Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya Şehir Hastanesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Kararlı, aktif ve tavizsiz tutumumuz karşısında, uluslararası toplumun tüm aktörleri, bölgesel ve küresel denklemlerde Türkiye’yi hesaba katmak mecburiyetinde kalmıştır. Artık hem sahada hem de masada asli yeri olan bir ülke durumundayız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konya Şehir Hastanesi Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış töreni öncesinde Mevlana Müzesi’ni ziyaret ederek müzedeki restorasyon çalışmaları hakkında yetkililerden bilgi aldı.
Daha sonra açılış törenine geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Konya’ya bir yılı aşkın bir aranın ardından tekrar gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bugün beş ayrı yatırımı şehre kazandırmanın gururunu yaşadıklarını söyledi.
“TÜM GÜCÜMÜZ VE İMKÂNLARIMIZLA KONYA’NIN YANINDA YER ALMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Bu yatırımlardan birinin Konya Şehir Hastanesi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin 250 yatak kapasitesi, 240 yoğun bakım yatağı, 49 ameliyathanesi, 17 yanık ünitesi olan hastanenin iftihar vesilesi bir eser olduğunu kaydetti.
Ağustos’ta hasta kabulüne başlayan hastanenin sadece geçen ay 100 bine yakın kişiye hizmet verdiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün ilk etabının açılışını yaptıklarını, kalan kısımların da yılbaşından hemen sonra hizmete gireceğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün ayrıca Tarihî Buğday Pazarı ve Çevre Düzenlemesi, Konya Çevre Yolunun Konya-Karaman ve Konya-Ereğli yolları arasındaki bağlantıyı sağlayan 22 kilometrelik birinci etabını ve Kayacık Lojistik Merkezinin ve Sarayönü ilçesinde inşa edilen bin 682 konut ile cami, sosyal tesis, ticaret merkezi, altyapı ve çevre düzenlemesi işinin de açılışının yapıldığına dikkati çekti.
Açılışı yapılan eserlerin Konya’ya ve Türkiye’ye hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sanayisiyle, tarımıyla, hizmetler sektörüyle ülkemizin parlayan yıldızı Konya, bu yatırımla çok daha büyük atılımlara hazırlandığını göstermiştir. Biz de tüm gücümüz ve imkânlarımızla Konya’nın yanında yer almayı sürdüreceğiz” dedi.
“TÜRKİYE, YENİDEN KURULMAYA ÇALIŞILAN DÜNYA DÜZENİNDEN DIŞLANMAK İSTENİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın yaşadığı dönüşümün, koronavirüs salgınının etkisiyle fevkalade hızlandığını ve görünür hâle geldiğini vurgulayarak şöyle devam etti: “Ülkemizin son dönemde içeride ve dışarıda yürüttüğü mücadele, bu küresel değişim sürecinden bağımsız değildir. Türkiye, tıpkı bir asır önce, tıpkı yarım asır önce yapıldığı gibi, yeniden kurulmaya çalışılan dünya düzeninden dışlanmak isteniyor. Dikkat ederseniz, bugün dünyayı meşgul eden kriz alanlarının neredeyse tamamına yakını, ülkemizin etrafında yer alıyor. Suriye’den Akdeniz’e ve Kafkaslara kadar uzanan bu kriz noktalarını birleştirdiğinizde, ortaya çıkan tablo, Türkiye’nin açık bir kuşatma altına alınmaya çalışıldığıdır. Biz, bu oyunu çok önceden gördük. Bir yandan ülkemizin bütünlüğünü, milletimizin birliğini, devletimizin gücünü korurken, diğer yandan bu kuşatmayı yaracak adımları birer birer hayata geçirdik. Sadece bununla kalmadık; ‘Dünya 5’ten büyüktür’ çıkışımızla, küresel sistemi âdeta bloke edenlere, bunun o kadar kolay olmayacağının mesajını da verdik. Önce ülkemizi dikkate almayarak, sözlerimize kulaklarını kapatarak, gayretlerimizi küçümseyerek eski alışkanlıklarını sürdürmeye çalışanlar, sonunda kazın ayağının öyle olmadığını gördüler.”
Türkiye olarak bugüne kadar her söylediklerinin arkasında durduklarını, ne taahhüt ettilerse yerine getirdiklerini belirterek, “Bu kararlı, aktif ve tavizsiz tutumumuz karşısında, uluslararası toplumun tüm aktörleri, bölgesel ve küresel denklemlerde Türkiye’yi hesaba katmak mecburiyetinde kalmıştır. Artık hem sahada, hem de masada asli yeri olan bir ülke durumundayız” değerlendirmesinde bulundu.
“ÜLKEMİZE TEHDİT OLUŞTURAN HER YER BİZİM İÇİN HAREKÂT ALANIDIR”
Türkiye’nin terör örgütleriyle mücadelesinde tarihinin en başarılı günlerini yaşadığını, hiçbir teröriste nefes aldırmadıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Suriye’de 8 bin 200 kilometrekarelik bir alanı kontrol altında tutuyoruz. Hâlâ Suriye toprakları üzerinde terör adacıkları oluşturarak ülkemizi tehdit etme hesabı yapanlar, artık bu oyunun başarı şansı kalmadığını görmelidir. Ülkemize tehdit oluşturan her yer bizim için harekât alanıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye düşmanlarının Suriye’dekine benzer bir oyunun Akdeniz’de de oynamak istediklerine işaret ederek şunları kaydetti: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti deniz sahasının ardından, Libya ile vardığımız anlaşma sayesinde, Doğu Akdeniz’in önemli bir bölümünü meşru faaliyet alanımız hâline dönüştürdük. Bu arada, Karadeniz’de keşfettiğimiz büyük doğal gaz rezervi, hem emeklerimizin karşılığını almamıza hem de millet olarak moral bulmamıza vesile oldu. Doğu Akdeniz’deki tartışmalarda ülkemize kurusıkı tehditlerle, içi boş şantajlarla, komik gövde gösterileriyle geri adım attıramayanlar, nihayet diyalog çağrılarımıza kulak vermek zorunda kaldı. Daha Akdeniz’de sular durulmamışken, bu defa Kafkasya’da kritik gelişmeler yaşanmaya başlandı. Ermenistan, aşağılık katliamlarla işgal ettiği Karabağ sorunu henüz çözülmemişken, yeniden Azerbaycan topraklarına saldırdı. Ama bu defa, hiç beklemediği bir neticeyle karşılaştı. Kardeş Azerbaycan devleti, hem kendi topraklarını savunmak hem işgal altındaki Karabağ’ı kurtarmak üzere büyük bir harekât başlattı. Şu ana kadar cephede başarıyla ilerleyen Azerbaycan ordusu, pek çok yeri işgalden kurtardı. Türkiye olarak tüm imkânlarımızla ve tüm kalbimizle, dost ve kardeş Azerbaycan’ın yanındayız, yanında olacağız. İnşallah Karabağ işgalden kurtulana kadar bu mücadele sürecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 83 milyon vatandaşın her birinin geleceğini güvence altına almak için büyük bir mücadele verdiklerini, bir yandan da kalkınma hamlelerini ihmal etmediklerini dile getirerek salgının etkisiyle duraklayan ekonominin toparlanma yaşadığını vurguladı.
“ÜÇÜNCÜ ÇEYREKLE İLGİLİ HER GÜN YENİ VE GÜZEL HABERLER ALIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üçüncü çeyrekle ilgili her gün yeni ve güzel haberler alıyoruz. Dün Eylül ayı ihracatımızın 16 milyar doların üzerine çıkarak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığının müjdesini milletimizle paylaşmıştık. Bugün de otomotiv satışlarının 90 binin üzerine çıkarak yine tüm zamanların rekorunu kırdığını görüyoruz. Ayrıca, Organize Sanayi Bölgelerimizdeki elektrik tüketimi de geçtiğimiz ay, yılın rekorunu kırdı” açıklamasında bulundu.
Konya’ya da son 18 yılda toplamda 60 milyar lirayı aşan yatırım yaptıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitim, gençlik ve spor, ulaştırma, raylı sistemler, sağlık, altyapı, tarım, sulama, enerji alanlarında kente kazandırılan eser, yatırım ve hizmetleri saydı.
KONYA’YA YAPILAN YATIRIMLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya’da stadyum ile birlikte toplam 70 adet spor tesisi, gençlik merkezi gibi eserleri tamamlayıp, eskileri yenileyip hizmete açtıklarını ifade ederek, “İnşallah 5. İslam Dayanışma Oyunları önümüzdeki yıl Konya’da yapılacak. Bu kapsamda, jimnastik salonu, olimpik yüzme havuzu, atletizm pisti gibi tesislerin yanı sıra, ülkemizin ilk Veledrom’u, yani bisiklet pisti yarışmalarının yapılacağı alan da Konya’da inşa edilecek” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Selçuk Üniversitesi’nin, koronavirüs salgınıyla mücadelede hayatını kaybeden Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencisi Merve Mercan’ın adını da kampüste inşa edilecek bir parkta yaşatacak olmasını takdirle karşıladığını sözlerine ekledi.
Geçen yıl temelini bizzat kendisinin attığı Konya Teknoloji Endüstri Bölgesindeki Aselsan Silah Sistemleri Fabrikası’nın inşaatının da yılsonuna kadar tamamlanacağını ve bu fabrikada üretilen silah sistemlerinin dünyaya ihraç edileceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayini güçlendirmek için de gelecek yıl Konya’da Türkiye Silah Test Merkezi’nin kurulacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi 2023’e kadar yeni ve çok daha büyük hizmetlere kavuşturarak hedeflerini hayata geçirmiş olarak yeni döneme gireceklerini ifade ederek gençlere de şöyle seslendi: “Gençler; Lütfen şimdiden ülkemizin 2053 vizyonunu şekillendirmek için çalışmaya başlayın. Sizlerin de gördüğü gibi zaman hızla akıp gidiyor. Göz açıp kapayana kadar 2023’e zaten ulaşmış olacağız. Ülkemizin ondan sonraki rotasını, içini gençlerimizin dolduracağı 2053 vizyonu belirleyecek. Biz bu konuda gençlerimize her türlü desteği vermeye, katkıyı yapmaya, altyapıyı kurmaya hazırız. Maziden atiye kuracağımız köprünün, bu dönemdeki en son ve en sağlam ayağı sizler olacaksınız. Türkiye’nin size, sizin enerjinize, gayretinize, cesaretinize, üretkenliğinize ihtiyacı var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda, Ankara’da tedavi gördüğü hastanede bugün vefat eden AK Parti kurucularından ve eski Bayındırlık ve İskân Bakanı Zeki Ergezen’e de Allah’tan rahmet dileyerek Fatiha okudu.
Konuşmasının ardından, açılışı gerçekleştirilen Konya Şehir Hastanesi’nin farklı birimlerinde görev alan hekimlerle canlı bağlantı yoluyla görüşen ve çalışmalar hakkında bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra beraberindekilerle açılış kurdelesini kesti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra hastanede incelemelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya programı kapsamında AK Parti Konya İl Teşkilatı tarafından düzenlenen yemeğe katılarak, bir konuşma gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında partililerden ve vatandaşlardan Koronavirüsle mücadelede temizlik, maske ve mesafe tedbirlerine uymalarını isteyerek, “Sadece kendimiz ve sevdiklerimiz için değil sokakta, çarşıda, pazarda karşılaştığımız tüm hemşerilerimizin sağlığını korumak için bu kurallara riayet etmeliyiz. Bu konuda yaşanacak en küçük bir ihmalin kul hakkına girmek anlamına geleceğini, bir an olsun aklımızdan çıkarmamalıyız” dedi.
“SALGININ ÜSTESİNDEN ANCAK SEFERBERLİK RUHU İLE HAREKET EDİLMESİYLE GELİNEBİLİR”
Sağlık sisteminin herhangi bir sorunla karşılaşmadan hizmet verebilmesinde yeni hastaneler kadar vatandaşların da desteğinin çok önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının üstesinden ancak tam bir seferberlik ruhu ile hareket edilmesiyle gelinebileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de son yedi yılda yaşanan her hadisenin görünenin dışında siyasi, ekonomik ve sosyal hedefleri olduğuna dikkati çekerek, “Gezi’nin çevreyle, 17-25 Aralık’ın yolsuzlukla, 6-8 Ekim olaylarının DEAŞ’ın Ayn el-Arab’a saldırmasıyla herhangi bir bağı yoktur. Bunların hepsi belli bir silsile ve plan içinde hayata geçirilmiş eylemlerdir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “6-8 Ekim olaylarında insanımızı sokağa çağıranlar ile çukur eylemlerinde belediyenin kepçesini, kamyonunu teröristlerin emrine verenler aynıdır. Kurban eti dağıtırken vahşice şehit edilen Yasin Börü’nün katilleriyle çukur eylemlerinde camileri, okulları yakanlar aynı zihniyetin mensuplarıdır, bunların birbirinden farkı yok” değerlendirmesinde bulundu.
“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ YERİNE, ÜSTÜNLERİN HUKUKUNUN YÜRÜRLÜKTE OLDUĞU DÖNEMLER GERİDE KALDI”
Terörün yol açtığı maddi zararın bir şekilde tazmin edilebileceğini, fakat katillerden ve azmettiricilerden hesap sorulmazsa vicdanlarda kanayan yaraların asla iyileştirilemeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Unutulmamalıdır ki cezasız kalan her suç faili daha da azgınlaştırır. Hesap sorulmayan her cürüm yeni zulümlere davetiye çıkarır. Maalesef bu ülke geçmişte yapanın yanına kâr kaldığı darbecilerden eli kanlı katillere kadar birilerinden hesap sorulamadığı dönemler yaşamıştır. Hukukun üstünlüğü yerine, üstünlerin hukukunun yürürlükte olduğu bu dönemler artık geride kalmıştır. Biz ülkemize bir daha böyle bir utancı, milletimize böyle bir acıyı yaşatmamakta kararlıyız. Yargımız nasıl FETÖ’cü alçaklardan 15 Temmuz’un hesabını soruyorsa, bölücü örgütün uzantılarından da, 6-8 Ekim olayları ve çukur eylemlerinin hesabını hukuk önünde soruyor. Demokrasiyi savunan herkesin görevi bölücü örgütün siyasi uzantılarına koltuk değnekliği yapmak yerine, adaletin tecellisine yardımcı olmaktır. Meşhur tabirle ağır ağır ilerlese de adaletin gideceği yere er ya da geç muhakkak varacağına inanıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Nahçıvan, tarih boyunca taşıdığı stratejik önemle, Azerbaycan’la ilişkilerimizde özel bir yere sahiptir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı’nın temelinin atılması ve iki ülke arasında çeşitli alanlarda gerçekleşen anlaşmaların imzalanmasının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçiminin ardından ilk ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle birlikte haziran ayında Bakü’ye gerçekleştirdiğini hatırlatarak, bu defa da Türkiye’yi Türk dünyasına bağlayan Nahçıvan’da birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008 yılındaki son ziyaretinden bu yana Nahçıvan’ın kaydettiği gelişmeyi gururla müşahede ettiğini anlatarak, Nahçıvan’ın bugün geldiği noktada büyük payı olan Azerbaycan’ın Umummilli Lideri Haydar Aliyev’i doğumunun 100. yılında bir kez daha rahmetle yâd ettiğini belirtti.
Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinin dünyada eşi benzeri bulunmayan müstesna bir konumda olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “tek millet iki devlet” şiarı çerçevesinde ilişkileri ve işbirliğini her alanda güçlendirmek üzere çalışmaları sürdürdüklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le imzaladıkları Şuşa Beyannamesi’nin ilişkileri müttefiklik seviyesine yükselten bir dönüm noktası olduğunu dile getirerek, Nahçıvan’ın tarih boyunca taşıdığı stratejik önemle Azerbaycan’la ilişkilerde özel bir yere sahip olduğunu söyledi.
“DOĞAL GAZ HATTI AVRUPA’NIN ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİNE KATKI SAĞLAYACAK”
Nahçıvan’ın bugün de ekonomi, ulaştırma ve enerji hatları açısından büyük bir potansiyel barındırdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bölgesel ulaştırma hatlarının tesisiyle birlikte bu potansiyeli tam manasıyla hayata geçirme imkânına kavuşacağız. Hazar geçişli uluslararası doğu batı orta koridorun önemi koronavirüs salgını ve bölgemizde yaşanan savaşlar neticesinde çok daha iyi anlaşılmıştır. Bu vesileyle biraz önce temelini attığımız Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı Projesi Azerbaycan’la enerji alanındaki ortaklığımızı daha da derinleştireceği gibi Avrupa’nın enerji arz güvenliğine de katkı sağlayacaktır. Kars-Nahçıvan Demir Yolu Projesi’nin yanı sıra toplu konut ve elektrik enerjisiyle ilgili alan anlaşmalar az önce imzalandı. Böylece ulaştırma, lojistik ve enerji alanlarındaki ilişkilerimizi geliştirme irademizi tekrar ortaya koyduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycanlı kardeşlerine 6 Şubat depremlerinin yaralarının sarılmasına verdikleri güçlü destek için bir kez daha teşekkür ettiğini ifade ederek, “Varını yoğunu otomobilinin üzerine yükleyip milletimize yardım etmek için yola koyulan kardeşlerimizin samimiyetini hiçbir zaman unutmayacağız. Basın toplantımızın ardından modernizasyonunu gerçekleştirdiğimiz askerî bakım ve onarım fabrikasının açılışını yapacağız. Bu proje de savunma sanayi işbirliğimize ciddi katkılar sunacaktır” diye konuştu.
Son günlerde bölgede kritik gelişmelerin yaşandığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından geçen üç yıla yakın süre boyunca defaatle dile getirdiği meşru ve haklı endişelerine gereken karşılığı maalesef bulamadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın kendi egemen topraklarında bir antiterör operasyonu gerçekleştirmek durumunda kaldığını belirterek, “Operasyonun son derece kısa bir süre içerisinde sivillerin haklarına azami hassasiyet gösterilerek başarıyla tamamlanması bizler için iftihar vesilesi olmuştur. Operasyon sırasında şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Nahçıvan’ın mümtaz şairi Mehmet Akif’in, yol ve dava arkadaşı merhum Hüseyin Cavit’in bir asır önce yaptığı şu duasının kabul olduğunu görmenin bahtiyarlığını yaşadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Her beladan esirge yurdumuzu, kâmuran eyle şanlı ordumuzu. Muzaffer Azerbaycan ordusunu gerek tarihî başarısı gerekse sivillere yönelik sergilediği insani tavrı dolayısıyla canı gönülden tebrik ediyorum. Azerbaycanlı kardeşlerimiz, Türk milletinin adalet ve merhametini bir kez daha tüm dünyaya göstermişlerdir. Son zaferle birlikte bölgede kapsamlı bir normalleşme için yeni fırsat pencereleri açılmıştır. Bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Ermenistan’ın kendisine uzatılan barış elini tutmasını ve artık samimi adımlar atmasını bekliyoruz. Her zaman vurguladığım gibi barışın kaybedeni olmaz. Bölgemizde barış, huzur ve refahın tesisi halklarımıza olan borcumuzdur. Biz bu borcu ifa etmek noktasında kararlıyız, samimiyiz. Temennimiz, muhataplarımızın da aynı samimiyeti göstermesidir.”
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Kars-Nahçıvan Demiryolu Projesi’ne İlişkin Niyet Protokolü”nü imzaladı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile Azerbaycan Şehir Planlama ve Mimari Devlet Komitesi Başkanı Anar Guliyev, “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Kahramanmaraş İlinde Konut Binaları, İlkokul, Anaokulu, Kültür Merkezi İnşaatına İlişkin İşbirliği Anlaşması”na imza attı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Azerbaycan Enerji Bakanlığı arasında elektrik enerjisiyle ilgili mevcut işbirliğinin devamını içeren metin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov tarafından imzalandı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI ALİYEV, MODERNİZE EDİLEN NAHÇIVAN ASKERÎ KOMPLEKSİ’NİN AÇILIŞINI YAPTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, ortak basın toplantısının ardından modernize edilen Nahçıvan Askerî Kompleksi’nin açılışını gerçekleştirdi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetlisi olarak çalışma ziyareti kapsamında Nahçıvan’a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nde resmî törenle karşılandı.
Tören alanına Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le birlikte geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada askerleri selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in, tören alanındaki yerlerini almasının ardından iki ülke millî marşları çalındı.
Tören sonunda Meclis binasına geçen iki lider, baş başa görüşmelerini gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in daveti üzerine günübirlik çalışma ziyaretinde bulunmak için gittiği Nahçıvan’a ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev tarafından Nahçıvan Havalimanı’nda karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Nahçıvan Havalimanı’nda; Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Fuad Necefli, Nahçıvan Yüksek Meclisi Başkan Yardımcısı Anar İbrahimov, Nahçıvan Valisi Mirsenani Seyidov, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov, Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı ve Türkiye’nin Nahçıvan Başkonsolosu Asip Kaya ile ilgili yetkililer karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Nahçıvan ziyaretinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu eşlik ediyor.
Konuşmaların hemen akabinde Güney Afrika’nın 59’uncu bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Ankara’da GÜNEY AFRİKA’dan Miras Günü ve Milli Gün Resepsiyonu.
Güney Afrika’nın Ankara Büyükelçisi Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA’nın ev sahipliğinde, Ankara Divan Otelde bir resepsiyon verildi.
Resepsiyonda, Türkiye’yi temsilen Dışişleri Bakan yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Mehmet Kemal BOZAY hazır bulundu.
Güney Afrika Miras ve Milli Günü resepsiyonuna, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerin, Büyükelçileri, Askeri Ataşeleri ve çok sayıda seçkin bir davetli topluluğu da katıldı.
Güney Afrika’nın Ankara Büyükelçisi Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA’nın ev sahipliğinde, Güney Afrika’nın kültürel farklılıklarının ve birlikteliğinin birlikte kutlandığı “Ulusal Miras Günü” dolayısıyla Ankara Divan Otelde bir resepsiyon verildi.
Konuşmalardan önce Güney Afrika ve Türkiye’nin milli marşları seslendirildi.
Güney Afrika’nın Ulusal Miras Günü resepsiyonu Büyükelçi Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA’nın konuşmasıyla başladı.
Güney Afrika Büyükelçisi , Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA, resepsiyondaki konuşmasına, davetlileri aralarında görmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek başladı.
DUBA, resepsiyonla, Ulusal Miras günü ve ertelenen Milli günü kutlamasını birarada kutladıklarını belirtti.
Büyükelçi DUBA, resepsiyonda yaptığı kısa konuşmasında öncelikle Kahramanmaraş merkezli depremde hayatını kaybedenler için davetlilere 1 dakikalık saygı duruşu çağrısında bulundu.
Saygı duruşundan sonra konuşmasına devam eden Güney Afrika Büyükelçisi DUBA, Büyükelçiliğin Şubat ayındaki Kahramanmaraş merkezli depremler dolayısıyla, Nisan ayındaki Ulusal Gün etkinliğini ertelediklerini ifade etti.
Bunun, Türkiye halkıyla dayanışmanın bir ifadesi olduğunu söyleyen Büyükelçi DUBA, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve halkına başsağlığı dileklerini iletmeye devam ettiklerini dile getirdi.
DUBA, Güney Afrika’nın Türkiye’nin Afrika ile ortak kalkınma ve refah arayışını övdüğünü anlatarak Türkiye’nin Güney Afrika için önemli bir yatırım ve ticaret ortağı olmaya devam ettiğini kaydetti.
Kahramanmaraş merkezli iki depremin dünyanın çok az yaşadığı bir büyüklükte olduğunun altını çizen Büyükelçi DUBA, Güney Afrika’nın Türkiye ile olan ilişkileri ve Türkiye’nin Afrika kıtasına olan saygısının bir göstergesi olarak, Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi aracılığıyla ve kıtasal düzeydeki iş birlikleri ile güçlendiğine de vurgu yaptı.
Büyükelçi DUBA, son on yılda yaklaşık 156 nokta 80 milyon dolarlık doğrudan sermaye yatırımıyla birçok projeye yatırım yaptıklarını geçen yıl ikili ticaretin ihracatta, Güney Afrika’nın lehine yüzde 18’lik bir artış meydana getirdiğini bildirdi.
DUBA, İki yıl önceye göre de bunun yüzde 50 artışla rekor seviyelere ulaştığını sözlerine ekledi.
Büyükelçi Dipuo Bertha LETSASHI ABESDER DUBA’dan sonra kürsüye Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Mehmet Kemal BOZAY geldi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Mehmet Kemal Bozay, Kahramanmaraş merkezli depremlerde Türkiye ile dayanışmalarından dolayı Güney Afrika’ya teşekkür etti.
Bakan Yardımcısı Bozay, Güney Afrika’nın Türkiye için Afrika’da önemli bir ortak olduğunun altını çizerek ticari ilişkilerin kazan-kazan ilkesine dayalı olarak geliştiğini ifade etti.
Dışişleri Bakan yardımcısı BOZAY, Afrika ile toplam ticaretimiz 2003 yılında 5 nokta 4 milyar dolarken, 2022 yılı sonunda yaklaşık 8 kat artarak 40,7 milyar dolara çıktığını söyledi.
BOZAY, 12-13 Ekim’de İstanbul’da gerçekleştirilecek Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu’nun ticaretin gelişmesi ve karşılıklı yatırımların daha üst düzeye taşınmasında gelecek adımlar için kendilerine sağlam bir platform sağlayacağını kaydetti.
Geçen yıl iki ülke arasındaki ticaret hacminin iki milyar doları aştığını hatırlatan Bakan yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı BOZAY, Güney Afrika’da faaliyet gösteren Türk müteahhitlik firmalarının faaliyetleri ve başarılarının kendileri için gurur kaynağı olduğunu da hatırlatarak sözlerini sonlandırdı.
Pasta kesiminden sonra davetliler, bir yandan Güney Afrika’nın Bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış Türk ve Güney Afrika mutfağından yiyeceklerin tadını çıkarırken bir yandan da Güney Afrika Milli Günü atmosferinde aralarında sohbet etme fırsatı buldular.
Konuşmaların hemen akabinde Güney Afrika’nın 59’uncu bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminden sonra davetliler, bir yandan Güney Afrika’nın Bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış Türk ve Güney Afrika mutfağından yiyeceklerin tadını çıkarırken bir yandan da Güney Afrika Milli Günü atmosferinde aralarında sohbet etme fırsatı buldular.
Resepsiyonda, davetliler daha sonra Güney Afrika ve dünya müziğinin sevilen melodilerinin eşliğinde dans ederek geceyi sonlandırmanın mutluluğu ile evlerinin yolunu tuttular.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin 5 gün boyunca 70’i aşkın dünyaca ünlü astronotu ağırlayacağını belirterek, etkinliğin Türkiye’nin Milli Uzay Programı’nın meyvelerini toplaması bakımından önemli olduğunu söyledi.
Uzay meraklılarının Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nde (GUHEM) gerçekleştirilecek zirvede bir araya geleceğini belirten Bakan Kacır, “Dünyada ün yapmış astronot ve kozmonotların da katılacağı etkinlik için Türkiye’nin seçilmesi, Milli Uzay Programı’nın meyvelerinin toplaması bakımından önemli. Bütün uzay meraklılarını bekliyoruz. Gençlerimizin, hayallerinin peşinden gitmesi, geleceğin uzay yolcularının onların arasından çıkacağını bilmeleri gerekiyor. Geleceğin Aziz Sancar’ları, milli teknolojinin genç neferleri arasından yetişiyor. Biz de gençlerimizi ve uzaya ilgi duyan milletimize her zaman söylediğimiz gibi sizlerle birlikteyiz, desteklerimizle her zaman yanınızdayız.” dedi.
MİLLİ UZAY PROGRAMI
Türkiye’nin, Milli Uzay Programı doğrultusunda uzaya dair gelecek vizyonunu ortaya koyduğunu dikkati çeken Bakan Kacır, “Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken uzay alanındaki yetkinliklerimizi daha da ileriye taşımak istiyoruz. Orta Vadeli Program’da da Milli Uzay Programı çerçevesinde izleyeceğimiz politikayı vurguladık. Program çerçevesinde, Türkiye’deki uydu geliştirme ve pazarlama faaliyetlerini koordine ederek, nano ve mikro uydu ile mega takım uydu gibi yeni teknolojik alanlarda AR-GE ve ürün geliştirme çalışmalarını gerçekleştireceğiz.” ifadelerini kullandı.
GUHEM’DE ULUSLARARASI DEV BULUŞMA
Türkiye’nin uzay havacılık temalı ilk interaktif eğitim merkezi GUHEM, uluslararası dev etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. GUHEM ve Bursa Business School organizasyonuyla Bursa’ya gelecek 70’ten fazla astronot 5 gün boyunca birbirinden önemli etkinliklerde yer alacak.
25-29 EYLÜL’DE BURSA’DA
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) iş birliğinde, Bursa Büyükşehir Belediyesi destekleriyle hayata geçirilen GUHEM, Uzay Kaşifleri Derneği’nin (Association of Space Explorers- ASE) düzenlediği Planetary Congress’e ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 25-29 Eylül tarihlerinde Bursa’da gerçekleşecek kongrede uzayda yaptıkları çalışmalarla adını duyurmuş astronot ve kozmonotlar uzay farkındalığını artırmak için çalışmalarda bulunacak.
19 ÜLKEDEN 70’İN ÜZERİNDE ASTRONOT
Kongrede, Artemis II göreviyle Ay yörüngesine gidecek aracın pilotu Amerikalı Victor Grover’dan, iki görevde uzayda toplamda 191 gün kalmış Çinli Junlong Fei’ye, uzayda 747 gün geçiren Rus Kozmonot Sergei Andeev’den, Kanada eski Genel Valisi Astronot Julie Payette’e kadar 19 ülkeden 70’in üzerinde astronot ve uzay çalışmaları konusunda öncü isimler yer alacak.
Uzay konusunda dünyanın en prestijli isimlerini bir araya getirecek olan etkinliğin teknik oturumları, BTSO tarafından hayata geçirilen iş dünyasının eğitim ve gelişim merkezi Bursa Business School Uludağ Kampüsü’nde gerçekleştirilecek.
BİLGİ VE DENEYİMLERİNİ PAYLAŞACAKLAR
25 Eylül Pazartesi günü düzenlenecek açılış organizasyonunun ardından TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TUA Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, Türksat CEO’su Hüseyin Ertok, Plan-S CEO’su Tugay Güzel, TÜBİTAK Uzay Enstitü Müdür Yardımcısı Alime Yıldırım ve Delta V Genel Müdürü Arif Karabeyoğlu gibi önemli isimler teknik oturumlarda bilgi ve deneyimlerini paylaşacak.
TÜRKİYE’NİN İLK UZAY YOLCULARI KATILIYOR
Türkiye’nin ilk uzay yolcuları Alper Gezeravcı ve Tuva Atasever de etkinlikler kapsamında Türkiye’nin Gelecek Projeksiyonu oturumu kapsamında uzay meraklılarıyla buluşacak. Ayrıca Yeni Uzay Ekonomisi ile Yer Yörüngesi ve Ötesinde Çalışmalar oturumlarında da Michael Lopez Alegria, Thomas Marshburn, Fei Junlong, John D. Olivas, Anton Shkaplerov, Denis Matveev ve Sergey Korsakov gibi dünyaca ünlü astronotlar yer alacak.
KONGRENİN ANA TEMASI; “İSTİKBAL GÖKLERDEDİR”
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında Bursa’da gerçekleştirilecek bu büyük organizasyonun teması ise Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal Göklerdedir” sözünden yola çıkılarak belirlendi. Ülke açısından da tarihi bir kongre niteliğindeki bu eşsiz organizasyonda beş gün boyunca uzayla ilgili yapılacak teknik oturumların yanı sıra bilim ve toplum etkinlikleriyle, seminerler, söyleşiler ve çevrimiçi platformlarda öğrenci buluşmaları gibi birçok etkinlik düzenlenecek.
ASTRONOTLAR, VATANDAŞLARLA BİR ARAYA GELECEK
27 Eylül Çarşamba günü GUHEM’i ziyaret edecek astronotlar ayrıca ‘Bilim-Toplum’ etkinlikleri kapsamında Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu’nda vatandaşlar ve öğrenciler ile bir araya gelecek.
UZAY VE HAVACILIK ALANINDAKİ DEV ZİRVE
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, etkinliğe ilişkin, “Bu dev zirve, gençlerimizin de uzay ve havacılık alanındaki farkındalıklarını artırmamız açısından büyük önem taşıyor. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında ‘İstikbal Göklerdedir’ ana temasıyla ev sahipliği yapmaya hazırlandığımız kongrenin kentimiz ve ülkemiz adına şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi.
BİR ADA DEVLETİ OLAN MALTA,BAĞIMSIZLIĞININ 59’uncu YILDÖNÜMÜNÜ KUTLADI.
Malta’nın Ankara Büyükelçisi Theresa CUAJAR’ın ’ın ev sahipliğinde, Ankara Divan Otel de bir resepsiyon verildi.
Resepsiyonda, Türkiye’yi temsilen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY hazır bulundu.
Malta Milli Günü resepsiyonuna, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerin, Büyükelçileri, Askeri Ataşeleri ve çok sayıda seçkin bir davetli topluluğu da katıldı.
Malta Bağımzsızlık günü resepsiyonunda Eski Dışişleri bakanlarından Yaşar YAKIŞ da davetliler arasındaydı.
Malta Büyükelçisi Therasa CUTAJAR, resepsiyondaki konuşmasına, ülkesinin bağımsızlığını kazanmasının 59’uncu yıldönümünde davetlileri aralarında görmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek başladı.
Bu yılın Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü kuruluş yılı olduğuna değinen Büyükelçi CUTAJAR, Türk halkına refah ve başarı diledi.
Malta Büyükelçisi Theresa CUTAJAR, Malta ile Türkiye arasında ilişkinin karşılıklı saygı, güven ve anlayışa dayalı olduğunu dile getirdi.
Büyükelçi Theresa CUTAJAR, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılında Türkiye ile Malta arasında ikili ilişkileri genişletme çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.
CUTAJAR, Dayanışma’nın Malta Dış politikasının önemli bir göstergesi olduğunu hatırlattı.
Büyükelçi CUTAJAR, Malta’nın Kahramanmaraşlı merkezli depremlerde Malatya ve Hatay’a teknik yardım ve destek göndererek arama ve kurtarma çalışmalarına yardımcı olduğunu belirtti.
CUTAJAR, Malta’nın Libya’daki sel felaketi için de yardım sağladığına ve Fas’taki deprem için yardım sağlayacağına da dikkat çekti.
Büyükelçi CUTAJAR, Malta’nın Türkiye’nin stratejik ortağı olarak Avrupa Birliği ilişkilerine de verdiğini bildirdi.
Malta Büyükelçisi Theresa CUTAJAR, Küresel Barış ve güvenliği de geliştirmeyim hedeflediklerini dile getirdi.
Büyükelçi Theresa CUTAJAR’dan sonra kürsüye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY geldi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY, konuşmasına öncelikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Malta’nın 59’uncu yıldönümü kutlama mesajını ileterek başladı.
Bakan Mehmet Nuri Ersoy, Malta’nın güçlü iradesi ve kararlı duruşuyla Avrupa’nın ve Akdeniz’in yükselen değeri olduğunu tüm dünyaya göstereceğine inandığını söyledi.
Bakan ERSOY, Malta Cumhuriyeti ile Türkiye’nin ilişkilerini her alanda güçlendireceklerini de vurguladı.
Konuşmaların hemen akabinde Malta’nın 59’uncu bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminden sonra davetliler, bir yandan Malta’nın Bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış yiyeceklerin tadını çıkarırken bir yandan da Malta Milli Günü atmosferinde aralarında sohbet etme fırsatı buldular
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Manhattan’daki Rockefeller Center’da Türkiye İş Kadınları Derneğinin (TİKAD) düzenlediği “Dünyaya Yön Veren Kadınlar” etkinliğine katılarak iş dünyası temsilcilerine ve kadın girişimcilerden oluşan davetli gurubuna hitap etti.
Emine Erdoğan, “Bizim medeniyetimizde, kadınlar ve erkekler beraberce, tarihin öznesi konumunda yer almışlardır. Fakat ne yazık ki üstlendikleri görevler, tarih yazımında ön plana çıkarılmadığından, yeterince bilinmez” dedi.
“Bizim topraklarımız, dünyanın bütün kadınlarına umut olacak destansı mücadelelerle doludur” diyen Emine Erdoğan, çevresine yön veren kadınların dünyaya duyurulmasını “çok önemsediğini” ifade etti.
Girişimci kadınların çoğunlukta olduğu topluluğa hitap eden Emine Erdoğan, “Rehber niteliğindeki kadınlarımızın her platformda, şehirlerimizde, okullarımızda anlatılması, gençlerimizin değerli rol modellerle tanışması açısından anlamlıdır” değerlendirmesini yaptı.
Emine Erdoğan, bu doğrultuda tarihte yer etmiş Tomris Hatun, Hindistan’da babası tarafından veliaht ilan edilerek Türk Devleti’nin başına geçen Raziye Sultan ve Hz. Ömer’in Medine Pazarını denetlemekle görevlendirdiği, dürüstlük abidesi Eş-Şifa gibi kadın yönetici ve girişimcilerden örnekler verdi.
Emine Erdoğan ayrıca, Osmanlı Devletinin kuruluşuna büyük katkıları olan Hayme Ana, İstiklal Savaşı’nda düşmana ve 15 Temmuz darbe girişiminde tanklara karşı direnen cesur kadınlara da değindi.
“KADINLAR, DAİMA, MEDENİYETİN VE KALKINMANIN ANA AKTÖRLERİDİR”
Kadınları haklarından mahrum bırakmanın, toplumsal gelişiminin önüne, “aşılmaz bariyerler örmek ile eşdeğer” olacağını ifade eden Emine Erdoğan, “Kadınlar, daima, medeniyetin ve kalkınmanın ana aktörleridir” diye konuştu.
Emine Erdoğan bu kapsamda, “Kadının; hukukta, eğitimde, üretimde, ticarette, sanatta ve sporda, ailede, kısacası her alanda eşit şartlarda var olabildiği toplumlar, güçlü ve dinamik toplumlardır” ifadelerini kullandı.
Osmanlı’da kadınların vakıf kurabilecek servete sahip olmasının ve yatırımlarının, tarihteki kadın girişimciliğinin boyutlarına örnek oluşturduğunu belirten Emine Erdoğan, “Gurur duyarak söylüyorum; günümüzün kadınları da tarihimizdeki kutlu örnekler kadar yürekli ve çalışkan insanlardır” dedi.
Emine Erdoğan, Türkiye’de son 21 yılda, “Haydi Kızlar Okula”, “Ana-Kız Okuldayız”, “7 Çok Geç”, “Okuma Yazma Seferberliği”, “Nerede Kalmıştık” gibi kampanyalarla, kız çocuklarının eğitim hakkından mahrum bırakılmalarının engellendiğini anımsattı.
Emine Erdoğan, Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB) aracılığıyla kadınların üretime teşvik edildiğini belirterek, KOBİ kredilerinde kadın girişimcilere pozitif ayrımcılık yapıldığını vurguladı.
Emine Erdoğan, “Sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize doğru yol alırken, kadınlarımızın ekonomik gelişimin yardımcısı değil, öznesi olduğunun tüm toplum kesimlerinde anlaşılmasını, gönülden diliyoruz” dedi.
Türkiye’deki yasal düzenlemelerin sanatta ve sporda “meyvelerini vermeye başladığına” değinen Emine Erdoğan, “Ülkemize getirilen ödüller, yayınlanan edebi eserlerimiz, yumuşak gücümüz sinema filmleri ve dizilerimiz, spordaki başarılarımız, hepimizi gururlandırıyor” diye konuştu.
Emine Erdoğan, söz konusu başarıların tüm kadınlara ilham olmasını dilerken, ülkenin kadim bir millet ve devlet geleneğinden aldığı güçle Türkiye Yüzyılı vizyonuna emin ve kararlı adımlarla yürüdüğüne işaret etti.
Emine Erdoğan, konuşmasını, “İlk olma niteliği taşıyan seçme ve seçilme hakkımızdan, kadın başbakanımıza ve bakanlarımıza dek, bütün başarı hikâyelerimizi, hatırlamalı ve hatırlatmalıyız” diye tamamladı.
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI GÖKTAŞ: “KADİM TÜRK KÜLTÜRÜ KADINA VERDİĞİ DEĞERLE BİLİNMEKTEDİR”
New York’taki TİKAD etkinliğinde konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da “Ülkemiz kurulduğu günden bu yana güçlü kadınların ülkesi olmuştur. Kadim Türk kültürü kadına verdiği değer ile bilinmektedir” dedi.
“2002’de iktidara geldiğimizde Meclis’te kadınların temsil oranı yüzde 14 civarındayken bugün yüzde 18’in üzerine çıkmış durumda” diyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, AK Parti’nin, TBMM’de kadın milletvekili sayısının artmasında en büyük paya sahip olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden’nın eşi Jill Biden’ın ev sahipliğinde lider eşleri ile bir araya geldi.
Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurul toplantıları kapsamında bulunduğu New York’ta, Jill Biden’ın ev sahipliğindeki davette lider eşleriyle buluştu.
Smithsonian Tasarım Müzesi’nde gerçekleşen davette Biden, lider eşlerine müzeyi gezdirerek tanıttı. Lider eşleri davette çevre, kültür, eğitim gibi konularda bilgi paylaşımında bulundu. Davet sonunda lider eşleri ev sahipliği için Biden’a teşekkür etti.
Emine Erdoğan, davetin ardından sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, şu ifadeleri kullandı:
“Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu kapsamında ziyaret ettiğimiz New York’ta, Amerika Devlet Başkanı’nın eşi Jill Biden’ın ev sahipliğinde lider eşleri ile bir araya geldik. Çevre, kültür, eğitim başta olmak üzere pek çok konu hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Samimi ve içten ev sahiplikleri için Bayan Biden’a teşekkür ediyorum.”
Emine Erdoğan, New York Türkevi’nde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, “Varisi olduğu köklü miras çerçevesinde devletimiz, bugün de dünyanın vicdanı olmayı sürdürmektedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, New York Türkevi’nde, devlet başkanı eşleri, uluslararası kuruluş temsilcileri ve seçkin bir davetli grubunun katıldığı programda sosyal refahın adil dağılımı hakkında konuşma yaptı.
Tarihte, Anadolu’da ayrım yapılmaksızın insanların hizmetine sunulan ve refahın paylaşılmasına aracılık eden kervansaray, han, aşevi ve hamamların varlığına değinen Emine Erdoğan, şunları söyledi: “Varisi olduğu köklü miras çerçevesinde devletimiz, bugün de dünyanın vicdanı olmayı sürdürmektedir. Halkımızın hayırseverliği de sosyal denge ve barışın korunmasında büyük rol oynamıştır. Hakkaniyet ilkesi, daima bu uygulamaların merkezinde yer almıştır.”
Emine Erdoğan, Türkiye’nin, Osmanlı’dan Darüleytam, Darülaceze, Darüşşafaka, Kızılay gibi güçlü dayanışma kurumlarını miras aldığını ve “sosyal devlet geleneğini, daha ileri düzeylere taşımayı başardığını” belirtti.
“ÜLKEMİZ, MİLLÎ GELİRİNE ORANLA EN FAZLA YARDIM YAPAN ÜLKE DURUMUNDADIR”
Emine Erdoğan, “Yeryüzündeki hiçbir acıya bigâne kalamayan Türk insanı sayesinde, ülkemiz, millî gelirine oranla, en fazla yardım yapan ülke durumundadır. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Maarif Vakfı, AFAD, Kızılay gibi kurumlarımız, kardeşlik köprüleri kurmaya devam etmektedirler” dedi.
Türkiye’nin insanlığı “tek bir aile” olarak gördüğünü söyleyen Emine Erdoğan, “Ülkemiz, kendi vatandaşı gibi, sığınmacılara, mültecilere ve bütün mazlumlara şefkat elini uzatmaya devam edecektir” diye konuştu.
Emine Erdoğan, Türkiye’nin sosyal devlet anlayışını önceleyen konuşmasında, “Sosyal güvenlik ve sosyal adalet kavramı dünya genelinde, en fazla sanayi dönemine kadar geri giderken, Türk devletlerinde, kadim zamanlara uzanır. Kıtaların, toplumların sömürgeleştirildiği çağda, gönüller fetheden atalarımız, engin coğrafyalarda, hâlen saygıyla yâd edilmelerine vesile olan şaheserler bırakmışlardır” ifadelerini kullandı.
6 Şubat depremlerinde gösterilen dayanışmaya değinen Emine Erdoğan, “Kalbinizle yaptığınız her şey size geri dönecektir sözünün anlamını, 6 Şubat depremlerinde bir kez daha idrak ettiğimizi söyleyebilirim. Dünyanın dört bir yanındaki dostlarımız, şehirlerimiz harabeye dönerken, gönül mabetlerimiz yıkılmasın diye, seferber oldular” şeklinde konuştu.
“Türkiye, hep birlikte daha iyiye yürüyen sosyal bir devlettir” diyen Emine Erdoğan, ayrıca, yaşlılar, engelli vatandaşlar ve çocukları korumak için çıkarılan kanunlardan bahsetti ve bu tür yardımlara bütçeden ayrılan payın 2002’den bu yana 4 kat arttığına değindi.
Emine Erdoğan, salgın sürecinde Türkiye’nin, ihtiyacı olan bütün ülkelere maske, hijyen kiti ve Turkovac aşısını, patentsiz ve bedelsiz olarak gelir düzeyine bakmaksızın ulaştırdığını hatırlatarak, “Dayanışma geleneğimiz sayesinde bugün pek çok ülke ‘bizler yardım yapmayı Türklerden öğrendik’ diyebilmektedir” ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, katıldığı etkinliği gerçekleştiren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına teşekkür ederek, Bakanlığın kurulduğu 2011 yılından bu yana, sosyal adalet adına, çok büyük adımlar atıldığını kaydetti.
Arnavutluk, Ekvador, Seyşeller devlet liderlerinin eşlerinin katıldığı programda ayrıca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, BM Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı Genel Sekreter Yardımcısı Navid Hanif, BAE Toplumsal Kalkınma Bakanı Shamma bint Suhail Faris Al Mazrui ve Sırbistan Aile Refahı ve Demografi Bakanı Darjia Kisic Tepavcevic de birer konuşma yaptı.
Öte yandan, Emine Erdoğan ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, program çerçevesinde hazırlanan fotoğraf sergisi ve tanıtım videosu aracılığıyla, Türkiye’nin ülke içi ve dışında yaşanan doğal afetlere yaptığı yardımlarla ilgili bilgileri davetlilere anlattı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.