Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Antalya İl Teşkilatı ile düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, “Her alanda reformcu ve yenilikçi ruhumuzu hiç kaybetmeden çalışarak inşasını tamamlayacağımız büyük ve güçlü Türkiye, bizden sonraki nesillere bırakacağımız en kıymetli miras olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Antalya İl Teşkilatı ile düzenlenen toplantıya katıldı.
Salgın döneminde turizmde yaşanan kısmi sıkıntılara rağmen Antalya’nın gelişmeye ve büyümeye devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıya gelmeden önce NG grubun 1,5 milyar liralık bir yatırımla tamamladığı yeni otelinin resmî açılışını gerçekleştirdiklerini anımsatarak, “Durmak yok, yola devam. Dikkat edin çeşme açmıyoruz. 1,5 milyar liralık bir otelin açılışını yapıyoruz” dedi.
Dün de birçok devlet ve hükûmet başkanının, birçok küresel misafirin katılımıyla Antalya Diplomasi Forumu’nun birincisinin düzenlendiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’nın artık bu tür küresel toplantıların merkezi hâline geldiğini vurguladı.
Antalya’nın sabırsızlıkla beklediği atılımları gerçekleştirmek için her alanda üzerlerine düşeni yaptıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Salgının olumsuz etkilerini kırmada, uluslararası bir standart hâline gelen aşılama çalışmaları son hızla devam ediyor. Turizm sektörümüz bakımından kritik öneme sahip ülkeler, yavaş yavaş seyahat sınırlamalarını gevşetmeye başladı. Salı günü itibariyle Rusya yasakları kaldırıyor ve hemen şu anda Rusya’dan da turistler Antalyamıza akmaya başlayacak. Almanya aynı şekilde kaldırdı. İngiltere’de biraz sıkıntı var ama ben Boris Johnson ile de görüşmemi yaptım. Mehmet Bey de takip ediyor. İnşallah orası da kaldıracak, ben buna inanıyorum. Hollanda’dan olumlu sesler aldık. İnşallah diğer yerlerden de bu sesler gelecek. Bizim niyetimiz samimi. Biz tüm insanlığa kapılarımızı en güzel şekilde açtık.”
Her türlü tedbiri aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aşıdan tutunuz bütün bunların yanında otellerimizin kalitesine varıncaya kadar bu noktada gayet iyiyiz. Geçtiğimiz yılı 16 milyon turistle kapatmıştık, inşallah bu yıl daha fazla sayıya da ulaşacağız. Elbette asıl hedefimiz, 2019’daki 52 milyonluk turist sayısını en kısa sürede yeniden yakalayıp, ardından 70 milyon rakamına doğru yürümektir” diye konuştu.
“ANTALYA’YI HAK ETTİĞİ HİZMETLERLE BULUŞTURMAK İÇİN TÜM İMKÂNLARIMIZLA ÇALIŞTIK”
Antalya’nın aynı zamanda Türkiye’nin en önemli tarım şehirlerinden biri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın döneminde diğer pek çok hususla birlikte tarım üretiminde ve gıda sanayinde kendi kendine yeterli olmanın öneminin bir kez daha görüldüğüne işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ın her türlü güzelliği ve nimeti bolca bahşettiği Antalyamızın bu potansiyeli en etkin ve verimli şekilde kullanabilmesi için gayret gösteriyoruz. Bu şehir sadece bizim değil, giderek tüm dünyanın göz bebeği hâline dönüşüyor. Antalya’ya bir gelen bir daha burayı unutamıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün ve önceki gün bizzat iştirak ettiği iki önemli uluslararası toplantıda, dünyanın dört bir yanından gelen insanların, Antalya’ya hayranlıkla baktıklarını belirterek, en kısa zamanda şehrin potansiyelini hak ettiği şekilde kullanabileceği günlere ulaşacağına inandığını vurguladı.
“19 YILDIR TÜM SAMİMİYET VE İMKÂNLARIMIZLA ÇALIŞIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’yı hak ettiği hizmetlerle buluşturmak için 19 yıldır tüm samimiyet ve imkânlarıyla çalıştıklarını, yönetimi kendilerinde olan belediyelerde de aynı gayreti ortaya koyduklarını ifade ederek, şunları söyledi: “Bugün Antalya’da hükûmet yatırımları konusunda en küçük bir sıkıntı, duraksama, gerileme, eksiklik söz konusu değildir ama yerel yönetimlerde durum hiç iç açıcı değildir. İşte il başkanımızın ifade ettiği su parası. Allah’ın nimetini hangi fiyatlarla satıyorlar, işte dinledik. Yalnız burada mı bu? İstanbul’da da böyle, Ankara’da da böyle.”
“Yerel yönetim hizmetlerinde, Antalya hizmet fakiri bir şehir durumuna düştü. Belediye yönetimi değişen pek çok yerde olduğu gibi burada da bırakınız yeni yatırımları eskiden tamamlananların işletmesi dahi yürütülmemektedir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük şehirde ve ilçelerde muhalefette olduğumuz her yerde olduğu gibi Antalya’da da milletimize karşı sorumluluğumuzun, siyasetin gereğini yerine getirerek, karşımızdaki bu fotoğrafı halkımızla paylaşmalıyız. Esasen Antalyalıların gönlündeki yerimizi gayet iyi biliyoruz. Antalya AK Parti’nin yüzde 20’den yüzde 50’ler sınırına geldiği bir yerdir. Bu başarıda payı olan teşkilatımızın tüm mensuplarına, elbette en başta da Antalyalı kardeşlerimizin her birine şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ana kademe daha çok çalışacak. Peki, daha çok nasıl çalışacak? Öncelikle gerek milletvekillerimiz gerek tüm ana kademe ilçe teşkilatlarıyla ile kardeşçe, kıskanma yok, birbirinin hakkında ileri geri konuşmak yok. Genel Başkanınız, lideriniz olarak sizden bir şey istiyorum. Birbirinizi, birbirimizi Allah için seveceğiz. Makam mevki için değil Allah için sevmek, öyle bir dayanışma içerisinde olacağız. Gerek ana kademe gerek hanım kardeşlerim gerekse genç kardeşlerim birbirimizin arkasından en ufak bir laf etmeyeceğiz. Niye? Birbirimizi Allah için seviyoruz. Bu, sıradan bir parti değildir, bir parti tüzük kuruluşu da değil. Biz bir davayız, eğer dava isek bu davanın mensubu olanlar birbirinin aleyhinde konuşamaz. Çünkü biz yola çıkarken ne dedik? ‘Pazara kadar değil, mezara kadar’ dedik. Bırakın gidenler gitsin, hiç umursamayın.”
Partililerden bir ricası daha olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Az önce bir dostla konuşuyordum, bulunduğu ille alakalı bir şey söyledi. ‘İlimizin milletvekilleri, ilimize uğramıyorlar. Teşkilatı doğru dürüst görmüyoruz’ dedi. Antalya’da altı milletvekilimiz bütün hafta salı, çarşamba, perşembe Ankara’da ama bunun dışında nerede olması lazım? Antalya’da olması lazım. Burada milletvekili arkadaşlarım dağ taş demeden her yeri dolaşmaları lazım. Bu konuda sürekli olarak İbrahim Bey, teşkilat olarak onların programlarını yapmalı, hangi ilçeyi nasıl dolaşacaklar, buralarda ne gibi ziyaretler yapacaklar, arkadaşlar milletvekili arkadaşlarımız teşkilata tabii olacak, yapılan programa uyacaklar. Ana kademe kadın kolları, gençlik kolları, birlikte Antalya’nın altını üstüne getirmeniz lazım. Belediye başkanlarımız aynı şekilde tüm ilçeleri altını üstüne getirerek dolaşmaları lazım. Biz niye ‘Durmak yok yola devam’ dedik? Şimdiden 2023’ün startını verdik, 2023 bir başka olmak durumunda ve 2023’te Cumhurbaşkanını seçiyoruz, milletvekillerimizin sayısını daha da artırıyoruz ve 2024’de büyükşehir belediyesi başta olmak üzere inşallah ilçe belediyelerini de silme götürmemiz lazım. Çünkü bu kadar güzel bir şehrin hizmete ihtiyacı var. Şunu unutmayın, bu hizmeti AK Parti’den başkası getiremez. Ülkemizdeki 26 milyon hanenin her birine ana kademe teşkilatlarımızla, kadın kollarımızla, gençlik kollarımızla mutlaka gireceğiz. Mutlaka gireceğiz, buna var mısınız, hazır mısınız? Ama dikkat edin güler yüzlü, nezaketli, kalplere dokunmayı, kafalardaki soruları cevaplamayı bilen, şehre ve ülkeye yaptığımız hizmetleri, çarpıcı şekilde anlatabilen teşkilat mensuplarımızın kazanmadık gönül bırakmayacaklarını inanıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti’nin Türkiye’nin sadece dünün ve bugünün değil aynı zamanda yarınının partisi olduğu gerçeğini milletimize ne kadar iyi gösterebilirsek seçimlerde alacağımız destek o derece yüksek olacak. Muhalefet partilerinden hiçbirinin milletin ve memleketin geleceğine ışık tutacak eser ve hizmet siyasetlerine örnek oluşturabilecek ne vizyonları ne de müktesebatları olmadığını her insanımıza anlatmamız lazım” dedi.
“DAĞDAKİ TERÖRİSTLERLE BERABER OLANLARA MİLLETİMİN YOL VERMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
Muhalefetin böyle yatırım ve eserlerinin olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hep söylüyorum, ‘Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.’ Elhamdülillah 81 vilayette eserleri olan bir partiyiz. Bugün diğerlerinin böyle bir şeyi var mı? CHP’nin, İP’in var mı? Yok, zaten dün bir bugün iki, yaptıkları bir şey yok. Sadece bunlar adı Millet olan illet ittifakı. Bunlar kimle ittifak hâlindeler? PKK terör örgütü ile ittifak hâlindeler. Şimdi ne diyorlar? ‘PKK terör örgütü ile beraber miyiz, beraber değil miyiz?’ Bir gün çıkıyorlar diyorlar ‘Hayır, bizim onlarla alakamız yok.’ Bir gün çıkıyor diyorlar ki ‘bizim onlarla alakamız yok.’ Bunları anlamak mümkün değil. Zillet ittifakı bu, bu zillet ittifakından başka bir şey olmaz. Dağdaki teröristlerle bir ve beraber olanlara milletimin yol vermesi mümkün değil. Bugün Antalya’dan tüm milletime sesleniyorum, sevgili milletim dağdaki teröristlerle yan yana olan, onlarla omuz omuza olan ve onlarla beraber bu ülkede bir şeyler yapacağını söyleyenlere inanıyor musunuz? Allah aşkına teröristlerle beraber olan, Mehmetçiğimize kurşun sıkanlarla beraber olanlarla siz beraber olabilecek misiniz? Onlara oy verecek misiniz? Salondakilere inanıyorum, salondan oraya bir şey çıkmaz ama şu anda bu salonda olmayan milletime sesleniyorum. CHP’li kardeşlerimize, İYİ Parti’li kardeşlerimize sesleniyorum, Cumhur İttifakı olarak biz bu yolda milletin sesiyiz, cumhurun sesiyiz. Bu yola böyle çıktık.”
Gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülkede yapacakları çok yatırım olduğuna işaret etti.
Yapılacak yatırımların hedef kitlesinin “cumhur” olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların adı ‘Millet İttifakı’ ama bunların milletle alakası yok. Bunlar zillet. Dolayısıyla biz bütün bu yatırımlarımızı yaparken, bu yatırımlarımızla beraber inşallah muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma hedefimizi de her geçen gün gerçekleştirme yolundayız. Şayet bütün bunları hakkıyla anlatabilirsek, gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımız, gelecekleri için kendilerine umut verebilecek tek partinin AK Parti olduğunu 18-19 yıldır nasıl bildiyse, nasıl bunu kabul ettiyse, inanıyorum ki bundan sonra da aynı şekilde bu desteği vereceklerdir” diye konuştu.
Dışarıdan bakan herkesin bu tablonun farkında olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Doğrudan Türkiye’ye saldıramayanların AK Parti’yi hedef aldığı gerçeğini Gezi olaylarından beri yaşadığımız sayısız hadisede hep birlikte gördük, yaşadık. Bugün de aynı oyun, farklı aktörler ve konular üzerinden yine sahnelenmektedir. Bakın Gezi’de mesele ‘ağaç’ değildi. Emniyet, yargı darbe girişimi olan 17-25 Aralık’ta mesele ‘hukuk’ değildi. Hendek olaylarında mesele ‘Kürt kardeşlerimiz’ değildi. Ordu içindeki FETÖ’cülerin başlattığı 15 Temmuz darbe girişiminde mesele ‘Türkiye’ye sahip çıkmak’ değildi. Suriye sınırlarımızı boydan boya bir terör koridoruyla kapatma girişiminde mesele ‘oradaki insanların haklarını korumak’ değildi. Ekonomimize yönelen saldırılarda mesele, ‘para pul’ değildi. Maruz kaldığımız nice gizli-açık ambargolarda mesele ‘diplomasi masalarında değil sosyal medya mecralarında dile getirilen gerekçeler’ hiç değildi. Ülkemizdeki muhalefet temsilcilerinin ellerine tutuşturulan kâğıtlar üzerinden oluşturulmaya çalıştıkları algı girişimlerinde de mesele asla ‘hakikat arayışı’ değildi. Evet, son 8 yıldır kesintisiz şekilde yaşadığımız tüm bu saldırılarda hedef doğrudan Türkiye’ydi, hedef Türk milletinin istiklali, istikbali, kazanımları ve kazanacaklarıydı. Hedef, 2023 vizyonumuzdu, yeni nesillere emanet ettiğimiz 2053 ve 2071 vizyonlarının işaret ettiği medeniyet uyanışıydı.”
“TÜRKİYE’Yİ ZORA DÜŞÜRMEK İÇİN OYUNUN KURALLARINI ALTÜST EDEN SAYISIZ HAMLEYLE YÜZLEŞTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin bu oyunu ve tuzağı görüp girilen her mücadelede gerektiğinde canı pahasına yanlarında yer aldığını söyledi.
Çoklu bir “zillet ittifakı” olmadıklarını, Cumhur İttifakı olduklarının ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı olarak “vatan”, “millet”, “muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak” dediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, milletiyle, Cumhurbaşkanıyla, Meclisiyle, yargısıyla, ordusuyla, özel sektörüyle, tüm kurumlarıyla “tek yürek, tek yumruk” olarak kazanımlarına sahip çıktığına dikkati çekerek, “Rabbime beni böyle bir milletin mensubu olarak yarattığı, bu ülkenin bir evladı olma şerefini bahşettiği, bu toprakların havasını soluma, suyunu içme, ekmeğini yeme imkânı verdiği için ne kadar hamdetsem azdır” ifadelerini kullandı.
Türkiye önüne çıkan her tuzağı bozarak yoluna devam ettikçe, büyüdükçe, güçlendikçe, maruz kaldıkları saldırıların mahiyetinin de değiştiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük ve güçlü Türkiye yürüyüşünün önünü kesmek isteyenler, vesayetle, darbeyle, bilindik numaralarla yapamadıklarını daha sofistike yöntemlerle gerçekleştirmek için her yolu deniyor. Bu süreçte kendilerine ait olduğunu öne sürdükleri tüm ilkeleri inkâr etme pahasına terör örgütleri ile iş birliği yapanları gördük. Bu süreçte mültecileri denizlerde ölüme terk ederek veya sınırlarımıza geri yığarak ülkemizi zor duruma düşürmeye çalışanlarla karşılaştık. Bu süreçte sırf Türkiye’yi zora düşürmek için siyasi ve ekonomik nice zorlamalarla oyunun kurallarını altüst eden sayısız hamleyle yüzleştik” diye konuştu.
“TÜRKİYE, TERÖR ÖRGÜTLERİ, SUÇ ÇETELERİ, DARBECİLERLE MÜCADELE EDECEK GÜCE, İMKÂNA, KARARLILIĞA SAHİPTİR”
Aynı senaryonun ülke içindeki versiyonlarının da eksik olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunun için gece yarısı bildirilerinden terör saldırılarına, suç örgütleri mensuplarından provokatif eylemlere kadar bulabildikleri her aracı kullandılar. İşte 100’e yakın emekli amiralin şu anda hesapları soruluyor, devam ediyoruz, sorulacak. Sen emekli olmuşsun, senin bu milletle, bu devletle ne işin var? İşine bak. Siz bu tür yanlış yollara saptıkça, bunların hesabını bu ülkenin yargısı size soracaktır. Ben İzmir’deki son saldırıyı da aynı çerçevede görüyorum. Biliyorsunuz Türkiye’de en çok saldırıya uğrayan, bu saldırılarda en çok kayıp veren siyasi parti AK Parti’dir. Sadece son 6 yılda 20’ye yakın teşkilat mensubumuz sırf AK Partili oldukları, sırf AK Parti saflarında ülkeye ve millete hizmet ettikleri için şehit edilmiştir. Ayrıca çeşitli örgütlerin teşkilatlarımıza yönelik saldırılarında, güvenlik güçlerimizden ve vatandaşlarımızdan şehit olanlar, yaralananlar da olmuştur.”
AK Parti bu saldırılara maruz kalıp il başkan yardımcısından ilçe başkanına, milletvekili ve belediye başkan adayından sandık temsilcisine kadar her seviyedeki mensuplarını şehit verirken, bugün ortalığı ayağa kaldıranlardan tek ses çıkmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü bunlar, saldırıya uğrayan kendilerinden başkasıysa görmezden, duymazdan gelirler, hatta içten içe de ‘oh’ çekerler. Biz bunlar gibi değiliz, olmadık, olmayacağız. Kim olursa olsun, bu ülkenin hiçbir vatandaşının kılına zarar gelmemesi için ne gerekiyorsa yaptık, yapacağız. İşte bunun için İzmir’deki provokatif saldırıyı en şiddetli şekilde kınadık, kınıyoruz, benzerlerini de kınayacağız. Yakalanan failin önündeki ve arkasındaki tüm ilişkiler ortaya çıkartılarak en ağır cezayı alacağına da inanıyoruz. Türkiye provokatif saldırılarla da terör örgütleri ile de suç çeteleri ile de darbecilerle de dışarıdan ülkemizi yönlendirmeye kalkan müstemleke hevesleri ile de mücadele edecek güce, imkâna, kararlılığa sahiptir” değerlendirmesinde bulundu.
“HEDEFLERİMİZDEN ASLA KOPMADIK, KOPMAYACAĞIZ”
“Zor oyunu bozar” sözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Onlar hangi aracı kullanırlarsa kullansınlar, hedeflerimizden asla kopmadık, kopmayacağız. Mücadeleyi asla bırakmadık, bırakmayacağız. Geçmişte ülkemizle ilgili hususlarda bütün olmazlar denendikten sonra sonuçta her işte ‘olur’ noktasına gelinmiştir, şimdi de gelinecektir. Son bir gayretle ortaya sürülen figüranlar, gösteriye dâhil edilen palyaçolar, sergilenen arsızlıklar, milletimin ve sizlerin moralini bozmasın. Biz bu oyunu çok gördük ve yaşadık, hamdolsun hepsinin de üstesinden gelerek, bugünlere ulaştık. Türkiye’yi dün nasıl vesayet güçlerinin, darbecilerin, terör destekçilerinin keyfine, sosyal ve siyasi mühendislik hesaplarına terk etmediysek bugün de meydanı küresel tezgâhlara bırakmayacağız.”
“TÜRKİYE’Yİ DÜNYANIN EN ÜST LİGİNİN EŞİĞİNE KADAR GETİRDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 19 yılda ülkeye kazandırdıkları eser, hizmet ve yatırımlarla Türkiye’yi dünyanın en üst liginin eşiğine kadar getirdiklerini belirterek, hedeflere tam olarak ulaşabilmek, ülkeyi dünyada ilk 10’a sokabilmek için biraz daha zamana ihtiyaçları olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin savunma sanayiinde geldiği konuma işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzde 20 oranında millî üretim yapılırken şimdi bu oranın yüzde 70’lere çıktığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin artık kendi silahlı insansız hava araçlarını ürettiğine dikkati çekerek, “Şimdi bunun bir üst segmentine çıkıyoruz. Adı da Akıncı. Dünyada iki, bilemediniz üç ülkede olacak. Bütün bunlar artık bir şeyi getiriyor. Türkiye savunma sanayiinde aracını, gerecini yaptığı gibi bunlarla ilgili bütün mühimmatını da hamdolsun yapar hâle geldi” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, harp sanayiinde savaş uçaklarının da yapılacağını belirterek şöyle devam etti: “Bütün bunlar hâlloldukça birileri yerinde duramıyor. İşte bu AK Parti’ye nasip oldu. Ülkedeki güven ve istikrar iklimini koruyarak 2023’teki seçimlerin ardından gelecek 2028’e kadar olan dönemde bunu başarabileceğimize inanıyorum. Her alanda reformcu ve yenilikçi ruhumuzu hiç kaybetmeden çalışarak inşasını tamamlayacağımız büyük ve güçlü Türkiye, bizden sonraki nesillere bırakacağımız en kıymetli miras olacaktır.”
AK Parti teşkilatlarındaki herkesin bu büyük ve tarihi sorumluluğun bilinciyle her gününü en iyi şekilde değerlendirmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “Sizden onun için tekrar bu sözü almak istiyorum. Nedir o? Kapı kapı dolaşarak gidilmedik, ulaşılmadık ev bırakmamalıyız. Boş tartışmalarla, nefsaniyete dayalı iç çekişmelerle, kısır hesaplarla kaybedecek tek bir anımız yoktur. Ricam şu, hesabi olmayacağız, hasbi olacağız. Unutmayınız, Türkiye büyüdükçe ve güçlendikçe AK Parti de büyür ve güçlenir. Türkiye sıkıntıya düştükçe ve zayıfladıkça AK Parti de zafiyete uğrar. Çünkü biz kaderi ülkesinin ve milletinin kaderiyle bütünleşmiş bir partiyiz. Ülkesinin felaketi, milletinin hüsranı, devletinin yıpranması pahasına kendine iktidar yolu açmak isteyenlerle aramızdaki fark işte budur.”
“NE YAPTIYSAK MİLLETİMİZLE YAPTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin bugüne kadar ne yaptıysa milletle yaptığını, her ne yapılacaksa yine milletle birlikte yapacaklarını dile getirerek şunları kaydetti: “Akıl, vicdan ve insaf sahibi herkes Türkiye’nin 19 yıl önceki hâliyle bugünkü hâli arasındaki farkı görüyor, biliyor, takdir ediyor. En büyük sıkıntımız, yeni nesillerin bu mukayeseyi yapacak tecrübeden mahrum olmasıdır. Z kuşağı 20 yıl önce ülkede neyin olduğunu biliyor mu? Yolların, alt geçitlerin, hızlı trenlerin, havalimanlarının olduğunu biliyor mu? Şu Antalya’nın havalimanı, 19-20 yıl önce bizim yaptığımız, bunları bilir mi? bilmez ve göreve geldiğimizde 26 havalimanı vardı, şimdi 56 havalimanı var. Dolayısıyla bu gençlik bunları bilmez. Hızlı trenleri bilmez, İstanbul-İzmir otobanını Bay Kemal bilmiyor, gençlik nasıl bilsin? Oranın milletvekili olduğu hâlde bilmiyor. Bütün bunlar apaçık ortada. Yani 7-8 saatte gidilen yol şimdi 3-3,5 saatte gidiliyor. Bütün bunlar hamdolsun AK Parti’nin ortaya koyduğu eserlerdir. Ama onlarla da geleceğin Türkiye’sini nasıl inşa edeceğimiz konusunda ortak zeminde buluşmanın gayreti içindeyiz.”
Bu akşam Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce gençle canlı bağlantıyla bir araya geleceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özgür bir ortamda sohbet edeceğiz. Antalya teşkilatımızla bugün burada gerçekleştirdiğimiz toplantıyı da yeni dönemdeki hedeflerimizin ve çalışma azmimizin teyidi, tazelenmesi ve güçlenmesi vesilesi olarak görüyorum. Her bir kardeşimin, arkadaşımın buradaki ahitleşmemize uygun şekilde 2023’e kadar gece gündüz demeden gönüller kazanmak için gayret göstereceğine inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Nahçıvan, tarih boyunca taşıdığı stratejik önemle, Azerbaycan’la ilişkilerimizde özel bir yere sahiptir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı’nın temelinin atılması ve iki ülke arasında çeşitli alanlarda gerçekleşen anlaşmaların imzalanmasının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçiminin ardından ilk ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle birlikte haziran ayında Bakü’ye gerçekleştirdiğini hatırlatarak, bu defa da Türkiye’yi Türk dünyasına bağlayan Nahçıvan’da birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008 yılındaki son ziyaretinden bu yana Nahçıvan’ın kaydettiği gelişmeyi gururla müşahede ettiğini anlatarak, Nahçıvan’ın bugün geldiği noktada büyük payı olan Azerbaycan’ın Umummilli Lideri Haydar Aliyev’i doğumunun 100. yılında bir kez daha rahmetle yâd ettiğini belirtti.
Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinin dünyada eşi benzeri bulunmayan müstesna bir konumda olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “tek millet iki devlet” şiarı çerçevesinde ilişkileri ve işbirliğini her alanda güçlendirmek üzere çalışmaları sürdürdüklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le imzaladıkları Şuşa Beyannamesi’nin ilişkileri müttefiklik seviyesine yükselten bir dönüm noktası olduğunu dile getirerek, Nahçıvan’ın tarih boyunca taşıdığı stratejik önemle Azerbaycan’la ilişkilerde özel bir yere sahip olduğunu söyledi.
“DOĞAL GAZ HATTI AVRUPA’NIN ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİNE KATKI SAĞLAYACAK”
Nahçıvan’ın bugün de ekonomi, ulaştırma ve enerji hatları açısından büyük bir potansiyel barındırdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bölgesel ulaştırma hatlarının tesisiyle birlikte bu potansiyeli tam manasıyla hayata geçirme imkânına kavuşacağız. Hazar geçişli uluslararası doğu batı orta koridorun önemi koronavirüs salgını ve bölgemizde yaşanan savaşlar neticesinde çok daha iyi anlaşılmıştır. Bu vesileyle biraz önce temelini attığımız Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı Projesi Azerbaycan’la enerji alanındaki ortaklığımızı daha da derinleştireceği gibi Avrupa’nın enerji arz güvenliğine de katkı sağlayacaktır. Kars-Nahçıvan Demir Yolu Projesi’nin yanı sıra toplu konut ve elektrik enerjisiyle ilgili alan anlaşmalar az önce imzalandı. Böylece ulaştırma, lojistik ve enerji alanlarındaki ilişkilerimizi geliştirme irademizi tekrar ortaya koyduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycanlı kardeşlerine 6 Şubat depremlerinin yaralarının sarılmasına verdikleri güçlü destek için bir kez daha teşekkür ettiğini ifade ederek, “Varını yoğunu otomobilinin üzerine yükleyip milletimize yardım etmek için yola koyulan kardeşlerimizin samimiyetini hiçbir zaman unutmayacağız. Basın toplantımızın ardından modernizasyonunu gerçekleştirdiğimiz askerî bakım ve onarım fabrikasının açılışını yapacağız. Bu proje de savunma sanayi işbirliğimize ciddi katkılar sunacaktır” diye konuştu.
Son günlerde bölgede kritik gelişmelerin yaşandığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından geçen üç yıla yakın süre boyunca defaatle dile getirdiği meşru ve haklı endişelerine gereken karşılığı maalesef bulamadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın kendi egemen topraklarında bir antiterör operasyonu gerçekleştirmek durumunda kaldığını belirterek, “Operasyonun son derece kısa bir süre içerisinde sivillerin haklarına azami hassasiyet gösterilerek başarıyla tamamlanması bizler için iftihar vesilesi olmuştur. Operasyon sırasında şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Nahçıvan’ın mümtaz şairi Mehmet Akif’in, yol ve dava arkadaşı merhum Hüseyin Cavit’in bir asır önce yaptığı şu duasının kabul olduğunu görmenin bahtiyarlığını yaşadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Her beladan esirge yurdumuzu, kâmuran eyle şanlı ordumuzu. Muzaffer Azerbaycan ordusunu gerek tarihî başarısı gerekse sivillere yönelik sergilediği insani tavrı dolayısıyla canı gönülden tebrik ediyorum. Azerbaycanlı kardeşlerimiz, Türk milletinin adalet ve merhametini bir kez daha tüm dünyaya göstermişlerdir. Son zaferle birlikte bölgede kapsamlı bir normalleşme için yeni fırsat pencereleri açılmıştır. Bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Ermenistan’ın kendisine uzatılan barış elini tutmasını ve artık samimi adımlar atmasını bekliyoruz. Her zaman vurguladığım gibi barışın kaybedeni olmaz. Bölgemizde barış, huzur ve refahın tesisi halklarımıza olan borcumuzdur. Biz bu borcu ifa etmek noktasında kararlıyız, samimiyiz. Temennimiz, muhataplarımızın da aynı samimiyeti göstermesidir.”
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Kars-Nahçıvan Demiryolu Projesi’ne İlişkin Niyet Protokolü”nü imzaladı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile Azerbaycan Şehir Planlama ve Mimari Devlet Komitesi Başkanı Anar Guliyev, “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Kahramanmaraş İlinde Konut Binaları, İlkokul, Anaokulu, Kültür Merkezi İnşaatına İlişkin İşbirliği Anlaşması”na imza attı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Azerbaycan Enerji Bakanlığı arasında elektrik enerjisiyle ilgili mevcut işbirliğinin devamını içeren metin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov tarafından imzalandı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI ALİYEV, MODERNİZE EDİLEN NAHÇIVAN ASKERÎ KOMPLEKSİ’NİN AÇILIŞINI YAPTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, ortak basın toplantısının ardından modernize edilen Nahçıvan Askerî Kompleksi’nin açılışını gerçekleştirdi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetlisi olarak çalışma ziyareti kapsamında Nahçıvan’a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nde resmî törenle karşılandı.
Tören alanına Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le birlikte geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada askerleri selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in, tören alanındaki yerlerini almasının ardından iki ülke millî marşları çalındı.
Tören sonunda Meclis binasına geçen iki lider, baş başa görüşmelerini gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in daveti üzerine günübirlik çalışma ziyaretinde bulunmak için gittiği Nahçıvan’a ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev tarafından Nahçıvan Havalimanı’nda karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Nahçıvan Havalimanı’nda; Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Fuad Necefli, Nahçıvan Yüksek Meclisi Başkan Yardımcısı Anar İbrahimov, Nahçıvan Valisi Mirsenani Seyidov, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov, Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı ve Türkiye’nin Nahçıvan Başkonsolosu Asip Kaya ile ilgili yetkililer karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Nahçıvan ziyaretinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu eşlik ediyor.
Konuşmaların hemen akabinde Güney Afrika’nın 59’uncu bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Ankara’da GÜNEY AFRİKA’dan Miras Günü ve Milli Gün Resepsiyonu.
Güney Afrika’nın Ankara Büyükelçisi Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA’nın ev sahipliğinde, Ankara Divan Otelde bir resepsiyon verildi.
Resepsiyonda, Türkiye’yi temsilen Dışişleri Bakan yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Mehmet Kemal BOZAY hazır bulundu.
Güney Afrika Miras ve Milli Günü resepsiyonuna, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerin, Büyükelçileri, Askeri Ataşeleri ve çok sayıda seçkin bir davetli topluluğu da katıldı.
Güney Afrika’nın Ankara Büyükelçisi Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA’nın ev sahipliğinde, Güney Afrika’nın kültürel farklılıklarının ve birlikteliğinin birlikte kutlandığı “Ulusal Miras Günü” dolayısıyla Ankara Divan Otelde bir resepsiyon verildi.
Konuşmalardan önce Güney Afrika ve Türkiye’nin milli marşları seslendirildi.
Güney Afrika’nın Ulusal Miras Günü resepsiyonu Büyükelçi Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA’nın konuşmasıyla başladı.
Güney Afrika Büyükelçisi , Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA, resepsiyondaki konuşmasına, davetlileri aralarında görmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek başladı.
DUBA, resepsiyonla, Ulusal Miras günü ve ertelenen Milli günü kutlamasını birarada kutladıklarını belirtti.
Büyükelçi DUBA, resepsiyonda yaptığı kısa konuşmasında öncelikle Kahramanmaraş merkezli depremde hayatını kaybedenler için davetlilere 1 dakikalık saygı duruşu çağrısında bulundu.
Saygı duruşundan sonra konuşmasına devam eden Güney Afrika Büyükelçisi DUBA, Büyükelçiliğin Şubat ayındaki Kahramanmaraş merkezli depremler dolayısıyla, Nisan ayındaki Ulusal Gün etkinliğini ertelediklerini ifade etti.
Bunun, Türkiye halkıyla dayanışmanın bir ifadesi olduğunu söyleyen Büyükelçi DUBA, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve halkına başsağlığı dileklerini iletmeye devam ettiklerini dile getirdi.
DUBA, Güney Afrika’nın Türkiye’nin Afrika ile ortak kalkınma ve refah arayışını övdüğünü anlatarak Türkiye’nin Güney Afrika için önemli bir yatırım ve ticaret ortağı olmaya devam ettiğini kaydetti.
Kahramanmaraş merkezli iki depremin dünyanın çok az yaşadığı bir büyüklükte olduğunun altını çizen Büyükelçi DUBA, Güney Afrika’nın Türkiye ile olan ilişkileri ve Türkiye’nin Afrika kıtasına olan saygısının bir göstergesi olarak, Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi aracılığıyla ve kıtasal düzeydeki iş birlikleri ile güçlendiğine de vurgu yaptı.
Büyükelçi DUBA, son on yılda yaklaşık 156 nokta 80 milyon dolarlık doğrudan sermaye yatırımıyla birçok projeye yatırım yaptıklarını geçen yıl ikili ticaretin ihracatta, Güney Afrika’nın lehine yüzde 18’lik bir artış meydana getirdiğini bildirdi.
DUBA, İki yıl önceye göre de bunun yüzde 50 artışla rekor seviyelere ulaştığını sözlerine ekledi.
Büyükelçi Dipuo Bertha LETSASHI ABESDER DUBA’dan sonra kürsüye Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Mehmet Kemal BOZAY geldi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Mehmet Kemal Bozay, Kahramanmaraş merkezli depremlerde Türkiye ile dayanışmalarından dolayı Güney Afrika’ya teşekkür etti.
Bakan Yardımcısı Bozay, Güney Afrika’nın Türkiye için Afrika’da önemli bir ortak olduğunun altını çizerek ticari ilişkilerin kazan-kazan ilkesine dayalı olarak geliştiğini ifade etti.
Dışişleri Bakan yardımcısı BOZAY, Afrika ile toplam ticaretimiz 2003 yılında 5 nokta 4 milyar dolarken, 2022 yılı sonunda yaklaşık 8 kat artarak 40,7 milyar dolara çıktığını söyledi.
BOZAY, 12-13 Ekim’de İstanbul’da gerçekleştirilecek Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu’nun ticaretin gelişmesi ve karşılıklı yatırımların daha üst düzeye taşınmasında gelecek adımlar için kendilerine sağlam bir platform sağlayacağını kaydetti.
Geçen yıl iki ülke arasındaki ticaret hacminin iki milyar doları aştığını hatırlatan Bakan yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı BOZAY, Güney Afrika’da faaliyet gösteren Türk müteahhitlik firmalarının faaliyetleri ve başarılarının kendileri için gurur kaynağı olduğunu da hatırlatarak sözlerini sonlandırdı.
Pasta kesiminden sonra davetliler, bir yandan Güney Afrika’nın Bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış Türk ve Güney Afrika mutfağından yiyeceklerin tadını çıkarırken bir yandan da Güney Afrika Milli Günü atmosferinde aralarında sohbet etme fırsatı buldular.
Konuşmaların hemen akabinde Güney Afrika’nın 59’uncu bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminden sonra davetliler, bir yandan Güney Afrika’nın Bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış Türk ve Güney Afrika mutfağından yiyeceklerin tadını çıkarırken bir yandan da Güney Afrika Milli Günü atmosferinde aralarında sohbet etme fırsatı buldular.
Resepsiyonda, davetliler daha sonra Güney Afrika ve dünya müziğinin sevilen melodilerinin eşliğinde dans ederek geceyi sonlandırmanın mutluluğu ile evlerinin yolunu tuttular.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin 5 gün boyunca 70’i aşkın dünyaca ünlü astronotu ağırlayacağını belirterek, etkinliğin Türkiye’nin Milli Uzay Programı’nın meyvelerini toplaması bakımından önemli olduğunu söyledi.
Uzay meraklılarının Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nde (GUHEM) gerçekleştirilecek zirvede bir araya geleceğini belirten Bakan Kacır, “Dünyada ün yapmış astronot ve kozmonotların da katılacağı etkinlik için Türkiye’nin seçilmesi, Milli Uzay Programı’nın meyvelerinin toplaması bakımından önemli. Bütün uzay meraklılarını bekliyoruz. Gençlerimizin, hayallerinin peşinden gitmesi, geleceğin uzay yolcularının onların arasından çıkacağını bilmeleri gerekiyor. Geleceğin Aziz Sancar’ları, milli teknolojinin genç neferleri arasından yetişiyor. Biz de gençlerimizi ve uzaya ilgi duyan milletimize her zaman söylediğimiz gibi sizlerle birlikteyiz, desteklerimizle her zaman yanınızdayız.” dedi.
MİLLİ UZAY PROGRAMI
Türkiye’nin, Milli Uzay Programı doğrultusunda uzaya dair gelecek vizyonunu ortaya koyduğunu dikkati çeken Bakan Kacır, “Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken uzay alanındaki yetkinliklerimizi daha da ileriye taşımak istiyoruz. Orta Vadeli Program’da da Milli Uzay Programı çerçevesinde izleyeceğimiz politikayı vurguladık. Program çerçevesinde, Türkiye’deki uydu geliştirme ve pazarlama faaliyetlerini koordine ederek, nano ve mikro uydu ile mega takım uydu gibi yeni teknolojik alanlarda AR-GE ve ürün geliştirme çalışmalarını gerçekleştireceğiz.” ifadelerini kullandı.
GUHEM’DE ULUSLARARASI DEV BULUŞMA
Türkiye’nin uzay havacılık temalı ilk interaktif eğitim merkezi GUHEM, uluslararası dev etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. GUHEM ve Bursa Business School organizasyonuyla Bursa’ya gelecek 70’ten fazla astronot 5 gün boyunca birbirinden önemli etkinliklerde yer alacak.
25-29 EYLÜL’DE BURSA’DA
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) iş birliğinde, Bursa Büyükşehir Belediyesi destekleriyle hayata geçirilen GUHEM, Uzay Kaşifleri Derneği’nin (Association of Space Explorers- ASE) düzenlediği Planetary Congress’e ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 25-29 Eylül tarihlerinde Bursa’da gerçekleşecek kongrede uzayda yaptıkları çalışmalarla adını duyurmuş astronot ve kozmonotlar uzay farkındalığını artırmak için çalışmalarda bulunacak.
19 ÜLKEDEN 70’İN ÜZERİNDE ASTRONOT
Kongrede, Artemis II göreviyle Ay yörüngesine gidecek aracın pilotu Amerikalı Victor Grover’dan, iki görevde uzayda toplamda 191 gün kalmış Çinli Junlong Fei’ye, uzayda 747 gün geçiren Rus Kozmonot Sergei Andeev’den, Kanada eski Genel Valisi Astronot Julie Payette’e kadar 19 ülkeden 70’in üzerinde astronot ve uzay çalışmaları konusunda öncü isimler yer alacak.
Uzay konusunda dünyanın en prestijli isimlerini bir araya getirecek olan etkinliğin teknik oturumları, BTSO tarafından hayata geçirilen iş dünyasının eğitim ve gelişim merkezi Bursa Business School Uludağ Kampüsü’nde gerçekleştirilecek.
BİLGİ VE DENEYİMLERİNİ PAYLAŞACAKLAR
25 Eylül Pazartesi günü düzenlenecek açılış organizasyonunun ardından TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TUA Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, Türksat CEO’su Hüseyin Ertok, Plan-S CEO’su Tugay Güzel, TÜBİTAK Uzay Enstitü Müdür Yardımcısı Alime Yıldırım ve Delta V Genel Müdürü Arif Karabeyoğlu gibi önemli isimler teknik oturumlarda bilgi ve deneyimlerini paylaşacak.
TÜRKİYE’NİN İLK UZAY YOLCULARI KATILIYOR
Türkiye’nin ilk uzay yolcuları Alper Gezeravcı ve Tuva Atasever de etkinlikler kapsamında Türkiye’nin Gelecek Projeksiyonu oturumu kapsamında uzay meraklılarıyla buluşacak. Ayrıca Yeni Uzay Ekonomisi ile Yer Yörüngesi ve Ötesinde Çalışmalar oturumlarında da Michael Lopez Alegria, Thomas Marshburn, Fei Junlong, John D. Olivas, Anton Shkaplerov, Denis Matveev ve Sergey Korsakov gibi dünyaca ünlü astronotlar yer alacak.
KONGRENİN ANA TEMASI; “İSTİKBAL GÖKLERDEDİR”
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında Bursa’da gerçekleştirilecek bu büyük organizasyonun teması ise Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal Göklerdedir” sözünden yola çıkılarak belirlendi. Ülke açısından da tarihi bir kongre niteliğindeki bu eşsiz organizasyonda beş gün boyunca uzayla ilgili yapılacak teknik oturumların yanı sıra bilim ve toplum etkinlikleriyle, seminerler, söyleşiler ve çevrimiçi platformlarda öğrenci buluşmaları gibi birçok etkinlik düzenlenecek.
ASTRONOTLAR, VATANDAŞLARLA BİR ARAYA GELECEK
27 Eylül Çarşamba günü GUHEM’i ziyaret edecek astronotlar ayrıca ‘Bilim-Toplum’ etkinlikleri kapsamında Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu’nda vatandaşlar ve öğrenciler ile bir araya gelecek.
UZAY VE HAVACILIK ALANINDAKİ DEV ZİRVE
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, etkinliğe ilişkin, “Bu dev zirve, gençlerimizin de uzay ve havacılık alanındaki farkındalıklarını artırmamız açısından büyük önem taşıyor. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında ‘İstikbal Göklerdedir’ ana temasıyla ev sahipliği yapmaya hazırlandığımız kongrenin kentimiz ve ülkemiz adına şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi.
BİR ADA DEVLETİ OLAN MALTA,BAĞIMSIZLIĞININ 59’uncu YILDÖNÜMÜNÜ KUTLADI.
Malta’nın Ankara Büyükelçisi Theresa CUAJAR’ın ’ın ev sahipliğinde, Ankara Divan Otel de bir resepsiyon verildi.
Resepsiyonda, Türkiye’yi temsilen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY hazır bulundu.
Malta Milli Günü resepsiyonuna, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerin, Büyükelçileri, Askeri Ataşeleri ve çok sayıda seçkin bir davetli topluluğu da katıldı.
Malta Bağımzsızlık günü resepsiyonunda Eski Dışişleri bakanlarından Yaşar YAKIŞ da davetliler arasındaydı.
Malta Büyükelçisi Therasa CUTAJAR, resepsiyondaki konuşmasına, ülkesinin bağımsızlığını kazanmasının 59’uncu yıldönümünde davetlileri aralarında görmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek başladı.
Bu yılın Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü kuruluş yılı olduğuna değinen Büyükelçi CUTAJAR, Türk halkına refah ve başarı diledi.
Malta Büyükelçisi Theresa CUTAJAR, Malta ile Türkiye arasında ilişkinin karşılıklı saygı, güven ve anlayışa dayalı olduğunu dile getirdi.
Büyükelçi Theresa CUTAJAR, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılında Türkiye ile Malta arasında ikili ilişkileri genişletme çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.
CUTAJAR, Dayanışma’nın Malta Dış politikasının önemli bir göstergesi olduğunu hatırlattı.
Büyükelçi CUTAJAR, Malta’nın Kahramanmaraşlı merkezli depremlerde Malatya ve Hatay’a teknik yardım ve destek göndererek arama ve kurtarma çalışmalarına yardımcı olduğunu belirtti.
CUTAJAR, Malta’nın Libya’daki sel felaketi için de yardım sağladığına ve Fas’taki deprem için yardım sağlayacağına da dikkat çekti.
Büyükelçi CUTAJAR, Malta’nın Türkiye’nin stratejik ortağı olarak Avrupa Birliği ilişkilerine de verdiğini bildirdi.
Malta Büyükelçisi Theresa CUTAJAR, Küresel Barış ve güvenliği de geliştirmeyim hedeflediklerini dile getirdi.
Büyükelçi Theresa CUTAJAR’dan sonra kürsüye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY geldi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY, konuşmasına öncelikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Malta’nın 59’uncu yıldönümü kutlama mesajını ileterek başladı.
Bakan Mehmet Nuri Ersoy, Malta’nın güçlü iradesi ve kararlı duruşuyla Avrupa’nın ve Akdeniz’in yükselen değeri olduğunu tüm dünyaya göstereceğine inandığını söyledi.
Bakan ERSOY, Malta Cumhuriyeti ile Türkiye’nin ilişkilerini her alanda güçlendireceklerini de vurguladı.
Konuşmaların hemen akabinde Malta’nın 59’uncu bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminden sonra davetliler, bir yandan Malta’nın Bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış yiyeceklerin tadını çıkarırken bir yandan da Malta Milli Günü atmosferinde aralarında sohbet etme fırsatı buldular
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Manhattan’daki Rockefeller Center’da Türkiye İş Kadınları Derneğinin (TİKAD) düzenlediği “Dünyaya Yön Veren Kadınlar” etkinliğine katılarak iş dünyası temsilcilerine ve kadın girişimcilerden oluşan davetli gurubuna hitap etti.
Emine Erdoğan, “Bizim medeniyetimizde, kadınlar ve erkekler beraberce, tarihin öznesi konumunda yer almışlardır. Fakat ne yazık ki üstlendikleri görevler, tarih yazımında ön plana çıkarılmadığından, yeterince bilinmez” dedi.
“Bizim topraklarımız, dünyanın bütün kadınlarına umut olacak destansı mücadelelerle doludur” diyen Emine Erdoğan, çevresine yön veren kadınların dünyaya duyurulmasını “çok önemsediğini” ifade etti.
Girişimci kadınların çoğunlukta olduğu topluluğa hitap eden Emine Erdoğan, “Rehber niteliğindeki kadınlarımızın her platformda, şehirlerimizde, okullarımızda anlatılması, gençlerimizin değerli rol modellerle tanışması açısından anlamlıdır” değerlendirmesini yaptı.
Emine Erdoğan, bu doğrultuda tarihte yer etmiş Tomris Hatun, Hindistan’da babası tarafından veliaht ilan edilerek Türk Devleti’nin başına geçen Raziye Sultan ve Hz. Ömer’in Medine Pazarını denetlemekle görevlendirdiği, dürüstlük abidesi Eş-Şifa gibi kadın yönetici ve girişimcilerden örnekler verdi.
Emine Erdoğan ayrıca, Osmanlı Devletinin kuruluşuna büyük katkıları olan Hayme Ana, İstiklal Savaşı’nda düşmana ve 15 Temmuz darbe girişiminde tanklara karşı direnen cesur kadınlara da değindi.
“KADINLAR, DAİMA, MEDENİYETİN VE KALKINMANIN ANA AKTÖRLERİDİR”
Kadınları haklarından mahrum bırakmanın, toplumsal gelişiminin önüne, “aşılmaz bariyerler örmek ile eşdeğer” olacağını ifade eden Emine Erdoğan, “Kadınlar, daima, medeniyetin ve kalkınmanın ana aktörleridir” diye konuştu.
Emine Erdoğan bu kapsamda, “Kadının; hukukta, eğitimde, üretimde, ticarette, sanatta ve sporda, ailede, kısacası her alanda eşit şartlarda var olabildiği toplumlar, güçlü ve dinamik toplumlardır” ifadelerini kullandı.
Osmanlı’da kadınların vakıf kurabilecek servete sahip olmasının ve yatırımlarının, tarihteki kadın girişimciliğinin boyutlarına örnek oluşturduğunu belirten Emine Erdoğan, “Gurur duyarak söylüyorum; günümüzün kadınları da tarihimizdeki kutlu örnekler kadar yürekli ve çalışkan insanlardır” dedi.
Emine Erdoğan, Türkiye’de son 21 yılda, “Haydi Kızlar Okula”, “Ana-Kız Okuldayız”, “7 Çok Geç”, “Okuma Yazma Seferberliği”, “Nerede Kalmıştık” gibi kampanyalarla, kız çocuklarının eğitim hakkından mahrum bırakılmalarının engellendiğini anımsattı.
Emine Erdoğan, Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB) aracılığıyla kadınların üretime teşvik edildiğini belirterek, KOBİ kredilerinde kadın girişimcilere pozitif ayrımcılık yapıldığını vurguladı.
Emine Erdoğan, “Sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize doğru yol alırken, kadınlarımızın ekonomik gelişimin yardımcısı değil, öznesi olduğunun tüm toplum kesimlerinde anlaşılmasını, gönülden diliyoruz” dedi.
Türkiye’deki yasal düzenlemelerin sanatta ve sporda “meyvelerini vermeye başladığına” değinen Emine Erdoğan, “Ülkemize getirilen ödüller, yayınlanan edebi eserlerimiz, yumuşak gücümüz sinema filmleri ve dizilerimiz, spordaki başarılarımız, hepimizi gururlandırıyor” diye konuştu.
Emine Erdoğan, söz konusu başarıların tüm kadınlara ilham olmasını dilerken, ülkenin kadim bir millet ve devlet geleneğinden aldığı güçle Türkiye Yüzyılı vizyonuna emin ve kararlı adımlarla yürüdüğüne işaret etti.
Emine Erdoğan, konuşmasını, “İlk olma niteliği taşıyan seçme ve seçilme hakkımızdan, kadın başbakanımıza ve bakanlarımıza dek, bütün başarı hikâyelerimizi, hatırlamalı ve hatırlatmalıyız” diye tamamladı.
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI GÖKTAŞ: “KADİM TÜRK KÜLTÜRÜ KADINA VERDİĞİ DEĞERLE BİLİNMEKTEDİR”
New York’taki TİKAD etkinliğinde konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da “Ülkemiz kurulduğu günden bu yana güçlü kadınların ülkesi olmuştur. Kadim Türk kültürü kadına verdiği değer ile bilinmektedir” dedi.
“2002’de iktidara geldiğimizde Meclis’te kadınların temsil oranı yüzde 14 civarındayken bugün yüzde 18’in üzerine çıkmış durumda” diyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, AK Parti’nin, TBMM’de kadın milletvekili sayısının artmasında en büyük paya sahip olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden’nın eşi Jill Biden’ın ev sahipliğinde lider eşleri ile bir araya geldi.
Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurul toplantıları kapsamında bulunduğu New York’ta, Jill Biden’ın ev sahipliğindeki davette lider eşleriyle buluştu.
Smithsonian Tasarım Müzesi’nde gerçekleşen davette Biden, lider eşlerine müzeyi gezdirerek tanıttı. Lider eşleri davette çevre, kültür, eğitim gibi konularda bilgi paylaşımında bulundu. Davet sonunda lider eşleri ev sahipliği için Biden’a teşekkür etti.
Emine Erdoğan, davetin ardından sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, şu ifadeleri kullandı:
“Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu kapsamında ziyaret ettiğimiz New York’ta, Amerika Devlet Başkanı’nın eşi Jill Biden’ın ev sahipliğinde lider eşleri ile bir araya geldik. Çevre, kültür, eğitim başta olmak üzere pek çok konu hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Samimi ve içten ev sahiplikleri için Bayan Biden’a teşekkür ediyorum.”
Emine Erdoğan, New York Türkevi’nde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, “Varisi olduğu köklü miras çerçevesinde devletimiz, bugün de dünyanın vicdanı olmayı sürdürmektedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, New York Türkevi’nde, devlet başkanı eşleri, uluslararası kuruluş temsilcileri ve seçkin bir davetli grubunun katıldığı programda sosyal refahın adil dağılımı hakkında konuşma yaptı.
Tarihte, Anadolu’da ayrım yapılmaksızın insanların hizmetine sunulan ve refahın paylaşılmasına aracılık eden kervansaray, han, aşevi ve hamamların varlığına değinen Emine Erdoğan, şunları söyledi: “Varisi olduğu köklü miras çerçevesinde devletimiz, bugün de dünyanın vicdanı olmayı sürdürmektedir. Halkımızın hayırseverliği de sosyal denge ve barışın korunmasında büyük rol oynamıştır. Hakkaniyet ilkesi, daima bu uygulamaların merkezinde yer almıştır.”
Emine Erdoğan, Türkiye’nin, Osmanlı’dan Darüleytam, Darülaceze, Darüşşafaka, Kızılay gibi güçlü dayanışma kurumlarını miras aldığını ve “sosyal devlet geleneğini, daha ileri düzeylere taşımayı başardığını” belirtti.
“ÜLKEMİZ, MİLLÎ GELİRİNE ORANLA EN FAZLA YARDIM YAPAN ÜLKE DURUMUNDADIR”
Emine Erdoğan, “Yeryüzündeki hiçbir acıya bigâne kalamayan Türk insanı sayesinde, ülkemiz, millî gelirine oranla, en fazla yardım yapan ülke durumundadır. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Maarif Vakfı, AFAD, Kızılay gibi kurumlarımız, kardeşlik köprüleri kurmaya devam etmektedirler” dedi.
Türkiye’nin insanlığı “tek bir aile” olarak gördüğünü söyleyen Emine Erdoğan, “Ülkemiz, kendi vatandaşı gibi, sığınmacılara, mültecilere ve bütün mazlumlara şefkat elini uzatmaya devam edecektir” diye konuştu.
Emine Erdoğan, Türkiye’nin sosyal devlet anlayışını önceleyen konuşmasında, “Sosyal güvenlik ve sosyal adalet kavramı dünya genelinde, en fazla sanayi dönemine kadar geri giderken, Türk devletlerinde, kadim zamanlara uzanır. Kıtaların, toplumların sömürgeleştirildiği çağda, gönüller fetheden atalarımız, engin coğrafyalarda, hâlen saygıyla yâd edilmelerine vesile olan şaheserler bırakmışlardır” ifadelerini kullandı.
6 Şubat depremlerinde gösterilen dayanışmaya değinen Emine Erdoğan, “Kalbinizle yaptığınız her şey size geri dönecektir sözünün anlamını, 6 Şubat depremlerinde bir kez daha idrak ettiğimizi söyleyebilirim. Dünyanın dört bir yanındaki dostlarımız, şehirlerimiz harabeye dönerken, gönül mabetlerimiz yıkılmasın diye, seferber oldular” şeklinde konuştu.
“Türkiye, hep birlikte daha iyiye yürüyen sosyal bir devlettir” diyen Emine Erdoğan, ayrıca, yaşlılar, engelli vatandaşlar ve çocukları korumak için çıkarılan kanunlardan bahsetti ve bu tür yardımlara bütçeden ayrılan payın 2002’den bu yana 4 kat arttığına değindi.
Emine Erdoğan, salgın sürecinde Türkiye’nin, ihtiyacı olan bütün ülkelere maske, hijyen kiti ve Turkovac aşısını, patentsiz ve bedelsiz olarak gelir düzeyine bakmaksızın ulaştırdığını hatırlatarak, “Dayanışma geleneğimiz sayesinde bugün pek çok ülke ‘bizler yardım yapmayı Türklerden öğrendik’ diyebilmektedir” ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, katıldığı etkinliği gerçekleştiren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına teşekkür ederek, Bakanlığın kurulduğu 2011 yılından bu yana, sosyal adalet adına, çok büyük adımlar atıldığını kaydetti.
Arnavutluk, Ekvador, Seyşeller devlet liderlerinin eşlerinin katıldığı programda ayrıca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, BM Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı Genel Sekreter Yardımcısı Navid Hanif, BAE Toplumsal Kalkınma Bakanı Shamma bint Suhail Faris Al Mazrui ve Sırbistan Aile Refahı ve Demografi Bakanı Darjia Kisic Tepavcevic de birer konuşma yaptı.
Öte yandan, Emine Erdoğan ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, program çerçevesinde hazırlanan fotoğraf sergisi ve tanıtım videosu aracılığıyla, Türkiye’nin ülke içi ve dışında yaşanan doğal afetlere yaptığı yardımlarla ilgili bilgileri davetlilere anlattı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.