DÜNYA
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Yeşilin En’leri Ödül Töreni’ne katıldı






BAKAN PAKDEMİRLİ: SON 19 YILDA 5,3 MİLYAR FİDANI TOPRAKLA BULUŞTURDUK
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Ağaçlandırma çalışmalarında; Avrupa’da 1’inci, dünyada ise 4’üncü sıradayız. Cumhuriyet tarihinin en büyük kampanyası olan “Geleceğe Nefes” kampanyasını hayata geçirdik Avrupa’da orman yangınlarında ilk defa insansız hava aracı kullanan ülke olduk Oduna dayalı ürünlerin dış ticaretinde geçen yıl 560 milyon dolar cari fazla verdik Ekoturizm ile ülke ekonomisine 50 milyon lira katkı sağladık
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Orman Genel Müdürlüğünün ormancılığın gelişimine katkı sağlayanları ödüllendirdiği Yeşilin En’leri Ödül Töreni’ne katıldı.
Yeşile can veren, büyüten, koruyan, işçisinden mühendisine, orman köylüsünden sanatçılara ve basın mensuplarına kadar bu cennet vatanın her bir karış ormanı için katkı sunanları ödüllendireceklerini söyleyen Bakan Pakdemirli, bu ödülün hem personele hem de yeşile gönül verenler için bir motivasyon kaynağı olacağına inandığını dile getirdi.
Dünyanın kaynaklarının sonsuz olmadığını, nüfus artışı ve verimli kullanılmayan kaynakların kuraklık ve susuzluk tehlikesini beraberinde getirdiğini belirten Pakdemirli, “Artan yaşam alanları, ormanlar üzerinde daha fazla baskı kuruyor. Ormanların zarar görmesi, hava kirliliğini yükseltirken, dünyamızda iklim değişikliği tehdidi giderek büyüyor. Tabi; dünyadaki bu olumsuz tabloyu değiştirmek için çalışan birileri var. Tarım ve Orman Bakanlığı olarak dünyada yaşanan bu olumsuz gelişmelerin farkındayız” dedi.
Orman teşkilatının 182 yıldır ormanları korumak ve geliştirmek için gece gündüz demeden çalıştığını ve yeşili korumak için canını ortaya koyduğunu kaydeden Pakdemirli, bu nedenle Orman Genel Müdürlüğü personelinin büyük bir alkışı hak ettiğini söyledi.
Türkiye’de son 19 yılda 5,3 milyar fidanı toprakla buluşturarak, orman varlığını 2,1 milyon hektar artırarak 22,9 Milyon hektara çıkardıklarını anlatan Pakdemirli, “Ağaçlandırma çalışmalarında; Avrupa’da 1’inci, Dünyada ise 4’üncü sıradayız. FAO (FRA) raporuna göre, dünya orman varlığı sıralamasında 2015 yılında 47. sırada olan ülkemizi, 2020 yılında 26. sıraya yükselttik. Böylece orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri olduk! 2023 yılı hedefimiz ise, orman varlığımızı ülke yüzölçümünün %30’una çıkarmak ve ülke bazında ulusal orman envanterini tamamlayıp, yayımlamak olacaktır” diye konuştu.
Bakan Pakdemirli, “Güçlü Tarım, Güçlü Türkiye” ilkesi ile 2019’da; 5 yıllık planla, 25 yıla ışık tutmasını planladıkları 3. Tarım Orman Şurasını gerçekleştirdiklerini ve bu kapsamda 38 Eylem planının bir bir hayata geçirerek tarıma, suya ve ormana değer katmaya devam ettiklerini vurguladı.
Cumhuriyet tarihinin en büyük kampanyası olan “GELECEĞE NEFES” kampanyasını hayata geçirdiklerini anlatan Pakdemirli, şunları söyledi:
“Bu önemli proje; ağaç ve orman sevgisini geliştirmek, toplumun bütün kesimlerinin çevreye olan duyarlılıklarına katkı sağlamak ve farkındalığı artırmak hedeflerimize, büyük katkı sağladı. 81 il, yüzlerce ilçe ve binlerce köyde 7’den 77’ye her yaştan binlerce vatandaşımızın katıldığı projemiz; ülkemizi bu alanda Gines Dünya Rekorlar Kitabı’na taşıdı. Endonezya’ya ait olan ‘1 saatte en fazla fidan dikme’ dünya rekorunu, Çorum’da 1 saatte 303 bin fidan dikerek, Türkiye adına tescil ettirdik ve Gines Rekorlar Kitabına girmiş olduk! 2020 yılında ise Ankara Çubuk ilçemizde hazırlanan bitkilerden oluşan Türkiye Haritası Mozaiği ile Dünyanın En Büyük Ağaç Mozaik Resmi kategorisinde Gines Dünya Rekorlar Kitabı’na girmeye hak kazandık.”
Dünyaya örnek olacak çok büyük bir ağaçlandırma seferberliğine dönüşen bu projenin, 2020 yılında uluslararası kimliğe kavuştuğunu dile getiren Pakdemirli, Geleceğe nefes’in, dünyaya nefese dönüştüğünü ve 30’a yakın ülkenin de katılımıyla bugüne kadar kamu kurumları arasında hayata geçirilmiş en anlamlı proje olması açısından da kendilerini gururlandırdığını söyledi.
Bakan Pakdemirli, genç kuşaklara tabiat sevgisini aktarmak amacıyla da “Tohum Ver, Fidana Dönüşsün” projesini başlattıklarını, bu projeyle; ilk ve ortaokul çağındaki çocukların kendi fidanlarını yetiştirmeye başladığını ifade etti.
Ormanları, orman köylüleriyle birlikte yöneterek vatandaşların ormanları sahiplenmesini ve buralardan ekonomik olarak gelir elde etmelerini sağlamak amacı ile gelir getirici tür ağaçlandırması yaptıklarını belirten Pakdemirli, “Yaptığımız çalışmalar ile badem, ceviz, dut, kestane, fıstıkçamı, zeytin gibi gelir getirici türlerde toplamda 5.440 köyde 18 milyon 530 bin fidan diktik. Bu sayede; bir taraftan bozuk ve açıklık vasıftaki ormanların ağaçlandırarak verimli orman statüsüne kavuşturulmasını sağladık” dedi.
“EROZYONLA TAŞINAN TOPRAK MİKTARINI 500 MİLYON TONDAN 154 MİLYON TONA DÜŞÜRDÜK”
Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafi konum, iklim ve toprak şartları nedeniyle erozyona karşı hassas bir konumda bulunduğunu belirten Pakdemirli, erozyonla mücadele çerçevesinde erozyonla taşınan toprak miktarını 500 milyon tondan 154 milyon tona indirdiklerini, 2023 yılında ise toprak kayıplarını 130 milyon tona indirmeyi hedeflediklerini söyledi.
“AVRUPA’DA ORMAN YANGINLARINDA İLK DEFA İNSANSIZ HAVA ARACI KULLANAN ÜLKE OLDUK”
Türkiye’deki 22,9 milyon hektar orman varlığının 12,5 milyon hektarının yangına hassas bölgelerde yer aldığını ifade eden Pakdemirli, şunları kaydetti:
“Bu büyük alanı tüm gayretimizle koruyoruz. 2020 yılında da orman teşkilatımız; Yangın işçisi, teknik personel, memur ve gönüllülerden oluşan 33 bin 590 kişi ve 4 bin 315 teknik ekipmandan oluşan gücümüzle ormanlarımızı korumak adına seferberlik bilinciyle çalıştı. Bu bağlamda 2020 yılında ilkleri gerçekleşirdik. Avrupa’da orman yangınlarında ilk defa insansız hava aracı kullanan ülke olduk. Böylelikle 234 yangını İHA ile tespit ettik. Ayrıca; 15 ton su kapasiteli Mİ 26 tipi helikopteri yani Dünyanın en büyük orman yangın söndürme helikopterini kullandık. 12 ton su kapasiteli 2 amfibik uçak ve termal drone’ların ilk defa kullanımını gerçekleştirdik. 2021 yılında 33 helikopter, 5 uçak, 4 İHA ile ilk defa 4 insansız helikopter ve tank kullanmayı hedefliyoruz.”
2003 yılında 40 dakika olan yangına müdahale süresini 12 dakikaya kadar düşürdüklerini belirten Pakdemirli, 2023 yılına kadar bu süreyi 10 dakikaya indirmek için çalıştıklarını söyledi.
Bakan Pakdemirli, EFFIS raporuna göre, Akdeniz ülkelerinin son 10 yıllık ortalama orman yangın verileri incelendiğinde, Türkiye’nin Akdeniz ülkelerinin arasında yangın adedi ve yangın başına düşen yanan orman alanları sıralamasında 1. sırada yer aldığını dile getirdi.
“10 ÜLKEDEKİ 34 FARKLI YANGINA YARDIM ETTİK”
Tüm dünya ormanlarının bir zenginlik olduğu bilinciyle orman yangınları ile mücadelede sınırları aştıklarını belirten Pakdemirli, 2020 yılı sonuna kadar 10 ülkedeki 34 farklı yangına uçak ve helikopterlerle yardım ettiklerini, 16 ülkeden 226 teknik personele de eğitim verdiklerini ifade etti.
“ODUNA DAYALI ÜRÜNLERİN DIŞ TİCARETİNDE GEÇEN YIL 560 MİLYON DOLAR CARİ FAZLA VERDİK”
Odun hammaddesi kullanan sektörde dışa bağımlılığı azaltmak için yapılan yoğun ormancılık çalışmaları sonucu ülkemiz tarihinde ilk kez 2018 yılında sektörün cari açığı sıfırlandığını dile getiren Pakdemirli, “2019 yılında oduna dayalı ürünlerin ithalat ve ihracatında 479 Milyon Dolar cari fazla verdik. 2020 yılında ise 560 milyon dolar cari fazla verilmiş olup, 2021 yılı hedefimiz 700 Milyon Dolardır” dedi.
Bakan Pakdemirli, odun dışı orman ürünlerinde yapılan envanter ve faydalanma çalışmaları neticesinde; 2002 yılında 31 bin ton olan odun dışı orman ürünleri üretimini 2020 yılında 825 bin tona çıkardıklarını ve böylelikle ekonomiye 6 milyar lira orman köylülerine ise 800 milyon lira katkı sağlandığını açıkladı.
“EKOTURİZM İLE ÜLKE EKONOMİSİNE 50 MİLYON LİRA KATKI SAĞLADIK”
Pandemi ile birlikte turizme yeni bir alternatif olan ekoturizm konusunda yaptıkları çalışmaları anlatan Pakdemirli, “2020 yılında 28 ekoturizm yönetim planlaması yaparak, ülkemiz ekonomisine 50 Milyon Lira katkı sağladık. 2023 yılına kadar ise 60 ekoturizm alanını hizmete sunmayı hedefliyoruz. Günümüz itibari ile 1.583’e ulaşan mesire yeri sayısı ile ülkemiz ekonomisine 2 Milyar Lira katkı sağlanmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
“590 BAL ORMANINI ARICILARIN KULLANIMINA SUNDUK”
Dünya çam balı üretiminin %90’ının Türkiye tarafından gerçekleştirildiğini dile getiren Pakdemirli, “Bu kapsamda biz de arıcılarımızı ve bal üretimimizi desteklemek adına 76 bin 198 hektar alanda, 590 Bal Ormanını arıcıların kullanımına sunduk. Bugün itibari ile 8 milyon kovandan 110 bin ton bal üretimi gerçekleştirilmektedir” dedi.
Bakan Pakdemirli, orman yangınlarıyla mücadele sırasında bugüne kadar 117 vatan evladını şehit verdiklerini de sözlerine ekledi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin konuşmasından ardından yeşile gönül verenlere ödülleri verildi.
Ödül alan kişilerin listesi:






































DİPLOMAT
“Millet bahçeleriyle; sosyal, kültürel ve ekonomik değer katan cazibe merkezleri oluşturuyoruz”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dokuz Millet Bahçesi Toplu Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Şehirlerimize kazandırdığımız her millet bahçesiyle; sosyal, kültürel ve ekonomik değer katan cazibe merkezleri oluşturuyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Çevre Haftası dolayısıyla düzenlenen dokuz millet bahçesinin açılış törenine Cumhurbaşkanlığı Külliyesinden canlı bağlantıyla katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, hizmete girecek Adıyaman Millet Bahçesi’nin 505 bin, Giresun Bulancak Millet Bahçesi’nin 28 bin, Düzce Cumayeri Millet Bahçesi’nin 72 bin, Bursa Harmancık Millet Bahçesi’nin 40 bin, Bolu Gerede Millet Bahçesi’nin 295 bin, Afyonkarahisar Şuhut Millet Bahçesi’nin 125 bin, Adana Aladağ Millet Bahçesi’nin 200 bin, Sivas Şarkışla Millet Bahçesi’nin 150 bin, Erzincan Tercan ilçesi Camiişerif Millet Bahçesi’nin 52 bin metrekare olduğunu bildirdi.
Açılışı yapılacak millet bahçelerinin toplam büyüklüğünün 1 milyon 466 bin metrekare olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirlerin güzelliğine güzellik katacak millet bahçelerinin ülke ve millete hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet bahçelerinin her birinin yeşil alanları, tesisleri, yürüyüş ve bisiklet yolları, spor sahaları ve sundukları diğer imkânlarla göz kamaştıran projeler olduğunu anlattı.
“MİLLET BAHÇELERİMİZİN TAMAMI AFETLERDE TOPLANMA ALANI OLARAK DA HİZMET VERMEKTEDİR”
Millet bahçeleriyle şehirlere insanların nefes alabileceği yeşil alanlar kazandırmakla kalmadıklarını aynı zamanda çocuklardan yaşlılara, gençlerden çalışanlara kadar farklı toplum kesimlerinin sosyal ihtiyaçlarını da karşıladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şehir hayatının kargaşasından yorulan vatandaşlarımız ruhlarını burada dinlendiriyor, evlatlarımız burada sosyalleşiyor, gençler burada buluşuyor. Her yaş grubundan insanımız burada spor ve egzersiz yaparak sağlıklı bir hayat sürme imkânına kavuşuyor. Pek çok kültür sanat etkinliğinin de düzenlendiği millet bahçelerimiz bu yönleriyle büyük bir boşluğu doldurmaktadır. Şehirlerimize kazandırdığımız her millet bahçesiyle sosyal, kültürel ve ekonomik değer katan cazibe merkezleri oluşturuyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu millet bahçelerimizin tamamı afetlerde toplanma alanı olarak da hizmet vermektedir. Özellikle asrın felaketi olan 6 Şubat depremlerinde bu tarz toplanma alanlarının önemini daha iyi kavradık. Çevre ve şehircilikte attığımız her adımın, hayata geçirdiğimiz her projenin bu süreçte çok ciddi faydasını gördük. Cumhuriyetimizin 100. yılında, 81 ilimizde, 81 milyon metrekare millet bahçesi kazandırma hedefimizin ehemmiyeti de anlaşılmış oldu” diye ekledi.
“ŞİMDİYE KADAR TOPLAM 21,5 MİLYON METREKARE BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ 189 MİLLET BAHÇEMİZİ HİZMETE ALDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete olan sözlerini tutmak için çalışmaları sürdürdüklerini, her işte olduğu gibi millet bahçelerinde de kendileriyle yarıştıklarını belirterek, şöyle devam etti: “Hedefimizi, 81 milyon metrekareden 100 milyon metrekareye çıkardık. Millet bahçesi sayımızı da 500 olarak güncelledik. Şimdiye kadar toplam 21,5 milyon metrekare büyüklüğündeki 189 millet bahçemizi hizmete aldık. Hâlihazırda 27,5 milyon metrekare büyüklüğündeki 137 millet bahçemizin yapımı devam ediyor. Bu alandaki vizyon projemiz Atatürk Havalimanı’na yapmakta olduğumuz 7,7 milyon metrekare büyüklüğe sahip millet bahçemizdir. İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi tüm etaplarıyla hizmete girdiğinde dünyanın en gözde şehir parkları arasında yerini alacaktır. Bu vesileyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı’mız Murat Kurum Bey’e şu ana kadar yaptığı gayretleri sebebiyle özellikle teşekkür ediyorum. Halef selef olarak şimdi de Mehmet Bey ile bu süreci inşallah en güçlü şekilde devam ettireceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen ay düzenlenen TEKNOFEST’i 2,5 milyonu aşkın ziyaretçinin katılımıyla Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde gerçekleştirdiklerini, 1,7 milyon insanın iştirak ettiği Büyük İstanbul Mitingi’ni yine burada yaptıklarını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Her ne kadar, birileri seçim sürecinde burayı yabancı şirketlere peşkeş çekme niyetlerini ifade etseler de milletimiz 14 ve 28 Mayıs’ta sandığa yansıttığı iradesiyle tüm bu niyetleri kursaklarda bırakmıştır. Şimdi biz de sandıkta tecelli eden bu güçlü iradeden aldığımız cesaretle çalışmalarımızı daha da hızlandırıyoruz. İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ile ülkemiz genelindeki 500 millet bahçemizin tamamını bitirdiğimizde 81 vilayetimizin çehresinin de değişeceğine inanıyorum. Türkiye’nin bu muhteşem eserlerle buluşmasını sağlayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza, TOKİ’mize, yüklenici firmalara, mühendisinden mimarına işçisine, herkese şükranlarımı sunuyorum.”
“TABİATA EN GÜZEL ŞEKİLDE SAHİP ÇIKMANIN GAYRETİNDEYİZ”
“Dünya görüşümüzün özünde tabiatı ve kâinatı bir emanet olarak görmek vardır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, uçsuz bucaksız güzellikleriyle gökyüzünün, içinde milyarlarca canlıyı yaşatan denizlerin, yetiştirdiği türlü nebatatla toprağın, hayatı idame ettiren havanın ve gözün gördüğü veya görmediği her şeyin kendilerine emanet olduğunu dile getirdi.
Emanetin sahibinin de önce Allah, sonra da gelecek nesiller olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu hassasiyetle tabiata en güzel şekilde sahip çıkmanın gayretindeyiz. Çevre bilincinin özellikle toplumumuzda kök salması için gerçekten yoğun çaba harcıyoruz” diye konuştu.
Çevreye kontrolsüz şekilde atılan plastiklerin bilhassa denizlerdeki hayatı tehdit ettiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 sene önce başlattıkları “Sıfır Atık Hareketi”nin temel hedeflerinden birinin plastik kirliliğinin önüne geçmek olduğunu söyledi.
Bu amaçla 81 il için “Sıfır Atık Yönetim Planları” oluşturduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye genelinde 166 bin bina ve yerleşkeye “Sıfır Atık Sistemi” kurduklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece 2017’de yüzde 13 olan geri kazanım oranını, 2022’de yüzde 30’un üzerine çıkardıklarını dile getirerek, Birleşmiş Milletler tarafından 30 Mart’ın “Uluslararası Sıfır Atık Günü” olarak tüm dünyada kutlanmasını sağladıklarını anımsattı.
“ÇEVREYİ KORUMAKLA KALMAYIP BİZDEN SONRAKİ NESİLLERE DAHA DA GÜZELLEŞTİREREK TESLİM EDECEĞİZ”
Atık ve geri dönüşüm farkındalığını arttırmaya yönelik çalışmaların bundan sonra da süreceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Rabbimizin ve evlatlarımızın emaneti olan çevreyi korumakla kalmayıp bizden sonraki nesillere daha da güzelleştirerek teslim edeceğiz. ‘Yarın kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikiniz’ buyuran sevgililer sevgilisi Peygamber’imizin ümmeti olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Zaten başka bir tavrımız da olamaz. Bize düşen çevrecilik adına siyasi ajandalarını dayatmaya çalışanların baskılarına boyun eğmeden emanete hakkıyla sahip çıkmaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim görevimiz, orman varlığımızı daha artırarak geleceğe nefes olmaktır. Millet bahçeleriyle şehirlerimizde yeşil vahalar oluşturmaktır, başarılı atık yönetimiyle toprağımızı, denizlerimizi, nehirlerimizi korumaktır. Çevreci binalar yaparak yaşadığımız yerleri fıtrata uygun şekilde mamur etmektir. Yarın kıyametin kopacağını bilsek dahi elimizdeki fidanı toprağa dikerek mesuliyetimizi yerine getirmektir. Bu anlayışla bizden önceki 60 yılda yapılan ağaçlandırmanın 1,5 katını biz sadece 21 yıla sığdırmayı başardık. Bugüne kadar 6,5 milyar fidanı vatan toprağıyla buluşturduk. Bugün de 9 milyon fidanın dikimini gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 81 ilinin her birini yemyeşil hâle getirene kadar durmadan, dinlenmeden çalışacaklarının altını çizdi.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM MESELESİNDE DAHA KARARLI, DAHA DİRAYETLİ ADIMLAR ATACAĞIZ”
Türkiye’de 6 Şubat’ta yaşanan depremlerin hatırlattığı hususlardan birinin de sağlam, dayanıklı ve güvenli binalar inşa etmenin gerekliliği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOKİ tarafından deprem mevzuatına uygun yapılan konutlarda hiçbir sorunla karşılaşılmadığına dikkati çekti.
Son yıllarda inşa edilen hastaneler, kamu binaları, spor tesislerinin de bu süreçte başarılı bir sınav verdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin yeni yapı stokunu asla bu standartların altına düşürmeyeceğiz” dedi.
Kentsel dönüşüm projelerinin ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunun depremle birlikte daha yakından görüldüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Marjinal kesimlerin engelleme çabalarına rağmen dönüşüm yapabildiğimiz yerlerde yıkılan bina sayımız, dolayısıyla can kaybımız da az oldu ama kentsel dönüşüm projelerinin önünün kesildiği bölgelerde maalesef üzüntümüz katlanarak arttı. Bu tecrübeler ışığında artık kentsel dönüşüm meselesinde daha kararlı, daha dirayetli adımlar atacağız.”
“AFETLE KARŞILAŞMADAN, DEPREM KAPIMIZI ÇALMADAN ÖNCE TEDBİRİNİZİ ALIN”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğrudan insanımızın hayatına dair böylesi bir konuda tamahkârlığa izin vermeyeceğiz. İdeolojik saplantılarla hareket edenlerin de gözünü para hırsı bürümüş olan muhterislerin de kaprislerine boyun eğmeyeceğiz. Kanuni, idari ve mali açıdan ne gerekiyorsa onu yapmak suretiyle bu meseleyi çözüme kavuşturacağız. Vatandaşlarımızın ‘Yarısı Bizden Kampanyası’na yönelik ilgisini memnuniyetle karşılıyoruz. Buradan tüm vatandaşlarıma bir kez daha seslenmek istiyorum: Eğer binanız depreme dayanıklı değilse, sel veya heyelan tehdidi altındaysa hiç vakit kaybetmeden dönüşüm sürecini başlatın. Afetle karşılaşmadan, deprem kapımızı çalmadan önce siz tedbirinizi alın. Mülk sahiplerinin desteğiyle şehirlerimizi afetlere karşı daha dirençli hâle getireceğimize inanıyorum.”
Açılışını yaptıkları millet bahçelerinin tüm şehirlere, millete hayırlı olmasını dileyen, emeği geçenleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman’a 14 ve 28 Mayıs’ta şahsına ve Cumhur İttifakı’na gösterdiği büyük teveccüh için şükranlarını sundu.
“DEPREM İLLERİNİ YENİDEN DOLAŞACAĞIM”
En yakın zamanda deprem illerini yeniden dolaşacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer illerdeki vatandaşlara da destekleri için teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat depremlerinde hayatlarını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyerek, “Rabbim, ülkemizi her türlü afetten korusun diye dua ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından millet bahçelerinin açılışını canlı bağlantıyla gerçekleştirdi.
Adıyaman’daki millet bahçesinde bulunan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, buradaki açılışın, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde kurulan kabinenin ilk açılışını olduğunu, bunu özellikle deprem bölgelerinden Adıyaman’da yaptıklarını söyledi. Konuşmaların ardından millet bahçelerinin açılış kurdelesi kesildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile 5 Haziran haftasının Türkiye Çevre Haftası olarak kutlanmasını kararlaştırdıklarını anımsatarak, bu seneki Çevre Haftası’nın temasını “Temiz Dünya, Temiz Deniz” olarak belirlediklerini bildirdi.

DİPLOMAT
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Kurtulmuş’u kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı seçilen Numan Kurtulmuş’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti.

DÜNYA
“Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi seçimin kazananı olmuştur”




Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Seçimin, siyasi olarak kazananları elbette bellidir. Ama bu seçimlerde bizimle ve ittifakımızla birlikte tüm Türkiye kazanmıştır. Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“10 Mart’ta imzaladığımız Cumhurbaşkanı Kararı ile başlayan seçim sürecini suhuletle tamamladık. 14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde milletimiz rekor bir katılımla iradesine ve geleceğine sahip çıktı.
“SON 21 YILDA 17. SEÇİM ZAFERİMİZE İMZA ATTIK”
Gerek Mecliste gerekse Cumhurbaşkanı seçiminde elde ettiğimiz tarihî başarıyla, son 21 yıldaki 17. seçim zaferimize imza atmış olduk. 2014 yılından beri şanla, şerefle yürüttüğümüz Cumhurbaşkanlığı görevini aziz milletimizin takdiriyle 5 sene daha sürdürme imkânına kavuştuk.
Yine büyük bir demokrasi zaferiyle bizleri buluşturan, iki bayram arasında milletimize iki demokrasi bayramı yaşatan Rabbimize hamdediyoruz. Seçim sonuçlarının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Her iki seçimde de tercihini sandığa demokratik yollarla yansıtan tüm vatandaşlarımı buradan bir kez daha tebrik ediyorum.
28 Mayıs tarihi itibarıyla Türk demokrasisini, dünyada referans alınan, gıptayla takip edilen bir konuma yükselten her bir insanımıza müteşekkiriz. Şahsımıza olan teveccühlerini her iki seçimde de çok güçlü bir şekilde gösteren yaklaşık 28 milyon kardeşime ayrıca şükranlarımı sunuyorum.
‘Türkiye, Türkiye’den daha büyüktür’ gerçeğine yeniden şahitlik etmemize vesile olan dünyanın dört bir yanındaki dost ve kardeşlerimize de, şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bu süreçte, Türkiye’nin sadece yakın çevresinde değil, Afrika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Balkanlara, Orta Doğu’dan Türk ve İslam âlemine kadar yüzlerce ülkede umudun, direnişin, şefkatin, merhametin, müstevliler karşısında dik bir duruşun adı olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Seçimin, siyasi olarak kazananları elbette bellidir. Ama bu seçimlerde bizimle ve ittifakımızla birlikte tüm Türkiye kazanmıştır. Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır. ‘Allah Türkiye’ye zeval vermesin’ diye ellerini semaya açan yüz milyonlar kazanmıştır. ‘Dünya 5’ten büyüktür’ çağrımızın yüreklerine inşirah düşürdüğü milyarlarca mazlum ve mağdur kazanmıştır.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NI OMUZ OMUZA VEREREK HEP BERABER İNŞA EDECEĞİZ”
Altını çizerek ifade etmek isterim ki; her seçim döneminde ellerini ovuşturan kriz heveslileri dışında, bin yıllık kardeşliğimizi dinamitlemek isteyen fitne tüccarları dışında, elinde binlerce insanımızın kanı olan terör baronları dışında, velhasıl birliğimize, dirliğimize, asırlık hedeflerimize ve hayallerimize kast eden odaklar dışında seçimlerin kaybedeni yoktur.
Seçimler gelir geçer, bunlar demokrasinin olmazsa olmazlarıdır. Asıl mesele, milletimizin, devletimizin, ülkemizin birliği, bütünlüğü, refahı ve geleceğidir. Asıl mesele, Türkiye’nin asırlara sâri yolculuğunu devam ettirebilmesidir. Asıl mesele, ülkemizde biraz çekişmeli geçen siyasi rekabetin siyasi husumete dönüşmesine fırsat verilmemesidir. Seçimler bunu sağladığı, buna vesile oldu, bunu güçlendirdiği müddetçe fonksiyonunu ifa ediyor demektir. Sandıklar kapandıktan sonra hep birlikte eğer önümüze bakabiliyorsak, Allah’ın izniyle, millet olarak bizim bileğimizi kimse bükemez.
Geride bıraktığımız son 21 yılda bunu 17 kez başardık. Mücadele ettik, yarıştık, neticede sandıktan çıkan iradeye teslim olduk. ‘Nerede kalmıştık’ diyerek her seçimden sonra işimize gücümüze, esas gündemimize geri döndük. Tüm vatandaşlarımdan son seçimlere bu zaviyeden bakmalarını istirham ediyorum. Unutmayın, biz hep birlikte Türkiye’yiz. Biz, yurt dışındaki kardeşlerimizle birlikte 100 milyonluk büyük bir aileyiz. Biz, asırlardır nice badireler atlatmış, acıları bal eylemiş, istiklal ve istikbalimiz uğrunda canımızdan aziz bildiklerini feda etmiş bir milletiz. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da omuz omuza, gönül gönüle vererek hep beraber inşa edeceğiz.
“TÜRKİYE’NİN GERÇEK DOSTLARINA ÜLKEM VE MİLLETİM ADINA MİNNETTARIM”
Yüksek Seçim Kurulu’nun kesin sonuçlarını açıklaması akabinde 3 Haziran tarihînde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde mazbatamızı alıp yemin ettik. Ardından da Cumhurbaşkanlığı Külliye’mizde yurt içinden ve yurt dışından 5 bini aşkın misafirimizin iştirakiyle göreve başlama törenimizi yaptık. Aslında törenimizi sergi salonumuz yerine çok daha büyük bir katılımla açık alanda gerçekleştirmeyi arzu ediyorduk, ancak hava şartları nedeniyle bundan sarfınazar etme mecburiyetinde kaldık.
Törenimize özellikle yurt dışından katılım düzeyinin ve sayısının fevkalade yüksek olması, ülkemiz adına bizleri hem gururlandırdı hem mütehassıs etti. Dünyanın 80’e yakın ülkesinden 20 devlet başkanı, 5 cumhurbaşkanı yardımcısı, 12 meclis başkanı, 14 başbakan, 7 başbakan yardımcısı, 20 bakan ve 6 uluslararası kuruluş temsilcisiyle, 7 eski devlet ve hükûmet başkanı seviyesinde üst düzey zevatı Başkentimizde ağırladık. Ayrıca, ülkemizde yerleşik büyükelçiler ve misyon temsilcileri de törenimize çok büyük ilgi gösterdi.
Yabancı konuklarımızın yanı sıra, aralarında 11. Cumhurbaşkanı Sayın Gül ile birlikte Meclis başkanlarımızın, bakanlarımızın, milletvekillerimizin, Cumhur İttifakı’nda beraber olduğumuz siyasi partilerin genel başkanlarının, iş, spor, sanat, medya ve bilim camiamızın öncü isimlerinin, dinî liderlerin de bulunduğu pek çok kıymetli insanımızı törenimiz vesilesiyle burada misafir ettik.
Töreni müteakiben yurt dışından gelen dostlarımızla akşam yemeğinde bir araya gelerek hasbihâl etme imkânı bulduk. Bu vesileyle bir kez daha başta gardaşlarım olmak üzere, törenimize iştirak eden tüm devlet ve hükûmet başkanlarına teşekkür ediyorum. Mutlu günlerimizde olduğu gibi, zor zamanlarımızda da desteklerini daima yanımızda hissettiğimiz Türkiye’nin gerçek dostlarına ülkem ve milletim adına minnettarlığımızı ifade ediyorum. Binlerce kilometre öteden gelerek gösterdikleri bu kadirşinaslıklarını hiçbir zaman unutmayacağımızın bilinmesini istiyorum. Ta Venezuela’dan Devlet Başkanı’nın bu merasime katılmış olması gerçekten bizleri mütehassıs etmiştir.
Aynı şekilde sevincimizi paylaşmak amacıyla yurt içinden törene katılan tüm vatandaşlarıma da tekrar şükranlarımı sunuyorum.
Törenimizde sergilenen birlik ve beraberlik tablosunu ülkemiz bakımından büyük bir kazanç olarak görüyorum. Türkiye’nin tüm güzelliklerini, sosyal dokusunun bütün renklerini o gün orada hep beraber müşahede ettik. Zenginliğimiz olan bu farklılıkların korunması, Türkiye’nin aydınlık yarınları açısından olmazsa olmaz şartlardandır. Bugüne kadar ülkemizin beşeri hazinesinin değerini ve önemini bilen bir yönetim olarak inşallah bundan sonra da aynı tavrımızı sürdüreceğiz.
Dünyanın dört bir köşesinden gelen yabancı misafirlerimizin iştirakinin ise, büyük ve güçlü Türkiye’nin yeni bir tezahürü olduğuna inanıyorum. Âdeta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nu andıran o manzaranın görmesini bilenler için pek çok anlamı vardır. Hükûmetlerimiz döneminde ülkemizin yumuşak gücünün ve etki alanının ulaştığı yerler de böylece ortaya çıkmıştır. Siyaset gibi, diplomasiyi de eski dar kalıplarla okuyanların Türk dış politikasıyla ilgili iddialarının temelsiz olduğu anlaşılmıştır.
“KUŞATICI BİR TAVIRLA TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğuna, 780 bin kilometrekareden çok daha geniş bir ülke olduğuna bir kez daha şahitlik ettik. Siyasi görüş fark etmeksizin 85 milyonun tamamının bundan onur ve gurur duymasını temenni ediyoruz.
Elbette buradaki mesajların tüm bileşenleriyle muhalefet tarafından da iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Muhalefetin hatalarından ders alarak özellikle vatanımızın bekası, milletimizin istikbaline dair konularda artık daha hassas davranmasını, daha Türkiye eksenli bir yaklaşım benimsemelerini ümit ediyoruz. Cumhur İttifakı olarak yaptığımız Türkiye odak paydasında buluşma davetimize toplumumuzun tüm kesimlerinden müspet cevap bekliyoruz. Biz, sonuçtan bağımsız olarak 85 milyon vatandaşıyla birlikte Türkiye’nin tamamını kucaklamaya devam edeceğiz. Nasıl bugüne kadar hiçbir ayrım yapmadan, kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimseyi dışlamadan hizmet etmişsek inşallah bundan sonra da adaletten sapmayacak, kuşatıcı bir tavırla Türkiye için çalışmayı sürdüreceğiz.
“SİYASETİ MİLLETİMİZ İÇİN MİLLETİMİZLE BİRLİKTE YAPTIK”
Her yeni başlangıç, yeni bir umut, yeni bir heyecan, yepyeni bir atılım demektir. Biz de törenimizin akşamında yeni Kabinemizi açıklamak suretiyle Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ‘Bismillah’ diyerek hep birlikte yola revan olduk. Bizim anlayışımızda kesinti veya kopukluk değil devamlılık esastır. Maziden atiye kurduğumuz köprünün belirleyici unsuru, muhafazakâr devrimciliktir.
Bir taraftan kendimizi, kadrolarımızı ve politikalarımızı yenilerken, diğer taraftan da özümüze hep bağlı kaldık, ruh kökümüzden asla kopmadık. Seçmenlerimizle birlikte iradesini farklı şekilde kullanan insanlarımızın da sesine kulak verdik. Başkaları gibi yankı odalarına özellikle hapsolmak yerine, siyaseti milletimiz için milletimizin içinde ve milletimizle birlikte yaptık. Bulunduğumuz görevlerin hepsini bir bayrak yarışı olarak gördük. Her gelen arkadaşımız, selefinin yaptığı hizmetlere yenilerini eklemenin mücadelesini verdi. Teslim aldığı bayrağı daha da yücelterek alnı ak, başı dik bir şekilde halefine devretti.
21 yılda yazdığımız başarı hikâyesinde dirayetli liderliğin yanı sıra, tüm yol ve dava arkadaşlarımızın da emeği, çabası, ortak aklı ve alın teri vardır. İnşallah bizler de emaneti hakkıyla taşıyacak, bizden sonrakilere en güzel şekilde teslim edeceğiz.
Buradan bir kez daha 28. dönem milletvekili olarak Yüce Meclisimizde hizmet verecek tüm bakan arkadaşlarıma şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.
Önceki bakanlarımızın, bilhassa kovid-19 sürecindeki zorlukların aşılmasıyla, 6 Şubat depremleriyle mücadelemizde sergiledikleri insanüstü çabalar her türlü takdirin üzerindedir. ‘Rabbim hepsinden ayrı ayrı razı olsun’ diyorum. Ne biz ne de milletimiz bu arkadaşlarımızın ülkemize yaptığı hizmetleri hiçbir zaman unutmayacaktır.
“CANLA BAŞLA ÇALIŞARAK ÜLKEMİZİ HEDEFLERİYLE BULUŞTURACAĞIZ”
Eski Kabine üyelerimizin tecrübeleri ve vizyonlarıyla Meclisimizde tebarüz edeceklerine yürekten inanıyorum. Biz de kendileriyle yakın istişare ve iş birliği içinde olmaya devam edeceğiz. Eski arkadaşlarımızın birikimi, yeni arkadaşlarımızın heyecanıyla inşallah Türkiye Yüzyılı’nın inşasını gerçekleştireceğiz. Merhum Ziya Paşa’nın şu güzel sözünü kendimize rehber edineceğiz: ‘Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât / Bin türlü teseyyüp bulunur hânelerinde’ Evet, evleri türlü düzensizlik ve kargaşa içerisindeyken memlekete nizam verme iddiasında olanları ciddiye almayarak biz işimize bakacağız. Türkiye Yüzyılı, evlatlarımıza bırakacağımız en büyük miras olacaktır.
Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefi, hiç şüphesiz çok çalışmayı, daha fazla icraat ve eser üretmeyi gerektirir. Kabine üyelerimiz gerek tecrübeleri gerek ehliyetleri gerekse uzmanlık alanları itibarıyla Türkiye Yüzyılı’nın mimarları arasında yer alacak vasıflara ziyadesiyle sahiptir.
Öte yandan yeni Kabinemizin işinin kolay olmadığını da biliyoruz. Bu zorluk, sadece aşmamız gereken meselelerle, yakalamamız gereken hedeflerle sınırlı değildir. Asıl zorluk, devralınan mirasın daha da büyütülmesiyle ilgilidir. Türkiye her konuda dünden daha ileri gitmeye, daha hızlı olmaya ve daha çok çalışmaya mecburdur. İnşallah canla başla çalışarak ülkemizi hedefleriyle buluşturacağız.
“İSTİKRAR VE GÜVENLE TÜRKİYE YÜZYILI’NI İNŞA EDECEĞİZ”
21 yılı iktidarda olmak üzere 40 yılı bulan siyasi hayatımızın alametifarikası, hizmet ve eser siyasetidir. Bugüne kadar ülkemize ve milletimize aşkla hizmet etmeye çalıştık. Seçim dönemlerinde dikkat ettiyseniz, bizi takip ettiyseniz bol keseden boş vaat dağıtanlar gibi olmadık. Biz milletimize ne söz verdiysek, meydanlarda neyi vadettiysek göreve gelince hepsini yerine getirmeye gayret ettik; bizim farklılığımız burası. Ahdine, kavline ve sözüne sadık bir yönetim olarak tam 17 kez milletimizin takdirini kazandık. Bizim için en büyük kazanç budur. Bizim asıl gücümüz; milletimize güven aşılamamız, itimat telkin etmemizdir. Yeni dönemimizde de halkımıza verdiğimiz tüm sözlerin takipçisi olacağız.
İki kelimeye çok dikkat edin. Biz bu iki kelimenin, iki kavramın uygulayıcısı olacağız; bir istikrar, iki güven. İstikrar ve güvenle biz Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceğiz. Ve burada bir şey daha söylüyorum, o da şu: Aile ve Gençlik Bankasının kurulmasından toplumun temel direği olan ailenin sapkın akımlara karşı korunmasına kadar her türlü adımı atacağız. Bu minvalde seçimlerden önce gündeme getirdiğimiz anayasa değişikliği teklifimizi Meclisin takdirine yeniden sunacağız.
“EĞİTİMİ SON 21 YILDIR OLDUĞU GİBİ YİNE LİSTEMİZİN EN BAŞINDA TUTACAĞIZ”
Karadeniz gazıyla başladığımız Gabar petrolüyle ileriye taşıdığımız, Akkuyu Nükleer Santraliyle yeni bir boyuta evrilen enerji hamlelerimizi devam ettireceğiz. Sağlıkta şehir hastanelerinin sembolü olduğu sağlık yatırımlarımızı artırarak sürdüreceğiz. Eğitimi son 21 yıldır olduğu gibi yine listemizin en başında tutacağız. Eğitim olmadan hiçbir şey olmaz, öncelikle bunu başaracağız. Adalet hizmetlerinin çok hızlı, etkin ve kaliteli bir şekilde sağlanmasına yönelik reformlarımızı artıracağız.
Terör örgütlerine, zehir tacirlerine, her türlü suç çetesine karşı verdiğimiz amansız mücadeleyi kararlılıkla yürüteceğiz. Cudi’de yine biz olacağız, Gabar’da yine biz olacağız, Tendürek’te yine biz olacağız, Bestler Deresi’nde yine biz olacağız. Buraları bu teröristlere asla bırakmayacağız.
Sosyal politikalarda engelli, yaşlı, yetim, şehit yakını ve gazilerimizin daha güçlü bir şekilde yanında olacağız. Gıda güvenliğimizi ve tarımsal üretimimizi artıracak farklı projeleri devreye alacağız. Ülkemizin iftihar vesilesi olan savunma sanayii atılımlarımıza inşallah yenilerini ekleyeceğiz. Sanayi ve teknoloji alanında Türkiye’nin otomobili gibi katma değeri yüksek inovatif ürün yelpazemizi daha da çeşitlendireceğiz.
Ticarette yeni pazarlara açılarak, ülkemizin rekabet gücünü artırarak ihracatımızı çok yukarılara taşıyacağız. Ulaştırmada ülkemizi yollar, tüneller, hızlı tren hatları, havalimanlarıyla ilmek ilmek dokumayı sürdüreceğiz. Turizmde potansiyelimizi en üst düzeyde harekete geçirirken, kültürel alanda yeni bir hamle başaracağız.
“650 BİN DEPREM KONUTUNU YAPARAK DEPREMZEDELERİMİZİ YENİ YUVALARIYLA BULUŞTURACAĞIZ”
Aydınlık yarınlarımızın teminatı olarak gördüğümüz gençlerimizi eğitim ve spordan iş hayatına kadar her konuda destekleyeceğiz. Çevre ve şehircilikte millet bahçeleriyle, kentsel dönüşüm projeleriyle Türkiye’nin çehresini değiştirerek adımları atacağız. İnşallah perşembe günü bir bölüm millet bahçelerinin açılışını Adıyaman merkezli olarak buradan da katılmak suretiyle bu açılış törenlerini gerçekleştireceğiz. Etkilerini giderek daha fazla gördüğümüz iklim değişikliğiyle mücadele konusunda daha kararlı çalışmalar yürüteceğiz.
Depremin yaralarının sarılması bu dönemdeki ana gündem maddemizdir. 319 bini ilk bir sene içinde olmak üzere toplam 650 bin deprem konutunu yaparak depremzedelerimizi yeni yuvalarıyla buluşturacağız. Deprem bölgesindeki şehirlerimizi, ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel açıdan eskisinden daha canlı hâle getireceğiz.
Özellikle yatırım, üretim, ihracat, istihdam ve büyümeden taviz vermeden Türk ekonomisini daha da güçlendireceğiz. Enflasyon kaynaklı hayat pahalılığı ve fahiş fiyat sorununu tüm boyutlarıyla milletimizin gündeminden çıkartmakta kararlıyız. Son dönemde açıklanan verileri bu çabalarımızda elimizi güçlendiren öncü sinyaller olarak değerlendiriyoruz.
Hem Cumhurbaşkanlığı hem de Milletvekilliği seçimlerinin istikrardan yana sonuçlanması, ekonomimize olan güveni artırmıştır. Seçim ayı olan mayıs ayında ekonomik güven endeksi yüzde 1,4 artarak 103,7’ye, tüketici güven endeksi yüzde 4 artarak 91,1’e yükseldi, reel kesim güven endeksi ise 105,1 olarak gerçekleşti. Ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden olan imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi de eşik değer olan 50’nin üzerine çıkarak 51,5 oldu.
Enflasyon oranı mayıs ayında yüzde 40’ın altına gerileyerek yüzde 39,6 olarak gerçekleşti. Enflasyonu nasıl daha önce tek haneleri rakamlara indirdiysek inşallah aynısını yine başaracağız.
“KÜRESEL ÖLÇEKTE BARIŞ VE İSTİKRARIN TESİSİNE KATKI SAĞLAYACAĞIZ”
Savaştan ve terör örgütlerinin saldırılarından kaçarak ülkemize sığınan kardeşlerimizin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde dualarını da alarak ana vatanlarına dönüşlerini de teşvik edeceğiz.
Her ne surette olursa olsun Türkiye’ye, buranın altını çiziyorum, Boraltan Köprüsü faciası gibi on yıllar boyunca izi silinmeyecek yeni utançlar yaşatmayacağız. Bu meseleyi tarihimize, kültürümüze ve inanç değerlerimize yakışır biçime suhuletle çözüme kavuşturacağız.
Girişimci, insani ve aktif dış politika çizgimizi sürdürerek küresel ölçekte barış ve istikrarın tesisine katkı sağlayacağız.
Daha adil bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla uluslararası sistemdeki çarpıklıkların giderilmesi için gayretlerimizi yoğunlaştıracağız. Milletimizle birlikte tüm dünyaya verilmiş güçlü bir mesaj olan Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu adım adım hayata geçireceğiz.
Yeni dönemin ilk Kabine Toplantısı’nda tüm bu hususları etraflıca değerlendirdik. Ve tüm bakan arkadaşlarıma özellikle bir hafta içindeki bu hazırlıları sebebiyle çok teşekkür ediyorum. Nitekim bir hafta sonra tekrar bir brifingi hazırlayacaklar ve yine brife edilmek üzere kendilerini dinleyeceğim. Çünkü bizim bu arada atacağımız adımlar bizim için çok çok önemli.
Seçim döneminin muhasebesini yapma yanında, önümüzdeki dönemde atılacak adımları da belirledik. Tabi ki seçim döneminin muhasebesini bakan arkadaşlarımdan ziyade MYK ve Merkez Karar Yönetim Kurulundaki arkadaşlarımla ayrıca yapacağım, onlardan da gelecek bilgilerle birlikte inşallah geleceğe hazırlanmaya devam edeceğiz.
“KURUMLARIMIZ HER TÜRLÜ ÇALIŞMAYI SÜRDÜRÜYOR”
Öncelikle dün Samsun, Amasya ve Kastamonu’da meydana gelen yoğun yağış ve sel baskınları sebebiyle hayatları olumsuz etkilenen vatandaşlarıma geçmiş olsun diyorum. Bu arada vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.
AFAD ve ilgili kurumlarımız zarar gören yolların onarılmasından diğer sıkıntıların giderilmesine kadar her türlü çalışmayı sürdürüyor. KOSGEB tarafından devreye aldığımız acil destek kredisiyle afetzede iş yerlerimizin yanında oluyoruz.
“2023 YILI BUĞDAY VE ARPA ALIM FİYATLARINI BELİRLEDİK”
Yeni hasat döneminin birçok ilimizde başladığını görüyoruz. İlk gelen veriler, 2023 yılının bereketli bir yıl olacağına işaret ediyor. Biz de çiftçilerimize gereken desteği her alanda verdik, veriyoruz. Geçen ay başında yaş çay alım fiyatlarımızı açıklayarak üreticilerimizi sevindirmiştik.
Bugün de Toprak Mahsulleri Ofisinin 2023 yılı buğday ve arpa alım fiyatlarını belirledik. Fiyatları tespit ederken çiftçimizin üretime devam etmesinin yanında, maliyetler, iç ve dış piyasa gelişmeleriyle ilgili gıda güvenliği için ihtiyaç olan stokların oluşturulmasını dikkate aldık. Toprak Mahsulleri Ofisimizin alım fiyatlarını ekmeklik buğdayda ton başına 8 bin 250 lira, arpada ise 7 bin lira olarak kararlaştırdık.
Bu fiyatlara ilave olarak, Bakanlığımız tarafından çiftçi kayıt sistemine kayıtlı tüm üreticilerimize buğday için ton başına bin lira, arpa için top başına 500 lira hububat üretim primi destek olarak verilecektir. Bu rakamlarla üreticilerimizin eline top başına ekmeklik buğdayda 9 bin 250 lira, arpada ise 7 bin 500 lira geçecektir.
Yeni hasat döneminin ve açıkladığımız alım fiyatlarının çiftçilerimize, milletimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
“EMEKLİLERİMİZİN MAAŞLARINI VE İKRAMİYELERİNİ BAYRAM ÖNCESİNDE ÖDEYECEĞİZ”
Bir güzel haberimiz de emeklilerimize olacak. Emeklilerimizin maaşlarını ve bayram ikramiyelerini inşallah Kurban Bayramı öncesinde ödeyeceğiz.
Asgari Ücret Tespit Komisyonumuz da çalışmalarına başlıyor. Son olarak, Kurban Bayramıyla ilgili özellikle turizm sektörümüzü hareketlendireceğine inandığım bir müjdeyi paylaşmak istiyorum.
Bu sene Kurban Bayramımızı 28 Haziran ile 1 Temmuz arasında idrak edeceğiz. İstişarelerimiz neticesinde 26 Haziran ve 27 Haziran günlerini de idari izin kapsamına almayı kararlaştırdık. Hafta sonlarıyla birlikte vatandaşlarımız toplam 9 gün bayram tatili yapma imkânı bulacaktır. Bu kararımızın da tüm milletimize hayırlı olmasını diliyorum.”

-
DİPLOMAT2 hafta önce
“Bugün kimse kaybetmemiştir, 85 milyonun tamamı kazanmıştır”
-
DİPLOMAT1 hafta önce
“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır”
-
DİPLOMAT2 hafta önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı
-
DİPLOMAT7 gün önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı
-
DİPLOMAT5 gün önce
“Milletimiz, Cumhuriyet’in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır”
-
DİPLOMAT2 hafta önce
“Bugün kazanan sadece Türkiye’dir”
-
DİPLOMAT3 gün önce
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Anıtkabir’de
-
DİPLOMAT5 gün önce
Cumhurbaşkanı Erdoğan Anıtkabir’de