Diplomat -Dünya

DÜNYA

Yeni Ufuklara Yelken Açacak Olan Türkiye İnovasyon Haftası Başladı

Avatar

Published

on

TİM BAŞKANI GÜLLE: İHRACAT GELECEĞİMİZ, İNOVASYON GÜVENCEMİZDİR

Ticaret Bakanlığı koordinasyonuyla 2012 yılından itibaren Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) tarafından düzenlenen ve bu yıl pandemi nedeniyle 25-26 Aralık’ta online olarak gerçekleştirilen 8.Türkiye İnovasyon Haftası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve 6 bakanın da katılımıyla başladı. Yeni ufuklara yelken açacak Türkiye İnovasyon Haftası’nda dünyaca ünlü konuşmacılar, inovasyonda çığır açan teknolojik buluşların sahipleri, sektör devleri, inovasyon paydaşları, başarı hikayeleri, inovasyon odaklı projeler ile inovasyonun çok yönlü ele alındığı birçok panel dünyanın seyrine sunuldu.Instagram Kurucu Ortağı Mike Krieger, geleceğin teknolojileri konusunda uzman fütürist bilim insanı Ray Kurzweil’in de katıldığı etkinlik özel teknoloji yöntemleri kullanılarak milyonlarca kişiyle buluşturuldu.

Açılış töreninde yaptığı konuşmada inovasyonun ve Türkiye İnovasyon Haftası’nın önemine vurgu yapan TİM Başkanı İsmail Gülle, “Dünyada bir ilke imza atarak sanal platformda gerçekleştirdiğimiz, Türkiye İnovasyon Haftamızda, bu yıl çok daha geniş bir kitleye ulaşacağız. İnovasyon zaten bu coğrafyanın bir geleneği, gerçeği ve bir gerekliliğidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de ifade ettiği gibi; “Medeniyet yolunda başarı, yenileşmeye bağlıdır.” İşte biz, geleneğimizden aldığımız güçle, geleceği hep beraber inşa ediyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi, ihracat inovasyonla, Türkiye ihracatla yükselecek. İhracat geleceğimiz, inovasyon güvencemizdir. İnovasyonun önünde durabilecek hiçbir engel yok” dedi.

61 ihracatçı birliği, 27 sektör ile 100 bin ihracatçının temsilcisi olan Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) inovasyon kültürünün gelişimine katkı sağlamak için Ticaret Bakanlığı koordinasyonuyla 2012 yılından itibaren düzenlediği Türkiye İnovasyon Haftası bu yıl pandemi nedeniyle 25-26 Aralık tarihlerinde 8.Türkiye İnovasyon Haftası, www.turkiyeinovasyonhaftasi.com adresinden online olarak tüm dünyanın seyrine sunuldu. Türkiye’de inovasyon kavramının yerleşmesine ve gelişmesine büyük katkı sağlayan8.Türkiye İnovasyon Haftası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve TİM Başkanı İsmail Gülle’nin de katılımıyla başladı.  

Gülle: Milyonlarca kişiye ulaşacağız

TİM Başkanı İsmail Gülle, açılışta yaptığı konuşmada Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin, geleneksel hale gelen Türkiye İnovasyon Haftası’nı, eğitimden sanata, bilimden sağlığa, ekonomiden uluslararası ilişkilere, iletişimden ticaret diplomasisine kadar, her alanda etkili, tüm sektörleri kapsayan organizasyon haline getirdiklerine dikkat çekti. Türkiye İnovasyon Haftası’nı geçtiğimiz yıl, 50 bini aşkın rekor katılımla gerçekleştirdiklerine vurgu yapan Gülle, dünyada bir ilke imza atarak sanal platformda gerçekleştirdikleri, Türkiye İnovasyon Haftası’nda, bu yıl milyonlarca kişiye ulaşacaklarını söyledi. 

“Cumhuriyetimizin 100. yıl hedeflerine emin adımlarla ilerliyoruz”

TİM Başkanı İsmail Gülle, Türkiye’nin nice coğrafyanın ilham kaynağı, Avrasya’nın kalbi, küresel ticaretin odak noktası haline geldiğini belirterek, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da ifade ettiği üzere; küresel ekonomide iktisat tarihinin sayfalarına girecek bir dönemi yaşıyoruz. İhracat ailesi, geleceğe güvenle bakmakta ve Cumhuriyetimizin 100. yıl hedeflerine emin adımlarla ilerlemektedir. Büyük bir vizyonla başlatmış olduğunuz Yeni Reform Döneminin, ülkemizi, milli hedeflerimize taşıyacağına inancımız tam.Yeni Reform Dönemi kapsamında,  bu yeni dönemde de, üzerimize düşen tüm görev ve  sorumlulukları almaya hazırız. Ülkemizin inovasyona dayalı ihracat artışını desteklemek, firmalarımızın inovasyon bilincini geliştirmek ve bu gelişimi interaktif bir platformla sunma  hayalleriyle çıktığımız bu yolculukta 8. yılımızı paylaşmanın heyecanı içerisindeyiz.İnovasyonun önünde durabilecek hiçbir engel yok.” dedi.

“223 ülkede bayrağımızı dalgalandırdık”

Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, bu dönemin çok öncesinde dijital dönüşümümüzü tamamlayarak, sürecin getirdiği engelleri birer birer aştıklarını ifade eden Gülle, “Dijital dönüşüm hamlemiz, ilgili uluslararası değerlendirme kuruluşlarının da takdirini kazandı. Fiziksel heyet olmadan ihracat olmaz endişesini Sanal ticaret heyetleriyle, ürün yerinde görülmeden satın alınmaz fikrini, Sanal fuarlarla, ve fiziki ortamda bir araya gelmeden çözüm üretilemez düşüncesini sanal toplantılarla; hep beraber aştık. Ticaret Bakanlığımızın destekleriyle, 43 ülkede, 45 sanal ticaret heyeti gerçekleştirerek ülkemizde bu alanda öncü olduk. Stratejik sektörlerimizle gerçekleştirdiğimiz sanal fuarlarla, “Made in Türkiye” markamızı dünyanın dört bir köşesinde sergiledik. Pandemi sürecinin tüm zorluklarını, işte bu birlik ve beraberlikle, hükümetimizin destekleriyle, 100 bin ihracatçımızın özverisiyle aştık. Ve, ne mutlu ki, Cumhuriyet tarihimizin aylık ihracat rekorunu yine bu dönemde kırdık.Sektörel anlamda sayısız başarıyı, yine bu dönemde yakaladık. Yılın üçüncü çeyreğinde dünyada ihracatını artıran 4 ülkeden biri olduk. İhracatçılarımız gecesini gündüzüne katıp çalışarak, emek vererek, 223 ülkede bayrağımızı dalgalandırdı.” diye konuştu. 

“İnovasyon bu coğrafyanın bir geleneğidir”

Gülle şöyle devam etti: “Bugün katma değerli üretim,  sürdürülebilirlik, markalaşma ve inovasyon alanlarında atacağımız her adım, İhracatla Yükselen Türkiye’nin teminatı olacaktır. İnovasyon alanında gerçekleştirdiğimiz önemli projelerden olan İnovaLİG’e  2014 yılında başladığımızda, 460 firmamız katılım sağlamıştı. İnovasyon odaklı çalışmalarımız ve her geçen yıl programımıza artan ilgiyle beraber, 2019 yılında 1.236 firmamız “İnovaLİG’de biz de varız”  diyerek aramıza katıldılar. İnovaLİG Şampiyonları arasında dünyanın ilk 100 savunma sanayi şirketi listesine giren inovatif firmamız da var. Edirne’den Ağrı’ya, Şırnak’tan Konya’ya, Rize’den Sivas’a 7 bölgede 65 ilimizden firmalarımızın İnovaLİG’e katılımı, İnovasyon kültürünün yurdumuzun dört bir köşesine yayıldığını gösteriyor. İnovasyon zaten bu coğrafyanın bir geleneği, gerçeği ve bir gerekliliğidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de ifade ettiği gibi; “Medeniyet yolunda başarı, yenileşmeye bağlıdır.” İşte biz, geleneğimizden aldığımız güçle, geleceği hep beraber inşa ediyoruz. “Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye”  hedefimize daha da yaklaşıyoruz. İnovasyon ve girişimcilik alanlarında gerçekleştirdiğimiz yoğun çalışmalarla, ülkemizde bu ekosistemin gelişimi adına önemli bir yol kat ettik. Bu yolun sonu, her alanda ulaşılmayı bekleyen nice başarılarla dolu. Gidilecek daha çok yolumuz var. Ancak inanıyorum ki, Bu uğurda daha çok çalışarak, “İnovatif Türkiye”yi hep beraber inşa edeceğiz. Her zaman söylediğimiz gibi, ihracat inovasyonla,  Türkiye ihracatla yükselecek. İnovasyon çözümdür, inovasyon değerdir, inovasyon atılımdır, inovasyon icabında kahramanlıktır, inovasyon ihracattır. İhracat geleceğimiz, inovasyon güvencemizdir.”

“Gençlerin her zaman yanındayız”

Konuşmasında gençlere de seslenen Gülle, “Toplumun refah ve zenginlik seviyesinin yükselmesinin, ancak girişimcilik ve inovasyonla mümkün olabileceğinin bilincinde olmamız gerekiyor. Albert Einstein’ın dediği gibi; “Sürekli aynı şeyi yaparak farklı sonuç alamazsınız.” yenilikten, hata yapmaktan, kaybetmekten korkmayın. Siz yeter ki yılmayın, Yeter ki fikir üretin ve aksiyona geçin. İhracat ailesinin temsilcileri olarak bizler, başarıda ve başarısızlıkta, her zaman sizlerin destekçisi olmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu. 

Krieger: İnstagram’ın hikayesi bir kafede başladı

Dünyada milyonlara ulaşacak olan Türkiye İnovasyon Haftası’nın ilk gününde Instagram Kurucu Ortağı Mike Krieger de konuşmacı olarak yer aldı. Krieger, Brezilya’dan Silikon Vadisine uzanan hikayesini, Instagram’ın, sadece iki kişilik bir ekipten milyar dolarlık bir şirkete nasıl dönüştüğünü, bugünün en ilginç trendleri ve teknolojileri hakkında da fikirlerini paylaştı. Krieger şunları söyledi: “Aslında Mayfield Fellows Program sırasında ayaküstü tanıştığım, Kevin Systrom ile arkadaş olduğum kafede Instagram’a kadar giden bir dönüm noktası yaşadım. Bana göre her girişimcilik yolculuğu doğru ortağı bulmakla başlar ki Instagram gerçekten etkileyici bir yolculuktu. Kevin ile kafede tekrar karşılaştık, çok çabuk arkadaş olduk. Ve kısa süre sonra da birleşip bir startup şirketi üzerinde çalışmaya karar verdik. 11 sene sonra hala çok yakın arkadaşız ve aslında hala birlikte projeler üzerinde çalışıyoruz. Birleşen kurucu ortakların hepsi bu şekilde çalışmazlar. Her zaman birbirimizin arkasını kollarız ve birbirini tamamlayan yeteneklere sahibiz. Ben her zaman, “ikimizde birbirimizin işini istemeyiz” diye espri yaparım. İkimiz de birbirimize tamamen güveniriz. 

Krieger’i heyecanlandıran teknolojiler

Kendisini heyecanlandıran teknoloji alanlarını da paylaşan Krieger, “İlki yapay öğrenme ve kişiselleştirme. Yapay öğrenmenin teknolojinin heyecan verici yeni bir alanı olduğu sır değil. İçerisindeki alanlardan beni özellikle heyecanlandıranı kişiselleştirme fikri. İnstagram’da biz herkes için temelde aynı olan bir ürünü alıp, onu herkese özel hale getirebildik. Bu trendler diğer yerlerde de gerçekleşiyor. Haberleri nasıl aldığımız, ilaçları nasıl temin ettiğimiz, tüm bu farklı alanlar verinin gücünü birleştirebileceğimiz kişiye özel alanlardır. Bu, insan bilgisayar etkileşimi temel fikrine dayanır. Bilgisayar ve yazılımları her birey için nasıl daha kullanılır hale getirebiliriz. İkincisi ise yazılım ve donanımı yazılım dünyasında tamamen farklı iki ayrı alan olarak görmek yerine, ikisinin kesişimi konusunda heyecanlıyım. Daha önce de belirttiğim gibi yazılım, sağlık ve tıpta yeni inovasyonlar yaratmak için kullanılabilir. Son olarak, bu senenin çalışma döngülerimizi tamamen değiştirmekle ilgili olduğu bir sır değil.”

Covid-19’un birçok şirketin çalışma şekillerini yeniden düşünmeye zorladığını dile getiren Krieger, “Ama, ben daha fazla değişimin geleceğini düşünüyorum. Covid-19 birçok şirketin iş yapma şeklini de yeniden düşünmeye zorladı. Ama ben değişimin daha yeni başladığı kanısındayım” diye konuştu. 

Dr. Öz: Aşı ilerde kanser tedavisinde de kullanılabilir

İnovasyon Haftası’na katılan ünlü Kalp Cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz, koronavirüsü ve virüsle nasıl mücadele edildiğini, virüsle mücadelede gelinen noktayı, aşı çalışmalarını, aşının etkisinden, virüsün hayatımızı nasıl değiştireceğini, virüsten etkilenilmemesi için yapılacak çalışmaları ve alınacak önlemleri, pandemi sürecinde inovasyonun nasıl önem kazandığını anlattı. Dr.Öz, “Türk asıllı Özlem Türeci ve Uğur Şahin, genetik teknolojiyi kullanarak COVID-19 aşısını geliştirdi. Bu yeni yaklaşım, ilerde kanser tedavisinde de kullanılabilir. mRNA aşısının çalışma sisteminden kısaca bahsetmek gerekirse; özel yürütülmüş mRNA yani genetik molekül, hücrelerin içine enjekte ediliyor ve vücutta düşük dozda koronavirüs proteinleri üretilmesini sağlıyor. Bağışıklık sistemi de bu proteinlere karşı antikor üretip kişiyi virüse karşı koruyor. Böylelikle virüs bizi etkilemeden onu ortadan kaldırıyoruz. Bugüne kadar görülmüş yüzde 95 oranındaki başarı, bana sorarsanız salgının başından beri en ümit verici gelişme.” dedi.

“Gelecekte hayatımızın parçası olacak”

Dr.Öz Şöyle devam etti; “Hepimiz aslında hijyenin hayatımızdaki öneminin ne kadar fazla olduğunu öğrendik. Salgın süresinde ellerimizi yıkamak, maske takmak alabileceğimiz en basit ve en etkili önlemler oldu. Ancak virüsleri ortadan kaldıran iyi filtre ve havalandırma sistemleri ile UV ışığı teknolojisi, gelecekte hayatımızın parçası olacak. Hava yolları artık uçaklarda COVID-19’u yüzde 99 ortadan kaldıran teknoloji kullandıklarını söylüyor. Amerikan Savunma Bakanlığı ile asgari düzeyde güvenlik testlerde bunu gerçekleştirdiler. Altı ay boyunca 38 saat uçuş ve 45 saat yer hizmeti içeren 300’den fazla test yapıldı. 180 milyon florasan parçayı püskürtmek için özel programlanmış mankenler kullandılar. Bu gerçek hayatta pek mümkün olmayacak binlerce öksürüğe eş değer. Araştırmalar şunu gösterdi; koltuğunuzda maskeli oturduğunuzda enfekte partiküller, ortamın yüzde 0,003’ün solunduğu alandan geçiyor. Bu, inanılmaz ufak bir miktar. Uçuş sırasında ise bu parçaların neredeyse yüzde 100’ü, altı dakika içerisinde hava filtreleri sayesinde temizlendi. Gelecekte aynı teknolojiler ofis ve evlerde kullanılabilir.”

Bozdağ: Yabancı ülkeler için dizi çekiyoruz

İlk gün yer alan panellerden Hizmet İhracatında İnovasyon’da sağlık, eğitim, dizi-film, bilişim ve yapı sektöründen konukların katılımıyla gerçekleşti. Panelde Senarist ve Yapımcı Mehmet Bozdağ, AÇE Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Çelik, Akinon Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Emre Sarı ve Suryapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas yer aldı. Bozdağ, “Pandemi sürecinde yurt dışına diziler yaptık. Özbekistan’a bir dizi yapıp gönderdik. Şu anda bir Orta Doğu ülkesi için dizi çalışmalarımız devam ediyor” dedi. Elmas ise, “Sektör olarak hedefimiz 10 milyar dolardı.Ancak pandemi süreci bu hedeften sapmamıza. Çin, Vietnam ve Tayvan’ın dahil olduğu Uzak Doğu ülkelerinin pandemiye erken yakalanıp, erken çıkması bize nisan mayıs aylarında olumlu yansıdı” diye konuştu. Çelik de Türkiye’nin, sağlık alanında son yıllardaki önemli çalışmaları, altyapısı, hastaneleri, kapasitesi, doktorları ile çok önemli bir yere geldiğini dile getirdi. Ahmet Emre Sarı ise “Genel bilişim sektörünün 2018-19 dönemindeki genel büyüme oranlarına ve teknoloji geliştirme bölgelerindeki şirketlerin büyüme oranlarına bakıldığında bir dönüşüm sürecinin başladığını da görüyoruz” şeklinde konuştu.

İnovasyon her yönüyle konuşuldu

Türkiye İnovasyon Haftası’nda attıkları inovatif adımlarla dünyada adından söz ettiren etkili isimlerin fark yaratan konuşmaları ve ilham veren deneyimleri, inovasyonun farklı yönlerinin alanında uzman kişiler tarafından enine boyuna konuşulduğu paneller, ekonomi, sağlık, ihracat, Ar-Ge, hizmet ihracatı, eğitim, spor, sosyal medya gibi alanlardaki inovatif gelişmeler, yenilikçi fikirler ve global bakış açılarıyla sektörleri ileriye taşıyan girişimciler, Türkiye’nin değeri olan genç neslin, inovasyon odaklı, yaratıcı ve üretken projeleri, inovasyonun her yönüyle konuşulduğu online bir platform ve teknolojinin imkanlarından yararlanarak gerçekleştirilen yenilikçi ve ufuk açıcı konuşmacılar, tüm dünyayı etkisi altına alan ve hayatı yepyeni bir normal ile farklı bir bakış açısına doğru yönelten Covid –19 döneminde inovasyon ve yeni normal, inovatif fikirlerin gerçeğe dönüşmesi adına teşvik edici yatırımlar ve eğitim programları yer aldı.

Toplam 12 temada panel düzenleniyor

Türkiye İnovasyon Haftasında aralarında dünyaca ünlü isimlerin de yer aldığı 63 yerli ve 7 yabancı konuşmacı yer aldı. TİM-TEB Girişim Evinden başarılı 19 proje, İnovaLİG, İnoSuit ve İnovaTİM’den 15 projenin başarı hikayelerini de anlattı. İnovasyon ekosisteminin en önemli buluşmalarından Türkiye İnovasyon Haftası’nda Yeni Nesil Milli Ekonomi ve İnovasyon, Dijitalde İnovasyon, Hizmet İhracatında İnovasyon, İhracatta İnovasyon, Eğitimde İnovasyon, Sağlıkta İnovasyon, Sporda İnovasyon, Sosyal Medya ve Sosyal Yaşamda İnovasyon, Medyada İnovasyon,Estetik Cerrahide İnovasyon, Sanatta İnovasyon, Siber Güvenlik ve İnovasyon temalarında 12 panel düzenleniyor.

Etkinlik inovatif yöntemlerle çekildi

8.Türkiye İnovasyon Haftası, çekimlerinde greenbox gibi özel teknolojik yöntemler kullanıldı. 15 gün süren çekimler için 5 ülkede 10 greenbox stüdyosu kiralanırken etkinliğin kurgumontaj çalışmaları 13 gün sürdü. Sadece İstanbul’da 74 konuşmacı için 100 saat çekim yapıldı. Tüm çekimler sonucunda oluşan görüntüler 10 terabyte’a ulaştı. Etkinlikte BKM Mutfak oyuncuları da skeçleri ile yer aldı.

İnovasyon şampiyonları ödüllerini aldı

İnovasyon Haftası’nda 2019 yılı inovasyon şampiyonları da açıklandı. İnovaLİG şampiyonları, İnovaTİM İnovasyon Yarışması ve  İnovasyon Haftası Stratejik Partnerler ödül törenine Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de katıldı. Büyük ölçekli şirketlerde İnovasyon Stratejisi kategorisinde Arçelik A.Ş, İnovasyon Organizasyonu ve Kültürü’nde Brisa Bridgestone Sabancı Lastik Sanayi ve Ticaret A.Ş, İnovasyon Döngüsü’nde Sun Tekstil San. ve Tic. A.Ş, İnovasyon Kaynakları’nda Havelsan Hava Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş, İnovasyon Sonuçları’nda ise Estaş Eksantrik San. ve Tic. A.Ş. şampiyon oldu. 

KOBİ ölçeğinde ise İnovasyon Stratejisi kategorisinde Barida Makina Sanayi Ticaret Ltd. Şti, İnovasyon Organizasyonu ve Kültürü’nde Alotech İletişim Teknolojileri Ticaret A.Ş, İnovasyon Döngüsü’nde Veribilim Yazılım Bilgisayar San. Tic. Ltd. Şti, İnovasyon Kaynakları’nda Ulak Haberleşme A.Ş, İnovasyon Sonuçları’nda ise Çizgi Teknoloji Elektronik Tasarım ve Üretim A.Ş. şampiyon oldu. Ar-Ge Liderliği Özel Ödülü’nü Arçelik, Girişimcilik Özel Ödülü TEB’e, Uluslararası Başarı Özel Ödülü THY, Teknoloji Geliştirme Özel Ödülü de Turkcell’e verildi. 

Cumartesi de ünlü konukları ile etkinlik devam edecek

Türkiye İnovasyon Haftası Cumartesi günü de önemli isimlerin katılımıyla devam edecek. Geleceğin teknolojileri konusunda uzman fütürist bilim insanı Ray Kurzweil konuşmacılar arasında yer alacak. TOGG – Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu CEO’su Mehmet Gürcan Karakaş, yerli otomobil projesi ile ilgili son gelişmeleri, Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, savunma sanayi ile ilgili yapılan çalışmaları detayları ile anlatacak. Panel konuşmacılarından TUSAŞ’ın Genel Müdürü Temel Kotil, uydu projeleri, beşinci nesil savaş uçağı projesinden detaylar vererek, uçağın ne zaman motor çalıştıracağıyla ilgili de bilgiler verecek. Cumartesi günü herkese ilham veren hayat hikayeleri de olacak. Bunlardan biri de Mars’a gönderilen keşif aracını tasarlayan şirketin yarışmasına proje gönderip bu ekibe dahil olan, yapay zekâ geliştiren Yozgat’ın küçük bir köyünde doğup büyüyen, çocuklar okusun diye köy köy dolaşan 19 yaşındaki Elif Eda Güneş de hikayesini anlatacak. Yazılımı ve donanımı kendi yaptığı robotlar ile uluslararası ödülleri olan genç mucit 14 yaşındaki Selin Alara Örnek de etkinlikte konuşacak.

Cumartesi günü hangi paneller ve konuşmacılar olacak

İnovasyonda Başarı Hikayeleri: İnovaLİG, İnoSuit, İnovaTİM
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç
NASA / JPL, Astrofizikçi Dr. Umut Yıldız
Uipath Avrupa Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen
Amazon Avrupa ve Türkiye Kamu Politikaları Direktörü Eirini Zafeıratou
Kurumsal İlişkiler Enstitüsü Genel Sekreteri Dr. Ceyhun Emre Doğru
Turkcell Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yrd Serkan Özrük
Yazar ve Küresel Düşünce Lideri Elise Quevedo
Medya Sanatçısı, Tasarımcı Refik Anadol
Silikon Vadisi, Cooch Intelligence Technologies CEO Emrah Gültekin 


PANEL: YENİ NESİL MİLLİ EKONOMİ VE İNOVASYON
Moderatör: Hakan Çelik, Gazeteci
Osman Okyay, Kale Grubu Başkan Yardımcısı ve Teknik Bölüm Başkanı
 

PANEL: İHRACATTA İNOVASYON
Moderatör: Prof. Dr. Emre ALKİN, TİM Ekonomi Danışmanı
Ali Kibar, Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Fatih Kemal Ebiçlioğlu, Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı
Murat Kolbaşı, Arzum Elektrikli Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı
Süleyman Orakçıoğlu, Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Temel Kotil, TUSAŞ Yönetim Kurulu Üyesi, Genel Müdür
 

PANEL: DİJİTALDE İNOVASYON
Moderatör: Metehan Demir, Gazeteci
Ali Rıza Ersoy, ION Academy Kurucusu
Canan Özsoy, General Electric Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı, CEO
Dr. Çağatay Karabat, TÜBİTAK BİLGEM Uluslararası İş Geliştirme Takım Lideri
Yiğit Kulabaş, Redesing Business Kurucu Otağı, Akademisyen, Yazar
 

PANEL: SOSYAL MEDYA VE SOSYAL YAŞAMDA İNOVASYON
Moderatör: Uğur Şeke, Dijital Büro İstanbul Genel Müdür
Emrah Yayıcı, Artbiztech ve Explori.io Yönetici Ortağı, Konuşmacı ve Yazar
Hasan Kızıl, Hayat Tamircisi
 Kıvanç Talu, Var Böyle Tipler

PANEL: MEDYADA İNOVASYON
 

PANEL: SPORDA İNOVASYON
Moderatör: Okay Karacan, PlaySpor Genel Yayın Yönetmeni, Futbol ve F1 Yorumcusu
Alper Afşin Özdemir, Türkiye Espor Federasyonu Kurucu Başkanı
Arda Coşkun, Spor Psikoloğu, Akademisyen
Bora Koçyiğit, Blaze Espor Kurucusu, Girişimci

DİPLOMAT

“453 bin konut yapacak ve evine girmeyen, iş yerine kavuşmayan tek bir vatandaşımızı dahi bırakmayacağız”

GENÇ GAZETECİLER ADIYAMAN

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir Oluruz 6 Şubat Depremleri Anma Programı”nda yaptığı konuşmada “İnşa edeceğimiz konutların tamamının yapımına başladık kalan 252 bin konut ve iş yerimizi de hızlıca bitirip hak sahiplerine teslim edeceğiz. Böylelikle yılbaşına kadar toplam 453 bin konut, yani neredeyse yarım milyon konut yapacak ve evine girmeyen iş yerine kavuşmayan tek bir vatandaşımızı dahi bırakmayacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman Gençlik ve Spor Müdürlüğü Spor Salonu’nda gerçekleştirilen “Bir Oluruz 6 Şubat Depremleri Anma Programı”na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, herkesi derinden sarsan, yüreklerde büyük yaralar açan, milletin hafızasında asla silinmeyecek izler bırakan 6 Şubat depremlerinin ikinci seneidevriyesinde olduklarını belirtti.

6 Şubat asrın felaketinde yitirdikleri 53 bin 737 kişinin her birine Allah’tan rahmet niyaz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondakilerle birlikte şehitler için Fatiha suresini okudu.

Deprem şehitlerinin ruhlarının şad, mekanlarının cennet olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toprağa verdiğimiz canlarımızın aziz hatıralarını, aminlerle, Fatihalarla, Yasinlerle, dualarla kalplerimizde yaşatmaya devam edeceğiz. Rabb’im ülkemizi ve milletimizi böylesi afetlerden muhafaza buyursun. Deprem şehitlerimizin yakınlarına ve milletimize bir kez daha sabrı cemil diliyorum. Bu vesileyle tüm şehitlerimizle birlikte dün Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit olan Binbaşı Murat Kemal Yetişen’e de Allah’tan rahmet diliyor, silah arkadaşlarına ve ailesine taziyelerimi iletiyorum” diye konuştu.

“GECE GÜNDÜZ DEMEDEN, YORULMADAN, SABIRLA, AZİMLE ÇALIŞTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün hem 6 Şubat gecesinin acısını ilk günkü tazeliğiyle kalplerde hissettiklerini hem de devletin desteği, milletin dayanışması ile deprem bölgesini yeniden ayağa kaldırmanın haklı gururunu yaşadıklarını söyledi.

6 Şubat’ta 11 ilde meydana gelen sarsıntıların, sadece bu illerdeki insanları değil, 85 milyon olarak herkesi derinden etkilediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birçok ülkenin yüzölçümünden daha büyük bir alanda meydana gelen depremlerden 14 milyon vatandaşımız etkilendi. 2,5 milyonu aşkın vatandaşımız farklı illere göç etmek zorunda kaldı. Asrın felaketi, ülkemiz için doğrudan 104 milyar dolar, dolaylı olarak da 150 milyar dolarlık ağır bir maliyete yol açtı. Herkesin altından kalkamayacağı bu ürkütücü tabloya rağmen hem millet hem de devlet olarak bir an olsun ümitsizliğe kapılmadık. Yüreklerimize düşen ateşi bir an önce söndürmek için gece gündüz demeden, yılmadan, yorulmadan, sabırla, azimle kararlılıkla çalıştık.”

“ÇELİK BİR İRADEYLE ŞEHİRLERİMİZİ YENİDEN AYAĞA KALDIRIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin ilk anından itibaren devletin tüm imkânları seferber ederek 650 bin personelle tüm kurumları afet sahasına gönderdiğini dile getirdi.

Hızla enkaza koşan arama kurtarma ekiplerinin, güvenlik güçlerinin, sağlık çalışanlarının, işçilerin, mühendislerin, gönüllülerin ve sivil toplum kuruluşlarının tek yürek tek bilek olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “O zor günlerde siyasi menfaat devşirmek amacıyla ‘devlet nerede’ diye soranlara, ‘devlet işte burada halkının yanında’ diyerek cevabımızı hem de çok güçlü bir biçimde verdik. Devleti, evsiz kalan analarımızın, babalarımızın, evlatlarımızın ellerini tutarken, dertlilere derman olurken gösterdik. Devleti eğitimden, sağlığa, ulaşımdan, ticarete sorunları çözmek için aylarca deprem bölgesinde kalan bakanlarımızla, yöneticilerimizle, kamu görevlilerimizde gösterdik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devleti, deprem turistleri çekip gittikten sonra tam 2 yıldır buralarda gece gündüz demeden süren inşa ve ihya çalışmalarıyla gösterdik. Devleti, teslim edilen konut ve iş yerleriyle, yapılan yollar ve köprülerle, inşa edilen okullar ve hastanelerle, verilen destek ve teşviklerle gösterdik. Gözyaşlarımızı içimize akıtarak, emekle, alın teriyle, metanetle, çelik bir iradeyle şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırıyoruz. O gün, yıkıntılarla dolan sokaklarımız bugün çocuklarımızın, gençlerimizin, gülüşleriyle ümit dolu çehreleriyle hamdolsun yeniden çiçekleniyor. Bizi ve devletimizi milletimize ve depremzedelerimize mahcup etmeyen Rabb’ime bugün bir kez daha hamdediyorum.”

Ankara ve İstanbul’daki sıcak ofislerinden ahkâm kesenlere, aynaya bakmadan “Bize ne yaptınız?” diye soranlara özetle bazı rakamları hatırlatmak istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde afetlerin ardından enkaz kaldırma çalışmaları yıllar alırken sadece birkaç ayda konutları yükseltmeye başladıklarını belirtti.

“DEPREM BÖLGEMİZİN TAMAMINDA İÇME SUYU, KANALİZASYON VE YAĞMUR SUYU HATTINI KOMPLE YENİLİYORUZ”

İki hafta önce 24 Ocak’ta, 201 bininci yuvanın anahtarlarını Malatya’da hak sahiplerine teslim ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son iki yılda deprem bölgemize 2,6 trilyon lirayı aşan yatırımlar yaptık. 2025 bütçemizde ise 584 milyar liralık kaynak tahsis ettik. İnşa edeceğimiz konutların tamamının yapımına başladık. Kalan 252 bin konut ve iş yerimizi de hızlıca bitirip hak sahiplerine teslim edeceğiz. Böylelikle yılbaşına kadar toplam 453 bin konut yani neredeyse yarım milyon konut yapacak ve evine girmeyen, iş yerine kavuşmayan tek bir vatandaşımızı dahi bırakmayacağız” diye konuştu.

“Deprem bölgemizin tamamında uzunluğu 11 bin kilometreyi aşan içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu hattını komple yeniliyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin toplam sınır ve kıyı uzunluğunun yaklaşık 11 bin kilometre olduğunu hatırlatıp, depremden etkilenen şehirlerde Türkiye’nin çevresini baştan başa dolaşacak uzunlukta bir altyapı yatırımının gerçekleştirildiğini kaydetti.

“BÖLGEDE HİZMET VEREN SAĞLIK TESİSLERİNE EK OLARAK 34 SAHRA HASTANESİ KURDUK”

Deprem bölgesindeki hizmetlerin aksamaması ve hayatın tekrar normale dönmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile diğer bakanlıklar ve belediyelerle olağanüstü bir çaba gösterildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bakanlığının deprem bölgesinde 42,5 milyar lira bedelle 5 bin 588 yataklı 110 sağlık tesisini tamamladığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede hizmet veren sağlık tesislerine ek olarak 34 sahra hastanesi ve 176 acil müdahale ünitesi kurulduğunu söyledi.

Sağlık alanında bölgede 58 milyar liralık toplam 5 bin 750 yataklı 92 sağlık tesisinin inşasının ise devam ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölge genelinde 557 acil yardım istasyonunun yanı sıra 939 ambulans, 88 UMKE aracı ve 3 helikopterle sağlık hizmetlerini sürdürdüklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin yataklı Hatay Şehir Hastanesi ile bin yataklı Kahramanmaraş Şehir Hastanesinin projelerinin tamamlandığını hatırlatarak, yıl içinde de ihalelerinin yapılacağını bildirdi.

“BÖLGEDE TOPLAM 697 YENİ MAHKEME KURARAK İŞ YÜKÜNÜ HAFİFLETTİK”

Adalet hizmetlerinin kesintiye uğramadan sürmesi için âdeta bir yargı seferberliği başlattıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bine yakını hâkim ve savcı olmak üzere yaklaşık 10 bin personelin deprem şehirlerinde görevlendirildiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgede toplam 697 yeni mahkeme kurarak iş yükünü hafiflettik. 21 adliye binası, 12 ceza infaz kurumu, 3 adli tıp hizmet binası, 1 personel eğitim merkezi ve 82 kamu konutunu 2025 yılı yatırım programımıza aldık. Bunlardan 8 adliye, 2 ceza infaz kurumu, 2 adli tıp ve 11 kamu personel konutunun inşası sürüyor. 13 adliye, 10 ceza infaz kurumu, 1 adli tıp, 1 personel eğitim merkezi ve 71 personel konutu binamızın da inşaat öncesi hazırlıkları devam ediyor” şeklinde konuştu.

“BUGÜNE KADAR 524 OKUL VE 7 BİN 500 DERSLİĞİN YAPIMINI TAMAMLADIK”

Depremden etkilenen illerde 6 Şubat öncesi eğitim öğretim faaliyetlerinin 11 bin 567 okuldaki 119 bin 200 derslikte devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün itibarıyla derslik sayımız 132 bin 168’e ulaştı. Depremde bin 295 okul ve 9 bin 935 derslik yıkılmış veya kullanılamaz hâle gelmişti. Bugüne kadar 524 okul ve 7 bin 500 dersliğin yapımını tamamladık. Orta hasarlı 134 okul ve bin 537 dersliği güçlendirdik. Az hasarlı 63 bin dersliği onardık. Hâlihazırda 717 okul ile 13 bin dersliğin yapımı 115 okul ve bin 582 dersliğin güçlendirme çalışmaları devam ediyor. İnşallah bunları eylül ayına kadar hizmete açmayı hedefliyoruz. Bu çalışmaların sonunda bin 241 yeni okul ve 19 bin 784 derslik yapacak, 249 okul ve 3 bin 119 dersliğin de güçlendirmesini tamamlayacağız. Böylece deprem bölgesindeki derslik kapasitesini yüzde 10 artırarak 6 Şubat’tan önceki kapasitenin üzerine çıkartacağız.”

Deprem bölgesinde ulaşım olmadan atılan her adımın yarım kalacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede kara yolu, hava yolu, demir yolu, denizcilik ve haberleşme alanında önemli çalışmaları hayata geçirdiklerini söyledi.

“DEPREM KONUTLARININ BAĞLANTI VE İMAR YOLLARININ YAPIMINA DEVAM EDİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 ilde 26 ayrı kesimde toplam 336 kilometre uzunluğunda bağlantı ve imar yolunun ihalesinin tamamlandığını ve çalışmalara başlandığını dile getirerek, şöyle konuştu: “Deprem konutlarının bağlantı ve imar yollarının yapımına devam ediyoruz. Demir yollarında hasar gören bin 275 kilometre uzunluğundaki hattımızın bin 60 kilometrelik kısmının yapım ve onarım çalışmaları bitti. Kalan kısmı da kısa süre içinde hizmete açmayı planlıyoruz. Hatay Havalimanı’mızın uçuş pisti depremde ciddi zarar görmüştü. 3 bin metre uzunluğundaki bu pistin yapım çalışmaları sürüyor. Geniş gövdeli uçakların da inebileceği yeni bir pisti inşallah Hatay’ımıza tekrar kazandırıyoruz. 163 noktaya ücretsiz uydu terminali ile kablosuz erişim noktaları kurduk. Haberleşme altyapıları için işletmecilerin gerekli planlamaları yaparak yaklaşık bin 400 adet kalıcı baz istasyonu kurmalarına yardımcı olduk.”

“65 İLÇEMİZDEKİ YATIRIMLARI TEŞVİKLERLE DESTEKLEDİK”

Deprem bölgesindeki işletmelerin sanayi, kalkınma, yatırım teşvikleri ile KOSGEB ve TÜBİTAK destekleri gibi pek çok alanda yanında olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Depremden etkilenen 11 ilimizde 15 organize sanayi bölgesi ve 17 sanayi sitesi projesi için 14 milyar 755 milyon liralık kaynak sağladık. 9 ilimizde 3’ü organize sanayi, biri endüstri bölgesi olmak üzere 34 adet sanayi alanı ilan ettik. Depremden zarar gören sanayi işletmelerinin hasarlarının giderilmesi amacıyla 2025 yılı için yaklaşık 3 milyar lira ödenek tahsis ettik. Kalkınma ajanslarımızla afet illerimizde bin 655 projeye 3 milyar lira, bölge kalkınma idarelerimizle 132 projeye 1,1 milyar lira kaynak aktardık. Depremden yoğun olarak etkilenen 65 ilçemizdeki yatırımları en üst seviyede yatırım teşvikleriyle destekledik.”

“TOPLAM 34,5 MİLYAR LİRA KİRA DESTEĞİ VERDİK”

Bölgede 204 milyar lira yatırım büyüklüğüne sahip, 50 bin 774 kişiye istihdam sağlayacak bin 116 yatırım için teşvik belgesi düzenlediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem Sonrası Canlanma Destek Programı ile 60 bin 673 KOBİ’ye 37 milyar liranın üzerinde kaynak sağladık. TÜBİTAK aracılığıyla 484 araştırma geliştirme projesine 772 milyon lira destek, 2 bin 500’e yakın öğrenci ve araştırmacıya 672 milyon lira tutarında burs verdik” dedi.

İçişleri Bakanlığının 59’u vali olmak üzere olmak üzere 708 mülki idare amiriyle 142 bin 500 güvenlik personelini bölgede görevlendirdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Arama kurtarma ve enkaz çalışmalarından iaşe ve ibate hizmetlerine, geçici barınma alanlarının kurulumundan ortak kullanım alanlarının düzenlenmesine geniş çaplı koordinasyon faaliyetleri yürüttü. Konteyner kentlerde kalan vatandaşlarımızın gıda-market alışverişleri için 73 bin Esen Kart dağıttık. 2025 itibarıyla 363 bin haneye toplam 34,5 milyar lira kira desteği verdik. Taşınma, destek, kira, tahliye, vefat yardımı ve diğer destek ödemelerinin toplamı 150 milyar liraya yaklaştı. Çalışma ve sosyal güvenlikte Toplum Yararına Programımız çerçevesinde 15 milyar lira tutarında 77 bin binden fazla kontenjan tahsis ettik. Kısa çalışma ödeneği ile 111 binden fazla kişiye toplam 1 milyar liralık ödeme yapıldı.”

“18 BİN AFETZEDE ÖĞRENCİYE ÖĞRENİM BURSU TAHSİS ETTİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlik ve spor alanında 23 bin 692 depremzede öğrencinin öğrenim kredisinin karşılıksız bursa dönüştürüldüğüne dikkati çekerek, şu bilgileri paylaştı: “18 bin afetzede öğrencimize de yeni eğitim öğretim yılında öğrenim bursu tahsis ettik. Deprem bölgemizin 4 ilindeki toplam 9 bin 710 yataklı 9 yeni öğrenci yurdumuzdan 3’ünün inşası tamamlandı, 6’sının yapımı devam ediyor. 8 şehrimizdeki 10 bin 500 yatak kapasiteli 8 yeni öğrenci yurdumuz ise proje aşamasında, bunların yapımına kısa sürede başlayacağız. Diyanet İşleri Başkanlığımız, bölgede zarar gören camilerimizin ve Kur’an kurslarımızın onarımı ve inşası için 156 milyon liralık yardımda bulundu. İlköğretim, ortaöğretim ve lisans düzeyindeki 7 bin 90 öğrenciye 10 milyon liranın üzerinde eğitim desteği verdik. Kültür Bakanlığımız, depremde hasar gören farklı illerimizdeki 12 cemevinin bakım, onarım ve tefrişat çalışmalarını yaptı, 377 vakıf kültür varlığının restorasyonuna başladı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, 4,1 milyon vatandaşımıza psikososyal destek sundu. Aile ve Gençlik Fonu’ndan yeni evlenen 5 bin 653 çifte iki yıl geri ödemesiz 48 ay vadeli faizsiz kredi desteği verdi. Deprem bölgemizdeki 16 kadın konukevinde 18 bin 201 afetzedeyi misafir ettik.”

“DÜNYA BANKASI İLE KREDİ PAKETİ İMZALADIK”

Son iki yılda 11 ilde toplam 30 milyar lira tarımsal destek ödemesi yaptıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İçme ve tarımsal sulama için 20 milyar liralık yatırımımız oldu. 46 milyar lira daha yatırım yapacağız. Hayvanlarını kaybedenlerin zararlarını karşıladık. Deprem illerinde 335 bin çiftçiye 4,8 milyar lira mazot ve gübre desteği ödemesini gerçekleştirdik” dedi.

Depremde zarar gören İskenderun Balıkçı Barınağı’nın onarımını 1,3 milyar liralık maliyetle geçen yıl tamamladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Deprem bölgesinin zarar gören tarım altyapısının iyileştirilmesi konusunda Dünya Bankası ile bir kredi paketi imzaladık. Çiftçilerimize önümüzdeki 5 yılda çeşitli kalemlerde toplam 250 milyon dolar hibe vereceğiz. Enerjide elektrik, doğal gaz, petrol, iletim, dağıtım veya depolama hatlarında deprem sebebiyle 24,1 milyar liralık hasar oluşmuştu. Enerji altyapısındaki hasarların giderilmesi için kamu ve özel sektör tarafından 2024 sonu itibarıyla 19 milyar lira yatırım yapıldı. Savunma sanayisinde birçok kritik üretim tesisi yatırımına başlandı. Belediyelerimiz tarafından da çok sayıda yatırım, hizmet, eser ve proje şehirlerimize kazandırıldı, destek olundu, çalışmalara katkı verildi.”

“ADIYAMAN MERKEZ DEVLET HASTANEMİZİ BU YILIN SONUNA KADAR TAMAMLAMAYI HEDEFLİYORUZ”

Adıyaman’ın ihya ve inşa çalışmaları kapsamında şimdiye kadar eğitimde 555 dersliğin yapıldığını, 684 dersliğin yapımına da devam edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlıkta 350 yataklı Adıyaman Kadın Doğum ve Çocuk Hastanemiz geçtiğimiz kasım ayından itibaren hasta kabulüne başlamıştı. İnşallah birazdan canlı bağlantıyla resmî açılışını da yapacağız. Yine 50 yataklı Çelikhan Acil Durum Hastanemizi tamamladık ve bu ay vatandaşlarımızın hizmetine sunuyoruz. Yapımı süren 150 yataklı Adıyaman Merkez Devlet Hastanemizi bu yılın sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz. Altınşehir bölgemizde 100 yataklı devlet hastanesi projemizi, yatırım programımıza aldığımızın müjdesini de sizlerle paylaşmak istiyorum” diye konuştu.

Adıyaman’da 27 bin 433’ü konut, 3 bin 973’ü köy evi olan 31 bin 406 konutu teslim ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalan konutları da 1 sene içinde tamamlayıp hak sahiplerine teslim edeceklerini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’daki 4 millet bahçesi projesinden 2’sinin tamamlandığını belirterek, “Söz verdiğimiz Sincik-Malatya yolu ve Adıyaman-Çelikhan yollarının da ihalelerini gerçekleştirerek yapım çalışmalarını başlattık. Besni İl Yolu, Gölbaşı-Adıyaman-Kahta yolu, Kahta-Narince-Siverek yolu, Narince-Gerger İl Yolu, Besni-Araban yolu ikmal işi gibi 9 ayrı kara yolu projemizin çalışmaları da devam ediyor. Depremde hasar gören demir yollarımızın altyapı, üstyapı ve sanat yapılarının onarım ve güçlendirme çalışmalarını sürdürüyoruz” ifadesini kullandı.

Yatırım tutarı 500 milyon lira olan Adıyaman Kablo Konnektör AŞ’nin fabrika inşasının yıl içinde tamamlanarak üretime başlayacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’ın ayağa kaldırılmasına destek veren belediyeleri tebrik etti.

“İHYA VE İNŞA ÇALIŞMALARIMIZI BAŞARIYLA YÜRÜTÜYORUZ”

Daha nice çalışma, proje, eser ve yatırımı Adıyaman ile depremin yıktığı şehirlere kazandırdıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunu bir kez daha açık ve net ifade etmek durumundayım; devletimiz, tüm birimleriyle, tüm kaynaklarıyla afetzede kardeşlerimizin yanında oldu, inşallah olmaya da devam edecek. Biz, deprem bölgesini sadece yıl dönümlerinde hatırlayanlar gibi laf üstüne laf koyan değil, taş üstüne taş koyanlardanız. Muhalefetin havsalasının bile almayacağı birçok alanda ihya ve inşa çalışmalarımızı başarıyla yürütüyoruz. Muhalefetin de en azından yönettikleri belediyelerde, reklama ayırdıkları mesaiyi kentsel dönüşüm ve depreme hazırlık çalışmalarına ayırarak çabalarımıza katkı vermesini bekliyoruz. Bu işler yılda 2 gün buralara gelip konuşmakla olmaz. Sürekli eleştirerek, sürekli yapılan işlere kulp takarak muhalefet edilmez.”

“İLK GÜNDEN BERİ DEPREM BÖLGESİNDEN ELİMİZİ ÇEKMEDİK”

Hükûmetin, AK Parti’li belediyelerin ve hayırseverlerin icraatlarının ortada olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyada hemen hiçbir ülkenin altından kalkamayacağı büyük bir inşa ve ihya hamlesine 2 yıl gibi kısa bir sürede hamdolsun imza attık. Ana muhalefet partisinin genel başkanları ise seçimler öncesinde geldiler, bedava ev sözü verdiler, sonra da buhar olup uçtular. Yapılanı kötülemek ve devletimizi tenkit etmek dışında depreme dair özellikle hiçbir gündemleri, hiçbir projeleri ve faaliyetleri maalesef yok” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, medya ve sosyal medyadan yüksek perdeden konuşanların çoğunun zaten deprem bölgesinin yollarını unuttuğunu belirterek, “Biz ise ilk günden beri deprem bölgesinden elimizi çekmedik. Şehirlerimizi ayağa kaldırmak, vatandaşlarımızı yeni yuvalarına süratle kavuşturmak için çalıştık, çabaladık, ter döktük. İnşallah bundan sonra da elimizi buralardan asla çekmeyeceğiz” açıklamasında bulundu.

GENÇ GAZETECİLER ADIYAMAN

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile ortak basın toplantı düzenledi

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Avatar

Published

on

“Gazze’de ilan edilen ateşkesin muhafazası için herkese büyük sorumluluklar düşüyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Gazze’de ilan edilen ateşkesin muhafazası için herkese büyük sorumluluklar düşüyor. Uluslararası toplum olarak iki devletli çözüm için gayretlerimizi sürdürmeliyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki baş başa görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.

Konuşmasında geçen sene nisan ayında Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaretin ardından Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’i yeniden ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl Türkiye-Almanya arasındaki dostluk anlaşmasının 100’üncü yıl dönümü olduğunu hatırlattı.

“TİCARET HACMİMİZİ ARTIRMAYA VE KARŞILIKLI YATIRIMLARI TEŞVİK ETMEYE DEVAM EDİYORUZ”

Son dönemde gerçekleşen üst düzeyli ziyaretler ve uluslararası platformlardaki görüşmelerin iki ülke arasındaki yakın diyaloğun en açık tezahürü olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, güçlü, siyasi, ekonomik, beşeri ve kültürel bağların ilişkileri daha da geliştirme fırsatı verdiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerde ikili iş birliğinin derinleştirilmesine yönelik atılabilecek adımların yanı sıra, bölgesel gelişmeleri de ele aldıklarını söyledi.

Almanya ile Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin oldukça güçlü olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaret hacmini artırmaya ve karşılıklı yatırımları teşvik etmeye devam ettiklerini kaydetti.

Terörle mücadele, düzensiz göç, vize meselesi, savunma sanayi ve Almanya’daki Türk toplumunu ilgilendiren konuların da gündemlerinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya’da 23 Şubat’ta gerçekleştirilecek seçimlerin hayırlara vesile olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk toplumunun güvenliği, refahı ve esenliğinin Almanya ile gündemlerinin en üst sıralarında yer aldığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa genelinde yabancı karşıtlığı, ırkçılık ve İslam düşmanlığı içeren eylem ve söylemlerin arttığını müşahede ediyoruz. Bu durum, Türk toplumunu da endişelendirmektedir. Tüm bu hususlarda Alman dostlarımızla birlikte çalışmayı sürdüreceğiz. Terör örgütleriyle mücadele konusuna da özellikle değindik. Almanya’nın Avrupa Birliği’ndeki başat konumu ışığında, Türkiye birlik ilişkileri de görüşmelerimizde yer aldı. Gümrük Birliği ve vize serbestisi başta olmak üzere atılması gereken adımlar üzerinde durduk.”

“BÖLGESEL KONULAR BAĞLAMINDA ALMANYA İLE İŞ BİRLİĞİNİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Bugünkü istişarelerimiz mücavir coğrafyalarımızda barış ve istikrara yönelik ortak gayretlerimiz bakımından önem taşıyor. Suriye’deki gelişmeler, Gazze’deki son durum ve Ukrayna’daki savaş gibi bölgesel konular bağlamında Almanya ile iş birliğini sürdüreceğiz. Kalıcı barışın ve refahın hüküm sürdüğü bir Suriye hepimizin arzusudur. Bu minvalde Türkiye’nin Suriye’nin yeniden imarına yönelik çabalarına Almanya’nın da gerekli desteği sağlayacağına inanıyorum. Gazze’de ilan edilen ateşkesin muhafazası için herkese büyük sorumluluklar düşüyor. Uluslararası toplum olarak iki devletli çözüm için gayretlerimizi sürdürmeliyiz. Ukrayna’daki savaşın adil bir barışla sona ermesi gerektiğini uzun bir süredir savunuyoruz. Bu konuyu da Alman mevkidaşımla bugün istişare ettik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’e ve heyetine ziyaretleri için teşekkür etti.

ALMANYA CUMHURBAŞKANI STEİNMEİER: “TÜRKİYE İLE ORTAK BİR ÇIKARIMIZ VAR, O DA ARTIK BÖLGEDE KALICI BARIŞIN YERLEŞMESİ”

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier de konuşmasında, Orta Doğu’da ve bölgede çok hareketli bir dönem yaşandığını, Gazze’de bir ateşkesin kararlaştırıldığını, rehinelerin serbest bırakılmasında ilerlemeler kaydedildiğini, Lübnan’da ateşkes sağlandığını, Beşşar Esed rejiminin sona erdiğini ve Suriye’de bir yeniden başlangıç olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu: “Bütün bunlara Almanya ve Türkiye olarak farklı perspektiflerden bakıyoruz ancak ortak bir çıkarımız var, o da artık bölgede kalıcı bir barışın yerleşmesi. Bunun için Türkiye çok önemli bir aktör. Cumhurbaşkanıyla şu konuda hemfikiriz, bütün bu gerginlikler karşısında fırsatları değerlendirmeye mecburuz, barışçıl ve kalıcı bir gelişme istiyoruz bölgede.”

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İsrail ve Filistin konusuna da değindiklerini, şu anda Gazze’de yaşanan ateşkesin bir ilk adım olduğunu konusunda hemfikir olduklarını dile getirdi.

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, Orta Doğu seyahati sırasında son 3 günde bölgeyle ilgili konuları görüştüğünü belirterek, şunları kaydetti: “Filistinlileri, Gazze Şeridi’nden göç ettirmek veya sürgüne gönderme yönündeki öneriler, teklifler yaptığım bütün görüşmelerde büyük endişe ve korkuya neden oluyor. Bu tür öneriler uluslararası hukuk açısından kabul edilemez. Bundan sonra ABD yönetimiyle yapılacak görüşmeler için de önemli bir temel oluşturulması gerekir. Biz de Almanya olarak iki devletli bir çözümü savunuyoruz.”

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, görüşmede Suriye konusunu ayrıntılı şekilde ele aldıklarını belirtti.

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, yarın 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin yıl dönümü olduğunu dile getirdi. Hem Alman devletinin hem de birçok bireyin ilk günden beri yardım etmek için çaba harcadığını ve bu yardımların devam edeceğini, kendisinin de deprem bölgesine gittiğini belirten Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, “Şimdi yeniden inşa için verilecek olan 140 milyon avroluk bir kredinin ilk dilimi kararlaştırıldı ve bu kapsamda depreme dayanıklı okulların inşası gerçekleşecek” dedi.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile görüştü

TÜRKİYE ‘YE HOŞ GELDİNİZ

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye ziyarette bulunan Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadınların haklarını genişleten, fırsat eşitliğini sağlayan birçok adım attık”

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada “Sadece yasakları ve baskıları kaldırmakla kalmadık. ‘Kadının olmadığı bir toplumun yarısı eksiktir’ şiarıyla kadınların haklarını genişleten, fırsat eşitliğini sağlayan birçok adım attık. 2004 yılında Anayasaya kadın ve erkek eşitliğini güvence altına alan düzenlemeyi ekleyerek yeni bir dönemi başlattık” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte, Ankara Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirilen, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı.

AK Parti’nin kurulduğu günden beri zorlu, çetin, engebeli fakat bir o kadar da şerefli, önemli, hasbi bir yolda sabırla yürüdüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çeyrek asra yaklaşan bu yolculuklarının her bir kilometresini, her bir adımını millete hizmet aşkı ve sevdasıyla katlettiklerini söyledi.

Türkiye’nin yedi bölgesine, 81 vilayetine, 783 bin kilometrekarenin her bir karışına, 85 milyon vatandaşın her birine hizmetleriyle ulaşmanın, her bir insanın gönlüne taht kurmanın çabası içinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kutlu mücadelelerinin mihmandarlığını her zaman kadınların yaptığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Ekim’de başlayan kongre sürecini bir bayrak yarışı anlayışıyla gerçekleştirdiklerini ifade ederek, şöyle konuştu: “Emektarlarımızın deneyimini, gençlerimizin dinamizmi ile harmanlayarak yeni yüzlerle kadrolarımızı güçlendirerek kongre sürecimizi yönetiyoruz. Muhalefet, kurultayları tasfiye aracı olarak kullanırken, biz ise yenileniyor, tazeleniyor, kardeşliğimizi daha da perçinliyoruz. Ne büyük bahtiyarlık ki bizim kongrelerimizde yumruklar değil, yürekler konuşuyor. Kongrelerimizde sadece teşkilat mensuplarımız değil, aynı zamanda gönüller buluşuyor, kalpler kucaklaşıyor. Hiçbir kargaşanın, düzensizliğin, saygısızlığın yaşanmadığı, sandalyelerin ve hakaretlerin havada uçuşmadığı, bugün burada olduğu gibi bir şölen havasında kongrelerimizi teker teker tamamlıyoruz.”

Geçen hafta AK Parti Gençlik Kolları’nın 7. Olağan Kongresi’ni büyük bir coşkuyla yaptıklarını ve 4 yıl sonra orada nöbet değişimine gittiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de Kadın Kolları Başkanlığında görev ve kan değişiminin yaşandığını aktardı.

Kadın Kolları Başkanlığını dört yıl yapan Düzce Milletvekili Ayşe Keşir’e emekleri, gayretleri ve fedakârlıkları için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ayşe Hanım ve ekibi, iş hayatından kadına yönelik şiddetle mücadeleye, afetlerden sosyal politikalara kadar geniş bir yelpazede geride iz bırakan projelere imza attılar. Kendilerini bir kez daha şahsım, ailem, partim adına tebrik ediyorum. Başkan olarak mesuliyeti son derece ağır bir vazifeyi üstlenen İstanbul Milletvekilimiz Tuğba Işık Ercan kardeşime de yüce Mevla’dan üstün muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Tuğba Hanım da İstanbul teşkilatlarımızda yetişmiş, geçmiş dönemde Merkez Karar Yönetim Kurulu üyeliğimizi yapmış, bu hareketin içinden gelen bir kardeşimizdir. Tuğba Hanım’ın teslim aldığı bayrağı her alanda çok daha yukarılara taşıyacağına inancım ve itimadım tamdır.”

“BİZİM MÜCADELEMİZ ŞAHSİ İKBAL, KİŞİSEL KARİYER MÜCADELESİ DEĞİLDİR”

“Bizim mücadelemiz şahsi ikbal, kişisel kariyer mücadelesi değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti teşkilatına şu sözlerle seslendi: “En tepeden, en ücra birimine kadar hepimiz görevimiz ne olursa olsun ülkeye ve millete hizmet davasının neferleriyiz. Kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla, ana kademesiyle bir bütün olarak Türkiye’yi yüceltmenin, demokrasimizi güçlendirmenin, milletimizi asırlık hayalleriyle buluşturmanın samimi mücadelesini veriyoruz. Dikkatinizi çekerim, biz kısa mesafe koşucusu değiliz. Biz pazara kadar yol arkadaşlığı yapan insanlardan da değiliz. Her birimiz sonunda Hakk’ın rızası ve halkın duası olan uzun ve yorucu bir maratonun koşucularıyız. İnşallah bu yolda da enerjimizi, sabrımızı, heyecanımızı ve direncimizi asla kaybetmeden ipi göğüsleyene kadar durmadan koşacağız. Şunu lütfen unutmayınız değerli arkadaşlarım; millete hizmet yolunda kırılmak, darılmak, küsmek, yarıştan kopmak gibi bir lükse şahsım dâhil hiçbirimiz sahip değiliz. Bugüne kadar böyle yanlış bir anlayışı kapımıza yaklaştırmadık. İnşallah bundan sonra da bu tür marazları bünyemize sirayet ettirmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin kadın kolları, gençlik kolları, il ve ilçe teşkilatlarında görevlerini devreden tüm yol arkadaşlarından razı ve minnettar olduğunu, zor zamanlardan itibaren bu davaya omuz verenlerin haklarını ödeyemeyeceklerinin bilincinde olduğunu kaydetti.

Kadın kollarında görev yapan ama vefat eden yol ve dava arkadaşlarına da Allah’tan rahmet niyaz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük ve Güçlü Türkiye” idealine sevdalı partililerin aziz hatıralarını ilanihaye yaşatacaklarını ve onları daima şükranla yâd edeceklerini, gerçekleştirmek için özveriyle çalıştıkları hedefleri emanet bilerek, hatıralarıyla birlikte emanetlerine de sımsıkı sahip çıkacaklarını dile getirdi.

“ÜLKEMİZİN ERİŞTİĞİ SEVİYELERDE KADINLARIN ÇOK BÜYÜK PAYI VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 yıl öncesine kıyasla her alanda bambaşka bir Türkiye’den gururla bahsediliyorsa, bunda AK Partili kadınların çok büyük emeği ve fedakârlığı olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: “Ülkemizin bugün eriştiği seviyelerde siz kadınların çok büyük payı var. Türkiye’nin ekonomiden üretime, hak ve hürriyetlerden demokrasiye elde ettiği eşsiz kazanımlarda sizlerin çok büyük katkıları var. El ele verdik, Türkiye’nin çehresini değiştirdik, zorlukların üstesinden beraberce geldik. Millî iradeyi hedef alan saldırıları birlikte püskürttük. Huzurumuza ve güvenliğimize kastedenleri birlikte boşa çıkardık. Demokrasinin, adaletin, kalkınmanın, refahın yolunu sizlerle birlikte açtık. Tahriklere, provokasyonlara, iftiralara, karalamalara, kışkırtmalara prim vermeden kardeşliğimizi birlikte savunduk. Hayal denilen, imkânsız görülen nice reformlara yine birlikte imza attık. Zulmün, baskının ve yasakların ufkumuzu kararttığı eski günlerden 2025 yılının güçlü, itibarlı, müreffeh Türkiye’sine yine beraber ulaştık.”

Yola çıkarken “kadınlar için siyaset” değil, “kadınlarla siyaset” dediklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu söze bugüne kadar sadık kaldıklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 yılı aşan hükûmetleri döneminde Türkiye’nin her meselesinde kadınların kanaatlerini almaya özel önem verdiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “AK Parti Kadın Kollarımız da maşallah siyasete yalnızca nezaket değil aynı zamanda seviye getirdi, kalite ve nitelik kazandırdı. Siyasette kadınlara yönelik ön yargıların kırılmasına sizler vesile oldunuz. Türkiye’de siyasi partilerde bir zihniyet değişimine sizler öncülük ettiniz. Hani şair diyor ya ‘Cihan ara cihan içindedir arayı bilmezler, o mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler.’ Birileri, bilmeseler veya bilseler dahi kabul etmek istemeseler de bu ülkede yıllarca kadının adı yoktu. Kadınlar çoğu zaman siyasette bir vitrin malzemesi olarak görülüyordu. Kılık kıyafetlerinden dolayı seçilme hakları gasp ediliyordu. Başörtülerinden ötürü okuma, üniversite eğitimi görme, kamuda ve özel sektörde çalışma hakları kısıtlanıyordu. Ey CHP, unutma, üniversitelerin kapısında ikna odalarını kuranlar sizdiniz, siz. Şimdi çıkmış bunlar bize kadın haklarından bahsediyor. Siz kadın haklarını yakalamak için daha çok fırın ekmek yersiniz.”

Eline kına yakıp dualarla ve gözyaşlarıyla asker eyledikleri evlatlarının yemin törenini tel örgüler arkasında seyretmek zorunda kalan kadınların, bu ülkenin çok acı bir gerçeği olduğu ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üniversite kapılarının önlerinde kurulan o ikna odalarında psikolojik işkenceye maruz kalan genç kızlar bu ülkenin vahim bir gerçeğiydi. Üniversitesini birincilikle bitirdiği hâlde mezuniyet törenine alınmayan öğrenciler, bu ülkenin bir gerçeğiydi. Sırf başörtülü diye milletin Meclis’inden zorla çıkartılan, Gazi Meclis’inin kürsüsünden tehdit edilen kadınlar, bu ülkenin bir gerçeğiydi. 28 Şubat’ta vesayet odaklarına yaranmak için gazete köşelerinden iffetine dil uzatılan kadınlar bu ülkenin bir gerçeğiydi” diye konuştu.

“’HAYDİ KIZLAR OKULA’ KAMPANYAMIZ İLE YÜZ BİNLERCE KIZ ÇOCUĞUMUZU EĞİTİM HAYATINA KAZANDIRDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülkede yokluk, yoksulluk ve yasakların tüm yükünü senelerce kadınların çektiğini, en büyük bedeli kadınların ödediğini belirterek, şunları kaydetti: “Eski Türkiye’nin kahırla, acıyla, zorluklarla ve sıkıntılarla geçen karanlık ikliminde uzun yıllar belki en fazla horlanan kadınlar olmuştu. Ey CHP, hemen çarşaflı bir bayanı alıp yakasına partinizin rozetini takmak suretiyle ‘İşte biz bak kadınların yanındayız’ diyen maalesef sahte cambazlar siz değil miydiniz? Hamdolsun, ülkemize, milletimize ve demokrasimize yakışmayan tüm bu kötü manzaralara sizlerle birlikte son verdik. Sadece yasak ve baskıları kaldırmakla kalmadık, ‘Kadının olmadığı bir toplumun yarısı eksiktir’ şiarıyla kadınların haklarını genişleten, fırsat eşitliğini sağlayan birçok adım attık. 2004 yılında Anayasa’ya kadın ve erkek eşitliğini güvence altına alan düzenlemeyi ekleyerek yeni bir dönemi başlattık. Eğitimde kız çocuklarımızın okullaşma oranını biz artırdık. ‘Haydi Kızlar Okula’ kampanyamız ile yüz binlerce kız çocuğumuzu eğitim hayatına kazandırdık. Nitekim rakamlar çabalarımızın meyve verdiğini ispat etmektedir. Bakınız, 2002’de üniversitelerde kız öğrenci oranı sadece yüzde 13 iken bugün yüzde 53’ün üzerine çıktı. Ey Özgür Bey, biz buraya durup dururken gelmedik ya ter döktük, ter, yüreğimizi koyduk, yüreğimizi. Böylece kimin yasaklarla ve baskılarla kadınları eve hapsettiği, kimin de kadınları özgürleştirdiği ortaya çıkmış oldu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinden önce siyasette bir “dolgu unsuru” olarak bakılan kadınların, hak ettiği yeri almaya, hak ettikleri değeri görmeye AK Parti ile başladığını belirtti.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM), yerel yönetimlerde, iş dünyasında, sivil toplumda kadınların güçlü bir şekilde temsil edilmesini kendilerinin sağladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefetin engelleyici tutumuna ve yasakları savunan faşizan tavrına rağmen bunları başardık.” ifadelerini kullandı.

“KADINA YÖNELİK ŞİDDET İNSANLIĞA İHANETTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelinen noktada kadınların artık her alanda kendilerini gösterdiğini, karar mekanizmalarında çok güçlü biçimde yerlerini aldığını vurgulayarak, şunları kaydetti: “İstihdam sayılarına baktığımızda, son 22 yılda yaşanan sessiz devrimi net bir şekilde görebiliyoruz. İş gücüne katılım oranı yüzde 27,9’dan yüzde 37’ye yükseldi. Kadın istihdam oranı ise yüzde 25,3 iken şimdi yüzde 33’e yaklaştı. Kadınlar yalnızca eğitim ve iş hayatında değil, siyasette de büyük atılımlar gerçekleştirdi. Meclis’teki kadın milletvekili oranını yüzde 4,1’den yüzde 20’ye biz taşıdık Özgür Bey.

Kadına yönelik şiddetle mücadele, taviz vermediğimiz bir başka alandı. Bizi bu konuda haksızca eleştirenlerin bilmediği husus şudur, 2005’teki kapsamlı Türk Ceza Kanunu düzenlemesine kadar mevzuatımızda kadına yönelik şiddet suç olarak tanımlı bile değildi. Kadına karşı şiddeti nitelikli suç hâline bizim iktidarlarımız getirmiştir. Unutmayın, kadına yönelik şiddet insanlığa ihanettir. Bu anlayışla, 2012’de yürürlüğe giren 6284 sayılı Kanun’la başka hiçbir sözleşmeye, belgeye veya dışarıdan müdahaleye ihtiyaç duyulmayacak bir kapsayıcılıkta kadınların korunmasını temin ettik.”

ŞÖNİM, kadın konukevi, KADES, elektronik kelepçe gibi uygulamalardan, aile içi şiddetin resen takip edilen suçlar arasına alınmasına kadar birçok başlıkta muhalefetin gündeminde bile olmayan devrim niteliğinde adımlar attıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınların insan onuruna yakışan bir hayat sürmeleri, her alanda daha aktif rol almaları, hak, fırsat ve imkânlardan eşit ve adil bir şekilde istifade etmeleri için üzerlerine ne düşüyorsa samimiyetle yapmaya çalıştıklarını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınların karşılaştığı zorlukları bildiklerinin altını çizerek, şöyle devam etti: “Bilhassa son seçimlerde muhalefete geçen bazı mahallî idarelerden ciddi şikâyetler alıyor, medyada son derece vahim haberlerle karşılaşıyoruz. Özellikle muhalefetin yönettiği kimi belediyelerde 28 Şubat döneminden hatırladığımız ayrımcı politikalar tekrar hayata geçirilmek isteniyor. Toplumumuzun mütedeyyin kesimlerinin hayat tarzı ve hassasiyetlerine gerekli saygı maalesef gösterilmiyor. Burada da daha önceki dönemlerde olduğu gibi hedefe yine kadınlar konuyor. Buram buram rövanşizm kokan marjinal bir siyasetin muhalefet eliyle ilk etapta yerel yönetimler üzerinden hortlatılmaya çalışılması ülkemiz demokrasisi adına utanç ve endişe vericidir. Bunların hepsi yakın takibimizdedir.”

“BİRİLERİ HÂLEN KABULLENMEKTE ZORLANSA DA DÜN, DÜNDE KALMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ideolojik bağnazlıklarla insanların yaşam tarzına, inanç ve kültür değerlerine müdahale edilmesine asla izin vermeyeceklerinin altını çizerek, şöyle konuştu: Bilhassa kadınların uzun yıllara sâri çetin mücadeleler neticesinde elde ettikleri kazanımların ister yerel yönetimler olsun, ister özel sektör olsun 3-5 faşist tarafından gasp edilmesine tolerans göstermeyiz. Şunun da bilinmesini isterim, Türkiye vesayet virüsünü içlerinden atamayan kifayetsiz muhterislere boyun eğemez. Devri sabık peşinde koşanlara eyvallah etmeyiz. Güncel kimi siyasi tartışmaları öne sürerek, bu milletin kahir ekseriyetinin tahrik ve tahkir edilmesine sessiz kalmayız. Bazı gerçeklerin artık çok iyi anlaşılması lazım, birileri halen kabullenmekte zorlansa da dün, dünde kalmıştır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Türkiye’nin kötü alışkanlıklarının, eski Türkiye’de kaldığını vurgulayarak, “Kerameti kendinden menkul azgın azınlığın çığırtkanlık yaparak sessiz çoğunluğu sindirdiği, susturduğu günler artık geride kalmıştır. Vesayet odakları adına konuşan tetikçi kalemlerin millete ve sivil siyasete ayar verdiği günler bir daha gelmemek üzere geride kalmıştır” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tapusunun, Türk milletinin üzerinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu vatanın, devletin, belediyelerin ve diğer kurumların yegâne sahibi bir avuç seçkin değil, Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, muhafazakârı, seküleri ile 85 milyonun tamamıdır. Yaşanan onca hezimete rağmen bunu hazmetmekte zorlananlar varsa, eninde sonunda bu hakikatlerle yüzleşmek mecburiyetinde kalacaklardır. Biz iktidar ve ittifak olarak, yasakçı, baskıcı, kibirli ve rövanşist zihniyetle mücadelemizi, demokrasi ve hukuk zemininde kararlılıkla sürdüreceğiz. Millete hizmet süreklilik ister, adanmışlık ister, aşk ve azim ister. Bunun için ilk günden beri ‘aşk ile koşan yorulmaz’ diyoruz. Bunun için kısa vadeli hesaplarla değil önümüzdeki çeyrek asra, yarım asra mührümüzü vuracak geniş bir vizyonla hareket ediyoruz. Planlarımızı, projeksiyonlarımızı yine buna göre yapıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, dış politikada usta bir satranç oyuncusu gibi yaptıkları stratejik hamlelerle bölgede ve dünyada anahtar konuma gelmeye başladığını söyledi.

“Tarihimizden, kültürümüzden, kadim devlet geleneğimizden tevarüs ettiğimiz zengin birikimle ülkemizi, özlemini duyduğu güç ve ağırlığa hızla kavuşturuyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Dün, önemli bir misafirimizi Ankara’mızda ağırladık. Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara ve heyeti, tarihi bir kavşakta ülkemize çok kritik bir ziyarette bulundu. Güvenlikten yeniden inşa faaliyetlerine, ticaretten ulaştırmaya, ekonomiden beşeri ilişkilere, birçok konuyu kendisiyle değerlendirdik. İki komşu ülke olarak, geleceğimize yön verecek mühim kararlar aldık. Öncesinde Arap dünyasının lider ülkelerinden Mısır’ın Dışişleri Bakanı’nı külliyemizde kabul ettik. Geçen hafta Hamas yöneticilerinden Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame’ye çok önemli konuklarımız vardı. Bu akşam Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde bir araya geleceğiz. Yarın depremin ikinci yıl dönümü vesilesiyle Adıyaman’dayız. Önümüzdeki hafta Malezya, Endonezya ve Pakistan’ı kapsayan bir Asya seyahatine çıkacağız. Yine bu arada bir süredir bekleyen telefon görüşmelerimiz, kabullerimiz, farklı seviyede temaslarımız olacak.”

“TÜRKİYE YÜZYILI ÜLKÜMÜZÜN İNŞASI İÇİN ÇOK YOĞUN BİR GÜNDEMLE ÇALIŞACAĞIZ”

Ocak ayı ihracat rakamının 21 milyar 164 milyon dolarla rekor kırdığını, son 12 ay yıllıklandırılmış ihracatın da 263 milyar dolara yükseldiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma ve havacılık sanayisi ihracatının ise ocak ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16 artışla 383 milyon dolar olduğuna dikkati çekti.

Türkiye’nin şimdilik en uzun menzilli füzesi olan Tayfun Füzesi’nin test atışının tam isabetle ve başarıyla gerçekleştirildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstismarcılarla aramızdaki derin zihniyet ve samimiyet farkını böylece bir kez daha ortaya koyduk. Yani Türkiye Yüzyılı ülkümüzün inşası için çok yoğun bir gündemle yurt içinde ve yurt dışında canla, başla çalışıyoruz ve çalışacağız. Muhalefetin nelerle uğraştığına ise inanın artık bakmak bile istemiyoruz. Bırakın dünyayı, bölgemizde olup bitenlerden dahi haberleri yok. Küresel gelişmeleri, krizleri ve hadiseleri zaten takip etmiyorlar. Koltuk kavgasına, parti içi iktidar mücadelesine kendilerini öyle kaptırdılar ki üçüncü cihan harbi patlak verse umurlarında olmaz. Bir ara kırmızı kartla bazı şeyler yapmayı denediler ama onu da her işleri gibi yine ellerine, yüzlerine bulaştırdılar. Daha sonra anladık ki aslında kartları birbirine gösteriyorlarmış. A şehrinin belediye başkanı B şehrinin belediye başkanına, eski genel başkan yeni genel başkana, bunların holiganları ise medyada ve sosyal medyada birbirlerine sürekli kart gösteriyorlar. Bunların, iş yapmak, eser üretmek, hizmet etmek gibi bir derdi yok. Şimdi de elinde askerin, polisin bir sürü milliyetperver vatan evladının kanı olan marjinal sol örgütlerin sloganlarıyla kendilerini avutuyorlar. Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu partiyi, döndüler dolaştılar, marjinal sol yapıların maskotu, oyuncağı, payandası haline getirdiler. 23 Nisan müsameresi gibi meclis kürsüsünden slogan atıyor. Ne diyorlar? Kart devrimciler misali birbirleriyle sloganla buluşuyorlar. Öyle bir siyasi parti ki ortalıkla ne kadar başıboş gezen küfürbaz, marjinal ve tembel varsa hepsini paratoner gibi kendisine çekiyor. Muhatap alıp cevap versek inanın bize yazık. Cevap vermesek millete ve memlekete yazık.”

“ÜLKEMİZİ YUKARI ÇIKARMANIN DERDİNDE OLACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’li vatandaşların, zaten uzun zaman önce bunlardan umudu kestiği için trajediye varan bu rezilliklerin artık onları eskisi kadar etkilemediğini ifade etti.

Bunların perişan hallerini gördükçe Bekri Mustafa’nın meşhur hikâyesini bir kez daha hatırladıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “İstanbul’un kenar mahallesinde yaşayan ve her gece zil zurna sarhoş gezen Bekri Mustafa, Küçük Ayasofya Cami’nin önünden geçiyormuş. Musalla taşında bir cenaze varmış fakat mevta namazını kıldıracak kimse olmadığı için mahalleli epeydir orada bekliyormuş. Başında kavuğu ve sırtında cübbesiyle Bekri Mustafa’yı gören mahalleli, hemen yakasına yapışmış ve cenaze namazını kıldırmasını söylemiş. Her ne kadar Bekri Mustafa, ‘ya ben hoca değilim’ dese de cemaatin ısrarına engel olamamış. Namazı müteakip Bekri Mustafa, tabutun kapağını hafifçe aralayıp mevtanın kulağına bir şeyler fısıldamış. Ardından da cemaate dönüp ‘hadi artık götürüp defnedin’ demiş. Cemaatten biri kendisine yanaşıp cenazenin kulağına ne söylediğini sorduğunda, Bekri Mustafa’nın cevabı şu olmuş, ‘öteki dünyaya gittiğinde buraların ahvalini sorarlarsa, Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu dersin, onlar durumu anlar’ demiş. CHP Genel Başkanı ile sağı ve solundakilerin durumu da tam böyle. Gülsek mi, ağlasak mı? Hiç muhatap almasak mı? İnanın biz de şaşırdık, milletimiz de şaşırdı. Varsın onlar kırmızı ve sarı kartlarla oyun oynamaya devam etsinler. Varsın onlar sol terör örgütlerinin jargonuyla konuşmayı sürdürsünler. Varsın onlar siyasi kariyerleri dışında her şeye gözlerini kapatsınlar. Biz şu anlamlı şiire ilham veren ruhla çalışacak, koşturacak ülkemizi her gün bir seviyeye daha özellikle yukarı çıkarmanın derdinde olacağız.”

“MİLLETİMİZLE MUHABBETİMİZİ DAHA DA ARTIRACAĞIZ”

“Kurulduk çelik yay gibi akarız. Deli çay gibi buluttan çıkan ay gibi bir gün geri geleceğiz” diyerek hedeflerine doğru koşar adım gideceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizle muhabbetimizi, daha da artıracağız. Daha fazla hanenin kapısını çalacak, daha fazla gönüle gireceğiz. Bugüne kadar yaptığımız gibi evleri yine içeriden fethedeceğiz. Unutmayın, kale içeriden fethedilir. Bu süreçte, şunu hiçbir zaman unutmamanızı sizlerden rica ediyorum. AK Parti Kadın Kollarımız, 5 milyon 694 bin üyesiyle dünyanın en büyük sivil toplum hareketidir. Hepiniz üye sayısı itibarıyla işte bu devasa ailenin fertlerisiniz. Kadın Kolları olarak sizler bu partinin birinci sınıf mensuplarısınız. Sizler, sadece AK Parti’nin üyeleri değil, aynı zamanda kalpleri Türkiye aşkıyla çarpan hizmet gönüllülerisiniz. Ben sizlere güveniyorum. Sizlere sonuna kadar inanıyorum. Rabbime, şahsıma sizler gibi yol ve mücadele arkadaşları verdiği için bir kez daha hamdediyorum. Bu düşüncelerle kadın kolları kongremizin bir kez daha partimiz için, davamız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum, görevi devreden hanım kardeşlerime hizmetlerinden ötürü teşekkür ediyor, görevi devralan arkadaşlarıma başarılar diliyor, her birinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum” ifadesini kullandı.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

“Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun odağına, ‘güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye’ ilkesini yerleştirdik”

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun odağına, ‘güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye’ ilkesini yerleştirdik. 2025 senesini yine bu anlayışla ‘Aile Yılı’ olarak ilan ettik” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi’ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında kongrenin hayırlara vesile olmasını diledi.

Vefatının birinci yıl dönümünde yazar Alev Alatlı’yı rahmet ve şükranla yâd ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alatlı’nın Türkiye’nin son asırda yetiştirdiği en üretken, en cesur ve en hakikatperver kadın münevverlerinden biri olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye merkezli düşüncenin ölçülerinden olan Alatlı’ya Allah’tan rahmet diledi.

“KADINLARI DIŞLAYAN HİÇBİR SİYASİ HAREKETİN HEDEFLERİNE ULAŞABİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR”

AK Parti’nin kuruluşundan bugüne İstanbul kadın kollarında görev yapan her kadına şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü kongreyle birlikte göreve başlayacaklara başarılar dilerken, görevi devredecek olanlara ise emeklerinden ötürü teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her zaman söylediğim üzere kadınları dışlayan hiçbir teşebbüs gibi hiçbir siyasi hareketin de muvaffak olabilmesi, hedeflerine ulaşabilmesi mümkün değildir. Biz de partimizi bir erdemliler hareketi olarak kurarken ana kademe yanında kadınlarımıza ve gençlerimize özel önem verdik. Teşkilatlarımızı ve tüm faaliyetlerimizi bu üçlü yapı esasına göre yürüttük” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Kongresi’ni yaparak yeni ekip ve yeni bir heyecanla Türkiye Yüzyılı yürüyüşlerine güç kattıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 Şubat’ta gerçekleştirilecek AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Kongresi’nde de yeni bir ekip ve yeni bir heyecanla Türkiye’deki tüm kadınlara ulaşacak bir seferberlik başlatacaklarını kaydetti.

“TÜRKİYE YÜZYILI YÜRÜYÜŞÜMÜZÜN HAZIRLIKLARINI BİR ÜST SEVİYEYE ÇIKARTACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat 2023’teki büyük depremin ikinci yıl dönümünde Adıyaman’da olacağını ve 7 Şubat’ta İstanbul İl Teşkilatı’nın kongresini yaparak yoğun bir maratona daha son noktayı koyacaklarını belirterek, “Büyük kongremizi 23 Şubat’ta tam bir demokrasi şöleni atmosferini inşa ederek Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüzün hazırlıklarını bir üst seviyeye çıkartacağız” diye konuştu.

AK Parti’nin kadın ve gençlik teşkilatlanmasının diğer partilere örnek olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Onlar da aynı istikamette bir gayrete girmişlerdir. Gerçi hiçbir taklit, aslının yerini tutamaz derler ama kadınlar ve gençlerimiz adına bu gelişmeden gayet memnun olduğumuzu belirtmek isterim. Peki, biz kadın teşkilatlanmamıza, kadınlara yönelik çalışmalarımıza niçin bu kadar önem veriyoruz? ‘Erkeği eğitirsen bir kişi, kadını eğitirsen bir aileyi ve oradan da tüm toplumu eğitirsin’ diye bir söz vardır. Atalarda ‘Er bozulursa aile bozulur, kadın bozulursa millet bozulur’ diyorlar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Göründüğü gibi ne tarafa bakarsanız bakın, kadının aileden başlayarak tüm toplumu, tüm insanlığı nasıl etkilediğinin işaretlerini görüyorsunuz. Erkeğin ailenin direği olduğu ifadesinin devamı kadının da ailenin temeli olduğu gerçeğidir. Siyaseti bu çarpıcı fotoğrafın dışında tutmak mümkün değildir. Erkeği ve çocuklarıyla bütün bir ailenin gönlünü fethetmenin onlara kendimizi anlatmanın ve ihtiyacınız olan desteği almanın yolu kadınlara ulaşmaktan geçiyor.”

“SİYASETTE HER ŞEYİN BİR PARÇA ETKİSİ VARDIR AMA EN BÜYÜK AMİL ÇALIŞMAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin hanelere ağırlıklı olarak kadın üzerinden girerek seçimlerde yüzde 50’leri bulan oy oranlarını yakaladığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu tüm samimiyetimle ifade etmek isterim. Şayet bugün oylarımız arzu ettiğimiz seviyelerde değilse kadınlara yeteri kadar etkin şekilde ulaşamıyor, kendimizi anlatamıyor, haneleri içeriden fethedemiyoruz demektir. Çünkü bu fethi ancak kadınlarımız yapabilir” diye konuştu.

AK Parti’yi hak ettiği yere kadınların taşıyabileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Biliyorsunuz 2028 seçimlerinde yeniden yüzde 50 oy oranına ulaşmak istiyoruz. Bu hedefin tutturulmasında sizden beklentimiz büyüktür. Şunu asla unutmamalıyız, siyasette her şeyin bir parça etkisi vardır ama en büyük amil çalışmaktır. Siz bakmayın bizdeki muhalefetin hiç çalışmadan yiyip, içip sırtüstü yatarak ‘Armut piş, ağzıma düş’ mantığıyla iktidar beklediğine. Görüyorsunuz, 22 yılı aşkın süredir bekliyorlar. Bu kafayla giderlerse daha 22 yıl da beklerler, 222 yıl da beklerler. Milletimiz ülkenin kaderini bu kifayetsiz muhterislere asla bırakmaz. Kadınlar evlatlarının geleceğini bu iş bilmezlere kesinlikle emanet etmez. Kendi aralarında tepişmekten fırsat bulup ülkenin meselelerine kafa yormadıkça, akıllı uslu çözümlerle milletin huzuruna çıkmadıkça bunlar ancak 23 Nisan müsameresi tadında iktidarcılık oynarlar.”

“BİZ BUGÜNLERE HEP BERABER ÇOK ÇALIŞARAK GELDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eskilerin “Çalışan dağları aşar, çalışmayan düz ovada şaşar.” sözünü aktararak, “Rabb’imiz de bizlere erkek olsun, kadın olsun, hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceği müjdesini veriyor. Biz bugünlere erkeğiyle, kadınıyla, genciyle yaşlısıyla hep beraber çok çalışarak, emek vererek, ter dökerek, kafa patlatarak, her zemin ve şartta mücadeleyi diri tutarak geldik” diye konuştu.

Yarın da aynı kararlılık, aynı hazırlık ve aynı dinamizmle milletin huzuruna çıkmak zorunda olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aksi takdirde tıpkı geçen yılki mahallî seçimlerde olduğu gibi bu kifayetsizlere mahkûm ettikleri için kendilerini milletin ve tarihin affetmeyeceğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üzerlerindeki vebalin çok büyük, omuzlarındaki yükün gerçekten çok ağır olduğuna değinerek, “Biz de bu yükün ve vebalin mehabetine uygun bir samimiyetle çalışarak şükran borcunun ötesinde can borcumuzun da olduğu milletimize aşkla hizmet edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Bugüne kadar kendilerini yarı yolda bırakmayan, her mücadele yanlarında olan kadınlara inandıklarını ve güvendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin amiral gemisi İstanbul’un her alanda olduğu gibi bu hususta da diğer 80 vilayete örnek olacağına inandığını söyledi.

“KÜRESEL KÜLTÜRÜN BARONLARI TARAFINDAN LGBT SAPKINLIĞI BİRÇOK ALANDA TEŞVİK EDİLMEKTEDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, günümüzde dünyada ve Türkiye’de üzerinde en karanlık projelerin uygulanmaya çalışıldığı, en fazla ezilen, en çok örselenen kesimin kadınlar olduğuna dikkati çekerek, “Batı’daki kadın hareketleri kökleri binlerce yıl öncesine kadar uzanan ve kadını yok sayan anlayışa tepki olarak doğmuştur. Kadınların asırlara sâri hak ve özgürlük mücadelesi ise kapitalizmin acımasız çarkları arasında öğütülerek onları meta hâline getirmiştir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sonra işin daha tehlikeli bir mecraya yöneldiğine ve aile kurumunu hedef aldığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geldiğimiz noktada durum cinsiyetsizleştirme sinsiliği altında erkekleri de içine alan bir cinnete doğru evrilmeye başlamıştır. Küresel kültürün baronları tarafından LGBT sapkınlığı birçok alanda teşvik edilmekte ve özendirilmektedir. Çocuk istismarını da meşrulaştıracak kadar arsızlaşan bu sapkınlığa itiraz etmek, birçok Batı ülkesinde neredeyse imkânsızdır. Sinemadan modaya, dijital mecralardan edebiyata, siyasetten sivil topluma geniş bir yelpazede hayatımıza zerk edilmek istenen bu cinnetten milletimizi uzak tutmamız şarttır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin günden güne iyice zıvanadan çıkan bu sapkınlıkla mücadelenin bayraktarlarından biri olmaya devam edeceğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Esasen bizim inancımız da kültürümüz de hatta dilimiz de böylesi bir cinsiyetçi ayrıma kesinlikle uygun değildir. Bizde kadın daima ailenin ve toplumun ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmiş, öyle muamele görmüş, kadına daima hürmet edilmiştir. Dikkat ederseniz birçok türkümüzde kadın ve erkeğe dair ifadeler cinsiyetçi ayrımı içermeyen sadece insanı işaret eden kelimelerdir. Türkçemizdeki adam ve kadın kavramları da asla cinsiyetçi bir ayrımı değil, sadece ve sadece cinsiyet farkını belirtir.”

“NÜFUSUMUZUN 2035’TEN İTİBAREN DÜŞÜŞE GEÇMEYE BAŞLAYACAĞI SİMÜLASYONLARLA KARŞILAŞIYORUZ”

“Kimi yanlış uygulamalardan hareketle milletimizi fıtratına aykırı bir parantezin içine hapsetmek isteyenlerin derdi kadınlar değil doğrudan millî ve manevi varlığımızdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Küresel rüzgârlara kapılarak aile kurumunu yıkmakla kalmayıp erkek ve kadın arasındaki çizgiyi ortadan kaldırmak bizi çağdaş yapmaz. Sadece emperyalistlerin, küreselcilerin oyuncağı yapar. İşte görüyorsunuz, evlilik oranları hızla düşerken boşanma oranları aynı hızla artıyor. Gençlerimizin çocuk sahibi olma iştiyakı öylesine azaldı ki artık nüfusumuzun 2035’ten itibaren düşüşe geçmeye başlayacağı 2100’de de 65 milyona gerileyeceği simülasyonlarla karşılaşıyoruz. Tehlikeyi görmek için bundan daha çarpıcı örnek aramaya gerek var mı? Dünyada maruz kaldıkları yoğun baskı ve propagandanın etkisiyle bu tür akımlara yol veren ülkeler artık tehlikeyi gördükleri için birer birer tedbir almaya başladılar. Erkeği erkek, kadını kadın, ikisini birden de insan olarak koruyup kollamak bizim de önümüzdeki dönemde uygulayacağımız politikaların ana eksenini oluşturmaktadır.”

“AİLE KURUMUNU GÜÇLENDİRMEK İÇİN YENİ POLİTİKALARI DEVREYE ALACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Türkiye Yüzyılı vizyonunun odağına “güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye” ilkesini yerleştirdiklerini dile getirdi.

2025 senesini yine bu anlayışla “Aile Yılı” olarak ilan ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evlatlarımızın doğumundan, eğitiminin tüm safhalarına, iş sahibi olmasından, evliliğine ve çocuklarının korunmasına kadar hayatlarının her safhasında, desteklerimizle yanlarında olacağız. Çocuklarımızın ve gençlerimizin zihin ve beden sağlığına yönelik her türlü tehdide karşı tavizsiz bir mücadele yürüteceğiz. Erkeği, kadını ve çocuğuyla aile kurumunu güçlendirmek için yeni politikaları devreye alacağız” ifadelerini kullandı.

“ÜLKEMİZ VE MİLLETİMİZ İÇİN EN DOĞRUSUNU YAPMAKTAN GERİ DURMAYACAĞIZ”

Aile büyüklerinin ömürlerinin sonbaharını öncelikle evlatlarıyla birlikte, bu mümkün değilse kendileri için hazırlanan huzurlu ortamlarda geçirmeleri için ne gerekiyorsa yapacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Milletimizin hiçbir ferdini tüm mecralarda yükselen küresel ahlaki tehditlere karşı korumasız, yalnız, çaresiz bırakmayacağız. Dünyayı sadece kendi zehirli söylemlerinden çizdikleri kirli şablonlardan, dayattıkları çarpık çerçevelerden ibaret görenler elbette bu yaklaşıma itiraz edeceklerdir. Bakanlığımızın adındaki ‘aile’ ifadesinden rahatsız olan marjinaller şüphesiz bizi ve gayretlerimizi hedef alacaklardır. Kadın haklarını dillerine pelesenk edip çoğu çocuk ve kadın 50 bin Gazzeli mazlumun katledilmesine 471 gün boyunca sessiz kalanlar, sırf aileye, kadına, çocuğa sahip çıktığımız için bizi eleştireceklerdir. Sadece itiraz etmekle de kalmayıp küresel seviyede verilen desteklerle sivriltilmiş ellerindeki tüm okları bize yönelteceklerdir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bunları asla kulak asmayacak, çığırtkanlıkları ve tehditleri karşısında kesinlikle geri adım atmayacağız. Bunların yüzlerindeki maskeyi indirmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Kadın, aile ve nüfus politikalarımızın toplumla, hayatın gerçekleriyle ve milletin değerleriyle bağı kopmuş, sesi çok çıkan ama halkta hiçbir karşılığı olmayan marjinal yapılar tarafından sabote edilmesine izin vermeyeceğiz. Tıpkı muhalefetin tepkilerine rağmen sürdürdüğümüz ‘en az 3 çocuk’ çağrımızda olduğu gibi burada da ülkemiz ve milletimiz için en doğrusunu yapmaktan geri durmayacağız.”

“MİLLETİMİZDEN GEREKEN DESTEĞİ ALDIĞIMIZDA ZAFERLE ÇIKAMADIĞIMIZ HİÇBİR MÜCADELEMİZ OLMADI”

Salondaki kadınlardan, bu hakikatleri ülkedeki yaklaşık 43 milyon kadınının her birine anlatmasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizden gereken desteği aldığımızda, Allah’ın izniyle, zaferle çıkamadığımız hiçbir mücadelemiz olmadı. Bu mücadeleyi de aynı anlayışla yürütecek, millî ve manevi yapımızı aile kurumumuzu hepsinden önemlisi Türkiye’nin kadınlarını küresel şer ittifakının sinsi tuzakları karşısında muhafaza ve müdafaa edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de muhalefetin beceriksizliğinin yanında ne istediği ve amaçladığı belli olmayan nihilist bir kesim olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: “Türkiye’nin dünyanın dört bir yanındaki yeminli düşmanları, bunların en büyük destekçisi. Hepsinin ortak hedefi iktidarı yani bizi devirmek. Gerçi bunların devrilen yönetimin yerine neyin konulacağı konusunda bir fikirleri yok ama iktidarın değişmesi konusunda hemfikirler. Ama muhalefet ve beraber yol yürüdüğü kimliksiz kesimler tamamen kendi tembellikleri, küçük hesapları sebebiyle milletten bekledikleri desteği alamıyorlar. İktidar değiştirip bizi yıkamadıkça azgınlaşıyorlar, çirkefleşiyorlar, seviyeyi her seferinde biraz daha aşağı çekiyorlar. Ne söylem ne politika ne eylem seviyesinde bizimle boy ölçüşemeyince, kamu görevlilerine, hâkim savcılarımıza, hatta bizatihi milletin kendisine saldırmaya, hakaret etmeye başladılar. Şehirlerine hizmetle mükellef oldukları kurumları, parası ve personeliyle yaptıkları trajikomik şovların malzemesi haline getirdiler. Hırsları boylarını öylesine aşıyor ki artık gizlemekte zorlanıyorlar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin kendi partilerindeki garip ve kirli ayak oyunlarını Türkiye siyasetinin temel meselesi gibi göstermeye kalkacak kadar gerçeklerden kopmuş hâlde olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Karşımızda Türkiye’nin ana muhalefet partisi mi yoksa sirk çadırı mı var inanın belli değil. Hâllerine baktıkça gülsek mi ağlasak mı bilemiyoruz. Genel başkanı elinde kırmızı kartla ortada dolanıyor, eski genel başkan ona sarı kart göstererek oyuna girmeye çalışıyor. İnanın sorun, ‘Kırmızı kart ne işe yarar’ bilmez. Sorun ‘Sarı kart ne işe yarar’ onu da bilmez. Belediyecilik hizmetleri bakımından sürekli irtifa kaybeden başkanlar ortada fol yok yumurta yokken meçhul bir adaylık peşinde koşuyor. Her tarafından yolsuzluk, hırsızlık, arsızlık, taciz fışkıran teşkilatlarındaki kokuşma ayyuka çıkmış durumda, ama sorsanız ilkeli siyaset ve etkili muhalefet yapıyorlar. Sosyal medya gazıyla bindirilmiş kıtaların tezahüratları eşliğinde koltuk rüyası görenleri uyandırmak için en etkili ilaç sandıktır diyorlar. Bunun için hep birlikte 2028 Cumhurbaşkanlığı ve 2029 Mahallî İdareler Seçimleri’ne çok sıkı hazırlanmak mecburiyetindeyiz.”

“ÖNEMLİ OLAN TÖKEZLEMEK DEĞİL, HEMEN TOPARLANIP ÇOK DAHA GÜÇLÜ ŞEKİLDE YOLUNA DEVAM EDEBİLMEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyuna gelmeyeceklerini, seçimlerin ne zaman yapılacağını gayet iyi bildiklerini, en küçük bir zafiyetin, rehavetin, gerilemenin kendilerine en büyük maliyetler doğurabileceğini hep birlikte gördüklerini dile getirdi.

Geçen yılki mahallî idareler seçimlerinde arzu ettikleri neticeleri alamayışlarının tek sebebinin bu tablo olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstişare kültürünü, kurumsal yapımızın genlerine nakşetmiş bir parti olarak gerektiğinde kendi öz eleştirimizi yapmaktan çekinmeyeceğiz. Önemli olan tökezlemek değil, hemen toparlanıp çok daha kararlı ve güçlü şekilde yoluna devam edebilmektir” dedi.

İlk safhayı atlattıklarını, artık vites yükseltme vakti olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ana kademesi, kadın ve gençlik kollarıyla tüm teşkilatımızı yeni bir heyecanla ayağa kaldırdığına inandığımız il kongrelerimizi tamamlamak üzereyiz. Bu güzel tabloyu büyük kongremizde taçlandırarak vites yükseltme aşamasına geçiyoruz. Üçlü bir sacayağı olarak gördüğüm bu teşkilat yapısı vasıtasıyla 11,5 milyona yakın üyemizi tam manasıyla harekete geçirdiğimizde evvelallah önümüzde kimse duramaz” değerlendirmesinde bulundu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Yurt dışıyla birlikte 65 milyonu bulan seçmenlerimizin her birinin gönlünü kazanmak, desteğini almak için çok yönlü bir çalışma yürüteceğiz. Küresel ve bölgesel etkinliğimizi artırırken bir yandan da insanımızın bizar olduğu hepimizin malumu sorunların çözümünü hızlandıracağız. Buna paralel olarak, yapacağımız güçlü bir vizyonu, kapsamlı bir programı, iddialı projeleri içeren iyi bir hazırlıkla milletimizin karşısına çıkacağız. Böylece eser ve hizmet siyasetimizin çıtasını sizlerle birlikte çok daha yükseğe taşıyacağız. ‘Niyet hayır, akıbet hayır’ diyerek yeni dönemimizin ve yürüteceğimiz bilinçli, planlı, programlı, kuşatıcı, hasbi, harbi çalışmaların şimdiden hayırlara tebdil olmasını diliyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul İl Kadın Kolları 7. Olağan Kongresi’nin hayırlı olmasını temenni ederek, yönetimde görev alacaklara başarılar diledi.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Okumaya Devam edin

DÜNYA

Çağdaş Demirağ ; Zülfikarlar Holding Enerji Grup Başkanı oldu

Avatar

Published

on

Zülfikârlar Holding Enerji Grup Başkanı olarak göreve gelen Sayın Çağdaş Demirağ’a yeni görevinde başarılar diliyoruz.

Zülfikarlar Holding, 1942 yılında kimyevi maddeler ticaretiyle başladığı yolculukta farklı sektörlerdeki yatırımları ile büyüyerek 76 yılı geride bırakmıştır. Akaryakıt dağıtım, enerji, kimya ve finans sektörlerinde faaliyet göstermekte olan grup, yaklaşık 6 milyar TL konsolide cirosu ile bugün Türkiye’nin önde gelen holdinglerinden biri haline gelmiştir.

Çağdaş Demirağ
Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olan Çağdaş Demirağ, evli ve kız çocuğu babasıdır. Demirağ, akaryakıt sektöründe ilk olarak Petrol Ofisi A.Ş. ve ardından BP Türkiye’de çeşitli pozisyonlarda görev yaptı. Kariyerine 2011 yılında Kadoil Petrol’de Genel Müdür Yardımcısı olarak devam eden Demirağ, 2014 yılında aynı firmada Genel Müdür oldu. 2016 yılında Türkiye Petrolleri Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü ve yönetim kurulu üyeliğini üstlenerek Türkiye Petrollerinin Turkuaz Petrol tarafından satın alınması sürecinde aktif rol aldı.

2019 yılından itibaren Ege Bölgesi enerji tedarik şirketleri olan Aydem ve Gediz Elektrik Genel Müdürlüğü ve yönetim kurulu üyeliğini de yürüten Çağdaş Demirağ, 1 Temmuz 2022 itibariyle Aytemiz Genel Müdürlüğü görevine getirildi. 01 OCAK 2025 Zülfikârlar Holding Enerji Grup Başkanı olarak göreve gelen Sayın Çağdaş Demirağ’a yeni görevinde başarılar diliyoruz.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk yargısı sadece ve sadece Türk milleti adına karar verir”

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adli Yargı Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hâkimleri Kura Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Türk yargısı sadece ve sadece Türk milleti adına karar verir. Türk milleti adına karar verenlere ise kimse ayar veremez. Türk yargısı 15 Temmuz gecesi korku duvarlarını yıkıp atmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen, Adli Yargı Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hâkimleri Kura Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Konuşmasına, bugünkü kura merasimiyle yeni görev yerleri belirlenecek bin 75 hâkim ve savcı adayını tebrik ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve yeni başlayacak hâkim ve savcı adayıyla adalet teşkilatındaki hâkim ve cumhuriyet savcılarının toplam mevcudunun 25 bin 695’e çıktığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece ülkenin dört bir yanında adalet hizmetlerinin hızlı, etkin ve sürdürülebilir şekilde ifası yolunda güçlü bir adım daha atıldığını söyledi.

“İNANÇ VE KÜLTÜR DEĞERLERİMİZDE DÜNYANIN ADALET VE ÖLÇÜ İLE KAİM OLDUĞUNU BİZLERE TELKİN EDİYOR”

Adaletin haklıyla haksızı ayırmak, haklıya hakkını teslim etmek, ölçü ve nizama kayıtsız, şartsız riayet etmek anlamına geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim hem millî hem de manevi bünyemizde ölçü ve adalet tıpkı vücuttaki kanı deveran ettiren kalp gibi hayati rol üstlenir. İnanç ve kültür değerlerimizde dünyanın adalet ve ölçü ile kaim olduğunu bizlere telkin ediyor” dedi.

“Herhangi bir konuda hakemlik yaptığınız zaman adil olun” buyruğunun meselenin çerçevesini de net bir şekilde çizdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarih ve kimliğimiz her bir dalını aşkla, dirayetle, hamiyetle süslediğimiz adalet çınarının üç kıta yedi iklime kök salmasıyla teşekkül etmiştir. Millet olarak yalnızca güçlü, muktedir ve müreffeh zamanlarımızda değil, en derin krizlerle, en çetin zorluklarla boğuştuğumuz günlerde bile adalet pusulasından şaşmamış bir müktesebatın sahipleriyiz. Zihin haritamızda zulüm ile adaletin bir arada bulunduğu tek bir nokta dahi yoktur” diye konuştu.

“Zulüm ile abad olanın akıbeti berbat olur” diyen Yunus Emre’nin, “Adalet nedir? Ağaçlara su vermek”, “Zulüm nedir? Dikenleri sulamak” diyen Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin mirasçıları olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, adaleti diğer her şeyden üstün gören, onu devletin temeline yerleştiren bir geleneğin bugünkü temsilcisi olduklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birileri bu ifadelerimizi hamaset olarak algılayabilir. Birileri bunlara dudak bükerek, küçümseyerek bakabilir. Ama bu asırlar boyu süzülüp bizlere ulaşan muhteşem ve muazzam bir birikimden bahsettiğimiz gerçeğini değiştirmez. Elleriyle gözlerini kapatan sadece kendini karanlığa mahkûm eder” şeklinde konuştu.

Kutadgu Bilig’in müellifi Yusuf Has Hacip’in bin yıl öteden yankılanan akıl ve hikmet dolu sesiyle bu hakikati dile getiren isimlerden yalnızca biri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Ona göre devlet gümüş bir taht gibidir. Devleti güçlü kılan üç sabit ve müstakil ayaktan biri ise adalettir. O gümüş tahta oturan yöneticinin bir elinde bıçak, sağ yanında şeker, sol yanında ise Hint otu vardır. Bunların hikmetini gelin Kutadgu Bilig’teki hükümdarın dilinden Yusuf Has Hacib’in şu beyitlerinden dinleyelim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “’Üç ayak üzerinde olan hiçbir şey bir tarafa meyletmez. Her üçü düz durdukça taht sallanmaz. Eğer üç ayaktan biri yana yatarsa diğer ikisi de kayar ve üzerinde oturan yuvarlanır. Ey becerikli insan, elimdeki bu bıçak biçen ve kesen bir alettir. Ben işleri bıçak gibi keser, atarım. Hak arayan kişinin işini uzatmam. Şekere gelince o, zulme uğrayarak benim kapıma gelen ve adaleti bende bulan insan içindir. O insan benden şeker gibi tatlı ayrılır. Sevinir ve yüzü güler. Zehir gibi acı olan bu Hint otunu ise zorbalar ve doğruluktan kaçanlar içer. Benim bu kanunum hangi memlekete erişse o memleket baştan başa taşlık ve kayalık dahi olsa hep düzene girer.”

“DEMOKRASİMİZE ASLA YAKIŞMAYAN ALIŞKANLIKLAR ARTIK ESKİDE KALMIŞTIR”

Çağları aşan bu sözlerde tebellüğ eden hak ve adalet kavramlarının kendileri için vazgeçilmez olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milleti adına karar verecek olan genç yargı mensuplarından da meslek hayatında bu hassasiyetle çalışmalarını beklediklerini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hukuksuzlukları bir bıçak gibi kesip atmalı, gerektiğinde şekeri, gerektiğinde ise Hint otunu vermekten bir an olsun imtina etmemelisiniz. Unutmayın, adalet kapısına varıp da hakkını alamayan, boynu bükük, gözü yaşlı, kalbi kırık ayrılan her bir vatandaşımızın vebali hem bu dünyada hem de ahirette Allah muhafaza hepimizin üzerindedir. Bir dönem tek parti faşizminin 27 Mayıs’tan itibaren darbeci zihniyetin bu vesayet odaklarının etkisinde kalan yargı eski Türkiye’nin yargısıdır. Huzuruna gelen vatandaşa tepeden bakan, adalet yerine çözümsüzlük dağıtan yargı eski Türkiye’nin yargısıdır. 28 Şubat’ta olduğu gibi darbecilere alkış tutan, belli kesimlere imtiyaz tanıyan, ideolojik kamplara ayrılmış yargı, eski Türkiye’nin yargısıdır. Bizde yarım asrı bulan millete hizmet yolculuğumuzda bu yargı anlayışıyla hem de defalarca yüzleştik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Okuduğumuz bir şiirden ötürü hapse atılmamızdan, partimizin kapatılma davasına kadar pek çok kez bu zihniyetin gadrine uğradık. Demokrasimize asla yakışmayan bu gelenek, anlayış ve alışkanlıklar artık eskide kalmıştır. Bir daha o günlere Allah’ın izniyle geri dönüş olmayacaktır. Şurası da bir başka gerçektir, bugün yargı süreçlerine müdahale etmeye çalışan malum çevreler işte bu eski Türkiye’nin hayalini kurmakta, eski Türkiye’nin kendilerine sağladığı imtiyazları korumaya çalışmaktadır. Hukukun dışında oluşturulan ayrıcalıklı alanda siyaset yapmak, gazetecilik yapmak, bu alanda istedikleri gibi at oynatmak istiyorlar” diye ekledi.

“KİMSE KENDİSİNİ HUKUKUN ÜSTÜNDE, ERİŞİM ALANI DIŞINDA GÖREMEZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı çevrelerin en temel hukuk kaidelerini ihlal etmeyi kendilerine hak gördüklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı: “İnsanların mahremine girmekten, kişisel haklarını gasbetmekten, malına, mülküne, onuruna el uzatmaktan çekinmiyorlar. Hukukun üstünlüğü ilkesinin kendilerini bağlamadığını düşünüyorlar. Kimi zaman konumları, kimi zaman meslekleri, kimi zaman da statüleri itibarıyla Anayasa ve yasaları çiğneyebileceklerini zannediyorlar. Ama yargının kapsama alanı dışında olmadıkları gerçeğiyle günden güne daha fazla yüzleşiyor, bunu kabul etmek zorunda kalıyorlar. ‘Ben istediğimi yapar, istediğimi tehdit ederim. Kimse bana dokunamaz’ hoyratlığı hakikatin sert duvarına eninde sonunda çarpacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de kimsenin layüsel olmadığını vurgulayarak, “Kimse kendisini hukukun üstünde, erişim alanı dışında göremez. Hukuk başka bir şey, kanun başka bir şey. Biz hukuku kanunun üstünde gören bir milletiz. Olaya buradan bakacağız. Kanunu insanoğlu istediği gibi yazar, çizer, yapar. Ama hukuk o değil. Hukuk, hakkı, haklı olana teslim etmektir. Bunu yapacağız. Daha önce de farklı vesilelerle ifade ettim, nezaket kuralları içinde kalmak şartıyla yargının tasarruflarını tenkit edebilirsiniz. Verilen her kararı haklı bulmak, isabetli bulmak, kayıtsız, şartsız doğru kabul etmek zorunda da değilsiniz. İtirazlarınızı yine kanuni yollardan yapar, eleştirilerinizi yine üslubunca dile getirirsiniz” diye konuştu.

Geçmişte mahkemelerin ve yüksek yargı organlarının bazı kararlarını kendilerinin de eleştirdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Rezervlerimizi ifade ettik. Doğru bulmadığımız yönlerini kamuoyumuzla açıkça paylaştık. Hatta şahsımıza ve partimize yönelik aleni hukuksuzluklar karşısında bile mücadelemizi yine hukuk zemininde verdik. Yargıya parmak sallama, yargıyı itibarsız hâle getirme, görevini yapan hukuk insanlarını tehdit etme yoluna asla gitmedik. Bugün de aynı tavrımızı muhafaza ediyoruz. Hepimiz yargının görevini layıkıyla, hakkaniyetle, uygun şekilde yerine getirebilmesi için gereken desteği vermekle mükellefiz. Yargıya intikal etmiş süreçlerin siyasi malzeme hâline getirilmesi, hâkim ve savcılarımızın baskı altına alınması, bilhassa ailesi ve çocukları üzerinden hedefe konulması, sorumsuzluğun daniskasıdır. Türk yargısı sadece ve sadece Türk milleti adına karar verir. Türk milleti adına karar verenlere ise kimse ayar veremez.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk yargısının, 15 Temmuz gecesi korku duvarlarını yıkıp attığını belirterek, herkesin özellikle de siyasi figürlerin özenli, sorumlu ve dikkatli bir dil kullanması gerektiği kanaatinde olduklarını söyledi.

Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz başta olmak üzere adaletin tecellisi için çabalarken vefat eden tüm şehitlere, adalet teşkilatının tüm mensuplarına Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dört bir yanında kimi zaman hayatlarını riske atma pahasına cansiparane görev yapan adalet teşkilatı mensuplarına da ülke ve millet adına teşekkürlerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 yıllık iktidarları boyunca hukuk ve yargı sistemini insana hizmet eden işlevsel bir yapıya kavuşturmak amacıyla çok önemli reformları ve uygulamaları devreye aldıklarını, zamanın gerisinde kalan, güncel ihtiyaçları karşılamayan mevzuat hükümlerini gözden geçirdiklerini anlattı.

Pek çok temel kanunu yenilediklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hak arama yollarını açık ve işler tutarken, sisteme yeni kurumlar kazandırdıklarını, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruyla hak ve özgürlüklerin hukuki himayesini genişlettiklerini, kamu denetçiliğiyle idarenin demokratik denetimini başlattıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ceza infaz sisteminden alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine, özlük haklarından yargıda hedef sürelerin yeniden belirlenmesine kadar geniş kapsamlı birçok yeniliği hayata geçirdiklerini belirterek, mevcut binaların fiziki ve teknik altyapısını tamamen yenilediklerini ifade etti.

Ağır iş yükü baskısı altındaki mahkemeler teşkilatını güçlendirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, istinaf yargısıyla iki dereceli yargılamadan üç dereceli yargılamaya geçtiklerini belirtti.

“GÜVEN VEREN BİR ADALET SİSTEMİNİN İNŞASI İÇİN NE YAPILMASI GEREKİYORSA ONU YAPMANIN GAYRETİNDEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargı mensubu ve personel sayılarını artırdıklarına işaret ederek, “Adliye teşkilatımıza sirayet eden FETÖ virüsünü attığımız kararlı adımlarla bünyeden önemli ölçüde temizledik ve temizliyoruz. Milletimizin talepleri ve değişen şartlara göre adalet sistemimizi sürekli güncelliyor, eksiklerini gideriyor, tıkanan noktaları açıyoruz. Güven veren bir adalet sisteminin inşası için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmanın gayretindeyiz” diye konuştu.

Geçen hafta 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni tanıttıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni yargı reformuyla adil ve makul sürede yargılanma hakkı başta olmak üzere, kurumsal yapının güçlendirilmesi ve süreçlerin yeniden yapılandırılması, insan kaynakları kapasitesinin güçlendirilmesi, ceza adaleti sisteminin etkinliğinin artırılması, hukuk ve idari yargılama süreçlerinin daha müyessir hâle getirilmesi ve adalete erişimin kolaylaştırılması hususlarında yeni yol haritamızı belirledik” dedi.

Adalet hizmetlerinin kalitesini yükseltmeye dönük yeni tedbirleri devreye aldıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin, ülke, millet ve adalet teşkilatı için hayırlara vesile olmasını diledi.

“VİCDANLARI RAHATLATAN BİR KARAR VERMEK KADAR, VİCDANI RAHAT KARAR VERMEK DE HAYATİ ÖNEME SAHİPTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her konuda olduğu gibi adalet dairesinin pürüzsüz işleyişinde de aslolanın insan olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Adalet, insan içindir, ancak ve ancak insanla kaimdir. Türk milleti adına karar verirken birikimi, tecrübesi, müktesebatı yanında, hukukçunun mihmandarlarından bir diğeri de temiz vicdandır. Vicdanları rahatlatan bir karar vermek kadar, vicdanı rahat karar vermek de hayati öneme sahiptir. Bu konuda yaşanan ihmallerin bedelini geçmişte ödemiş bir ülkeyiz. Pusula olarak aklı ve vicdanı kendilerine yetmeyenlerin adalete güveni nasıl tahrip ettiklerini 17/25 Aralık başta olmak üzere birçok kez gördük.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yargıyı ideolojik, örgütsel ve ekonomik çıkarlarına alet edenler, hem adaleti araçsallaştırırlar hem de kendi varlık nedenlerine yabancılaştırırlar. Buradaki genç hâkim ve savcılarımızın, vebali son derece ağır bir görevi icra ederken bunu her zaman akıllarında tutmalarını bekliyorum. İnanıyorum ki her biriniz zorluklar karşısında yılmadan, hukukun ve vicdanın sesi dışında hiçbir sese aldırmadan vazifenizi yapacaksınız. Gelecekte vereceğiniz kararlarla, ihtilafları sizler çözeceksiniz. Davalı tarafların adalet beklentisini karşılayacağınıza, vicdanları teskin edeceğinize, her dosyanın aynı zamanda bir insan olduğunu asla unutmayacağınıza yürekten inanıyorum” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görev yerleri belli olacak bin 75 hâkim ve savcıya vazifelerinde muvaffakiyetler diledi.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Okumaya Devam edin

DÜNYA

İyi ki Varsın Adem Çinkılıç

İyi ki Varsın

Avatar

Published

on

Türkiye’nin en genç illerinden biri olup, zengin kültürel mirası, doğal güzellikleri ve Ağrı Dağı ile önemli bir turizm merkezidir. Tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Iğdır, çok çeşitli kültürlerin ve geleneklerin bir arada yaşadığı, hoşgörü ve kültürel zenginliklerin şehridir

“İyi ki Varsın” yazı dizimde ülkemizin bilim, sanat, tıp,sivil toplum kuruluşlarının liderleri ve patronlar dünyasından tanınmış simalar yer aldılar. Bugünkü yazı dizimizin konuğu; “Hedef, dünya çapında en iyi olmak” sözünden yola çıkarak, Gastronomi sadeleştirdiği, ne hayata ne kendine fazla anlam yüklemediği yaşam felsefesini mutfağına da başarıyla yansıtmayı hedefleyen Adem Çinkılıç 

2004 yılında İstanbul Avcılar’ın Tahtakale Mahallesi’nde, şehrin gelişmemiş bir gecekondu bölgesinde dünyaya geldi. Çocukluk yıllarım dediği hayatında , pek çok zorluğunu erkenden deneyimlediği bir dönemi temsil ediyor.. Dedesi ,hayvancılıkla uğraşıyordu, dayıları ise tekstil sektöründe idi. Annesi tekstil işçisi, babası  tüp dağıtım işinde çalışıyordu. Ailesinin  çalışma azmi, kendisini  erken yaşlarından itibaren  hayatın temel dinamiklerini öğrenmesine yardımcı oldu . “ Mücadele etmek, emek vermek ve ayakta kalmak.”

Henüz çocuk yaşlarında, ailesinin yaşadığı bir yangın sonucunda, acımasız haberler peşi sıra geldi.Yangın sırasında dumandan etkilenen küçük kız kardeşi hastaneye kaldırıldı ve burada kalp rahatsızlığı olduğunu öğrendi. O günlerden bu yana kız kardeşi kalp nakli sırası bekliyor.  Bu elim durum, kendisini  hayatta her şeyin geçici olabileceğini, ancak dayanıklılığın ve sevdiklerin için mücadele etmenin asla bitmediği fikrini depreştirdi.

Sonrasında ailesi ile  birlikte, dedesinin  evine taşındılar .O günlerden itibaren bu hane halkı , hem zorluklarla hem de dayanışmayla başa çıkmayı öğreneceğim ,rehber edineceğim  bir yer oldu.

İlkokul yılları, yalnızlık ve dışlanma ile geçen Adem’in, İlk öğretimi Necdet Semker İlköğretim Okulu’nda başladı. Ancak derslerde gösterdiği aktif katılım ve meraklı yapısı onun sınav sonuçlarına da  yansımadı. İşin ilginç olanı da hatta daha da kötüsü, arkadaş gruplarına dahil edilmemesi  ve sürekli dışlanan bir çocuk olması,kendi iç dünyasına  yönelmesine  neden oldu. Çocukluğun  bu zorlayıcı yönü, insan ilişkilerini daha derin bir şekilde anlamasını  sağladı.

Ortaokul yılları bir öncekinden farklı değildi. benzer bir yalnızlık sürdü. Ancak bu yalnızlık, önemli bir farkındalık kazandırdı. Hayatını değiştirmek onun  elindeydi. Ortaokulun sonlarına doğru kendisinde yer bulan öz güven sayesinde  kendi yolunu çizmeye karar verdi. Bu karar, hayatında yeni bir dönemin başlangıcıydı. Artık sadece hayatın pasif bir izleyicisi değil, aktif bir aktörü olmayı seçmişti.

Lise yılları, kendisi  için bir dönüm noktası oldu. Sosyal çevresini genişletmek ve özgüvenini artırmak için paten kulübü kurdu. Bu kulüp, sadece bir sosyal faaliyet değil, aynı zamanda liderlik becerilerini  geliştirdiği ve hayal gücünü harekete geçirdiği bir platform oldu.

Lise döneminde girişimcilik ruhunu keşfetti. Dayısının  hediye ettiği akvaryumu süs eşyası olarak kullanmak yerine, balık üretimi yaparak gelir elde etmeye başladı. Ayrıca, yaz tatillerinde tekstil sektöründe çalışarak iş hayatının temel dinamiklerini öğrendi. Tekstil işinde sadece çalışmakla kalmayıp, kendi diktiği tişört ve sweatshirt’leri satarak küçük bir iş modeli geliştirdi. Bu deneyimler, bir birey olarak kendi ayaklarım üzerinde durması gerektiğini ve üretken olmanın değerini anlamasına yardımcı oldu.

Üniversite sınavlarına hazırlanırken, içindeki yemek yapma tutkusunun ne kadar derin olduğunu fark etti. Yemek yapmak onun  için sadece bir hobi değil, aynı zamanda bir sanat ve ifade biçimiydi. Bu tutkusunu , profesyonel bir kariyere dönüştürmek için gastronomi bölümüne yöneldi. Üniversiteye başladığında sadece mutfakta çalışmayı değil, aynı zamanda global bir bakış açısı kazanmayı da hedefledi. Bu nedenle, %100 İngilizce eğitim alarak hem akademik hem de kültürel anlamda kendini geliştirdi.

Ancak mutfakta çalışmanın yanında, iş dünyasını yakından tanımak ve bu dünyada yer edinmek istiyordu. 2022 yılında, organizasyonlara insan kaynağı sağlayan Mystaff adlı bir firmada çalışmaya başladı. Bu firma sayesinde kongreler, konferanslar ve etkinliklerde yer alma fırsatı buldu. Sadece altı ay içinde süpervizör konumuna yükseldi ve bu süreçte iş dünyasının dinamiklerini yakından gözlemleme fırsatı buldu. Aynı zamanda, Plus İnsan Kaynakları aracılığıyla 5 yıldızlı otellerde aşçı olarak görev alarak gastronomi alanındaki uzmanlığını geliştirdi.

Maddi kazancın yanı sıra, manevi değerlerinin de  de bir karşılığı olduğundan dolayı. 2023 ve 2024 yıllarında Zehra Ana Derneği’nin Erbain Çadırı projesinde gönüllü aşçı olarak görev aldı. Bu proje, sadece yemek yapmak değil, binlerce insanın ihtiyaçlarına hizmet etmek anlamına geliyordu. Gösterdiği özveri, projede tekrar yer almasını sağladı. Şimdi, 2025 yılında üçüncü kez bu anlamlı projeye katılmaya hazırlanıyor. Bu deneyimler, hem mesleki hem de manevi anlamda kendisini olgunlaştırdı.

Üniversitenin ikinci yılında, gastronomi dünyasındaki deneyimlerimi paylaşmak ve kendimi daha geniş bir çevrede ifade etmek için Mutfak.93 adlı markasını  kurdu. Bu platformda, yaptığı işleri ve katıldığı etkinlikleri paylaşarak hem kendini geliştirdi  ,hem de geniş bir network oluşturma imkanı yakaladı.. Ancak Onun ana hedefi , yalnızca bir şef olmakla sınırlı değildi.

Temel hedefim dediği , Gıda sektöründe bir iş insanı olarak varlık göstermek ve bu sektörde yenilikçi projelere imza atmak. Gıda sektöründe sadece üretici değil, aynı zamanda bir lider olmak istiyor. Küresel bir vizyonla, yeni ürünler ve iş modelleri geliştirerek hem sektöre katkı sağlamak, hem de genç girişimcilere ilham kaynağı olmak istiyor.

Hayatta karşıma çıkan her zorluk, benim için bir fırsat oldu diyen Vizyoner bir yapısı var.  Azimle çalışarak ve kararlılıkla ilerleyerek, hayallerimi gerçeğe dönüştürmek için çalışmaya devam ediyorum. Demesi adeta bunun bir üst vizyonu .

Adem Çinkılıç, Enerji Petrol Medya Grup’ a, İyi ki varsın yazı dizimiz adına verdiği demecinde şu ifadelere yer veriyor.

Bugün her zamankinden daha çok umuda ihtiyacımız var. Umutlu olmak zorundayız; işte bu umudu benim  gibi genç vizyonerler yeşertecek. Atatürk’ün gençlere  inandığı gibi. Bir Cumhuriyet genci olarak da bununla gurur duyuyorum. Çünkü bu ülkenin geçmişinde gençler vardı . Kurtuluş Savaşı’nda da 14 -15 yaşında gençler savaşırken, yanlarında yine azim ve kararlılık vardı.  Her dönemde olduğu gibi bugün de gençlerimiz halen var. . Bu ülkenin geleceğini gençlerimiz inşa edecek.

Siyaset olsun, spor olsun, benim gibi Gıda Sektörü  olsun, sizin gibi basın yayın sektörü olsun, biz gençlerin  olduğu her yer çiçek açar. Gençlerimize ne kadar fazla hayata dahil edersek, bu dünya o kadar güzel bir yer halini alacak. Çünkü biz gençler , duygu ve sistem arasında daha iyi bağ kurabiliyoruz.

İdeolojinden vazgeçmemek, güçtür bence. Kendini ispatlayabilmek için kafana koyduğun hedef için savaşıyorsan zaten güçlüsündür. Bu, “Ben para kazanabiliyorsam güçlüyüm” demek değil, bir fikri gerçeğe dönüştürebiliyorsan dünyanın en güçlü yatırım ve istihdam kaynağı sensin.

Kendisini hiç tanıma fırsatı bulamadım ancak,  kendimi çok yakın hissettiğim birisi Suna Kıraç. Onun “Ömrümden uzun ideallerim var” sözü ve mücadelesinden, haddim olmayarak da olsa zaman zaman omuzlarımda yük hissettiğimde çok büyük feyz alıyorum. O da bence Allah’ın bir lütfudur. Son dönemde kızı İpek Kıraç da annesinin yaptıklarını bir ileriye taşımaya çalışıyor. Onu da inanılmaz takdir ediyorum..diyor

Sosyal sorumluluk projelerinde yer almaktan son derece mutluluk duyan ÇİNKILIÇ, fırsat bulduğu zamanlarda projelere destek vermek adına, kapsamlı projelerle insanlara uzanan elin kendisi olmak istediğini her fırsatta söylüyor.

Ülkesine olan sevgisi, özlem duygusu ile saygın ve bir o kadar kararlı yaklaşımları, iş dünyasında yardım sever vizyon anlayışı, hayata anlam katmasını bilen/bildiren girişimci ruhu, bilge kişiliği ve toplumun sevgisini takdirini almış kimliği ile gelecek için daha birçok projelerin hayata kazandırılmasına liderlik yapacak olan uluslararası bir diplomat kimliğe kavuşması ile tüm çalışmalarından dolayı,

İyi ki Varsın Adem Çinkılıç diyorum

Levent Kandemir

Bu görselin Alt özniteliği boş. Dosya adı: Adem-Cinkilic-iyi-ki-Varsin-Adem-Cinkilic-Adem-Cinkilic-kimdir-13.jpeg
Bu görselin Alt özniteliği boş. Dosya adı: Genc-gazeteciler-Turkiye-3.gif

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

“Hayatın her alanında gençlerimize güveniyoruz ve destek oluyoruz”

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Gençlik Kolları 7. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Gençlerimizin rahatça yaşayıp, kendilerini özgürce ifade edebildikleri bir Türkiye’yi yine siz gençlerimizle birlikte inşa ediyoruz. Hayatın her alanında gençlerimize güveniyoruz ve destek oluyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Gençlik Kolları 7. Olağan Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Sınırlar içerisinde ve dışında vatan savunması yapan tüm genç güvenlik güçlerini muhabbetle selamladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in devlet terörüne teslim olmayan Filistin ve Gazze’nin yiğit gençlerini, Baas zulmüne destansı bir zaferle son veren Suriye’nin devrimci gençlerini AK Gençlik adına selamladı.

Terör örgütlerinin kalleş saldırılarında toprağa düşen tüm kahramanları, tüm gençleri bir kez daha rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü hainlerin kurşunlarına göğüslerini siper eden Abdullah Tayyip Olçok’a, Mahir Ayabakan’a, Mutlucan Kılıç’a ve diğer tüm genç şehitlere Allah’tan rahmet diledi.

“SİZLER BU MİLLETİN İSTİKBALİSİNİZ, AYDINLIK YARINLARISINIZ”

Abdurrahim Karakoç’un “Gençliğe Mesaj” şiirini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Sevgili gençler; işte sizin yolunuz, gayeniz, hedefiniz, ufkunuz budur. Sizin ufkunuz, Hoca Ahmet Yesevi’nin ufkudur. Sizin ufkunuz Yunus Emre’nin, Hacı Bektaş-ı Veli’nin ufkudur. Sizin ufkunuz Bilge Kağanların, Alparslanların ufkudur. Sizin ufkunuz, ‘ya ben İstanbul’u alırım ya İstanbul beni’ diyen Fatih Sultan Mehmet’in, dünyayı dize getiren Yavuz Sultan Selim’in ufkudur. Sizin ufkunuz bilgeliği siyasetnamelere sığmayan, hepsini bugün rahmetle andığımız büyük devlet adamlarının ufkudur. Sizin ufkunuz, istiklal ve istikbal yiğitlerinin, şehitlerin, gazilerin ufkudur. Sizin ufkunuz Kuvayımilliye’nin ufkudur. Sizin ufkunuz bu toprakları yurt kılan Anadolu alplerinin, Anadolu erenlerinin, Anadolu ahilerinin, Anadolu bacılarının ufkudur. Sizin ufkunuz bu coğrafyayı nakış nakış işleyen, kardeşlik hamuru ile yoğuran ediplerimizin, âlimlerimizin, ariflerimizin ufkudur.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere hitaben, “Mehmet Akif’in, ‘Asım’ın Nesli’ hayali size tecelli ediyor. Üstat Necip Fazıl’ın ‘İdeal Gençlik Rüyası’ sizinle tabir ediliyor. Merhum Sezai Karakoç’un ‘Diriliş Nesli’ sizde vücut buluyor” ifadelerini kullanarak, şunları kaydetti: “Ömrünü İ’la-yi Kelimetullah’a adamış dava adamlarımızın hayali sizde gerçeğe dönüşüyor. Hepiniz Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasınız. Hepiniz Fatih’in İstanbul’u fethettiği ruhta ve inançta olmalısınız. Unutmayın, her biriniz başlı başına birer Türkiye’siniz. Sizler bu milletin istikbalisiniz, aydınlık yarınlarısınız. Sizler ezilenlerin kurtuluş umudu, hür dünyanın gür sesisiniz. Sizler sadece Türkiye’nin geleceği değil, zulüm ve karanlığa boğulan dünyanın diriliş neferlerisiniz. Siz büyük bir ülkenin gençlerisiniz. Siz büyük bir medeniyetin mirasçılarısınız. Siz vicdanı, asaleti ve duruşuyla büyük bir milletin evlatlarısınız. Her birinizi yürekten selamlıyorum, her birinizi tek tek tebrik ediyorum.”

Kendisine AK Gençlik gibi vefalı, gayretli, mücadeleci yol ve dava arkadaşları bahşettiği için Allah’a şükreden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren AK Parti Ankara Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Üyesi Betül Önderoğlu’na rahmet diledi.

Bugün gençlik kollarında bir bayrak değişiminin yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlik kolları başkanlığı görevini 4 yıl boyunca başarıyla yürüten İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan’ın hem partide hem de gençlik kolları bünyesinde önemli vazifeler icra ettiğini aktararak, İnan’ı üstün hizmet ve gayretlerinden ötürü tebrik etti.

Gençlik kolları başkanlığı vazifesini devralan Yusuf İbiş’i de tebrik eden ve bu görevi layıkıyla yerine getireceğine yürekten inandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş dönemlerde gençlik kolları başkanlığını yapmış kişileri de tek tek sayarak takdir ve tebriklerini iletti.

“GENÇLERİMİZE YENİ UFUKLAR ÇİZEN REFORMLARI, PROJELERİ, YATIRIMLARI HAYATA GEÇİRDİK”

“14 Ağustos 2001’de milletimizin talebi ve duasıyla yola çıkarken refikimiz gençlerimizdir dedik. 3 Kasım 2002’de sessizlerin sesi, kimsesizlerin kimsesi olarak iktidara gelirken gençlerimizin başımızın üstünde yeri vardır dedik” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi hayatları ve iktidarları boyunca daima gençlerle yol yürüdüklerini, onlara yoldaşlık ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, teknolojiden sağlığa, adaletten diplomasiye, sosyal politikalardan tarıma tüm alanlarda sessiz devrimlere imza atarken gençleri hep ilk planda tuttuklarını aktararak, milletin ötelenmiş, örselenmiş ve ümitleri kırılmış gençlerini hak ettikleri ülkeye, hak ettikleri iklime bir an önce kavuşturmanın mücadelesini verdiklerini kaydetti.

Eski Türkiye’nin kirli oyunlarına gençlerin alet edilmesine, onların canı ve heyecanı üzerinden siyaset yapılmasına da müsaade etmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “22 yılda gerçekten zor günler yaşadık, çok ciddi adaletsizliklere maruz kaldık. Vesayetin ve hukuksuzluğun her türlüsüne bizzat şahit olduk. Ama hiçbir zaman demokrasiden, meşruiyetten, millî iradenin tayin ettiği çizgiden sapmadık. Gençlerimizi sokağa çağıranlardan olmadık, gençlerimizi tahkir ve tahrik edenlerden olmadık. Hiçbir ayrım gözetmeden gençlerimizin tamamına sahip çıkmaya çalıştık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Eğitimde, siyasette, bürokraside, sivil toplum ve iş dünyasında aklınıza gelebilecek her alanda gençlerimizin önünü açan, gençlerimize yeni ufuklar çizen reformları, projeleri, yatırımları hayata geçirdik. Kılık kıyafet yasağı vardı, kaldırdık. Kat sayı adaletsizliği vardı, son verdik. Üniversitelerin kapısının önünde ikna odaları kurulmuştu, yıkıp attık. Kamuda başörtüsüyle çalışmak yasaktı, önünü açtık. Tabelalar, klavyeler, diller üzerinde baskı vardı, sona erdirdik.”

“MİLLETİMİZİN YARINLARINI SİZ GENÇLERİMİZLE BİRLİKTE ŞEKİLLENDİRİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin rahatça yaşayıp kendilerini özgürce ifade edebildikleri bir Türkiye’yi yine gençlerle birlikte inşa ettiklerinin altını çizdi.

Hayatın her alanında gençlere güvendiklerini ve destek olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere “vitrin malzemesi” olarak bakanlardan gelen tüm itirazlara rağmen, seçilme yaşını önce 30’dan 25’e devamında ise 18’e indirerek siyasetin gençleşmesini sağladıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Birileri ‘gençler yapamaz, gençler hâlledemez’ derken biz tam aksine ‘bu işi ancak gençler kotarır, gençler yapar’ diyerek politikalarımızın merkezine bu ülkenin evlatlarını yerleştirdik. Üstat Necip Fazıl’ın ‘bir iman merkezi etrafında toplananlar’ ifadesiyle tarif ettiği milletimizin yarınlarını, yine siz gençlerimizle birlikte şekillendiriyoruz. Bir okul olarak gördüğümüz gençlik kollarımızda, bu ülke ve bu millete sevdalı, istiklal ve istikbaline aşkla bağlı, bilgili, kültürlü, ahlaklı, erdemli ve donanımlı bir gençlik yetişiyor. ‘Kim var’ diye seslenildiğinde sağına soluna bakınmadan fert fert ‘ben varım’ cevabını veren, ‘benim olmadığım yerde kimse yoktur’ diyen, dava ahlakına sahip bir gençlik gümbür gümbür geliyor.”

“GENÇLERİMİZ İÇİN TÜM İMKÂNLARIMIZI SEFERBER ETTİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî iradenin tecelligahı olan Gazi Meclis’teki en genç 5 milletvekilinden 4’ünün AK Parti saflarında milleti temsil ettiğini, gençler için çalıştığını, didindiğini, gençlerin taleplerine tercüman olduğunu belirtti.

1 milyona yakın üyesiyle AK Parti Gençlik Kolları Teşkilatı’nın, bugün Birleşmiş Milletlere kayıtlı 37 devletin nüfusunu geride bıraktığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu sayı, Türkiye’deki birçok siyasi partinin toplam üye sayısından daha fazladır. Sadece son 4 yıl içinde partimizin gençlik kollarına tam 700 bin gencimiz üye oldu. ‘Millete hizmet davasında ben de varım’ dedi. AK Parti Gençlik Kolları, hamdolsun kalbi ülkesi ve milleti için çarpan gençleri bir araya getirerek büyük ve güçlü Türkiye idealimize güç veriyor. Şu hakikati altını çizerek bugün bir kez daha haykırmak istiyorum; bu gençlik, İstanbul’un duvarlarını ‘Zulüm 1453’te başladı’ yazılarıyla kirleten köksüz, ruhsuz, şuursuz bir gençlik değildir. Bu gençlik, 3-5 ağacın yeri değiştirildi diye sokakları yakıp yıkan, esnafın malını, mülkünü yağmalayan vandal bir gençlik değildir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gençliğin, askere kurşun, polise molotof, taş, şişe atan kandırılmış bir gençlik olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti: “Bu gençlik, 78 canımızı kaybettiğimiz kara bir günün ertesinde ailelerimizin acılarıyla dalga geçen vicdansız bir gençlik hiç değildir. Bu gençlik, yüreği kendi devletine, kendi halkına kinle, nefretle, öfkeyle dolu bir gençlik de değildir. Tam tersine bu gençlik, 1453’ü baş tacı eden bir gençliktir. Bu gençlik, fetih ruhuna, Fatih Sultan Mehmet’e sahip çıkan bir gençliktir. Bu gençlik, bayrağına âşık, vatanına âşık, istiklaline ve istikbaline âşık millî bir gençliktir.”

Yarınları gönül huzuruyla teslim edebilecekleri bu gençliği şu an karşısında gördüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yetişmesi için ömrümü vakfettiğim böyle bir gençliğin, önü kesilmeyen bir çağlayan misali doludizgin geldiğini görmenin gururunu yaşıyorum” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında rol olan, Türkiye Yüzyılı hedeflerine doğru bir an olsun durmadan, dinlenmeden, güçlü adımlarla ilerleyen tüm gençlere teşekkür ederek, “Rabbim sizi korusun, her türlü şerden muhafaza eylesin” dedi.

Sadece hak ve özgürlükler alanında değil, diğer başlıklarda da daima gençlerin yanında olduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “22 yıl boyunca bir yandan ülkemizi her alanda büyütüp kalkındırırken, diğer yandan da gençlerimiz için tüm imkânlarımızı seferber ettik. 2002 yılında ülkemizde sadece 76 üniversite vardı. 132 yeni üniversite açarak üniversite sayımızı 208’e çıkardık. Göreve geldiğimizde gençlik merkezlerimizin sayısı sadece 9’du, bugün bu sayı 522’ye ulaştı. Yükseköğrenim yurtlarımızın sayısını 190’dan aldık 862’ye çıkardık. Bir milyona yaklaşan yatak kapasitesine sahip konforlu, güvenli ve modern yurtlarımızı öğrencilerimizin hizmetine sunduk. 2002’de lisans öğrencilerine 45, yüksek lisans öğrencilerine 90, doktora öğrencilerine ise 135 lira tutarında burs ve öğrenim kredisi veriliyordu. Bugün lisans öğrencilerimize 3 bin lira, yüksek lisans öğrencilerimize 6 bin lira, doktora öğrencilerimize ise 9 bin lira burs ve kredi desteği sağlıyoruz.”

“TÜRKİYE GENÇLERİN GAYRETLERİYLE DESTANLAR YAZACAK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 yıl önce üniversitelerdeki toplam akademik personel sayısının 70 bin olduğunu, bugün bu sayının 184 bini aştığını belirtti.

Yükseköğretim kurumlarının kapılarını dünyanın farklı ülkelerinden gelen uluslararası öğrencilere ardına kadar açtıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2002’de uluslararası öğrenci sayımız 15 bin 505 iken şu anda dünyanın 190’ı aşkın ülkesinden 340 bine yakın misafir öğrencimiz bulunuyor. Uluslararası öğrencilerin bir ülkenin yumuşak gücü için ne manaya geldiğini son dönemde Suriye’de yaşananlar bizlere tekrar hatırlatıyor” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de eğitim gören misafir öğrencilerin şu an bakan, üst düzey bürokrat, siyasetçi, iş adamı, akademisyen olarak kendi halklarına hizmet ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti: “Şayet, bu konuda ırkçı lümpenlerin dediklerine prim verseydik Suriye’den Afrika’ya kadar birçok yerde işte bu gönül elçilerimizden mahrum kalırdık. Ama biz kendisi dışında herkese kin ve nefret besleyen bu başıbozuk güruha rağmen eğitimde uluslararası öğrenci hareketliliğini destekledik. Bunlar sadece birer başlangıç. Bu politikamızın olumlu sonuçlarını inşallah ilerde ekonomiden ticarete, diplomasiden beşeri ilişkilere kadar her alanda daha net göreceğiz. Birileri hâlen anlayamasa da bakın bundan 5 yıl, 10 yıl, 20 yıl sonra küresel ölçekte çok farklı bir Türkiye’yi konuşuyor olacağız. Gençlerimizin imkânlarını genişlettiğimiz bir diğer alan spordur. Gençlik ve spor tesislerinin sayısı 2002’de sadece bin 575’ti. Yeni futbol sahaları, atletizm pistleri, yarı ve tam olimpik yüzme havuzları, spor salonları, stadyumlar ve gençlik merkezleri inşa ederek bu sayıyı 4 bin 456’ya yükselttik.”

Yerli ve millî teknoloji hamlesi TEKONOFEST’i hayata geçirerek, lise ve üniversite çağındaki gençleri yeni ürünler ve projeler geliştirmeleri için teşvik ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayiindeki 3 bin 500’ü aşkın firmada çalışan genç mühendisleri gördükçe göğsünün kabardığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün millî muharip uçağımız KAAN’dan, insansız hava araçlarına birçok stratejik projede gençlerimiz öncü roller üstleniyor. İnşallah bu sayı önümüzdeki yıllarda daha da artacak. Türk savunma sanayii, sizlerin omuzları üzerinde yükselecek. Türkiye gençlerin gayretleriyle inşallah destanlar yazacak. İçinde bulunduğumuz asır Allah’ın iziyle Türkiye Yüzyılı olacaktır. Bundan en küçük bir şüphe duymuyorum. Kalbimle buna inanıyorum” diye konuştu.

“85 MİLYONUN TAMAMININ KAZANDIĞI BİR İKLİMİ ÜLKEMİZDE VE ÖTESİNDE TESİS EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerde sözünü verdikleri Aile ve Gençlik Fonu uygulamasını geçen yıl deprem bölgesinde başlattıklarını, 13 Ocak’taki Aile Yılı Tanıtım Programı’nda da fonu tüm şehirlere yaygınlaştırdıklarını anımsattı.

Söz konusu uygulamayla yuva kuracak gençlere 48 ay vadeli ve 2 yıl geri ödemesiz olmak üzere 150 bin lira faizsiz kredi desteği sunduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bununla birlikte tüm dünyada veba gibi yayılan LGBT sapkınlığına karşı da gençlerimize yönelik koruyucu tedbirleri devreye alıyoruz. Sigara, alkol, tütün, uyuşturucu başta olmak üzere gençlerimizin sağlığını ve geleceğini tehdit eden zararlı alışkanlıklarla mücadelemiz sürüyor. Dijitalleşme ve internetin yaygınlaşmasıyla birlikte artan sanal kumar ve bahis sorununun üzerine kararlılıkla gidiyoruz. Pek çok gencimizin hayatını karartan, huzurunu kaçıran, hatta canına mal olan bu belanın kökünü kazıyıncaya kadar durmayacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Kırk yıldır ülkemizin ve milletimizin kanını sülük gibi emen terör illetiyle mücadelemiz çok boyutlu bir şekilde devam ediyor. Bu ülkenin gençlerini kimi zaman zorla, kimi zaman kandırarak, dağa kaçıran terör baronları için yolun sonu görülmüştür. ‘Terörsüz Türkiye’ hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Gençlerimizin her ne sebeple olursa olsun terörün vahşi dişleri arasında kaybolup gitmesine müsaade etmeyeceğiz. Emperyalistlerin başımıza sardığı bu belayı def edecek, kırk yıllık oyunlarını bozacak, bu topraklardaki bin yıllık kardeşliğimizden güç ve ilham alarak aydınlık yarınlarımızı beraberce inşa edeceğiz. Sadece belli kesimlerin değil Türk, Kürt, Arap demeden 85 milyonun tamamının kazandığı bir iklimi ülkemizde ve ötesinde tesis edeceğiz.”

“KARDEŞLİĞİ BİRLİKTE YÜCELTECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerinin yan yana, huzur, barış ve kardeşlik içinde yaşadığı geleceklerine güvenle baktığı bir Türkiye için çalışmaya devam edeceklerini, bu mücadeleyi gençlerle beraber yürüteceklerini vurguladı.

“Engelleri birlikte aşacağız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kirli senaryoları birlikte yırtıp atacağız. Saldırıları birlikte göğüsleyeceğiz. Kardeşliği birlikte yücelteceğiz. Türkiye’yi birlikte büyüteceğiz. İstikbalin aydınlık günlerine birlikte yürüyeceğiz. Başkaları ayırmaya, bölmeye çalışsa da biz bu ülkenin gençlerini işte bugün bu salonda olduğu gibi birleştirmenin, kucaklaştırmanın, aynı ortak paydada buluşturmanın gayretinde olacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Allah ömür verdiği, gençler de arkasında durduğu müddetçe Türkiye’ye ve millete aşkla, şevkle, fedakârca hizmet etmeyi sürdüreceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aşkınızdan, coşkunuzdan, sevdanızdan ötürü her birinizi yürekten tebrik ediyor, hepinizin gözlerinden öpüyorum. Rabbim birliğimizi, dirliğimizi, gücümüzü ve kardeşliğimizi daim eylesin. Bir bayram havasında gerçekleştirdiğimiz Gençlik Kolları Kongremizin bir kez daha partimiz için, davamız için ülkemiz ve gençlerimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

Kongrede görevi devreden partililere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve yeni gelen partililere de başarı dileğinde bulundu.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Okumaya Devam edin

REKLAMLAR
Aralık 2020
P S Ç P C C P
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031  

Genç Diplomat

REKLAMLAR
DİPLOMAT15 saat önce

“453 bin konut yapacak ve evine girmeyen, iş yerine kavuşmayan tek bir vatandaşımızı dahi bırakmayacağız”

DİPLOMAT17 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile ortak basın toplantı düzenledi

DİPLOMAT18 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile görüştü

DİPLOMAT2 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadınların haklarını genişleten, fırsat eşitliğini sağlayan birçok adım attık”

DİPLOMAT4 gün önce

“Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun odağına, ‘güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye’ ilkesini yerleştirdik”

DÜNYA6 gün önce

Çağdaş Demirağ ; Zülfikarlar Holding Enerji Grup Başkanı oldu

DİPLOMAT1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk yargısı sadece ve sadece Türk milleti adına karar verir”

DÜNYA1 hafta önce

İyi ki Varsın Adem Çinkılıç

DİPLOMAT2 hafta önce

“Hayatın her alanında gençlerimize güveniyoruz ve destek oluyoruz”

DİPLOMAT2 hafta önce

İyi ki Varsın Doç. Dr. Zeliha TEKİN

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazı insanların hukuk önünde ayrıcalıklara sahip olduğu günler artık geride kalmıştır”

DİPLOMAT3 hafta önce

Slovak Cumhuriyeti Başbakanı Fico Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Bu görselin Alt özniteliği boş. Dosya adı: GENC-gazeteciler-Mersin-3.jpg
DÜNYA3 hafta önce

“Coğrafyamızda kardeşliğin, barışın rüzgârı esiyor, refahın egemen olacağı yeni bir dönemin kapıları aralanıyor”

DİPLOMAT3 hafta önce

Emine Erdoğan, Moğolistan Cumhurbaşkanı’nın eşi Luvsandorj ile bir araya geldi

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh birlikte ortak basın toplantısı düzenledi

DİPLOMAT3 hafta önce

Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aile yapımızı korumak, tahkim etmek hepimizin görevidir”

DİPLOMAT4 hafta önce

“Devlet anlayışımızın öznesi insandır”

DÜNYA1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enflasyonda düşüş trendi 2025 senesinde daha da hızlanacak”

DİPLOMAT1 ay önce

“2024 yılı ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık”

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Darülaceze sakinlerini ziyaret etti

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni yıl mesajı

DİPLOMAT1 ay önce

İyi ki Varsın Servet YILDIZ

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomiye Değer Katanlar 49. Ödül Töreni’nde konuştu

DİPLOMAT1 ay önce

İyi ki Varsın Zehra Doğan

DÜNYA1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile görüştü

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuveyt Büyükelçisi Abdülaziz Ahmed al Adwani’yi kabul etti.

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hindistan Büyükelçisi Muktesh Kumar Pardeshi’yi kabul etti.

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sierra Leone Büyükelçisi Francess Virginia Anderson’u kabul etti

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomi programımızın olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde daha fazla göreceğiz”

DİPLOMAT2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır”

DİPLOMAT2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na katıldı

DİPLOMAT2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mısır’da

DİPLOMAT2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim ile görüştü

DİPLOMAT2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ortak basın toplantısı düzenlendi.

DÜNYA1 hafta önce

İyi ki Varsın Adem Çinkılıç

DİPLOMAT2 hafta önce

İyi ki Varsın Doç. Dr. Zeliha TEKİN

DİPLOMAT4 hafta önce

“Devlet anlayışımızın öznesi insandır”

DİPLOMAT3 hafta önce

Emine Erdoğan, Moğolistan Cumhurbaşkanı’nın eşi Luvsandorj ile bir araya geldi

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aile yapımızı korumak, tahkim etmek hepimizin görevidir”

DİPLOMAT3 hafta önce

Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh birlikte ortak basın toplantısı düzenledi

Bu görselin Alt özniteliği boş. Dosya adı: GENC-gazeteciler-Mersin-3.jpg
DÜNYA3 hafta önce

“Coğrafyamızda kardeşliğin, barışın rüzgârı esiyor, refahın egemen olacağı yeni bir dönemin kapıları aralanıyor”

DİPLOMAT3 hafta önce

Slovak Cumhuriyeti Başbakanı Fico Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazı insanların hukuk önünde ayrıcalıklara sahip olduğu günler artık geride kalmıştır”

DİPLOMAT1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk yargısı sadece ve sadece Türk milleti adına karar verir”

DİPLOMAT2 hafta önce

“Hayatın her alanında gençlerimize güveniyoruz ve destek oluyoruz”

DÜNYA6 gün önce

Çağdaş Demirağ ; Zülfikarlar Holding Enerji Grup Başkanı oldu

DİPLOMAT15 saat önce

“453 bin konut yapacak ve evine girmeyen, iş yerine kavuşmayan tek bir vatandaşımızı dahi bırakmayacağız”

DİPLOMAT4 gün önce

“Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun odağına, ‘güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye’ ilkesini yerleştirdik”

DİPLOMAT18 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile görüştü

DİPLOMAT17 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile ortak basın toplantı düzenledi

DİPLOMAT2 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadınların haklarını genişleten, fırsat eşitliğini sağlayan birçok adım attık”

REKLAMLAR
REKLAMLAR

Genç Diplomat

seers cmp badge