DÜNYA
İHRACAT 2019’DA CUMHURİYET TARİHİNİN REKORUYLA TAÇLANDI


TİM Başkanı İsmail Gülle “Küresel ticaretteki tüm zorluklara rağmen her ay 2019 yılını Cumhuriyet rekoruyla taçlandırmanın haklı gururunu yaşıyoruz.Yeni pazarlara, dijitalleşmeye, yüksek katma değere yönelik çıtayı daha da yukarı taşıyacak bir motivasyonla, azimle ve inançla 2020 yılına başlıyoruz. 2020 yılı dünyanın her köşesine bayrağımızı taşıyacağımız; her anını, Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye için değerlendireceğimiz bir yıl olacak” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın katılımıyla aralık ayı geçici dış ticaret verilerini Ankara’da açıkladı. Genel Ticaret Sistemi’ne (GTS) göre aralık ayında ihracat yüzde 4,87 artışla 15 milyar 385 milyon dolar oldu. Tüm zamanların en yüksek aralık ayı ihracatına ulaşılırken, 2019 yılının tamamında ihracat 180 milyar 468 milyon dolar ile Cumhuriyet tarihi rekorunu tazeledi. 2019 yılının 8 ayında ihracatta rekorlara imza atıldı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, küresel ticaretteki tüm zorluklara rağmen, ihracat ailesinin 90 bini aşkın üyesiyle birlikte her ay kırılan ihracat rekorlarını, 2019 yılının sonunda yeni bir Cumhuriyet tarihi rekoruyla taçlandırmanın haklı gururunu yaşadıklarını söyledi.
Geride bıraktığımız yılın ihracatta sürdürülebilirlik ve yenilik yılı olduğunu aktaran İsmail Gülle “2019 yılında; ihracatın tabana yayılması, ekonomik modellere dayalı raporlar ile ihracatçılarımızın yeni pazarlara yönlendirilmesi, inovasyon, Ar-Ge ve ihracatta yerli ve milli teknolojinin yaygınlaşması gibi konular ana gündemimizi oluşturdu. İhracat 2019 raporuyla başlattığımız, kapsamlı ve hedef pazarlara yönelik ülke raporlarını da, ticaret heyetleri programımıza göre organize edip 2020 yılının her ayında en az 2 rapor çıkartacak şekilde bir takvim oluşturduk. 61 birlik başkanımızı stratejik pazarlarda fahri ihracat elçisi olarak görevlendirdik, ilgili ülkelerdeki fırsatları, edindikleri tecrübe ve bilgiyi ihracatçılarımıza daha hızlı ve daha net bir şekilde sunacaklar.Her zaman olduğu gibi en önemli odak noktamız nitelikli ihracat ve katma değer olacak. Türkiye’nin ihracatı adına yeni pazarlara, dijitalleşmeye, yüksek katma değere yönelik çıtayı daha da yukarı taşıyacak bir motivasyonla, azimle ve inançla 2020 yılına başlıyoruz. 2020 yılı dünyanın her köşesine bayrağımızı taşıyacağımız; her anını, Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye için değerlendireceğimiz bir yıl olacak” dedi.
23 sektör 1 milyar doları aştı
2019 yılında çok önemli başarılara imza atıldığını vurgulayan Gülle, “40 ülkeye 1 milyar dolar üzerinde ihracat gerçekleştirdik. 1 milyar dolar üzeri ihracat yapan il sayımızı ise 18’de koruduk. 2019 yılında Trabzon ilimiz, 1 milyar dolar barajını aşmayı başaran illerimiz arasına katıldı. 2020 yılında bu illerimize yoğunlaşarak, ihracatçı birliklerimizle, ihracat farkındalığını arttıracak ve çok amaçlı hizmet verecek yeni nesil ofislerimizi ve olmayan illerimizde Eximbank şubelerini hayata geçirmek istiyoruz” dedi. İhracatçı sektörler hakkında bilgiler veren İsmail Gülle, “23 sektörümüzün 1 milyar dolar ihracatı aştı. 2018’dan farklı olarak, Gemi ve Yat sektörü ihracatını yüzde 5,2 artırarak 1 milyar dolar sınırını aştı. Kimya, Demir-Demirdışı, Makine, Hububat, Mobilya, İklimlendirme, Çimento, Savunma, Halı, Su Ürünleri, Süs Bitkileri olmak üzere 11 sektörümüzün 2019 yılında Cumhuriyet tarihi rekoru kırmaları, sektörlerimizin küresel ölçekte verdikleri yoğun mücadelenin en anlamlı sonucu. Ülkemizin dört bir yanında gerçekleştirdiğimiz, KOBİ İhracat Seferberliği Eğitimlerimiz ve TİM Anadolu Meclislerimiz ihracatın vazgeçilmezliği noktasında güçlü bir farkındalık oluşturdu. Bu sayede 2019’da ihracatçı firma sayımız yüzde 9,3 artış kaydetti. Kayıtlarımıza göre tam 17 bin 544 firmamız bu yıl ilk defa ihracata merhaba dedi. Bu firmalarımızın ihracat rakamı ise 4 milyar 345 milyon dolar oldu. Bu rakamlar; yürüttüğümüz ihracat seferberliği çalışmamızın kadar etkili bir şekilde sonuca ulaştığının, en motive edici göstergesidir” dedi.
2019 yılında pazar çeşitliliğini de artırmaya büyük önem verdiklerini söyleyen Gülle, şunları kaydetti: “En büyük pazarımız olan AB’nin payı, Brexit sürecine rağmen yüzde 48,8 olurken Orta Doğu ülkelerinin ihracatımızdaki payı 4,5 puan artışla yüzde 19,3’e yükseldi. Afrika ülkelerinin payı ise 0,4 puan artışla yüzde 9,2 oldu.Bilhassa Çin pazarı özelinde, gerek Pekin 2019’da gerekse Çin İthalat fuarında büyük ölçekli bir katılım ile Türk ihraç ürünlerini sergiledik, yeni iş birliklerini hayata geçirdik.”
“Yeni lojistik üslere ihtiyacımız var”
Hükümetin uygulamaya koyduğu dengelenme-disiplin tedbirlerinin ihracat başta olmak üzere ekonominin tüm dinamikleri üzerinde olumlu sonuçlar verdiğine dikkat çeken Gülle şöyle devam etti: “Sayın Bakanımız Ruhsar Pekcan, ihracatçılarımızın attıkları her adımda arkamızda durdu. Bizlere vermiş olduğunuz bu güven ve bu motivasyon ile 2020 yılında çok daha büyük projelerle ihracatımızı çok daha iyi yerlere taşıyacağız. Bilhassa ABD ile ikili Ticaretimizi 100 milyar dolara taşıma hedefi atmamız gereken önemli adımların da zeminini oluşturdu. İhracatta mesafe ortalamamızı yükseltebileceğimiz, ölçek kapasitemizi de arttırmaya yönelik çalışmaları hayata geçireceğimiz bir yıla başlıyoruz. Yıllara göre bakıldığında, Türkiye olarak ihracatımızda mesafe olarak ortalama 3000 km’lik bir mesafe üzerinde hareket ediyoruz. Bu mesafe Çin, İsrail, Hindistan Japonya, ABD ve Vietnam gibi ülkeler için 6500 km civarında. Dünya ortalaması 4654 km. Bu da demek oluyor ki; Güneydoğu Asya, Sahra Altı Afrika ya da Amerika Kıtası gibi bölgelerde lojistik üslere, hızlı çıkış yapabileceğimiz, nefes alabileceğimiz merkezlere ihtiyacımız var. Bu lojistik üsler, ihracatçımızın pazara erişmesinin de ötesinde, her mesafede ve ölçekte daha iddialı olmamıza da olanak sağlayacaktır. İhraç ürünlerimiz için bir liman, depo ve yeni bir güvenli bir üs görevi görecektir. Bu uygulama, e-ihracatın geleceği açısından da vazgeçilmez bir ilerleme olarak kayda geçecektir.”
TİM’den yerli otomobil sözü
2019 yılında ülke olarak göğsümüzü kabartan tarihi atılımlara şahit olduklarını belirten İsmail Gülle, “Yılın en büyük haberi Aralık ayında geldi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde ve Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun cesaretiyle Türkiye’nin 60 yıllık yerli otomobil hasreti son buldu. Her anlamıyla hayran kaldığımız yerli otomobilimizi 2022 yılında yollarda görmek istiyoruz, TİM ve Birliklerimizin görevli araçlarının tamamını, yerli ve milli otomobilimize dönüştürmek adına şimdiden sözümüzü veriyoruz” dedi.
Yerli otomobilin ihracatı anlamında da son derece heyecanlı olduklarını ve ihraç pazarları ile talebinin oluşturulması için en kısa zamanda otomotiv sektörünün önde gelen temsilcileriyle yoğun bir çalışma temposuna gireceklerini kaydeden Gülle, “Milli gururumuzu her anlamda yaşatacak; teknolojisiyle, tasarımıyla, çevre dostu olmasıyla Dünya’da parlayan global bir markamız olması adına, varımızı yoğumuzu ortaya koyacağız. Bugün otomotiv ihracatında 32 milyar dolarla dünyada 19. sırada olan ülkemizi, 50 milyar dolarla önce ilk 15’e, sonrasında ise 70 milyar dolar ile ilk 10 otomotiv ihracatçısı arasına taşıma potansiyeline sahibiz. Diğer taraftan yerli otomobilimiz için alt yapısı hazırlanan yakıt teknolojisi de önümüzdeki dönemdeki en büyük başarılarımız arasında yerini alacaktır. Artık elektrikli otomobil için gereken bütün enerji üretim mekanizmasını bütün teknolojisiyle üreten bir ülke oluyoruz. Bu da ülkemizin özellikle yurtdışından ithal enerji almasıyla ilgili ihtiyacı büyük ölçüde ortadan kaldıracak. Dolayısıyla yurtdışına bağımlılığımızı da sıfırlamış olacağız. Bu durumu Türkiye’nin cari ve dış ticaret dengesine getireceği tasarruf yılda 10 milyar dolar ve üzerinde olacaktır” diye konuştu.
Aralık ayı ihracat verileri
Aralık’ta 2,5 milyar dolarla yine Otomotiv sektörü öne çıktı. Bu sektörü 1,8 milyar dolarla Kimyevi Maddeler, 1,3 milyar dolarla Hazırgiyim,1,1 milyar dolarla Çelik ve 978 milyon dolar ile Elektrik Elektronik sektörü takip etti.
Ülke gruplarına göre ihracata bakıldığında birinci sırada yüzde 44,3 pay ile AB yer aldı. İhracatta Ortadoğu ülkelerinin payı 6 puan artışla yüzde 21,5’a yükselirken, diğer Avrupa ülkelerinin payı 4,5 puan artışla yüzde 7,6’ya yükseldi. AB’ye ihracat Aralık’ta 6,8 milyar dolar, AB üyesi olmayan ülkelerde değerlendirildiğinde 8 milyar dolar oldu. AB’yi yüzde 16,2’lik artış ile 3,3 milyar dolar ihracat gerçekleştirilen Orta Doğu ülkeleri takip etti. Üçüncü sırada ise yüzde 7,8 artışla 1,6 milyar dolar ihracat yapılan Afrika ülkeleri yer aldı.
Aralık ayında en fazla ihracat yapılan ilk 5 ülke; 1,29 milyar dolar ile Almanya, 969 milyon dolar ile Irak, 885 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 765 milyon dolar ile ABD ve 749 milyon dolar ile İtalya oldu.
İhracat artış oranında öne çıkan ülkeler yüzde 177 ihracat artışıyla ile Umman, yüzde 171 artışla Umman, yüzde 157 artışla Norveç, yüzde 72 artışla Slovenya ve yüzde 67 artışla Türkmenistan olarak sıralandı.
İllerin ihracatına bakıldığında ise en çok ihracat gerçekleştiren ilk 5 il, sırasıyla İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir ve Ankara olarak gerçekleşti.
İhracatta en dikkat çekici artışlar ise 5 kat artışla Yalova, yüzde 79 artışla Rize, yüzde 68 artışla Ordu, yüzde 55 artışla Şırnak ve yüzde 53 artışla Çankırı oldu.
Aralık ayında ihracat miktar bazında yüzde 3,8 artış gösterdi, 12,2 milyon tona ulaştı.TL ile ihracat ise 4,6 milyar TL’ye ulaştı. TL ile ihracat yapılan ülke sayısı 179 oldu.

DİPLOMAT
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Kurtulmuş’u kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı seçilen Numan Kurtulmuş’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

DÜNYA
“Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi seçimin kazananı olmuştur”




Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Seçimin, siyasi olarak kazananları elbette bellidir. Ama bu seçimlerde bizimle ve ittifakımızla birlikte tüm Türkiye kazanmıştır. Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“10 Mart’ta imzaladığımız Cumhurbaşkanı Kararı ile başlayan seçim sürecini suhuletle tamamladık. 14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde milletimiz rekor bir katılımla iradesine ve geleceğine sahip çıktı.
“SON 21 YILDA 17. SEÇİM ZAFERİMİZE İMZA ATTIK”
Gerek Mecliste gerekse Cumhurbaşkanı seçiminde elde ettiğimiz tarihî başarıyla, son 21 yıldaki 17. seçim zaferimize imza atmış olduk. 2014 yılından beri şanla, şerefle yürüttüğümüz Cumhurbaşkanlığı görevini aziz milletimizin takdiriyle 5 sene daha sürdürme imkânına kavuştuk.
Yine büyük bir demokrasi zaferiyle bizleri buluşturan, iki bayram arasında milletimize iki demokrasi bayramı yaşatan Rabbimize hamdediyoruz. Seçim sonuçlarının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Her iki seçimde de tercihini sandığa demokratik yollarla yansıtan tüm vatandaşlarımı buradan bir kez daha tebrik ediyorum.
28 Mayıs tarihi itibarıyla Türk demokrasisini, dünyada referans alınan, gıptayla takip edilen bir konuma yükselten her bir insanımıza müteşekkiriz. Şahsımıza olan teveccühlerini her iki seçimde de çok güçlü bir şekilde gösteren yaklaşık 28 milyon kardeşime ayrıca şükranlarımı sunuyorum.
‘Türkiye, Türkiye’den daha büyüktür’ gerçeğine yeniden şahitlik etmemize vesile olan dünyanın dört bir yanındaki dost ve kardeşlerimize de, şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bu süreçte, Türkiye’nin sadece yakın çevresinde değil, Afrika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Balkanlara, Orta Doğu’dan Türk ve İslam âlemine kadar yüzlerce ülkede umudun, direnişin, şefkatin, merhametin, müstevliler karşısında dik bir duruşun adı olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Seçimin, siyasi olarak kazananları elbette bellidir. Ama bu seçimlerde bizimle ve ittifakımızla birlikte tüm Türkiye kazanmıştır. Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır. ‘Allah Türkiye’ye zeval vermesin’ diye ellerini semaya açan yüz milyonlar kazanmıştır. ‘Dünya 5’ten büyüktür’ çağrımızın yüreklerine inşirah düşürdüğü milyarlarca mazlum ve mağdur kazanmıştır.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NI OMUZ OMUZA VEREREK HEP BERABER İNŞA EDECEĞİZ”
Altını çizerek ifade etmek isterim ki; her seçim döneminde ellerini ovuşturan kriz heveslileri dışında, bin yıllık kardeşliğimizi dinamitlemek isteyen fitne tüccarları dışında, elinde binlerce insanımızın kanı olan terör baronları dışında, velhasıl birliğimize, dirliğimize, asırlık hedeflerimize ve hayallerimize kast eden odaklar dışında seçimlerin kaybedeni yoktur.
Seçimler gelir geçer, bunlar demokrasinin olmazsa olmazlarıdır. Asıl mesele, milletimizin, devletimizin, ülkemizin birliği, bütünlüğü, refahı ve geleceğidir. Asıl mesele, Türkiye’nin asırlara sâri yolculuğunu devam ettirebilmesidir. Asıl mesele, ülkemizde biraz çekişmeli geçen siyasi rekabetin siyasi husumete dönüşmesine fırsat verilmemesidir. Seçimler bunu sağladığı, buna vesile oldu, bunu güçlendirdiği müddetçe fonksiyonunu ifa ediyor demektir. Sandıklar kapandıktan sonra hep birlikte eğer önümüze bakabiliyorsak, Allah’ın izniyle, millet olarak bizim bileğimizi kimse bükemez.
Geride bıraktığımız son 21 yılda bunu 17 kez başardık. Mücadele ettik, yarıştık, neticede sandıktan çıkan iradeye teslim olduk. ‘Nerede kalmıştık’ diyerek her seçimden sonra işimize gücümüze, esas gündemimize geri döndük. Tüm vatandaşlarımdan son seçimlere bu zaviyeden bakmalarını istirham ediyorum. Unutmayın, biz hep birlikte Türkiye’yiz. Biz, yurt dışındaki kardeşlerimizle birlikte 100 milyonluk büyük bir aileyiz. Biz, asırlardır nice badireler atlatmış, acıları bal eylemiş, istiklal ve istikbalimiz uğrunda canımızdan aziz bildiklerini feda etmiş bir milletiz. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da omuz omuza, gönül gönüle vererek hep beraber inşa edeceğiz.
“TÜRKİYE’NİN GERÇEK DOSTLARINA ÜLKEM VE MİLLETİM ADINA MİNNETTARIM”
Yüksek Seçim Kurulu’nun kesin sonuçlarını açıklaması akabinde 3 Haziran tarihînde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde mazbatamızı alıp yemin ettik. Ardından da Cumhurbaşkanlığı Külliye’mizde yurt içinden ve yurt dışından 5 bini aşkın misafirimizin iştirakiyle göreve başlama törenimizi yaptık. Aslında törenimizi sergi salonumuz yerine çok daha büyük bir katılımla açık alanda gerçekleştirmeyi arzu ediyorduk, ancak hava şartları nedeniyle bundan sarfınazar etme mecburiyetinde kaldık.
Törenimize özellikle yurt dışından katılım düzeyinin ve sayısının fevkalade yüksek olması, ülkemiz adına bizleri hem gururlandırdı hem mütehassıs etti. Dünyanın 80’e yakın ülkesinden 20 devlet başkanı, 5 cumhurbaşkanı yardımcısı, 12 meclis başkanı, 14 başbakan, 7 başbakan yardımcısı, 20 bakan ve 6 uluslararası kuruluş temsilcisiyle, 7 eski devlet ve hükûmet başkanı seviyesinde üst düzey zevatı Başkentimizde ağırladık. Ayrıca, ülkemizde yerleşik büyükelçiler ve misyon temsilcileri de törenimize çok büyük ilgi gösterdi.
Yabancı konuklarımızın yanı sıra, aralarında 11. Cumhurbaşkanı Sayın Gül ile birlikte Meclis başkanlarımızın, bakanlarımızın, milletvekillerimizin, Cumhur İttifakı’nda beraber olduğumuz siyasi partilerin genel başkanlarının, iş, spor, sanat, medya ve bilim camiamızın öncü isimlerinin, dinî liderlerin de bulunduğu pek çok kıymetli insanımızı törenimiz vesilesiyle burada misafir ettik.
Töreni müteakiben yurt dışından gelen dostlarımızla akşam yemeğinde bir araya gelerek hasbihâl etme imkânı bulduk. Bu vesileyle bir kez daha başta gardaşlarım olmak üzere, törenimize iştirak eden tüm devlet ve hükûmet başkanlarına teşekkür ediyorum. Mutlu günlerimizde olduğu gibi, zor zamanlarımızda da desteklerini daima yanımızda hissettiğimiz Türkiye’nin gerçek dostlarına ülkem ve milletim adına minnettarlığımızı ifade ediyorum. Binlerce kilometre öteden gelerek gösterdikleri bu kadirşinaslıklarını hiçbir zaman unutmayacağımızın bilinmesini istiyorum. Ta Venezuela’dan Devlet Başkanı’nın bu merasime katılmış olması gerçekten bizleri mütehassıs etmiştir.
Aynı şekilde sevincimizi paylaşmak amacıyla yurt içinden törene katılan tüm vatandaşlarıma da tekrar şükranlarımı sunuyorum.
Törenimizde sergilenen birlik ve beraberlik tablosunu ülkemiz bakımından büyük bir kazanç olarak görüyorum. Türkiye’nin tüm güzelliklerini, sosyal dokusunun bütün renklerini o gün orada hep beraber müşahede ettik. Zenginliğimiz olan bu farklılıkların korunması, Türkiye’nin aydınlık yarınları açısından olmazsa olmaz şartlardandır. Bugüne kadar ülkemizin beşeri hazinesinin değerini ve önemini bilen bir yönetim olarak inşallah bundan sonra da aynı tavrımızı sürdüreceğiz.
Dünyanın dört bir köşesinden gelen yabancı misafirlerimizin iştirakinin ise, büyük ve güçlü Türkiye’nin yeni bir tezahürü olduğuna inanıyorum. Âdeta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nu andıran o manzaranın görmesini bilenler için pek çok anlamı vardır. Hükûmetlerimiz döneminde ülkemizin yumuşak gücünün ve etki alanının ulaştığı yerler de böylece ortaya çıkmıştır. Siyaset gibi, diplomasiyi de eski dar kalıplarla okuyanların Türk dış politikasıyla ilgili iddialarının temelsiz olduğu anlaşılmıştır.
“KUŞATICI BİR TAVIRLA TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğuna, 780 bin kilometrekareden çok daha geniş bir ülke olduğuna bir kez daha şahitlik ettik. Siyasi görüş fark etmeksizin 85 milyonun tamamının bundan onur ve gurur duymasını temenni ediyoruz.
Elbette buradaki mesajların tüm bileşenleriyle muhalefet tarafından da iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Muhalefetin hatalarından ders alarak özellikle vatanımızın bekası, milletimizin istikbaline dair konularda artık daha hassas davranmasını, daha Türkiye eksenli bir yaklaşım benimsemelerini ümit ediyoruz. Cumhur İttifakı olarak yaptığımız Türkiye odak paydasında buluşma davetimize toplumumuzun tüm kesimlerinden müspet cevap bekliyoruz. Biz, sonuçtan bağımsız olarak 85 milyon vatandaşıyla birlikte Türkiye’nin tamamını kucaklamaya devam edeceğiz. Nasıl bugüne kadar hiçbir ayrım yapmadan, kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimseyi dışlamadan hizmet etmişsek inşallah bundan sonra da adaletten sapmayacak, kuşatıcı bir tavırla Türkiye için çalışmayı sürdüreceğiz.
“SİYASETİ MİLLETİMİZ İÇİN MİLLETİMİZLE BİRLİKTE YAPTIK”
Her yeni başlangıç, yeni bir umut, yeni bir heyecan, yepyeni bir atılım demektir. Biz de törenimizin akşamında yeni Kabinemizi açıklamak suretiyle Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘Bismillah’ diyerek hep birlikte yola revan olduk. Bizim anlayışımızda kesinti veya kopukluk değil devamlılık esastır. Maziden atiye kurduğumuz köprünün belirleyici unsuru, muhafazakâr devrimciliktir.
Bir taraftan kendimizi, kadrolarımızı ve politikalarımızı yenilerken, diğer taraftan da özümüze hep bağlı kaldık, ruh kökümüzden asla kopmadık. Seçmenlerimizle birlikte iradesini farklı şekilde kullanan insanlarımızın da sesine kulak verdik. Başkaları gibi yankı odalarına özellikle hapsolmak yerine, siyaseti milletimiz için milletimizin içinde ve milletimizle birlikte yaptık. Bulunduğumuz görevlerin hepsini bir bayrak yarışı olarak gördük. Her gelen arkadaşımız, selefinin yaptığı hizmetlere yenilerini eklemenin mücadelesini verdi. Teslim aldığı bayrağı daha da yücelterek alnı ak, başı dik bir şekilde halefine devretti.
21 yılda yazdığımız başarı hikâyesinde dirayetli liderliğin yanı sıra, tüm yol ve dava arkadaşlarımızın da emeği, çabası, ortak aklı ve alın teri vardır. İnşallah bizler de emaneti hakkıyla taşıyacak, bizden sonrakilere en güzel şekilde teslim edeceğiz.
Buradan bir kez daha 28. dönem milletvekili olarak Yüce Meclisimizde hizmet verecek tüm bakan arkadaşlarıma şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.
Önceki bakanlarımızın, bilhassa kovid-19 sürecindeki zorlukların aşılmasıyla, 6 Şubat depremleriyle mücadelemizde sergiledikleri insanüstü çabalar her türlü takdirin üzerindedir. ‘Rabbim hepsinden ayrı ayrı razı olsun’ diyorum. Ne biz ne de milletimiz bu arkadaşlarımızın ülkemize yaptığı hizmetleri hiçbir zaman unutmayacaktır.
“CANLA BAŞLA ÇALIŞARAK ÜLKEMİZİ HEDEFLERİYLE BULUŞTURACAĞIZ”
Eski Kabine üyelerimizin tecrübeleri ve vizyonlarıyla Meclisimizde tebarüz edeceklerine yürekten inanıyorum. Biz de kendileriyle yakın istişare ve iş birliği içinde olmaya devam edeceğiz. Eski arkadaşlarımızın birikimi, yeni arkadaşlarımızın heyecanıyla inşallah Türkiye Yüzyılı’nın inşasını gerçekleştireceğiz. Merhum Ziya Paşa’nın şu güzel sözünü kendimize rehber edineceğiz: ‘Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât / Bin türlü teseyyüp bulunur hânelerinde’ Evet, evleri türlü düzensizlik ve kargaşa içerisindeyken memlekete nizam verme iddiasında olanları ciddiye almayarak biz işimize bakacağız. Türkiye Yüzyılı, evlatlarımıza bırakacağımız en büyük miras olacaktır.
Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefi, hiç şüphesiz çok çalışmayı, daha fazla icraat ve eser üretmeyi gerektirir. Kabine üyelerimiz gerek tecrübeleri gerek ehliyetleri gerekse uzmanlık alanları itibarıyla Türkiye Yüzyılı’nın mimarları arasında yer alacak vasıflara ziyadesiyle sahiptir.
Öte yandan yeni Kabinemizin işinin kolay olmadığını da biliyoruz. Bu zorluk, sadece aşmamız gereken meselelerle, yakalamamız gereken hedeflerle sınırlı değildir. Asıl zorluk, devralınan mirasın daha da büyütülmesiyle ilgilidir. Türkiye her konuda dünden daha ileri gitmeye, daha hızlı olmaya ve daha çok çalışmaya mecburdur. İnşallah canla başla çalışarak ülkemizi hedefleriyle buluşturacağız.
“İSTİKRAR VE GÜVENLE TÜRKİYE YÜZYILI’NI İNŞA EDECEĞİZ”
21 yılı iktidarda olmak üzere 40 yılı bulan siyasi hayatımızın alametifarikası, hizmet ve eser siyasetidir. Bugüne kadar ülkemize ve milletimize aşkla hizmet etmeye çalıştık. Seçim dönemlerinde dikkat ettiyseniz, bizi takip ettiyseniz bol keseden boş vaat dağıtanlar gibi olmadık. Biz milletimize ne söz verdiysek, meydanlarda neyi vadettiysek göreve gelince hepsini yerine getirmeye gayret ettik; bizim farklılığımız burası. Ahdine, kavline ve sözüne sadık bir yönetim olarak tam 17 kez milletimizin takdirini kazandık. Bizim için en büyük kazanç budur. Bizim asıl gücümüz; milletimize güven aşılamamız, itimat telkin etmemizdir. Yeni dönemimizde de halkımıza verdiğimiz tüm sözlerin takipçisi olacağız.
İki kelimeye çok dikkat edin. Biz bu iki kelimenin, iki kavramın uygulayıcısı olacağız; bir istikrar, iki güven. İstikrar ve güvenle biz Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceğiz. Ve burada bir şey daha söylüyorum, o da şu: Aile ve Gençlik Bankasının kurulmasından toplumun temel direği olan ailenin sapkın akımlara karşı korunmasına kadar her türlü adımı atacağız. Bu minvalde seçimlerden önce gündeme getirdiğimiz anayasa değişikliği teklifimizi Meclisin takdirine yeniden sunacağız.
“EĞİTİMİ SON 21 YILDIR OLDUĞU GİBİ YİNE LİSTEMİZİN EN BAŞINDA TUTACAĞIZ”
Karadeniz gazıyla başladığımız Gabar petrolüyle ileriye taşıdığımız, Akkuyu Nükleer Santraliyle yeni bir boyuta evrilen enerji hamlelerimizi devam ettireceğiz. Sağlıkta şehir hastanelerinin sembolü olduğu sağlık yatırımlarımızı artırarak sürdüreceğiz. Eğitimi son 21 yıldır olduğu gibi yine listemizin en başında tutacağız. Eğitim olmadan hiçbir şey olmaz, öncelikle bunu başaracağız. Adalet hizmetlerinin çok hızlı, etkin ve kaliteli bir şekilde sağlanmasına yönelik reformlarımızı artıracağız.
Terör örgütlerine, zehir tacirlerine, her türlü suç çetesine karşı verdiğimiz amansız mücadeleyi kararlılıkla yürüteceğiz. Cudi’de yine biz olacağız, Gabar’da yine biz olacağız, Tendürek’te yine biz olacağız, Bestler Deresi’nde yine biz olacağız. Buraları bu teröristlere asla bırakmayacağız.
Sosyal politikalarda engelli, yaşlı, yetim, şehit yakını ve gazilerimizin daha güçlü bir şekilde yanında olacağız. Gıda güvenliğimizi ve tarımsal üretimimizi artıracak farklı projeleri devreye alacağız. Ülkemizin iftihar vesilesi olan savunma sanayii atılımlarımıza inşallah yenilerini ekleyeceğiz. Sanayi ve teknoloji alanında Türkiye’nin otomobili gibi katma değeri yüksek inovatif ürün yelpazemizi daha da çeşitlendireceğiz.
Ticarette yeni pazarlara açılarak, ülkemizin rekabet gücünü artırarak ihracatımızı çok yukarılara taşıyacağız. Ulaştırmada ülkemizi yollar, tüneller, hızlı tren hatları, havalimanlarıyla ilmek ilmek dokumayı sürdüreceğiz. Turizmde potansiyelimizi en üst düzeyde harekete geçirirken, kültürel alanda yeni bir hamle başaracağız.
“650 BİN DEPREM KONUTUNU YAPARAK DEPREMZEDELERİMİZİ YENİ YUVALARIYLA BULUŞTURACAĞIZ”
Aydınlık yarınlarımızın teminatı olarak gördüğümüz gençlerimizi eğitim ve spordan iş hayatına kadar her konuda destekleyeceğiz. Çevre ve şehircilikte millet bahçeleriyle, kentsel dönüşüm projeleriyle Türkiye’nin çehresini değiştirerek adımları atacağız. İnşallah perşembe günü bir bölüm millet bahçelerinin açılışını Adıyaman merkezli olarak buradan da katılmak suretiyle bu açılış törenlerini gerçekleştireceğiz. Etkilerini giderek daha fazla gördüğümüz iklim değişikliğiyle mücadele konusunda daha kararlı çalışmalar yürüteceğiz.
Depremin yaralarının sarılması bu dönemdeki ana gündem maddemizdir. 319 bini ilk bir sene içinde olmak üzere toplam 650 bin deprem konutunu yaparak depremzedelerimizi yeni yuvalarıyla buluşturacağız. Deprem bölgesindeki şehirlerimizi, ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel açıdan eskisinden daha canlı hâle getireceğiz.
Özellikle yatırım, üretim, ihracat, istihdam ve büyümeden taviz vermeden Türk ekonomisini daha da güçlendireceğiz. Enflasyon kaynaklı hayat pahalılığı ve fahiş fiyat sorununu tüm boyutlarıyla milletimizin gündeminden çıkartmakta kararlıyız. Son dönemde açıklanan verileri bu çabalarımızda elimizi güçlendiren öncü sinyaller olarak değerlendiriyoruz.
Hem Cumhurbaşkanlığı hem de Milletvekilliği seçimlerinin istikrardan yana sonuçlanması, ekonomimize olan güveni artırmıştır. Seçim ayı olan mayıs ayında ekonomik güven endeksi yüzde 1,4 artarak 103,7’ye, tüketici güven endeksi yüzde 4 artarak 91,1’e yükseldi, reel kesim güven endeksi ise 105,1 olarak gerçekleşti. Ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden olan imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi de eşik değer olan 50’nin üzerine çıkarak 51,5 oldu.
Enflasyon oranı mayıs ayında yüzde 40’ın altına gerileyerek yüzde 39,6 olarak gerçekleşti. Enflasyonu nasıl daha önce tek haneleri rakamlara indirdiysek inşallah aynısını yine başaracağız.
“KÜRESEL ÖLÇEKTE BARIŞ VE İSTİKRARIN TESİSİNE KATKI SAĞLAYACAĞIZ”
Savaştan ve terör örgütlerinin saldırılarından kaçarak ülkemize sığınan kardeşlerimizin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde dualarını da alarak ana vatanlarına dönüşlerini de teşvik edeceğiz.
Her ne surette olursa olsun Türkiye’ye, buranın altını çiziyorum, Boraltan Köprüsü faciası gibi on yıllar boyunca izi silinmeyecek yeni utançlar yaşatmayacağız. Bu meseleyi tarihimize, kültürümüze ve inanç değerlerimize yakışır biçime suhuletle çözüme kavuşturacağız.
Girişimci, insani ve aktif dış politika çizgimizi sürdürerek küresel ölçekte barış ve istikrarın tesisine katkı sağlayacağız.
Daha adil bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla uluslararası sistemdeki çarpıklıkların giderilmesi için gayretlerimizi yoğunlaştıracağız. Milletimizle birlikte tüm dünyaya verilmiş güçlü bir mesaj olan Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu adım adım hayata geçireceğiz.
Yeni dönemin ilk Kabine Toplantısı’nda tüm bu hususları etraflıca değerlendirdik. Ve tüm bakan arkadaşlarıma özellikle bir hafta içindeki bu hazırlıları sebebiyle çok teşekkür ediyorum. Nitekim bir hafta sonra tekrar bir brifingi hazırlayacaklar ve yine brife edilmek üzere kendilerini dinleyeceğim. Çünkü bizim bu arada atacağımız adımlar bizim için çok çok önemli.
Seçim döneminin muhasebesini yapma yanında, önümüzdeki dönemde atılacak adımları da belirledik. Tabi ki seçim döneminin muhasebesini bakan arkadaşlarımdan ziyade MYK ve Merkez Karar Yönetim Kurulundaki arkadaşlarımla ayrıca yapacağım, onlardan da gelecek bilgilerle birlikte inşallah geleceğe hazırlanmaya devam edeceğiz.
“KURUMLARIMIZ HER TÜRLÜ ÇALIŞMAYI SÜRDÜRÜYOR”
Öncelikle dün Samsun, Amasya ve Kastamonu’da meydana gelen yoğun yağış ve sel baskınları sebebiyle hayatları olumsuz etkilenen vatandaşlarıma geçmiş olsun diyorum. Bu arada vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.
AFAD ve ilgili kurumlarımız zarar gören yolların onarılmasından diğer sıkıntıların giderilmesine kadar her türlü çalışmayı sürdürüyor. KOSGEB tarafından devreye aldığımız acil destek kredisiyle afetzede iş yerlerimizin yanında oluyoruz.
“2023 YILI BUĞDAY VE ARPA ALIM FİYATLARINI BELİRLEDİK”
Yeni hasat döneminin birçok ilimizde başladığını görüyoruz. İlk gelen veriler, 2023 yılının bereketli bir yıl olacağına işaret ediyor. Biz de çiftçilerimize gereken desteği her alanda verdik, veriyoruz. Geçen ay başında yaş çay alım fiyatlarımızı açıklayarak üreticilerimizi sevindirmiştik.
Bugün de Toprak Mahsulleri Ofisinin 2023 yılı buğday ve arpa alım fiyatlarını belirledik. Fiyatları tespit ederken çiftçimizin üretime devam etmesinin yanında, maliyetler, iç ve dış piyasa gelişmeleriyle ilgili gıda güvenliği için ihtiyaç olan stokların oluşturulmasını dikkate aldık. Toprak Mahsulleri Ofisimizin alım fiyatlarını ekmeklik buğdayda ton başına 8 bin 250 lira, arpada ise 7 bin lira olarak kararlaştırdık.
Bu fiyatlara ilave olarak, Bakanlığımız tarafından çiftçi kayıt sistemine kayıtlı tüm üreticilerimize buğday için ton başına bin lira, arpa için top başına 500 lira hububat üretim primi destek olarak verilecektir. Bu rakamlarla üreticilerimizin eline top başına ekmeklik buğdayda 9 bin 250 lira, arpada ise 7 bin 500 lira geçecektir.
Yeni hasat döneminin ve açıkladığımız alım fiyatlarının çiftçilerimize, milletimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
“EMEKLİLERİMİZİN MAAŞLARINI VE İKRAMİYELERİNİ BAYRAM ÖNCESİNDE ÖDEYECEĞİZ”
Bir güzel haberimiz de emeklilerimize olacak. Emeklilerimizin maaşlarını ve bayram ikramiyelerini inşallah Kurban Bayramı öncesinde ödeyeceğiz.
Asgari Ücret Tespit Komisyonumuz da çalışmalarına başlıyor. Son olarak, Kurban Bayramıyla ilgili özellikle turizm sektörümüzü hareketlendireceğine inandığım bir müjdeyi paylaşmak istiyorum.
Bu sene Kurban Bayramımızı 28 Haziran ile 1 Temmuz arasında idrak edeceğiz. İstişarelerimiz neticesinde 26 Haziran ve 27 Haziran günlerini de idari izin kapsamına almayı kararlaştırdık. Hafta sonlarıyla birlikte vatandaşlarımız toplam 9 gün bayram tatili yapma imkânı bulacaktır. Bu kararımızın da tüm milletimize hayırlı olmasını diliyorum.”

DİPLOMAT
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Anıtkabir’de


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri ile birlikte Anıtkabir’i ziyaret ederek, Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine üyeleri ile birlikte Aslanlı Yol’dan yürüyerek Atatürk’ün mozolesine çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, üzerinde ay yıldız bulunan çelengi bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri ile birlikte Anıtkabir’in merdivenlerinde basın mensuplarına görüntü veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Misak-ı Millî Kulesi’ne geçerek Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:
“Aziz Atatürk,
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ikinci döneminde yeni kabine üyelerimizle birlikte huzurunuzdayız. Bugün kabinemizin ilk toplantısını yaparak, Türkiye Yüzyılı’nın inşası hedefiyle süratle yola çıkıyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak kabinemizle birlikte tüm Türkiye’ye, 85 milyonun tamamına aşkla hizmet edeceğiz. Bizlere emanetiniz olan Cumhuriyetimizin 100. Yılına ulaşmanın heyecanını ve haklı gururunu yaşadığımız bu seneyi inşallah şahlanış dönemimizin başlangıç noktası hâline getireceğiz. Rabbim bizleri milletimize karşı mahcup etmesin.
Ruhun şad olsun.”











-
DİPLOMAT1 hafta önce
“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”
-
DİPLOMAT1 hafta önce
“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”
-
DİPLOMAT2 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı
-
DİPLOMAT4 gün önce
“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır”
-
DİPLOMAT1 hafta önce
“Bugün kazanan sadece Türkiye’dir”
-
DİPLOMAT6 gün önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı
-
DİPLOMAT4 gün önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan Anıtkabir’de
-
DİPLOMAT2 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes’in anıt mezarını ziyaret etti