğiz.”

TBMM 27. Dönem 4. Yasama Yılı Açış Konuşması – Tam Metin

DÜNYA

“Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi seçimin kazananı olmuştur”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Seçimin, siyasi olarak kazananları elbette bellidir. Ama bu seçimlerde bizimle ve ittifakımızla birlikte tüm Türkiye kazanmıştır. Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“10 Mart’ta imzaladığımız Cumhurbaşkanı Kararı ile başlayan seçim sürecini suhuletle tamamladık. 14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde milletimiz rekor bir katılımla iradesine ve geleceğine sahip çıktı.

“SON 21 YILDA 17. SEÇİM ZAFERİMİZE İMZA ATTIK”

Gerek Mecliste gerekse Cumhurbaşkanı seçiminde elde ettiğimiz tarihî başarıyla, son 21 yıldaki 17. seçim zaferimize imza atmış olduk. 2014 yılından beri şanla, şerefle yürüttüğümüz Cumhurbaşkanlığı görevini aziz milletimizin takdiriyle 5 sene daha sürdürme imkânına kavuştuk.

Yine büyük bir demokrasi zaferiyle bizleri buluşturan, iki bayram arasında milletimize iki demokrasi bayramı yaşatan Rabbimize hamdediyoruz. Seçim sonuçlarının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Her iki seçimde de tercihini sandığa demokratik yollarla yansıtan tüm vatandaşlarımı buradan bir kez daha tebrik ediyorum.

28 Mayıs tarihi itibarıyla Türk demokrasisini, dünyada referans alınan, gıptayla takip edilen bir konuma yükselten her bir insanımıza müteşekkiriz. Şahsımıza olan teveccühlerini her iki seçimde de çok güçlü bir şekilde gösteren yaklaşık 28 milyon kardeşime ayrıca şükranlarımı sunuyorum.

‘Türkiye, Türkiye’den daha büyüktür’ gerçeğine yeniden şahitlik etmemize vesile olan dünyanın dört bir yanındaki dost ve kardeşlerimize de, şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bu süreçte, Türkiye’nin sadece yakın çevresinde değil, Afrika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Balkanlara, Orta Doğu’dan Türk ve İslam âlemine kadar yüzlerce ülkede umudun, direnişin, şefkatin, merhametin, müstevliler karşısında dik bir duruşun adı olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Seçimin, siyasi olarak kazananları elbette bellidir. Ama bu seçimlerde bizimle ve ittifakımızla birlikte tüm Türkiye kazanmıştır. Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır. ‘Allah Türkiye’ye zeval vermesin’ diye ellerini semaya açan yüz milyonlar kazanmıştır. ‘Dünya 5’ten büyüktür’ çağrımızın yüreklerine inşirah düşürdüğü milyarlarca mazlum ve mağdur kazanmıştır.

“TÜRKİYE YÜZYILI’NI OMUZ OMUZA VEREREK HEP BERABER İNŞA EDECEĞİZ”

Altını çizerek ifade etmek isterim ki; her seçim döneminde ellerini ovuşturan kriz heveslileri dışında, bin yıllık kardeşliğimizi dinamitlemek isteyen fitne tüccarları dışında, elinde binlerce insanımızın kanı olan terör baronları dışında, velhasıl birliğimize, dirliğimize, asırlık hedeflerimize ve hayallerimize kast eden odaklar dışında seçimlerin kaybedeni yoktur.

Seçimler gelir geçer, bunlar demokrasinin olmazsa olmazlarıdır. Asıl mesele, milletimizin, devletimizin, ülkemizin birliği, bütünlüğü, refahı ve geleceğidir. Asıl mesele, Türkiye’nin asırlara sâri yolculuğunu devam ettirebilmesidir. Asıl mesele, ülkemizde biraz çekişmeli geçen siyasi rekabetin siyasi husumete dönüşmesine fırsat verilmemesidir. Seçimler bunu sağladığı, buna vesile oldu, bunu güçlendirdiği müddetçe fonksiyonunu ifa ediyor demektir. Sandıklar kapandıktan sonra hep birlikte eğer önümüze bakabiliyorsak, Allah’ın izniyle, millet olarak bizim bileğimizi kimse bükemez.

Geride bıraktığımız son 21 yılda bunu 17 kez başardık. Mücadele ettik, yarıştık, neticede sandıktan çıkan iradeye teslim olduk. ‘Nerede kalmıştık’ diyerek her seçimden sonra işimize gücümüze, esas gündemimize geri döndük. Tüm vatandaşlarımdan son seçimlere bu zaviyeden bakmalarını istirham ediyorum. Unutmayın, biz hep birlikte Türkiye’yiz. Biz, yurt dışındaki kardeşlerimizle birlikte 100 milyonluk büyük bir aileyiz. Biz, asırlardır nice badireler atlatmış, acıları bal eylemiş, istiklal ve istikbalimiz uğrunda canımızdan aziz bildiklerini feda etmiş bir milletiz. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da omuz omuza, gönül gönüle vererek hep beraber inşa edeceğiz.

“TÜRKİYE’NİN GERÇEK DOSTLARINA ÜLKEM VE MİLLETİM ADINA MİNNETTARIM”

Yüksek Seçim Kurulu’nun kesin sonuçlarını açıklaması akabinde 3 Haziran tarihînde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde mazbatamızı alıp yemin ettik. Ardından da Cumhurbaşkanlığı Külliye’mizde yurt içinden ve yurt dışından 5 bini aşkın misafirimizin iştirakiyle göreve başlama törenimizi yaptık. Aslında törenimizi sergi salonumuz yerine çok daha büyük bir katılımla açık alanda gerçekleştirmeyi arzu ediyorduk, ancak hava şartları nedeniyle bundan sarfınazar etme mecburiyetinde kaldık.

Törenimize özellikle yurt dışından katılım düzeyinin ve sayısının fevkalade yüksek olması, ülkemiz adına bizleri hem gururlandırdı hem mütehassıs etti. Dünyanın 80’e yakın ülkesinden 20 devlet başkanı, 5 cumhurbaşkanı yardımcısı, 12 meclis başkanı, 14 başbakan, 7 başbakan yardımcısı, 20 bakan ve 6 uluslararası kuruluş temsilcisiyle, 7 eski devlet ve hükûmet başkanı seviyesinde üst düzey zevatı Başkentimizde ağırladık. Ayrıca, ülkemizde yerleşik büyükelçiler ve misyon temsilcileri de törenimize çok büyük ilgi gösterdi.

Yabancı konuklarımızın yanı sıra, aralarında 11. Cumhurbaşkanı Sayın Gül ile birlikte Meclis başkanlarımızın, bakanlarımızın, milletvekillerimizin, Cumhur İttifakı’nda beraber olduğumuz siyasi partilerin genel başkanlarının, iş, spor, sanat, medya ve bilim camiamızın öncü isimlerinin, dinî liderlerin de bulunduğu pek çok kıymetli insanımızı törenimiz vesilesiyle burada misafir ettik.

Töreni müteakiben yurt dışından gelen dostlarımızla akşam yemeğinde bir araya gelerek hasbihâl etme imkânı bulduk. Bu vesileyle bir kez daha başta gardaşlarım olmak üzere, törenimize iştirak eden tüm devlet ve hükûmet başkanlarına teşekkür ediyorum. Mutlu günlerimizde olduğu gibi, zor zamanlarımızda da desteklerini daima yanımızda hissettiğimiz Türkiye’nin gerçek dostlarına ülkem ve milletim adına minnettarlığımızı ifade ediyorum. Binlerce kilometre öteden gelerek gösterdikleri bu kadirşinaslıklarını hiçbir zaman unutmayacağımızın bilinmesini istiyorum. Ta Venezuela’dan Devlet Başkanı’nın bu merasime katılmış olması gerçekten bizleri mütehassıs etmiştir.

Aynı şekilde sevincimizi paylaşmak amacıyla yurt içinden törene katılan tüm vatandaşlarıma da tekrar şükranlarımı sunuyorum.

Törenimizde sergilenen birlik ve beraberlik tablosunu ülkemiz bakımından büyük bir kazanç olarak görüyorum. Türkiye’nin tüm güzelliklerini, sosyal dokusunun bütün renklerini o gün orada hep beraber müşahede ettik. Zenginliğimiz olan bu farklılıkların korunması, Türkiye’nin aydınlık yarınları açısından olmazsa olmaz şartlardandır. Bugüne kadar ülkemizin beşeri hazinesinin değerini ve önemini bilen bir yönetim olarak inşallah bundan sonra da aynı tavrımızı sürdüreceğiz.

Dünyanın dört bir köşesinden gelen yabancı misafirlerimizin iştirakinin ise, büyük ve güçlü Türkiye’nin yeni bir tezahürü olduğuna inanıyorum. Âdeta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nu andıran o manzaranın görmesini bilenler için pek çok anlamı vardır. Hükûmetlerimiz döneminde ülkemizin yumuşak gücünün ve etki alanının ulaştığı yerler de böylece ortaya çıkmıştır. Siyaset gibi, diplomasiyi de eski dar kalıplarla okuyanların Türk dış politikasıyla ilgili iddialarının temelsiz olduğu anlaşılmıştır.

“KUŞATICI BİR TAVIRLA TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğuna, 780 bin kilometrekareden çok daha geniş bir ülke olduğuna bir kez daha şahitlik ettik. Siyasi görüş fark etmeksizin 85 milyonun tamamının bundan onur ve gurur duymasını temenni ediyoruz.

Elbette buradaki mesajların tüm bileşenleriyle muhalefet tarafından da iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Muhalefetin hatalarından ders alarak özellikle vatanımızın bekası, milletimizin istikbaline dair konularda artık daha hassas davranmasını, daha Türkiye eksenli bir yaklaşım benimsemelerini ümit ediyoruz. Cumhur İttifakı olarak yaptığımız Türkiye odak paydasında buluşma davetimize toplumumuzun tüm kesimlerinden müspet cevap bekliyoruz. Biz, sonuçtan bağımsız olarak 85 milyon vatandaşıyla birlikte Türkiye’nin tamamını kucaklamaya devam edeceğiz. Nasıl bugüne kadar hiçbir ayrım yapmadan, kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimseyi dışlamadan hizmet etmişsek inşallah bundan sonra da adaletten sapmayacak, kuşatıcı bir tavırla Türkiye için çalışmayı sürdüreceğiz.

“SİYASETİ MİLLETİMİZ İÇİN MİLLETİMİZLE BİRLİKTE YAPTIK”

Her yeni başlangıç, yeni bir umut, yeni bir heyecan, yepyeni bir atılım demektir. Biz de törenimizin akşamında yeni Kabinemizi açıklamak suretiyle Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘Bismillah’ diyerek hep birlikte yola revan olduk. Bizim anlayışımızda kesinti veya kopukluk değil devamlılık esastır. Maziden atiye kurduğumuz köprünün belirleyici unsuru, muhafazakâr devrimciliktir.

Bir taraftan kendimizi, kadrolarımızı ve politikalarımızı yenilerken, diğer taraftan da özümüze hep bağlı kaldık, ruh kökümüzden asla kopmadık. Seçmenlerimizle birlikte iradesini farklı şekilde kullanan insanlarımızın da sesine kulak verdik. Başkaları gibi yankı odalarına özellikle hapsolmak yerine, siyaseti milletimiz için milletimizin içinde ve milletimizle birlikte yaptık. Bulunduğumuz görevlerin hepsini bir bayrak yarışı olarak gördük. Her gelen arkadaşımız, selefinin yaptığı hizmetlere yenilerini eklemenin mücadelesini verdi. Teslim aldığı bayrağı daha da yücelterek alnı ak, başı dik bir şekilde halefine devretti.

21 yılda yazdığımız başarı hikâyesinde dirayetli liderliğin yanı sıra, tüm yol ve dava arkadaşlarımızın da emeği, çabası, ortak aklı ve alın teri vardır. İnşallah bizler de emaneti hakkıyla taşıyacak, bizden sonrakilere en güzel şekilde teslim edeceğiz.

Buradan bir kez daha 28. dönem milletvekili olarak Yüce Meclisimizde hizmet verecek tüm bakan arkadaşlarıma şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.

Önceki bakanlarımızın, bilhassa kovid-19 sürecindeki zorlukların aşılmasıyla, 6 Şubat depremleriyle mücadelemizde sergiledikleri insanüstü çabalar her türlü takdirin üzerindedir. ‘Rabbim hepsinden ayrı ayrı razı olsun’ diyorum. Ne biz ne de milletimiz bu arkadaşlarımızın ülkemize yaptığı hizmetleri hiçbir zaman unutmayacaktır.

“CANLA BAŞLA ÇALIŞARAK ÜLKEMİZİ HEDEFLERİYLE BULUŞTURACAĞIZ”

Eski Kabine üyelerimizin tecrübeleri ve vizyonlarıyla Meclisimizde tebarüz edeceklerine yürekten inanıyorum. Biz de kendileriyle yakın istişare ve iş birliği içinde olmaya devam edeceğiz. Eski arkadaşlarımızın birikimi, yeni arkadaşlarımızın heyecanıyla inşallah Türkiye Yüzyılı’nın inşasını gerçekleştireceğiz. Merhum Ziya Paşa’nın şu güzel sözünü kendimize rehber edineceğiz: ‘Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât / Bin türlü teseyyüp bulunur hânelerinde’ Evet, evleri türlü düzensizlik ve kargaşa içerisindeyken memlekete nizam verme iddiasında olanları ciddiye almayarak biz işimize bakacağız. Türkiye Yüzyılı, evlatlarımıza bırakacağımız en büyük miras olacaktır.

Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefi, hiç şüphesiz çok çalışmayı, daha fazla icraat ve eser üretmeyi gerektirir. Kabine üyelerimiz gerek tecrübeleri gerek ehliyetleri gerekse uzmanlık alanları itibarıyla Türkiye Yüzyılı’nın mimarları arasında yer alacak vasıflara ziyadesiyle sahiptir.

Öte yandan yeni Kabinemizin işinin kolay olmadığını da biliyoruz. Bu zorluk, sadece aşmamız gereken meselelerle, yakalamamız gereken hedeflerle sınırlı değildir. Asıl zorluk, devralınan mirasın daha da büyütülmesiyle ilgilidir. Türkiye her konuda dünden daha ileri gitmeye, daha hızlı olmaya ve daha çok çalışmaya mecburdur. İnşallah canla başla çalışarak ülkemizi hedefleriyle buluşturacağız.

“İSTİKRAR VE GÜVENLE TÜRKİYE YÜZYILI’NI İNŞA EDECEĞİZ”

21 yılı iktidarda olmak üzere 40 yılı bulan siyasi hayatımızın alametifarikası, hizmet ve eser siyasetidir. Bugüne kadar ülkemize ve milletimize aşkla hizmet etmeye çalıştık. Seçim dönemlerinde dikkat ettiyseniz, bizi takip ettiyseniz bol keseden boş vaat dağıtanlar gibi olmadık. Biz milletimize ne söz verdiysek, meydanlarda neyi vadettiysek göreve gelince hepsini yerine getirmeye gayret ettik; bizim farklılığımız burası. Ahdine, kavline ve sözüne sadık bir yönetim olarak tam 17 kez milletimizin takdirini kazandık. Bizim için en büyük kazanç budur. Bizim asıl gücümüz; milletimize güven aşılamamız, itimat telkin etmemizdir. Yeni dönemimizde de halkımıza verdiğimiz tüm sözlerin takipçisi olacağız.

İki kelimeye çok dikkat edin. Biz bu iki kelimenin, iki kavramın uygulayıcısı olacağız; bir istikrar, iki güven. İstikrar ve güvenle biz Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceğiz. Ve burada bir şey daha söylüyorum, o da şu: Aile ve Gençlik Bankasının kurulmasından toplumun temel direği olan ailenin sapkın akımlara karşı korunmasına kadar her türlü adımı atacağız. Bu minvalde seçimlerden önce gündeme getirdiğimiz anayasa değişikliği teklifimizi Meclisin takdirine yeniden sunacağız.

“EĞİTİMİ SON 21 YILDIR OLDUĞU GİBİ YİNE LİSTEMİZİN EN BAŞINDA TUTACAĞIZ”

Karadeniz gazıyla başladığımız Gabar petrolüyle ileriye taşıdığımız, Akkuyu Nükleer Santraliyle yeni bir boyuta evrilen enerji hamlelerimizi devam ettireceğiz. Sağlıkta şehir hastanelerinin sembolü olduğu sağlık yatırımlarımızı artırarak sürdüreceğiz. Eğitimi son 21 yıldır olduğu gibi yine listemizin en başında tutacağız. Eğitim olmadan hiçbir şey olmaz, öncelikle bunu başaracağız. Adalet hizmetlerinin çok hızlı, etkin ve kaliteli bir şekilde sağlanmasına yönelik reformlarımızı artıracağız.

Terör örgütlerine, zehir tacirlerine, her türlü suç çetesine karşı verdiğimiz amansız mücadeleyi kararlılıkla yürüteceğiz. Cudi’de yine biz olacağız, Gabar’da yine biz olacağız, Tendürek’te yine biz olacağız, Bestler Deresi’nde yine biz olacağız. Buraları bu teröristlere asla bırakmayacağız.

Sosyal politikalarda engelli, yaşlı, yetim, şehit yakını ve gazilerimizin daha güçlü bir şekilde yanında olacağız. Gıda güvenliğimizi ve tarımsal üretimimizi artıracak farklı projeleri devreye alacağız. Ülkemizin iftihar vesilesi olan savunma sanayii atılımlarımıza inşallah yenilerini ekleyeceğiz. Sanayi ve teknoloji alanında Türkiye’nin otomobili gibi katma değeri yüksek inovatif ürün yelpazemizi daha da çeşitlendireceğiz.

Ticarette yeni pazarlara açılarak, ülkemizin rekabet gücünü artırarak ihracatımızı çok yukarılara taşıyacağız. Ulaştırmada ülkemizi yollar, tüneller, hızlı tren hatları, havalimanlarıyla ilmek ilmek dokumayı sürdüreceğiz. Turizmde potansiyelimizi en üst düzeyde harekete geçirirken, kültürel alanda yeni bir hamle başaracağız.

“650 BİN DEPREM KONUTUNU YAPARAK DEPREMZEDELERİMİZİ YENİ YUVALARIYLA BULUŞTURACAĞIZ”

Aydınlık yarınlarımızın teminatı olarak gördüğümüz gençlerimizi eğitim ve spordan iş hayatına kadar her konuda destekleyeceğiz. Çevre ve şehircilikte millet bahçeleriyle, kentsel dönüşüm projeleriyle Türkiye’nin çehresini değiştirerek adımları atacağız. İnşallah perşembe günü bir bölüm millet bahçelerinin açılışını Adıyaman merkezli olarak buradan da katılmak suretiyle bu açılış törenlerini gerçekleştireceğiz. Etkilerini giderek daha fazla gördüğümüz iklim değişikliğiyle mücadele konusunda daha kararlı çalışmalar yürüteceğiz.

Depremin yaralarının sarılması bu dönemdeki ana gündem maddemizdir. 319 bini ilk bir sene içinde olmak üzere toplam 650 bin deprem konutunu yaparak depremzedelerimizi yeni yuvalarıyla buluşturacağız. Deprem bölgesindeki şehirlerimizi, ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel açıdan eskisinden daha canlı hâle getireceğiz.

Özellikle yatırım, üretim, ihracat, istihdam ve büyümeden taviz vermeden Türk ekonomisini daha da güçlendireceğiz. Enflasyon kaynaklı hayat pahalılığı ve fahiş fiyat sorununu tüm boyutlarıyla milletimizin gündeminden çıkartmakta kararlıyız. Son dönemde açıklanan verileri bu çabalarımızda elimizi güçlendiren öncü sinyaller olarak değerlendiriyoruz.

Hem Cumhurbaşkanlığı hem de Milletvekilliği seçimlerinin istikrardan yana sonuçlanması, ekonomimize olan güveni artırmıştır. Seçim ayı olan mayıs ayında ekonomik güven endeksi yüzde 1,4 artarak 103,7’ye, tüketici güven endeksi yüzde 4 artarak 91,1’e yükseldi, reel kesim güven endeksi ise 105,1 olarak gerçekleşti. Ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden olan imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi de eşik değer olan 50’nin üzerine çıkarak 51,5 oldu.

Enflasyon oranı mayıs ayında yüzde 40’ın altına gerileyerek yüzde 39,6 olarak gerçekleşti. Enflasyonu nasıl daha önce tek haneleri rakamlara indirdiysek inşallah aynısını yine başaracağız.

“KÜRESEL ÖLÇEKTE BARIŞ VE İSTİKRARIN TESİSİNE KATKI SAĞLAYACAĞIZ”

Savaştan ve terör örgütlerinin saldırılarından kaçarak ülkemize sığınan kardeşlerimizin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde dualarını da alarak ana vatanlarına dönüşlerini de teşvik edeceğiz.

Her ne surette olursa olsun Türkiye’ye, buranın altını çiziyorum, Boraltan Köprüsü faciası gibi on yıllar boyunca izi silinmeyecek yeni utançlar yaşatmayacağız. Bu meseleyi tarihimize, kültürümüze ve inanç değerlerimize yakışır biçime suhuletle çözüme kavuşturacağız.

Girişimci, insani ve aktif dış politika çizgimizi sürdürerek küresel ölçekte barış ve istikrarın tesisine katkı sağlayacağız.

Daha adil bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla uluslararası sistemdeki çarpıklıkların giderilmesi için gayretlerimizi yoğunlaştıracağız. Milletimizle birlikte tüm dünyaya verilmiş güçlü bir mesaj olan Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu adım adım hayata geçireceğiz.

Yeni dönemin ilk Kabine Toplantısı’nda tüm bu hususları etraflıca değerlendirdik. Ve tüm bakan arkadaşlarıma özellikle bir hafta içindeki bu hazırlıları sebebiyle çok teşekkür ediyorum. Nitekim bir hafta sonra tekrar bir brifingi hazırlayacaklar ve yine brife edilmek üzere kendilerini dinleyeceğim. Çünkü bizim bu arada atacağımız adımlar bizim için çok çok önemli.

Seçim döneminin muhasebesini yapma yanında, önümüzdeki dönemde atılacak adımları da belirledik. Tabi ki seçim döneminin muhasebesini bakan arkadaşlarımdan ziyade MYK ve Merkez Karar Yönetim Kurulundaki arkadaşlarımla ayrıca yapacağım, onlardan da gelecek bilgilerle birlikte inşallah geleceğe hazırlanmaya devam edeceğiz.

“KURUMLARIMIZ HER TÜRLÜ ÇALIŞMAYI SÜRDÜRÜYOR”

Öncelikle dün Samsun, Amasya ve Kastamonu’da meydana gelen yoğun yağış ve sel baskınları sebebiyle hayatları olumsuz etkilenen vatandaşlarıma geçmiş olsun diyorum. Bu arada vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.

AFAD ve ilgili kurumlarımız zarar gören yolların onarılmasından diğer sıkıntıların giderilmesine kadar her türlü çalışmayı sürdürüyor. KOSGEB tarafından devreye aldığımız acil destek kredisiyle afetzede iş yerlerimizin yanında oluyoruz.

“2023 YILI BUĞDAY VE ARPA ALIM FİYATLARINI BELİRLEDİK”

Yeni hasat döneminin birçok ilimizde başladığını görüyoruz. İlk gelen veriler, 2023 yılının bereketli bir yıl olacağına işaret ediyor. Biz de çiftçilerimize gereken desteği her alanda verdik, veriyoruz. Geçen ay başında yaş çay alım fiyatlarımızı açıklayarak üreticilerimizi sevindirmiştik.

Bugün de Toprak Mahsulleri Ofisinin 2023 yılı buğday ve arpa alım fiyatlarını belirledik. Fiyatları tespit ederken çiftçimizin üretime devam etmesinin yanında, maliyetler, iç ve dış piyasa gelişmeleriyle ilgili gıda güvenliği için ihtiyaç olan stokların oluşturulmasını dikkate aldık. Toprak Mahsulleri Ofisimizin alım fiyatlarını ekmeklik buğdayda ton başına 8 bin 250 lira, arpada ise 7 bin lira olarak kararlaştırdık.

Bu fiyatlara ilave olarak, Bakanlığımız tarafından çiftçi kayıt sistemine kayıtlı tüm üreticilerimize buğday için ton başına bin lira, arpa için top başına 500 lira hububat üretim primi destek olarak verilecektir. Bu rakamlarla üreticilerimizin eline top başına ekmeklik buğdayda 9 bin 250 lira, arpada ise 7 bin 500 lira geçecektir.

Yeni hasat döneminin ve açıkladığımız alım fiyatlarının çiftçilerimize, milletimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

“EMEKLİLERİMİZİN MAAŞLARINI VE İKRAMİYELERİNİ BAYRAM ÖNCESİNDE ÖDEYECEĞİZ”

Bir güzel haberimiz de emeklilerimize olacak. Emeklilerimizin maaşlarını ve bayram ikramiyelerini inşallah Kurban Bayramı öncesinde ödeyeceğiz.

Asgari Ücret Tespit Komisyonumuz da çalışmalarına başlıyor. Son olarak, Kurban Bayramıyla ilgili özellikle turizm sektörümüzü hareketlendireceğine inandığım bir müjdeyi paylaşmak istiyorum.

Bu sene Kurban Bayramımızı 28 Haziran ile 1 Temmuz arasında idrak edeceğiz. İstişarelerimiz neticesinde 26 Haziran ve 27 Haziran günlerini de idari izin kapsamına almayı kararlaştırdık. Hafta sonlarıyla birlikte vatandaşlarımız toplam 9 gün bayram tatili yapma imkânı bulacaktır. Bu kararımızın da tüm milletimize hayırlı olmasını diliyorum.”

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Anıtkabir’de

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri ile birlikte Anıtkabir’i ziyaret ederek, Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine üyeleri ile birlikte Aslanlı Yol’dan yürüyerek Atatürk’ün mozolesine çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, üzerinde ay yıldız bulunan çelengi bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri ile birlikte Anıtkabir’in merdivenlerinde basın mensuplarına görüntü veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:

“Aziz Atatürk,

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ikinci döneminde yeni kabine üyelerimizle birlikte huzurunuzdayız. Bugün kabinemizin ilk toplantısını yaparak, Türkiye Yüzyılı’nın inşası hedefiyle süratle yola çıkıyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak kabinemizle birlikte tüm Türkiye’ye, 85 milyonun tamamına aşkla hizmet edeceğiz. Bizlere emanetiniz olan Cumhuriyetimizin 100. Yılına ulaşmanın heyecanını ve haklı gururunu yaşadığımız bu seneyi inşallah şahlanış dönemimizin başlangıç noktası hâline getireceğiz. Rabbim bizleri milletimize karşı mahcup etmesin.

Ruhun şad olsun.”

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı

Avatar

Published

on

28 Mayıs 2023 seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde bir basın toplantısı düzenleyerek, cumhurbaşkanı yardımcısı ve kabinesini açıkladı.

Sevincimizi paylaşan, bugün göreve başlama törenimize katılarak bizleri onurlandıran devlet ve hükûmet başkanlarına şahsım, ülkem ve milletim adına tekrar minnettarlığımızı ifade ediyorum. Zor günlerimizde yanımızda olan kardeşlerimizin mutlu günlerimizde de bizleri yalnız bırakmadıklarını görmekten memnuniyet duyuyorum. Türk Cumhuriyetlerindeki kardeşlerimizle dünyanın dört bir köşesindeki dostlarımızla omuz omuza yol yürümeye devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, demokrasisinin gücüne güç katan bir seçim sürecini tamamladığını belirterek, Türkiye tarihinde pek çok ilke sahne olan seçimlerin hayırlı olmasını diledi.

Türkiye’nin 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta sadece seçim yapmadığına, aynı zamanda gelecek asrın nasıl olacağına da karar verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin iradesiyle birlikte istiklal ve istikbaline de sahip çıktığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2200 yılı aşan devlet geleneğiyle, 1000 yılı aşan millet şuuruyla, asırlara sâri birlikte yaşama kültürüyle kendi mecrasında akmaya devam edeceğini gösterdiğini vurguladı.

“TÜRKİYE, BUGÜN DÜNDEN DAHA GÜÇLÜDÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1000 yıldır Anadolu topraklarını aşkla yeşerten bu ırmağın yatağını hiçbir gücün değiştiremeyeceğinin bir kez daha anlaşıldığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Türkiye bugün, dünden daha güçlüdür. Demokrasimiz her zamankinden daha kuvvetlidir. Yarınlarımız 28 Mayıs öncesine göre daha aydınlıktır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde sandığa tercihini demokratik usullerle yansıtan 54 milyondan fazla vatandaşımızın her birine teşekkür ediyorum. Yurt dışındaki kardeşlerimizi, her iki seçimde de ülkemize karşı sorumluluklarını bihakkın yerine getirdikleri için ayrıca tebrik ediyorum. Şahsımı bir kez daha Cumhurbaşkanlığına layık gören 27 milyon 835 bin vatandaşımıza hassaten şükranlarımı sunuyorum. Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımıza destekleri için teşekkürlerimi iletiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, umudunu Türkiye’nin yükselişine, güçlenmesine bağlamış hiç kimseyi mahcup etmeyeceklerini vurgulayarak, 14 gün arayla sandıkta milletten iki kez güvenoyu almanın bahtiyarlığı içerisinde olduklarını söyledi.

“CANIMIZ PAHASINA BU EMANETE SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Seçimlerde 28 milyona yakın vatandaşın teveccühüne mazhar olmanın gururunu yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunların bizlere aynı zamanda çok büyük bir sorumluluk yüklediğini de çok iyi biliyoruz. 85 milyon vatandaşımızla birlikte bizim için dua eden 100 milyonların da umudunu taşıdığımızın farkındayız” diye konuştu.

“Nasıl bugüne kadar milletin emanetine halel getirmediysek, inşallah bundan sonra da canımız pahasına bu emanete sahip çıkacağız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Göreve başlama törenimizde ifade ettiğim ilkeler temelinde 85 milyonun birliği, dirliği, kardeşliği, refahı ve esenliği için engellere aldırmadan, zorluklar karşısında yılmadan çalışacağız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak tüm Türkiye’ye hizmet edeceğiz. Şimdiye kadar beraber çalıştığımız, nice sorunu birlikte çözdüğümüz, nice badireyi beraber aştığımız eski kabine üyelerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. 28. Dönem Milletvekili olarak yüce Mecliste ülkemize hizmet mücadelesini sürdürecek mesai arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Bu arkadaşlarımız, milletimize yaptıkları hizmetlerle ülkemize kazandırdıkları eserlerle Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk döneminin kabine üyeleri olarak adlarını şimdiden tarihe yazdırmışlardır. Rabbim eski kabine üyelerimizin hepsinden razı olsun diyorum.”

CUMHURBAŞKANLIĞI YENİ KABİNESİ

“Şimdi sizlerle Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşmak için birlikte yol yürüyeceğimiz yeni kabine üyelerimizi paylaşmak istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabinede şu isimler yer alıyor: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu.”

Yeni kabinenin Türkiye’ye ve Türk milletine hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim, bizi milletimize karşı mahcup etmesin. Yeni kabine üyelerimizin her birine başarılar diliyorum” temennisinde bulundu.

Okumaya Devam edin

Ekim 2020
P S Ç P C C P
 1234
567891011
12131415161718
19202122232425
262728293031  

Genç Diplomat

DÜNYA1 gün önce

“Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi seçimin kazananı olmuştur”

DİPLOMAT2 gün önce

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Anıtkabir’de

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı

DİPLOMAT4 gün önce

“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır”

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Anıtkabir’de

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Genel Kurulu’nda yemin ederek göreve başladı

DİPLOMAT6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı

DİPLOMAT1 hafta önce

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”

DİPLOMAT1 hafta önce

“Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme politikamıza sıkı sıkıya bağlıyız”

DİPLOMAT1 hafta önce

“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”

DİPLOMAT1 hafta önce

“Bugün kazanan sadece Türkiye’dir”

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes’in anıt mezarını ziyaret etti

DÜNYA3 hafta önce

“Nefretin, kinin ve öfkenin diliyle değil, daima kardeşliğin diliyle konuştuk”

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’da gençlerle bir araya geldi

DİPLOMAT3 hafta önce

“Deprem bölgesinin dört bir yanında kalıcı konutların silüetleri yükselmeye başladı”

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle bir araya geldi

DİPLOMAT3 hafta önce

“Önceliğimiz, depremin izlerini bir an önce silerek şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmaktır”

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı

DİPLOMAT3 hafta önce

“Milletimizin her kesiminin sıkıntılarını çözmek için gece-gündüz çalışıyoruz”

DİPLOMAT3 hafta önce

“Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, televizyon kanalları ortak yayınına katıldı

DİPLOMAT4 hafta önce

“Türkiye; üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla; küresel bir güç hâline geldi”

DİPLOMAT4 hafta önce

“En düşük memur maaşı 22 bin lirayı bulacak”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay Başkanlığı 155. Kuruluş Yıl dönümü Töreni’nde konuştu

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adana’yı, burada yaşayan her bir kardeşimin güven ve huzurla evlerinde oturduğu bir yer hâline getireceğiz”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz 21 yıldır hep eserlerimizle konuştuk, hizmetlerimizle konuştuk”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu işçilerinin zam oranını yüzde 45 olarak açıkladı

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma her alanda asırlık eksikleri tamamladık”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin 81 vilayetinin hiçbirini diğerinden ayırmadan eser verdik, hizmet götürdük”

DÜNYA4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük ve güçlü Türkiye’nin kapılarını beraber aralayacağız”

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “45 bin Öğretmen Atama Töreni”ne katıldı

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi büyüttük, güçlendirdik, milletimizi güvenli, huzurlu bir hayata kavuşturduk”

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapana kadar durmadan çalışacağız”

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TVNET yayınına katıldı

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı

DÜNYA3 hafta önce

“Nefretin, kinin ve öfkenin diliyle değil, daima kardeşliğin diliyle konuştuk”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adana’yı, burada yaşayan her bir kardeşimin güven ve huzurla evlerinde oturduğu bir yer hâline getireceğiz”

DÜNYA3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’da gençlerle bir araya geldi

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, televizyon kanalları ortak yayınına katıldı

DİPLOMAT4 hafta önce

“Türkiye; üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla; küresel bir güç hâline geldi”

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle bir araya geldi

DİPLOMAT3 hafta önce

“Deprem bölgesinin dört bir yanında kalıcı konutların silüetleri yükselmeye başladı”

DİPLOMAT3 hafta önce

“Önceliğimiz, depremin izlerini bir an önce silerek şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmaktır”

DİPLOMAT1 hafta önce

“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz 21 yıldır hep eserlerimizle konuştuk, hizmetlerimizle konuştuk”

DİPLOMAT1 hafta önce

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”

DİPLOMAT3 hafta önce

“Milletimizin her kesiminin sıkıntılarını çözmek için gece-gündüz çalışıyoruz”

DİPLOMAT4 hafta önce

“En düşük memur maaşı 22 bin lirayı bulacak”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay Başkanlığı 155. Kuruluş Yıl dönümü Töreni’nde konuştu

DÜNYA4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük ve güçlü Türkiye’nin kapılarını beraber aralayacağız”

DİPLOMAT3 hafta önce

“Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu işçilerinin zam oranını yüzde 45 olarak açıkladı

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı

DİPLOMAT4 gün önce

“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır”

DİPLOMAT1 hafta önce

“Bugün kazanan sadece Türkiye’dir”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin 81 vilayetinin hiçbirini diğerinden ayırmadan eser verdik, hizmet götürdük”

DİPLOMAT6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma her alanda asırlık eksikleri tamamladık”

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Anıtkabir’de

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes’in anıt mezarını ziyaret etti

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Genel Kurulu’nda yemin ederek göreve başladı

DİPLOMAT1 hafta önce

“Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme politikamıza sıkı sıkıya bağlıyız”

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı

DİPLOMAT2 gün önce

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Anıtkabir’de

DÜNYA1 gün önce

“Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi seçimin kazananı olmuştur”

Genç Diplomat