Diplomat -Dünya

GÜNDEM

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Baskı gören, ayrımcılığa maruz kalan milyonlarca insana kapımızı açtık”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Göç: Önümüzdeki Yirmi Yılın Projeksiyonu ve Ötesi” konulu uluslararası konferansta yaptığı konuşmada, “Asırlardır doğudan batıya, kuzeyden güneye kıtalar ve bölgeler arasındaki insan hareketliliğinin merkezinde biz yer alıyoruz. Engizisyondan kaçan Museviler başta olmak üzere son 500 yılda zulme uğrayan, baskı gören; inancı, rengi, kültürü dolasıyla ayrımcılığa maruz kalan milyonlarca insana kapılarımızı açtık” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dokuz Eylül Üniversitesi’nce düzenlenen “Göç: Önümüzdeki Yirmi Yılın Projeksiyonu ve Ötesi” konulu uluslararası konferansa katılarak, katılımcılara hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konferansın başarılı geçmesini temenni ederek, göç konusunda uzman seçkin isimleri biraraya getiren Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ve Üniversite Senatosu’nu tebrik etti.

Konferansın, Mültecilerin Statüsü Hakkında Cenevre Sözleşmesi’nin 70’inci yıl dönümünde tertiplenmesinin de ayrıca anlamlı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, göç konusunun, özellikle son yıllarda küresel bir mesele olarak dünyanın gündemini işgal ettiğine dikkati çekti.

“İNSANLIK SADECE AKDENİZ’DE DEĞİL, EGE’DE VE MERİÇ’TE DE SINIFTA KADI”

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük insan hareketliliğinin yaşandığını, her sene milyonlarca insanın savaşlar, iç çatışmalar, istikrarsızlık, kıtlık, terör ve yoksulluk gibi sebeplerle evlerini terk ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya genelinde göçmenlerin sayısının 272 milyona, yerlerinden edilen kişilerin sayısının 80 milyona, mültecilerin sayısının ise 26 milyona yaklaştığını bildirdi.

Dünya nüfusunun yüzde 3’ünün göçmen olarak hayatını sürdürdüğüne vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu insan hareketliliğinde zaman zaman içimizi acıtan pek çok manzarayla da karşılaşıyoruz. Zulümden, baskıdan, açlıktan kaçarak, güvenli bir gelecek kurma ümidiyle çıkılan yolculuklar, kimi zaman felaketle neticeleniyor. Geride bıraktığımız dönemde içinde çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 30 bine yakın göçmen Akdeniz’de hayatını kaybetti. Sahra Çölü’nün kızgın kumları, binlerce umut yolcusunun mezarı oldu. Aylan bebek başta olmak üzere Ege’de yaşanan insani dramları hiçbirimiz unutmadık, unutamayız. Büyük hayallerle çıktıkları yolculuklarında azgın dalgalara meydan okuyan bu mazlumların, bunun altını çiziyorum, özellikle botlarının, nasıl kasten batırıldığını gayet iyi hatırlıyoruz. İnsanlık sadece Akdeniz’de değil, Ege’de ve Meriç’te de sınıfta kalmıştır. Göçmenlerin güvenli yaşam hayalleri, kendilerini ölüme itenler tarafından Ege’nin sularına gömülmüştür.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece 2020 yılında Ege’de 9 bine yakın geri itme vakası yaşandığına dikkati çekerek, “Avrupa’ya sığınan onbinlerce Suriyeli çocuğun ise nerede olduğu, kimler tarafından kaçırıldığı bilinmiyor” dedi.

Göç konusunda Batılı devletler sürekli şikâyet etse de bu meselede asıl yükü taşıyanın gelişmekte olan ülkeler olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyadaki mülteci nüfusunun yaklaşık yüzde 85’ine zengin devletler değil, imkânları çok daha kısıtlı olan ülkeler ev sahipliği yapıyor. Kabul ettikleri birkaç yüz mülteciyi reklam malzemesi olarak kullananlar, doğrudan insan hayatıyla ilgili bu kriz karşısında sorumluluk üstlenmiyor” diye konuştu.

“TÜRKİYE, SAYILARI 4 MİLYONU BULAN SIĞINMACIYA TEK BAŞINA EV SAHİPLİĞİ YAPTI”

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği rakamlarına göre, 2020 yılında dünyada üçüncü ülkelere yerleştirilmeyi bekleyen 1 milyon 440 bin mülteciden sadece 39 bin 500’ünün, 25 Batı ülkesine yerleştirilebildiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlbuki Türkiye, sayıları 4 milyonu bulan sığınmacıya tek başına ev sahipliği yapmıştır, yapmaktadır. Türkiye’ye sınırlarını açması konusunda tavsiye verenler; bu süreçte sınırlarını kapatmış, mültecilere sırtını dönmüştür” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Yunanistan sınırındaki mültecilere Yunan güvenlik güçleri tarafından açıkça zulüm edildiğini gösteren utanç verici sahneler yaşadığını aktararak, Avrupa Birliği Ajansı’nın da bu hak ihlallerine ortak olduğunu söyledi.

“ASIRLARDIR KITALAR VE BÖLGELER ARASINDAKİ İNSAN HAREKETLİLİĞİNİN MERKEZİNDE BİZ YER ALIYORUZ”

Türkiye’nin kıtaların ve kültürlerin kavşağında bulunan bir ülke olarak, göç olgusuna asla yabancı olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asırlardır doğudan batıya, kuzeyden güneye kıtalar ve bölgeler arasındaki insan hareketliliğinin merkezinde biz yer alıyoruz. Engizisyondan kaçan Museviler başta olmak üzere son 500 yılda zulme uğrayan, baskı gören; inancı, rengi, kültürü dolasıyla ayrımcılığa maruz kalan milyonlarca insana kapılarımızı açtık” değerlendirmesinde bulundu.

“Tahtımı veririm, tacımı veririm ama devletime sığınan mazlumları asla vermem’ diyen bir devlet geleneğine sahibiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kafkasya’daki kardeşlerimiz de Balkanlardaki soydaşlarımız da başları dara düşünce hep bizim topraklarımıza sığındı. Nazilerin gadrine uğrayan yüzlerce bilim insanına 1930’larda bizim üniversitelerimiz sahip çıktı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa’daki Türk diplomatlar, her türlü riski göze alarak, Türk pasaportuyla yüzlerce mazlumu soykırımdan kurtardı. Hem Halepçe katliamından sonra, hem de Birinci Körfez Savaşı sırasında Irak’tan kaçan yüzbinlerce Kürt kardeşimize kapımızı açtık. Kırım’dan, Ahıska’dan, Türkistan’dan, Bulgaristan’dan göç etmek zorunda kalan soydaşlarımızı yine biz bağrımıza bastık. Tarih boyunca başı dara düşen, zulme ve katliama uğrayan herkese güvenli bir liman, şefkatli bir yuva olduk. Sınırlarımıza gelen hiç kimseyi etnik kimliği, dini, kültürü, meşrep ve mezhebi sebebiyle geri çevirmedik. Suriye’deki çatışmalar başladığından bu yana, bu tarihi sorumluluğumuzu, milyonlarca muhacire ensarlık yaparak bir kez daha yerine getirdik. Maddi imkânları bizden katbekat fazla olan ülkeler, mültecileri toplama kamplarına mahkûm ederken, biz bu insanlarla ekmeğimizi paylaştık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyeli Türkmenlere, Kobanili Kürtlere, Halepli Araplara Türkiye’nin kapılarını açtığını ve sahip çıktığını vurgulayarak, eski ABD Başkanı Obama ile Kobani’li Kürtlere dair yaptığı görüşmesini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Obama, görevdeyken bir gece şahsımı aradı ve Kobani’deki Kürtlerin zor durumda olduğunu, bu konuda özellikle kapılarımızı açma noktasında destek istedi. Dedim ki ‘şu anda bunlar nasıl olacak?’ Bana verdiği cevap şu; bu insanlar ölümle karşı karşıya. ‘Peki, ne yapacaksınız?’ Aldığım cevap şu; ‘Biz gerekirse uçaklarla buraya her türlü mühimmatı indireceğiz.’ Yapacağınız bu operasyona ben katılamam çünkü o operasyonun ötesini görüyorum, ötesinde ciddi bir savaş söz konusuydu. Nitekim de öyle oldu ve o olayla birlikte binlerce on binlerce Kürt kardeşimiz o operasyonda öldü. Biz buna rağmen kapılarımızı açtık. On binlerce Kobanili Kürt şu anda hâlâ bizim ülkemizde” sözleriyle ABD Başkanı Obama ile görüşmesini aktardı.

Türkiye’nin Müslümanların yanında Hristiyanlara, Ezidilere, Süryanilere ve daha birçok farklı inançtan insana da kapılarını sonuna kadar açtığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’li bir generalin terör örgütü PKK, YPG ve PYD ile beraber hareket ettiklerini dair açıklamalarını da eleştirdi.

“MAĞDUR DURUMDAKİ İNSANLARA, KENDİ VATANDAŞIMIZA VERDİĞİMİZ HİZMETLERİ SUNDUK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu nasıl bir NATO ittifakı iki ülke? Bunların mültecilere sahip çıkmak gibi bir dertleri yok, dert başka hâlâ bunlar terörle beraberler, teröristlerle beraberler. Tabi bizde terörle ve teröristlerle mücadelemizi her yerde sürdürüyoruz, bundan sonra da sürdüreceğiz. Dostlar eğer dostluğunu icra ederse ettiği müddetçe biz de gönlümüzü açarız. Ama etmezlerse bugüne kadar ne yaptıysak bundan sonra da onu yaparız” değerlendirmesinde bulundu.

“Mağdur durumdaki bu insanlara, kendi vatandaşımıza hangi hizmeti veriyorsak aynısını, hiçbir karşılık beklemeden sunduk” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’nin kuzeyinde terörden arındırdığımız bölgelerde de büyük bir göç krizini engelledik. Bütün bunları da çıkar hesabı veya reklam olsun diye değil; inancımızın, imanımızın, kültürümüzün bir gereği olarak yaptık” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte Avrupalı ülke liderlerinin İdlib’te, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin yaptığı briket konutların bir kısmının yapımını üstlenmek konusunda verdikleri sözleri tutmadıklarını kaydederek, Türkiye’nin şu ana kadar 52 bin briket konutu yaparak, mültecileri çadırlardan kurtardığını belirtti.

Avrupa Birliği’nin Yunanistan’a 100 bin sığınmacı için 3 milyar Avro destek verirken, Türkiye’deki 4 milyon sığınmacı için elini taşın altına koymadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “18 Mart mutabakatıyla bize taahhüt edilen 6 milyar Avro, aradan geçen süreye rağmen, hâlen tam olarak gönderilmedi. Uluslararası basın kuruluşları bile bu gerçeği görmeye, teslim etmeye başladı” diye konuştu.

Geçtiğimiz günlerde uluslararası medyada yayımlanan bir haberde, Suriyeli mültecilere sahip çıkan tek devletin Türkiye olduğunun kabul edildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtemel katliamların önündeki yegâne engelin de Türkiye’nin bu bölgedeki askerî varlığı olduğunun altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü biz paylaşmanın bereketine, dayanışmanın gücüne inanan, dünyayı iyiliğin değiştireceğine, dünyanın iyilikle ayakta kaldığına iman eden insanlarız. Bizim böle bir farkımız var” sözlerine yer verdi.

Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin terörden temizlediği bölgelere şimdiye kadar sadece Türkiye’den 420 bin sığınmacının geri döndüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’deki siyasi çözüm çabalarında mesafe kat edildikçe, istikrar ve huzur ortamı tekrar güçlendikçe, bu geri dönüşlerin daha da artacağına inandığını söyledi.

“GÖÇ OLGUSUNA GENİŞ BİR PERSPEKTİFLE BAKILMASI GEREKİYOR”

Suriye’deki istikrarsızlıktan beslenen bölücü terör örgütünün, özellikle son günlerde, güvenli bölgelere yönelik terör eylemlerini artırdığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütü PKK-YPG’nin saldırıları sebebiyle bir ay içinde onlarca masum sivil ve çocuğun hayatını kaybettiğine dikkat çekti.

Teröristlerin, Türkiye tarafından tesis edilen huzur ve güven ortamını bozmasına kesinlikle izin vermeyeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl daha önce gerektiğinde kimseye bakmadan terör yuvalarını imha etmişsek, saldırıların devam etmesi hâlinde, diğer bölgelere yönelik de gereken adımları atmaktan çekinmeyiz” uyarısında bulundu.

“Göçle kurulan, bizzat ataları göçmen olan toplumların, göç meselesine salt güvenlik odaklı bir anlayışla yaklaşmaları büyük bir çelişkidir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tarih boyunca var olan, bundan sonra da var olmayı sürdürecek olan göç olgusuna, geniş bir perspektifle bakılması gerekiyor. Suriye bağlamında yaşananlar bize duvarları yükseltmenin, sınırları dikenli tel örgülerle çevirmenin, hatta göçmenlerin botlarını batırmanın çare olmadığını göstermiştir. Özellikle az gelişmiş ülkelerin kıt kaynaklarıyla yetiştirdiği nitelikli insanlarını beyin göçünü teşvik ederek alıp, ihtiyaç sahiplerine kapıyı kapatmak, ahlaki bir tavır değildir. Bu tür politikalar, göçe kaynaklık eden sorunların derinleşmesine, yeni göç dalgalarının oluşmasına sebep olacaktır. Hele hele göç meselesinin üstesinden yabancı düşmanlığının ve İslam karşıtlığının körüklenmesi suretiyle gelineceğini düşünmek, büyük bir yanılgıdır. Gelir adaletsizliğinin bu derece keskinleştiği bir ekonomik düzende, göçü tamamen bitirmek mümkün değildir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, asıl yüzleşilmesi gerekenin göçü besleyen sorunlar olduğuna değinerek, “Bu yüzleşmeye, göç meselesinin elbette güvenlik boyutu da olan ama asıl insani, siyasi ve sosyal bir mesele olduğunu kabul ederek başlayabiliriz. Daha önce ifade ettiğim gibi; her göç aynı zamanda yeni bir buluşmadır; etnik kimliği, dini, dili, kültürü farklı insanların kucaklaşmasıdır. Göçle ilgili önyargılarımızı bir tarafa bırakarak, göçmenlerin gittikleri ülkelere ve toplumlara katkılarını da görmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Türkiye’den göç edenler arasında, bilimden sanata, teknolojiden iş dünyasına kadar her alanda yaşadıkları topluma ve insanlığa çok büyük katkı veren isimler bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde Türkiye’ye yerleşen sığınmacılar arasında da gayretleri, birikimleriyle Türkiye’ye önemli katkılar sunanların bulunduğunu anlattı.

“GÖÇ VE GÖÇMENLERLE İLGİLİ POLİTİKALARIMIZI OLUMLU YÖNDE YENİLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Asırlardır göç alan ve 1960’dan beri de göç veren bir ülke olarak, meselenin her iki boyutunu da dikkate alarak adımlar attıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güvenliğimizden taviz vermediğimiz gibi göç olgusuna yalnızca güvenlikçi bir pencereden de bakmıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir taraftan göç konusunda faaliyet yürüten kurumların kapasitesini güçlendirirken, diğer taraftan da dünyadaki iyi ve başarılı örneklerden istifade etmeye çalıştıklarını açıklayarak, sözlerini şöyle tamamladı: “Yarının büyük ve güçlü Türkiye’sini içe kapanarak değil, dışa açılarak inşa edebileceğimizin farkındayız. Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen yabancılara nasıl her türlü imkânı seferber ediyorsak; eğitimde, akademide, bilimde, sanatta, ticarette bu ülkeye katkı sunmak isteyenlere de gereken kolaylığı göstereceğiz. Bilhassa ülkemizde eğitim görmüş, milletimizle ünsiyet geliştirmiş, Türkiye’yle gönül bağı olan insanlara yönelik farklı adımlar atacağız. Değişen şartlara ve ülkemizin ihtiyaçlarına göre, göç ve göçmenlerle ilgili politikalarımızı olumlu yönde yenilemeye devam edeceğiz. Konferans çerçevesinde yapacağınız tartışmaların, ortaya koyacağınız fikirlerin bize bu doğrultuda yeni ufuklar çizeceğine inanıyorum. Özellikle de bunu çok açık net söylemek zorundayım o botları şişleyenleri her hâlde sizler en az benim kadar biliyorsunuz; komşu Yunanistan. Polisleriyle sahil güvenlikle o botları nasıl şişleyerek batırdıklarını o savunmasız insanların nasıl o denizin sularında öldüğünü biliyorsunuz. Bu gerçekleri tüm dünyaya anlatıyoruz, ne anlatırsan anlat bir kulaktan giriyor bir kulaktan çıkıyor ama biz yine de anlatmaya devam edeceğiz. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, konferansın başarılı geçmesini diliyor, Dokuz Eylül Üniversitemizi tekrar tebrik ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konferans öncesinde Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’nü ziyaret ederek, Rektör Prof. Dr. Nükhet Hotar’dan üniversite çalışmaları hakkında bilgi aldı.

DİPLOMAT

“Hollanda ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçleniyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısı

Avatar

Published

on


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. İkili münasebetlerimizi daha ileri seviyelere taşıma kararlılığımızı teyit ettik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte Vahdettin Köşkü’nde baş başa görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin başında, Hollanda Başbakanı Rutte’yi, heyet üyelerini ve basın mensuplarını selamladı.

Hollanda Başbakanı Rutte’yi ve heyetini İstanbul’da misafir etmekten büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye-Hollanda Dostluk Anlaşması’nın 100’üncü, İş Gücü Anlaşması’nın ise 60’ıncı yılını idrak ediyoruz. Böyle bir dönemde gerçekleşen ziyaret ikili ilişkilerimiz açısından ayrı bir anlam taşıyor” diye konuştu.

“İKİLİ TİCARETİMİZ GEÇTİĞİMİZ SENE 13 MİLYAR DOLARI BULDU”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki münasebetlerin geçmişinin 400. yılı aştığını anımsatarak, şöyle devam etti: “Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. İkili münasebetlerimizi daha ileri seviyelere taşıma kararlılığımızı teyit ettik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor. Hollanda, Türkiye’deki en büyük yabancı yatırımcı ülke konumundadır. Girişimcilerimiz ise Hollanda’da 6 milyar avro değerindeki yatırımlarıyla yaklaşık 80 bin kişiye istihdam sağlıyor. İkili ticaretimiz geçtiğimiz sene 13 milyar doları buldu. Bu rakamı ilk aşamada 15 milyar dolara, ardından da 20 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Savunma sanayi, yeşil ve dijital dönüşüm ile enerji sektörlerinde tesis edeceğimiz yeni ortaklıklar bu hedefe ulaşmamıza yardımcı olacaktır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik çalışmaların bir an önce başlatılmasının önemli olduğunu belirterek Türkiye olarak bu duruma atfettikleri ehemmiyete görüşmede bir kez daha dikkati çektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yle ilişkilerini, hakkaniyet ve stratejik perspektifle ele alması noktasında Hollanda’nın desteğini beklediklerini dile getirdi.

“GAZZE’DE DEVAM EDEN KATLİAMLARIN DURDURULMASI VE KALICI ATEŞKESİN TEMİNİ BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR”

Hollanda Başbakanı Rutte ile başta Gazze ve Ukrayna özelinde ortak güvenliği ilgilendiren gelişmeler hakkında da fikir alışverişinde bulunduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Gazze’de devam eden katliamların durdurulması ve kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor. Bölgeyle temaslarında ateşkes, barış ve istikrar için gereken adımların atılması yönündeki beklentilerimizi vurguladık. Terörle mücadele konusu da istişarelerimizin en öncelikli başlıklarından biriydi. Türkiye’nin bölücü terörle mücadele noktasında ödediği ağır bedeller ortadadır. Aralarında çocukların, kadınların, sivillerin ve güvenlik güçlerimizin olduğu binlerce vatandaşımızı PKK’nın saldırılarında kurban verdik. Müttefiklik hukukuna uygun biçimde PKK ve uzantıları başta olmak üzere hiçbir terör örgütüne müsamaha gösterilmemesi gerektiğini ifade ettim.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, temmuz ayında Washington’da gerçekleştirilecek NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi ile hazırlıklarının da gündemlerinde yer aldığını belirterek, ittifak içerisindeki dayanışmayı ve müttefikler arasındaki insicamı sağlamanın öncelikle NATO Genel Sekreteri’nin görevi olduğunu ve bu kapsamda bu göreve aday olan Hollanda Başbakanı Rutte ile yeni NATO Genel Sekreteri’nde ne tür hasletleri görmek istediklerini paylaştıklarını ifade etti.

Müstakbel genel sekreterin, NATO’nun Avrupa Atlantik Güvenliği’nin sağlanmasındaki asli konumunun korunmasına öncelik vermesi gerektiğini beklediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ayrıca müttefikler arasındaki savunma sanayi alanındaki yaptırım, kısıtlama ve engellemelerin ortadan kaldırılmasında, tıpkı Sayın Stoltenberg gibi yoğun ve güçlü çaba sarf edilmesi şarttır. Bu hususları genel sekreterlik için adaylığını açıklayan Romanya Cumhurbaşkanı Sayın Iohannis’le ayrıca geçtiğimiz hafta talebi üzerine yaptığım telefon görüşmesinde paylaştım. Bu sürece, kararımızı stratejik akıl ve hakkaniyet çerçevesinde vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte’ye ziyaretleri için bir kez daha teşekkür ettiğini sözlerine ekledi.

HOLLANDA BAŞBAKANI RUTTE: “NATO’NUN GÜNEY KANADININ TÜRKİYE’NİN LİDERLİĞİNE İHTİYACI VAR”

Hollanda Başbakanı Rutte de konuşmasında görüşmede, gündemde yer alan konuların ele alındığını söyleyerek ikili nitelikte konular olduğunu ancak jeopolitik önem taşıyan meselelerin de konuşulduğunu kaydetti ve “Türkiye belirleyici bir rol oynuyor. Bunu yaparken de Gazze’deki durumu çözmeye yönelik çabalar sarf ediyor. Aynı zamanda Ukrayna’daki bu korkunç savaşla ilgili de çabaları var. O bakımdan siz önemli bir rol oynamaktasınız” diye konuştu.

Türkiye’nin bu ihtilafları çözüme kavuşturma gayreti içerisinde olduğunu vurgulayan Hollanda Başbakanı Rutte, “Türkiye jeopolitik bir aktör. Türkiye’nin (bölgede) çok etkisi var” dedi.

Hollanda Başbakanı Rutte, Türkiye ve Hollanda ilişkilerinin uzun yıllara dayandığını dile getirerek, görüşmede Gazze ve Ukrayna dahil olmak üzere birçok meselenin konuşulduğunu aktardı.

NATO Genel Sekreterliğine adaylığının söz konusu olduğunu söyleyen Hollanda Başbakanı Rutte, şunları kaydetti: “Türkiye NATO’da çok önemli bir müttefik. ABD’nin ardından Türkiye NATO bünyesindeki en büyük ikinci askerî gücü temsil ediyor. Türkiye zorlu bir bölgede, zor komşuları olan bir coğrafyada yer alan bir ülke. Maalesef gündeminde terörizm var.”

Görüşmede terörle mücadelenin de ele alındığını kaydeden Hollanda Başbakanı Rutte, “Bütün bu bölgede ve genel transatlantik ilişkilerinin istikrarı bakımından NATO’nun güney kanadının Türkiye’ye ihtiyacı var, Türkiye’nin liderliğine ihtiyacı var” ifadesini kullandı.

Hollanda Başbakanı Rutte’nin konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yolculuğunda kendisine başarılar diledi.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile görüştü

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi Vahdettin Köşkü’nde kabul etti.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

“Elimizdeki tüm imkânlarla Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında hepimiz çaba harcamalıyız. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkânlarla Gazze’nin ve Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir asırdır toprakları aşama aşama işgal edilen Filistin halkının bugün tarihin en vahşi zulümlerinden birine maruz bırakıldığını vurgulayarak şöyle devam etti: “Buradan, mücadeleleriyle Kudüs’le beraber tüm insanlığın onuruna da sahip çıkan Filistinli kahramanlara bir kez daha selamlarımı gönderiyorum. İşgalci zalimler karşısında dik duran Filistin’in yiğit evlatlarını ülkem ve milletim adına saygıyla selamlıyorum. Dünyanın dört bir yanında Filistin ve Gazzeli kardeşlerimizle dayanışma sergileyen, vicdan sahibi tüm insanlara teşekkür ediyorum. 7 Ekim’den (2023) bu yana yaşananları anlatmaya artık kelimeler yetersiz kalıyor. Modern dönem firavunlarını görmek isteyen hiç uzağa gitmesin, son 203 gündür 35 bin Filistinliyi acımasızca katledenlere baksın. Günümüzün Hitler’i ve Nazileri Gazze’de 15 binden fazla çocuğu öldüren katillerdir. Netanyahu kendisinden önceki caniler gibi adını ‘Gazze Kasabı’ olarak tarihe utançla yazdırmıştır. Alnına yapışan bu kara leke ne yaparsa yapsın çıkmayacaktır.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıları selamlarken, kalbi Kudüs ve Filistin için atan parlamenterleri ülkede ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.

Katılımcılara, “Medeniyet, tarih ve kültür şehri güzel İstanbul’umuza hepiniz hoş geldiniz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konferansın hayırlara vesile olmasını diledi.

Afrika’dan Asya’ya, Amerika’dan Avrupa’ya kadar dünyanın dört bir yanındaki bütün Kudüs sevdalılarına selamlarını ve sevgilerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin şahsında Filistin davasını kendi meselesi görüp destek veren, Kudüs’e ve Filistin’e sahip çıkan tüm parlamenterlere teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç gün sürecek konferansta gerçekleştirilecek istişarelerin, temas ve ziyaretlerin başarılı geçmesini temenni ederek, şöyle konuştu: “Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’nun kuruluşundan bu yana geçen sürede önemli bir boşluğu doldurduğunu memnuniyetle müşahede ettik. Türkiye-Filistin Dostluk Grubu himayelerinde 34 ülkeden 157 üye ile dokuz yıl evvel başlayan girişim bugün 2 bin üyeye ulaştı. Platform faaliyetleriyle, toplantı ve konferanslarıyla, farklı alanlardaki çalışmalarıyla Filistin davasının küresel ölçekte sesi ve nefesi oldu. Birleşmiş Milletler kararlarına, prensiplerine, uluslararası normlara uygun olarak Kudüs ve Filistin’e hizmet eden siz kardeşlerimi tebrik ediyorum.”

“HİÇBİR GÜÇ KALBİMİZDEN KUDÜS SEVGİSİNİ SÖKEMEZ”

Müslüman olmanın, Müslümanca yaşamanın, hakkı, hukuku ve adaleti cesaretle savunmanın zor olduğu günlerden geçildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilhassa ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın mahremiyetine, tarihi statüsüne ve kutsiyetine yönelik tacizler giderek artıyor. İşgalci İsrail tarafından Kudüs’ün kadim kimliği adım adım yok ediliyor. Kandan ve gözyaşından beslenen haçlı zihniyetinin tekrar hortlatılmak istendiğini görüyoruz. Haçlı seferleriyle yakılıp yıkılan Kudüs’ü tekrar ayağa kaldıran ve dört asır boyunca bir esenlik diyarı hâline dönüştüren ecdadın torunları olarak Filistin’de yaşanan menfi, müspet her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Resulü Ekrem Efendimizin aleyhissalatu vesselam, şu tavsiyesi Kudüs davasında ecdadımız gibi bizim de rehberimizdir; ‘Beytü’l-Makdis’e gidin ve orada namaz kılın. Şayet oraya gidemez ve orada namaz kılamazsanız oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin.’ Evet, Mescid-i Aksa bizim sadece ilk kıblemiz değildir. Aynı zamanda Hazreti Nebi’nin ve ondan önce gelen peygamberlerin de bize emanetidir. Kudüs-ü Şerif’in her köşesinde bu kutlu beldeye 400 yıl boyunca büyük sevda ile hizmet etmiş kahraman ecdadımın izi, eseri ve mührü vardır. Kimse bu izleri silemez, hiçbir güç kalbimizden Kudüs sevgisini sökemez.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gerçeği yeniden ifade etmek istediğini ve Türkiye olarak “La ilahe illallah, İbrahim halilullah” lafzında sembolleşen kuşatıcı anlayışla Kudüs’e sahip çıkmayı görev bildiklerini söyledi.

Son bir asırdır Haçlı heveslileriyle siyonist yayılmacılık arasında sıkışan Kudüs-ü Şerif’i tüm insanlık için tekrar bir darüsselam hâline getirmek için tüm güçleriyle çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs’ü savunmanın insanlığı savunmak, barışı savunmak, farklı inançlara saygıyı savunmak olduğu inancıyla mücadelemizi azimle sürdürüyoruz. İnsanlık ve barış adına yürüttüğümüz bu kutlu mücadeleye destek veren Parlamenterler Arası Kudüs Platformu’na şükranlarımı sunuyorum. Rabbim emeklerinizi zayi eylemesin diyorum” diye konuştu.

“GÜNÜMÜZÜN HİTLER’İ VE NAZİLERİ GAZZE’DE 15 BİNDEN FAZLA ÇOCUĞU ÖLDÜREN KATİLLERDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu şekilde konuşunca birilerinin rahatsız olduğunu belirterek “Cürmü yüzüne söylenen her suçlu gibi İsrail yönetimi de antisemitizmle itham ederek bizi susturabileceğini zannediyor” ifadesini kullandı.

İsrail’in elindeki basın ve lobi gücüyle Gazze’de işlediği cinayetlerin üstünü örtebileceğini düşündüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan onlara şu hakikati tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum; ne yaparsanız boş ne kadar uğraşsanız da beyhude. Tayyip Erdoğan’ın kalbine de kavline de zincir vuramazsınız. Sizin tehditlerinize ve baskılarınıza asla boyun eğmeyiz” dedi.

“HİÇ KİMSE BİZDEN SOYKIRIMA SESSİZ KALMAMIZI BEKLEYEMEZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ey Netanyahu, duam şu; Ya Rab, Kahhar ismi şerifinle tecelli ederek başta Netanyahu olmak üzere bu siyonistleri kahru perişan eyle. Birileri dönse de biz yolumuzdan dönmeyiz, dönmeyeceğiz. Çünkü biz Allah’a ve hesap gününe inanıyoruz. Biz şartlara göre, esen rüzgâra göre, konjonktüre göre sözünü, duruşunu, tavrını belirleyen tatlı su siyasetçilerinden değiliz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Bu kutlu yola ömrümüzü adadık. Yarım asırlık siyasi hayatımız boyunca bedel ödemekten asla çekinmedik. Biz birilerine şirin gözükmeksizin değil ‘Filistin bir sınav kâğıdı, her mümin kulun önünde’ diyen merhum Cahit Zarifoğlu’nun ifadesinde anlamını bulan o ağır imtihanı hakkıyla vermenin derdindeyiz.

Kimse kusura bakmasın, tüm imkânsızlıklara rağmen Filistinli kardeşlerimiz tam 203 gündür tek başlarına direnirken, yalnız başlarına tüm insanlığın onurunu savunurken hiç kimse bizden soykırıma sessiz kalmamızı bekleyemez. Sırf İsrail ve Batılı destekçileri öyle istedi diye Hamas’a terör örgütü iftirası atanlardan olamayız. İsrail’e gönüllü veya ücreti mukabili uşaklık yapan lejyonerlerin ve kiralık kalemlerin kavramlarıyla Filistinli direnişçilere terörist yaftası vuramayız. Varsın birileri rahatsız olsun, varsın birilerinin ezberleri bozulsun, biz işgalcilere karşı vatanlarını savunan Hamaslı kardeşlerimizi Filistin’in Kuvayımilliyesi olarak görmeye devam edeceğiz. Bu hakikati de dilimizin döndüğü, gücümüzün yettiği kadar her platformda cesaretle dillendirmekten geri durmayacağız. Sesimizle sözümüzle dualarımızla insani yardımlarımızla elimizdeki tüm imkânlarla Filistin davasına, Gazzeli kardeşlerimizin ortaya koyduğu asil ve onurlu direnişe destek vermeye devam edeceğiz.”

Bu konudaki dirayetli tavırlarını geçen hafta görüştüğü Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye açıkça ifade ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in saldırılarında evlatlarını, torunlarını, akrabalarını şehit veren Gazzelilerin acılarını paylaştığını çok net bir şekilde söylediğini kaydetti.

“BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİ’NİN KURULMASI İÇİN ÇABA HARCAMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan bir asır önce topraklarını işgal eden emperyalist güçlere karşı bağımsızlık mücadelesi yürüten kahraman bir milletin evlatları olarak haklı davalarında yanlarında olduğumuzu dile getirdik. İnşallah bundan geri adım atmayacak, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin kurulması için samimiyetle çaba harcamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Gazze’de 203 gündür aralıksız devam eden soykırımı hiçbir sebebin mazur gösteremeyeceğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “7 Ekim’de yaşananları tasvip edersiniz veya etmezsiniz bu tamamen sizin bakış açınızla ilgili bir konudur ama bunu öne sürerek kuvözdeki yeni doğmuş bebekleri öldürmeyi, sivillerin üzerine tonlarca bomba yağdırmayı, şehit naaşlarına dahi eziyet etmeyi, bir adet ekmek almak için sıra bekleyen insanları katletmeyi, camileri, kiliseleri, okulları, hastaneleri bilerek hedef almayı, Gazze’yi toplu mezarların olduğu büyük bir kabristana dönüştürmeyi velhasıl savaş hukukunun asgari şartlarına bile riayet etmemeyi haklı çıkaramazsınız. Çok açık söylüyorum. Çocuğunun doğum gününü Gazzeli sabileri öldürerek kutlayan bir zihniyetin insanlıkla en temel insani değerlerle bağı kalmamış demektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail yönetimi bize laf söylemeden önce bu vahşetle yüzleşmeli, terör örgütü gibi değil, hukukla mukayyet bir devlet mantığıyla hareket etmeyi öğrenmelidir. Bunu yapmadıkları müddetçe bizim de İsrailli yöneticilere karşı tavrımız değişmeyecektir” ifadelerini kullandı.

“Son olarak, daha yeni açıkladım. İsrail’le artık ilişkilerimizi ticari anlamda başta olmak üzere, bunu Dışişleri Bakanım da açıkladı; kestik, kesiyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şunun da özellikle altını çiziyorum. Türkiye, 2000 yılı aşan tarihinin hiçbir döneminde asla soykırım yapmamış, sömürgeci olmamış, savaşta bile olsa masumlara dokunmamış bir ülkedir. Bugüne kadar kimsenin inancına, kökenine, kimliğine bakmadan, başı dara düşen herkese biz kapımızı açtık. Engizisyondan kaçan Musevilere de Nazi zulmünden kaçan Yahudi bilim adamlarına da biz sahip çıktık, ey Netanyahu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kafkaslar’dan Balkanlar’a, Afrikada’dan Asya’ya kadar kim zulme uğramışsa, hiç düşünmeden imdadına koştuklarını vurgulayarak “13 yıl önce çatışmalar başlayınca Suriyeli komşularımızı nasıl bağrımıza bastıysak Ukrayna’dan kaçan mültecilere de biz güvenli liman olduk” dedi.

“GAZZE’YE GÖNDERDİĞİMİZ İNSANİ YARDIMLARIN TOPLAMI 50 BİN TONA YAKLAŞTI”

Türkiye’nin, millî gelire oranla en fazla insani yardım yapan ülkelerden biri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nerede bir istikrarsızlık ve çatışma varsa, menfaat hesabı gütmeden ateşi söndürmeye çalışıyoruz. Bölgemizde barışın, huzurun, refahın ve güvenliğin hâkim olması için samimiyetle gayret gösteriyoruz. Gazze’ye yardımlarda ilk sırada Türkiye yer alıyor. 7 Ekim’den (2023) bu yana 13 uçak ve dokuz gemiyle Gazze’ye gönderdiğimiz insani yardımların toplamı 50 bin tona yaklaştı. Refakatçileriyle birlikte 900 Gazzeli hastayı tedavilerini yaptırmak üzere, ülkemize getirdik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insani yardımların yanı sıra Refah’taki Kızılay Aşevi aracılığıyla günlük 10 bin kişilik sıcak yemek dağıtımı yaptıklarını, temiz içme suyu ihtiyacının karşılanması amacıyla günlük 7 ton içme suyunun Gazze’ye geçişini sağladıklarını belirterek “Ticari açıdan 54 ürün grubunda, İsrail’e ihracat kısıtlaması uygulayan tek ülke yine Türkiye’dir. Gazze katliamlarının çok öncesinde askeri amaçla kullanılabilecek malzemelerin sevkini zaten tamamen durdurmuştuk. 9 Nisan’da aldığımız ihracat kısıtlaması kararıyla bu tavrımızı pekiştirmiş olduk” diye konuştu.

Burada samimi bir üzüntüsünü paylaşmak istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen ay ülkemizde Mahallî İdareler Seçimleri yapıldı. Seçim sürecinde bu konuda büyük bir haksızlığa ve iftiraya maruz kaldık. Şahsımızın Filistin davasını savunurken, ödediği bedeller ortadayken, Türkiye düşmanlarının da sağladığı lojistik destekle birileri ülkemizin ve milletimizin Filistin direnişine verdiği güçlü desteği gölgelemeye çalıştı. Bu kirli kampanyayı meselenin aslını bilmediklerinden değil, hırsları, akıl ve vicdanlarının önüne geçtiği için yürüttüler. Hatta ‘İsrail’e jet satışı yapıldı’ iftirası atacak kadar gözlerini kararttılar. Daha ileri gidiyorum. ‘Jet yakıtı gönderdiler’ diyecek kadar ne yazık ki akıl, vicdan ve ahlak dışı bir sürü iddia gündeme taşındı. Sizin vicdanınız var mı ya? Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının böyle bir adım atması mümkün mü? Akıl, vicdan, ahlak dışı bir sürü iddia bu seçimlerde gündeme taşındı. Daha vahimi bu asılsız ithamların İsrail dâhil Türkiye’nin dik duruşundan rahatsız olan yabancı odaklar tarafından uluslararası basında ve sosyal medya mecralarında köpürtülerek, ülkemiz aleyhine kullanılması çok yaralayıcıydı. Yaralandık.”

“GAZZE’DE KALICI ATEŞKESİN SAĞLANMASI AMACIYLA DİPLOMATİK ÇABALARIMIZI DEVAM ETTİRİYORUZ”

Türkiye’nin çabalarını bilen kardeşlerinin arasında bile istifham oluşturan bu propagandanın içinin boş olduğunun, 1 Nisan sabahı itibarıyla görüldüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Fakat sel gitse de izi kalmış. 3 kuruşluk siyasi çıkar uğruna Filistin’in Türkiye ile ilişkilerini bilen veya bilmeyen, gayet iyi biliyor… Türkiye, bizim iktidarımız döneminde böyle bir şey yapar mı? Yapmaz mı? Bunu çok iyi biliyorlar. Onlar bu iftiraları atsalar da biz yolumuza aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Gazzelilerin haklarını savunma maskesi altında Filistin’e en büyük desteği veren ülkemiz yıpratılmak, yıldırılmak istenmiştir. Şimdi aynı çevrelerin, şu utanmazlığa bakın, Kürecik’teki radar üssüyle ilgili benzer yalanlara sarıldığını görüyoruz. Daha önce defalarca açıkladığımız tüm yönleriyle pek çok kez açıklığa kavuşturduğumuz bu meseleyi istismar etmeye çalışıyorlar. Kürecik’teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle herhangi bir ilişkisi, bağı, irtibatı yoktur ve olamaz. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir şeye zaten izin vermez, vermemiştir ama bir Müslüman olarak her şeyden önce yalan, Allah’ın ve Resulünün en çok nefret ettiği şeydir. Böyle yalan söylemeyin. Kurtulamazsınız. Bunun hesabını da ebedi âlemde vereceksiniz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalan, çarpıtma ve manipülasyon üzerinden siyaset yapılmayacağını, kendi devletine ve milletine iftira atarak da siyasetçilik oynanmayacağını söyledi.

Hukukun da siyasetin de temel kuralının belli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Aksi hâlde müfteridir. Varsa elinizde bir belgeniz, deliliniz çıkarsınız iddialarınızı ispat edersiniz. Bunu yapmıyorsanız kusura bakmayın ama müfteri damgası yemekten ilanihaye kurtulamazsınız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sivil toplum, basın ve siyaset fark etmeksizin Türkiye’deki tüm aktörleri özellikle Filistin konusunda daha özenli bir dil kullanmaya davet ettiğini ifade ederek şunları kaydetti: “Gündeme gelmek uğruna hiç kimsenin Türkiye’nin Filistin davasındaki örnek duruşuna gölge düşürme lüksü yoktur. Bu tür kampanyalara aldırmadan Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması amacıyla ilk günden beri diplomatik çabalarımızı devam ettiriyoruz. Vahdet olmadan, rahmet olmayacağı inancıyla Filistin hükümetiyle, Filistinli gruplar arasındaki tefrikanın giderilmesi için temaslarımızı artırdık. Hâlihazırda 140 ülkenin tanıdığı Filistin Devleti’nin tanınırlığının artırılması noktasında da çabalarımızı yoğunlaştırdık. İspanya hükümetinin ve Başbakan Sayın Pedro Sanchez’in Filistin’in tanınmasıyla ilgili duruşunu takdir ettiğimizi burada vurgulamak istiyorum. Filistin Devleti’nin tanımaya hazırlanan diğer ülkeleri de baskılar karşısında kararlı tutumlarını sürdürmeye çağırıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin halkının Birleşmiş Milletlere (BM) tam üye bir devletlerinin olmamasının hem büyük bir ayıp hem de çok ciddi bir haksızlık olduğunu belirtti.

Bu adaletsizliğin süratle giderilmesi gerektiğine inandıkları kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen hafta Güvenlik Konseyi’nde bu yönde atılan adım, ABD’nin vetosuyla karşılaşmış ve engellenmiştir. Amerika bu kararıyla sadece Filistin halkının değil, Güvenlik Konseyi üyesi diğer devletlerin iradesini de yok saymıştır. İsrail’in daha fazla şımartılmasına sebep olan bu kararı kabul etmiyoruz. Amerikan yönetimi, İsrail’e verdiği koşulsuz askeri ve diplomatik destekle çözüme katkı sunmuyor, sorunun daha da büyümesine vesile oluyor. Gazze’de 35 bin insan acımasızca katledilmişken Amerikan Senatosunun İsrail’e 25 milyar dolarlık askerî yardım paketini onaylaması bunun en net göstergesidir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adil bir hakemlik yerine İsrail’e hamilik yapmanın, bölgedeki krizlerin derinleşmesi ve yayılmasından başka hiçbir işe yaramayacağını ifade ederek, “1915 olayları üzerinden Türkiye’ye yönelik asılsız ithamları tekrarlamak yerine Amerikan yönetimi, Gazze’ye bakmalı, İsrail’in Gazze’deki soykırım girişimlerini görmeli, bunun engellenmesi için gayret etmelidir. Filistin meselesini, Batılı ülkelerin artık sabır taşımızı çatlatan ikiyüzlü politikalarını reddediyoruz. Amerikan vetosu bizim ‘dünya beşten büyüktür’ tespitimizin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha göstermiştir” şeklinde konuştu.

“SİYONİZM’İN NASIL KORKUNÇ BİR TEDHİŞ OLUŞTURDUĞU ÇOK NET ANLAŞILMIŞTIR”

Gazze krizinde Siyonizm’in Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere küresel ölçekteki tahakkümünü bizzat görmüş olduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu süreç, Siyonist şebekenin ekonomiyi, ticareti, medyayı, sanatı, sinemayı, düşünceyi, akademi dünyasını nasıl esir aldığını ortaya çıkardı. Yıllarca bize demokrasiden bahsedenlerin, fikir ve toplanma hürriyetinden dem vuranların söz konusu İsrail olunca, İsrail’in çıkarları olunca nasıl faşizan hale geldiklerine hep birlikte şahit olduk. Batı’nın demokrasi, özgürlük, hukuk, ifade, düşünce, basın hürriyeti gibi değerleri, işin ucu İsrail’e dokununca unutuldu, hemen rafa kaldırıldı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir haftadır Amerikan üniversitelerinde yaşananları tüm dünya gibi kendilerinin de ibretle takip ettiğini belirterek, “Gezi olaylarında İstanbul’a kamp kuranlar, Filistin protestolarını görmüyor. Gazze’deki zulme tepki gösteren aydınlar, gazeteciler, yazarlar, sanatçılar ve siyasetçiler adeta linç ediliyor. Uluslararası basın kuruluşları Gazze’de öldürülen 140’tan fazla gazeteci meslektaşları hakkında çıkıp tek bir cümle dahi kuramıyor. Siyonizm’in hemen her alanda nasıl korkunç bir tedhiş oluşturduğu, siyasetçilere korku saldığı, şantaj yaptığı, devletleri baskı altında tuttuğu, geride bıraktığımız 7 ay içerisinde çok net anlaşılmıştır. BM Güvenlik Konseyi, İsrail’e söz geçirememiş, Gazze’deki katliamların önüne geçememiştir” ifadelerini kullandı.

“İSRAİL’İN DURDURULMASI İÇİN GAYRETLERİMİZİ ARTIRMALIYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam 2 milyarlık nüfusuyla İslam dünyasının Gazze imtihanını başarıyla veremediğini dile getirerek, “Bütün insanlığın kaderini beş ülkenin keyfine bırakan mevcut yapının devam ettirilmesi mümkün değildir. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna biz inanıyoruz. Ama bunun için hep birlikte daha fazla mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.

Yüreğinde Kudüs sevgisi taşıyan parlamenterlerin de desteğiyle daha adil bir dünya hedefine yaklaşacaklarına inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında da hepimiz çok daha fazla çaba harcayacağız. İsrail’in durdurulması, Netanyahu denilen bu kasabın başta olmak üzere sorumluların hukuk önünde hesap vermesi için de gayretlerimizi artırmalıyız. Şu anda arkadaşlarımız, Güney Afrika’yla müşterek bir çalışmanın içerisinde evet, Lahey Adalet Divanı’yla münasebetlerini sürdürüyorlar. Biz de takipçisiyiz. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkânlarla Gazze’nin ve Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz.”

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

“Almanya ile ticaret hacmimizi 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile ortak basın toplantısı

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Steinmeier ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “NATO müttefikimiz Almanya ile güvenlikten ekonomiye, kültürden bilime, her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde, 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ve heyetini Ankara’da misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin, Steinmeier’in Cumhurbaşkanı olarak Türkiye’ye yaptığı ilk ziyaret olması ve Türkiye-Almanya Dostluk Anlaşması’nın 100’üncü yılına tekabül etmesi bakımından değerli olduğunu söyledi.

Beşeri bağlarla bugüne kadar hep güçlenen Türk-Alman dostluğunun, kuvvetlenerek gelişmeye devam edeceğine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıymetli dostum Steinmeier’in ilişkilerimizi ilerletme konusunda bizimle hemfikir olduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle Almanya’ya ve Alman halkına 6 Şubat depremlerinde milletimizle sergiledikleri dayanışma için tekrar teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

“ALMANYA İLE İKİLİ İLİŞKİLERİMİZİN EN MÜSTESNA ORTAK PAYDASI VE TAŞIYICI SÜTUNU GÜÇLÜ, BEŞERİ BAĞLARIMIZDIR”

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in Gaziantep’e giderek, Almanya’nın katkısıyla inşa edilen ilkokulu ve Nurdağı konteyner kentini ziyaretinin kendilerini duygulandırdığı ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu ilişkileri ikili olarak ele alma fırsatını bulduk. NATO müttefikimiz Almanya ile güvenlikten ekonomiye, kültürden bilime, her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde, 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz. Karşılıklı yatırımların arttırılmasına bu bakımdan özel önem veriyorum. Savunma sanayii alanındaki iş birliğimizi de ikili ilişkilerimize ve müttefiklik ruhuna uygun şekilde ilerletmek arzusundayız. Savunma sanayinde karşılaştığımız kısıtlamayı artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyorum.

Türkiye ve Almanya’nın bilhassa savunma alanında engelleri değil bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz. Turizm alanındaki iş birliğimiz de her geçen gün gelişmektedir. 2023’te Almanya’dan 6 milyonu aşkın turisti ülkemizde ağırladık. Bu rakamı daha da yukarılara taşıyacağımıza inanıyorum. Almanya ile ikili ilişkilerimizin en müstesna ortak paydası ve taşıyıcı sütunu güçlü, beşeri bağlarımızdır. Bundan 63 yıl önce Sirkeci Garı’ndan uğurladığımız insanlarımızın sayısı 3,5 milyona ulaştı. 63 yıllık süre zarfında Türk toplumu, gurbetçilikten çıkarak Almanya’nın sosyal, ekonomik, kültürel ve akademik hayatında kritik rolleri üstlenmeye başladı.”

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in heyetinde yer alan temsilcilerin de bunun örneği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatandaşlarımızın kültürden sanata, siyasetten bilim ve ticarete kadar her alanda önemli başarılarına şahit oluyoruz. Alışılagelmiş kalıpları yıkan, ön yargıları kıran, önlerine çıkan engelleri tek tek aşarak Türkiye-Almanya arasında beşeri bir köprü vazifesi gören tüm vatandaşlarımızla gurur duyuyoruz” dedi.

Görüşmelerde Almanya’daki Türk toplumunu ilgilendiren konuları ele aldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk toplumunun eşit katılım temelli entegrasyonuna önem verdiklerini ve teşvik ettiklerini dile getirdi.

Çifte vatandaşlığı mümkün kılan yeni Alman vatandaşlık esasını, bu bağlamda atılmış kıymetli bir adım olarak gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak Avrupa’yla birlikte Almanya’da yükselen yabancı karşıtı, İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere ilişkin endişelerimiz giderek artıyor. Solingen Faciası’ndan 31 yıl sonra benzer bir saldırıda maalesef ikisi çocuk, dört kardeşimizi kurban verdik. 25 Mart’ta yaşanan menfur hadisenin tamamen aydınlatılması ve sorumlularının cezalandırılması noktasında beklentilerimizi paylaştım” değerlendirmesinde bulundu.

“TERÖRLE MÜCADELE HUSUSUNDA ALMAN MAKAMLARINDAN DAHA FAZLA DAYANIŞMA BEKLEDİĞİMİZİ İFADE ETTİK”

Terör örgütleri PKK/PYD ve FETÖ başta olmak üzere Türklerin huzurunu kaçıran ve temsilciliklere saldıran terör örgütleriyle mücadeleye de değindiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müttefiklik hukukumuza zarar veren bu örgütlerle mücadelede daha etkin iş birliğine ihtiyacımız bulunuyor. Terörle mücadele hususunda Alman makamlarından daha fazla destek ve dayanışma beklediğimizi ifade ettik” dedi.

Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin de gündemlerinde yer aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gümrük Birliği ve vize serbestisi başta olmak üzere atılması gereken adımları ele aldık. Sayın Cumhurbaşkanı’yla bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde de bulunduk. Bu vesileyle Gazze’de 200 gündür yaşanan benzeri görülmemiş zulmün son bulması çağrımızı tekrarladım. Netanyahu, sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dâhil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor. İsrail yönetiminin, Gazze’de işledikleri insanlık suçlarını ve katliamlarını gündemden düşürme çabalarına prim verilmemesi gerekiyor.

İsrail’in saldırıları devam ettiği müddetçe hem bölgesel hem de küresel barışa yönelik tehditlerin arttığının herkes bilincindedir. İran ile İsrail arasında geçtiğimiz hafta tırmanan gerilim, bunun en son ve en çarpıcı örneğidir. Masumların ölüm, açlık ve sefalete mahkûm edilmesinin ızdırabının, nesiller geçse de unutulmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye olarak bu konuda ilk günden itibaren kararlı, vicdanlı ve cesur bir duruş sergiledik. İnşallah bundan sonra da ateşkesin sağlanması, kesintisiz ve yeterli insani yardımın Filistin halkına ulaştırılmasına yönelik çabalarımızı arttırarak sürdüreceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın Haziran ayında Almanya’da düzenleneceğini hatırlatarak, “Millî Takımımız da bu turnuvada mücadele edecek. Turnuvada yer alacak tüm milli takımlara ve organizasyonda yer alacak ekiplere şimdiden başarılar ve kolaylıklar diliyorum” dedi.

“İSRAİL İLE YOĞUN TİCARİ İLİŞKİLERİ ARTIK AYAKTA TUTMUYORUZ”

Bir basın mensubunun, “İsrail’e karşı sık sık sesinizi yükseltiyorsunuz, Netanyahu’yu Nazi yöntemleri uygulamakla suçluyorsunuz fakat aynı zamanda yoğun ticari ilişkileri ayakta tutuyorsunuz. Bunu nasıl açıklarsınız?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz. O iş bitti. Bunu da kısa zaman önce Dışişleri Bakanım açıkladı. Fakat şunu bilmenizi istiyorum; şu anda İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılardaki ölüm sayısı ne yazık ki 45 bini buldu. Bu rakamı bir kenara koymamız söz konusu olamaz. Yaralılar 75 bini buldu ve bu yaralılar içerisinde durumu ağır olanların bir kısmını biz ülkemize aldık. Burada tedavileri devam ediyor. Çocuk, kadın, yaşlı… Burada maalesef ağır manzara var. Bu manzarayı Alman dostlarımızın görmesi lazım. Gazze, Filistin tamamıyla yerle yeksan olmuş, her taraf yıkılmış. Böyle bir durumda. Kaldı ki İsrail’le Gazze’nin silah, mühimmat, araç, gereç bunlar zaten mukayese edilmez. Bunları görerek değerlendirmeyi yapmak lazım. Bütün bunların yanında tüm Batı kimin yanında yer alıyor? İsrail’in yanında yer alıyor. İsrail’in acımasız saldırıları karşısında Gazze’nin böyle bir imkânı var mı? Yok. İmkânsızlıklar içerisinde bütün bunlara rağmen biz şu anda rehinelerin takası noktasında bir gayret ve mücadelenin içerisindeyiz. Temenni ederiz ki bu takasta başarılı oluruz.”

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Almanya Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in tören alanındaki yerlerini almalarının ardından iki ülkenin millî marşları çalındı. Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in tören kıtasını selamlamasından sonra iki lider heyetlerini birbirlerine takdim etti.

Türkiye ve Almanya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

Okumaya Devam edin

GÜNDEM

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de 23 Nisan resepsiyonuna katıldı

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışının 104. yıl dönümü

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılışının 104. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un ev sahipliğinde verilen resepsiyona katıldı.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş eşliğinde resepsiyonun yapıldığı tören salonuna giren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı davetlilerle sohbet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada basın mensuplarının, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşme talebiyle ilgili sorusuna, “Benimle bir görüşme talepleri oldu. İnşallah en kısa zamanda bir araya gelişi de gerçekleştiririz” karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra TBMM Başkanı Kurtulmuş’la Tören Salonu’nun yanında bulunan Mermerli Salon’a geçti.

Salona CHP Genel Başkanı Özel ile diğer siyasi partilerin temsilcileri de davet edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan burada, CHP Genel Başkanı Özel, TBMM Başkanvekili Celal Adan, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve diğer siyasi parti temsilcileriyle çay içip sohbet etti.

Yaklaşık 10 dakika süren sohbet sonrası TBMM Başkanı Kurtulmuş ile salondan çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın mensuplarının sorusu üzerine, “CHP Genel Başkanı Özel ile önümüzdeki hafta bir araya geleceğiz” açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın ardından Meclis’ten ayrıldı.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk Şenliği Konuk Çocukları ile bir araya geldi

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk Şenliği Konuk Çocukları ile bir araya geldi.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

TÜSİAV ENERJİ ZİRVESİ

TÜSİAV Enerji Zirvesi 14 Mayıs 2024 Ankara Ticaret odası Meclis Salonu

Avatar

Published

on

Türkiye’ de ,Enerji yönetimi ve verimliliği etkinlikleri kapsamında TÜSİAV “Türk Sanayici ve İş Adamları Vakfı” ve ATO “Ankara Ticaret Odası” tarafından desteklenen Enerji Zirvesi ile sektörün birbirinden değerli isimlerini bir araya getirecek olan , 14 Mayıs 2024 Salı günü “Enerjimizi Enerjinizden Alıyoruz” temasıyla gerçekleştirilecek ,Türkiye Enerji Zirvesi;
Enerji Verimliliği ,Elektrik Piyasası ve Ticareti ana temalı işlenerek , süreçteki beklenti ve gereksinimleri, dijitalleşmenin sektörde yarattığı değişimler, enerji finansman koşullarındaki değişim, enerji dönüşümü ile enerji piyasalarını etkileyen konular tüm boyutları ile ele alınıyor. Türkiye Enerji Zirvesi katılımcıların ve karar alıcıların gelecek öngörülerine katkı sağlarken bölgede yeni iş birliklerinin kurulmasına imkan sağlamayı amaçlıyor.

TÜSİAV Başkanı Sayın Veli Sarıtoprak ; Organizasyonlarını üstlendikleri Zirve hakkında şu ifadelere yer verdi.
ATO “Ankara Ticaret Odası “ tarafından desteklenecek olan Zirve; Ulusal ve uluslararası katılımcıyı bir araya getirecek TÜSİAV Enerji Zirvesi, sektör paydaşlarının fikir alışverişinde bulunmalarına ve yeni iş birliği olanakları yaratmalarına imkân sunması yanında,
Enerji piyasalarındaki son gelişmeler ile, gelecek trendlerin, başta sektör bileşenleri olmak üzere sonrasında, tüm sanayici ve iş adamları tarafından tüm yönleriyle ele alınacağı zirvede, gelişmeleri çok daha yakından ve derinlemesine takip edebilecek, sektördeki yenilikleri ilk duyan siz olacaksınız.

TÜSİAV Enerji Zirvesi’ne katılarak, üst düzey sektör temsilcileri ile paylaşma imkânı yanında, sektörün yeni iş birlikteliklerine de kapı aralayabilirsiniz.
Enerji Zirvesinin Organizasyonunda, Bu önemli hedefi gerçekleştirmek adına, TÜSİAV olarak her zaman elimizi taşın altına koymak konusunda irade gösteriyoruz. Bizi bu konuda yalnız bırakmayarak, destek noktasında ATO “Ankara Ticaret Odası Başkanımız Sayın Gürsel BARAN ’ a , şükranlarımızı sunmak istiyorum.

Enerji Zirvemize şimdiden ,çabalarıyla, emekleriyle ve alın teriyle TÜSİAV’ ailesine katkıda bulunan; başta ülkemizin ve Ankara’ mızın ekonomisine katma değer sağlayan tüm iş insanlarını saygı ve hürmetle selamlıyorum…
TÜSİAV ENERJİ ZİRVESİ

Okumaya Devam edin

REKLAMLAR
Şubat 2021
P S Ç P C C P
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728

Genç Diplomat

REKLAMLAR
DİPLOMAT2 dakika önce

“Hollanda ile ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçleniyor”

DİPLOMAT39 dakika önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile görüştü

DİPLOMAT1 saat önce

“Elimizdeki tüm imkânlarla Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz”

DİPLOMAT2 gün önce

“Almanya ile ticaret hacmimizi 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz”

DİPLOMAT2 gün önce

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

GÜNDEM2 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de 23 Nisan resepsiyonuna katıldı

DİPLOMAT3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti

DİPLOMAT3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk Şenliği Konuk Çocukları ile bir araya geldi

DİPLOMAT3 gün önce

TÜSİAV ENERJİ ZİRVESİ

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Başbakanı es-Sudani ile görüştü

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Cumhurbaşkanı Reşid ile görüştü

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Irak’ta

DİPLOMAT6 gün önce

Emine Erdoğan, Nijerya Devlet Başkanı’nın eşi Oluremi Tinubu ile görüştü

DÜNYA1 hafta önce

“Tanzanya, ülkemizin Doğu Afrika’daki en önemli ortaklarından biridir”

DİPLOMAT1 hafta önce

Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DÜNYA1 hafta önce

Nikaragua Büyükelçisi Tatiana Daniela Garcia Silva ,Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DÜNYA1 hafta önce

Ruanda Büyükelçisi Charles Kayonga’yı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DÜNYA1 hafta önce

“Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde, geri adım atmadan haklarımızın peşinde koşacağız”

DİPLOMAT1 hafta önce

“Günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlayacağız”

DİPLOMAT2 hafta önce

İyi ki Varsın Gürsel Demirok

DÜNYA2 hafta önce

Yürüyen Evler | Setencioğlu Tiny House

GÜNDEM2 hafta önce

Endonezya Büyükelçiliği’nden Ramazan Bayramı kutlaması.

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı

DİPLOMAT2 hafta önce

Dostluk Kapısının Anahtarı, Bülent Türker

DİPLOMAT3 hafta önce

“Kimsenin bizim öz güvenimizi örselemesine, hayallerimizle aramıza set çekmesine müsaade etmeyeceğiz”

DİPLOMAT3 hafta önce

Enerjide Dışa Bağımlılığı Bitirdiğimizde Türkiye Daha Güçlü Olacak

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu seçimin galibi demokrasimizdir, millî iradedir”

DÜNYA4 hafta önce

Dünden Bugüne Yarından Geleceğe Nedim Delibaş

DÜNYA1 ay önce

İyi ki Varsın Bülent Türker

DİPLOMAT1 ay önce

“Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz”

DİPLOMAT1 ay önce

“Ankara, sanayisiyle, ticaretiyle, tarımıyla, kültür ve sanatıyla ülkemizin parlayan yıldızıdır”

GÜNDEM1 ay önce

“Savunma sanayinde her gün yeni bir başarıya imza atıyoruz”

DİPLOMAT1 ay önce

“Türkiye’yi, Cumhuriyet tarihinin en güçlü siyasi, ekonomik, askerî, sosyal seviyesine çıkardık”

DÜNYA1 ay önce

“Çalışanımızı, memurumuzu, emeklimizi enflasyona ezdirmeme ilkemize her şart altında bağlıyız”

DİPLOMAT1 ay önce

“Güçlü bir orduya sahip olmak, bizim için tercihten öte mecburiyettir”

DİPLOMAT2 hafta önce

İyi ki Varsın Gürsel Demirok

DÜNYA4 hafta önce

Dünden Bugüne Yarından Geleceğe Nedim Delibaş

DİPLOMAT3 gün önce

TÜSİAV ENERJİ ZİRVESİ

DİPLOMAT2 hafta önce

Dostluk Kapısının Anahtarı, Bülent Türker

DİPLOMAT3 hafta önce

“Kimsenin bizim öz güvenimizi örselemesine, hayallerimizle aramıza set çekmesine müsaade etmeyeceğiz”

DİPLOMAT4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu seçimin galibi demokrasimizdir, millî iradedir”

DİPLOMAT1 hafta önce

Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DÜNYA1 hafta önce

Nikaragua Büyükelçisi Tatiana Daniela Garcia Silva ,Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DİPLOMAT1 hafta önce

“Günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlayacağız”

DÜNYA1 hafta önce

Ruanda Büyükelçisi Charles Kayonga’yı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DİPLOMAT3 hafta önce

Enerjide Dışa Bağımlılığı Bitirdiğimizde Türkiye Daha Güçlü Olacak

DÜNYA2 hafta önce

Yürüyen Evler | Setencioğlu Tiny House

GÜNDEM2 hafta önce

Endonezya Büyükelçiliği’nden Ramazan Bayramı kutlaması.

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı

DİPLOMAT3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti

DÜNYA1 hafta önce

“Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde, geri adım atmadan haklarımızın peşinde koşacağız”

DÜNYA1 hafta önce

“Tanzanya, ülkemizin Doğu Afrika’daki en önemli ortaklarından biridir”

DİPLOMAT6 gün önce

Emine Erdoğan, Nijerya Devlet Başkanı’nın eşi Oluremi Tinubu ile görüştü

DİPLOMAT3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk Şenliği Konuk Çocukları ile bir araya geldi

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Cumhurbaşkanı Reşid ile görüştü

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Irak’ta

DİPLOMAT2 gün önce

“Almanya ile ticaret hacmimizi 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz”

DİPLOMAT4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Başbakanı es-Sudani ile görüştü

DİPLOMAT2 gün önce

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

GÜNDEM2 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de 23 Nisan resepsiyonuna katıldı

DİPLOMAT39 dakika önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte ile görüştü

DİPLOMAT1 saat önce

“Elimizdeki tüm imkânlarla Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz”

REKLAMLAR
REKLAMLAR

Genç Diplomat

seers cmp badge