İM BAŞKANI GÜLLE: 200 MİLYAR DOLAR SINIRINA DAYANDIK
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), haziran ayı ve yılın ilk yarısına ait ihracat rakamlarını açıkladı. Türk bayrağını 226 ülke ve bölgede dalgalandıran ihracatçı, haziran ayında, ikinci çeyrekte, yılın ilk yarısında ve son 12 ayda Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamlarına imza atarak tarih yazdı. Haziranda Türkiye’nin ihracatı, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre, yüzde 47 artışla, 19 milyar 773 milyon dolara ulaştı. İhracat ailesi, geçtiğimiz yılın aynı dönemlerine göre 2021 yılı ikinci çeyreğinde ise yüzde 70 artışla, 55 milyar 38 milyon dolar; yılın ilk yarısında yüzde 40 artışla, 104 milyar 982 milyon dolar; son 12 ayda 199 milyar 567 milyon dolar ihracat gerçekleştirerek tarihi rekorlar kırdı.
Haziranda 9 sektör, tarihinin en yüksek aylık ihracatını yaptı. 175 ülkeye ihracat artarken, aralarında ABD, İtalya, Meksika ve Kanada’nın da bulunduğu, 19 ülkede, aylık ihracat rekoru kırıldı. 70 il; ihracatını artırırken, İstanbul, İzmir, Gaziantep, Denizli, Adana’nın da aralarında olduğu 13 il tarihlerinin en yüksek aylık ihracatını gerçekleştirdi. 181 ülkeye toplam yüzde 53 artışla 6,17 milyar TL tutarında Türk Lirası ile ihracat yapıldı. 1684 firma, ilk kez ihracat yaparken, yılbaşından bu yana ilk defa ihracata katılan firma sayısı ise 9 bin 327’ye ulaştı. Bu firmalar toplamda 422 milyon dolarlık ihracat yaptı. Haziran ayı, birim ihracat değeri için de önemli bir eşik olarak tarihe geçerek, 1,1 dolar seviyesinden 1,3 dolara ulaştı. Yılın ilk yarısının, lider sektörü ise 14,4 milyar dolarlık ihracatla Otomotiv oldu.
TİM Başkanı İsmail Gülle, “Haziran rakamı, ihracatımızda bir dönüm noktası olma niteliğindedir. İhracatımız, aylık, çeyreklik, 6 aylık ve yıllık ihracat rekorlarını kırarak son 12 ayda 200 milyar dolar sınırına dayandı. İnşallah önümüzdeki ay, bu sınırı da aşacağız ve
2021 yıllık ihracat hedefinin de üzerine çıkarak ‘Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye’ hedefimize bir adım daha yaklaşacağız. Yıl sonunda ülkemiz, büyüme oranıyla, üretim, istihdam ve ihracatta yeni bir döneme başlayan; küresel tedarik zincirlerindeki dönüşümü iyi okuyarak, karşısına çıkan tüm fırsatları değerlendirmiş bir ülke olacaktır” dedi.
Türkiye’nin ekonomi ve ticaret diplomasisinin saha neferleri olan ihracat ailesi, pandemi nedeniyle küresel ticarette yaşanan talep daralmasına rağmen, haziran ayında, ikinci çeyrekte, yılın ikinci yarısı ve son 12 ayda tüm zamanların ihracat rekorlarını kırarak tarihe geçti. 61 İhracatçı Birliği, 27 sektör ile 100 bin ihracatçının tek çatı kuruluşu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un katılımıyla haziran ayı ve yılın ilk yarısına ait geçici dış ticaret verilerini, Ankara’da düzenlediği toplantıyla açıkladı.
Genel Ticaret Sistemi’ne (GTS) göre haziran ayında ihracat, bir önceki yılın aynı ayına göre, yüzde 47 artışla, 19 milyar 773 milyon dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihin en yüksek aylık ihracatı oldu. İhracat ailesi, haziran dışında, geçtiğimiz yılın aynı dönemlerine göre ikinci çeyrekte yüzde 70 artışla, 55 milyar 38 milyon dolar; yılın ilk yarısında yüzde 40 artışla, 104 milyar 982 milyon dolar; son 12 ayda 199 milyar 567 milyon dolarla da tüm zamanların ihracat rekoruna imza attı.
“İhracatçılarımız da aşılamada öncelikli gruplar arasında yer aldı”
Haziran ayı ihracat rakamlarını değinmeden önce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı normalleşme döneminin Türkiye ve ülke ihracatına hayırlı ve uğurlu olması temennisinde bulunan TİM Başkanı İsmail Gülle, “Aşılama konusunda,
ihracat ailemizin dünyanın birçok noktasıyla doğrudan teması olması nedeniyle risk altında olduğunu geçtiğimiz ay Sayın Bakanım Mehmet Muş’a iletmiştik.Sağ olsunlar, hızlı bir şekilde ihracatçılarımız da aşılamada öncelikli gruplar arasında yer aldı ve bu risk ortadan kaldırıldı.
İhracata ve ihracatçıya desteklerinden ötürü, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere
Sayın Bakanımıza ve tüm hükümetimize şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.
“200 milyar dolar sınırına dayandık; önümüzdeki ay, bu sınırı da aşacağız”
Haziran ayına ait ihracat rakamlarını değerlendiren TİM Başkanı İsmail Gülle, “İhracatta rekorla kapattığımız ilk 5 ayın ardından, ihracat ailesi haziranda da, tarihi bir performans göstererek rekora ulaştı. Haziran ayı ihracat rakamı, sıradan bir rakam olmanın ötesinde; ihracatımızda bir dönüm noktası olma niteliğindedir. Haziranda ihracatımız, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre, yüzde 47 artışla, 19 milyar 773 milyon dolara yükseldi. 2021 yılı ikinci çeyreğinde ihracatımız yüzde 70 artışla, 55 milyar 38 milyon dolar; yılın ilk 6 ayında ihracatımız, yüzde 40 artışla 104 milyar 982 milyon dolar oldu. Son 12 ayda ise 199 milyar 567 milyon dolar ihracat gerçekleştirerek, yıllık ihracat hedefimizi şimdiden aştık” ifadelerini kullandı.
Gülle, şöyle devam etti:
“Bugün açıkladığımız rakamla beraber ihracatımız, aylık, çeyreklik, 6 aylık ve yıllık ihracat rekorlarını kırarak son 12 ayda 200 milyar dolar sınırına dayandı. İnşallah önümüzdeki ay, bu sınırı da aşacağız. 200 milyar dolar, uzun bir süredir hayalini kurduğumuz bir rakamdı.
Hamdolsun, yeni normalde tüm zorluklara rağmen, karşımıza çıkan her bir fırsatı değerlendirerek bu rakama ulaşmayı başardık.Öncelikle başarının devamını getirmeli
ve yılı bu seviyede tamamlamalıyız. İnşallah, göreve geldiğimizden beri aşmayı başardığımız
her ihracat hedefi gibi, 2021 yıllık ihracat hedefini de aşarak ‘Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye’ hedefimize bir adım daha yaklaşacağız. Bu başarıyı mümkün kılan 100 bin ihracatçımızın her birine, bizleri her zaman destekleyen Sayın Bakanımız Mehmet Muş’a ve ihracatçılarımızı yol arkadaşı addeden Saygıdeğer Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı sunuyoruz”
“İhracat birim fiyatımız düşüş trendini kırdı”
Haziran ayının, birim ihracat değeri için de önemli bir eşik olarak tarihe geçtiğine dikkat çeken Gülle, “Kur manipülasyonu sonucunda sürekli değer kaybeden ihracat birim değerimizi, 1,1 dolar seviyesinden haziran ayında 1,3 dolar seviyesine getirmeyi başardık.
Son 1 senede, kilogram başı ihracat değerimizi yüzde 20 artırdık. Biliyoruz ki, markalı ihracat, katma değerli ihracatı artıran faktörlerin başında geliyor. Biliyoruz ki, markalı ihracat, katma değerli ihracatı artıran faktörlerin başında geliyor. Bu minvalde, Türkiye markasını
hep birlikte daha da yükseltmek, tüm dünyayla rekabet ederken markalı ihracatımızı artırmak için, “TİM Marka Konseyi”ni, büyük bir heyecanla hayata geçirdik. Ülkemiz,
ilk çeyrekte beklentileri aşarak yüzde 7 büyümüştü. Veriler gösteriyor ki, yılın ikinci çeyreğinde çok daha güçlü bir performans sergiledik. Gerek reel kesim güven endeksi verisi,
gerek kapasite kullanım oranı, gerekse de nisan ayı sanayi üretim verisi, 2021’in ikinci çeyreğinde gayri safi yurtiçi hasıla büyümesinde Cumhuriyet tarihimizin en yüksek artış oranlarından birine işaret ediyor. Elbette bu başarıların devamı, reel sektörün yatırımlara
devam etmesinden geçiyor” diye konuştu.
“Bölgemizde en güçlü performansı sergileyen ülke olacağız”
Özellikle teknoloji, yazılım ve katma değerli ürünlere odaklı yatırımların, önümüzdeki dönemde Türkiye’yi diğer ülkelerden pozitif ayrıştıracağını kaydeden Gülle, şunları söyledi: “Nitekim, son yayımlanan Reel Kesim Güven Endeksi verisinde, yatırım harcamaları, üretim hacmi eğilimi ve beklentiler son derece pozitif ve güçlü. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı ve tüketici güven endeksindeki toparlanmayı da hesaba kattığımızda, tüm bu göstergeler ışığında, inşallah ikinci çeyrekte yüzde 20’nin üzerinde büyüyerek, bölgemizde en güçlü performansı sergileyen; pandemi sonrası en hızlı toparlanan ülke olacağız. Yıl sonuna gelindiğinde Türkiye, büyüme oranıyla, üretim, istihdam ve ihracatta yeni bir döneme başlayan; küresel tedarik zincirlerindeki dönüşümü iyi okuyarak, karşısına çıkan tüm fırsatları değerlendirmiş bir ülke olacaktır. Biz de ihracat ailesi olarak hedeflerimize olan kararlı yürüyüşümüzü sürdürerek, İhracatla Yükselen Türkiye’yi hep beraber inşa edeceğiz”
“Yılın ilk yarısının lider sektörü 14,4 milyar dolarla Otomotiv oldu”
Haziran ayı ve yılın ilk yarısında sektörlerin performanlarına da dikkat çeken Gülle, şöyle devam etti: “Haziran ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre, tüm sektörlerimiz ihracatını artırdı.9 sektörümüz ise, tarihinin en yüksek aylık ihracat performansına, imza attı.Geçtiğimiz ay; yüzde 66,6 artışla 2 milyar 370 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Kimyevi Maddeler ve Mamulleri sektörümüz ilk sırada yer alırken, yüzde 16,8 artışla 2 milyar 352 milyon dolara ulaşan Otomotiv Endüstrisi sektörümüz ikinci, yüzde 81 artışla 2 milyar 26 milyon dolara ulaşan Çelik sektörümüz ise üçüncü oldu. Yılın ilk altı ayında ise, Otomotiv sektörümüz 14,4 milyar dolar ve yüzde 38,9 artışla birinci, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri sektörümüz 12 milyar dolar, yüzde 40,1 artışla ikinci, Hazırgiyim ve Konfeksiyon sektörümüz ise 9,4 milyar dolar ve yüzde 35,3 artışla üçüncü oldu. Haziran ayında en güçlü artış performansına imza atan sektörler; 948 milyon dolar artış gösteren Kimyevi Maddeler ve Mamulleri, 907 milyon dolar artış gösteren Çelik ve 459 milyon dolar artış yakalayan Hazırgiyim ve Konfeksiyon oldu”
“175 ülkeye ihracatımızı artırdık”
İhracatçının geçtiğimiz ay 217 ülke ve bölgede Türk bayrağını dalgalandırdığını ifade eden Gülle, “Haziranda 175 ülkeye ihracatımızı artırma başarısı gösterdik.Aralarında ABD, İtalya, Meksika, Kanada, Almanya ve Kırgızistan’ın da bulunduğu, 19 ülkede, aylık ihracat rekoruna imza attık. Haziran ayında, İhracatçılarımızın en çok ihracat gerçekleştirdiği ilk 3 ülke; 1 milyar 704 milyon dolarla Almanya, 1 milyar 346 milyon dolarla ABD ve 1 milyar 268 milyon dolarla Birleşik Krallık oldu…İhracatımızı tutar bazında en çok artırdığımız ülkeler; 556 milyon dolarlık artışla ABD, 453 milyon dolarlık artışla İtalya ve 417 milyon dolarlık artışla Almanya oldu.Yılın ilk yarısında ise 226 ülke ve bölgede bayrağımızı dalgalandırdık” dedi.
AB’ye ihracat artışı iki katına çıktı
Haziran ayında, ülke gruplarına göre ihracatta, Türkiye’nin en büyük pazarı olan Avrupa Birliği’ne (AB-27) ihracatın yüzde 49,4 artışla, 8,2 milyar dolarlık bir hacme ulaşarak yüzde 41,7 pay aldığına vurgu yapan Gülle, şöyle devam etti: “AB haricindeki diğer Avrupa ülkelerini de topladığımızda, Avrupa kıtasının, haziran ayı ihracatımızdaki payı ise, yüzde 56,3 oldu.
Haziran ayında, diğer ülke gruplarında, Yakın ve Orta Doğu ülkelerine 3,1 milyar dolar (%19,5 artış), Afrika kıtasının tamamına 1,8 milyar dolar (%59,3 artış), Uzak Doğu ülkelerine 1,6 milyar dolar (%63,8 artış) ve Kuzey Amerika’ya 1,6 milyar dolarlık (%79,2 artış) ihracat gerçekleştirdik. İlk 6 ayda ise; Avrupa Birliği’ne (AB-27) 43,9 milyar dolar (%42,4 artış), Yakın ve Orta Doğu ülkelerine 17,9 milyar dolar (%25,1 artış), Afrika kıtasının tamamına 9,8 milyar dolar (%36,2 artış), Uzak Doğu ülkelerine 8,3 milyar dolar (%51,1 artış), Kuzey Amerika’ya ise 7,5 milyar dolar (%46,7 artış), ihracat gerçekleştirdik. Sayın Bakanımız, son dönemde Avrupa Birliği temsilcileri ile ihracatımızın geleceğini etkileyecek, kritik öneme sahip görüşmeler gerçekleştirdiler. Türkiye-Avrupa Birliği pozitif gündeminin ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konularının ele alındığı görüşmeler neticesinde, inşallah en büyük pazarımız olan Avrupa Birliğine ihracatımız daha da artacaktır”
70 il ihracatını artırdı; 13 il ise tarihlerinin en yüksek ihracatına imza attı
Haziranda 70 ilin ihracatını atırma başarısı gösterdiğinin altını çizen Gülle, “Tam 13 ilimiz; İstanbul, İzmir, Gaziantep, Denizli, Adana, Antalya, Samsun, Tekirdağ, Muğla, Karabük, Isparta, Uşak ve Kütahya tarihlerinin en yüksek aylık ihracatını, geçtiğimiz ay gerçekleştirdiler. Bu başarılı performans için tüm illerimizi tebrik ediyorum. Haziranda, en çok ihracat gerçekleştiren ilk 3 ilimiz sırasıyla; 7 milyar 977 milyon dolarla İstanbul (%49 artış), 1 milyar 552 milyon dolarla Kocaeli (%79 artış), 1 milyar 242 milyon dolarla Bursa, (%34 artış) oldu. En dikkat çekici artışlar; ihracatını 2,6 milyar dolar artıran İstanbul (%49 artış), 684 milyon dolar artıran Kocaeli ve (%79 artış) 359 milyon dolar artıran İzmir’de (%47 artış) gerçekleşti. Yılın ilk yarısında da; İstanbul, (%39 artış 40,7 milyar dolar), Kocaeli (%47 artış 7,8 milyar dolar), Bursa, (%36 artış 7,5 milyar dolar) illerimiz ilk üç sırada yer aldı” diye konuştu.
İhracata katılan firma sayısı artıyor
İhracatı tabana yaymanın önemine ve ilk kez ihracata katılan firma sayısındaki artışa dikkat çeken Gülle, “Başarıların daim olması için ihracat ailesini daha da büyütmemiz gerekiyor. Bizler de, bu bilinçle Türkiye’nin her köşesinde ihracat yapma hayali kuran KOBİ’lerimizle, TİM KOBİ İhracat Seferberliği Eğitimlerimizde bir araya geliyoruz. Tam 1.684 firmamız, haziranda ilk kez ihracat yaparak ailemize katıldı. Bu firmalarımız, geçtiğimiz ay 89 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Yılbaşından bu yana ilk defa ihracat yapan firma sayısı ise 9 bin 327’ye ulaştı. Bu firmalarımız toplamda 422 milyon dolarlık ihracat yaptı. İnanıyorum ki, KOBİ’lerimizin ihracata katkısı önümüzdeki dönemde de artarak devam edecek. Haziranda, miktar bazında ihracatımız; geçen yılın aynı ayına göre yüzde 22,2 artarak, 15,3 milyon ton olarak gerçekleşti. İlk 6 ayda ise, yüzde 19 artışla 85 milyon ton ihracat gerçekleştirdik” dedi.
181 ülkeye TL ile ihracat
Türk lirası ile açılan beyannamelere göre, haziranda 181 ülkeye, yüzde 53 artışla toplam 6,17 milyar TL tutarında Türk Lirası ile ihracat gerçekleştirildiğini aktaran Gülle, 7 bin 634 firmamızın ihracat işlemlerinde TL’yi tercih ettiğini söyledi. Geçtiğimiz ay, miktar bazında ihracatın; geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 22,2 artarak 15,3 milyon ton olarak gerçekleştiği bilgisini de paylaşan Gülle, ilk 6 ayda, yüzde 19 artışla 85 milyon ton ihracat gerçekleştirdiklerini belirtti. 2020 yılı ikinci yarısından bu yana artış eğiliminde olan Euro/Dolar paritesinin ihracata pozitif yansıdığını ifade eden Gülle, haziran ayında paritedeki artışın pozitif etkisinin 549 milyon dolar; yılın ilk altı ayında ise 3,78 milyar dolar olarak gerçekleştiğini ve Euro/Dolar paritesindeki pozitif görünümün,
önümüzdeki aylarda da devam etmesinin öngörüldüğünü de sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Nahçıvan, tarih boyunca taşıdığı stratejik önemle, Azerbaycan’la ilişkilerimizde özel bir yere sahiptir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı’nın temelinin atılması ve iki ülke arasında çeşitli alanlarda gerçekleşen anlaşmaların imzalanmasının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçiminin ardından ilk ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle birlikte haziran ayında Bakü’ye gerçekleştirdiğini hatırlatarak, bu defa da Türkiye’yi Türk dünyasına bağlayan Nahçıvan’da birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008 yılındaki son ziyaretinden bu yana Nahçıvan’ın kaydettiği gelişmeyi gururla müşahede ettiğini anlatarak, Nahçıvan’ın bugün geldiği noktada büyük payı olan Azerbaycan’ın Umummilli Lideri Haydar Aliyev’i doğumunun 100. yılında bir kez daha rahmetle yâd ettiğini belirtti.
Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinin dünyada eşi benzeri bulunmayan müstesna bir konumda olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “tek millet iki devlet” şiarı çerçevesinde ilişkileri ve işbirliğini her alanda güçlendirmek üzere çalışmaları sürdürdüklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le imzaladıkları Şuşa Beyannamesi’nin ilişkileri müttefiklik seviyesine yükselten bir dönüm noktası olduğunu dile getirerek, Nahçıvan’ın tarih boyunca taşıdığı stratejik önemle Azerbaycan’la ilişkilerde özel bir yere sahip olduğunu söyledi.
“DOĞAL GAZ HATTI AVRUPA’NIN ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİNE KATKI SAĞLAYACAK”
Nahçıvan’ın bugün de ekonomi, ulaştırma ve enerji hatları açısından büyük bir potansiyel barındırdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bölgesel ulaştırma hatlarının tesisiyle birlikte bu potansiyeli tam manasıyla hayata geçirme imkânına kavuşacağız. Hazar geçişli uluslararası doğu batı orta koridorun önemi koronavirüs salgını ve bölgemizde yaşanan savaşlar neticesinde çok daha iyi anlaşılmıştır. Bu vesileyle biraz önce temelini attığımız Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı Projesi Azerbaycan’la enerji alanındaki ortaklığımızı daha da derinleştireceği gibi Avrupa’nın enerji arz güvenliğine de katkı sağlayacaktır. Kars-Nahçıvan Demir Yolu Projesi’nin yanı sıra toplu konut ve elektrik enerjisiyle ilgili alan anlaşmalar az önce imzalandı. Böylece ulaştırma, lojistik ve enerji alanlarındaki ilişkilerimizi geliştirme irademizi tekrar ortaya koyduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycanlı kardeşlerine 6 Şubat depremlerinin yaralarının sarılmasına verdikleri güçlü destek için bir kez daha teşekkür ettiğini ifade ederek, “Varını yoğunu otomobilinin üzerine yükleyip milletimize yardım etmek için yola koyulan kardeşlerimizin samimiyetini hiçbir zaman unutmayacağız. Basın toplantımızın ardından modernizasyonunu gerçekleştirdiğimiz askerî bakım ve onarım fabrikasının açılışını yapacağız. Bu proje de savunma sanayi işbirliğimize ciddi katkılar sunacaktır” diye konuştu.
Son günlerde bölgede kritik gelişmelerin yaşandığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından geçen üç yıla yakın süre boyunca defaatle dile getirdiği meşru ve haklı endişelerine gereken karşılığı maalesef bulamadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın kendi egemen topraklarında bir antiterör operasyonu gerçekleştirmek durumunda kaldığını belirterek, “Operasyonun son derece kısa bir süre içerisinde sivillerin haklarına azami hassasiyet gösterilerek başarıyla tamamlanması bizler için iftihar vesilesi olmuştur. Operasyon sırasında şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Nahçıvan’ın mümtaz şairi Mehmet Akif’in, yol ve dava arkadaşı merhum Hüseyin Cavit’in bir asır önce yaptığı şu duasının kabul olduğunu görmenin bahtiyarlığını yaşadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Her beladan esirge yurdumuzu, kâmuran eyle şanlı ordumuzu. Muzaffer Azerbaycan ordusunu gerek tarihî başarısı gerekse sivillere yönelik sergilediği insani tavrı dolayısıyla canı gönülden tebrik ediyorum. Azerbaycanlı kardeşlerimiz, Türk milletinin adalet ve merhametini bir kez daha tüm dünyaya göstermişlerdir. Son zaferle birlikte bölgede kapsamlı bir normalleşme için yeni fırsat pencereleri açılmıştır. Bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Ermenistan’ın kendisine uzatılan barış elini tutmasını ve artık samimi adımlar atmasını bekliyoruz. Her zaman vurguladığım gibi barışın kaybedeni olmaz. Bölgemizde barış, huzur ve refahın tesisi halklarımıza olan borcumuzdur. Biz bu borcu ifa etmek noktasında kararlıyız, samimiyiz. Temennimiz, muhataplarımızın da aynı samimiyeti göstermesidir.”
İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Kars-Nahçıvan Demiryolu Projesi’ne İlişkin Niyet Protokolü”nü imzaladı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile Azerbaycan Şehir Planlama ve Mimari Devlet Komitesi Başkanı Anar Guliyev, “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Kahramanmaraş İlinde Konut Binaları, İlkokul, Anaokulu, Kültür Merkezi İnşaatına İlişkin İşbirliği Anlaşması”na imza attı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Azerbaycan Enerji Bakanlığı arasında elektrik enerjisiyle ilgili mevcut işbirliğinin devamını içeren metin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov tarafından imzalandı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI ALİYEV, MODERNİZE EDİLEN NAHÇIVAN ASKERÎ KOMPLEKSİ’NİN AÇILIŞINI YAPTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, ortak basın toplantısının ardından modernize edilen Nahçıvan Askerî Kompleksi’nin açılışını gerçekleştirdi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetlisi olarak çalışma ziyareti kapsamında Nahçıvan’a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi’nde resmî törenle karşılandı.
Tören alanına Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’le birlikte geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada askerleri selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in, tören alanındaki yerlerini almasının ardından iki ülke millî marşları çalındı.
Tören sonunda Meclis binasına geçen iki lider, baş başa görüşmelerini gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in daveti üzerine günübirlik çalışma ziyaretinde bulunmak için gittiği Nahçıvan’a ulaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev tarafından Nahçıvan Havalimanı’nda karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Nahçıvan Havalimanı’nda; Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi Fuad Necefli, Nahçıvan Yüksek Meclisi Başkan Yardımcısı Anar İbrahimov, Nahçıvan Valisi Mirsenani Seyidov, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov, Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı ve Türkiye’nin Nahçıvan Başkonsolosu Asip Kaya ile ilgili yetkililer karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Nahçıvan ziyaretinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu eşlik ediyor.
Konuşmaların hemen akabinde Güney Afrika’nın 59’uncu bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Ankara’da GÜNEY AFRİKA’dan Miras Günü ve Milli Gün Resepsiyonu.
Güney Afrika’nın Ankara Büyükelçisi Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA’nın ev sahipliğinde, Ankara Divan Otelde bir resepsiyon verildi.
Resepsiyonda, Türkiye’yi temsilen Dışişleri Bakan yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Mehmet Kemal BOZAY hazır bulundu.
Güney Afrika Miras ve Milli Günü resepsiyonuna, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerin, Büyükelçileri, Askeri Ataşeleri ve çok sayıda seçkin bir davetli topluluğu da katıldı.
Güney Afrika’nın Ankara Büyükelçisi Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA’nın ev sahipliğinde, Güney Afrika’nın kültürel farklılıklarının ve birlikteliğinin birlikte kutlandığı “Ulusal Miras Günü” dolayısıyla Ankara Divan Otelde bir resepsiyon verildi.
Konuşmalardan önce Güney Afrika ve Türkiye’nin milli marşları seslendirildi.
Güney Afrika’nın Ulusal Miras Günü resepsiyonu Büyükelçi Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA’nın konuşmasıyla başladı.
Güney Afrika Büyükelçisi , Dipuo Bertha ABASDER LETSATSI DUBA, resepsiyondaki konuşmasına, davetlileri aralarında görmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek başladı.
DUBA, resepsiyonla, Ulusal Miras günü ve ertelenen Milli günü kutlamasını birarada kutladıklarını belirtti.
Büyükelçi DUBA, resepsiyonda yaptığı kısa konuşmasında öncelikle Kahramanmaraş merkezli depremde hayatını kaybedenler için davetlilere 1 dakikalık saygı duruşu çağrısında bulundu.
Saygı duruşundan sonra konuşmasına devam eden Güney Afrika Büyükelçisi DUBA, Büyükelçiliğin Şubat ayındaki Kahramanmaraş merkezli depremler dolayısıyla, Nisan ayındaki Ulusal Gün etkinliğini ertelediklerini ifade etti.
Bunun, Türkiye halkıyla dayanışmanın bir ifadesi olduğunu söyleyen Büyükelçi DUBA, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve halkına başsağlığı dileklerini iletmeye devam ettiklerini dile getirdi.
DUBA, Güney Afrika’nın Türkiye’nin Afrika ile ortak kalkınma ve refah arayışını övdüğünü anlatarak Türkiye’nin Güney Afrika için önemli bir yatırım ve ticaret ortağı olmaya devam ettiğini kaydetti.
Kahramanmaraş merkezli iki depremin dünyanın çok az yaşadığı bir büyüklükte olduğunun altını çizen Büyükelçi DUBA, Güney Afrika’nın Türkiye ile olan ilişkileri ve Türkiye’nin Afrika kıtasına olan saygısının bir göstergesi olarak, Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi aracılığıyla ve kıtasal düzeydeki iş birlikleri ile güçlendiğine de vurgu yaptı.
Büyükelçi DUBA, son on yılda yaklaşık 156 nokta 80 milyon dolarlık doğrudan sermaye yatırımıyla birçok projeye yatırım yaptıklarını geçen yıl ikili ticaretin ihracatta, Güney Afrika’nın lehine yüzde 18’lik bir artış meydana getirdiğini bildirdi.
DUBA, İki yıl önceye göre de bunun yüzde 50 artışla rekor seviyelere ulaştığını sözlerine ekledi.
Büyükelçi Dipuo Bertha LETSASHI ABESDER DUBA’dan sonra kürsüye Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Mehmet Kemal BOZAY geldi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Mehmet Kemal Bozay, Kahramanmaraş merkezli depremlerde Türkiye ile dayanışmalarından dolayı Güney Afrika’ya teşekkür etti.
Bakan Yardımcısı Bozay, Güney Afrika’nın Türkiye için Afrika’da önemli bir ortak olduğunun altını çizerek ticari ilişkilerin kazan-kazan ilkesine dayalı olarak geliştiğini ifade etti.
Dışişleri Bakan yardımcısı BOZAY, Afrika ile toplam ticaretimiz 2003 yılında 5 nokta 4 milyar dolarken, 2022 yılı sonunda yaklaşık 8 kat artarak 40,7 milyar dolara çıktığını söyledi.
BOZAY, 12-13 Ekim’de İstanbul’da gerçekleştirilecek Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu’nun ticaretin gelişmesi ve karşılıklı yatırımların daha üst düzeye taşınmasında gelecek adımlar için kendilerine sağlam bir platform sağlayacağını kaydetti.
Geçen yıl iki ülke arasındaki ticaret hacminin iki milyar doları aştığını hatırlatan Bakan yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı BOZAY, Güney Afrika’da faaliyet gösteren Türk müteahhitlik firmalarının faaliyetleri ve başarılarının kendileri için gurur kaynağı olduğunu da hatırlatarak sözlerini sonlandırdı.
Pasta kesiminden sonra davetliler, bir yandan Güney Afrika’nın Bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış Türk ve Güney Afrika mutfağından yiyeceklerin tadını çıkarırken bir yandan da Güney Afrika Milli Günü atmosferinde aralarında sohbet etme fırsatı buldular.
Konuşmaların hemen akabinde Güney Afrika’nın 59’uncu bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminden sonra davetliler, bir yandan Güney Afrika’nın Bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış Türk ve Güney Afrika mutfağından yiyeceklerin tadını çıkarırken bir yandan da Güney Afrika Milli Günü atmosferinde aralarında sohbet etme fırsatı buldular.
Resepsiyonda, davetliler daha sonra Güney Afrika ve dünya müziğinin sevilen melodilerinin eşliğinde dans ederek geceyi sonlandırmanın mutluluğu ile evlerinin yolunu tuttular.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin 5 gün boyunca 70’i aşkın dünyaca ünlü astronotu ağırlayacağını belirterek, etkinliğin Türkiye’nin Milli Uzay Programı’nın meyvelerini toplaması bakımından önemli olduğunu söyledi.
Uzay meraklılarının Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nde (GUHEM) gerçekleştirilecek zirvede bir araya geleceğini belirten Bakan Kacır, “Dünyada ün yapmış astronot ve kozmonotların da katılacağı etkinlik için Türkiye’nin seçilmesi, Milli Uzay Programı’nın meyvelerinin toplaması bakımından önemli. Bütün uzay meraklılarını bekliyoruz. Gençlerimizin, hayallerinin peşinden gitmesi, geleceğin uzay yolcularının onların arasından çıkacağını bilmeleri gerekiyor. Geleceğin Aziz Sancar’ları, milli teknolojinin genç neferleri arasından yetişiyor. Biz de gençlerimizi ve uzaya ilgi duyan milletimize her zaman söylediğimiz gibi sizlerle birlikteyiz, desteklerimizle her zaman yanınızdayız.” dedi.
MİLLİ UZAY PROGRAMI
Türkiye’nin, Milli Uzay Programı doğrultusunda uzaya dair gelecek vizyonunu ortaya koyduğunu dikkati çeken Bakan Kacır, “Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken uzay alanındaki yetkinliklerimizi daha da ileriye taşımak istiyoruz. Orta Vadeli Program’da da Milli Uzay Programı çerçevesinde izleyeceğimiz politikayı vurguladık. Program çerçevesinde, Türkiye’deki uydu geliştirme ve pazarlama faaliyetlerini koordine ederek, nano ve mikro uydu ile mega takım uydu gibi yeni teknolojik alanlarda AR-GE ve ürün geliştirme çalışmalarını gerçekleştireceğiz.” ifadelerini kullandı.
GUHEM’DE ULUSLARARASI DEV BULUŞMA
Türkiye’nin uzay havacılık temalı ilk interaktif eğitim merkezi GUHEM, uluslararası dev etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. GUHEM ve Bursa Business School organizasyonuyla Bursa’ya gelecek 70’ten fazla astronot 5 gün boyunca birbirinden önemli etkinliklerde yer alacak.
25-29 EYLÜL’DE BURSA’DA
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) iş birliğinde, Bursa Büyükşehir Belediyesi destekleriyle hayata geçirilen GUHEM, Uzay Kaşifleri Derneği’nin (Association of Space Explorers- ASE) düzenlediği Planetary Congress’e ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 25-29 Eylül tarihlerinde Bursa’da gerçekleşecek kongrede uzayda yaptıkları çalışmalarla adını duyurmuş astronot ve kozmonotlar uzay farkındalığını artırmak için çalışmalarda bulunacak.
19 ÜLKEDEN 70’İN ÜZERİNDE ASTRONOT
Kongrede, Artemis II göreviyle Ay yörüngesine gidecek aracın pilotu Amerikalı Victor Grover’dan, iki görevde uzayda toplamda 191 gün kalmış Çinli Junlong Fei’ye, uzayda 747 gün geçiren Rus Kozmonot Sergei Andeev’den, Kanada eski Genel Valisi Astronot Julie Payette’e kadar 19 ülkeden 70’in üzerinde astronot ve uzay çalışmaları konusunda öncü isimler yer alacak.
Uzay konusunda dünyanın en prestijli isimlerini bir araya getirecek olan etkinliğin teknik oturumları, BTSO tarafından hayata geçirilen iş dünyasının eğitim ve gelişim merkezi Bursa Business School Uludağ Kampüsü’nde gerçekleştirilecek.
BİLGİ VE DENEYİMLERİNİ PAYLAŞACAKLAR
25 Eylül Pazartesi günü düzenlenecek açılış organizasyonunun ardından TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TUA Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, Türksat CEO’su Hüseyin Ertok, Plan-S CEO’su Tugay Güzel, TÜBİTAK Uzay Enstitü Müdür Yardımcısı Alime Yıldırım ve Delta V Genel Müdürü Arif Karabeyoğlu gibi önemli isimler teknik oturumlarda bilgi ve deneyimlerini paylaşacak.
TÜRKİYE’NİN İLK UZAY YOLCULARI KATILIYOR
Türkiye’nin ilk uzay yolcuları Alper Gezeravcı ve Tuva Atasever de etkinlikler kapsamında Türkiye’nin Gelecek Projeksiyonu oturumu kapsamında uzay meraklılarıyla buluşacak. Ayrıca Yeni Uzay Ekonomisi ile Yer Yörüngesi ve Ötesinde Çalışmalar oturumlarında da Michael Lopez Alegria, Thomas Marshburn, Fei Junlong, John D. Olivas, Anton Shkaplerov, Denis Matveev ve Sergey Korsakov gibi dünyaca ünlü astronotlar yer alacak.
KONGRENİN ANA TEMASI; “İSTİKBAL GÖKLERDEDİR”
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında Bursa’da gerçekleştirilecek bu büyük organizasyonun teması ise Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal Göklerdedir” sözünden yola çıkılarak belirlendi. Ülke açısından da tarihi bir kongre niteliğindeki bu eşsiz organizasyonda beş gün boyunca uzayla ilgili yapılacak teknik oturumların yanı sıra bilim ve toplum etkinlikleriyle, seminerler, söyleşiler ve çevrimiçi platformlarda öğrenci buluşmaları gibi birçok etkinlik düzenlenecek.
ASTRONOTLAR, VATANDAŞLARLA BİR ARAYA GELECEK
27 Eylül Çarşamba günü GUHEM’i ziyaret edecek astronotlar ayrıca ‘Bilim-Toplum’ etkinlikleri kapsamında Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu’nda vatandaşlar ve öğrenciler ile bir araya gelecek.
UZAY VE HAVACILIK ALANINDAKİ DEV ZİRVE
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, etkinliğe ilişkin, “Bu dev zirve, gençlerimizin de uzay ve havacılık alanındaki farkındalıklarını artırmamız açısından büyük önem taşıyor. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında ‘İstikbal Göklerdedir’ ana temasıyla ev sahipliği yapmaya hazırlandığımız kongrenin kentimiz ve ülkemiz adına şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi.
BİR ADA DEVLETİ OLAN MALTA,BAĞIMSIZLIĞININ 59’uncu YILDÖNÜMÜNÜ KUTLADI.
Malta’nın Ankara Büyükelçisi Theresa CUAJAR’ın ’ın ev sahipliğinde, Ankara Divan Otel de bir resepsiyon verildi.
Resepsiyonda, Türkiye’yi temsilen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY hazır bulundu.
Malta Milli Günü resepsiyonuna, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan ülkelerin, Büyükelçileri, Askeri Ataşeleri ve çok sayıda seçkin bir davetli topluluğu da katıldı.
Malta Bağımzsızlık günü resepsiyonunda Eski Dışişleri bakanlarından Yaşar YAKIŞ da davetliler arasındaydı.
Malta Büyükelçisi Therasa CUTAJAR, resepsiyondaki konuşmasına, ülkesinin bağımsızlığını kazanmasının 59’uncu yıldönümünde davetlileri aralarında görmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek başladı.
Bu yılın Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü kuruluş yılı olduğuna değinen Büyükelçi CUTAJAR, Türk halkına refah ve başarı diledi.
Malta Büyükelçisi Theresa CUTAJAR, Malta ile Türkiye arasında ilişkinin karşılıklı saygı, güven ve anlayışa dayalı olduğunu dile getirdi.
Büyükelçi Theresa CUTAJAR, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılında Türkiye ile Malta arasında ikili ilişkileri genişletme çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.
CUTAJAR, Dayanışma’nın Malta Dış politikasının önemli bir göstergesi olduğunu hatırlattı.
Büyükelçi CUTAJAR, Malta’nın Kahramanmaraşlı merkezli depremlerde Malatya ve Hatay’a teknik yardım ve destek göndererek arama ve kurtarma çalışmalarına yardımcı olduğunu belirtti.
CUTAJAR, Malta’nın Libya’daki sel felaketi için de yardım sağladığına ve Fas’taki deprem için yardım sağlayacağına da dikkat çekti.
Büyükelçi CUTAJAR, Malta’nın Türkiye’nin stratejik ortağı olarak Avrupa Birliği ilişkilerine de verdiğini bildirdi.
Malta Büyükelçisi Theresa CUTAJAR, Küresel Barış ve güvenliği de geliştirmeyim hedeflediklerini dile getirdi.
Büyükelçi Theresa CUTAJAR’dan sonra kürsüye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY geldi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri ERSOY, konuşmasına öncelikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Malta’nın 59’uncu yıldönümü kutlama mesajını ileterek başladı.
Bakan Mehmet Nuri Ersoy, Malta’nın güçlü iradesi ve kararlı duruşuyla Avrupa’nın ve Akdeniz’in yükselen değeri olduğunu tüm dünyaya göstereceğine inandığını söyledi.
Bakan ERSOY, Malta Cumhuriyeti ile Türkiye’nin ilişkilerini her alanda güçlendireceklerini de vurguladı.
Konuşmaların hemen akabinde Malta’nın 59’uncu bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış pastanın kesimi yapıldı.
Pasta kesiminden sonra davetliler, bir yandan Malta’nın Bağımsızlık yıldönümü için hazırlanmış yiyeceklerin tadını çıkarırken bir yandan da Malta Milli Günü atmosferinde aralarında sohbet etme fırsatı buldular
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Manhattan’daki Rockefeller Center’da Türkiye İş Kadınları Derneğinin (TİKAD) düzenlediği “Dünyaya Yön Veren Kadınlar” etkinliğine katılarak iş dünyası temsilcilerine ve kadın girişimcilerden oluşan davetli gurubuna hitap etti.
Emine Erdoğan, “Bizim medeniyetimizde, kadınlar ve erkekler beraberce, tarihin öznesi konumunda yer almışlardır. Fakat ne yazık ki üstlendikleri görevler, tarih yazımında ön plana çıkarılmadığından, yeterince bilinmez” dedi.
“Bizim topraklarımız, dünyanın bütün kadınlarına umut olacak destansı mücadelelerle doludur” diyen Emine Erdoğan, çevresine yön veren kadınların dünyaya duyurulmasını “çok önemsediğini” ifade etti.
Girişimci kadınların çoğunlukta olduğu topluluğa hitap eden Emine Erdoğan, “Rehber niteliğindeki kadınlarımızın her platformda, şehirlerimizde, okullarımızda anlatılması, gençlerimizin değerli rol modellerle tanışması açısından anlamlıdır” değerlendirmesini yaptı.
Emine Erdoğan, bu doğrultuda tarihte yer etmiş Tomris Hatun, Hindistan’da babası tarafından veliaht ilan edilerek Türk Devleti’nin başına geçen Raziye Sultan ve Hz. Ömer’in Medine Pazarını denetlemekle görevlendirdiği, dürüstlük abidesi Eş-Şifa gibi kadın yönetici ve girişimcilerden örnekler verdi.
Emine Erdoğan ayrıca, Osmanlı Devletinin kuruluşuna büyük katkıları olan Hayme Ana, İstiklal Savaşı’nda düşmana ve 15 Temmuz darbe girişiminde tanklara karşı direnen cesur kadınlara da değindi.
“KADINLAR, DAİMA, MEDENİYETİN VE KALKINMANIN ANA AKTÖRLERİDİR”
Kadınları haklarından mahrum bırakmanın, toplumsal gelişiminin önüne, “aşılmaz bariyerler örmek ile eşdeğer” olacağını ifade eden Emine Erdoğan, “Kadınlar, daima, medeniyetin ve kalkınmanın ana aktörleridir” diye konuştu.
Emine Erdoğan bu kapsamda, “Kadının; hukukta, eğitimde, üretimde, ticarette, sanatta ve sporda, ailede, kısacası her alanda eşit şartlarda var olabildiği toplumlar, güçlü ve dinamik toplumlardır” ifadelerini kullandı.
Osmanlı’da kadınların vakıf kurabilecek servete sahip olmasının ve yatırımlarının, tarihteki kadın girişimciliğinin boyutlarına örnek oluşturduğunu belirten Emine Erdoğan, “Gurur duyarak söylüyorum; günümüzün kadınları da tarihimizdeki kutlu örnekler kadar yürekli ve çalışkan insanlardır” dedi.
Emine Erdoğan, Türkiye’de son 21 yılda, “Haydi Kızlar Okula”, “Ana-Kız Okuldayız”, “7 Çok Geç”, “Okuma Yazma Seferberliği”, “Nerede Kalmıştık” gibi kampanyalarla, kız çocuklarının eğitim hakkından mahrum bırakılmalarının engellendiğini anımsattı.
Emine Erdoğan, Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB) aracılığıyla kadınların üretime teşvik edildiğini belirterek, KOBİ kredilerinde kadın girişimcilere pozitif ayrımcılık yapıldığını vurguladı.
Emine Erdoğan, “Sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize doğru yol alırken, kadınlarımızın ekonomik gelişimin yardımcısı değil, öznesi olduğunun tüm toplum kesimlerinde anlaşılmasını, gönülden diliyoruz” dedi.
Türkiye’deki yasal düzenlemelerin sanatta ve sporda “meyvelerini vermeye başladığına” değinen Emine Erdoğan, “Ülkemize getirilen ödüller, yayınlanan edebi eserlerimiz, yumuşak gücümüz sinema filmleri ve dizilerimiz, spordaki başarılarımız, hepimizi gururlandırıyor” diye konuştu.
Emine Erdoğan, söz konusu başarıların tüm kadınlara ilham olmasını dilerken, ülkenin kadim bir millet ve devlet geleneğinden aldığı güçle Türkiye Yüzyılı vizyonuna emin ve kararlı adımlarla yürüdüğüne işaret etti.
Emine Erdoğan, konuşmasını, “İlk olma niteliği taşıyan seçme ve seçilme hakkımızdan, kadın başbakanımıza ve bakanlarımıza dek, bütün başarı hikâyelerimizi, hatırlamalı ve hatırlatmalıyız” diye tamamladı.
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI GÖKTAŞ: “KADİM TÜRK KÜLTÜRÜ KADINA VERDİĞİ DEĞERLE BİLİNMEKTEDİR”
New York’taki TİKAD etkinliğinde konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da “Ülkemiz kurulduğu günden bu yana güçlü kadınların ülkesi olmuştur. Kadim Türk kültürü kadına verdiği değer ile bilinmektedir” dedi.
“2002’de iktidara geldiğimizde Meclis’te kadınların temsil oranı yüzde 14 civarındayken bugün yüzde 18’in üzerine çıkmış durumda” diyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, AK Parti’nin, TBMM’de kadın milletvekili sayısının artmasında en büyük paya sahip olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden’nın eşi Jill Biden’ın ev sahipliğinde lider eşleri ile bir araya geldi.
Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurul toplantıları kapsamında bulunduğu New York’ta, Jill Biden’ın ev sahipliğindeki davette lider eşleriyle buluştu.
Smithsonian Tasarım Müzesi’nde gerçekleşen davette Biden, lider eşlerine müzeyi gezdirerek tanıttı. Lider eşleri davette çevre, kültür, eğitim gibi konularda bilgi paylaşımında bulundu. Davet sonunda lider eşleri ev sahipliği için Biden’a teşekkür etti.
Emine Erdoğan, davetin ardından sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, şu ifadeleri kullandı:
“Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu kapsamında ziyaret ettiğimiz New York’ta, Amerika Devlet Başkanı’nın eşi Jill Biden’ın ev sahipliğinde lider eşleri ile bir araya geldik. Çevre, kültür, eğitim başta olmak üzere pek çok konu hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Samimi ve içten ev sahiplikleri için Bayan Biden’a teşekkür ediyorum.”
Emine Erdoğan, New York Türkevi’nde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, “Varisi olduğu köklü miras çerçevesinde devletimiz, bugün de dünyanın vicdanı olmayı sürdürmektedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, New York Türkevi’nde, devlet başkanı eşleri, uluslararası kuruluş temsilcileri ve seçkin bir davetli grubunun katıldığı programda sosyal refahın adil dağılımı hakkında konuşma yaptı.
Tarihte, Anadolu’da ayrım yapılmaksızın insanların hizmetine sunulan ve refahın paylaşılmasına aracılık eden kervansaray, han, aşevi ve hamamların varlığına değinen Emine Erdoğan, şunları söyledi: “Varisi olduğu köklü miras çerçevesinde devletimiz, bugün de dünyanın vicdanı olmayı sürdürmektedir. Halkımızın hayırseverliği de sosyal denge ve barışın korunmasında büyük rol oynamıştır. Hakkaniyet ilkesi, daima bu uygulamaların merkezinde yer almıştır.”
Emine Erdoğan, Türkiye’nin, Osmanlı’dan Darüleytam, Darülaceze, Darüşşafaka, Kızılay gibi güçlü dayanışma kurumlarını miras aldığını ve “sosyal devlet geleneğini, daha ileri düzeylere taşımayı başardığını” belirtti.
“ÜLKEMİZ, MİLLÎ GELİRİNE ORANLA EN FAZLA YARDIM YAPAN ÜLKE DURUMUNDADIR”
Emine Erdoğan, “Yeryüzündeki hiçbir acıya bigâne kalamayan Türk insanı sayesinde, ülkemiz, millî gelirine oranla, en fazla yardım yapan ülke durumundadır. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Maarif Vakfı, AFAD, Kızılay gibi kurumlarımız, kardeşlik köprüleri kurmaya devam etmektedirler” dedi.
Türkiye’nin insanlığı “tek bir aile” olarak gördüğünü söyleyen Emine Erdoğan, “Ülkemiz, kendi vatandaşı gibi, sığınmacılara, mültecilere ve bütün mazlumlara şefkat elini uzatmaya devam edecektir” diye konuştu.
Emine Erdoğan, Türkiye’nin sosyal devlet anlayışını önceleyen konuşmasında, “Sosyal güvenlik ve sosyal adalet kavramı dünya genelinde, en fazla sanayi dönemine kadar geri giderken, Türk devletlerinde, kadim zamanlara uzanır. Kıtaların, toplumların sömürgeleştirildiği çağda, gönüller fetheden atalarımız, engin coğrafyalarda, hâlen saygıyla yâd edilmelerine vesile olan şaheserler bırakmışlardır” ifadelerini kullandı.
6 Şubat depremlerinde gösterilen dayanışmaya değinen Emine Erdoğan, “Kalbinizle yaptığınız her şey size geri dönecektir sözünün anlamını, 6 Şubat depremlerinde bir kez daha idrak ettiğimizi söyleyebilirim. Dünyanın dört bir yanındaki dostlarımız, şehirlerimiz harabeye dönerken, gönül mabetlerimiz yıkılmasın diye, seferber oldular” şeklinde konuştu.
“Türkiye, hep birlikte daha iyiye yürüyen sosyal bir devlettir” diyen Emine Erdoğan, ayrıca, yaşlılar, engelli vatandaşlar ve çocukları korumak için çıkarılan kanunlardan bahsetti ve bu tür yardımlara bütçeden ayrılan payın 2002’den bu yana 4 kat arttığına değindi.
Emine Erdoğan, salgın sürecinde Türkiye’nin, ihtiyacı olan bütün ülkelere maske, hijyen kiti ve Turkovac aşısını, patentsiz ve bedelsiz olarak gelir düzeyine bakmaksızın ulaştırdığını hatırlatarak, “Dayanışma geleneğimiz sayesinde bugün pek çok ülke ‘bizler yardım yapmayı Türklerden öğrendik’ diyebilmektedir” ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, katıldığı etkinliği gerçekleştiren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına teşekkür ederek, Bakanlığın kurulduğu 2011 yılından bu yana, sosyal adalet adına, çok büyük adımlar atıldığını kaydetti.
Arnavutluk, Ekvador, Seyşeller devlet liderlerinin eşlerinin katıldığı programda ayrıca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, BM Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı Genel Sekreter Yardımcısı Navid Hanif, BAE Toplumsal Kalkınma Bakanı Shamma bint Suhail Faris Al Mazrui ve Sırbistan Aile Refahı ve Demografi Bakanı Darjia Kisic Tepavcevic de birer konuşma yaptı.
Öte yandan, Emine Erdoğan ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, program çerçevesinde hazırlanan fotoğraf sergisi ve tanıtım videosu aracılığıyla, Türkiye’nin ülke içi ve dışında yaşanan doğal afetlere yaptığı yardımlarla ilgili bilgileri davetlilere anlattı.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.