DÜNYA
Yeni Ufuklara Yelken Açacak Olan Türkiye İnovasyon Haftası Başladı


TİM BAŞKANI GÜLLE: İHRACAT GELECEĞİMİZ, İNOVASYON GÜVENCEMİZDİR
Ticaret Bakanlığı koordinasyonuyla 2012 yılından itibaren Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) tarafından düzenlenen ve bu yıl pandemi nedeniyle 25-26 Aralık’ta online olarak gerçekleştirilen 8.Türkiye İnovasyon Haftası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve 6 bakanın da katılımıyla başladı. Yeni ufuklara yelken açacak Türkiye İnovasyon Haftası’nda dünyaca ünlü konuşmacılar, inovasyonda çığır açan teknolojik buluşların sahipleri, sektör devleri, inovasyon paydaşları, başarı hikayeleri, inovasyon odaklı projeler ile inovasyonun çok yönlü ele alındığı birçok panel dünyanın seyrine sunuldu.Instagram Kurucu Ortağı Mike Krieger, geleceğin teknolojileri konusunda uzman fütürist bilim insanı Ray Kurzweil’in de katıldığı etkinlik özel teknoloji yöntemleri kullanılarak milyonlarca kişiyle buluşturuldu.
Açılış töreninde yaptığı konuşmada inovasyonun ve Türkiye İnovasyon Haftası’nın önemine vurgu yapan TİM Başkanı İsmail Gülle, “Dünyada bir ilke imza atarak sanal platformda gerçekleştirdiğimiz, Türkiye İnovasyon Haftamızda, bu yıl çok daha geniş bir kitleye ulaşacağız. İnovasyon zaten bu coğrafyanın bir geleneği, gerçeği ve bir gerekliliğidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de ifade ettiği gibi; “Medeniyet yolunda başarı, yenileşmeye bağlıdır.” İşte biz, geleneğimizden aldığımız güçle, geleceği hep beraber inşa ediyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi, ihracat inovasyonla, Türkiye ihracatla yükselecek. İhracat geleceğimiz, inovasyon güvencemizdir. İnovasyonun önünde durabilecek hiçbir engel yok” dedi.
61 ihracatçı birliği, 27 sektör ile 100 bin ihracatçının temsilcisi olan Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) inovasyon kültürünün gelişimine katkı sağlamak için Ticaret Bakanlığı koordinasyonuyla 2012 yılından itibaren düzenlediği Türkiye İnovasyon Haftası bu yıl pandemi nedeniyle 25-26 Aralık tarihlerinde 8.Türkiye İnovasyon Haftası, www.turkiyeinovasyonhaftasi.com adresinden online olarak tüm dünyanın seyrine sunuldu. Türkiye’de inovasyon kavramının yerleşmesine ve gelişmesine büyük katkı sağlayan8.Türkiye İnovasyon Haftası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve TİM Başkanı İsmail Gülle’nin de katılımıyla başladı.
Gülle: Milyonlarca kişiye ulaşacağız
TİM Başkanı İsmail Gülle, açılışta yaptığı konuşmada Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin, geleneksel hale gelen Türkiye İnovasyon Haftası’nı, eğitimden sanata, bilimden sağlığa, ekonomiden uluslararası ilişkilere, iletişimden ticaret diplomasisine kadar, her alanda etkili, tüm sektörleri kapsayan organizasyon haline getirdiklerine dikkat çekti. Türkiye İnovasyon Haftası’nı geçtiğimiz yıl, 50 bini aşkın rekor katılımla gerçekleştirdiklerine vurgu yapan Gülle, dünyada bir ilke imza atarak sanal platformda gerçekleştirdikleri, Türkiye İnovasyon Haftası’nda, bu yıl milyonlarca kişiye ulaşacaklarını söyledi.
“Cumhuriyetimizin 100. yıl hedeflerine emin adımlarla ilerliyoruz”
TİM Başkanı İsmail Gülle, Türkiye’nin nice coğrafyanın ilham kaynağı, Avrasya’nın kalbi, küresel ticaretin odak noktası haline geldiğini belirterek, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da ifade ettiği üzere; küresel ekonomide iktisat tarihinin sayfalarına girecek bir dönemi yaşıyoruz. İhracat ailesi, geleceğe güvenle bakmakta ve Cumhuriyetimizin 100. yıl hedeflerine emin adımlarla ilerlemektedir. Büyük bir vizyonla başlatmış olduğunuz Yeni Reform Döneminin, ülkemizi, milli hedeflerimize taşıyacağına inancımız tam.Yeni Reform Dönemi kapsamında, bu yeni dönemde de, üzerimize düşen tüm görev ve sorumlulukları almaya hazırız. Ülkemizin inovasyona dayalı ihracat artışını desteklemek, firmalarımızın inovasyon bilincini geliştirmek ve bu gelişimi interaktif bir platformla sunma hayalleriyle çıktığımız bu yolculukta 8. yılımızı paylaşmanın heyecanı içerisindeyiz.İnovasyonun önünde durabilecek hiçbir engel yok.” dedi.
“223 ülkede bayrağımızı dalgalandırdık”
Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, bu dönemin çok öncesinde dijital dönüşümümüzü tamamlayarak, sürecin getirdiği engelleri birer birer aştıklarını ifade eden Gülle, “Dijital dönüşüm hamlemiz, ilgili uluslararası değerlendirme kuruluşlarının da takdirini kazandı. Fiziksel heyet olmadan ihracat olmaz endişesini Sanal ticaret heyetleriyle, ürün yerinde görülmeden satın alınmaz fikrini, Sanal fuarlarla, ve fiziki ortamda bir araya gelmeden çözüm üretilemez düşüncesini sanal toplantılarla; hep beraber aştık. Ticaret Bakanlığımızın destekleriyle, 43 ülkede, 45 sanal ticaret heyeti gerçekleştirerek ülkemizde bu alanda öncü olduk. Stratejik sektörlerimizle gerçekleştirdiğimiz sanal fuarlarla, “Made in Türkiye” markamızı dünyanın dört bir köşesinde sergiledik. Pandemi sürecinin tüm zorluklarını, işte bu birlik ve beraberlikle, hükümetimizin destekleriyle, 100 bin ihracatçımızın özverisiyle aştık. Ve, ne mutlu ki, Cumhuriyet tarihimizin aylık ihracat rekorunu yine bu dönemde kırdık.Sektörel anlamda sayısız başarıyı, yine bu dönemde yakaladık. Yılın üçüncü çeyreğinde dünyada ihracatını artıran 4 ülkeden biri olduk. İhracatçılarımız gecesini gündüzüne katıp çalışarak, emek vererek, 223 ülkede bayrağımızı dalgalandırdı.” diye konuştu.
“İnovasyon bu coğrafyanın bir geleneğidir”
Gülle şöyle devam etti: “Bugün katma değerli üretim, sürdürülebilirlik, markalaşma ve inovasyon alanlarında atacağımız her adım, İhracatla Yükselen Türkiye’nin teminatı olacaktır. İnovasyon alanında gerçekleştirdiğimiz önemli projelerden olan İnovaLİG’e 2014 yılında başladığımızda, 460 firmamız katılım sağlamıştı. İnovasyon odaklı çalışmalarımız ve her geçen yıl programımıza artan ilgiyle beraber, 2019 yılında 1.236 firmamız “İnovaLİG’de biz de varız” diyerek aramıza katıldılar. İnovaLİG Şampiyonları arasında dünyanın ilk 100 savunma sanayi şirketi listesine giren inovatif firmamız da var. Edirne’den Ağrı’ya, Şırnak’tan Konya’ya, Rize’den Sivas’a 7 bölgede 65 ilimizden firmalarımızın İnovaLİG’e katılımı, İnovasyon kültürünün yurdumuzun dört bir köşesine yayıldığını gösteriyor. İnovasyon zaten bu coğrafyanın bir geleneği, gerçeği ve bir gerekliliğidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de ifade ettiği gibi; “Medeniyet yolunda başarı, yenileşmeye bağlıdır.” İşte biz, geleneğimizden aldığımız güçle, geleceği hep beraber inşa ediyoruz. “Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye” hedefimize daha da yaklaşıyoruz. İnovasyon ve girişimcilik alanlarında gerçekleştirdiğimiz yoğun çalışmalarla, ülkemizde bu ekosistemin gelişimi adına önemli bir yol kat ettik. Bu yolun sonu, her alanda ulaşılmayı bekleyen nice başarılarla dolu. Gidilecek daha çok yolumuz var. Ancak inanıyorum ki, Bu uğurda daha çok çalışarak, “İnovatif Türkiye”yi hep beraber inşa edeceğiz. Her zaman söylediğimiz gibi, ihracat inovasyonla, Türkiye ihracatla yükselecek. İnovasyon çözümdür, inovasyon değerdir, inovasyon atılımdır, inovasyon icabında kahramanlıktır, inovasyon ihracattır. İhracat geleceğimiz, inovasyon güvencemizdir.”
“Gençlerin her zaman yanındayız”
Konuşmasında gençlere de seslenen Gülle, “Toplumun refah ve zenginlik seviyesinin yükselmesinin, ancak girişimcilik ve inovasyonla mümkün olabileceğinin bilincinde olmamız gerekiyor. Albert Einstein’ın dediği gibi; “Sürekli aynı şeyi yaparak farklı sonuç alamazsınız.” yenilikten, hata yapmaktan, kaybetmekten korkmayın. Siz yeter ki yılmayın, Yeter ki fikir üretin ve aksiyona geçin. İhracat ailesinin temsilcileri olarak bizler, başarıda ve başarısızlıkta, her zaman sizlerin destekçisi olmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Krieger: İnstagram’ın hikayesi bir kafede başladı
Dünyada milyonlara ulaşacak olan Türkiye İnovasyon Haftası’nın ilk gününde Instagram Kurucu Ortağı Mike Krieger de konuşmacı olarak yer aldı. Krieger, Brezilya’dan Silikon Vadisine uzanan hikayesini, Instagram’ın, sadece iki kişilik bir ekipten milyar dolarlık bir şirkete nasıl dönüştüğünü, bugünün en ilginç trendleri ve teknolojileri hakkında da fikirlerini paylaştı. Krieger şunları söyledi: “Aslında Mayfield Fellows Program sırasında ayaküstü tanıştığım, Kevin Systrom ile arkadaş olduğum kafede Instagram’a kadar giden bir dönüm noktası yaşadım. Bana göre her girişimcilik yolculuğu doğru ortağı bulmakla başlar ki Instagram gerçekten etkileyici bir yolculuktu. Kevin ile kafede tekrar karşılaştık, çok çabuk arkadaş olduk. Ve kısa süre sonra da birleşip bir startup şirketi üzerinde çalışmaya karar verdik. 11 sene sonra hala çok yakın arkadaşız ve aslında hala birlikte projeler üzerinde çalışıyoruz. Birleşen kurucu ortakların hepsi bu şekilde çalışmazlar. Her zaman birbirimizin arkasını kollarız ve birbirini tamamlayan yeteneklere sahibiz. Ben her zaman, “ikimizde birbirimizin işini istemeyiz” diye espri yaparım. İkimiz de birbirimize tamamen güveniriz.
Krieger’i heyecanlandıran teknolojiler
Kendisini heyecanlandıran teknoloji alanlarını da paylaşan Krieger, “İlki yapay öğrenme ve kişiselleştirme. Yapay öğrenmenin teknolojinin heyecan verici yeni bir alanı olduğu sır değil. İçerisindeki alanlardan beni özellikle heyecanlandıranı kişiselleştirme fikri. İnstagram’da biz herkes için temelde aynı olan bir ürünü alıp, onu herkese özel hale getirebildik. Bu trendler diğer yerlerde de gerçekleşiyor. Haberleri nasıl aldığımız, ilaçları nasıl temin ettiğimiz, tüm bu farklı alanlar verinin gücünü birleştirebileceğimiz kişiye özel alanlardır. Bu, insan bilgisayar etkileşimi temel fikrine dayanır. Bilgisayar ve yazılımları her birey için nasıl daha kullanılır hale getirebiliriz. İkincisi ise yazılım ve donanımı yazılım dünyasında tamamen farklı iki ayrı alan olarak görmek yerine, ikisinin kesişimi konusunda heyecanlıyım. Daha önce de belirttiğim gibi yazılım, sağlık ve tıpta yeni inovasyonlar yaratmak için kullanılabilir. Son olarak, bu senenin çalışma döngülerimizi tamamen değiştirmekle ilgili olduğu bir sır değil.”
Covid-19’un birçok şirketin çalışma şekillerini yeniden düşünmeye zorladığını dile getiren Krieger, “Ama, ben daha fazla değişimin geleceğini düşünüyorum. Covid-19 birçok şirketin iş yapma şeklini de yeniden düşünmeye zorladı. Ama ben değişimin daha yeni başladığı kanısındayım” diye konuştu.
Dr. Öz: Aşı ilerde kanser tedavisinde de kullanılabilir
İnovasyon Haftası’na katılan ünlü Kalp Cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz, koronavirüsü ve virüsle nasıl mücadele edildiğini, virüsle mücadelede gelinen noktayı, aşı çalışmalarını, aşının etkisinden, virüsün hayatımızı nasıl değiştireceğini, virüsten etkilenilmemesi için yapılacak çalışmaları ve alınacak önlemleri, pandemi sürecinde inovasyonun nasıl önem kazandığını anlattı. Dr.Öz, “Türk asıllı Özlem Türeci ve Uğur Şahin, genetik teknolojiyi kullanarak COVID-19 aşısını geliştirdi. Bu yeni yaklaşım, ilerde kanser tedavisinde de kullanılabilir. mRNA aşısının çalışma sisteminden kısaca bahsetmek gerekirse; özel yürütülmüş mRNA yani genetik molekül, hücrelerin içine enjekte ediliyor ve vücutta düşük dozda koronavirüs proteinleri üretilmesini sağlıyor. Bağışıklık sistemi de bu proteinlere karşı antikor üretip kişiyi virüse karşı koruyor. Böylelikle virüs bizi etkilemeden onu ortadan kaldırıyoruz. Bugüne kadar görülmüş yüzde 95 oranındaki başarı, bana sorarsanız salgının başından beri en ümit verici gelişme.” dedi.
“Gelecekte hayatımızın parçası olacak”
Dr.Öz Şöyle devam etti; “Hepimiz aslında hijyenin hayatımızdaki öneminin ne kadar fazla olduğunu öğrendik. Salgın süresinde ellerimizi yıkamak, maske takmak alabileceğimiz en basit ve en etkili önlemler oldu. Ancak virüsleri ortadan kaldıran iyi filtre ve havalandırma sistemleri ile UV ışığı teknolojisi, gelecekte hayatımızın parçası olacak. Hava yolları artık uçaklarda COVID-19’u yüzde 99 ortadan kaldıran teknoloji kullandıklarını söylüyor. Amerikan Savunma Bakanlığı ile asgari düzeyde güvenlik testlerde bunu gerçekleştirdiler. Altı ay boyunca 38 saat uçuş ve 45 saat yer hizmeti içeren 300’den fazla test yapıldı. 180 milyon florasan parçayı püskürtmek için özel programlanmış mankenler kullandılar. Bu gerçek hayatta pek mümkün olmayacak binlerce öksürüğe eş değer. Araştırmalar şunu gösterdi; koltuğunuzda maskeli oturduğunuzda enfekte partiküller, ortamın yüzde 0,003’ün solunduğu alandan geçiyor. Bu, inanılmaz ufak bir miktar. Uçuş sırasında ise bu parçaların neredeyse yüzde 100’ü, altı dakika içerisinde hava filtreleri sayesinde temizlendi. Gelecekte aynı teknolojiler ofis ve evlerde kullanılabilir.”
Bozdağ: Yabancı ülkeler için dizi çekiyoruz
İlk gün yer alan panellerden Hizmet İhracatında İnovasyon’da sağlık, eğitim, dizi-film, bilişim ve yapı sektöründen konukların katılımıyla gerçekleşti. Panelde Senarist ve Yapımcı Mehmet Bozdağ, AÇE Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Çelik, Akinon Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Emre Sarı ve Suryapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas yer aldı. Bozdağ, “Pandemi sürecinde yurt dışına diziler yaptık. Özbekistan’a bir dizi yapıp gönderdik. Şu anda bir Orta Doğu ülkesi için dizi çalışmalarımız devam ediyor” dedi. Elmas ise, “Sektör olarak hedefimiz 10 milyar dolardı.Ancak pandemi süreci bu hedeften sapmamıza. Çin, Vietnam ve Tayvan’ın dahil olduğu Uzak Doğu ülkelerinin pandemiye erken yakalanıp, erken çıkması bize nisan mayıs aylarında olumlu yansıdı” diye konuştu. Çelik de Türkiye’nin, sağlık alanında son yıllardaki önemli çalışmaları, altyapısı, hastaneleri, kapasitesi, doktorları ile çok önemli bir yere geldiğini dile getirdi. Ahmet Emre Sarı ise “Genel bilişim sektörünün 2018-19 dönemindeki genel büyüme oranlarına ve teknoloji geliştirme bölgelerindeki şirketlerin büyüme oranlarına bakıldığında bir dönüşüm sürecinin başladığını da görüyoruz” şeklinde konuştu.
İnovasyon her yönüyle konuşuldu
Türkiye İnovasyon Haftası’nda attıkları inovatif adımlarla dünyada adından söz ettiren etkili isimlerin fark yaratan konuşmaları ve ilham veren deneyimleri, inovasyonun farklı yönlerinin alanında uzman kişiler tarafından enine boyuna konuşulduğu paneller, ekonomi, sağlık, ihracat, Ar-Ge, hizmet ihracatı, eğitim, spor, sosyal medya gibi alanlardaki inovatif gelişmeler, yenilikçi fikirler ve global bakış açılarıyla sektörleri ileriye taşıyan girişimciler, Türkiye’nin değeri olan genç neslin, inovasyon odaklı, yaratıcı ve üretken projeleri, inovasyonun her yönüyle konuşulduğu online bir platform ve teknolojinin imkanlarından yararlanarak gerçekleştirilen yenilikçi ve ufuk açıcı konuşmacılar, tüm dünyayı etkisi altına alan ve hayatı yepyeni bir normal ile farklı bir bakış açısına doğru yönelten Covid –19 döneminde inovasyon ve yeni normal, inovatif fikirlerin gerçeğe dönüşmesi adına teşvik edici yatırımlar ve eğitim programları yer aldı.
Toplam 12 temada panel düzenleniyor
Türkiye İnovasyon Haftasında aralarında dünyaca ünlü isimlerin de yer aldığı 63 yerli ve 7 yabancı konuşmacı yer aldı. TİM-TEB Girişim Evinden başarılı 19 proje, İnovaLİG, İnoSuit ve İnovaTİM’den 15 projenin başarı hikayelerini de anlattı. İnovasyon ekosisteminin en önemli buluşmalarından Türkiye İnovasyon Haftası’nda Yeni Nesil Milli Ekonomi ve İnovasyon, Dijitalde İnovasyon, Hizmet İhracatında İnovasyon, İhracatta İnovasyon, Eğitimde İnovasyon, Sağlıkta İnovasyon, Sporda İnovasyon, Sosyal Medya ve Sosyal Yaşamda İnovasyon, Medyada İnovasyon,Estetik Cerrahide İnovasyon, Sanatta İnovasyon, Siber Güvenlik ve İnovasyon temalarında 12 panel düzenleniyor.
Etkinlik inovatif yöntemlerle çekildi
8.Türkiye İnovasyon Haftası, çekimlerinde greenbox gibi özel teknolojik yöntemler kullanıldı. 15 gün süren çekimler için 5 ülkede 10 greenbox stüdyosu kiralanırken etkinliğin kurgumontaj çalışmaları 13 gün sürdü. Sadece İstanbul’da 74 konuşmacı için 100 saat çekim yapıldı. Tüm çekimler sonucunda oluşan görüntüler 10 terabyte’a ulaştı. Etkinlikte BKM Mutfak oyuncuları da skeçleri ile yer aldı.
İnovasyon şampiyonları ödüllerini aldı
İnovasyon Haftası’nda 2019 yılı inovasyon şampiyonları da açıklandı. İnovaLİG şampiyonları, İnovaTİM İnovasyon Yarışması ve İnovasyon Haftası Stratejik Partnerler ödül törenine Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de katıldı. Büyük ölçekli şirketlerde İnovasyon Stratejisi kategorisinde Arçelik A.Ş, İnovasyon Organizasyonu ve Kültürü’nde Brisa Bridgestone Sabancı Lastik Sanayi ve Ticaret A.Ş, İnovasyon Döngüsü’nde Sun Tekstil San. ve Tic. A.Ş, İnovasyon Kaynakları’nda Havelsan Hava Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş, İnovasyon Sonuçları’nda ise Estaş Eksantrik San. ve Tic. A.Ş. şampiyon oldu.
KOBİ ölçeğinde ise İnovasyon Stratejisi kategorisinde Barida Makina Sanayi Ticaret Ltd. Şti, İnovasyon Organizasyonu ve Kültürü’nde Alotech İletişim Teknolojileri Ticaret A.Ş, İnovasyon Döngüsü’nde Veribilim Yazılım Bilgisayar San. Tic. Ltd. Şti, İnovasyon Kaynakları’nda Ulak Haberleşme A.Ş, İnovasyon Sonuçları’nda ise Çizgi Teknoloji Elektronik Tasarım ve Üretim A.Ş. şampiyon oldu. Ar-Ge Liderliği Özel Ödülü’nü Arçelik, Girişimcilik Özel Ödülü TEB’e, Uluslararası Başarı Özel Ödülü THY, Teknoloji Geliştirme Özel Ödülü de Turkcell’e verildi.
Cumartesi de ünlü konukları ile etkinlik devam edecek
Türkiye İnovasyon Haftası Cumartesi günü de önemli isimlerin katılımıyla devam edecek. Geleceğin teknolojileri konusunda uzman fütürist bilim insanı Ray Kurzweil konuşmacılar arasında yer alacak. TOGG – Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu CEO’su Mehmet Gürcan Karakaş, yerli otomobil projesi ile ilgili son gelişmeleri, Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, savunma sanayi ile ilgili yapılan çalışmaları detayları ile anlatacak. Panel konuşmacılarından TUSAŞ’ın Genel Müdürü Temel Kotil, uydu projeleri, beşinci nesil savaş uçağı projesinden detaylar vererek, uçağın ne zaman motor çalıştıracağıyla ilgili de bilgiler verecek. Cumartesi günü herkese ilham veren hayat hikayeleri de olacak. Bunlardan biri de Mars’a gönderilen keşif aracını tasarlayan şirketin yarışmasına proje gönderip bu ekibe dahil olan, yapay zekâ geliştiren Yozgat’ın küçük bir köyünde doğup büyüyen, çocuklar okusun diye köy köy dolaşan 19 yaşındaki Elif Eda Güneş de hikayesini anlatacak. Yazılımı ve donanımı kendi yaptığı robotlar ile uluslararası ödülleri olan genç mucit 14 yaşındaki Selin Alara Örnek de etkinlikte konuşacak.
Cumartesi günü hangi paneller ve konuşmacılar olacak
İnovasyonda Başarı Hikayeleri: İnovaLİG, İnoSuit, İnovaTİM
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç
NASA / JPL, Astrofizikçi Dr. Umut Yıldız
Uipath Avrupa Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen
Amazon Avrupa ve Türkiye Kamu Politikaları Direktörü Eirini Zafeıratou
Kurumsal İlişkiler Enstitüsü Genel Sekreteri Dr. Ceyhun Emre Doğru
Turkcell Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yrd Serkan Özrük
Yazar ve Küresel Düşünce Lideri Elise Quevedo
Medya Sanatçısı, Tasarımcı Refik Anadol
Silikon Vadisi, Cooch Intelligence Technologies CEO Emrah Gültekin
PANEL: YENİ NESİL MİLLİ EKONOMİ VE İNOVASYON
Moderatör: Hakan Çelik, Gazeteci
Osman Okyay, Kale Grubu Başkan Yardımcısı ve Teknik Bölüm Başkanı
PANEL: İHRACATTA İNOVASYON
Moderatör: Prof. Dr. Emre ALKİN, TİM Ekonomi Danışmanı
Ali Kibar, Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Fatih Kemal Ebiçlioğlu, Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı
Murat Kolbaşı, Arzum Elektrikli Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı
Süleyman Orakçıoğlu, Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Temel Kotil, TUSAŞ Yönetim Kurulu Üyesi, Genel Müdür
PANEL: DİJİTALDE İNOVASYON
Moderatör: Metehan Demir, Gazeteci
Ali Rıza Ersoy, ION Academy Kurucusu
Canan Özsoy, General Electric Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı, CEO
Dr. Çağatay Karabat, TÜBİTAK BİLGEM Uluslararası İş Geliştirme Takım Lideri
Yiğit Kulabaş, Redesing Business Kurucu Otağı, Akademisyen, Yazar
PANEL: SOSYAL MEDYA VE SOSYAL YAŞAMDA İNOVASYON
Moderatör: Uğur Şeke, Dijital Büro İstanbul Genel Müdür
Emrah Yayıcı, Artbiztech ve Explori.io Yönetici Ortağı, Konuşmacı ve Yazar
Hasan Kızıl, Hayat Tamircisi
Kıvanç Talu, Var Böyle Tipler
PANEL: MEDYADA İNOVASYON
PANEL: SPORDA İNOVASYON
Moderatör: Okay Karacan, PlaySpor Genel Yayın Yönetmeni, Futbol ve F1 Yorumcusu
Alper Afşin Özdemir, Türkiye Espor Federasyonu Kurucu Başkanı
Arda Coşkun, Spor Psikoloğu, Akademisyen
Bora Koçyiğit, Blaze Espor Kurucusu, Girişimci















DİPLOMAT
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes’in anıt mezarını ziyaret etti















Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes ve arkadaşlarının anıt mezarını ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Türk demokrasisi, bir 27 Mayıs’ta aldığı yarayla sendelemişti. Şimdi 63 yıl sonra yine bir 27 Mayıs’ta, yarın gideceğimiz sandık başında, darbeler, cuntalar, muhtıralar döneminin bittiğinin müjdesini cümle âleme duyurmak için sabırsızlanıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Mayıs 1960 darbesinin 63. yılında merhum Başbakan Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın naaşlarının bulunduğu Topkapı’daki anıt mezarı ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, anıt mezarı ziyaretinde merhum Menderes’in kabrine çelenk sunarken, merhum bakanların mezarlarına da karanfil bıraktı. Kur’an-Kerim tilaveti yapılan törende, İstanbul İl Müftüsü Safi Arpaguş dua etti.
Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Cumhuriyet tarihinin en kara günlerinden birinin yıl dönümü vesilesiyle bir arada olduklarını belirterek, bundan 63 yıl önce, bir 27 Mayıs günü Türkiye’nin çok partili siyasi hayata geçtikten sonraki ilk askeri darbesine maruz kaldığına işaret etti.
“DÜNYA DURDUKÇA MENDERES, HAYIRLA FATİHA’YLA DUA İLE YÂD EDİLECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grubun gerçekleştirdiği bu darbenin, demokrasi ve kalkınma hamlesini engellemekle kalmadığını, yüreklerde derin yaralar açtığını dile getirerek, şöyle devam etti: “Demokrat Parti’nin Genel Başkanı ve Başbakanı olarak ülkemize verdiği hizmetlerle milletimizin gönlünde özel bir yeri olan Menderes, darbe yönetimi tarafından kurulan uyduruk mahkemenin kararıyla idam edildi. Menderes ve arkadaşlarının yargılandığı Yassıada uzun yıllar boyunca vatandaşlarımızın dilinde ‘yaslı ada’ olarak telaffuz edilmiştir. Biz burayı aldık, şehitlerimizin anısını ilelebet yaşatacak şekilde Demokrasi ve Özgürlükler Adası hâline getirdik. Bugün de idamlarına giden sürecin başlangıcı olan darbenin yıl dönümünde rahmetli Menderes ve arkadaşlarını hayırla yâd etmek üzere burada anıt mezardayız. Dünya durdukça Menderes, hayırla Fatiha’yla dua ile yâd edilecektir. Menderes’i devirenler, yargılayanlar, idam edenler ve tüm bu süreci doğrudan dolaylı destekleyenler ise milletimiz tarafından hep nefretle anılmıştır, öyle de anılmaya devam edecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Menderes’in “bu milletin adamı” olduğunu belirterek, “Başkalarının adamı olanlar ise ne Menderes ne de onun gibi ülkenin demokrasi ve kalkınma atılımlarının altında imzası bulunanlardan asla haz etmediler. Sadece bununla kalmayıp, her fırsatta onlarla milletin arasını açmak, onu da başaramazlarsa vücutlarını ortadan kaldırmak için uğraştılar, didindiler.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hemen yakındaki bir diğer anıt mezarda ebedi istirahatgahında olan merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın da benzer saldırılara maruz kaldığını, benzer sıkıntılar yaşadığını anlatarak, kendilerinin de belediye başkanlığından itibaren başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinin aynı mücadelelerle geçtiğini vurguladı.
“DARBELER DÖNEMİNİN BİTTİĞİNİN MÜJDESİNİ CÜMLE ÂLEME DUYURMAK İÇİN SABIRSIZLANIYORUZ”
Ancak Türkiye’yle ilgili karanlık heveslerin hiçbir zaman tüm manasıyla başarıya ulaşamadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türk demokrasisi bir 27 Mayıs’ta aldığı yarayla sendelemiştir. Şimdi 63 üç yıl sonra, yine bir 27 Mayıs’ta, yarın gideceğimiz sandık başında darbeler, cuntalar, muhtıralar döneminin bittiğinin müjdesini cümle âleme duyurmak için sabırsızlanıyoruz. Milletimiz gerisinde pek çok mücadelenin, acının, fedakârlığın bulunduğu demokrasisinin kıymetini çok iyi bilmektedir. Seçimlerdeki katılım oranları milletimizin demokrasi yoluyla istiklaline ve istikbaline sahip çıkışının ifadesidir. Türkiye, seçimleri dünyada örneği olmayan katılım seviyesi yanında şeffaf ve adil bir şekilde gerçekleştirmesiyle de farkını ortaya koymuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adnan Menderes’e, Turgut Özal’a, Necmettin Erbakan’a ve şehitlere Allah’tan rahmet diledi. Vatandaşlara, yarın sabah hassasiyetle sandıklara gitmelerini tavsiye eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarının özellikle kendileri için özel bir gün olduğunu sözlerine ekledi. Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan katılımcılardan Fatiha okumalarını istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal ile eski başbakanlardan merhum Necmettin Erbakan’ın kabrini de ziyaret etti.

DÜNYA
“Nefretin, kinin ve öfkenin diliyle değil, daima kardeşliğin diliyle konuştuk”





Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Ayıranlardan, ayrıştıranlardan değil, hep birleştirenlerden, 85 milyonun tamamını kucaklaştıranlardan olduk. Nefretin, kinin ve öfkenin diliyle değil, daima kardeşliğin diliyle konuştuk” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerden etkilenen Hatay’da kurulan konteyner kenti ziyaret etti.
Siyasi tercihi ne olursa olsun tüm Hataylılara 14 Mayıs seçimleri dolayısıyla teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hataylıların, pek çok zorluğa rağmen iradesi ve istikbaline sahip çıktığını, depremin yol açtığı onca yıkıma rağmen hayata yeniden sarıldıklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sizler, kendi dipsiz karanlıklarına milletimizi de sürüklemek isteyen koltuk sevdalılarına prim vermediniz. Sizler, insanımızı Kürt, Türk, Nusayri, Sünni diyerek bölmeye çalışan fitne tüccarlarının oyunlarına gelmediniz. Sizler, milletimizin ebedi ezeli kardeşliğine asla leke sürmediniz. Rabbim hepinizden, tüm Hatay halkından razı olsun. 14 Mayıs’ta kararını şahsımızdan ve Cumhur İttifakı’ndan yana kullanan ve diğer siyasi partilere oy veren vatandaşlarıma en kalbi şükranlarımı iletiyorum. Bizim için elbette sizin oyunuzu almak, teveccühünüze mazhar olmak önemlidir. Hatay’ın daha üç ay önce yaşadığı büyük bir afetin ardından sandığa gitmesi, tercihini demokratik yollarla göstermesi çok daha önemlidir. Çok az bir farkla da olsa sandıktan çıkan iradenin başımızın üstünde yeri vardır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen şu anda alana gelen vatandaşların sayısının 30 bini bulduğunu ifade etti.
Kırk yıllık siyasi hayatlarında milletle inatlaşanlardan asla olmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatay’da benim çok mitingim oldu. Bütün bu mitinglerde, zaman oldu 100 bin kişiyle, 80 bin kişiyle miting yaptık. Şimdi bu depreme rağmen benim Hataylı kardeşlerim gümbür gümbür buraya toplandığına göre demek ki kalpten kalbe bir yol var” diye konuştu.
“21 YILLIK İKTİDARLARIMIZ DÖNEMİNDE MİLLETE TEPEDEN BAKANLARDAN OLMADIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 yıllık iktidarlarında millete tepeden bakanlardan olmadıklarını, hepsini zaferle kazandıkları 15 seçimin hiçbirinin ardından insanları tehdit ve tahkir etmediklerini, ayıranlardan, ayrıştıranlardan değil, birleştirenlerden, 85 milyonun tamamını kucaklaştıranlardan olduklarını dile getirdi.
Nefretin, kinin ve öfkenin diliyle değil, daima kardeşliğin diliyle konuştuklarını, bugün de aynısını yaptıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Sandıkta tecelli eden iradeye böyle yaklaşıyoruz. CHP Genel Başkanı ve onun ardından gidenler gibi milleti suçlamıyoruz. CHP zihniyetinin temsilcileri gibi insanımızı ilzam ve itham etmiyoruz. Biz kimseyi tercihlerinden ötürü aşağılamıyor, hor, hakir görmüyoruz. Hele hele depremde yakınlarını kaybetmiş kardeşlerime siyasi tercihlerinden dolayı ayrımcılık yapmak, onları kaldıkları yerlerden kapı dışarı etmek aklımızın köşesinden bile geçmez.
Bugüne kadar olduğu gibi yine aziz milletimizin iradesine saygı göstererek, ülkeye ve millete hizmet yolculuğumuza devam ediyoruz. Kabahati seçmende aramak yerine kendimizi sorguluyoruz. Millete parmak sallamak yerine kendi içimize bakıyor, nerede eksiğimiz, hatamız, kusurumuz varsa onu düzeltmeye çalışıyoruz. İnşallah bundan sonra da bu şekilde hareket etmeyi sürdüreceğiz. Biz sizi seviyoruz, size inanıyoruz. 28’inde sandıkları patlatmaya var mıyız? Ben size inanıyor, size güveniyorum. Sandıkları patlatacağınızı da inanıyorum. Bu yolda hep beraber nasıl bugüne kadar geldiysek bundan sonra da beraber yürüyeceğimize inanıyorum. Gönüller kazanmak, bir insanımıza daha ulaşıp saflarımıza katmak için koşturacağız. Rabbim hepinizden razı olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat’ta ülkeyle birlikte insanlık tarihinin de en yıkıcı felaketlerinden birini yaşadıklarını, bu afette 11 ildeki 14 milyon insanın deprem sebebiyle mağdur olduğunu anımsattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “50 bin insanımızı kaybettik. Allah rahmet etsin, mekânları cennet olsun. Yaralılarımız 100 bine yaklaştı. Allah şifalar versin. Birçok vilayetimizde ve ilçemizde neredeyse hasar görmeyen ev yoktu. Yıkıntıların altında kalan 50 bini aşkın canımızı toprağa verdik. Bu vesileyle bir kez daha tüm deprem şehitlerimize Allah’tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum. Depremde evleri, iş yerleri yıkılan veya kullanılamaz hâle gelen vatandaşlarıma tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbimizin depremde hayatını kaybeden kardeşlerimizi cennetiyle cemaliyle müşerref edeceğine yürekten inanıyorum. Bizler de milletçe onların aziz hatıralarını yaşatmayı sürdüreceğiz.”
Gerek deprem alanının büyüklüğü gerekse çetin hava şartları sebebiyle ilk günlerde bazı zorluklarla karşılaşılsa da kısa sürede toparlanıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin ve milletin tüm imkânlarını deprem bölgesi için seferber ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne diyorlardı televizyonlarda? ‘Bir daha size yardım mı? Size bir daha yardım falan göndermeyeceğiz.’ Kim diyor bunu? CHP’nin trolleri. Ben de diyorum ki bunlar ne derse desin devletiniz burada, AFAD’ımız, Kızılay’ımız burada” ifadelerini kullandı.
“YARALARIMIZI SÜRATLE SARMAYA BAŞLADIK”
Kalıcı konutlardan konteynerlere varıncaya kadar hizmet verdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya Büyükşehir Belediyesi’ne “Sizi oraya kardeş yaptık” dediklerini, belediyenin kardeşlerinin yanına geldiğini dile getirdi. Konya Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “AFAD aynı şekilde burada seferberliğini yaptı o da burada aç, açık kimseyi bırakmadı. Arama, kurtarma, yardım, destek, yeniden inşa çalışmalarımızla depremzedelerimizi bir an olsun yalnız bırakmadık. Bakanlarımız haftalar boyunca bu sahadan ayrılmadılar. Milletvekillerimiz, kurum yöneticilerimiz, belediye başkanlarımız yedi gün 24 saat esasına göre çalıştılar. Sivil toplum kuruluşlarımız, hayırseverlerimiz ve gönüllülerimiz geniş bir yelpazede yürüttükleri faaliyetiyle depremzedelerimize yardımcı oldular. Asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını sergileyerek hamdolsun yaralarımızı süratle sarmaya başladık.”
Birazdan açılışını yapacakları Defne Hastanesi’nin temelini attıkları zaman muhalefetin “Üç ayda hastane mi yapılırmış?” dediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid döneminde İstanbul’da Atatürk Havalimanı’nda üç ayda 1.006 odalı Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’ni, Anadolu yakasında da yine 1.006 odalı Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi’ni yaptıklarını dile getirdi.
Bu hastanelerde ameliyathane sayısının, Defne’dekinden çok daha fazla olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz işte orada kendimizi ispatladık. Biz arazi adamıyız, arazi. Biz çalışarak geliyoruz, üreterek geliyoruz. Şimdi üç ayda ‘Bu nasıl olur’ diyenler ya sizin hayatınızda bir eser var mı, bir hizmet var mı? Yok. Ziya Paşa ne diyor? Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Sizin ne semeriniz var ne eseriniz var” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece arama kurtarma ekibi olarak 35 bini aşkın personelin bölgede bir fiili görev yaptığını aktararak, şunları söyledi: “Defne Hastanesi’nin açılışını yapacağız ve burada bir şeyi çok açık net konuşacağım. Herhangi bir sıkıntım olduğu için değil ama bir gerçeği ortaya koymak için. Şimdi Defne’de Tayyip Erdoğan’a verilen oy yüzde 8,5. Bay bay Kemal’e verilen oy 90,5. 8,5 nere 90,5 nere? Kardeşlerim biz burada mezhebi bir ayrım var diye bu yatırımı yapmıyoruz. Burada bir deprem yaşadık. Dolayısıyla bu ülkenin Cumhurbaşkanı eğer bensem orada yaşayan insan olduğuna göre biz bu yatırımı yapmak zorundayız dedik ve talimatı verdik. Çünkü biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevdik ve ayrım yapmadık. Bundan sonra da yapmayacağız. Tayyip Erdoğan böyle tanındı, böyle tanınacak. Bunun aksini ispat mümkün değil.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da değişimlerle beraber toplam 650 bin görevli ve gönüllünün deprem bölgesinde canla başla hizmet ettiğini vurguladı.
Asya’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Türk Cumhuriyetleri’ne gönül coğrafyasındaki 100 milyonlarca kişinin duasını, desteğini hep yanlarında hissettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce hiçbir karşılık beklemeden imdadına koşulan kim varsa 6 Şubat depremlerinden sonra hemen hepsinin Türk milletinin yanında olduğunu söyledi.
“DEPREMZEDELERİ HİÇBİR ZAMAN YALNIZ BIRAKMADIK”
Bu süreçte depremzedeleri hiçbir zaman yalnız bırakmadıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden hemen sonra Cumhur İttifakı olarak şehirleri tek tek ziyaret ettiklerini, Ramazan ayı boyunca iftarları deprem bölgesinde ve diğer şehirlerde depremzedelerle yaptıklarını hatırlattı.
Yapımı tamamlanan köy evlerinin bir kısmını Cumhur İttifakı olarak teslim ettiklerini ve depremzedelerin bayram sevincini paylaştıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Kampanya döneminde bir gözümüz ve kulağımız hep buradaydı. Arkadaşlarımızdan bilgi aldık, gerekli talimatları verdik. Atılan her adımı, yapılan her işi, karşılaşılan her sorunu bizzat takip ettik. Depremde en çok yıkıma uğrayan Hatay’ı Konya’ya zimmetlemiştik. Konya Büyükşehir Belediyemiz ve diğer belediyelerimiz burada gerçekten fedakârca çalıştılar. Sağ olsunlar belediyelerimiz altyapıdan üst yapıya, aşevlerinden çadır ve konteyner kent kurulumuna kadar her ihtiyacınızda sizlere destek verdiler. Arkadaşlarımız reklam yapmadılar, şov peşinde koşmadılar, başkaları gibi buralara poz vermeye, yıkıntılar önünde siyasi nutuk atmaya gelmediler. Sadece Hakk’ın ve halkın rızasını gözeterek, sağ elin verdiğini sol ele duyurmadan gece gündüz koşturdular. Rabbim hepsinden razı olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçici barınma alanlarının kurulmasının hayata tutunmaya çalışan depremzedeler için kritik öneme sahip olduğunu, bölgede 905 bini aşkın çadırın ve 112 binden fazla konteynerin kurulumunu yaptıklarını söyledi.
Geçici barınma merkezi ile 13 bine yakın iş yerini de faaliyete geçirdiklerini, afetten sadece 15 gün sonra konutların inşası için ilk kazmayı vurduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda kalıcı konutların inşaatının devam ettiğini, bu konutları eylül, ekim ayına kadar bitirmenin gayreti içinde olduklarını belirtti.
Antakya Küçük Sanayi Sitesi’ni yeniden inşa ederek ayağa kaldıracaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konuda bu beklenti içerisinde olanlar herhangi bir endişe taşımasınlar. Ülkemiz genelinde 130 bin konut, 36 bin köy evi, 5 bin ağır olmak üzere 171 bini aşkın bağımsız bölümün inşa sürecini başlattık. Bu kapsamda, Hatay’da 27 bin konutun, 7 bine yakın köy evinin ve 700’e yakın ahırın yapımına başlandı. Şehrimizde 34 bini köy evi olmak üzere toplam 251 bine yakın afet konutu inşa edeceğiz. Muhalefetin diline doladığı Defne Hastanemizi de bugün inşallah açıyoruz” diye konuştu.
“EVİ ORTA HASARLI OLAN VATANDAŞLARIMIZ İÇİN DE YENİ KONUTLAR YAPACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’daki çalışmalara ilişkin izletilen video sonrasında, “Yaparsa AK Parti yapar. 28 Mayıs’ta da kim yapacak, siz yapacaksınız. Sandıkta bunlara haddini bildirmeye hazır mıyız? Bunları emekli etmeye hazır mıyız?” dedi.
Verdikleri sözleri tek tek yerine getirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatay ile birlikte diğer deprem illerimize de mahcup olmayacağız. Sadece evi yıkılan, ağır hasarlı yıkılacak vatandaşlarımız için değil, evi orta hasarlı olan vatandaşlarımız için de yeni konutlar yapacağız” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 319 bini ilk bir yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin konutu hak sahiplerine teslim etmeyi amaçladıklarını dile getirerek, şöyle devam etti: “Destek ve dualarınızla sizleri yeni yuvalarınıza kavuşturacağız. Depremin bize hatırlattığı gerçeklerden birisi de fani olduğumuzdur. Bugün varız, yarın ne olacağımızı sadece Rabbimiz bilir. Bizim yegâne gayemiz emri hak vaki olmadan sizlere en güzel şekilde hizmet etmek, milletimizin duasını almaktır. Arkamızda hayırla, şükranla, minnetle yâd edilecek eserler bırakmaktır. Milletimize, ‘Bir Tayyip Erdoğan vardı, dürüst, çalışkan, mert, yürekli adamdı, Allah ondan razı olsun’ dedirtebilmektir. Bunun dışında da bir hırsımız, şevkimiz, peşinden koştuğumuz hedefimiz yoktur.”
Halka karşı bugüne kadar hep samimi davrandığını, gönlünden ne geçiyorsa dilinin onu söylediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, milleti kandırmaya, gözünü boyamaya tevessül etmediklerini, yalanla yatıp, yalanla kalkanlardan olmadıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, talimatı Kandil’deki teröristlerden almadıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Kardeşlerim bunlar talimatı nereden alıyor, Kandil’den alıyor, teröristlerden alıyor. Teröristlerle el ele, kol kola dolaşan bir bay bay Kemal var mı? Kardeşlerim, bu teröristlerle ele ele, kol kola dolaşanlardan benim ülkeme fayda olur mu? 28 Mayıs’ta bunlara gereken dersi, gereken cevabı vermek için şu bir hafta durmadan, usanmadan çalışıyor muyuz? Hatay’dan bu defa çok farklı bir oy bekliyoruz. Milletimizin karşısına, maskelerle değil, kalbimizde ne varsa yüzümüze yansıyan samimiyetimizle çıktık. Bugün de aynısını yapıyoruz. Muhalefete diyoruz ki, siz de aynısını yapın.”
“AİLENİN KUTSİYETİNE İNANIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kampanya döneminde, vatandaşın kendilerine tekrar görev vermesi durumunda gelecek beş sene boyunca yapacaklarını tek tek anlattıklarını hatırlattı.
Aile ve Gençlik Bankası’nın kurulması ile gençlerin evlenmesinin önünü açacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu CHP, LGBT’ci midir? Yanındaki HDP, LGBT’ci midir? Bu İYİ Parti, LGBT’ci midir? Yanındakiler de öyle mi? Peki AK Parti’ye LGBT sızabilir mi? Milliyetçi Hareket Partisine sızabilir mi? Aynı şekilde Yeniden Refaha sızabilir mi? Cumhur İttifakı’na sızabilir mi? Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Ailenin kutsallığı bizim için çok önemli. Seçimden sonra ilk işlerimizden bir tanesi aile kurumumuzu anayasal bir zemine oturtmak.”
Petrol, doğal gaz ve nükleer başta olmak üzere enerji alanında yapılanları da anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğal gazın bir yıl boyunca ücretsiz verileceğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gabar’da petrolü bulduk mu? Eğer teröristlerden orayı arındırmasaydık, Gabar’da bu petrolü çıkartabilir miydik? Kardeşlerim işte karşınızda bu vaatleri emin olarak, sağlam zemine basarak yapan bir kardeşiniz var. Onun için sizlerden gayret istiyorum. Bu hafta sonuna kadar gümbür gümbür çalışalım. Pazar akşamını, pazartesiye mutlu bir şekilde bağlayalım. Şimdi buradan bir kez daha ifade etmek isterim ki, sizin her meseleniz bizim de meselemizdir. Sizin derdiniz, bizim de derdimiz. Sizin sevinciniz, bizim de sevincimizdir. Sizin gündeminizde ne varsa, bizim gündemimizde de aynısı vardır. Hiçbir meseleyi görmezden gelmiyor, çözümü için çaba harcıyoruz. 28 Mayıs’tan sonra Türkiye Yüzyılı’nı sizlerle beraber inşa edeceğiz. Bunun için önce 14 Mayıs’ta yarım kalan işimizi 28 Mayıs’ta tamamlamamız gerekiyor. Milletimiz geçtiğimiz pazar günü meclis çoğunluğunu 323 milletvekili ile Cumhur İttifakı’na vererek aslında iradesini beyan etti. Bu Meclis aritmetiği insanımızın, siyasette istikrar ve güvenden yana olduğunu gösterdi. Milletimiz eski sisteme dönüş istemediğini, böyle bir arayışta olmadığını, açıkça ortaya koydu. Cumhurbaşkanlığında da yüzde 49,5 oy oranı ile 27 milyonu aşkın vatandaşımız şahsımıza teveccüh gösterdi.”
Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci oylamasında sandığa tekrar ve güçlü şekilde sahip çıkılacağına inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini dinleyenlerden, “diğer partilere oy veren vatandaşlara” da ulaşmasını istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözleri şöyle sürdürdü: “O kardeşlerimizden kendilerine şu soruları sormalarını isteyin; Ne bürokratik ne de siyasi hayatında ülkeye hiçbir hayrı dokunmayan bir şahıstan bu millete fayda gelir mi? 17-25 Aralık darbe girişiminde FETÖ’cülerle iş tuttuğunu bizzat kendi ağzıyla itiraf eden birine güven olur mu? Seçimden önce bedavaya ev vadedip sonrasında insanlarımızı misafir olarak kaldıkları yerlerden atmaya kalkanlara itibar edilir mi? Daha düne kadar meydan meydan dolaşıp teröristleri cezaevinden salma sözü verenlerden, bölücü örgütle mücadele etmesi beklenebilir mi? Ne diyor; ‘Selo’yu bırakacağım’ diyor.
Kardeşlerim, Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan bu Selo değil mi? Bu bir terörist, şu anda cezaevinde. Eğer onun çıkmasını istiyorsanız, ne diyor; ‘Bana oy vereceksiniz.’ ‘Cezaevlerinin kapılarını kıracağız ve çocuk katili Öcalan da dâhil olmak üzere bunları serbest bırakacağız.’ Ben de diyorum ki; ‘Benim Hataylı kardeşlerim bu teröristlerle el ele, kol kola gezenlere inşallah haftaya pazar yol vermeyecektir. Rakiplerini tasfiye etmek için şantaj, tehdit, kaset kumpası dâhil, her yolu meşru görenlerin siyasi ahlakına güvenilir mi? Özellikle zihni karışık kardeşlerimizden bu sorulara objektif bir şekilde cevap vermelerini bekliyorum. Bunu yaptıklarında onlar da göreceklerdir ki dün ak dediğine bugün kara diyen, dün söylediğini bugün inkâr eden adı yalancıya, şarkçıya çıkmış birine asla güvenilmez, asla itibar edilmez, ülkenin yönetimi verilmez. Hastanelerin hâlini hatırlayın. Ah Savaş Ay… Şu anda hayatta olsaydı da o bay bay Kemal’le yaptığı çekimi bize tekrar gösterseydi. Sen SSK’nın başında olduğun zaman, SSK hastanelerini batıran insansın. SSK hastanelerinde ölenleri rehin olarak alan insansın. Ama şu anda hastanelerimizde böyle bir durum yok. Daha seçimi bile kazanmadan bu derece azgınlaşanlar Allah korusun göreve gelseler, milletimize nefes dahi aldırmazlar.”
“İRADENİZE VE ÜLKEMİZE SAHİP ÇIKMANIZI İSTİYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Mayıs’ta hep birlikte iradeye sahip çıkarak, bu habis zihniyetin tekrar hortlamasına “dur” diyeceklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için vatandaşlardan sandığa gitmelerini istedi, kendilerini seven tek bir kişinin bile 28 Mayıs’ta fire vermesine gönüllerinin razı olmadığını dile getirdi.
Yurt dışında yaşayan seçmenlerin, seçimin ilk turunda rekor katılım oranıyla sandıkları patlattığını, bu seçmenlerin ikinci tur için de büyük teveccüh gösterdiğini gördüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzun yolculukların, uzun kuyrukların sizleri yıldırmadığına şahit olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Sizlerden bir kez daha iradenize ve ülkemize sahip çıkmanızı istiyorum. Dünyanın farklı ülkelerinde milletimizi temsil eden tüm kardeşlerimden sandıklara mutlaka giderek oylarını kullanmalarını istirham ediyorum. Ben sizlere güveniyorum, sizleri Allah için seviyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kandil’dekilerin bayrakları var mı? Onların paçavraları var. Onun uzantılarının var mı, hayır yok. Bu al bayrağın altında gölgelenen siz kardeşlerimin pazar günü bunlara gereken dersi vereceğine inanıyorum.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, 2. Etap Konya Konteyner Kent ziyaretinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan da eşlik etti.

DÜNYA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’da gençlerle bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beşpınar Kültür, Eğitim ve Sosyal Destek Kampı’nda düzenlenen Adıyaman Gençlik Buluşması’na katıldı.











-
DÜNYA1 hafta önce
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” Mesajı
-
DÜNYA7 gün önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’da gençlerle bir araya geldi
-
DİPLOMAT2 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, televizyon kanalları ortak yayınına katıldı
-
DİPLOMAT7 gün önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle bir araya geldi
-
DÜNYA7 gün önce
“Nefretin, kinin ve öfkenin diliyle değil, daima kardeşliğin diliyle konuştuk”
-
DİPLOMAT2 hafta önce
“Ülkemiz 14 Mayıs seçimleriyle bir demokrasi şölenini daha alnının akıyla tamamlamıştır”
-
DİPLOMAT7 gün önce
“Deprem bölgesinin dört bir yanında kalıcı konutların silüetleri yükselmeye başladı”
-
DİPLOMAT1 hafta önce
“Milletimizin her kesiminin sıkıntılarını çözmek için gece-gündüz çalışıyoruz”