Diplomat -Dünya

DİPLOMAT

“Maraş bölgesi çözümsüzlüğün değil, Kıbrıs Adası’nın huzurlu ve müreffeh geleceğinin sembolü olacaktır”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC’de 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Mülkiyet haklarına riayet edilerek yürütülen çalışmalar ışığında, artık Maraş’ta herkesin yararına olacak yeni bir dönemin kapıları açılacaktır. Yıllardır atıl durumda kalan bu bölge, çözümsüzlüğün değil, Kıbrıs Adası’nın huzurlu ve müreffeh geleceğinin sembolü olacaktır. Atılan bu adımlarla, Maraş’ta yeni mağduriyetler oluşturulmayacak, bilakis mevcut mağduriyetler giderilecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 47. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni’ne katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, tören birliklerini denetledi ve halkı selamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Kıbrıs Türk halkının barış ve özgürlüğe kavuşmasını sağlayan Barış Harekâtı’nın 47. yıl dönümünde KKTC’de bulunmaktan büyük bir gurur ve memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

“20 TEMMUZ, ADA’YA BARIŞIN GELDİĞİ KURTULUŞ GÜNÜDÜR”

Kendilerini muhabbetle bağırlarına basan Kıbrıs Türk halkına, Ada’da yaşayan vatandaşlara ahde vefaları için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı’nı kutladı.

Bayramın Türkiye ve KKTC ile tüm İslam âlemine hayırlar getirmesini dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hep birlikte çifte bayram yaşamanın mutluluğu içindeyiz. 20 Temmuz, zulme son verilen, Kıbrıs Türk halkının istiklalini kazandığı ve adaya barışın geldiği kurtuluş günüdür. Barış Harekâtı, anavatan ve garantör Türkiye’nin Kıbrıs Türkü’nün her zaman yanında olduğunun sembolüdür” dedi.

“Özgürlüğümüzü borçlu olduğumuz aziz şehitlerimiz, fedakârlıkları ve cesaretleri ile milletimizin kalbinde yerlerini almışlardır. Rabbim mekânlarını cennet, makamlarını ali, ruhlarını şad eylesin” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, egemenlik ve özgürlük mücadelesinin önderleri merhum Doktor Fazıl Küçük ve kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a Allah’tan rahmet diledi.

“TÜRKİYE VE KKTC, ÇÖZÜM İÇİN HER TÜRLÜ SAMİMİ ÇABAYI GÖSTERMİŞTİR”

Barış Harekatı’na karar veren dönemin siyasetçilerini, 37. Türkiye Cumhuriyeti hükûmetinin vatanperver üyelerini şükranla yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Türkiye ve KKTC, Ada’da adil ve kalıcı bir çözüme ulaşılabilmesi için bugüne kadar her türlü samimi çabayı göstermiştir. Ancak Rumlar, Kıbrıs Türkü’nü azınlık olarak görme, eşitlik temelinde çözümü reddetme gafletinden bir türlü uyanamadılar. 2004 yılında Annan Planı’na ‘hayır’ diyen, 2017’de Crans-Montana’da masadan kalkan, iktidarı ve Ada’nın zenginliklerini sadece kendine hak gören Kıbrıs Rum tarafı, çözüm yolunu tıkamaya devam ediyor. Geriye doğru baktığımızda 58 yıldır süren bu zihniyetin değişmediğini, Cenevre’de düzenlenen gayri resmî 5 artı Birleşmiş Milletler toplantısında bir kez daha gördük. Rum tarafı gerçeklerden kopuk, maksimalist, samimiyetsiz ve şımarık yaklaşımını sürdürmekte ısrarcıdır. Bu yaklaşımlarını değiştirmek, kendilerini sorgulamak, hakkaniyetli çözüm yolunda samimi çaba harcamak gibi bir niyetleri de yoktur. Geçmişte hangi niyetleri taşıyorlarsa bugün de meseleye aynı zaviyeden yaklaşıyorlar. Şöyle biraz derine indiğinizde içlerinde halen 1974 öncesi katliamların özlemini çekenler bulunduğunu görebiliyoruz. Bunlar dürüst değil.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bürgenstock’ta Rumlarla Annan Planı ile ilgili görüşmelerin yapıldığını anımsatarak, “Bize söz verdiler. Verdikleri sözü tutmadılar. Referandum dediler, Güney referanduma yüzde 65 ‘hayır’ dedi ama Kuzey ‘evet’ dedi” diye konuştu.

“Buradan Avrupa Birliği’ne sesleniyorum, ne oldu? Siz sözünüzü tuttunuz mu?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği adına o dönemki toplantıyı Alman Verheugen’in izlediğini, kendisinin birçok yerde işin gerçeğini anlattığını vurguladı. Fakat hiçbir zaman dürüst davranılmadığının altını çizen E Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hep yalan. Bunlarda demokratlık yok. Avrupa Birliği mali, idari noktada Kuzey Kıbrıs’a desteklerini verecekti, Verdi mi? Hayır vermedi? Niye? Bunların hayatı yalan üzerine kurulu. Dürüst değiller. Geçen gün beni arıyorlar, söyledikleri şu ‘Duyduk ki ayın 20’sinde Kuzey Kıbrıs’ta konuşma yapacakmışsın. Herhalde orada rahatsızlık verici bir konuşma olmaz.’ Bunun iznini herhalde sizden alacak değiliz. Şimdi bugün ne kadar Türk düşmanı varsa, Miçotakis ile beraber Amerika’da, belki video konferansla, bir araya gelmek suretiyle bize cevap teşkil edecek bir konuşmayı da onlar yapacak. Varsın yapsınlar. Biz mesajımızı veriyoruz. Biz haklıyız. Haklı olduğumuz için de sonuna kadar hakkımızı savunacağız. Bunlarda demokratlık yok. Bunların hak ve özgürlük söylemleri sadece işlerine yaradığı yere kadar geçerlidir. Sonrasında istikameti hemen eski dönemlerine çeviriyorlar.”

“GEÇERSİZLİĞİ KANITLANMIŞ MODELLER ÜZERİNE HARCAYACAK BİR 50 YILIMIZ DAHA YOKTUR”

Rum tarafının haksız şekilde üye yapıldığı Avrupa Birliği’ni de bu tutumlarına alet ettiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıbrıs Türk halkının kanıyla, canıyla, şehitlerinin fedakârlığıyla kurduğu devletten vazgeçmesini istiyorlar. 10 yıllardır değişmeyen, kısa sürede de değişmesi beklenmeyen bu nobran tavrın artık hiçbir hükmü kalmamıştır. Bizden kimse artık bundan sonra geriye dönüş beklemesin. Geçersizliği kanıtlanmış modeller üzerine harcayacak bir 50 yılımız daha yoktur” dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Cenevre’de çözüm odaklı gerçekçi bir öneri sunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gerçekçi ve yenilikçi teklife desteklerinin tam olduğunu, bunu her platformda ifade ettiklerini vurguladı.

“KIBRIS TÜRKÜ’NÜN EGEMEN EŞİTLİĞİ İLE EŞİT STATÜSÜ TEYİT EDİLMELİDİR”

Kıbrıs ile ilgili yeni bir müzakere sürecinin ancak 2 devlet arasında yürütülebileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için de öncelikle Kıbrıs Türkü’nün egemen eşitliği ile eşit statüsü teyit edilmelidir. Çözümün anahtarı da budur. ‘İki devletli çözüm olmaz’ demek Kıbrıs Türk halkının egemenliğini, eşitliğini, bağımsızlığını, devletini ve kazanımlarını görmezden gelmek demektir. Hiç kimse Kıbrıs Türkü’nden, müktesep haklarından, kendi devletinden, eşit statüsünden, egemenliğinden vazgeçmesini, Rumların iradesi altında azınlık olarak yaşamayı, onların tahakkümüne girmeyi kabul etmesini beklemesin. Kıbrıs’ta, diniyle, diliyle, kültürüyle farklı, eşit statüde 2 halk ve 2 devletin bulunduğu kabul edilmeden müzakerelerde ilerleme sağlanamaz. Bu gerçekleri esas alan bir çözüme ulaşılması artık tercihten öte, altını çiziyorum, zorunluluktur” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ve KKTC olarak izledikleri politikanın tam bir siyasi kararlılık ifadesi olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sayede yerinde ve etkin adımlarla Kıbrıs meselesindeki oyunlar ve ezberlerin bozulduğunu söyledi.

“MARAŞ’TA HAYAT YENİDEN BAŞLAYACAKTIR”

Rum tarafının tüm karşı propagandasına rağmen Cumhurbaşkanı Tatar ve KKTC Hükûmeti’ni Maraş konusunda ortaya koydukları azimli duruş için tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın az önce bizlerle paylaştığı kararla Maraş’ta hayat yeniden başlayacaktır. Mülkiyet haklarına riayet edilerek yürütülen bu çalışmalar ışığında artık Maraş’ta herkesin yararına olacak yeni bir dönemin kapıları açılacaktır. Açılımın öncelikle Kapalı Maraş’ın yüzde 3 buçuğuna tekabül eden pilot bölgede başlayacak olması Kıbrıs Türk makamlarının bu konuya ne kadar hassas yaklaştığını ortaya koyuyor” dedi.

Yıllardır atıl durumda kalan bu bölgenin çözümsüzlüğün değil, Kıbrıs Adası’nın huzurlu ve müreffeh geleceğinin sembolü olacağını dile getiren Erdoğan, “Atılan bu adımlarla Maraş’ta yeni mağduriyetler oluşturulmayacak, bilakis mevcut mağduriyetler giderilecektir. Bizim kimsenin toprağında, hakkında, mülkünde gözümüz yoktur. Kimse de bizim ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hakkına el uzatamaz” diye konuştu.

Doğu Akdeniz’de hem kendi hak ve çıkarlarını hem de Kıbrıs Türkü’nün hak ve çıkarlarını korumakta kararlı olduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Arzumuz bölgenin huzur, barış, istikrar, iş birliği ve refahla anılmasıdır. Bu doğrultuda yapıcı öneriler sunuyor, fırsatları birlikte değerlendirme tekliflerinde bulunuyoruz. İlgili tüm tarafların yer alacağı Doğu Akdeniz Konferansı önerimiz, bu yöndeki irademizin tezahürlerinden biridir. Hidrokarbon kaynaklarının adilane paylaşımına dair Kıbrıs Türk tarafının iş birliği önerisi gibi bu teklif de hala masadadır ancak Kıbrıs Türkü’nün tüm iş birliği çağrılarına kulak tıkayan Rum tarafı sonbaharda sondaj çalışmalarına yeniden başlayacağını duyurdu. Kimin tek yanlı faaliyetler gerçekleştirdiğinin, kimin gerginliği artırdığının muhakemesini uluslararası toplumun vicdanına bırakıyorum. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak biz haklarımızı korumak adına ne yapılması gerekiyorsa onu yapacağız. Ülkelerimizi tek taraflı kararlarla yolundan çevirebileceklerini sananlara diplomasi ve ekonomi başta olmak üzere her alanda gerçekleri göstermek boynumuzun borcudur.”

“BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZ EN BÜYÜK GÜCÜMÜZDÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, içeride ve dışarıda bugünkü ziyaretlerinden rahatsızlık duyanlar olduğunu bildiklerini belirterek, “Bu çevreler, ilk günden itibaren ziyaretimizi ve şu tarihi bayram sevincimizi gölgelemek için ellerinden geleni yaptılar. Nitekim bizim bu ziyaretimiz üzerine, hemen az önce ifade ettiğim gibi Amerika’da bir kesim, Rumlarla ilişkileri güçlendirmek bahanesiyle harekete geçti. Aralarında tescilli Türkiye düşmanlarının olduğu bazı isimler, güya Türkiye’nin saldırganlığına karşı Rumlara ve Yunanlılara desteklerini ifade etmek üzere bir konferans düzenlemiştir” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 47 yıldır hâlâ hazmedilemediğinin anlaşıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Hiç kusura bakmasınlar değil 47, 147 yıl da 247 yıl da sürse, Kıbrıs Türk halkı bağımsızlığından ve özgürlüğünden taviz vermeyecektir. Hatta onlara bir an önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelerek, hem buradaki devleti tanımaları hem de bu güzel coğrafyanın güzelliklerinden istifade etmeleri çağrısında bulunuyorum. Bunun dışında ne dışarıdan verilen mesajların ne de içeriden yürütülen girişimlerin bizim nazarımızda boş teneke gürültüsünden öte bir kıymeti yoktur. Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kardeşliğini örselemeye, dayanışmasını zayıflatmaya kimsenin gücü yetmez. Bizim muhabbetimiz çıkar hesapları üzerine kurulu değildir. Bizim kardeşliğimizin hamuru, şehitlerimizin kanlarıyla, gazilerimizin fedakârlıklarıyla, halklarımızın gayretleriyle yoğrulmuştur. Birlik ve beraberliğimiz en büyük gücümüzdür.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs’ta çözümün, barışın ve istikrarın temelinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin siyasi, ekonomik ve sosyal bakımdan daha da güçlenmesi, Kıbrıs Türk halkının refah seviyesinin ilerletilmesinin yattığını dile getirerek, bu hedefe ulaşmada tam bir seferberlik anlayışıyla çalıştıklarına dikkati çekti.

Bugüne kadar el birliğiyle yürüttükleri çabaları, bundan sonra da sürdürerek, büyük çaplı projeleri hayata geçirmeye devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mayıs’ta anavatanın suyunu KKTC’nin bereketli topraklarıyla buluşturacak Sulama İletim Tüneli’nin açılışını yaptıklarını hatırlattı.

“KIBRIS TÜRK HALKININ DAHA MÜREFFEH YARINLARA ULAŞACAĞINA İNANIYORUM”

Farklı alanlarda Kıbrıs Türk’ünün hayatına dokunan projelerin açılışını da gerçekleştireceklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kalkınması, sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturulması için ne gerekiyorsa kararlılıkla hayata geçireceğiz. Gizli, açık tüm baskı, kısıtlama ve ambargolara rağmen Kıbrıs Türk halkının özgüvenini sürekli artırarak, daha müreffeh yarınlara ulaşacağına inanıyorum. Bütün zorluklar, unutmayın, geçici, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ise kalıcıdır” diye konuştu.

Mücahitler ve Mehmetçiklerin, bu topraklarda Kıbrıs Türk halkının geleceği için şehit olduklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Onların bıraktığı emaneti koruma sorumluluğu hepimize düşüyor. Bu devlet, bu güzel ülke yeni nesillerle daha da güçlenecek, Doğu Akdeniz’de barışın sembolü olacaktır. Barış Harekâtı’nda Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğü, egemenliği uğruna canlarını feda eden şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, gazilerimizi de şükranla anıyorum. Bu anlamlı günde Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere İstiklal Savaşı’mızın kahramanlarını da rahmet ve minnetle yâd ediyorum. Daha nice bayramları ve yıl dönümlerini birlikte kutlamayı Rabb’imden niyaz ediyorum. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’mız kutlu olsun, Kurban Bayramı’mız mübarek olsun.”

Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’ın eşi Sibel Tatar, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, kuvvet komutanları, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan da katıldı.

Törende, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Önder Sennaroğlu, Başbakan Ersan Saner, Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, bakanlar, milletvekilleri, KKTC’nin 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, gaziler ve vatandaşlar da yer aldı.

LEFKOŞA ATATÜRK ANITI’NDA TÖREN

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı töreni öncesinde de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Lefkoşa Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktı.

Saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı’nın okunması ve bayrakların göndere çekilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, anıt özel defterini imzaladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, deftere şunları yazdı: “Aziz Atatürk, bugün hem Kıbrıs Türk halkıyla güç ve gönül birliği içinde gerçekleştirdiğimiz Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 47. yıl dönümünü kutlamak hem de mübarek Kurban Bayramımızı idrak etmek üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeyiz. Ada’yla ilgili kritik gelişmelerin yaşandığı bir dönemde gerçekleşen bu ziyaret Anavatan Türkiye olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin huzuruna, refahına ve istikbaline verdiğimiz önemin bir nişanesidir. Türk milleti nasıl 47 sene önce katliam tehdidiyle karşı karşıya bırakılan Kıbrıs Türk halkının imdadına koşmuşsa bugün de yarın da elindeki tüm imkânlarla Kıbrıslı kardeşlerinin yanında olmayı sürdürecektir. Kıbrıs Türkü’nün hak, adalet ve özgürlük davasını uluslararası planda da zafere taşıyana kadar mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz. Ruhun şad olsun.”

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar da anıt özel defterini imzaladı. Cumhurbaşkanı Tatar, şunları kaydetti: “Yüce Atatürk; ilke, düşünce ve mücadelenizden güç ve ilham alan Kıbrıs Türk halkı, Anavatan Türkiye’nin sarsılmaz desteğiyle yürüttüğü direnişini zaferle sonuçlandırmış, bu direnişi 20 Temmuz Barış Harekâtı ile taçlandırmıştır. Huzurunda bir kez daha söz veriyoruz; devletimizden, bağımsızlığımızdan ve egemenliğimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Kıbrıs Türk halkının yeniden doğuşu olan 20 Temmuz Barış Harekâtı’nın 47. yıl dönümünde sizden güç olarak mücadelemize devam ederken, ilkelerinizden ve gösterdiğiniz aydınlık yoldan ayrılmayacağız. Sizi rahmet, saygı ve özlemle anıyoruz.”

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk Şenliği Konuk Çocukları ile bir araya geldi

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk Şenliği Konuk Çocukları ile bir araya geldi.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

TÜSİAV ENERJİ ZİRVESİ

TÜSİAV Enerji Zirvesi 14 Mayıs 2024 Ankara Ticaret odası Meclis Salonu

Avatar

Published

on

Türkiye’ de ,Enerji yönetimi ve verimliliği etkinlikleri kapsamında TÜSİAV “Türk Sanayici ve İş Adamları Vakfı” ve ATO “Ankara Ticaret Odası” tarafından desteklenen Enerji Zirvesi ile sektörün birbirinden değerli isimlerini bir araya getirecek olan , 14 Mayıs 2024 Salı günü “Enerjimizi Enerjinizden Alıyoruz” temasıyla gerçekleştirilecek ,Türkiye Enerji Zirvesi;
Enerji Verimliliği ,Elektrik Piyasası ve Ticareti ana temalı işlenerek , süreçteki beklenti ve gereksinimleri, dijitalleşmenin sektörde yarattığı değişimler, enerji finansman koşullarındaki değişim, enerji dönüşümü ile enerji piyasalarını etkileyen konular tüm boyutları ile ele alınıyor. Türkiye Enerji Zirvesi katılımcıların ve karar alıcıların gelecek öngörülerine katkı sağlarken bölgede yeni iş birliklerinin kurulmasına imkan sağlamayı amaçlıyor.

TÜSİAV Başkanı Sayın Veli Sarıtoprak ; Organizasyonlarını üstlendikleri Zirve hakkında şu ifadelere yer verdi.
ATO “Ankara Ticaret Odası “ tarafından desteklenecek olan Zirve; Ulusal ve uluslararası katılımcıyı bir araya getirecek TÜSİAV Enerji Zirvesi, sektör paydaşlarının fikir alışverişinde bulunmalarına ve yeni iş birliği olanakları yaratmalarına imkân sunması yanında,
Enerji piyasalarındaki son gelişmeler ile, gelecek trendlerin, başta sektör bileşenleri olmak üzere sonrasında, tüm sanayici ve iş adamları tarafından tüm yönleriyle ele alınacağı zirvede, gelişmeleri çok daha yakından ve derinlemesine takip edebilecek, sektördeki yenilikleri ilk duyan siz olacaksınız.

TÜSİAV Enerji Zirvesi’ne katılarak, üst düzey sektör temsilcileri ile paylaşma imkânı yanında, sektörün yeni iş birlikteliklerine de kapı aralayabilirsiniz.
Enerji Zirvesinin Organizasyonunda, Bu önemli hedefi gerçekleştirmek adına, TÜSİAV olarak her zaman elimizi taşın altına koymak konusunda irade gösteriyoruz. Bizi bu konuda yalnız bırakmayarak, destek noktasında ATO “Ankara Ticaret Odası Başkanımız Sayın Gürsel BARAN ’ a , şükranlarımızı sunmak istiyorum.

Enerji Zirvemize şimdiden ,çabalarıyla, emekleriyle ve alın teriyle TÜSİAV’ ailesine katkıda bulunan; başta ülkemizin ve Ankara’ mızın ekonomisine katma değer sağlayan tüm iş insanlarını saygı ve hürmetle selamlıyorum…
TÜSİAV ENERJİ ZİRVESİ

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Başbakanı es-Sudani ile görüştü

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’taki resmî temasları kapsamında, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile görüştü.


Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Cumhurbaşkanı Reşid ile görüştü

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’a resmî ziyareti kapsamında Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid ile Bağdat Sarayı’nda bir araya geldi.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan Irak’ta

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak Bağdat

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyarette bulunmak üzere gittiği Irak’ın başkenti Bağdat’a ulaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Bağdat Uluslararası Havalimanı’nda Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ve diğer yetkililer resmî törenle karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Irak ziyaretinde; Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır eşlik ediyor.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Emine Erdoğan, Nijerya Devlet Başkanı’nın eşi Oluremi Tinubu ile görüştü

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu’nun eşi Oluremi Tinubu ile görüşme gerçekleştirdi.

Emine Erdoğan, daveti üzerine İstanbul’a gelen Oluremi Tinubu ile Vahdettin Köşkü’nde bir araya geldi. Oluremi Tinubu, görüşmede, Emine Erdoğan’a daveti ve ev sahipliği için teşekkür etti.

Emine Erdoğan, bir yıl önce göreve gelen Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu ile eşini tebrik etti.

Görüşmede, Nijerya’nın kültürüyle ve nüfusuyla çok zengin bir ülke olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, Nijerya’nın Türkiye için önemli bir dost ülke olduğunu vurgulayarak, Tinubu’nun döneminde ilişkilerin güçlenerek artacağına inandığını söyledi.

Türkiye’nin Afrikalı dost ve kardeş ülkelerle samimi ilişkiler kurduğunu kaydeden Emine Erdoğan, bu anlayışla Afrika ülkelerine her türlü desteği sağlayacaklarını ve çalışmalarında yanlarında olacaklarını vurguladı.

Oluremi Tinubu ise Emine Erdoğan’ın Afrika’ya olan özel ilgisi ve desteğinin bilindiğini, kendisinin de bunu yakından takip ettiğini dile getirdi.

Emine Erdoğan, Afrika ülkelerindeki kadınların el emeği ürünlerin satışa sunulduğu ve gelirinin Afrikalı kadınlara ulaştırıldığı “Afrika El Sanatları ve Kültür Evi” hakkında Oluremi Tinubu’ya bilgi verdi.

Nijerya’nın sahip olduğu yüzlerce farklı etnik grup ve diliyle büyük bir kültürel zenginlik taşıdığını anlatan Oluremi Tinubu, Afrika El Sanatları ve Kültür Evi projesi üzerinden bu zenginliğin tanıtılmasından memnuniyet duyacağını ifade etti.

Emine Erdoğan, görüşmede, Tinubu’ya Afrika üzerine kaleme alınan, “Afrika’ya Seyahatlerim”, “Afrika Atasözleri” ile hazırlıkları devam eden “Afrika Yemek Kitabı” yayınlarından da bahsetti.

Görüşmede, Emine Erdoğan’ın kıta ülkelerinden birinde doğmasa da yürekten Afrikalı olduğunu vurgulayan Oluremi Tinubu, Emine Erdoğan’ın Afrika’nın zengin kültürüne karşı özel ilgisinden dolayı memnuniyetini ve teşekkürlerini iletti.

Kadınların ve bilhassa gençlerin güçlendirilmesi üzerine hayata geçirilen projelerin karşılıklı anlatıldığı görüşmede iş birliği imkânları da ele alındı.

Oluremi Tinubu, bu kapsamda kadınların güçlendirilmesi ve sosyal yardımlar başta olmak üzere birçok alanda yürüttükleri çeşitli faaliyetlerle ilgili bilgi paylaşımında bulundu.

Eğitimin öneminin vurgulandığı görüşmede Oluremi Tinubu, Emine Erdoğan’ın en son Nijerya ziyaretinde açılışını yaptığı Yunus Emre Enstitüsü’nün bu kapsamda iyi olanaklar sunduğunu kaydetti.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ın tören alanındaki yerlerini almalarının ardından iki ülkenin millî marşları çalındı. Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ın tören kıtasını selamlamasından sonra iki lider heyetlerini birbirlerine takdim etti.

Türkiye ve Tanzanya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

“Günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlayacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Emeklilerimiz başta olmak üzere enflasyonun ücretli kesimde yol açtığı sıkıntıları yakinen biliyoruz. Bu konuda tavrımız palyatif tedbirlerle günü kurtarmak yerine enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlamaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan bir Ramazan-ı Şerifi, bayramı geride bıraktık. Rahmet, bereket ve yardımlaşma ayı olan Ramazan-ı Şerifin manevi iklimini en güzel şekilde teneffüs etmek için hep birlikte gayret gösterdik. Ramazan Bayramı’nı da ruhuna uygun şekilde kırgınlıkları giderdiğimiz, birlik ve beraberliğimizi perçinlediğimiz bir kardeşlik şölenine dönüştürdük.

Rabbimden bizleri sağlık ve huzur içinde daha nice Ramazan-ı Şeriflere ve bayramlara ulaştırmasını niyaz ediyorum.

İdari izinle birlikte dokuz güne çıkardığımız bayram tatili boyunca tüm Türkiye genelinde ciddi bir insan ve araç trafiği yaşandı, kara, hava ve demir yollarımızı kullanan kişi sayısı 120 milyonu geçti. Gerek yollarımızın kalitesi, gerekse emniyet birimlerimizin aldığı tedbirler sayesinde bu yoğun süreci geçmiş yıllara göre az bir kayıpla atlattık. Muhalefetten gelen eleştirilere rağmen hizmete aldığımız köprülerin ve otoyollarımızın trafiği ne kadar rahatlattığını bir kez daha görmüş olduk. Sadece Osman Gazi Köprümüzden 5 Nisan-14 Nisan arasında geçen araç sayısı 941 bini aştı. İstanbul Havalimanı’nda 2 milyon 213 bin yolcuya hizmet verildi. Antalya Havalimanımız 14 Nisan Pazar günü 11 bin 260 yolcuyla 2024’ün en yüksek rakamına ulaştı. Yüksek hızlı trenlerle 1 milyon insanımız seyahat etti. Benzer rakamlar diğer ulaştırma projelerimiz için de geçerlidir.

Kamu-özel iş birliğiyle devletin kasasından tek kuruş çıkmadan hayata geçirdiğimiz projelerimizin milletimizin hayatını kolaylaştırma yanında ülkemiz ekonomisine de katkı sağlamasından memnuniyet duyuyoruz.

ANTALYA’DAKİ TELEFERİK FACİASI

Bayramın üçüncü günü Antalya’da meydana gelen teleferik faciasıyla hepimizin yürekleri dağlanmıştır. Bir vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 17 vatandaşımızın yaralandığı bu elim kazada 174 insanımız da kabinlerde saatlerce mahsur kaldı. AFAD ve Silahlı Kuvvetlerimiz başta olmak üzere devletimizin birimlerinin yoğun gayretleri neticesinde 23 saat süren bir tahliye operasyonuyla 174 vatandaşımızın tamamını burunları kanamadan kurtardık.

Kurtarma çalışmalarını gece-gündüz demeden büyük bir titizlikle sürdüren 2 bin 200’den fazla personelimizin her birine buradan teşekkür ediyorum.

Kurtarılan vatandaşlarımıza tekrar geçmiş olsun diyor, yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar diliyorum.

“ANTALYA VE BEŞİKTAŞ’TAKİ CİNAYETLERİN FAİLLERİNİN YARGIYA HESAP VERMESİ İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ”

Yaşanan olayla ilgili ihmali, kusuru ve sorumluluğu olanlara dair yargımız süratle harekete geçmiş, bilirkişi oluşturarak bir ön rapor hazırlanmıştır. Soruşturma kapsamında özellikle bu hattı işleten firma ile bakımdan sorumlu firma yetkililerinin aralarında yer aldığı beş kişi tutuklanmış, sekiz şüpheli hakkında adli kontrol kararı verilmiştir.

Ana muhalefet partisi yöneticilerinin ve medya organlarının daha olayın ilk anından itibaren hadiseyi sulandırma, devletin diğer kurumlarını töhmet altında bırakarak asıl sorumluları koruma çabaları gözlerden kaçmamıştır. Maalesef aynı vicdansızlığın bayramdan hemen önce Beşiktaş’ta yaşanan yangın faciasıyla ilgili de sergilendiğini gördük. İhmaller ve skandallar zincirinin bir sonucu olarak rızkının peşindeki 29 emekçi kardeşimiz İstanbul’un göbeğinde hayatını kaybetti. Ancak, ne sendikalardan, ne basın yayın kuruluşlarından, ne de muhalefet cephesinden kayda değer hiçbir tepki gelmedi. Güya hak, hukuk ve adalet adına Van’a koşanlar, Beşiktaş’ta göz göre göre can veren işçiler için tek bir adım dahi atmadılar. Bunun adı sadece vicdansızlık değil, aynı zamanda ikiyüzlülüktür. Hiç kimse siyasi kimliğini öne sürerek sorumluları adaletten kaçıramaz. Hem Antalya’daki, hem de Beşiktaş’taki cinayetlerin faillerinin yargıya hesap vermesi için üzerimize düşeni yapacağımızın bilinmesini özellikle istiyorum.

Birilerinin ihmali veya sorumluluğu dolayısıyla benzer acıların tekrar yaşanmaması için Çalışma, Turizm ve İçişleri bakanlıklarımız vasıtasıyla tedbirlerimizi ve denetimlerimizi daha da yoğunlaştıracağız.

Bu vesileyle, trafik kazalarında ve her iki faciada hayatını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

“TÜRKİYE, BİR SEÇİMİ DAHA ANLININ AKIYLA DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK BİR OLGUNLUKLA GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR”

Yüksek Seçim Kurulu’nun 2 Ocak tarihli açıklamasıyla başlayan 31 Mart mahallî idareler seçim maratonunu hamdolsun suhuletle tamamladık. Seçimlerin huzur içerisinde en ufak bir şaibeye mahal vermeden neticelenmesi, demokrasimizin kazanç hanesine yazılmıştır.

Bu başarı tablosunun oluşmasında hizmeti geçen her kademedeki kamu görevlilerini ve siyasi partilerimizi tekrar tebrik ediyorum.

Milletin takdiriyle göreve gelen belediye başkanlarına, meclis üyelerine ve muhtarlarımıza muvaffakiyetler temenni ediyorum.

Seçimler sonrasında muhalefet partilerinin bir kısmının sergilediği sorumlu ve ağırbaşlı tavrı takdirle karşıladığımızı ifade etmek isterim. Yarınki grup toplantımızda seçim sonuçlarını tüm yönleriyle kapsamlı bir şekilde değerlendireceğiz.

Burada bir hususa değinmekte fayda görüyorum. Bir süredir istisnasız her seçim öncesinde tedavüle konulan son seçim propagandasının 31 Mart’la beraber tamamen safsatadan ibaret olduğu anlaşılmıştır. Türkiye, tüm menfi kampanyalara rağmen bir seçimi daha anlının akıyla dünyaya örnek olacak bir olgunlukla gerçekleştirmiştir. 31 Mart seçimleri son 22 yıldaki 18. demokrasi bayramı olarak siyasi tarihimize geçmiştir. 31 Mart seçimlerinin ilk kazanını sandıktır, sandığın namusu ve itibarıdır. Rüştünü, gücünü ve yetkinliğini tartışmasız bir şekilde tekrar ispat eden Türk demokrasisi bu seçim sürecinin en büyük galibidir. Bunu ülkemiz, milletimiz ve gelecek kuşaklar adına kıymetli bir kazanım olarak görüyorum. Muhalefetin de artık bu konuda gerekli dersi çıkaracağını, bir daha böyle temelsiz, basit ve demokrasimize faydadan çok zarar veren argümanların arkasına sığınmayacağını ümit ediyorum.

“14-28 MAYIS SEÇİMLERİYLE PARLAMENTER SİSTEME GERİ DÖNÜŞ TARTIŞMALARI KAPATILMIŞTIR”

Hükûmet ve siyaset kurumu olarak son 21 yıldır olduğu gibi gelecekte de demokrasimizin standartlarını yükseltmeye devam edeceğiz. Bu irademizin yakın zamandaki en net tezahürü bugün yedinci yıl dönümünü idrak ettiğimiz 16 Nisan halk oylamasıdır. Türkiye, 16 Nisan halk oylamasıyla yaklaşık 200 yıllık bir tartışmaya nihai noktayı koymuş, yönetim modeli tercihi Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nden yana olmuştur. 16 Nisan halk oylaması modern dönem siyasi tarihimizin en büyük millî irade devrimlerinden biri olarak demokrasi mücadelemizde yerini almıştır.

14-28 Mayıs seçimleriyle de parlamenter sisteme geri dönüş tartışmaları bir daha açılmamak üzere yine milletimiz tarafından kapatılmıştır. Siyaset kurumunun eskiye dönüş tartışmalarıyla vakit kaybetmek yerine, mevcut sistemin daha da iyileştirilmesine mesai harcamasının Türkiye için çok daha faydalı olacağına inanıyorum. Böyle bir adım atılması halinde uygulamadaki altı yıllık tecrübeler ışığında biz de bu sürece gerekli katkıyı sunmaktan memnuniyet duyarız.

“EKONOMİ, DEPREM, TERÖRLE MÜCADELE BAŞTA OLMAK ÜZERE ACİL SORUNLARIMIZA ODAKLANDIK”

Ülkemizin son 10 ayına damga vuran seçim gündeminin geride kalmasıyla birlikte tüm -özellikle bunu söylüyorum- seçim tarihi boyunca gidiş-gelişler artık asıl meselelere son verilme dönemidir. Ekonomi, güvenlik, deprem, hak ve özgürlükler ile terörle mücadele başta olmak üzere acil sorunlarımıza odaklanmış bulunuyoruz. Kovid-19 salgınıyla başlayan, sonrasındaki gelişmelerle derinleşen küresel ekonomik kriz özellikle enflasyon boyutuyla halen devam ediyor. Üretim, istihdam, yatırım ve enflasyonu kontrol altına alma konusunda gelişmiş ekonomiler dâhil hemen herkes ciddi sıkıntılar yaşıyor. Türkiye olarak yakın çevremizdeki gerilimlerin ve çatışmaların da etkisiyle bu olumsuzlukların yansımalarını maalesef biz de hissediyoruz. Bir taraftan her gün bir yenisi patlak veren bölgesel krizleri yönetirken, diğer taraftan da ekonomideki yol haritamıza sıkı sıkıya bağlı kalıyoruz.

Geçen sene uygulamaya koyduğumuz Orta Vadeli Programın müspet sonuçlarını görmeye başladık. 2023 yılını yüzde 4,5’luk büyüme oranıyla kapattık. Tarihimize ilk kez millî gelirde 1,1 trilyon doları, kişi başına düşen gelirse ise 13 bin doları aşmış olduk. Satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 11’inci ekonomisiyiz. 2024’ün ilk çeyreğine ait veriler net ihracatın büyümemize önemli katkı sağladığını ortaya koyuyor. 2024 yılının Ocak-Mart arasında ihracat bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,6 oranında artışla 63,7 milyar dolara yükseldi. Mart ayı ihracatımız ise 22 milyar 578 milyon doları buldu. Bu rakamla en yüksek üçüncü Mart ayı ihracat değerine ulaştık. İthalatta Ağustos ayından bu yana aylık azalış trendi devam ediyor. İhracatın ithalatı karşılama oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 1,3 puan artışla yüzde 75’i yakaladı. İhracatın da pozitif etkisiyle büyüme oranımızın yılsonunda yüzde dörde yaklaşacağına inanıyoruz. Özellikle istihdam piyasamız güçlü bir ivme gösteriyor. Dün açıklanan Şubat ayı rakamlarına göre istihdam mevsim etkilerinden arındırıldığında yıllık bazda 1 milyon 156 bin artışla 32,4 milyona ulaştı. İşsizlik oranı ise, yüzde 8,7 olarak gerçekleşti. Tüm dünya gibi bizim de temel sorunumuz, hayat pahalılığıyla katmerleşen enflasyon baskısıdır.

ENFLASYONLA MÜCADELE

Emeklilerimiz başta olmak üzere enflasyonun ücretli kesimde yol açtığı sıkıntıları yakinen biliyoruz. Bu konuda tavrımız palyatif tedbirlerle günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek, kalıcı refah artışını sağlamaktır. Kendimiz bedel ödesek dahi ülkemize, milletimize ve gelecek nesillere bedel ödetecek her türlü popülist adımdan uzak durduk, duracağız. Abuk sabuk vaatlerin adeta havada uçuştuğu 31 Mart seçim sürecinde maruz kaldığımız onca baskıya rağmen, seçim ekonomisi uygulamayarak milletimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirdik. Bu kararlı duruşumuzun Türkiye ve Türk ekonomisi için ne kadar kıymetli olduğunu inşallah zamanla hep birlikte daha da iyi göreceğiz. Yıllık enflasyonun senenin ikinci yarısından itibaren piyasa beklentileriyle de uyumlu bir şekilde düşüşe geçmesini bekliyoruz. Uyguladığımız politikaların etkisiyle cari açıkta daralma başladı. Ocak ayında yıllık cari açık geçen seneye kıyasla 15 milyar dolar azalarak 37,5 milyar dolara geriledi. Altın ve enerji hariç tutulduğunda 34,6 milyar dolarlık cari fazla gerçekleşti. Olağanüstü bir durum olmaması halinde sene sonunda cari açığın millî gelire oranla yüzde 2,5 seviyesinde gerçekleşmesini öngörüyoruz. Kendi enerji kaynaklarımızı devreye aldıkça inşallah bu oranlar daha da iyileşecek.

Gabar petrolü ve Karadeniz doğal gazı keşiflerimizle uzun yıllar sonra bu sektörde ilk defa özgüven kazandık. Bayramın ikinci günü Gabar’daki petrol üretiminde günlük 40 bin varilin üzerine çıkmayı başardık. 2024 sonu hedefimiz günlük 100 bin varile ulaşmak, bunun için de gece-gündüz demeden çalışıyoruz. Van ve Hakkâri’deki yeni kuyularımızda yapacağımız keşiflerle üretim rakamlarını çok daha yukarılara taşıyacağız. Yeni dönemde Orta Vadeli Programımızı güçlendirecek adımlar atacağız. Ekonomi ekibimiz bununla ilgili hazırlıklarını yaptı, inşallah çok yakında bunları kamuoyuyla paylaşacağız. Orta Vadeli Programın güçlendirilmesinde üç temel önceliğimiz bulunuyor. Bunlar kamuda tasarrufları arttırmak, yatırımların öncelik haline getirmek, yapısal reformlara hız kazandırmaktır. Türkiye’nin geleceği hep vurguladığım gibi; yatırım, üretim, istihdam ve ihracatla şekillenecektir. Büyüme potansiyelimizi güçlendirmenin yolu verimliliği ve rekabeti arttırmaktan, yüksek katma değere odaklanmaktan geçiyor. Savunma sanayinde yakaladığımız ivmeyi diğer alanlara da teşmil ederek inşallah hedeflerimize ulaşacağız.

Dünya savaşların, çatışmaların, siyasi ve ekonomik krizlerin, sosyal çalkantıların kıskacında adeta kıvranırken hamdolsun Türkiye bölgesinin istikrar adası olma vasfını korumaktadır. Bunun gerisinde ise dış politikada takip ettiğimiz dengeli ve ilkeli siyaset ile savunma sanayii alanında elde ettiğimiz tarihî başarılar vardır. Gazze krizinin ilk gününden itibaren ateşin bölgeye yayılma riskine dikkat ettik. Bir taraftan akan kanın durması, diğer taraftan bölgeye insani yardımların ulaştırılması için çabalarken gerilimin daha fazla tırmanmaması için de her seviyede yoğun gayret gösterdik. Türkiye, bugün yola çıkan 3 bin 774 tonluk dokuzuncu iyilik gemisiyle birlikte Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülke konumunu perçinlemiştir. 7 Ekim’den sonra İsrail’e yönelik ihracat kısıtlamasına öncülük eden ülke Türkiye’dir. Bu hakikate rağmen hükûmetimiz maalesef çok haksız, insafsız, buram-buram fırsatçılık kokan ithamlara maruz kalmıştır. Özellikle böyle olmadığını bal gibi bildikleri halde jet yakıtı konusunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne iftira atanları asla ve asla unutmayacağız. Türkiye, katliamların çok öncesinde İsrail’e askerî amaçla kullanılabilecek hiçbir malzemenin satışına izin vermemiştir. Zaman geçtikçe bu ahlaksız kampanyaların arkasında hangi hesapların ve odakların bulunduğu elbette ortaya çıkacaktır. Biz doğru bildiğimiz, hak bildiğimiz, ülkemiz ve bölgemiz için en hayırlı olan yolda yürümekten geri durmayacağız. 13 sene önce çatışmalar ilk başladığında Suriyeli komşularımıza nasıl kucak açtıysak, Ukrayna’daki savaştan kaçanlara nasıl sırtımızı dönmediysek, Irak’ta DEAŞ terörü estirdiğinde nasıl imkânlarımızı seferber ettiysek, Sudan’daki kardeş kavgasını bitirmek için nasıl kendimizi paraladıysak, Gazze krizinde de kardeşlik vazifemizi hakkıyla yerine getirmeye devam edeceğiz.

“İRAN’LA YAŞANAN GERİLİMİN MÜSEBBİBİ NETANYAHU VE GÖZÜNÜ KAN BÜRÜMÜŞ YÖNETİMİDİR”

Son yedi aydır önüne geçmek için uğraştığımız tehlikelerin peyderpey gerçekleşmeye başladığını görüyoruz. Hafta sonu yaşanan hadiseler hem Batının çifte standartlı tutumunu, hem de tüm bölgeyi sarabilecek bir savaş ihtimalinin çok uzak olmadığını göstermiştir. Son olayda problemin kaynağı doğru tespit edilmelidir. Sadece 13 Nisan gecesine bakarak bir değerlendirmede bulunmak hakkaniyetli, adaleti ve ilkeli bir tavır olmayacaktır. 7 Ekim’den bu yana İsrail Hükûmeti ateşi bölgeye yaymak için provokatif adımlar atmaktadır. İsrail’in uluslararası hukuku ve Viyana Sözleşmesi’ni çiğneyerek Şam’daki İran Büyükelçiliği’ni hedef alması bardağı taşıran son damla oldu. İsrail yönetiminin uluslararası teamülleri ayaklar altına alan hoyratlığına birkaç ülke dışında tepki veren çıkmadı. Aylardır İsrail’in saldırgan tutumuna ses çıkartmayanlar, İran’ın cevabı karşısında hemen kınama yarışına girdiler. Oysa burada öncelikle kınanması, telin edilmesi gereken Netanyahu’nun ta kendisidir. Gazze’de kadın, çocuk, bebek, sivil demeden 34 binden fazla masumu katleden, haber yapma dışında hiçbir gayesi olmayan basın mensuplarını öldüren, okulları, kiliseleri, camileri, mülteci kamplarını hatta yardım malzemesi almak için sıra bekleyen insanları bombalayan tam 193 gündür tüm dünyanın gözleri önünde soykırım uygulayan tüm bunlarla birlikte kamuoyu baskısını azaltmak için her türlü şımarıklığı sergileyen Netanyahu’dan başkası değildir. Netanyahu siyasi ömrünü uzatmak adına hem kendi vatandaşlarının hem de tüm bölge halklarının canını tehlikeye atmaktadır. Şurası tartışmasız bir gerçektir: 13 Nisan gecesi yüreklerimizi ağzımıza getiren gerilimin birinci müsebbibi Netanyahu ve gözünü kan bürümüş yönetimidir. Bu gerçeği kabullenmeden yapılan açıklamaların tansiyonu düşürmek adına hiçbir fayda geçirmeyeceği kanaatindeyiz. Türkiye olarak özellikle son iki gündür Gazze’deki katliamların geri plana itilmemesi için temaslarımızı daha da artırdık.

Dışişleri Bakanımız Amerikalı, İranlı, İngiliz, Ürdünlü muhataplarıyla ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’yle görüştü. Bizim de dün Katar Emiri Şeyh Temim’le bir telefon görüşmemiz oldu. İnşallah telefon diplomasimize bu hafta boyunca devam edeceğiz. Tüm tarafların şu hakikatin idrakinde olması gerekiyor: Gerilimde sürekli el yükselterek hiçbir yere varılmaz. Ateşe körükle gitmenin de, Netanyahu yönetimini sürekli şımartmanın da hiç kimseye hayrı dokunmaz. Tüm aktörleri artık saldırılara son vermeye ve sorumluluk içinde hareket etmeye davet ediyoruz. Gazze’de zulüm ve soykırım durmadıkça bölgemizin yeni gerilimlere gebe olduğu açıktır. 193 gündür ortada tek bir mağdur vardır o da mazlum Gazze halkıdır. İslam âlemi ve Arap Ligi başta olmak üzere sorumluluk sahibi herkes artık seslerini daha fazla yükseltmelidir. Biz bu amaçla tüm kapıları zorlamaya, elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz.

“SAVUNMA SANAYİNDE TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE HEDEFİNE ULAŞINCAYA KADAR DURMADAN MÜCADELE EDECEĞİZ”

Son hadiselerde insansız hava araçları başta olmak üzere savunma sanayii alanındaki atılımlarımızın önemini bir kez daha gördük. Göreve geldiğimizde yüzde 80’ler düzeyinde olan dışa bağımlılığımızı bugün yüzde 20’lere indirmiş bulunuyoruz. Bundan yaklaşık 16-17 sene önce İsrail’den hangi zor şartlarda insansız hava araçları temin ettiğimizi o günleri hatırlayanlar çok iyi biliyor. Ciddi rakamlar ödeyerek bin bir nazla ülkemize satılan heronlar sürekli arızalanmaları sebebiyle tam manasıyla bize bir fayda sağlamadı. Sadece insansız hava araçlarında değil, tabanca dâhil her türlü silah ve mühimmatta başkalarına bağımlı olmanın sıkıntısını çok çektik. Öyle günler oldu ki ücretini peşin ödediğimiz silahlar bile teslim edilmedi. Suriye’ye yönelik harekâtlarımızda müttefiklerimizin ambargosuna maruz kaldık.

Burada şunu açık ve net ifade etmek isterim: Şayet biz kendi göbeğimizi kendimiz kesme iradesi göstermeseydik bugün aynı sorunları hâlen yaşıyor olurduk. 850’i aşkın savunma sanayii projesi ve 90 milyar dolarlık proje hacmiyle bu alanda kendi kendine yeten bir ülke konumuna ulaştık. TB-2 AKINCI, ANKA ve AKSUNGUR Silahlı İnsansız Hava Araçlarımız ile SİHA teknolojisinde dünyada ilk üç ülke arasındayız. Yakın çevremizdeki savaşların vazgeçilmez unsuru olan kamikaze İHA’lar da savunma sanayii şirketlerimiz tarafından üretiliyor. Savunma sanayii ürünlerimizi ihraç ettiğimiz ülke siyası 185’e çıktı. İHA ve SİHA’lar kara araçları, deniz platformları başta olmak üzere ihraç edilen ürün çeşidi ise 230’u buldu. 2012’den bugüne kadar toplam 50 ülkeyle 770 adet insansız hava aracı için sözleşme imzaladık. Sadece 2023 yılı İHA ihracatımızın toplam tutarı 1,8 milyar dolara ulaştı. Bir dönem tabanca dahi verilmeyen ülkemiz 110’dan fazla ülkeye yüksek kaliteli hafif silahlar ve tabanca ihraç ediyor.

Geçtiğimiz Şubat ayında beşinci nesil savaş uçağımız KAAN ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. KIZILELMA ve ANKA-3 ile artık bu alanda farklı bir lige yükseliyoruz. Bundan on sene, on beş sene, yirmi sene önce tohumlarını serptiğimiz projelerin hamdolsun bugün meyvelerini toplamaya başladık. Türkiye’nin gurur kaynağı olan savunma şirketlerini ahlaksızca hedef alınmasının gerisinde işte bu eşsiz başarı hikâyesi vardır. Zihni sömürge hâline getirilmiş beşinci kol elemanları yerli ve millî firmalarımıza ülkemizin yüz akı teknoloji projelerine saldırarak iplerini ellerinde tutanlara karşı diyet borçlarını ödemeye çalışıyor. Maalesef ülkemizde muhalefet aktörleri de bunlara destek veriyor, sahip çıkıyor, müfterilerin gönüllü avukatlığını üstleniyor. Savunma şirketlerimize yönelik bu hayâsız akınlar karşısında elbette biz teslim olmayacak, asla geri adım atmayacağız. Terör örgütlerine nefes aldırmayan, güvenlik güçlerimizin eli, kolu, gözü olan, Türkiye’nin itibarını ve nüfuz alanını artıran, Türk ekonomisine katma değer üreten, hâsılı her alanda iftihar vesilemiz olan şirketlerimizin yanında olmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşıncaya kadar durmadan, dinlenmeden mücadele edeceğiz.”

Okumaya Devam edin

REKLAMLAR
Temmuz 2021
P S Ç P C C P
 1234
567891011
12131415161718
19202122232425
262728293031  

Genç Diplomat

REKLAMLAR
DİPLOMAT7 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti

DİPLOMAT8 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk Şenliği Konuk Çocukları ile bir araya geldi

DİPLOMAT14 saat önce

TÜSİAV ENERJİ ZİRVESİ

DİPLOMAT1 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Başbakanı es-Sudani ile görüştü

DİPLOMAT1 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Cumhurbaşkanı Reşid ile görüştü

DİPLOMAT1 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Irak’ta

DİPLOMAT3 gün önce

Emine Erdoğan, Nijerya Devlet Başkanı’nın eşi Oluremi Tinubu ile görüştü

DÜNYA5 gün önce

“Tanzanya, ülkemizin Doğu Afrika’daki en önemli ortaklarından biridir”

DİPLOMAT5 gün önce

Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DÜNYA6 gün önce

Nikaragua Büyükelçisi Tatiana Daniela Garcia Silva ,Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DÜNYA6 gün önce

Ruanda Büyükelçisi Charles Kayonga’yı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DÜNYA6 gün önce

“Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde, geri adım atmadan haklarımızın peşinde koşacağız”

DİPLOMAT1 hafta önce

“Günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlayacağız”

DİPLOMAT1 hafta önce

İyi ki Varsın Gürsel Demirok

DÜNYA1 hafta önce

Yürüyen Evler | Setencioğlu Tiny House

GÜNDEM2 hafta önce

Endonezya Büyükelçiliği’nden Ramazan Bayramı kutlaması.

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı

DİPLOMAT2 hafta önce

Dostluk Kapısının Anahtarı, Bülent Türker

DİPLOMAT3 hafta önce

“Kimsenin bizim öz güvenimizi örselemesine, hayallerimizle aramıza set çekmesine müsaade etmeyeceğiz”

DİPLOMAT3 hafta önce

Enerjide Dışa Bağımlılığı Bitirdiğimizde Türkiye Daha Güçlü Olacak

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu seçimin galibi demokrasimizdir, millî iradedir”

DÜNYA4 hafta önce

Dünden Bugüne Yarından Geleceğe Nedim Delibaş

DÜNYA4 hafta önce

İyi ki Varsın Bülent Türker

DİPLOMAT4 hafta önce

“Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz”

DİPLOMAT1 ay önce

“Ankara, sanayisiyle, ticaretiyle, tarımıyla, kültür ve sanatıyla ülkemizin parlayan yıldızıdır”

GÜNDEM1 ay önce

“Savunma sanayinde her gün yeni bir başarıya imza atıyoruz”

DİPLOMAT1 ay önce

“Türkiye’yi, Cumhuriyet tarihinin en güçlü siyasi, ekonomik, askerî, sosyal seviyesine çıkardık”

DÜNYA1 ay önce

“Çalışanımızı, memurumuzu, emeklimizi enflasyona ezdirmeme ilkemize her şart altında bağlıyız”

DİPLOMAT1 ay önce

“Güçlü bir orduya sahip olmak, bizim için tercihten öte mecburiyettir”

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü Töreni’ne katıldı

DİPLOMAT1 ay önce

İyi ki Varsın Fazilet Dikmen

DİPLOMAT1 ay önce

“Türkiye Yüzyılı güneşinin doğuşuna kimse mani olamayacaktır”

DİPLOMAT1 ay önce

“Gazze’deki katliamların tekrar etmemesi ve bölgenin ihyası için garantör olarak sorumluluk üstlenmeye hazırız”

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kore Cumhuriyeti Büyükelçisi Jeong Yeondoo’yu kabul etti.

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Burundi Büyükelçisi Didace NTureka’yı kabul etti

DİPLOMAT1 hafta önce

İyi ki Varsın Gürsel Demirok

DÜNYA4 hafta önce

İyi ki Varsın Bülent Türker

DÜNYA4 hafta önce

Dünden Bugüne Yarından Geleceğe Nedim Delibaş

DİPLOMAT2 hafta önce

Dostluk Kapısının Anahtarı, Bülent Türker

DİPLOMAT3 hafta önce

“Kimsenin bizim öz güvenimizi örselemesine, hayallerimizle aramıza set çekmesine müsaade etmeyeceğiz”

DİPLOMAT4 hafta önce

“Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz”

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu seçimin galibi demokrasimizdir, millî iradedir”

DİPLOMAT1 hafta önce

“Günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlayacağız”

DÜNYA6 gün önce

Ruanda Büyükelçisi Charles Kayonga’yı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DÜNYA6 gün önce

Nikaragua Büyükelçisi Tatiana Daniela Garcia Silva ,Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DİPLOMAT5 gün önce

Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DİPLOMAT14 saat önce

TÜSİAV ENERJİ ZİRVESİ

DİPLOMAT3 hafta önce

Enerjide Dışa Bağımlılığı Bitirdiğimizde Türkiye Daha Güçlü Olacak

GÜNDEM2 hafta önce

Endonezya Büyükelçiliği’nden Ramazan Bayramı kutlaması.

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı

DÜNYA1 hafta önce

Yürüyen Evler | Setencioğlu Tiny House

DÜNYA6 gün önce

“Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde, geri adım atmadan haklarımızın peşinde koşacağız”

DÜNYA5 gün önce

“Tanzanya, ülkemizin Doğu Afrika’daki en önemli ortaklarından biridir”

DİPLOMAT3 gün önce

Emine Erdoğan, Nijerya Devlet Başkanı’nın eşi Oluremi Tinubu ile görüştü

DİPLOMAT1 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Cumhurbaşkanı Reşid ile görüştü

DİPLOMAT1 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Başbakanı es-Sudani ile görüştü

DİPLOMAT1 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Irak’ta

DİPLOMAT8 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk Şenliği Konuk Çocukları ile bir araya geldi

DİPLOMAT7 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti

REKLAMLAR
REKLAMLAR

Genç Diplomat

seers cmp badge