Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atlas 1948 İstanbul Sinema Müzesi’nin açılış programında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin, turizm sektöründe dünyanın lideri olmaya giden bir ülke olduğunu vurgulayarak, “Tarihî ve kültürel zenginliklerimizi ne kadar iyi korur ve geliştirirsek, millet olarak o kadar çok kazanırız. Aynı zamanda bu bizim hem medeniyet birikimimize, hem coğrafi mirasımıza sahip çıkma sorumluluğumuzun da gereğidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beyoğlu’nda Atlas 1948 İstanbul Sinema Müzesi’nin açılış programına katıldı.
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beyoğlu Kültür Yolu Projesi’nin en önemli eserlerinden biri olan Atlas 1948 İstanbul Sinema Müzesi’nin hayırlı olmasını diledi.
“ATLAS SİNEMAMIZ AYNI ZAMANDA YAŞAYAN BİR MÜZE OLACAK”
Atlas Sineması’nın Yeşilçam’da çekilen filmlerle bir devrin sembolü ve herkesin gönlünde taht kuran ustalarla özdeşleşmiş bir mekân olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atlas Sineması’nın Sultan Abdülaziz döneminde 1870’lerde inşa edilen tarihî binasıyla da İstanbul’un en güzel mimarı eserlerinden biri olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1948 yılından beri İstanbullulara hizmet veren Atlas Sineması’nı sahnesinden koltuğuna, ses sisteminden fuayesine kadar aslına uygun şekilde yenilediklerini kaydetti.
Artık Atlas Sineması’nda gala ve prömiyer gösterimleri dahil sinema sanatının en nadide eserlerinin seyircisiyle buluşacağı müjdesini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Tarihî geçmişi ve modern alt yapısıyla Atlas Sinemamız aynı zamanda yaşayan bir müze de olacak. Türk sinema tarihinin tüm bilgilerini içeren dijital hafıza havuzu da yine bu eserin bünyesinde yer alıyor. Elbette ülkemiz sinemasının kazandığı tüm önemli ulusal ve uluslararası ödüller de burada sergilenecek. Beyoğlu Kültür Yolu Projemizin önemli duraklarından biri olan Atlas 1948 İstanbul Sinema Müzesi’nin şehrimize ve ülkemize kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kültür ve sanat alanında sahip olunan köklü birikimi tüm insanlığın hizmetine sunmanın en başta gelen görevlerinden biri olduğunu dile getirerek, “Bu bakımdan dünyada yıldızı giderek parlayan bir ülke olduğumuzun en önemli göstergesi misafir ettiğimiz özellikle yabancı turist sayının 52 milyonu bulmuş olmasıdır” açıklamasında bulundu.
Salgın nedeniyle turist sayısında yaşanan düşüşün normalleşmeyle daha yüksek sayılara ulaşacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nitekim seyahat kısıtlamalarını kaldıran veya hafifleten her yerde ülkemize yönelik rezervasyonlarda adeta patlama yaşanıyor. İnşallah hep birlikte yeniden sağlıklı ve bereketli günlere kavuşacağımız vakitler yakındır” diye konuştu.
“İstanbul hep olduğu gibi bugün de en büyük turizm, kültür ve sanat değerimizdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Bu güzel şehri hâlâ hakkıyla değerlendiremediğimize inanıyorum bir İstanbullu olarak. Tarihî ve tabi güzellikleri, insani zenginlikleri, kültür ve sanat iklimi bakımından İstanbul ile kıyas dahi edilemeyecek yerler çok yüksek rakamlarda turist çekiyor. Bu tabloya baktığımızda İstanbul’un tek başına 50 milyonluk, hatta 100 milyonluk bir turist ağırlama potansiyelini barındırdığını söyleyebiliriz. Hiç şüphesiz bunun için hem İstanbul’da hem de ülkemizin her köşesinde tarih, kültür, sanat, tabii güzellik ve insan hazinesi potansiyelimizi hareket geçirmemiz gerekiyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 18 yılda Türkiye’nin turizm potansiyelini ortaya çıkarmak için önemli yatırımlar yaptıklarına işaret ederek, “Kültür, sanat faaliyetlerinin gerçekleştirildiği mekân sayımızı, bu ifade çok önemli, 858’den 4 bin 139’a çıkarırken, etkinlik sayımızı 34 binden 110 bine yaklaştırdık. Bu etkinliklere katılan izleyici sayısı da 114 milyonu buldu” bilgisini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tiyatro, sinema, kültür merkezi, müze, ören yerleri, sanat merkezleri, opera salonları ve tarihi yapılar gibi nice kültür varlığının vatandaşların ve tüm insanlığın hizmetinde olduğunu vurguladı.
Beyoğlu Kültür Yolu’nun Atlas 1948 Sineması’nın yanı sıra Galataport, Galata Kulesi, Galata Mevlevihanesi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, Narmanlı Han, Mehmet Akif Ersoy Müze Evi, Serkildoryan Binası, Taksim Camii ve Atatürk Kültür Merkezini de içeren dev bir proje olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben artık Atatürk Kültür Merkezi demiyorum, çünkü orayı biz hakikaten bir opera binası olarak şu anda hazırlamış durumdayız. Bu yılsonuna varmadan inşallah bitirip açılışını da gerçekleştireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılın sonunda açılması planlanan Atatürk Kültür Merkezi’ni salgın sebebiyle 2022’nin en geç ortasında İstanbul halkının hizmetine sunacaklarını belirterek, Taksim Camiini de 2022 yılı Ramazan ayına yetiştirmeyi hedeflediklerini kaydetti.
“İSTİKLAL MARŞIMIZIN ŞAİRİ MEHMET AKİF ERSOY’UN EVİNİ MÜZEYE DÖNÜŞTÜRÜYORUZ”
Taksim Camii’nin ibadet yanında kütüphanesi, geleneksel sanatlar atölyeleri, sergileriyle de bir kültür ve sanat merkezi olarak da faaliyet göstereceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tabi Serkildoryan Binası ve bünyesindeki Emek Sineması 1983 yılında çıkan bir yangında adeta mahvolmuştu. Biz bu güzel eseri restore ettik ve 2016 yılında yeniden İstanbul’umuza kazandırdık. Bugün Emek Sineması şehrimizin kültür sanat faaliyetlerinin en önemli adreslerinden biridir. İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’un hayatının son günlerini yaşadığı Mısır Apartmanındaki evini müzeye dönüştürüyoruz. Projesi hazır, inşallah bu müzeyi de 12 Mart’ta yani İstiklal Marşımızın kabulünün 100. yılında hizmete açıyoruz. Narmanlı Han İstiklal Tünelinin girişinde 1831 yılından beri nice ünlü ismi ağırlamış bölgemizin sembol imkânları arasındadır. Burası da özel sektör girişimiyle restore edilerek yeniden hayat buldu. Geçtiğimiz Haziran ayında kapılarını tekrar açan Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi bünyesindeki tiyatro salonları ve aynı amaca hizmet eden birimleriyle İstanbul’un sanat damarlarından biridir. Aynı şeklide merkezin sinema salonları sektörün her kesiminden insana destek olan etkinlikleriyle müzik salonları da konserleriyle İstanbul’a nefes vermeyi sürdürüyor. Galata Mevlevihanesi 1491 yılından beri tasavvuf dünyamıza ışık tutan, bunun yanında kültür ve edebiyat alanında pek çok önemli isme ev sahipliği yapan bir ibadethanedir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul siluetinin ayrılmaz bir parçası Galata Kulesinin de restore edilerek yeniden şehre kazandırılan eserler arasında yer aldığını açıkladı.
“GALATAPORT, DÜNYA ÇAPINDA BİR PROJEDİR”
Galataport projesinin de çok önemli bir proje olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tamamlandığında İstanbul’un hem kültür-sanat hayatına, hem turizmine çok büyük katkılar sunacak bir atılımdır. Dev turizm gemilerinin yanaşacağı bir yer hâline gelecek. Sadece turizm sektörüne 5 milyar dolarlık ilave katkı sağlaması beklenen Galataport, 25 milyon ziyaretçi, 7 milyon turist ve 1,5 milyon gemi yolcusu potansiyeliyle gerçekten dünya çapında bir projedir” değerlendirmesinde bulundu.
Dünyanın tüm önemli markalarının Galataport’ta yer almak için şimdiden arayış içinde olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, proje içindeki tarihî Tophane Saat Kulesi’nin de yıl boyunca pek çok ulusal ve uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapacağını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabi bunları bu kadar böyle iştahlı anlatırken bir derdim var; bu mekân benim doğup büyüdüğüm bir mekân ve buranın dili olsa da bize anlatsa veya biz ona anlatsak, böyle bir durumumuz var. Bir Beyoğlu çocuğu olarak burada doğdum, burada büyüdüm, burada yetiştim ve dolayısıyla da heyecan biraz da buradan geliyor” ifadelerini kullandı.
İstanbul Modern ile İstanbul Resim ve Heykel Müzelerinin de küresel düzeyde ilgi gördüğünü işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nisan ayından itibaren Galataport’un faaliyete geçmesini beklediğini, salgın şartlarına rağmen sadece bu yıl 350 bin yolcu taşıyan 200 kurvaziyer gemisinin Galataport’a demirlemek için rezervasyon yaptırdığını söyledi.
“İSTANBUL VE TÜRKİYE İÇİN BELİRLEDİĞİMİZ TÜM HEDEFLERE ULAŞACAĞIZ”
Beyoğlu Kültür Yolu’nun, Galataport’un tarihî yarımadaya çekeceği ilave ilgiyi bölgenin diğer güzellikleriyle buluşturma amacıyla geliştirildiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah şehrimizin hâlâ geliştirilmeyi bekleyen nice güzelliklerini de yeni projelerle hizmete alarak İstanbul ve Türkiye için belirlediğimiz tüm hedeflere ulaşacağız” diye konuştu.
Türkiye’nin, turizm sektöründe dünyanın lideri olmaya giden bir ülke durumunda olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarihî ve kültürel zenginliklerimizi ne kadar iyi korur ve geliştirirsek, millet olarak o kadar çok kazanırız. Aynı zamanda bu bizim hem medeniyet birikimimize, hem coğrafi mirasımıza sahip çıkma sorumluluğumuzun da gereğidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kültür meselesini önceliklerinin en başına alarak maddi altyapı atılımlarını güçlü bir içerikle de tahkim edeceklerini belirtti.
Açılışı yapılan Atlas 1948 İstanbul Sinema Müzesi’nin hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy olmak üzere eserin İstanbul’a kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik etti.
Açılış töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, programa katılan sanatçılar Ediz Hun, Orhan Gencebay, Serdar Gökhan ve ABD’li ünlü aktör Jason Statham ile de sohbet etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmî Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Geçmişte Kıbrıs’ta, Karabağ’da, Bosna’da ve bugün de Gazze’de yaşanan trajediler bizlere sınırlarımızın ötesini de düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmî Zirvesi’nde bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, zirve vesilesiyle derin dostluk ilişkilerine sahip olunan Macaristan’ı ziyaret etmekten memnuniyet duyduğunu söyledi.
Macaristan Başbakanı Victor Orban’a nazik ev sahipliğinden dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TDT’nin dönem başkanlığını üstlenen Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’a başarılarının devamını diledi.
TDT’nin ilk defa bir zirveyi gözlemci ülkede tertiplediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu durumun Macaristan’a verilen önemin en açık göstergesi olduğuna değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri olarak tarihin ve medeniyetin kesişim noktasında Doğu’nun bilgeliği ile Batı’nın dinamizmini birleştiren köklü bir mirasın taşıyıcıları olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Teşkilatımızın Doğu ile Batı’yı buluşturan bu stratejik bağlantının asli mimarlarından biri olacağına yürekten inanıyorum. Temsilcilik ofisiyle Kuraklık Önleme Enstitüsü’ne ev sahipliği yapan Macaristan’ın teşkilatımız ile Avrupa kuruluşları arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine katkı sağlayan rolüne büyük önem atfediyoruz. Macaristan temsilcilik ofisimizin İcra İhraç Direktörlüğü’ne de Macaristan’ın İstanbul eski başkonsolosu Balazs Hendrich’in atanmasının ofisin etkinliğini artıracağı kanaatindeyiz. Bu vesileyle Macaristan’ın kültürel iş birliğimizin nişanesi TÜRKSOY’a gözlemci üye olarak katılımını teşvik ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Teşkilat olarak nice zorluğun, ön yargının, engelin üstesinden geldik. Geriye doğru baktığımızda bugün parmakla gösterilen bir seviyedeyiz. Elbette önümüzde daha gidilecek çok mesafe var ama siz kardeşlerimle hedefe varacağımızdan hiçbir şüphe duymuyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, idare, personel ve bütçe başlıklarında sekretaryanın ilave imkânlarla donatılmasının teşkilatı çok daha etkin hâle getireceğine işaret ederek, ilk aşamada sekretaryanın bütçesinin iki katına çıkarılmasının faydalı ve gerekli olduğu kanaatini taşıdıklarını söyledi.
“21 MART’IN TDT NEVRUZ ANMA VE KUTLAMA GÜNÜ OLARAK İLAN EDİLMESİNDEN MEMNUNİYET DUYACAĞIZ”
Nevruz Bayramı’nın bin yılı aşan ortak kültür ve tarihin, kader ve gönül birliğinin en önemli kültürel mirası olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “21 Mart’ın bundan böyle Türk Devletleri Teşkilatı Nevruz Anma ve Kutlama Günü olarak ilan edilmesinden memnuniyet duyacağız. Keza Semerkant’ta bu yıl düzenlenecek olan UNESCO 43. Genel Konferansı’nda 15 Aralık Günü’nün Dünya Türk Dili Günü olarak ilan edilmesinin çok anlamlı olacağını düşünüyoruz. Bu doğrultuda yürütülen çalışmaların konferans tarihine kadar neticelenmesini temenni ediyorum. Özbek kardeşlerimize başarıyla icra edeceklerine samimiyetle inandığım genel konferansta şimdiden üstün muvaffakiyetler diliyorum. Bu vesileyle Özbekistan’ın Türk Kültür ve Miras Vakfına üye olarak kabul edilmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz. Doğu ile Batı arasında güvenli ve kesintisiz ulaşım hakkını teşkil eden Orta Koridor stratejik bir güzergâh olarak öne çıkıyor. Orta Koridor’un başarısı için teşkilat bünyesinde iş birliğine büyük önem veriyor, üye devletlerin desteğini bekliyoruz. Geçmişte Kıbrıs’ta, Karabağ’da, Bosna’da ve bugün de Gazze’de yaşanan trajediler bizlere sınırlarımızın ötesini de düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Sesimizi duyuracağımız her vesile insanlığın ihtiyaç duyduğu adil düzen, hakça paylaşım ve hukuk temelli sistem arayışlarına cevap verecektir. Kardeşlik hukukumuzun gereği olarak birbirimizi kollarken, aramızdaki dayanışmayı çok daha görünür kılmamız gerekiyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile meclisinin, Türk dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türk halkıyla dayanışmayı artırmasının önemine değindi.
Türk dünyasının doğru bildiği yoldan şaşmadan, gönülden bağlı olduğu Kıbrıs Türkleri’nin hak, özgürlük ve adalet mücadelesine çok daha fazla omuz vermesini beklediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu minvalde Aksakallar Konseyi’mizin mayıs ayı başında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştirdiği toplantıyı çok anlamlı bulduğumu ifade etmek istiyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bulunmadığı bir Türk dünyası aile fotoğrafının her zaman eksik kalacağını düşünüyoruz. Bu nedenle bugün zirvemizde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Akademisi’ne gözlemci üyeliğine ilişkin aldığımız kararı çok önemli bir ilave adım olarak görüyoruz. İnşallah uzak olmayan bir gelecekte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni teşkilatımıza tam üye olarak kabul edeceğimiz günleri hep birlikte görmeyi ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk dünyası için stratejik öneme haiz Kafkaslar’da yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayarak, “Can Azerbaycan’ın Ermenistan ile barış anlaşması üzerinde mutabık kalmasından memnunuz. İki ülke arasında kalıcı barış tesis edilebildiği takdirde bu durum şüphesiz Türk dünyamız için birçok fırsatı da beraberinde getirecektir. Bu noktada muzaffer Cumhurbaşkanı, aziz kardeşim Aliyev’in bölgeye barışı getirecek lider olarak tarihe geçeceğinden eminim” diye konuştu.
“Modern zamanların en şiddetli insani felaketinin yaşandığı Gazze’de sivil halk adeta cehennemi yaşıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in dün yaptığı “yardım ulaşmazsa 14 bin bebeğin ölebileceğine dair” vahim bir uyarısını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk dünyası olarak ateşkesin tesisi, insani yardımların kesintisiz sevkiyatı, Gazze’nin yeniden imarı ile adil ve kalıcı bir barış sürecinin başlatılması yönündeki çabalara katkılarımız önemlidir. Bölgemizdeki istikrar ve sükûnet arayışları çerçevesinde İsrail’in sınır tanımayan yayılmacılığına karşı durulması ve Filistin’in yanı sıra Lübnan ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün desteklenmesi gerekiyor” dedi.
“SURİYE’NİN İSTİKRARA KAVUŞMASINA YÖNELİK YOĞUN ÇABALARIMIZ DEVAM EDİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenliğe yönelik sınamaların en önemlilerinden biri olan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın küresel etkilerinin derinden hissedildiğine işaret ederek, “Taraflar 2022 yılından bu yana ilk kez geçtiğimiz günlerde yeniden İstanbul’da bir araya geldi. Kapsamlı ateşkese ve adil bir barışa ulaşılması yönünde her iki ülkeyle yoğun temaslarımızı sürdüreceğiz. Keza 14 yıl süren ihtilafın ardından Suriye’nin istikrara kavuşmasına yönelik yoğun çabalarımız devam ediyor. Bu fırsatın etkin ve doğru şekilde kullanılması sadece Suriye’de değil, bölge ve ötesinde istikrarın sağlanması açısından önemlidir” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Kültür Elçisi, Nobel Ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın da aralarında olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Kendisine Bişkek Zirvesi’nde almış olduğumuz kararla, Türk dünyasında bilimsel çalışmalara üstün katkılarından dolayı Ali Şir Nevai Uluslararası Ödülü’nü birazdan takdim edeceğiz. İstikbalimizin teminatı olan gençlerimizin Sayın Sancar’ın izinden giderek bilimde, teknolojide, ilimde ve diğer alanlarda Türk milletine daha nice başarılar yaşatacaklarını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Bugün imzalanacak Budapeşte Deklarasyonu’nun ve alacakları kararların Türk dünyası başta olmak üzere tüm dost ve kardeş ülkelere hayırlı olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk dünyasının tam bir dayanışma, karşılıklı saygı ve kardeşlik içinde geleceğe hep beraber yürüyeceğine inandığını sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmî Zirvesi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı zirve için gittiği Varkert Bazar’da, Macaristan Başbakanı Viktor Orban karşıladı.
Macaristan Başbakanı Orban ile bir süre sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bir araya geldi. Görüşmeye Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev de katıldı.
Liderler, görüşmenin ardından zirvenin gerçekleştirildiği salona geçti.
Liderlerin konuşmalarının ardından ödül törenine geçildi. TDT Gayriresmî Zirvesi kapsamında, Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar’a Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov tarafından “Ali Şir Nevai Uluslararası Ödülü” takdim edildi.
Takdim sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Macaristan Başbakanı Orban da platformda yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Macaristan Başbakanı Orban, Türk dünyasında bilimsel çalışmalara üstün katkılarından dolayı ödül alan Sancar’ı tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmî Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Macaristan’ın başkenti Budapeşte’ye ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Macaristan İnşaat ve Ulaştırma Bakanı Janos Lazar, Protokol Genel Müdürü Anett Varga, Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, Türkiye’nin Budapeşte Büyükelçisi Gülşen Karanis Ekşioğlu ve eşi Ekrem Ekşioğlu ile büyükelçilik personeli karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Macaristan ziyaretinde eşi Emine Erdoğan eşlik ediyor.
“Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Millî Mücadele hareketini başlatmak üzere Samsun’a çıkışının 106. yılı. Nice yıllar olması dileğiyle Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.”
Tarih boyunca toplumları ayakta tutan en büyük güç gençlik olmuştur. Hangi ülke genç kuşakların yetişmesine büyük önem vermişse daima ileriye gitmiş ve kalkınmıştır. Bu nedenle; gençlerimizi kendine güvenen, donanımlı, bilgili, milli ve manevi değerlerine sahip çıkan, demokrasiye inanan, çalışkan ve üretken insanlar olarak yetiştirmek en önemli görevimizdir. İçinde bulunduğumuz yüzyılın güçlü ve saygın Türkiye’si sizlerin omuzlarında yükselecektir.
19 Mayıs, yalnızca bir tarihten ibaret değildir. Bu gün, milletimizin bağımsızlık yolundaki ilk adımı, gençliğe duyulan güvenin en büyük göstergesidir. başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz tüm gençlerimizin bayramını kutluyoruz.
Bugün, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşımızı başlatmak üzere Samsun’a çıkışının 106. yıl dönümü. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nızı en içten dileklerimle kutluyorum.
Gazi Mustafa Kemal’in Türk gençliğine armağan ettiği 19 Mayıs, ecdadımızın inançla azimle ve kararlılıkla başlattığı bağımsızlık mücadelesinin ilk adımının atıldığı tarihtir. Bizler de ecdadımızın kutsal bir emanet olarak bıraktığı vatana ve Cumhuriyete sahip çıkıyor, ilelebet payidar kalacak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni her alanda ileriye taşıyacak ve yüceltecek adımlar atıyoruz.
Gençlerimizi yalnızca geleceğin mimarları olarak değil değişimin itici gücü olarak da görüyor; medeniyet mirasımızı yüreğinde taşıyan Türk gençliğinin enerjisi, azmi ve hayalleriyle yaşadığımız çağa “Türkiye Yüzyılı” damgasını vuracağına yürekten inanıyorum.
Türkiye’nin geleceğinin inşasında; gençlerimizin enerjisini heba edecek, kısır tartışmalarla ülkemizin kaynaklarını boşa sarf edecek hangi sorun varsa çözüyor ve onu kalıcı olarak yok ediyoruz. Gençlerimize barış ve huzur dolu, yüksek teknolojilerle donatılmış, müreffeh bir ülke bırakma sözümüzü yerine getirmek için bütün gücümüzle çalışıyoruz.
Bilimden sanata, spordan tarıma, diplomasiden nükleer teknolojilere kadar her alanda gençlerimizin potansiyellerini keşfetmeleri için onlara imkânlar sunuyor, büyük ve güçlü Türkiye idealimizi hayata geçirmek için gençlerimizle birlikte el ele, kol kola yürüyoruz.
Düşlerini hayata geçirmek için azimle çalışan ve asla pes etmeyerek ecdadından devraldığı medeniyet mirasını daha da yüceltmek isteyen her bir gencimizi sonuna kadar desteklemeye devam edeceğiz.
Güçlendikçe merkez ülke konumuna gelen ve attığımız adımlarla konumunu pekiştiren Türkiye’nin her başarısında gençlerimizin hakkını teslim ederek onlar için daha çok çalışma ve başarma azmimizi her zaman canlı tutacağız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan , 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı tekrar kutluyor, başta Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal olmak üzere Kurtuluş Savaşımızın bütün kahramanlarını saygıyla anıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Göktepe-3 kuyusundan dün müjdeli bir haber aldık. Büyük bir titizlikle yürütülen çalışmalar neticesinde hamdolsun, sahada 75 milyar metre küplük yeni doğal gaz keşfi yaptık” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahçelievler’deki İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasında, sağlıkta büyük bir hamle gerçekleştirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi başarıdan başarıya koşturdukları bir diğer başlığın da enerji olduğunu söyledi. “Nükleer enerjiden hidroelektriğe, rüzgârdan jeotermale, güneş enerjisinden petrol ve doğal gaza kadar her alanda ciddi yatırımlar yaptık. Bu alanda ülkemizin gerçek potansiyelini açığa çıkarmanın gayretindeyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir taraftan ülkenin enerji köprüsü olma vasfını güçlendirirken, diğer taraftan enerji kaynaklarını çeşitlendirmeye gayret ettiklerini belirterek, “Çevreci maskesi takan beşinci kol elemanlarının karşı çıkmasına rağmen Akkuyu Nükleer Enerji Santrali projemizle ülkemizi farklı bir lige taşıdık. Karadeniz ve Gabar’daki keşiflerimiz sayesinde enerjide yeni dönemin kapılarını açtık. Sakarya Gaz Sahası’ndaki keşfimiz, milletimiz için kelimenin tam anlamıyla dönüm noktası oldu” diye konuştu.
“Bulanlar ancak arayanlardır” şiarıyla sondaj çalışmalarını kararlılıkla devam ettirdiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filomuzu yeni gemilerle takviye ettik. Kendi bölgemiz yanında yurt dışında da farklı iş birlikleri geliştirdik. Yani enerjide de bağımsızlığımızı kazanmak için içeride ve dışarıda yoğun mücadele içinde olduk. Şu anda sismik araştırma, sondaj gemilerimiz nerede biliyor musunuz? Ta Somali’de. Oralarda sondaj yapıyorlar. Bu mücadelenin meyvelerini toplamaktan büyük memnuniyet duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
“DOĞAL GAZ KEŞFİMİZİN EKONOMİK DEĞERİ 30 MİLYAR DOLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar Akdeniz’de 11, Karadeniz’de 38 sondaj yaptıklarına işaret ederek, şunları söyledi: “Yedinci nesil sondaj gemimiz Abdülhamid Han ile Göktepe-3 Kuyusu’nda 27 Mart’ta başlayan çalışmalarımız dün itibarıyla tamamlandı. 2 bin 154 metre su derinliğinde açılan 49 günlük sondaj log ve test operasyonları sonucunda 3 bin 500 metre derinlikte tamamlanan Göktepe-3 Kuyusu’ndan dün müjdeli bir haber aldık. Büyük titizlikle yürütülen çalışmalar neticesinde hamdolsun sahada 75 milyar metreküplük yeni doğal gaz keşfi yaptık. Bu miktarla konutlarımızın ihtiyacını yaklaşık üç buçuk yıl boyunca tek başına karşılayacağız. Doğal gaz keşfimizin ekonomik değeri ise 30 milyar dolardır. Sahanın geliştirilmesinde Sakarya Projesi için yaptığımız yatırımlarla yüzer üretim platformunu kullanacağız. Dolayısıyla sahanın ekonomik katkısı çok daha büyük olacak. Yeni keşfimizin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.”
Keşifte emeği geçen herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzdeki döneme dair şunu da ifade etmek istiyorum. Karadeniz’deki üretimin ilk fazının tamamlandığının müjdesini vermiştik. Günlük 9,5 milyon metreküp üretimle 4 milyon hanenin ihtiyacını Karadeniz’den karşılıyoruz. 2026 yılında ikinci fazla üretimi iki katına, 2028 yılında üçüncü fazla dört katına çıkarmayı hedefliyoruz. Enerjide de tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşana kadar durmadan, dinlenmeden, eleştirilere ve engellere aldırmadan yola devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Sağlık hizmetlerinin her boyutunda 22 sene öncesine kıyasla gerçekten büyük mesafe katettik. Bunu da çoğu zaman şehir hastanelerimiz gibi, sağlık yatırımlarını israf olarak gören müzmin muhalif zihniyete rağmen başardık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahçelievler’deki İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un yanı sıra Türkiye’nin 81 ilinde görev yapan sağlık çalışanlarına, sağlık hizmeti sunmak için gösterdikleri fedakârca gayret dolayısıyla teşekkür etti.
Konuşmasında, Yunus Emre’nin “Geldi Geçti Ömrüm Benim” şiirindeki “Bir hastaya vardın ise, bir içim su verdin ise, yarın anda karşı gele, Hak şarabın içmiş gibi” dizelerine yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de insanımızı tekrar sağlığına kavuşturmak için gece gündüz demeden, özveriyle çalışan, çabalayan siz kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün resmî açılışı yapılan hastanenin İstanbul’a, Türkiye’ye ve millete hayırlı olması temennisinde bulunarak, “Bu güzel eserin İstanbul’umuza kazandırılmasında emeği geçen Sağlık Bakanlığımız başta olmak üzere yüklenici firmamıza, işçilerimize, mimarlarımıza, mühendislerimize yürekten teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.
Hastanede görev yapan tüm sağlık personeline kolaylıklar ve başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’u modern sağlık tesisleriyle donatmaya devam ediyoruz. Biliyorsunuz bundan bir ay önce Bağcılar’da 400 yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanemizi hizmete almıştık. Böylece Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanemizin yatak kapasitesini 900’e çıkardık. Bugün de bir başka muhteşem ve muazzam sağlık yatırımının resmî açılışını gerçekleştiriyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan hastanenin özelliklerine ilişkin şunları kaydetti: “İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanemiz toplam 102 bin 500 metrekare kapalı alana sahip. Hastanemizde altısı yoğun bakım olmak üzere toplam 705 yatak bulunuyor. Bu yatakların 657’si nitelikli yatak sınıfındadır. Hastanemizde 88 poliklinik odamız mevcut. 75’i uzman hekim olmak üzere toplam 160 hekimimiz ve 324 hemşiremiz, hastanemizde görev yapıyor. Eğitim araştırma hastanesi olan sağlık tesisimizde üçü eğitim kliniği olmak üzere toplam 19 klinikte sağlık hizmeti sunulacak. Ayrıca 36 yataklı palyatif bakım ünitesi, engelli spor salonu, GETAP merkezi, robotik rehabilitasyon ünitesi bulunan bu hastanemizde vatandaşlarımız birçok alanda özellikli sağlık hizmeti alacak. Toplam 570 araçlık otoparkıyla her ihtiyacın düşünüldüğü hastanemizin İstanbul’umuza, Bahçelievler’imize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 yılında iktidar sorumluluğunu üstlenirken Türkiye’yi dört sütun üzerinde yükselteceklerinin sözünü verdiklerini, bunların da eğitim, sağlık, güvenlik ve adalet olduğunu ifade etiklerini söyledi.
“SAĞLIK, BİZDEN ÖNCE MİLLETİMİZİN EN FAZLA ŞİKÂYET ETTİĞİ ALANLARDAN BİRİYDİ”
Bugün geriye dönüp baktıklarında millete verdikleri sözü tutmuş olmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece bu alanlarda değil, bir başlıkta Türkiye’yi hayal dahi edilemeyecek seviyelere getirdik. Sağlık, bizden önce milletimizin en fazla şikâyet ettiği alanlardan biriydi. Hatırlayın, gerek Sosyal Güvenlik Sistemi, gerek altyapı, gerek donanım noktasında sağlık sistemimiz adeta dökülüyordu. Sorunlar yumağı içinde kaybolmuş sağlık hizmetinin her iki tarafını da bizar eden, bıktıran, bunaltan karmaşık bir sistem vardı. Ne demek istediğimi yaşı özellikle 35, 40’ın üzerinde olan vatandaşlarım gayet iyi bilir. Doktorunu bulmanın ayrı, ilacını temin etmenin ayrı dert olduğu o günleri iliklerine kadar yaşamış bir kardeşinizim. Bu mağduriyeti tıpkı benim gibi Türkiye’de hemen her vatandaşım gayet iyi bilir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlam girenin bile hasta çıktığı o yapıyı reforme etmek, kimi yerlerde kökten değiştirmek için çok mücadele ettiklerini belirterek, “Türkiye bugün, bırakın hastanelerde sunulan hizmetleri, 2 milyon 840 binin üzerinde vatandaşına evde sağlık hizmeti verebilen bir ülke hâline geldi. Hekim ve hemşire sayısından, emar, tomografi, diyaliz gibi ultrasonografi gibi kritik araç gereçlere kadar her alanda çok büyük artışlara imza attık. Bakınız şurası da çok önemli. Eskiden bizim vatandaşlarımız yurt dışına sağlık hizmeti almaya gidiyordu. Şimdi ise yurt dışından, hatta dünyanın en zengin ülkelerinden milyonlarca kişi sağlık hizmeti almak için Türkiye’ye geliyor. Çam Sakura’ya geliyor” diye konuştu.
“SAĞLIK TURİZMİ, ÜLKEMİZİN DÜNYADA ÖNE ÇIKTIĞI ALANLARDAN BİRİ OLDU”
Sağlıkta kurdukları sistemin dünyanın pek çok ülkesi tarafından örnek alındığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle belli alanlarda Türkiye küresel bir destinasyona dönüştü. Sağlık turizmi, ülkemizin dünyada öne çıktığı alanlardan biri oldu. Hele hele burası, zira fizik tedavi imkânlarının en üst seviyede olduğu bu merkez, inanıyorum ki dünyanın birçok ülkesinden hastaların geldiği yer olacak. Türkiye sadece modern sağlık altyapısıyla değil, dünyanın en kapsamlı ve en düşük maliyetli genel sağlık sigortasıyla da takdir topluyor. İşsizinden öğrencisine kadar herkes bu sistemin kapsam alanı içine girdi. Sağlıkta daha burada sayamayacağımız nice gelişmenin en büyük şahidi, bizatihi milletimizin ta kendisidir” sözlerini sarf etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı durumun İstanbul için de geçerli olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: “Şehrimizin yatak kapasitesini 19 bin 715’ten aldık, yüzde 56 artırarak 30 bin 726’ya yükselttik. Özel ve üniversite hastanelerini dâhil ettiğimizde toplam yatak kapasitemiz 45 bin 481’e çıkıyor. Kamu olarak yılsonunda toplam 10 bin 582 yatağı daha inşallah İstanbulluların istifadesine sunacağız. Planlama aşamasında ise 16 bin yatak kapasiteli 23 sağlık tesisimiz var. Bunları inşallah süratle İstanbullu kardeşlerimizin emrine vereceğiz. Bir diğer başarımız da birinci basamak sağlık hizmetlerinde 2002’de, İstanbul’da 217 sağlık ocağı bulunuyordu. Bu sağlık ocaklarında ise yalnızca 762 hekim çalışıyordu. Bugün İstanbul genelinde 1147 aile sağlığı merkezimiz var, buralarda çalışan aile hekimi sayımız ise 4 bin 264’e ulaştı. İstanbul genelindeki kamu uzman hekim mevcudumuz ise son 22 yılda 4 bin 141’den 9 bin 506’ya çıktı. Kamuda çalışan hemşire sayısı ise aynı şekilde 7 bin 104’ten 25 bin 570’e ulaştı.”
“SAĞLIK HİZMETLERİNİN KAPASİTESİNİ VE KALİTESİNİ YÜKSELTMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Sağlık hizmetlerinin her boyutunda 22 sene öncesine kıyasla gerçekten büyük mesafe kat ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunu da çoğu zaman şehir hastanelerimiz gibi sağlık yatırımlarını israf olarak gören müzmin, muhalif zihniyete rağmen başardık. Sağlık tesislerinin yollarını yapmaktan aciz anlayışa, bu kadar hizmeti, yatırımı, eseri, tesisi milletimizin emrine amade kıldık. İşte bugün burada Kanuni Sultan Süleyman’ın o güzel ifadesiyle konuşuyorum: ‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet, cihanda bir nefes sıhhat gibi.’ Yani bir sağlıklı nefese devleti ne yapıyor? Feda ediyor. Böyle bir anlayıştan buraya geldik. Böyle bir şuur. Dünyanın en büyük mutluluğunu işte biz bununla yaşadık. Bununla yaşıyoruz ve yaşamaya da devam edeceğiz. İnşallah attığımız bu adımlarla İstanbul’umuzda ve tüm Türkiye’de sağlık hizmetlerinin kapasitesini ve kalitesini yükseltmeye devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan her yatırımın, inşa edilen her tesisin, yapılan her keşfin kendilerini Türkiye Yüzyılı’na bir adım daha yaklaştırdığını aktardı.
Hastanenin İstanbul’a kazandırılmasında emeği geçenlere, sağlık çalışanlarına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık hizmeti alacaklara Allah’tan şifa diledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu 6. Zirvesi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin yapıldığı İskender Bey Meydanı’nın girişinde Arnavutluk Başbakanı Edi Rama tarafından karşılandı. Arnavutluk Başbakanı Rama, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a zirvenin oturumlarının yapılacağı Opera Binası’na kadar eşlik etti.
Açılış programının ardından liderler, aile fotoğrafının çekileceği alana geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer liderler daha sonra günün anısına Avrupa Siyasi Topluluğu’nun logosunun bulunduğu panoyu imzaladı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.