DÜNYA
Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Türkiye’nin otomobili projesindeki teknoloji birikimimiz, diğer pek çok sektörün de ateşleyicisi olacaktır”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Otomobili Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Yapay zekâ her alanda olduğu gibi otomobillerde de giderek öne çıkıyor. Sanayimizi tüm unsurlarıyla bir sonraki çağa şimdiden hazırlamak istiyoruz. Türkiye’nin otomobili projesindeki teknoloji birikimimiz, diğer pek çok sektörün de önünü açacak, aynı zamanda ateşleyicisi olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gebze’de düzenlenen Bilişim Vadisi’nin resmî açılış töreni ile Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu Yeniliğe Yolculuk Buluşması’na katıldı.
Törende bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye için tarihî bir güne, Türkiye’nin 60 yıllık rüyasının gerçeğe dönüşmesine hep birlikte şahitlik edildiğini belirterek Türkiye’nin kendi otomobilini üretmesi gerektiğini yıllardır dile getirdiğini hatırlattı.
Türkiye’yi 350 bini bile bulmayan otomotiv üretim potansiyelinden 1,5 milyonun üzerinde bir üretim seviyesine çıkarttıklarını, bu sektördeki ihracatın 32 milyar dolara ulaştığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin hayaline gönül vererek elini taşın altına koyan Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’na teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenin yapıldığı alanın Türkiye’nin Bilişim Vadisi olduğuna dikkati çekerek, “Burası Türkiye’nin yarınlarını şekillendirecek teknoloji üssü. Aslında biz bu tarihî günde iki mega projeyi aynı anda hayata geçiriyoruz. Hem Bilişim Vadimizin resmî açılışını gerçekleştiriyor hem de otomobilimizin ön gösterim araçlarını sizlerle paylaşıyoruz” dedi.
“DEVRİN OTOMOBİLİNİN ÖNÜNÜ KESEMEYECEKLER”
Türkiye’nin yerli ve millî otomobil arayışının yeni olmadığını, ilk yerli otomobil denemesi olan Devrim’in hikâyesinin, aynı zamanda hayallerin nasıl kâbusa dönüştürüldüğünün de örneği olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce uçak yapan, motor geliştiren, silah üreten müteşebbislerin başına ne gelmişse, Devrim otomobilinin başına da aynısının geldiğini, projelerin hayata geçirilemediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimin adına çalıştığı, kimin sesi olduğu, kimin çıkarını koruduğu artık gün gibi aşikâr olan birileri çıkıp, diğer projeler gibi, bunu da hem psikolojik hem de fiili olarak sabote etmiştir. Kayseri’deki uçak fabrikasına sipariş verilmesine, dışarıdan alınan siparişlerin de ihraç edilmesine engel olan zihniyet, unutmayalım yine faaliyetteler, çalışıyorlar. Türkiye’nin kendi motorunu üretmesi için canlarını dişlerine takarak çalışanların emeklerini zayi edenler, aynı kafayla bugün de bizim karşımıza dikiliyor” diye konuştu.
Otomobil piyasasının canlanmaya başladığı bir dönemde ilk yerli otomobil Devrim’e yönelik teşebbüs başarıyla hayata geçirilmesi, daha önceki uçak, silah, motor projelerinin sürdürülmesi hâlinde Türkiye’ni bugün bambaşka bir yerde bulunacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gümüş Motor teşebbüsünden 65 yıl sonra hâlâ motorumuzu kendimiz üretemiyor olmanın sancılarını çekiyoruz. Bu vesileyle, ülkemizin ilk motor fabrikası teşebbüsünü başlatan, sanayileşme fikrinin yılmaz savunucusu Necmettin Erbakan hocamızı da rahmetle, minnetle yâd ediyorum” şeklinde konuştu.
“Devrim otomobilinin benzini olmadığı için yolda kalmasını, projeyi boğma kampanyasına çevirenler, emin olun, Türkiye’nin Otomobili için de aynı şeyi yapmaya çalışacaklardır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devrim otomobilinin önünü kesmeyi başardılar ama şimdi yaptığımız devrin otomobilinin önünü, inşallah kesemeyecekler” değerlendirmesinde bulundu.
“TÜRKİYE’DE GÜÇLÜ BİR BİLİM VE TEKNOLOJİ İKLİMİ TESİS ETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî geliri 236 milyar dolardan 950 milyar dolarlara, ihracatı 36 milyar dolardan 170 milyar dolara yükselterek istihdamda 9 milyona yakın bir artış sağladıklarını belirterek dün 2 bin 325 lira olarak açıklanan 2020 yılı asgari ücret rakamının da hayırlı olmasını diledi.
Açıklanan rakam üzerinden spekülasyonlar yapıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde işçileri enflasyona ezdirmeyeceklerine dair söz verdiklerini ve bugüne kadar sözlerine sadık kaldıklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enflasyonun üç puan üzerinde yüzde 15 olarak yapılan bu artış sonunda asgari ücret, 2002’ye göre reel olarak yüzde 154 düzeyinde yükselmiş bulunuyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye’de güçlü bir bilim ve teknoloji iklimi tesis ettiklerini, 207 üniversitede bin 572 Ar-Ge ve Tasarım merkezi, 85 Teknoloji Geliştirme Bölgesi ve bu altyapı etrafında çalışan 112 bin araştırmacının bulunduğunu açıkladı.
“YARININ TÜRKİYE’SİNİ DAHA SAĞLAM TEMELLERE OTURTMAYI HEDEFLİYORUZ”
Bilişim Vadisi ile bu sisteme yeni ve çok güçlü bir aktörü daha dâhil ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burası Millî Teknoloji Hamlemizi ulusal ve uluslararası düzeyde temsil edecek bir yerdir. Bilişim Vadisi, 3 milyon metrekarenin üzerinde bir alanda kurulan yaklaşık 200 bin metrekare kapalı bölümüyle, ülkemizin en büyük teknoloji geliştirme merkezidir. Savunma sanayinde elde ettiğimiz başarıları diğer alanlara da taşıma gayesiyle kurduğumuz bu vadiyle, yarının Türkiye’sini daha sağlam temellere oturtmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin ürettiği yüksek teknolojili savunma sanayi ürünleri sayesinde, güçlü ve rakipsiz bir küresel oyuncu olma yönünde ilerlediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin artık yeni teknolojilerin sadece pazarı değil, bunları geliştiren, üreten ve tüm dünyaya ihraç eden bir ülke hâline geleceğini vurguladı.
Bilişim Vadisi’nin önümüzdeki dönemin eğilimlerini bugünden yönlendirme doğrultusunda atılan bir adım olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu amaçla Marmaray’a, Bilişim Vadisi ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi bağlantısı kuruyoruz. Böylece 20 milyonluk nüfusu yarının teknolojilerinin yeşereceği Bilişim Vadisi ile buluşturuyoruz. Bu ulaşım hattına ‘Mega Teknoloji Koridoru’ diyebiliriz. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü yanında kuracağımız yeni teknoloji geliştirme bölgesini de Bilişim Vadisi çatısı altına alıyoruz” açıklamasında bulundu.
Yeni teknolojilerin en önemli bileşeninin yazılımlar olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu alanda sıçramayı Bilişim Vadisi’nde yapacaklarını, bunun için 170 bini aşan yazılımcı sayısını hızla 500 binin üzerine çıkaracaklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilişim Vadisi’nin açılacak yeni nesil yazılım okullarından birine de ev sahipliği yapacağını belirterek Bilişim Vadisi’nin, açık kaynak platformunun merkezi olacağını, tüm bu avantajlarından dolayı Bilişim Vadisi Türkiye’nin Otomobili Projesine de ev sahipliği yaptığını bildirdi.
“SANAYİMİZİ TÜM UNSURLARIYLA BİR SONRAKİ ÇAĞA HAZIRLAMAK İSTİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli otomobil fabrikasının da Bursa’nın Gemlik ilçesinde olacağını, ilçede Türk Silahlı Kuvvetlerine ait 4 milyon metrekarelik bir alanın takribi 1 milyon metrekaresinin bu fabrikaya tahsis edileceğini ve fabrika inşasına süratle başlanacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Fikri ve sınai hakları tamamen bize ait olan bu araçla birlikte dünya rekabetçi bir Türk markasıyla tanışmış olacak. Bu markaya ilişkin tüm stratejik kararları ülkemiz alıyor. Bizim fikirlerimiz, bizim mühendislerimiz tarafından hayata geçiriliyor. Atılan hiçbir adım için kimseden lisans almıyor, icazet almıyor, her türlü teknik özelliği kendimiz belirliyoruz. Bir başka ifadeyle oyunun kurallarını artık biz koyuyoruz. Suriye’de biz koyuyoruz, Libya-Türkiye arasında biz koyuyoruz. Silahlı özellikle savunma sanayinde biz koyuyoruz ve şimdi burada da yine biz koyuyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya otomotiv sanayinin yeni bir yol ayrımında bulunduğunu, elektrikli otonom ve ağ bağlantılı teknolojilerin liderliğinde yeni üretim modellerin ortaya çıktığını vurgulayarak, “Yapay zekâ her alanda olduğu gibi otomobillerde de giderek öne çıkıyor. Sanayimizi tüm unsurlarıyla bir sonraki çağa şimdiden hazırlamak istiyoruz. Türkiye’nin otomobili projesindeki teknoloji birikimimiz, diğer pek çok sektörün de önünü açacak, aynı zamanda ateşleyicisi olacaktır. Bunun için hata yapma lüksümüz yoktur” ifadelerini kullandı.
“BU OTOMOBİLİ SADECE KENDİ İHTİYAÇLARIMIZ İÇİN ÜRETMİYORUZ, BİZ KÜRESEL BİR MARKA PEŞİNDEYİZ”
Sınıfının en geniş iç hacimli, en yüksek performanslı ve en uygun maliyetli aracının üretileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretilecek aracın sıfır emisyonla çalışarak çevreyi hiç kirletmeyeceğini, seri üretime geçildiğinde Avrupa’nın klasik olmayan doğuştan elektrikli ilk ve tek SUV modelinin sahibinin Türkiye olacağını söyledi.
“Üretime geçtikten üç yıl sonra binek otomobillerde ülkemizde en yüksek yerlilikte üretilen tek marka yine Türkiye’nin otomobili olacak” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Şoförler Odası’nın yerli otomobil alma niyetini açıkladığını hatırlattı.
Türkiye’nin şarj alt yapısını da 2022 yılına kadar tamamlayacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tasarımıyla, bataryasıyla, şarj istasyonlarıyla bu otomobil projesiyle ülkemizi geleceğin dünyasına hazırlıyoruz. Dünyada bunu yapabilen pek az ülke vardır, Türkiye daha en başından elektrikli otomobil alanına girerek herkesten bir değil birkaç adım birden öne geçiyor. Bu otomobili sadece kendi ihtiyaçlarımız için üretmiyoruz, biz küresel bir marka peşindeyiz” vurgusunda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin yerli otomobile desteğini görmek için ön satış sürecinin başlatılabileceğini belirterek, “Milletimizin ön satışta ortaya koyacağı taleple bu projeye sahip çıkacağına yürekten inanıyorum. Recep Tayyip Erdoğan olarak şahsım adına ilk ön siparişi de buradan veriyorum” diyerek ön siparişini verdi.
“KENDİMİZE GÜVENDİĞİMİZDE AŞAMAYACAĞIMIZ HİÇBİR ENGEL YOK”
Yerli otomobil projesinde özel sektör koordinasyonunu yürüten Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile kamu tarafındaki koordinasyondan sorumlu Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı olarak ilk günden beri olduğu gibi, bundan sonra da hep yanınızda yer alacağımı ifade ediyorum, bunu da bilmenizi istiyorum, attığınız her adımı bizzat takip ediyorum” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimin izniyle Türkiye önümüzdeki dönemin yükselen değeri, attığı adımlar merakla takip edilen ülkesi olacaktır. Kendimize inandığımızda, kendimize güvendiğimizde aşamayacağımız hiçbir engel bulunmuyor” diyerek projede yer alan şirketleri ve ekibi tebrik etti.
Konuşmasının ardından ses ve ışık şovlarıyla sahneye çıkan otomobilleri inceleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hava bugün böyle yağmurlu filan olmamış olsaydı şöyle bir Ankara yoluna çıkardık. Ama bugün sizlerle burada bunu paylaşalım dedik, inşallah daha sonra bir yolculuğumuz da olur” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yerli otomobilin SUV modelini bir süre kullandı.












































DÜNYA
“Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi seçimin kazananı olmuştur”




Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Seçimin, siyasi olarak kazananları elbette bellidir. Ama bu seçimlerde bizimle ve ittifakımızla birlikte tüm Türkiye kazanmıştır. Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“10 Mart’ta imzaladığımız Cumhurbaşkanı Kararı ile başlayan seçim sürecini suhuletle tamamladık. 14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde milletimiz rekor bir katılımla iradesine ve geleceğine sahip çıktı.
“SON 21 YILDA 17. SEÇİM ZAFERİMİZE İMZA ATTIK”
Gerek Mecliste gerekse Cumhurbaşkanı seçiminde elde ettiğimiz tarihî başarıyla, son 21 yıldaki 17. seçim zaferimize imza atmış olduk. 2014 yılından beri şanla, şerefle yürüttüğümüz Cumhurbaşkanlığı görevini aziz milletimizin takdiriyle 5 sene daha sürdürme imkânına kavuştuk.
Yine büyük bir demokrasi zaferiyle bizleri buluşturan, iki bayram arasında milletimize iki demokrasi bayramı yaşatan Rabbimize hamdediyoruz. Seçim sonuçlarının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Her iki seçimde de tercihini sandığa demokratik yollarla yansıtan tüm vatandaşlarımı buradan bir kez daha tebrik ediyorum.
28 Mayıs tarihi itibarıyla Türk demokrasisini, dünyada referans alınan, gıptayla takip edilen bir konuma yükselten her bir insanımıza müteşekkiriz. Şahsımıza olan teveccühlerini her iki seçimde de çok güçlü bir şekilde gösteren yaklaşık 28 milyon kardeşime ayrıca şükranlarımı sunuyorum.
‘Türkiye, Türkiye’den daha büyüktür’ gerçeğine yeniden şahitlik etmemize vesile olan dünyanın dört bir yanındaki dost ve kardeşlerimize de, şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bu süreçte, Türkiye’nin sadece yakın çevresinde değil, Afrika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Balkanlara, Orta Doğu’dan Türk ve İslam âlemine kadar yüzlerce ülkede umudun, direnişin, şefkatin, merhametin, müstevliler karşısında dik bir duruşun adı olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Seçimin, siyasi olarak kazananları elbette bellidir. Ama bu seçimlerde bizimle ve ittifakımızla birlikte tüm Türkiye kazanmıştır. Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır. ‘Allah Türkiye’ye zeval vermesin’ diye ellerini semaya açan yüz milyonlar kazanmıştır. ‘Dünya 5’ten büyüktür’ çağrımızın yüreklerine inşirah düşürdüğü milyarlarca mazlum ve mağdur kazanmıştır.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NI OMUZ OMUZA VEREREK HEP BERABER İNŞA EDECEĞİZ”
Altını çizerek ifade etmek isterim ki; her seçim döneminde ellerini ovuşturan kriz heveslileri dışında, bin yıllık kardeşliğimizi dinamitlemek isteyen fitne tüccarları dışında, elinde binlerce insanımızın kanı olan terör baronları dışında, velhasıl birliğimize, dirliğimize, asırlık hedeflerimize ve hayallerimize kast eden odaklar dışında seçimlerin kaybedeni yoktur.
Seçimler gelir geçer, bunlar demokrasinin olmazsa olmazlarıdır. Asıl mesele, milletimizin, devletimizin, ülkemizin birliği, bütünlüğü, refahı ve geleceğidir. Asıl mesele, Türkiye’nin asırlara sâri yolculuğunu devam ettirebilmesidir. Asıl mesele, ülkemizde biraz çekişmeli geçen siyasi rekabetin siyasi husumete dönüşmesine fırsat verilmemesidir. Seçimler bunu sağladığı, buna vesile oldu, bunu güçlendirdiği müddetçe fonksiyonunu ifa ediyor demektir. Sandıklar kapandıktan sonra hep birlikte eğer önümüze bakabiliyorsak, Allah’ın izniyle, millet olarak bizim bileğimizi kimse bükemez.
Geride bıraktığımız son 21 yılda bunu 17 kez başardık. Mücadele ettik, yarıştık, neticede sandıktan çıkan iradeye teslim olduk. ‘Nerede kalmıştık’ diyerek her seçimden sonra işimize gücümüze, esas gündemimize geri döndük. Tüm vatandaşlarımdan son seçimlere bu zaviyeden bakmalarını istirham ediyorum. Unutmayın, biz hep birlikte Türkiye’yiz. Biz, yurt dışındaki kardeşlerimizle birlikte 100 milyonluk büyük bir aileyiz. Biz, asırlardır nice badireler atlatmış, acıları bal eylemiş, istiklal ve istikbalimiz uğrunda canımızdan aziz bildiklerini feda etmiş bir milletiz. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da omuz omuza, gönül gönüle vererek hep beraber inşa edeceğiz.
“TÜRKİYE’NİN GERÇEK DOSTLARINA ÜLKEM VE MİLLETİM ADINA MİNNETTARIM”
Yüksek Seçim Kurulu’nun kesin sonuçlarını açıklaması akabinde 3 Haziran tarihînde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde mazbatamızı alıp yemin ettik. Ardından da Cumhurbaşkanlığı Külliye’mizde yurt içinden ve yurt dışından 5 bini aşkın misafirimizin iştirakiyle göreve başlama törenimizi yaptık. Aslında törenimizi sergi salonumuz yerine çok daha büyük bir katılımla açık alanda gerçekleştirmeyi arzu ediyorduk, ancak hava şartları nedeniyle bundan sarfınazar etme mecburiyetinde kaldık.
Törenimize özellikle yurt dışından katılım düzeyinin ve sayısının fevkalade yüksek olması, ülkemiz adına bizleri hem gururlandırdı hem mütehassıs etti. Dünyanın 80’e yakın ülkesinden 20 devlet başkanı, 5 cumhurbaşkanı yardımcısı, 12 meclis başkanı, 14 başbakan, 7 başbakan yardımcısı, 20 bakan ve 6 uluslararası kuruluş temsilcisiyle, 7 eski devlet ve hükûmet başkanı seviyesinde üst düzey zevatı Başkentimizde ağırladık. Ayrıca, ülkemizde yerleşik büyükelçiler ve misyon temsilcileri de törenimize çok büyük ilgi gösterdi.
Yabancı konuklarımızın yanı sıra, aralarında 11. Cumhurbaşkanı Sayın Gül ile birlikte Meclis başkanlarımızın, bakanlarımızın, milletvekillerimizin, Cumhur İttifakı’nda beraber olduğumuz siyasi partilerin genel başkanlarının, iş, spor, sanat, medya ve bilim camiamızın öncü isimlerinin, dinî liderlerin de bulunduğu pek çok kıymetli insanımızı törenimiz vesilesiyle burada misafir ettik.
Töreni müteakiben yurt dışından gelen dostlarımızla akşam yemeğinde bir araya gelerek hasbihâl etme imkânı bulduk. Bu vesileyle bir kez daha başta gardaşlarım olmak üzere, törenimize iştirak eden tüm devlet ve hükûmet başkanlarına teşekkür ediyorum. Mutlu günlerimizde olduğu gibi, zor zamanlarımızda da desteklerini daima yanımızda hissettiğimiz Türkiye’nin gerçek dostlarına ülkem ve milletim adına minnettarlığımızı ifade ediyorum. Binlerce kilometre öteden gelerek gösterdikleri bu kadirşinaslıklarını hiçbir zaman unutmayacağımızın bilinmesini istiyorum. Ta Venezuela’dan Devlet Başkanı’nın bu merasime katılmış olması gerçekten bizleri mütehassıs etmiştir.
Aynı şekilde sevincimizi paylaşmak amacıyla yurt içinden törene katılan tüm vatandaşlarıma da tekrar şükranlarımı sunuyorum.
Törenimizde sergilenen birlik ve beraberlik tablosunu ülkemiz bakımından büyük bir kazanç olarak görüyorum. Türkiye’nin tüm güzelliklerini, sosyal dokusunun bütün renklerini o gün orada hep beraber müşahede ettik. Zenginliğimiz olan bu farklılıkların korunması, Türkiye’nin aydınlık yarınları açısından olmazsa olmaz şartlardandır. Bugüne kadar ülkemizin beşeri hazinesinin değerini ve önemini bilen bir yönetim olarak inşallah bundan sonra da aynı tavrımızı sürdüreceğiz.
Dünyanın dört bir köşesinden gelen yabancı misafirlerimizin iştirakinin ise, büyük ve güçlü Türkiye’nin yeni bir tezahürü olduğuna inanıyorum. Âdeta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nu andıran o manzaranın görmesini bilenler için pek çok anlamı vardır. Hükûmetlerimiz döneminde ülkemizin yumuşak gücünün ve etki alanının ulaştığı yerler de böylece ortaya çıkmıştır. Siyaset gibi, diplomasiyi de eski dar kalıplarla okuyanların Türk dış politikasıyla ilgili iddialarının temelsiz olduğu anlaşılmıştır.
“KUŞATICI BİR TAVIRLA TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğuna, 780 bin kilometrekareden çok daha geniş bir ülke olduğuna bir kez daha şahitlik ettik. Siyasi görüş fark etmeksizin 85 milyonun tamamının bundan onur ve gurur duymasını temenni ediyoruz.
Elbette buradaki mesajların tüm bileşenleriyle muhalefet tarafından da iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Muhalefetin hatalarından ders alarak özellikle vatanımızın bekası, milletimizin istikbaline dair konularda artık daha hassas davranmasını, daha Türkiye eksenli bir yaklaşım benimsemelerini ümit ediyoruz. Cumhur İttifakı olarak yaptığımız Türkiye odak paydasında buluşma davetimize toplumumuzun tüm kesimlerinden müspet cevap bekliyoruz. Biz, sonuçtan bağımsız olarak 85 milyon vatandaşıyla birlikte Türkiye’nin tamamını kucaklamaya devam edeceğiz. Nasıl bugüne kadar hiçbir ayrım yapmadan, kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimseyi dışlamadan hizmet etmişsek inşallah bundan sonra da adaletten sapmayacak, kuşatıcı bir tavırla Türkiye için çalışmayı sürdüreceğiz.
“SİYASETİ MİLLETİMİZ İÇİN MİLLETİMİZLE BİRLİKTE YAPTIK”
Her yeni başlangıç, yeni bir umut, yeni bir heyecan, yepyeni bir atılım demektir. Biz de törenimizin akşamında yeni Kabinemizi açıklamak suretiyle Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘Bismillah’ diyerek hep birlikte yola revan olduk. Bizim anlayışımızda kesinti veya kopukluk değil devamlılık esastır. Maziden atiye kurduğumuz köprünün belirleyici unsuru, muhafazakâr devrimciliktir.
Bir taraftan kendimizi, kadrolarımızı ve politikalarımızı yenilerken, diğer taraftan da özümüze hep bağlı kaldık, ruh kökümüzden asla kopmadık. Seçmenlerimizle birlikte iradesini farklı şekilde kullanan insanlarımızın da sesine kulak verdik. Başkaları gibi yankı odalarına özellikle hapsolmak yerine, siyaseti milletimiz için milletimizin içinde ve milletimizle birlikte yaptık. Bulunduğumuz görevlerin hepsini bir bayrak yarışı olarak gördük. Her gelen arkadaşımız, selefinin yaptığı hizmetlere yenilerini eklemenin mücadelesini verdi. Teslim aldığı bayrağı daha da yücelterek alnı ak, başı dik bir şekilde halefine devretti.
21 yılda yazdığımız başarı hikâyesinde dirayetli liderliğin yanı sıra, tüm yol ve dava arkadaşlarımızın da emeği, çabası, ortak aklı ve alın teri vardır. İnşallah bizler de emaneti hakkıyla taşıyacak, bizden sonrakilere en güzel şekilde teslim edeceğiz.
Buradan bir kez daha 28. dönem milletvekili olarak Yüce Meclisimizde hizmet verecek tüm bakan arkadaşlarıma şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.
Önceki bakanlarımızın, bilhassa kovid-19 sürecindeki zorlukların aşılmasıyla, 6 Şubat depremleriyle mücadelemizde sergiledikleri insanüstü çabalar her türlü takdirin üzerindedir. ‘Rabbim hepsinden ayrı ayrı razı olsun’ diyorum. Ne biz ne de milletimiz bu arkadaşlarımızın ülkemize yaptığı hizmetleri hiçbir zaman unutmayacaktır.
“CANLA BAŞLA ÇALIŞARAK ÜLKEMİZİ HEDEFLERİYLE BULUŞTURACAĞIZ”
Eski Kabine üyelerimizin tecrübeleri ve vizyonlarıyla Meclisimizde tebarüz edeceklerine yürekten inanıyorum. Biz de kendileriyle yakın istişare ve iş birliği içinde olmaya devam edeceğiz. Eski arkadaşlarımızın birikimi, yeni arkadaşlarımızın heyecanıyla inşallah Türkiye Yüzyılı’nın inşasını gerçekleştireceğiz. Merhum Ziya Paşa’nın şu güzel sözünü kendimize rehber edineceğiz: ‘Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât / Bin türlü teseyyüp bulunur hânelerinde’ Evet, evleri türlü düzensizlik ve kargaşa içerisindeyken memlekete nizam verme iddiasında olanları ciddiye almayarak biz işimize bakacağız. Türkiye Yüzyılı, evlatlarımıza bırakacağımız en büyük miras olacaktır.
Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefi, hiç şüphesiz çok çalışmayı, daha fazla icraat ve eser üretmeyi gerektirir. Kabine üyelerimiz gerek tecrübeleri gerek ehliyetleri gerekse uzmanlık alanları itibarıyla Türkiye Yüzyılı’nın mimarları arasında yer alacak vasıflara ziyadesiyle sahiptir.
Öte yandan yeni Kabinemizin işinin kolay olmadığını da biliyoruz. Bu zorluk, sadece aşmamız gereken meselelerle, yakalamamız gereken hedeflerle sınırlı değildir. Asıl zorluk, devralınan mirasın daha da büyütülmesiyle ilgilidir. Türkiye her konuda dünden daha ileri gitmeye, daha hızlı olmaya ve daha çok çalışmaya mecburdur. İnşallah canla başla çalışarak ülkemizi hedefleriyle buluşturacağız.
“İSTİKRAR VE GÜVENLE TÜRKİYE YÜZYILI’NI İNŞA EDECEĞİZ”
21 yılı iktidarda olmak üzere 40 yılı bulan siyasi hayatımızın alametifarikası, hizmet ve eser siyasetidir. Bugüne kadar ülkemize ve milletimize aşkla hizmet etmeye çalıştık. Seçim dönemlerinde dikkat ettiyseniz, bizi takip ettiyseniz bol keseden boş vaat dağıtanlar gibi olmadık. Biz milletimize ne söz verdiysek, meydanlarda neyi vadettiysek göreve gelince hepsini yerine getirmeye gayret ettik; bizim farklılığımız burası. Ahdine, kavline ve sözüne sadık bir yönetim olarak tam 17 kez milletimizin takdirini kazandık. Bizim için en büyük kazanç budur. Bizim asıl gücümüz; milletimize güven aşılamamız, itimat telkin etmemizdir. Yeni dönemimizde de halkımıza verdiğimiz tüm sözlerin takipçisi olacağız.
İki kelimeye çok dikkat edin. Biz bu iki kelimenin, iki kavramın uygulayıcısı olacağız; bir istikrar, iki güven. İstikrar ve güvenle biz Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceğiz. Ve burada bir şey daha söylüyorum, o da şu: Aile ve Gençlik Bankasının kurulmasından toplumun temel direği olan ailenin sapkın akımlara karşı korunmasına kadar her türlü adımı atacağız. Bu minvalde seçimlerden önce gündeme getirdiğimiz anayasa değişikliği teklifimizi Meclisin takdirine yeniden sunacağız.
“EĞİTİMİ SON 21 YILDIR OLDUĞU GİBİ YİNE LİSTEMİZİN EN BAŞINDA TUTACAĞIZ”
Karadeniz gazıyla başladığımız Gabar petrolüyle ileriye taşıdığımız, Akkuyu Nükleer Santraliyle yeni bir boyuta evrilen enerji hamlelerimizi devam ettireceğiz. Sağlıkta şehir hastanelerinin sembolü olduğu sağlık yatırımlarımızı artırarak sürdüreceğiz. Eğitimi son 21 yıldır olduğu gibi yine listemizin en başında tutacağız. Eğitim olmadan hiçbir şey olmaz, öncelikle bunu başaracağız. Adalet hizmetlerinin çok hızlı, etkin ve kaliteli bir şekilde sağlanmasına yönelik reformlarımızı artıracağız.
Terör örgütlerine, zehir tacirlerine, her türlü suç çetesine karşı verdiğimiz amansız mücadeleyi kararlılıkla yürüteceğiz. Cudi’de yine biz olacağız, Gabar’da yine biz olacağız, Tendürek’te yine biz olacağız, Bestler Deresi’nde yine biz olacağız. Buraları bu teröristlere asla bırakmayacağız.
Sosyal politikalarda engelli, yaşlı, yetim, şehit yakını ve gazilerimizin daha güçlü bir şekilde yanında olacağız. Gıda güvenliğimizi ve tarımsal üretimimizi artıracak farklı projeleri devreye alacağız. Ülkemizin iftihar vesilesi olan savunma sanayii atılımlarımıza inşallah yenilerini ekleyeceğiz. Sanayi ve teknoloji alanında Türkiye’nin otomobili gibi katma değeri yüksek inovatif ürün yelpazemizi daha da çeşitlendireceğiz.
Ticarette yeni pazarlara açılarak, ülkemizin rekabet gücünü artırarak ihracatımızı çok yukarılara taşıyacağız. Ulaştırmada ülkemizi yollar, tüneller, hızlı tren hatları, havalimanlarıyla ilmek ilmek dokumayı sürdüreceğiz. Turizmde potansiyelimizi en üst düzeyde harekete geçirirken, kültürel alanda yeni bir hamle başaracağız.
“650 BİN DEPREM KONUTUNU YAPARAK DEPREMZEDELERİMİZİ YENİ YUVALARIYLA BULUŞTURACAĞIZ”
Aydınlık yarınlarımızın teminatı olarak gördüğümüz gençlerimizi eğitim ve spordan iş hayatına kadar her konuda destekleyeceğiz. Çevre ve şehircilikte millet bahçeleriyle, kentsel dönüşüm projeleriyle Türkiye’nin çehresini değiştirerek adımları atacağız. İnşallah perşembe günü bir bölüm millet bahçelerinin açılışını Adıyaman merkezli olarak buradan da katılmak suretiyle bu açılış törenlerini gerçekleştireceğiz. Etkilerini giderek daha fazla gördüğümüz iklim değişikliğiyle mücadele konusunda daha kararlı çalışmalar yürüteceğiz.
Depremin yaralarının sarılması bu dönemdeki ana gündem maddemizdir. 319 bini ilk bir sene içinde olmak üzere toplam 650 bin deprem konutunu yaparak depremzedelerimizi yeni yuvalarıyla buluşturacağız. Deprem bölgesindeki şehirlerimizi, ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel açıdan eskisinden daha canlı hâle getireceğiz.
Özellikle yatırım, üretim, ihracat, istihdam ve büyümeden taviz vermeden Türk ekonomisini daha da güçlendireceğiz. Enflasyon kaynaklı hayat pahalılığı ve fahiş fiyat sorununu tüm boyutlarıyla milletimizin gündeminden çıkartmakta kararlıyız. Son dönemde açıklanan verileri bu çabalarımızda elimizi güçlendiren öncü sinyaller olarak değerlendiriyoruz.
Hem Cumhurbaşkanlığı hem de Milletvekilliği seçimlerinin istikrardan yana sonuçlanması, ekonomimize olan güveni artırmıştır. Seçim ayı olan mayıs ayında ekonomik güven endeksi yüzde 1,4 artarak 103,7’ye, tüketici güven endeksi yüzde 4 artarak 91,1’e yükseldi, reel kesim güven endeksi ise 105,1 olarak gerçekleşti. Ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden olan imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi de eşik değer olan 50’nin üzerine çıkarak 51,5 oldu.
Enflasyon oranı mayıs ayında yüzde 40’ın altına gerileyerek yüzde 39,6 olarak gerçekleşti. Enflasyonu nasıl daha önce tek haneleri rakamlara indirdiysek inşallah aynısını yine başaracağız.
“KÜRESEL ÖLÇEKTE BARIŞ VE İSTİKRARIN TESİSİNE KATKI SAĞLAYACAĞIZ”
Savaştan ve terör örgütlerinin saldırılarından kaçarak ülkemize sığınan kardeşlerimizin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde dualarını da alarak ana vatanlarına dönüşlerini de teşvik edeceğiz.
Her ne surette olursa olsun Türkiye’ye, buranın altını çiziyorum, Boraltan Köprüsü faciası gibi on yıllar boyunca izi silinmeyecek yeni utançlar yaşatmayacağız. Bu meseleyi tarihimize, kültürümüze ve inanç değerlerimize yakışır biçime suhuletle çözüme kavuşturacağız.
Girişimci, insani ve aktif dış politika çizgimizi sürdürerek küresel ölçekte barış ve istikrarın tesisine katkı sağlayacağız.
Daha adil bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla uluslararası sistemdeki çarpıklıkların giderilmesi için gayretlerimizi yoğunlaştıracağız. Milletimizle birlikte tüm dünyaya verilmiş güçlü bir mesaj olan Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu adım adım hayata geçireceğiz.
Yeni dönemin ilk Kabine Toplantısı’nda tüm bu hususları etraflıca değerlendirdik. Ve tüm bakan arkadaşlarıma özellikle bir hafta içindeki bu hazırlıları sebebiyle çok teşekkür ediyorum. Nitekim bir hafta sonra tekrar bir brifingi hazırlayacaklar ve yine brife edilmek üzere kendilerini dinleyeceğim. Çünkü bizim bu arada atacağımız adımlar bizim için çok çok önemli.
Seçim döneminin muhasebesini yapma yanında, önümüzdeki dönemde atılacak adımları da belirledik. Tabi ki seçim döneminin muhasebesini bakan arkadaşlarımdan ziyade MYK ve Merkez Karar Yönetim Kurulundaki arkadaşlarımla ayrıca yapacağım, onlardan da gelecek bilgilerle birlikte inşallah geleceğe hazırlanmaya devam edeceğiz.
“KURUMLARIMIZ HER TÜRLÜ ÇALIŞMAYI SÜRDÜRÜYOR”
Öncelikle dün Samsun, Amasya ve Kastamonu’da meydana gelen yoğun yağış ve sel baskınları sebebiyle hayatları olumsuz etkilenen vatandaşlarıma geçmiş olsun diyorum. Bu arada vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.
AFAD ve ilgili kurumlarımız zarar gören yolların onarılmasından diğer sıkıntıların giderilmesine kadar her türlü çalışmayı sürdürüyor. KOSGEB tarafından devreye aldığımız acil destek kredisiyle afetzede iş yerlerimizin yanında oluyoruz.
“2023 YILI BUĞDAY VE ARPA ALIM FİYATLARINI BELİRLEDİK”
Yeni hasat döneminin birçok ilimizde başladığını görüyoruz. İlk gelen veriler, 2023 yılının bereketli bir yıl olacağına işaret ediyor. Biz de çiftçilerimize gereken desteği her alanda verdik, veriyoruz. Geçen ay başında yaş çay alım fiyatlarımızı açıklayarak üreticilerimizi sevindirmiştik.
Bugün de Toprak Mahsulleri Ofisinin 2023 yılı buğday ve arpa alım fiyatlarını belirledik. Fiyatları tespit ederken çiftçimizin üretime devam etmesinin yanında, maliyetler, iç ve dış piyasa gelişmeleriyle ilgili gıda güvenliği için ihtiyaç olan stokların oluşturulmasını dikkate aldık. Toprak Mahsulleri Ofisimizin alım fiyatlarını ekmeklik buğdayda ton başına 8 bin 250 lira, arpada ise 7 bin lira olarak kararlaştırdık.
Bu fiyatlara ilave olarak, Bakanlığımız tarafından çiftçi kayıt sistemine kayıtlı tüm üreticilerimize buğday için ton başına bin lira, arpa için top başına 500 lira hububat üretim primi destek olarak verilecektir. Bu rakamlarla üreticilerimizin eline top başına ekmeklik buğdayda 9 bin 250 lira, arpada ise 7 bin 500 lira geçecektir.
Yeni hasat döneminin ve açıkladığımız alım fiyatlarının çiftçilerimize, milletimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
“EMEKLİLERİMİZİN MAAŞLARINI VE İKRAMİYELERİNİ BAYRAM ÖNCESİNDE ÖDEYECEĞİZ”
Bir güzel haberimiz de emeklilerimize olacak. Emeklilerimizin maaşlarını ve bayram ikramiyelerini inşallah Kurban Bayramı öncesinde ödeyeceğiz.
Asgari Ücret Tespit Komisyonumuz da çalışmalarına başlıyor. Son olarak, Kurban Bayramıyla ilgili özellikle turizm sektörümüzü hareketlendireceğine inandığım bir müjdeyi paylaşmak istiyorum.
Bu sene Kurban Bayramımızı 28 Haziran ile 1 Temmuz arasında idrak edeceğiz. İstişarelerimiz neticesinde 26 Haziran ve 27 Haziran günlerini de idari izin kapsamına almayı kararlaştırdık. Hafta sonlarıyla birlikte vatandaşlarımız toplam 9 gün bayram tatili yapma imkânı bulacaktır. Bu kararımızın da tüm milletimize hayırlı olmasını diliyorum.”

DİPLOMAT
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Anıtkabir’de


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri ile birlikte Anıtkabir’i ziyaret ederek, Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine üyeleri ile birlikte Aslanlı Yol’dan yürüyerek Atatürk’ün mozolesine çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, üzerinde ay yıldız bulunan çelengi bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri ile birlikte Anıtkabir’in merdivenlerinde basın mensuplarına görüntü veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:
“Aziz Atatürk,
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ikinci döneminde yeni kabine üyelerimizle birlikte huzurunuzdayız. Bugün kabinemizin ilk toplantısını yaparak, Türkiye Yüzyılı’nın inşası hedefiyle süratle yola çıkıyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak kabinemizle birlikte tüm Türkiye’ye, 85 milyonun tamamına aşkla hizmet edeceğiz. Bizlere emanetiniz olan Cumhuriyetimizin 100. Yılına ulaşmanın heyecanını ve haklı gururunu yaşadığımız bu seneyi inşallah şahlanış dönemimizin başlangıç noktası hâline getireceğiz. Rabbim bizleri milletimize karşı mahcup etmesin.
Ruhun şad olsun.”











DİPLOMAT
Cumhurbaşkanı Erdoğan kabinesini açıkladı


28 Mayıs 2023 seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde bir basın toplantısı düzenleyerek, cumhurbaşkanı yardımcısı ve kabinesini açıkladı.
Sevincimizi paylaşan, bugün göreve başlama törenimize katılarak bizleri onurlandıran devlet ve hükûmet başkanlarına şahsım, ülkem ve milletim adına tekrar minnettarlığımızı ifade ediyorum. Zor günlerimizde yanımızda olan kardeşlerimizin mutlu günlerimizde de bizleri yalnız bırakmadıklarını görmekten memnuniyet duyuyorum. Türk Cumhuriyetlerindeki kardeşlerimizle dünyanın dört bir köşesindeki dostlarımızla omuz omuza yol yürümeye devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, demokrasisinin gücüne güç katan bir seçim sürecini tamamladığını belirterek, Türkiye tarihinde pek çok ilke sahne olan seçimlerin hayırlı olmasını diledi.
Türkiye’nin 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta sadece seçim yapmadığına, aynı zamanda gelecek asrın nasıl olacağına da karar verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin iradesiyle birlikte istiklal ve istikbaline de sahip çıktığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2200 yılı aşan devlet geleneğiyle, 1000 yılı aşan millet şuuruyla, asırlara sâri birlikte yaşama kültürüyle kendi mecrasında akmaya devam edeceğini gösterdiğini vurguladı.
“TÜRKİYE, BUGÜN DÜNDEN DAHA GÜÇLÜDÜR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1000 yıldır Anadolu topraklarını aşkla yeşerten bu ırmağın yatağını hiçbir gücün değiştiremeyeceğinin bir kez daha anlaşıldığının altını çizerek, şunları kaydetti: “Türkiye bugün, dünden daha güçlüdür. Demokrasimiz her zamankinden daha kuvvetlidir. Yarınlarımız 28 Mayıs öncesine göre daha aydınlıktır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde sandığa tercihini demokratik usullerle yansıtan 54 milyondan fazla vatandaşımızın her birine teşekkür ediyorum. Yurt dışındaki kardeşlerimizi, her iki seçimde de ülkemize karşı sorumluluklarını bihakkın yerine getirdikleri için ayrıca tebrik ediyorum. Şahsımı bir kez daha Cumhurbaşkanlığına layık gören 27 milyon 835 bin vatandaşımıza hassaten şükranlarımı sunuyorum. Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımıza destekleri için teşekkürlerimi iletiyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, umudunu Türkiye’nin yükselişine, güçlenmesine bağlamış hiç kimseyi mahcup etmeyeceklerini vurgulayarak, 14 gün arayla sandıkta milletten iki kez güvenoyu almanın bahtiyarlığı içerisinde olduklarını söyledi.
“CANIMIZ PAHASINA BU EMANETE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Seçimlerde 28 milyona yakın vatandaşın teveccühüne mazhar olmanın gururunu yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bunların bizlere aynı zamanda çok büyük bir sorumluluk yüklediğini de çok iyi biliyoruz. 85 milyon vatandaşımızla birlikte bizim için dua eden 100 milyonların da umudunu taşıdığımızın farkındayız” diye konuştu.
“Nasıl bugüne kadar milletin emanetine halel getirmediysek, inşallah bundan sonra da canımız pahasına bu emanete sahip çıkacağız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Göreve başlama törenimizde ifade ettiğim ilkeler temelinde 85 milyonun birliği, dirliği, kardeşliği, refahı ve esenliği için engellere aldırmadan, zorluklar karşısında yılmadan çalışacağız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak tüm Türkiye’ye hizmet edeceğiz. Şimdiye kadar beraber çalıştığımız, nice sorunu birlikte çözdüğümüz, nice badireyi beraber aştığımız eski kabine üyelerimize bir kez daha teşekkür ediyorum. 28. Dönem Milletvekili olarak yüce Mecliste ülkemize hizmet mücadelesini sürdürecek mesai arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Bu arkadaşlarımız, milletimize yaptıkları hizmetlerle ülkemize kazandırdıkları eserlerle Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ilk döneminin kabine üyeleri olarak adlarını şimdiden tarihe yazdırmışlardır. Rabbim eski kabine üyelerimizin hepsinden razı olsun diyorum.”
CUMHURBAŞKANLIĞI YENİ KABİNESİ
“Şimdi sizlerle Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşmak için birlikte yol yürüyeceğimiz yeni kabine üyelerimizi paylaşmak istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabinede şu isimler yer alıyor: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu.”
Yeni kabinenin Türkiye’ye ve Türk milletine hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim, bizi milletimize karşı mahcup etmesin. Yeni kabine üyelerimizin her birine başarılar diliyorum” temennisinde bulundu.










-
DİPLOMAT1 hafta önce
“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”
-
DİPLOMAT1 hafta önce
“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”
-
DİPLOMAT2 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı
-
DİPLOMAT4 gün önce
“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır”
-
DİPLOMAT1 hafta önce
“Bugün kazanan sadece Türkiye’dir”
-
DİPLOMAT6 gün önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı
-
DİPLOMAT4 gün önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan Anıtkabir’de
-
DİPLOMAT2 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes’in anıt mezarını ziyaret etti