Diplomat -Dünya

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CNN TÜRK-Kanal D özel yayınına katıldı

Avatar

Published

on

CNN TÜRK ve Kanal D ortak yayınına konuk olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen canlı yayında gündeme dair gelişmeleri değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, düzensiz göçmenlerle ilgili, “Herkes şunu bilsin ki Türkiye yolgeçen hanı değildir. Bütün bunları biz ölçüyoruz, biçiyoruz, adımımızı da ona göre atıyoruz” dedi.

“Türkiye’nin Afgan göçmenlerle ilgili politikası nedir?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’den, 4 milyona yakın göçmen geldiğini ve bunlardan meslek ve sanat sahibi olan birçok Suriyeli’nin vatandaş olduğunu anımsattı.

Afganistan ile ilgili durumun biraz daha farklı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda gerek İran kapısından gerek Irak’tan duvarlarımızı ciddi oranda yükseltiyoruz. Buralardaki yükselen duvarlar, bu düzensiz göçün ülkemize girmesini engellemek için. Bu çalışma devam ediyor. Çok da fazla kalmadı. Tamamıyla sınırlarımız bu surlarla, bu duvarlarla örülüyor” diye konuştu.

“TÜRKİYE YOLGEÇEN HANI DEĞİLDİR”

Bu son gelişmelerde Afgan halkının içine düştüğü durumun çok sıkıntılı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Taliban ile bunların yaşadığı şu andaki süreç çok sıkıntılı. Bu konuda da biz bazı çalışmalar yapıyoruz. Nedir? Taliban ile bazı görüşmelere varıncaya kadar şu anda ilgili kurumlarımız çalışıyor. Hatta belki benim bile onların lideri durumunda olacak olanı kabul etme durumum olabilir. Niye? Çünkü bizim bu tür şeylerde eğer üst düzeyde bunları kontrol altına alamazsak, bunlar kontrol altına alınamadığı takdirde bu defa Afganistan’daki barışı, sulhu sağlamamız da mümkün olmaz. Şimdi Afganistan’da bizim adeta soydaşlarımız durumunda olanlarda var. Şimdi bütün bunlarla birlikte bazı adımları atıp yanımıza kimleri alabiliriz, onların çalışmasını yapıyoruz. Ben bununla ilgili olarak da mesela ilgili üst düzey yönetici arkadaşlarımı yurtdışına gönderdim. Aynı şekilde Katar ile bu akşam görüşmem oldu. Burada Taliban’ın attığı adımları nerede durdurabiliriz, nerede sulhe yönelik bir adım atarız? Diplomasi dediğiniz budur. Her şeyi savaşla, askerî olarak halledeceğiz diye bir şey var mı? Yok. Askeriyenin veya savaşın geçerli olduğu yer var ama bir de siyasetin, diplomasinin geçerli olduğu yer var. Benim elim nereye kadar uzanıyorsa veya benim siyaset anlayışım nereye kadar muvaffak olabilecekse orayı bizim başarmamız lazım. Şu anda Afganistan’da bu konumdayız. Afganistan’ı bir kenara itemezsiniz. 35 milyon nüfusu olan bir ülke. Bizim bağlarımızın tarihe dayandığı bir ülke. Bunu bir kenara atmak mümkün değil. Bütün bunlarla birlikte herkes şunu da bilsin ki Türkiye yolgeçen hanı değildir. Yani bütün bunları biz ölçüyoruz, biçiyoruz adımımızı da ona göre atıyoruz. Ülkemizde sosyal medyada birilerinin abarttığı şekilde sınırlarımızdan düzensiz göç akını, bu da söz konusu değil. Biz bu duvarları boşuna mı yapıyoruz? Bu surları şu anda boşuna mı örüyoruz? Yoğun bir şekilde, üstelik bütün gözetleme kulelerine varıncaya kadar. Yapmakta olduğumuz surlarda bunların hepsi var.”

Türkiye’nin doğu ve güney sınırlarında 2020’de 505 bin 375 yabancının yasa dışı yollarla ülkeye girişinin engellendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bunu başarmış bir ülkeyiz” dedi.

“DÜZENSİZ GÖÇ HAREKETLERİ KAMERA SİSTEMLERİYLE İZLENİYOR”

Bu rakamın 2021’de 253 bin 300 civarında olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunu da başardık. Yakalanan Afgan düzensiz göçmenlerin önemli bir bölümü yetkili kurumlarımız tarafından tekrar Afganistan’a sınır dışı ediliyor” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, fiziki güvenlik tedbirleri kapsamında İran sınırının 156 kilometrelik kısmına güvenlik duvarı örüldüğünü, 85 kilometrelik duvar çalışmasının ise şu anda devam ettiğini, ayrıca 109 kilometrelik kısmın da aydınlatma sistemiyle donatıldığını kaydetti. 79 kilometre boyunca da kamera ve algılayıcı sistemlerin inşa edildiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece düzensiz göç hareketlerinin sürekli olarak kamera sistemleriyle izlendiğini belirtti.

Bunun yanında termal kameralarla gece geçişleri önlenirken aynı zamanda İHA’lar vasıtasıyla sınırların kontrol altında tutulduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Doğu sınırımızın 740 kilometrelik kısmında kullanılacak ve entegre sınır yönetiminde kilit rolü olan elektronik kuleler ve haberleşme kulelerinin yüzde 90’ı tamamlandı. Emniyet ve Jandarma tarafından sınır bölgelerimize ve düzensiz göç rotası olarak belirlenen bölgelere ilave birlikler sevk edilmiştir. Bütün bu tedbirleri niye alıyoruz? İşte bu düzensiz göçü engellemek için alıyoruz. Ama birileri de içeride maalesef bu işleri sabun köpürtür gibi, bu yalanla beraber bu adımları atıyorlar. Ben de bunu izan, insaf sahibi olan vatandaşıma, halkıma ülkenin Cumhurbaşkanı olarak duyurmuş oluyorum.”

Son zamanlardaki sel ve yangınlardan dolayı yoğun bir gündem yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ara yangınla uğraşırken bir diğer taraftan da sel felaketiyle karşı karşıya kaldık. Bu sel felaketinde de şu an itibarıyla 1 kaybımız var ama henüz aranmakta olan başka vatandaşlarımız da var. Fakat binalardaki zemin yüksekliği bakıyorsunuz iki kat, bazı yerlerde üç katı buluyor, böyle bir felaket. Ne Dereli’deki felaket, ne Rize-Artvin’deki felaket. Bugün Bartın’da, Sinop’ta ve Kastamonu’da olan, onları da aşmış durumda. Bütün bakan arkadaşlarımız, AFAD hepsi şu anda oradalar ve kurumlarımız ile birlikte çalışmalarını devam ettiriyorlar” ifadelerini kullandı.

Programa gelmeden önce felaket bölgesindeki bakanlarla görüştüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Oralardan ayrılmayacaksınız dedik. Çatı katından ve damlardan helikopterlerimizin kurtardığı insanlar var” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sel bölgesindeki vatandaşlara “Tüm vatandaşlarıma bir şey hatırlatmak istiyorum. Darda, zorda kalmadıkça ulaşıma adeta kapalı sayılabilecek kara yollarını da tercih etmeyin. Çünkü her an heyelan olabilir, her an o yollardan geçerken bu heyelanlar ile birlikte Allah göstermesin trafik tıkanıklığının ötesinde tehditler olabilir. Bu tehditlerin içerisinde tabi ki can güvenliği olayı var. Onun için nereden yol veriyorlarsa oralardan gitmek en isabetli olacaktır” diye seslendi.

ORMAN YANGINLARI

Orman yangınlarına ilişkin bir soru üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, orman yangınlarının ciddi manada kontrol altına alındığını söyledi. Canlı yayın öncesi Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile yapılan çalışmaların son durumu hakkında görüştüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bekir Bey ile görüştüm, büyük oranda kontrol altına alındığını söyledi. Sadece ‘Bugün Burdur-Bucak’ta yeni bir yangın olayı çıktı ama kontrolümüzün altındadır’ dedi. Araç gereç noktasında gerek uçaklarla gerek helikopterlerle gerek bütün itfaiye araçlarımızla, arazözlerle hakikaten farklı bir güce eriştik ve bu gücümüz yangın söndürmedeki başarı oranımızı da ciddi manada artırdı. Helikopterlerimiz çok çok büyük fonksiyon icra ettiler. Uçaklar çok büyük fonksiyon icra ettiler, ediyorlar. Çok kısa zamanda denizlerden suyu alıp yine kısa zamanda söndürme alanına gidebiliyorlar, helikopterlerimiz hakeza öyle. Burada Türkiye iyi bir yere ulaştı ve bunu arttırarak devam edeceğiz. Birilerinin dediği gibi ‘Ne helikopter gördük, ne uçak gördük’ değil, öyle bir şey yok. Yüzlerce arazöz arazide dolaşıyor, onlarca helikopter dolaşıyor, aynı şekilde uçaklar dolaşıyor. Yaptıkları sortiler bakıyorsunuz çok çok fazla.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin tüm bunları görmediğini ifade etti.

Yangınların çıkış sebebine ilişkin çok çeşitli iddiaların ortaya atıldığı ve terör örgütlerinin işi olabileceği yönünde yorumların yapıldığı anımsatılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu çok rahat söyleyebiliriz, elbette yangınların çıkış nedeni olarak bütün ihtimaller üzerinde çıkış anından itibaren durduk ve bunların polisiye olarak araştırmaları yapıldı. Polis teşkilatımızın yaptığı araştırmaların dışında özellikle bütün teşkilatımızın oralardaki faaliyetleriyle acaba buralarda böyle bir şey var mı yok mu bunların araştırmaları yapıldı” değerlendirmesinde bulundu.

Yürüyen soruşturmalarda gözaltına alınanların ve tutuklananların olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün bunlarla beraber aldığımız istihbaratlar var. Yani Millî İstihbarat Teşkilatımızın verdiği bilgiler var, emniyet istihbaratın verdiği bu noktada bilgiler var ama şunu biliyoruz ki bunlar arasında ailesinde terör örgütü iltisaklı kişiler de var” dedi.

Terör örgütünün sicilinde geçmişte orman yangınları olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçen yıl biliyorsunuz Hatay’da bunları yaşadık. Hatay’da yaşadıklarımızın içinde nitekim teröristler de çıktı. ‘Hayatını kaybeden vatandaşlarımızdan yanan ormanlarımıza, bal yapan arısından uçan kuşuna, can havliyle buzağısını doğurduktan sonra telef olan ineğine kadar yitirdiğimiz her bir canın hesabını soracağız’ dedik” ifadelerini kullandı.

Buna müsaade edilmemesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Yani her şeyi RTÜK ile çözelim. RTÜK neyle uğraşacak? Amerika’da bir Twitter olayı nelere vesile oldu. ‘Bizim Türkiye’de ofisimiz var’ diyor. Yalan söylüyorsun Türkiye’de senin ofisin yok. Türkiye’de senin şu anda görevlendirdiğin elemanın yok. Öyleyse bunlara, bunun bedelini bizim ödetmemiz lazım. Ofisini açacaksın, vergini, her şeyini ödeyeceksin. Açmadığın takdirde de bedelini ödeyeceksin. Bu noktadaki çalışmalarımızı Meclis’in açılmasıyla birlikte farklı istikamette takipçisi olarak yürütmemizin gereğine inanıyorum. Çünkü kurumlarımızın ve görevlilerimizin fedakârlıkla yürüttüğü yangınla mücadelemize gerçek dışı bilgi ve haberlerle leke sürmeye çalışıyorlar. Manipülasyonun, dezenformasyonun bini bir para. Buna nereye kadar tahammül edeceksin? Bu kadar gayret, bu kadar kahramanlar ortada canı pahasına koşacak, bunlar ise bunu söyleyecek. Artık bu yıkıcı faaliyetleri yapanlara bakıyor ve hiç şaşırmıyoruz. Ama hiç şaşırmadığımız gibi de bunların da diyoruz ki bir bedeli olsun artık.”

Türkiye’ye orman yangınlarıyla mücadele sürecinde verilen uluslararası desteklere ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta Rusya, Azerbaycan, İran ve daha sonraki safhada İspanya’nın destek verdiğini söyledi.

Ukrayna’nın üç tane uçak gönderdiğini ve dört tane helikopterle devreye girdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan ve Gürcistan’dan destek geldiğini, Moldova, Belarus, Polonya, Avusturya ve Fransa’nın da birer helikopter gönderdiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu uçak ve helikopterlerin farklı noktalardaki yangınları söndürme çalışmalarında aktif olarak kullanıldığını ve işleri ciddi manada kolaylaştırdığını ifade etti.

Yine bu süreçte birçok ülke ve uluslararası kuruluştan “geçmiş olsun” dileği ile dayanışma mesajları alındığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şahsım, milletim adına bu ülkelere en kalbi duygularla selam, sevgi, saygılarımı gönderiyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yangınların kontrolü sürecinde kendilerine, “sanatçılar girişimi” adını veren oluşumun Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ni hedef alan açıklamalarını nasıl değerlendirdiği yönündeki soruya, şu cevabı verdi: “Bir kulağımdan giriyor, öbür kulağımdan çıkıyor. Onların meslekleri sanat. Hangi sanatsa sanatlarını icra etsinler. Biz de onların başarı oranına göre, onlara saygı duyalım. Ama kalkıp da erken seçimmiş, yok bilmem işte şu andaki başkanlık sistemi doğru değilmiş. Bırak, o iş bizim işimiz. Biz ömrümüzü buna verdik. Anlamazsınız bu işten. Piyanodan anlıyorsan piyanonu çal. Kemaniysen keman çal, dinleyelim. Sazendeysen sazını çal, dinleyelim. Ama kalkıp da bu işlere burnunu sokma, o iş bizim işimiz.”

“Ekşi Sözlük”te yayımlanan, “halk ayaklanmak için daha ne bekliyor?” mesajıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma başlattığı ifade edilerek, “Son dönemde bunların gündeme taşınmasının altında başka bir şey olabilir mi?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şunu bilmemiz lazım hiçbir dijital mecra hukuktan azade değildir. Onlar da gereği gibi bunun bedelini ödeyecektir. Takma isimlerin arkasına saklanarak kişilere iftira, hakaret edilmesine, millî manevi değerlere küfredilmesine, ayaklanma çağrıları yapılmasına hiç bir şekilde müsaade etmeyiz ve bizim yargı sistemimiz de buna asla müsaade etmez. Bu platformda yalan haber, iftira, terör propagandası, darbe çağrısı ve ırkçılığın adeta yatağı olmuş vaziyette. İtibar suikastı, hedef gösterme ne ararsan bunlarda var. Dolayısıyla biz de bunların takipçisiyiz. Planlı, programlı olduğu çok bariz olan bu kampanyalarla halkımız sürekli olarak tahrik edilmeye çalışılıyor. Bir iftira, hakaret ve yalan tezgâhı gibi bunlar çalışıyor. Adı üzerinde ekşi sözlük. Bayağı ekşi.”

“ÜLKEMİZ YANGINLARLA MÜCADELEDE İKİ ASRA YAKLAŞAN KURUMSAL BİR TECRÜBEYE SAHİP”

Manavgat’taki yangının ardından bölgeye gittiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Kalemli köyüne gittiğimde oradaki yaşlı bir amcanın ağlayışı çok anlamlıydı. ‘Benim buzağım, ineğim bunlar şimdi yok. Yandı, telef oldu’ dedi. Amca hiç merak etme biz ‘onların hepsini halledeceğiz’ dedim. ‘Peki, nasıl edeceksiniz benim traktörüm de yandı’ dedi. ‘Onu da halledeceğiz’ dedim. ‘Benim bir tane traktörüm, hem buzağımdı hem ineğimdi’ dedi. Başladı orayla onu kıyas etmeye. Hemen bak şimdi bakanımı çağırıyorum, hemen iki üç gün içerisinde senin traktörün sıfır kilometre gelecek. ‘Gelecek mi’ dedi, gelecek dedim. Biz hemen üç dört gün içerisinde Sanayi ve Teknoloji Bakanım traktörünü gönderdi. Ardından biri daha geldi, ‘Benim de yandı, hem de benim iki tane yandı’ dedi. Onun iki tane traktörünü de gönderdik. Fakat çok manidar bir şey oldu. Bir tanesi ‘Benim de yandı’ dedi, tamam dedim, seninkini de göndereceğiz. Biz gönderince o ne dese beğenirsiniz baktı ki 0 kilometre traktör, ‘Ben bunu almam. Traktörümü kullanabilirim daha. Ben onunla devam edeceğim, devletime teşekkür ediyorum. Ben bunu alamam’ dedi. Bizim milletimiz gerçekten farklı bir millet. Yani onu kendisine reva görmedi, ‘Yok, ben mevcut traktörümle çalışırım’ dedi.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devam eden soruşturmalarda ulaşılan neticeleri vatandaşlarla paylaşacaklarını kaydetti.

“Yangınla mücadele sürecinde nasıl bir kriz yönetimi sergilendiği” ve “yangına müdahalede yetersiz kalındığı yönündeki eleştirilere ilişkin görüşü” sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz yangınlarla mücadelede iki asra yaklaşan kurumsal bir tecrübeye sahip. Bunun yanı sıra her türlü teknolojik altyapıya da sahip” dedi.

Orman yangınlarıyla mücadelenin, Orman Genel Müdürlüğü’nce her yıl hazırlanan Yangın Eylem Planları kapsamında Yangın Yönetim Merkezi’nden sevk ve idare edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 19 yılda yangınlarla mücadele kapsamında kara ve hava araçlarını yenilediklerini, sayılarını artırdıklarını aktardı.

Karada yangınla mücadelede çok önemli yere sahip olan arazöz sayısını yüzde 70 artırarak, 1078’e çıkardıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Araç parkında olmayan ve su ikmal araçlarından 281 tane daha aldık. Yangınlara anında müdahale için 2 bin 270 ilk müdahale aracı aldık. İş makinesi parkımızı yüzde 125 büyüterek 682’ye çıkardık. Yangınla mücadele hava filomuzu ise çok daha verimli hâle getirdik. Yangın söndürme uçaklarımızın su atma kapasitesi artırıldı. Burada tabii ki kiralama yollarına da gittik. Bunun yanında dost ülkelerden, sağ olsunlar ayrıca destekler geldi” bilgisini verdi.

Ülke coğrafyasındaki yangınları söndürmede en önemli hava aracı olan helikopter sayısının 2002’de 18 olduğunu, bu rakamı bu yıl 39’a ulaştırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yangınlar sırasında diğer ülkelerden gelen desteklerle helikopter sayısının daha da arttığına işaret etti. Erdoğan, “Hemen anında talep ettik, talep ettiğimiz ülkelerden sağ olsun hemen gönderen Azerbaycan gibi, İran gibi ülkeler oldu. Onların gönderdiği helikopterlerle helikopter sayımız ciddi manada arttı ve bu helikopterlerle de hakikaten çok ciddi işler gördük. Çünkü helikopterle, hazırladığımız helikopter havuzlarından su alabiliyorsunuz ve istediğiniz yere onlarla inebiliyorsunuz, bu avantajınız var” diye konuştu.

Uçakla her yerden su alınamadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Uçakla ancak denizlerden alıyorsunuz ama süresi çok iyi. Bakıyorsunuz 10 saniyede hemen dalıyor suyunu alıyor ve hemen yangın alanına suyunu boşaltıyor. O da yine kısa bir süre, uzun sürmüyor, çok kısa sürede iş görüyor. Bunlardan, örneğin Rusya’dan üç tane aldık bu süreç içerisinde. Şimdi belki önümüzdeki yıl daha farklı bazı düşüncelerimiz var. Belki onun üzerinde ayrıca duracağız. Örneğin diyelim ki önümüzdeki yıl belki kendimizi ait uçağımızı satın alacağız ve bunları satın almak suretiyle bunların içinde çok amaçlı olanlar da var. Onlar üzerinde görüşmelerimizi arkadaşlarımız yürütecekler ve bunlarla beraber de biz itfaiye noktasındaki ekibimizi, filomuzu çok daha güçlü hâle getirmiş olacağız.”

Türkiye’nin şu anda dünyada yangına en kısa sürede müdahale eden ülke konumuna geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bakın Amerika’da, Kanada’da, Rusya’daki, Rusya bu noktada çok güçlü ekipmanlara sahip, fakat bakın birçok yeri şu anda hâlâ çözemediler, halledemediler böyle sıkıntılar yaşanıyor. Yangınlarda ilk defa kullanmaya başladığımız insansız hava araçları sayesinde ilk müdahale süremizi de 12 dakikaya indirdik. Bu yıl yangın destek sistemini de devreye aldık, bu da bize ayrı bir güç kattı. Bu sayede yangının şiddetini, yönünü, risk altında olan yerleşim yerleri ve sanayi tesislerinin durumunu saniyeler içinde hesaplayarak anlık çıktıları alabiliyoruz. Örneğin termik santraller bizim için en büyük felaket noktalarıydı. Termik santrallerde olaya müdahale imkânını çok süratle yakaladık. Hem etrafını açmak suretiyle oradaki yangını söndürmeyi rahatladık hem de oradaki personeli boşaltma noktasında attığımız adımlar takdire şayandı.”

Yangınlara müdahalede “yetersiz kalındığına” yönelik eleştirilere ilişkin görüşleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gözü var görmez, kulağı var duymaz, hani her şey dört dörtlüktür diye bir iddianın içinde olamam ama şöyle bir gerçek var yangınla mücadele ediyorsunuz, yangınla mücadele ederken bütün imkânları seferber ediyorsunuz” dedi.

Yangının içinden çıkan itfaiyeciyi hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yetersiz kalmak, bunu neyle izah edeceksin, bu yetersiz kalmanın tanımı nedir? Altı tane bakanım benim her an orada oldu, tüm itfaiye ekiplerimiz orada oldu, bunun yanında tüm kurumlarımız, AFAD’ı, Kızılay’ı ile orada oldu, bakan yardımcılarım aynı şekilde orada oldu. Peki, bunu söyleyenler acaba kendileri bunu nereden izlediler?” diye konuştu.

Yangında ilk defa kullanılmaya başlanılan insansız hava araçları sayesinde yangının şiddetini ciddi manada düşürdüklerini de anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunu söyleyenler acaba buralarda nasıl bir zamanlama yapıldı, nasıl böyle bir sürate ulaşıldı, bunu biliyorlar mı? Bilmiyorlar. Sadece iftira at tutmasa iz bırakır, söyledikleri iş bu. Ama biz bütün ekibimizle, o kahramanlarımızla burada başarılı olduğumuza inanıyoruz. Hele hele yangınlarla mücadelede toplam 18 su atar uçak, 66 helikopter, dokuz İHA, bir insansız helikopter, 850 arazöz ve su tankeri, 430 iş makinesi ve yaklaşık 5 bin 250 personel görev yaptı, daha ne olacaktı? Bunlar yapıldı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yangında evleri yananların evleri ne zaman yapılmaya başlanacak? Hayvanlarını kaybeden köylülerin kayıpları ne zaman telafi edecek? Esnafın, sanatkârın yine sıkıntıları var onlar için bir şey düşünülüyor mu, bir tedbir paketi söz konusu olacak mı?” şeklindeki soruya, yangının ilk günü hemen zarar tespit komisyonlarını devreye soktuklarını ve bunların valilerin başkanlığında çalışmalarını başlattıklarını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim programımız bir ay içerisinde inşaatların başlatılmasıyla alakalı talimatın verilmesiydi. Ve bu konuda TOKİ işini yüklendi ve süratle bir ay içerisinde inşaatlarımıza başlayacağız. Hedef, bir yıl içerisinde de bu inşaatları bitirmek. Bir yılın sonunda, o yangınların olduğu bölgede yanan konutları, en uygun şekilde, en uygun yerlerde yapıp bitirmek. Bu konu ile ilgili olarak da şu anda Çevre Şehircilik Bakanlığımız adımlarını atmış vaziyette, hatta peyderpey başlamış vaziyette. Süratle her bölge, nerede yangın olduysa oralarda bu adımlarımızı atıyoruz ve birinci yılın sonunda da inşallah bu konutların teslimine başlayacağız” ifadelerini kullandı.

“HIZLA AĞAÇLANDIRMA FAALİYETLERİNE BAŞLAYACAĞIZ”

Ahırlarıyla beraber yapılacak evlerin planlamasının da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yapıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konuyla ilgili de ilk etapta sadece 50 milyon buna ayrılmış vaziyette, fakat ‘Ben kiraya çıkabilirim’, ‘Ben ev bulabilirim’ eğer bu tür talepler varsa bu tür talebi olanlara da kirasını vermek suretiyle buralara çıkabilirler” dedi.

Bazı vatandaşların akrabalarına gidebileceğini söylediğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Takdiriniz neyse, ama kiraya çıkmak istiyorsan biz kiranızı vereceğiz, kiraya da çıkabilirsiniz ve mobilyasını, A’dan Z’ye beyaz eşyasını hepsini de almak suretiyle onları oralara yerleştirmekte kararlı olduğumuzu kendilerine ifade ettik” dedi.

Yanan alanların imara açılması iddialarına ilişkin tartışmalara dair görüşleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın 169’uncu maddesinde çok açık şekilde “Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir” ifadesi olduğunu hatırlatarak, “Orada bir yapılanmaya falan gidemezsiniz, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık da yapılamaz. Yanan orman alanlarının bugüne kadar nasıl yeniden ağaçlandırdığımız ortada. Son yangınlardan sonra bu bölgelerde hızla ağaçlandırma faaliyetlerine başlayacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidar oldukları 19 yıllık dönemde 5,5 milyar ağaç diktiklerini belirterek, “Bunu bizim iktidarımız yaptı ve hâlâ da aynı kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Yani vatandaşlar bu Bay Kemal’in yalanlarına itibar etmesin, yanan ormanlarımız küllerinden yeniden doğacak. Bu alanlar en verimli şekilde ağaçlandırılacak, yeniden orman olacak. Bunların ilgililerine sorun ‘Siz ne kadar ağaç diktiniz, sizin belediyeleriniz ne kadar ağaç dikti? Bize bunun cevabını verin’ deyin” ifadelerini kullandı.

İstanbul Belediye Başkanlığı dönemini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye başkanlığını CHP’den aldığını ve o dönemde kentin kurak olduğunu söyledi. Kendisi göreve geldikten sonra şevlerin hepsini süratle yetişmiş ağaçlarla ağaçlandırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Altı ay içerisinde ne olduğuna İstanbullular şaşırdı. Zaten suyu da yoktu ki İstanbul’un, kurak. Biz geldik suya da kavuşturduk İstanbul’u hamdolsun. Şimdi burada da yine iktidara geldiğimiz günden beri orman varlığımızı artırmaya yönelik çalışmalarımız, yeşil vatanımıza ne kadar büyük bir önem verdiğimizi zaten ispatlıyor. Bu konudaki başarımız Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün Küresel Orman Kaynakları Değerlendirme Raporu’nda da tescillendi. Onlar da bunu tescillediler. Türkiye 2015 yılında orman varlığını artıran ülkeler sıralamasında dünyada 46’ncı sırada iken, 2020 yılında 27’nci sıraya yükseldi. Türkiye en çok ağaçlandırma yapan ülkeler sıralamasında Avrupa’da birinci, dünyada altıncı sırada yer aldı.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019’da 11 Kasım’ı “Millî Ağaçlandırma Günü” ilan ettiklerini hatırlatarak, bu kapsamda ülkenin dört bir yanında milyonlarca fidanı öğrencilerle beraber toprakla buluşturduklarını söyledi.

“Geleceğe Nefes” projesiyle de orman alanlarını genişlettiklerini ve yeni orman alanları oluşturduklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunları aynı şekilde devam ettireceklerini söyledi.

Yangınlarda Türk Hava Kurumu tartışması yaşandığı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türk Hava Kurumu’nu ziyaret ettiği hatırlatılarak, “Türk Hava Kurumu ile ilgili düşünceleriniz nedir? Orayı yeniden ayağa kaldırmak gibi bir planınız var mı?” diye sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk Hava Kurumu devletin bir kurumu değildir. Bunu vatandaşlarımız bilmiyor, vatandaşlarımız zannediyorlar ki ‘Türk Hava Kurumu devletin bir kurumudur’, hayır değil. Nasıl çeşitli vakıflar, dernekler vesaireler varsa Türk Hava Kurumu da bunlardan bir tanesi” dedi.

TÜRK HAVA KURUMU

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Hava Kurumu’nun elindeki uçaklara dair tartışmanın yeni bir tartışma olmadığının da altını çizerek, birkaç yıl önce “kurumun elindeki uçakların yetersiz olduğunu, Türk Hava Kurumu’nun mezarlığa döndüğünü ve mevcut yapısıyla bir yere varılmayacağını” söylediğini hatırlattı.

Orayı bir ziyaretinde bu durumu gördüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Türk Hava Kurumu yetkilileri gerekli adımları atmadığı gibi çalışır durumdaki uçakların da bakımını yaptırmayarak, hepsini adeta çürümeye terk etmişler. Yani oran itibarıyla o zaman, mesela bunların üç tanesi hani ‘pert’ diyoruz ya araçlarda filan, bunların da üç tanesi pert, altı tanesi ‘eh’ böyle bir durumda. Türk Hava Kurumu 1985’ten itibaren orman idaresine yangın söndürme hizmeti vermiş yani tedarikçi bir kurum olarak hizmet vermiş ve bunun için de karşılığında çok ciddi bedeller devletten, Tarım Orman Bakanlığı’ndan almış. Ama filosunu genişletme, mevcut uçaklarını modernize etme böyle bir derdi olmamış. Peki, o dönemde de kurumun arkasında kim vardı? CHP zihniyeti vardı ve böyle bir adım atmadılar. Şimdi çıkmış, ‘Türk Hava Kurumu’nu çalıştırmıyor’ diyorlar. Türk Hava Kurumu’nu çalışamaz hâle getiren sizsiniz, uçakların bakımını yaptırmayan kurumun eski yöneticileridir. Kurumun finansal sıkıntısı sebebiyle bu bakım ve onarım ihtiyacı giderilemediği için uçaklar hâlihazırda bile uçuşa elverişli değil ve çok daha açık, net konuşuyorum, kurumun içine düştüğü durumu, kurumu bu hâle getirenlerin kara propagandaları ile hükümete yöneltme çabalarını doğrusu ben hayretle izliyorum. Dürüst olun, samimi olun. Geçmişine baktığımız zaman Türk Hava Kurumu’nun orada zaten CHP zihniyetini göreceksiniz.”

“Geleceğe ilişkin birçok raporda afetlerin, marjinal hava hareketlerinin çok olacağı bunun da gündelik hayatı çok etkileyeceği ifade ediliyor. Önümüzdeki dönemde bu ifade edilen bu gerçekler yaşanacaksa yeni tedbirler almak gerekir mi? Örneğin bir Afet Bakanlığı gibi bir süreç söz konusu olabilir mi?” şeklindeki soruya ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi: “Bakanlık dediğiniz zaman çok büyük işler yapar anlamına gelmez. Önemli olan kurumların çok güçlü olması. Şu anda AFAD bizim yani adeta bir bakanlık gibi çalışır hâlde. Nereye bağlı? İçişleri Bakanlığı’na bağlı. Yönetim, ekip güçlü olduğu zaman AFAD’la çok şeyleri yapabiliyorsunuz ve Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile birlikte bu durumları biz düşündük. Tarım, orman, su mesela tek çatı altında yönetilmeye başlandı. Doğru planlama ve yönetimin tek elden yapılıp, koordine edilmesi amacıyla bu çerçevede de bu sürece devam ediyoruz. Şimdi buradan biz zaten bu işi yürütüyoruz, görüyoruz herhangi bir sıkıntımız yok. Dolayısıyla herhangi bir sıkıntı da olmadığına göre, şu anda tarım, orman, hayvancılık bu işi başarılı bir şekilde sürdürdüğüne göre, AFAD kurum olarak başarılı bir yönetim tarzı ortaya koyduğuna göre yapılması gereken ne olur bundan sonra, eğer bizim araç, gereç vesaire gibi kadro ihtiyaçlarımız olması hâlinde onlarla bunu takviye ederiz ve takviye etmek suretiyle de biz süreci devam ettiririz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra da AFAD’ın çok daha güçlü bir şekilde yoluna devam edeceğini söyledi.

“Bu profesyonel ekibimizi böyle bir hâle getirelim ki bizim stoklarımızı da arttıralım” dediğini de anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buna nereden geldik? Manavgat’ın Kalemli köyündeki o vatandaşımız bizden hani traktörü istedi ya, bizim dedim mesela traktörlerimiz olsun. 40-50 tane traktör AFAD’ın depolarında bulunsun. Herhangi bir şey olduğu anda biz hemen oradan onlara anında traktörünü gönderelim. Gerçi bu dönemde böyle bir şeye ihtiyaç var mı, yok. Niye, traktör üreten fabrikalardan zaten onun hemen anında siparişiniz verir alırsınız. Yani onun için beklemeye de gerek yok, hepsinin elinde zaten stokları var, oralardan da bu işi yürütürsünüz ama derdim başka, nedir? Böyle bir şey olduğunda ‘anında deponda var, depodan alır gönderirsin’ gibi çalışmalarla AFAD’ın profesyonel kadrosunu daha güçlü hâle getirmek ve herhangi bir afette şurada, burada filan hiç beklemeden olaylara anında müdahale etmek” ifadelerini kullandı.

“KOVİD-19 SALGINIYLA MÜCADELEDE ELİMİZDEKİ EN GÜÇLÜ SİLAHIMIZ AŞI”

“Aşı olmayanlar için kapalı ve toplu alanlara girişlerinde PCR testi gibi yeni uygulamalar olacak mı? Böyle bir uygulama yapılacak olursa bunun insan hakları ihlali olacağını düşünen bir kesim de var. Siz nasıl bakıyorsunuz?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, insan hakları ihlali düşüncesine katılmadığını dile getirdi.

Devletin görevinin vatandaşının sağlığını korumak olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlığın korunması için gerekli olan neyse hastanesinden tut, ilacına varıncaya kadar bunları temindir. Biz bu işleri başardık. Şu anda dünyada bizim sağlık oluşumunda ulaştığımız noktaya neredeyse ‘benim’ diyen ülkeler ulaşamamıştır” diye konuştu.

Türkiye’yi şehir hastaneleriyle dünyada farklı bir yere taşıdıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kovid-19 salgınıyla mücadelede elimizdeki en güçlü silahımız şu anda aşı. Bunu kabul edeceğiz” dedi.

Hastalığın ortadan kalkması için toplumun büyük kısmının Kovid-19’a karşı bağışıklık kazanmasının şart olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bunu ne ile kazanacak? Aşıyla. Onun için de vatandaşlarıma sakın bu oyuna gelmeyin diyorum. Biz toplumumuzun tamamının aşılanmasını istiyoruz. Buna göre de imkânlarımızı seferber ettik. Dağlara kadar hemşirelerimiz çıkıyor, oralarda aşıları yapmaya hazır olduğunu söylüyor. Tüm dünya Kovid denilen hastalığa karşı odaklanmış ve bununla mücadele ediyor. Birçok metot kullanılırken maalesef bazıları da bu işin hâlâ önüne geçmek istiyor ama biz de herkes gibi kendi aşımızı TURKOVAC olarak geliştirme çalışmalarını sürdürüyoruz ve bu aşılar insanlar üzerinde kullanılmadan önce güvenlik testlerinden de geçiyor. Bunu herkesin bilmesi lazım. Son günlerde artan vakaların aşılanma durumuna baktığımızda görüyoruz ki hastaneye yatanların, yoğun bakımlarda tedavisi gerekenlerin ekseriyeti, aşı olmayanlar veya aşı sürecini tamamlamamış olanlar. Anlıyoruz ki aşısızlar daha fazla hasta oluyor veya hastalığı daha ağır geçiriyorlar. Tüm vatandaşlarımızı ben Cumhurbaşkanları olarak aşı olmaya özellikle davet ediyorum.”

“TURKOVAC aşısı ne zaman kullanılmaya başlanacak?” sorusuna ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda ilgili hastanelerimiz yoğun bir şekilde çalışmaya devam ediyor. Şu anda bunun Faz 3 aşamasındayız. Neticeleri şu ana kadar gayet güzel geliyor. Herhâlde müjdeyi yıl dolmadan alacağız” cevabını verdi.

“TEMENNİMİZ YÜZ YÜZE EĞİTİME GEÇEBİLMEK”

“Okullar açılacak mı, bu yıl yüz yüze eğitim olacak mı?” sorusu üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı’nın değiştiğini anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müjdeyi tabi, yeni Millî Eğitim Bakanımızdan bu hafta pazartesi günü yapacağımız kabine toplantısında müzakere edeceğiz. Kabine toplantısında kendisi bize sunumunu yapacak ve bu da o konular arasında yer alıyor. Aynı zamanda aşılarla ilgili çalışmalar yine bu konular arasında yer alıyor. Temennimiz yüz yüze eğitime geçebilmek. Bu konuyla ilgili Mahmut Bey hazırlıklarını bu istikamette yapmışsa ve gerçekten ‘Okullarımızı açalım’ diyorsa, biz de kabine olarak bu işe ikna olursak ‘hayırlı olsun’ deriz. Çünkü çocuklarımız da okullarına hasret kaldılar” değerlendirmesini yaptı.

Çatı aday tartışması ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusu anımsatılarak, “Kemal Kılıçdaroğlu rakibiniz olursa ne dersiniz?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben bu tür bir şeyi düşünmekle sorumlu değilim” cevabını verdi.

Bu konunun Millet İttifakı’nın sorunu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onlar kendi aralarında kararlarını kendileri versinler. Biz Cumhur İttifakı olarak kendi aramızda konuştuk ve sağ olsun Cumhur İttifakı’nın bir diğer kanadı Devlet Bey bu ismi zaten daha önceden açıkladı, partinin bu konudaki kanaati aynı şekilde zaten belli. Dolayısıyla kamuoyunu bu tür şeylerle çok da fazla meşgul etmeyelim derim. Millet İttifakı’nın sorunudur onlar nasıl düşünüyorsa o şekilde yola çıksınlar” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun “Dış politikayı 180 derece değiştireceğiz” açıklamasının anımsatılması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sayın Kılıçdaroğlu’nun hayatında dış politika var mı? Şu ana kadar girdiği bütün seçimlerde mağlubiyetle çıkmış olan bir kişi. Peki, dış politika nerede yapılır? Uluslararası camiada yapılır değil mi? Uluslararası camiada Bay Kemal nerede, hangi dış politikayı yapmış? Biz uluslararası camiada dış politika ile yattık, dış politika ile kalktık. Bütün uluslararası toplantılarda onlarla yattık, onlarla kalktık. Bay Kemal nerede, hangi dış politikayı yapmış. Bunu konuşmayı bile ben zayi addederim.”

“YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARIMIZI YÜRÜTÜYORUZ”

“MHP ile AK Parti arasında yeni anayasa konusunda bir görüş ayrılığı var mı?” sorusu üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Biz yeni anayasa çalışmalarımızı yürütüyoruz ve son çalışmayı dün yaptık. Bu arada işin adeta koordinasyonunu yürüten arkadaşımız bütün son bilgileri heyetimizden aldı ve tekrar üzerinde çalışmasını yapacak. Son bir ‘efradını cami ağyarını mani’ diyebileceğimiz şekle dönüştürüp heyetimize bir sunum daha yapacak. Bu artık işi iyice eskilerin ifadesiyle ‘lübbül lüb’ olacak yani özetin özeti. Bu arada biz de Cumhur İttifakı’nın bir diğer tarafı olarak, Milliyetçi Hareket Partisi işin başında hazırlıklarını getirmişti. Yine heyetimiz tarafından onun üzerinde çalışıldı. Biz de bu çalışmamız da nihayete erdirdikten sonra ben Devlet Bey’le bunu tekrar konuşacağım. Devlet Bey’e bu hazırlığımızı takdim edip bu çalışmamızı çok daha güzel bir noktaya taşıyalım. Beraberce de Meclis’in açılmasından önce aramızda bu hazırlığı adeta bitirme noktasına getirmiş olalım. Muhalefet partilerinden de somut anayasa metinlerini bir an önce milletimizin önüne koymalarını bekliyoruz ama onlardan da şöyle hakikaten bir ele alınıp değerlendirilebilecek bir çalışma görmedik. Böyle bir şeyi zaten düşünmüyorlar. Aslında gönül arzu eder ki tüm metinler ortaya çıktıktan sonra Meclis çatısı altında bunların müzakeresi yapılsın ve uzlaşma yolu aransın.”

Seçim sistemi ve Seçim Yasası’na ilişkin de Cumhurbaşkanı Erdoğan, “MHP’den arkadaşlarımızla benim belirlediğim partimizden arkadaşlarım bir araya geldiler, çalışmalar yaptılar. Bizim görüşümüzle onların görüşünü yine bu hafta içinde biz kendi aramızda değerlendirdik. Bizim 6-7 kişilik bir heyetimiz var ve Milliyetçi Hareket Partisi’nden gelen görüşü de alarak bunları birlikte arkadaşlarımızla değerlendirdik. Orada bir yere inşallah varacağız” dedi.

“Ekonomi ile ilgili önümüzdeki günlerde nasıl bir yol haritası olacak?” sorusunu da Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün bu süreç içerisinde yani salgın boyunca sürekli destek paketleri açıkladık. Dünyada zaten sürmekte olan siyasi ve ekonomik dönüşümü bu salgın olumsuz olarak etkiledi. Ekonomik daralma bu etkilerden aslında birisi” diye cevapladı.

Türkiye’nin sağlık hizmetlerinde olduğu gibi ekonomide de aldığı hızlı tedbirlerle bu süreci kontrollü bir şekilde yürüttüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Küresel düzeydeki olumsuzluklara rağmen 2020 yılını yüzde 1,8 büyüme ile kapatarak gerçekten çok önemli bir başarıyı ortaya koyduk. Bu yıl ilk çeyrekte yakaladığımız yüzde 7’lik büyüme yılın tamamını gayet iyi bir seviyede kapatacağımızı habercisidir. İktidarının ilk 18 yıllık döneminde ortalama yüzde 5,1 büyüme oranına ulaşmış bir yönetim olarak bu başarının bizim için tesadüf olmadığı açıktır. Gezi olaylarından beri yaşadığımız her hadisede ekonomimiz hedef alındığı hâlde hatta 2018’de doğrudan açık ve alçakça bir saldırıya maruz kaldığımız hâlde biz bu neticeyi ne yaptık? Elde ettik. Salgın şartlarına rağmen yıllık ihracatımızın şu anda tüm zamanların rekorunu kırarak 200 milyar dolar eşiğini aşmış olması çok ama çok önemli. Sanayi üretimi tarafında ise herhangi bir sıkıntımız bulunmuyor. Turizmde salgın şartlarının el vermesiyle birlikte bir büyük sıçramayı da bu arada hayata geçirdik. Her ne kadar orman yangınları canımızı acıtmış olsa da turizmdeki bu ivmeyi sürdürmekte kararlıyız.”

“HEM KENDİMİZİ HEM DEVLETİMİZİ GÜÇLENDİRECEK, HEDEFLERİMİZE ADIM ADIM YAKLAŞACAĞIZ”

Salgından en çok etkilenen hizmet sektörünün de hızlı bir toparlanma içinde olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Devlet olarak bugüne kadar doğrudan yardımlar, hibeler, destekler, teşvikler, ertelemeler yoluyla her kesimden insanımıza 700 milyar liraya yakın bir kaynak aktardık. Önümüzdeki dönemde de garip gurabasından esnafına, çiftçisinden sanayicisine kadar ihtiyaç sahibi her kesimin yanında yer almayı sürdüreceğiz. Biz şu veya bu yolla karşılıksız gelir elde edebilen bir ülke değiliz. Bizim petrol kuyularımız yok? Şimdi açtık, inşallah bunlar netice verdiği andan itibaren durum çok farklı olacak. Kazandığımız her kuruşu alın terimizle çalışarak, uğraşarak, mücadele ederek kasamıza koyuyoruz. Biz böyle bir ülkeyiz. Milletimiz zenginleştikçe devletimizin de gelirleri çoğalıyor. Dolayısıyla verdiği hizmetler de artıyor. Bu bakımdan hep birlikte çok çalışarak hem kendimizi hem devletimizi güçlendirecek, hedeflerimize adım adım yaklaşacağız. Geçtiğimiz 19 yılda ülkemizi nasıl üç kat büyütmüş ve zenginleştirmişsek inşallah 2023 hedeflerimize ulaştığımızda yeni ve çok daha büyük bir hamleyi hayata geçirmiş olacağız. Bu arada bakın son işsizlik rakamları geldi. İşsizlik rakamlarında ülkemiz hamdolsun yaklaşık 2-2,5 buçuk puan daha düştü. Bu da neyi gösteriyor? İşsizlikte de Türkiye şu anda olumlu istikamette ilerliyor.”

Fındık alım fiyatları sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar buğdaydan bakliyata ve çaya kadar pek çok ürünün alım fiyatlarını açıkladıklarını, üreticilerin bu fiyatlardan genel olarak memnun olduklarını gördüklerini söyledi.

Ayrıca kuraklık, sel, yangın gibi felaketlerde zarar gören çiftçiler ve hayvancılıkla uğraşanların zararlarını da telafi ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, fındığın ülkenin en önemli üretim ve ihracat kalemlerinden biri olduğunu ifade etti.

FINDIK ALIM FİYATLARI

Fındığın özellikle Karadeniz Bölgesi’nde çayın yanı sıra temel geçim kaynağı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her zaman olduğu gibi bu mahsul döneminde de fındık üreticilerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Şimdi sizlerin vasıtasıyla Toprak Mahsulleri Ofisimizin 2021 yılı fındık alım fiyatlarını tüm milletimizle, özellikle de Karadenizli üreticilerimizle paylaşmak istiyorum. Fındık alım fiyatımız yüzde 50 sağlam iç esasına göre, Giresun kalite fındık için kilogram başına 27 lira, levant kalite fındık için ise kilogram başına 26,5 liradır. Yüksek randımanlı fındığa en az 1 lira fazla ödeme yapılacaktır. Ayrıca çiftçilerimize verdiğimiz alan bazlı mazot ve gübre desteğini de kilogramda 2 lira olarak veriyoruz. Nihai olarak fındık fiyatları kilogramda 29,5 lira ile 30 lira arasında gerçekleşiyor. Bu fiyatların ülkemize ve üreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum.”

Kamu işçilerine yönelik zamlara ilişkin değerlendirmesi sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 700 bin kamu işçisini kapsayan sözleşmenin işçilere hayırlı ve bereketli olmasını diledi.

Sözleşmeyle, asgari ücretle 4 bin lira arasında ücret alan işçilere seyyanen 500 lira zam yapıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “İşçilerimize hayırlı olmasını diliyorum. En düşük ücret 4 bin 100 liraya yükseltildi. En düşük ücret alan işçilerin aylıklarında 1217 liralık artış sağlandı. Toplu sözleşme kapsamında bulunan kamu işçilerinin tamamına birinci altı ay için yüzde 12, ikinci altı ay için ise yüzde 5 artı enflasyon farkı olmak üzere ücret zammı yapıldı. 4 bin liraya kadar olan işçi ücretlerinin artış oranı yüzde 34 oldu. Sözleşme kapsamındaki işçilerin tamamında bu oran yüzde 25’e ulaştı. İlk kez bu sözleşmeyle kamuda hizmet zammı uygulamasına geçilmiş oldu. Bu zam, yaklaşık yüzde 3’e tekabül ediyor. Sözleşmeyle, sosyal yardım, ilave tediye, ikramiyelerle ortalama aylık giyinik ücret tutarı 9 bin 66 liraya yükseltilmiş oldu.”

Türkiye’nin Tokyo Olimpiyat Oyunları’ndaki başarısı sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, adaylık sürecinde Japonya ve Türkiye’nin olimpiyatlara ev sahipliği konusunda finale kaldığını anımsattı.

OLİMPİYAT OYUNLARI

O dönemde ​n​​​​asibin Tokyo’dan yana olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizde kalsaydı bedeli bize çok ağır olurdu. O zaman Abe Japonya’nın başındaydı. Kurayı birlikte izledik, bedeli de onlara ağır oldu. İlk defa Türkiye’nin böyle bir başarısı oluyor. Şu anda bugüne kadar olan tüm olimpiyatların üzerine çıkmış vaziyetteyiz” diye konuştu.

Salondaki ekranda, boksta olimpiyat şampiyonu olan Busenaz Sürmeneli’nin görüntüsünü gören Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Busenaz, Sürmenelidir ha” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mete Gazoz’un okçulukta tarih yazdığını, ilk madalyayı getirdiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:

“Bu her türlü iftiharın üzerinde. Busenaz, bayanlarda ilk defa bize altını getirmiş oldu. İkinci Buse Naz da aslında bize altını getiriyordu. Hakem heyetinde Çakıroğlu’na bir yanlış, haksızlık yaptılar. İki altını da alabilirdik. Gerek Sürmeneli gerek Çakıroğlu altın kızlarımız. Bizim için çok önemli bir gelişme de ilk defa jimnastikte çok ciddi neticeler aldık, finale kaldık. Yedi jimnastikçimiz finale kaldı ama maalesef madalyalara gelince madalyalar da çok sayıda madalya alamadık. Bunun dışında ilk defa olan karatede daha fazla madalya alabilirdik. Orada da maalesef kıl payı kaçırdığımız madalyalar oldu. Demek ki bugüne kadar yaptığımız altyapı yatırımları boşa çıkmadı. Güreşte Yasemin ilk defa bir kadın güreşçimiz olarak bronz madalya aldı. Rıza’nın, Taha’nın bronz alması… Tabii onlardan altın bekliyorduk ama maalesef bronz geldi. ‘Türkiye’nin yeri bu mudur?’ derseniz, hayır. Biz buradan alacağımız dersleri aldık. Şimdi önümüzde dünya şampiyonası var. Dünya şampiyonasında inanıyorum ki çok daha farklı neticelerle yolumuza devam edeceğiz. Ay yıldızı temsil eden tüm sporcularımız, gözümüzün bebeği, başımızın tacıdır. Ben hepsiyle iftihar ettim, gurur duydum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, olimpiyat oyunlarında sporcuların maçlarını izleme imkânı olup olmadığının sorulması üzerine, “Zamanlamayı ona göre ayarladık” dedi.

A Millî Kadın Voleybol Takımı’nın da bir başarı destanı yazdığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Belki de şampiyonluk kıl payı gitti. Voleybolcularımızı tebrik ediyorum. Ortaya koydukları performans, kolektif başarı. Amerika’nın hâli ortadaydı. Dünya şampiyonasında kendilerini izleyeceğiz, takip edeceğiz. Başarılarının artarak devamını diliyoruz. Sırada 2020 Paralimpik Oyunları var. Orada da başarılı olacağımıza inanıyorum” diye konuştu.

YKS BARAJ PUANLARININ DÜŞÜRÜLMESİ

“Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) tercih puanları indirildi. Bu öğrencilere ne tür imkânlar ve avantajlar getirecek?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, bununla çok sayıda gencin üniversiteye girme imkânı yakalayacağını söyledi.

Bu yıl YKS’ye giren gençlere tercih sürecinde merkezi ve ek yerleştirmeye ilave bir ek yerleştirme daha yapılması kararı aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun çok büyük bir imkân sağlayacağını kaydetti.

Bu ilave ek yerleştirmede, baraj puanının Temel Yeterlilik Testi’nde (TYT) 140, Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve Yabancı Dil Testi’nde (YDT) 170 olarak uygulanacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, gençlerin geleceği için önemli bir fırsat sunacağına inanıyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AYT ve YDT puanı 180 ve üzerinde olan adayların merkezi yerleştirme ve ek yerleştirme işlemlerinde puan ve başarı sıralarının korunacağını, tercih ve yerleştirme sürecinin buna göre yürütüleceğini ifade ederek, boş kalan kontenjanlar için ikinci ek yerleştirme yapılacağını söyledi.

Bu imkândan, TYT puanı asgari 140, AYT ve YDT puanı asgari 170 olan adayların yararlanacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun çok sayıda öğrencinin okula girmesinin önünü açacağına işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “YKS tercih puanlarının indirilmesine muhalefetten ‘üniversitelerin yükünü artıracağı, eğitimin kalitesini düşüreceği’ eleştirileri var. Bu eleştirilere ne diyorsunuz?” sorusu üzerine, bütün bu görüşmeleri Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının (YÖK) yaptığını, bunun sorumluluğunun YÖK’te olduğunu kaydetti.

“Muhalefet kendi işine baksın. Siyasetse siyaset yapsın. YÖK ne işle uğraşıyor? Bu işle uğraşıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti: “ÖSYM’nin başında olan şimdiki Millî Eğitim Bakanım, YÖK Başkanım bir araya geldiler, görüşmelerini yaptılar ve ondan sonra da YÖK’ün kararını Millî Eğitim Bakanımızla da istişaresini yaparak açıkladılar.”

DİPLOMAT

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye bu büyük afetin de üstesinden gelerek, hedeflerine doğru ilerlemeye devam edecektir”

Avatar

Published

on

Kilis’te depremzedelerle iftar sofrasında bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar yemeği sonrası yaptığı konuşmada, “Ümidimiz ve beklentimiz odur ki; Türkiye bu büyük felaketin de üstesinden gelerek, hedeflerine doğru ilerlemeye devam edecektir. Sadece bu topraklardaki bin yıllık mazisinde nice saldırıyı savuşturan, nice yıkımın altından kalkan milletimiz, bu sancılı günleri de geride bırakacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile Kilis Cumhuriyet Meydanı’nda şehit aileleri, gaziler ve depremzedelerle iftar yaptı.

Konuşmasına alandakileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu gönül sofrasında bizleri buluşturan, hasret gidermemize, hasbihal etmemize, kucaklaşmamıza vesile olan herkese teşekkür ediyorum. Bir kelam-ı kibar olarak, ‘Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammed’siz muhabbetten ne hasıl?’ der. Dolayısıyla bu iftar sofrasını, bir muhabbet sofrası olarak görüyorum. Bugün bir kez daha sizlerle beraber olmanın bahtiyarlığı içindeyiz. Cumhur İttifakı olarak, gerek Devlet Bey, gerek Fatih Bey, tüm heyetimizle birlikte sizlerle bir arada olmak bizlere ayrı bir güç, ayrı bir mutluluk veriyor” ifadelerini kullandı.

Programda, şehit ve gazi aileleri olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hep beraber bir arada olmanın kendilerine farklı bir güç kattığını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: “Her birinize iftar soframızı onurlandırdığınız için şükranlarımı sunuyorum. Ramazanın en güzel yanlarından birisi, zengin, fakir ayrımı olmaksızın bir araya gelmek, işte bu ayrımların ortadan kalktığı iftar sofralarıdır. Bugün aynı masanın etrafında oturan insanlar olarak sadece iftarımızı ve iftarlıklarımızı paylaşmıyoruz. Aynı zamanda bizler ortak bir kaderi, ortak bir geleceği de paylaşıyoruz. Rabbim dayanışmamızı, yol arkadaşlığımızı daim eylesin diyorum. Diğerleri ne yaparsa yapsın, hangi sahte gündemlerin peşinde koşarsa koşsun, biz her günümüzü deprem öncelikli meselelerle geçiriyoruz. İçinde bulunduğumuz mübarek günlerin feyzinden ve bereketinden de istifade ederek, yaralı gönüllere şifa olmaya çalışıyoruz.”

“DEVLET KURUMLARIMIZ VE BELEDİYELERİMİZ SİZLERİ YALNIZ BIRAKMAYACAK”

Geçen hafta Hatay ve Kahramanmaraş’ta, bu hafta önce Adıyaman’ı, ardından da Gaziantep’i ziyaret ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi de bir kez daha hem acınıza hem ramazan sevincinize ortak olmak hem de sizlere yalnız olmadığınızı hissettirmek için Kilis’teyiz. 11 vilayetimizin, 11’ini de tamamlayacağız. Diğer kalan 6 vilayetimizi de dolaşarak bütün depremzede kardeşlerimizle bir arada olacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kilislilere, insanlık tarihinin en büyük tabii afetlerinden 6 Şubat depremleri dolayısıyla bir kez daha geçmiş olsun dileklerini ileterek, depremde vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara acil şifalar niyaz ettiğini belirtti.

Depremde, Kilis’te 5 bin 41 bağımsız bölümden oluşan 3 bin 40 binanın yıkık, ağır ve orta hasarlı olarak kullanılamaz hâle geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden 3 gün sonra Kilis’e yaptıkları ziyarette, depremin yol açtığı tahribatı bizzat yerinde gördüklerini söyledi.

Devletin tüm kurumlarını seferber ederek, arama-kurtarmadan acil barınma ihtiyaçlarının giderilmesine her alanda Kilislilerin yanında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bakan arkadaşlarımızı süratle ilimize görevlendirmek suretiyle ilk günden itibaren çalışmaların koordinasyonunu Kilis’te de Ticaret Bakanımla yürüttük. Belediyelerimizin imkânlarını ve personellerini bölgeye toplayarak, altyapı ve üstyapı sorunlarının çözülmesini temin ettik. AFAD ve Kızılay ile iş birliği içinde belediyelerimiz çalışmalarına kesintisiz devam ediyor. Kilis’te hayat tekrar eski düzenine kavuşuncaya kadar devlet kurumlarımız ve belediyelerimiz sizleri yalnız bırakmayacak. Vakıf ve derneklerimizin de sahada fedakârca koşturduklarını görüyor, Allah hepsinden razı olsun diyoruz.”

Devlet-millet-sivil toplum sırt sırta vererek yaraları en kısa sürede hep birlikte saracaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece yıkılanı yapmakla yetinmeyecek, Kilis’i eskisinden çok daha güçlü ve bayındır bir şekilde yeniden ayağa kaldıracağız. Bununla ilgili adımları atmaya zaten başladık. Kilis dahil birçok ilimizde hasar tespit faaliyetlerinden enkaz kaldırmaya tüm çalışmalar hızla yürüyor. Deprem konutlarımızın inşası noktasında, zemin etütleri biten yerlerde temelleri atıyoruz. Depremzedelerimizi bir an önce içinde huzurla yaşayacakları, kendilerini emniyette hissedecekleri kalıcı konutlara kavuşturmak istiyoruz.” dedi.

“KÖY EVLERİNİN BİR KISMINI BAYRAMA KADAR YETİŞTİRME DURUMUMUZ OLABİLİR”

Kilis’te 1643 afet konutu ve 2 bin 628 köy evi inşa edeceklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehrimizde yapılacak toplam mesken sayısı 4 bin 271’i buluyor. Bunlardan 649 konutun temelini bugün attık, 486 köy evimizin ihalesini de yaptık. Böylece afet bölgesinde toplam 67 bin 50 konut ve köy evinin yapım süreci başlamış oldu.” bilgisini verdi.

Kilis ile depremden etkilenen 11 şehirde 319 bin konut, toplamda ise 650 bin konut inşa edeceklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İnşallah bu konutların 319 binini bir sene içerisinde bitirip, hak sahiplerine teslim edeceğiz. Köy evlerinin bir kısmını belki de bayrama kadar inşallah yetiştirme durumumuz olabilir. Bu konuda Bakanımız çok kararlı, işi takip ediyor. Milletimize sözümüzü tutabilmek için deprem bölgesinde ülke tarihimizin en büyük inşa ve ihya seferberliğini başlattık. İş makinalarımız, kamyonlarımız, kepçelerimiz, beton mikserlerimizin yanı sıra mühendislerimiz, mimarlarımız, şehircilik uzmanlarımız, ustalarımız, işçilerimiz canla-başla çalışıyor.”

Her geçen gün ve saat, enkazlar kaldırılıp inşaatlar başladıkça, umutların da yeniden filizlendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çalışmalarımızı, şehirlerin demografisini, sosyolojisini, tarihini, sanatını, kültürünü, sanayisini, mimari yapısını koruyacak bir anlayışla yürütüyoruz. Özellikle bu süreçte yatay mimari ilkemizden asla taviz vermiyoruz, vermeyeceğiz. Konutlarımız, zemin artı 3 veya 4 katı kesinlikle geçmeyecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce başlattıkları sosyal konutların yapımının da aynı şekilde hızla devam ettiğini söyleyerek, “Kilis’te bugüne kadar 1929 sosyal konut inşa ettik. ‘İlk Evim İlk İş Yerim’ kampanyası kapsamında Kilis’te 550 konut ve 3 bin konut amaçlı arsayı milletimizin hizmetine sunuyoruz. Her bir depremzede kardeşimizi yuva sahibi yapana kadar inşaatlarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz.” diye konuştu.

“KİLİS’İ HER TÜRLÜ AFETE KARŞI DAHA DİRENÇLİ HÂLE GETİRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte maruz kaldığı onca haksız eleştiriye rağmen depremden alnının akıyla çıkan TOKİ’nin, inşaat projelerinin lokomotif kurumu olacağını vurgulayarak, “TOKİ’mizin de katkısıyla Kilis’i, inşallah hep birlikte her türlü afete karşı daha dirençli hâle getireceğiz” dedi.

Kur’an-ı Kerim’de “her zorlukla beraber muhakkak bir kolaylığın olduğunun” müjdelendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem felaketi sebebiyle yaşadığımız zor günlerin, Allah’ın takdiriyle ülkemiz ve milletimiz için hayra tebdil olacağına inanıyorum. Ümidimiz ve beklentimiz odur ki Türkiye bu büyük afetin de üstesinden gelerek, hedeflerine doğru ilerlemeye kararlılıkla devam edecektir” diye konuştu.

Hazreti Mevlana’nın veciz ifadelerinde dile getirdiği “kadim hakikatin” bir kez daha tecelli edeceğinden şüphe duymadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ne diyordu Mevlana, ‘Ümitsizliğin ardında nice ümitler var/Karanlığın ardında nice güneşler var.’ Allah’ın izniyle karanlığın ardındaki güneşler çok yakında doğacaktır. Sadece bu topraklardaki bin yıllık mazisinde nice saldırıyı savuşturan, nice yıkımın altından kalkan milletimiz, bu sancılı günleri de geride bırakacaktır. Milletin sıkıntısını ikbal kapısı gören kifayetsizlere aldırmadan, biz tedbire sarılıp takdire teslim olarak, afetle mücadelemizi yürüteceğiz. Bu süreçte ülkemizin hızlı karar alan, bunları başarıyla uygulayan dirayetli ve güçlü bir yönetime ihtiyacı bulunuyor. Daha bir masa etrafına toplanmış 7-8 kişiyi idare edemeyenlerin, 85 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye’yi idare etmesi beklenemez. Hele hele teröristlerle el ele, omuz omuza, kucak kucağa dolaşanların benim ülkeme, Kilisime verebileceği hiçbir şey yoktur. Bunları nasıl Cudi’de nasıl Gabar’da nasıl Tendürek’te nasıl Besler Deresi’nde gömdüysek, Allah’ın izniyle 14 Mayıs’ta da siz, biliyorum ki sandığa gömeceksiniz.”

“TERÖR YANDAŞLARIYLA MÜCADELEMİZİ SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ne fuzuli tartışmalarla boşa harcayacak vakti ne de birilerinin keyfini bekleyecek sabrı olduğuna işaret ederek, “Bilhassa depremin yıktığı şehirlerimizin konutuyla sanayisiyle tarımıyla turizmiyle altyapısı ve üstyapısıyla yeniden ayağa kaldırılması gerekiyor. Türkiye’yi ve deprem bölgesindeki şehirlerimizi sürekli kavga eden, sürekli birbirlerinin kuyusunu kazan, ruhsuz, ufuksuz, vizyonsuz bir kumar masasının kaprislerine terk edemeyiz. Sizlerden 14 Mayıs’ta iradenize ve geleceğinize sahip çıkmanızı özellikle istirham ediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kilis’in bugüne kadar olduğu gibi 14 Mayıs’ta da Türkiye, Türkiye’nin aydınlık yarınları, huzur, kalkınma ve refah için yine en doğru kararı vereceğine olan inancını da dile getirdi.

Bugün şehadetinin 8’inci yıl dönümü olan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı bir kez daha rahmetle yâd ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Rabbim kahraman savcımızın mekânını cennet, makamını ali eylesin. Şehit savcımızı alçakça katleden zihniyetle bu zihniyetin destekçileriyle ve eli kanlı katilleri meşrulaştırmaya çalışan terör yandaşlarıyla mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Mevla yar ve yardımcımız olsun diyorum. Rabbim bizleri bir daha böyle musibetlerle karşı karşıya bırakmasın.”

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan, New York’ta TASC’ın geleneksel iftarına katıldı

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in (BM) Uluslararası Sıfır Atık Günü Özel Oturumu’na katılmak için bulunduğu New York’ta, Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi’nin (TASC) geleneksel iftar programına katıldı.

TASC, geleneksel iftarı New York’taki Türkevi’nde Türk-Amerikan toplumu, Amerikan Müslüman toplumu, üst düzey yetkililer, yabancı diplomatlar, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve öğrenciler olmak üzere çok geniş bir yelpazeden oluşan katılımcılarla gerçekleştirildi. Ezan okunmasının ardından Kuran’ı Kerim tilavetiyle devam eden programda, katılımcılara geleneksel Türk yemekleri ikram edildi.

Emine Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkevi çatısı altında, mübarek ramazan akşamında katılımcılarla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Emine Erdoğan, “Amerika’daki Türk ve Müslüman toplumunun güçlenmesi ve daha iyi bir konuma gelebilmesine yönelik çalışmalarınızla, her biriniz, âdeta Türkiye’nin bu coğrafyada atan kalbisiniz” diye konuştu.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde verilen kayıpların herkesi derinden yaraladığını belirten Emine Erdoğan, “Yaklaşık 15 milyon vatandaşımızın yaşadığı 11 ilimizi doğrudan etkilese de acısının şiddeti 82 milyonun yüreğinde hissedildi. Asrın felaketi olarak nitelendirdiğimiz bu depremler, dünyanın pek çok ülkesinden daha geniş bir coğrafyayı yıkımla karşı karşıya bıraktı. Pek çok ülkenin nüfusundan daha yüksek sayıda vatandaşımız evsiz kaldı. Yaralarımızı sararken kayıplarımızın acısı yüreğimizi yakıyor. Tekrar milletimizin, ülkemizin başı sağ olsun. İnanıyoruz ki her karanlık gecenin bir sabahı, her kışın baharı vardır. Karanlıkları aydınlığa çeviren, hüzünleri ferahlığa tahvil eden bir yüce el, bir yüce kudret vardır” ifadelerini kullandı.

Emine Erdoğan, Türk devletinin gücü ve milletinin birliği ile aşamayacak sorun, sarılamayacak yaranın bulunmadığına dikkati çekerek depremin ilk anından itibaren, tüm devlet ve sivil toplum kuruluşlarının, iş birliği hâlinde seferber olduğunu anımsattı.

“BİR VEFA VE DOSTLUK ÇEMBERİ İLE KUŞATILDIK”

“Bu zorlu süreçte, geçmişte farklı ülkelere sayısız defa gösterdiğimiz destek ve dayanışma ile Türkiye’nin ne kadar fazla dost biriktirdiğini de görmüş olduk” diyen Emine Erdoğan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de kendisine “Tüm insani krizlerde elini taşın altına koyan Türkiye’nin bu zor günlerinde yanında olmak hepimiz için bir borçtur” ifadelerini aktardığını paylaştı.

TİKA, AFAD, Kızılay, YTB, Diyanet, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif gibi kuruluşların yıllarca Türkiye’nin “şefkat ve merhamet elini” en uzak diyarlara taşıdığını anlatan Emine Erdoğan, “Bu kez biz, en çok ihtiyacımız olan zamanda, âdeta bir vefa ve dostluk çemberi ile kuşatıldık” dedi.

Emine Erdoğan, açılan derin yaraları sarmak için dünyanın farklı yerlerindeki Türk vatandaşlarının da tek yürek olduğunu hatırlatarak, “Ana vatanınızla aranızda binlerce kilometrelik mesafeye rağmen gönüllerinizin Türkiye ile attığını, topladığınız ayni ve nakdi yardımlar ile sizler de gösterdiniz. Bu süreçte, Türk-Amerikan toplumu ve Amerikalı dostlarımız tarafından toplanan yaklaşık 2 bin ton ayni yardım, Türk Hava Yolları’nın desteğiyle deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza ulaştı. Yardımların toplanması, tasnifi ve sevkiyatında görev alan sizlerin nezdinde, gönüllü katkı sunan tüm dünya vatandaşlarımızın, karanlık gecemizi aydınlatan umut ışığı olduğunu ifade etmek istiyorum. Her birinize şahsım ve Türk halkı adına en kalbi şükranlarımı sunuyorum” açıklamasında bulundu.

“SİZLER, MERHAMETE VE VİCDANA İHTİYACIN HER GEÇEN GÜN ARTTIĞI DÜNYAYA UMUT KAYNAĞI OLAN TÜRKİYE’NİN TEMSİLCİLERİSİNİZ”

Emine Erdoğan, dünyada bir tarafta gönüllü insanların yaraları sarmak için seferber olurken diğer taraftan nefret suçları işlendiğine dikkati çekti.

Irkçılık ve İslamofobinin zehirli bir hastalık gibi yayılırken, Türkiye’ye yönelik iftiralarla karalama kampanyalarının da gerçekleştiğini anlatan Emine Erdoğan, sosyal medya platformlarında 16 kat daha hızlı yayılan yalan ve yanlış bilgilerin, zihinleri ve kalpleri yapay bir gerçeklik zindanına hapsettiğine işaret etti.

Emine Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Nefret, haksızlığa uğrayan kadar, sessiz kalan ve göz yumanları da içine alarak insanlığı büyük bir karanlığa sürüklüyor. Farklı milletlere ve farklı dinlere kucak açmış kadim bir medeniyetin mirasçısı olan bizlerin, ötekine yönelik bu tahammülsüzlüğü anlamamız mümkün değil. Anadolu kültüründen beslenen her kişi; Yunus Emre’nin ‘Ben gelmedim dava için, benim işim sevgi için, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim’ öğüdünü içinde taşımaktadır. Sizler, merhamete ve vicdana ihtiyacın her geçen gün arttığı dünyaya umut kaynağı olan Türkiye’nin temsilcilerisiniz. Demokrasi ve özgürlüklerin merkezi olarak görülen ülkelerin, içinde yükselen nefret ve ayrımcılığa karşı sessiz kaldığı bir ortamda, adalet ve hoşgörünün timsali olmanızı ümit ediyorum.”

Türkiye’nin Suriye’den Ukrayna’ya, Somali’den Myanmar’a uzanacak şekilde uluslararası toplumun karşı karşıya kaldığı insani krizlerin hiçbirinde sessiz kalan taraf olmadığını vurgulayan Emine Erdoğan, Türkiye’nin şahit olduğu her bir meselede sorumluluğu olduğu inancıyla, her zaman çözüm odaklı samimi ve gayretli bir tutum izlediğinin altını çizdi.

Emine Erdoğan, “Yaşadığımız dünyanın; sel, kuraklık, yangın gibi felaketler hâlinde duyulan yardım çığlığına karşı gösterdiğimiz duyarlılık da yine aynı toplumsal vicdanın bir ürünüdür” dedi.

30 MART ULUSLARARASI SIFIR ATIK GÜNÜ

Dünyanın temizliği, güvenliği ve geleceği için 2017’de Türkiye’de başlatılan Sıfır Atık Projesi’nin bugün gölgesinin dünyanın farklı köşelerine ulaşan büyük bir çınara dönüştüğüne şahitlik edildiğini ifade eden Emine Erdoğan, Türkiye’nin girişimleri ve 105 ülkenin eş-sunucu olarak desteğiyle BM’de kabul edilen Sıfır Atık kararının çok büyük bir gurur kaynağı olduğunu belirtti.

Emine Erdoğan, “Karar neticesinde ilan edilen 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün ilkini, dün BM Genel Kurul salonunda, 160’tan fazla ülkenin katılımıyla kutladık. Türkiye’den yükselen Sıfır Atık hareketinin dünyaya örnek olması temennisiyle, Sayın Genel Sekreter Guterres, BM bünyesinde, başkanlığını yürüteceğim bir Danışma Kurulu kurulacağını ilk kez dün ilan etti. Bu tarihî gelişmeler, çocuklarımıza tertemiz bir gelecek adına bırakacağımız en kıymetli miraslar arasında olacaktır” ifadelerini kullandı.

Münferit veya toplumsal olarak yapılan iyiliklerin birleşip çoğalarak karanlıkları bir bir aydınlığa kavuşturacağına inandığını söyleyen Emine Erdoğan, “Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, yeryüzüne bir rahmet olarak gelen bu mübarek ayın barış ve kardeşliğe vesile olmasını temenni ediyorum. Duaların Arş’a yükseldiği bu mübarek günlerde; yalan bilgi ve dezenformasyonla vicdanların ve zihinlerin kirlenmediği, toplumların barış ve kardeşçe yaşadığı, insanların yalnızca iyilikte yarıştığı bir dünya diliyorum” sözleriyle konuşmasına son verdi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Türkiye’nin liderliğinde 30 Mart’ın ilk kez Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak idrak edildiğini hatırlatarak, “Bu girişimin öncülüğünü önce ülkemizde sonra küresel düzeyde yapan Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi’ye bir kere daha şükranlarımızı sunuyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin 6 Şubat’ta tarihinin en büyük felaketini yaşadığını ama en büyük dayanışmaya da şahitlik ettiğini belirten Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde millî gelire göre dünyanın en cömert ülkesi olduğunu, kalkınma yardımlarında da dünyanın ilk üç ülkesi arasında yer aldığını vurguladı.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Amerikan yönetiminin de Türkiye’yle dayanışma gösterdiğini, ülkedeki Türk, Amerikan-Müslüman ve Türk Süryani toplumunun da seferber olduğunu belirtti.

Türk milletinin birçok badireyi devlet ve milletin el ele vererek aştığını hatırlatan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Sizlere ayrıca Türkiye-ABD ilişkilerine yaptığınız katkıdan dolayı da teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye ve ABD’nin ekonomik iş birliğinin rekor kırarak geliştiğini, son üç yılda ikili ticaret hacminin iki katına çıktığını bildirdi.

Dışişleri Bakanı Bakan Çavuşoğlu, “Başta FETÖ olmak üzere, PKK olmak üzere tüm terör örgütleriyle sizlerin de desteğiyle sadece yurt içinde değil yurt dışında da mücadelemizi sürdüreceğiz. Karşımızdaki husumet cephesi geniş ama dostlarımızın sayısının da çok olduğunu bu afetten sonra gördük” ifadelerini kullandı.

TASC Eş Başkanı Melih Bektaş da depremlerin ardından Amerika’daki Türk toplumunun uzakta olmasına rağmen acıyı çok yakından ve derinden hissettiğini söyledi.

TASC Eş Başkanı Bektaş, şimdi “dayanışma, birlik ve beraberliğin zamanı” olduğunu, Türk toplumunun Amerikan siyasetinde daha aktif hâle gelmesi gerektiğini belirtti.

Okumaya Devam edin

DÜNYA

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremin yıktığı şehirlerimizin tamamını ayağa kaldırmadan durup dinlenmeyeceğiz”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep-Kilis Afet Konutları Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Allah’ın izniyle, köyleri ve ilçeleriyle depremin yıktığı şehirlerimizin tamamını ayağa kaldırmadan durup dinlenmeyeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde “Gaziantep-Kilis Afet Konutları Temel Atma Töreni”ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazana 11 il ve ilçelerinde ağır hasara yol açan depremlerin üzüntüsüyle girildiğini belirtti.

Depremlerde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emin olun deprem ateşi, sadece düştüğü yeri değil 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye’yi yakmıştır” ifadelerini kullandı.

Dünyanın pek çok yerinden taziye mesajları aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden üç gün sonra Gaziantep’i, iki hafta sonra da Nurdağı’nı Cumhur İttifakı olarak ziyaret ettiklerini hatırlattı.

“FABRİKALARDA ÇARKLAR DÖNMEYE BAŞLADI”

Köyleri ve ilçeleriyle depremin yıktığı şehirlerin tamamını ayağa kaldırmadan durup dinlenmeyeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İlk günlerdeki arama kurtarma ve acil yardım ihtiyaçlarının yerini, enkazın kaldırılması, geçici barınma alanlarının oluşturulması, kalıcı konutların inşası süreçleri takip etti. AFAD ve diğer kurumlarımızın yanı sıra Gaziantep Büyükşehir, Şahinbey, Şehitkâmil ilçe belediyelerinin de aralarında bulunduğu yüzlerce belediyemiz deprem bölgesinde çok güzel hizmetler verdi. Kardeş belediyeler oluşturduk. Türkiye’nin değişik yerlerinden partimizin belediyeleri burada kardeş belediyelerle bir arada çalışmalarını yürüttüler, hâlâ yürütüyorlar, sonuna kadar yürütecekler. Bu vesileyle tüm belediye başkanlarımıza ve ekiplerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.

Yaklaşık 1,5 ayın ardından yoğun çalışmaların tamamında önemli bir safhaya geldik. Enkazın neredeyse yarısını kaldırdık. ‘Durmak yok, yola devam’ dedik. Geçici barınma alanlarını, konteynerleriyle, prefabrikleriyle, çadırıyla eldeki tüm imkânları kullanarak yaygınlaştırıyoruz. Bu alanları altyapısıyla, sosyal ihtiyaçları karşılayacak birimleriyle, parkıyla, yeşil alanıyla adeta bir mahalle kurma anlayışıyla yapıyoruz. İlk haftalarda ülkemizin diğer şehirlerine giden vatandaşlarımız da yavaş yuvalarına dönüyorlar. Hasarsız ve az hasarlı evlerde oturulmaya, iş yerleri açılmaya, fabrikalarda çarklar dönmeye başladı.”

Yaklaşık 2,5 milyon kişinin hâlen deprem bölgesi dışındaki şehirlerde, 2,5 milyon kişinin de geçici barınma alanlarında misafir edildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evini kaybetmiş insanları bir an önce yeni yuvalarına kavuşturmak istiyoruz. Bunun için kalıcı konutların inşaat sürecini depremin hemen ardından başlattık. Yürüttüğümüz hasar tespit çalışmaları sonunda tüm deprem bölgesinde 313 bin binadaki 894 bin bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak, ağır ve orta hasarlı olduğunu gördük” dedi.

“Amacımız, 319 bini bir yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin yeni konut yaparak depremzede vatandaşlarımıza teslim etmektir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni konutları zemin artı 3 ve zemin artı 4 katı geçmeyecek binalarda 3 oda 1 salon olarak güvenli ve kullanışlı bir tasarımla yapacaklarını, köy evlerini de tek katlı, ahırı ve bahçesiyle her türlü talebe cevap verecek şekilde hazırladıklarını söyledi.

“MİLLETİMİZE VERDİĞİMİZ SÖZÜ TUTMAK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ”

Gaziantep’te de 29 bin 741 deprem konutu ve 12 bin 607 köy evi inşa edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu konutlardan 7 bin 87’sinin temelini bugün buradan atıyoruz. Kilis’te inşa edeceğimiz 649 konutun temelini de yine bugün atıyoruz. Deprem konutlarımızın, hak sahiplerimize şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Projelerimizi, bilim insanlarımızın ve mühendislerimizin yanı sıra şehrin yöneticilerinin, iş dünyasının, kanaat önderlerinin, vatandaşlarımızın görüşlerini de alarak şekillendiriyoruz.

Attığımız her adımda şehirlerimizin tarihini, kültürünü, sanatını, sanayisini, ticaretini, tarımını velhasıl birikimini ve hedeflerini mutlaka gözetiyoruz. Yeni yerleşim yerlerinin tespitini, mevcut merkezlerin dönüşümünü hep bu anlayışla tasarlıyoruz. Bugüne kadar bölge genelinde 67 binin üzerinde konutun ve köy evinin yapım sürecini başlattık. Biraz sonra atacağımız temellerle beraber 30 bin konutun inşası da fiilen yürüyor. Neredeyse her gün yeni konut ihaleleri yapılıyor, yeni inşaatlara girişiliyor. Daha önce başlattığımız 500 bin konut, 1 milyon altyapı, arsa ve 50 bin iş yeri projesini de kuralarını çekerek hak sahiplerini belirleyerek sürdürüyoruz. Milletimize verdiğimiz sözü tutmak için gece gündüz çalışıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van, Elazığ, Malatya, İzmir depremlerinde, Kastamonu, Bartın, Giresun sellerinde, Antalya ve Muğla yangınlarında nasıl kimseyi mağdur etmeden herkese evlerini teslim ettilerse, Gaziantep’te de aynısını gerçekleştireceklerini belirterek, “Depremzede her kardeşimin hakkını, hukukunu bizzat takip edecek, çalışmaların aksaksız yürümesini sağlayacağız” diye konuştu.

Türkiye genelinde riskli binaların dönüşümüyle ilgili de kapsamlı bir hazırlık yaptıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Ulusal Risk Kalkanı” modeliyle şehirleri en kısa sürede depremlere, sellere, heyelanlara, yangınlara ve diğer tüm risklere karşı dayanıklı, güvenli, huzurlu hâle getirmekte kararlı olduklarını belirtti.

“ARTIK ASIL BÜYÜK ŞAHLANIŞIN EŞİĞİNDEYİZ”

Neredeyse 30 yıldır belediye başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı olarak milletin hizmetkârı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar millete verdikleri her sözü tuttuklarının altını çizdi.

Tarihin en kapsamlı, en güçlü, en hakkaniyetli demokrasi ve kalkınma atılımlarının altında imzalarının olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Milletimiz de sağ olsun bugüne kadar bizi hiçbir zaman yalnız koymadı, hep destek oldu, hep yanımızda oldu. Özellikle Gazianteplilerin teveccühünün bizim gönlümüzde ayrı bir yeri var. Bir kez daha Cumhuriyet İttifakı olarak desteğinize talibiz. Cumhuriyetimizin ilk asrı, acısıyla, tatlısıyla bizleri bu noktaya kadar getirdi. Son 20 yılda ülkemize kazandırdığımız güçlü demokrasi ve kalkınma altyapısıyla önceki dönemlerin eksiğini, önemli ölçüde telafi ettik. Artık asıl büyük şahlanışın eşiğindeyiz. Allah’ın izniyle, önümüzde 14 Mayıs seçimleri var. Kazasız belasız bir şekilde bu seçimi de atlattıktan sonra tüm vaktimizi ve enerjimizi Türkiye Yüzyılı’nın inşasına vereceğiz.”

“Yedili koalisyonlarla, masaüstü-masa altı koalisyonlarla bu ülke geçmişte nasıl bir yere gidemediyse bilin ki şimdi de bir yere gidemez” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın ve Türkiye’nin kritik bir yol ayrımında olduğu bugünde “Doğru adımlarla yola devam” diyerek, Türkiye’yi daha büyük bir vizyona kavuşturmak istediklerini belirtti.

“BİZ, SİZE EFENDİ OLMAYA DEĞİL, HİZMETKÂR OLMAYA GELDİK”

Türkiye’nin sahip olduğu mevcut kazanımlar gibi bundan sonra elde edeceği tüm imkânları da milletin her bir ferdinin hizmetine sunacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, size efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik” dedi.

Türkiye’nin eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, haberleşmede, enerjide, tarımda, sanayide, şehirleşmede, sporda, sosyal desteklerde nereden nereye geldiğini görenlerin bu sözle neyi murat ettiklerini iyi bildiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçime 40 günün kaldığını, bunun için yoğun çalışma yürütülmesi gerektiğini söyledi.

Artık “cumhurbaşkanı” seçmenin, yürütmenin başını, yani devleti ve hükûmeti idare edecek kişiyi seçmek demek olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Derdi millet olmayanlar, derdi ülke olmayanlar, derdi evlatlarımızın geleceği olmayanlar, işportacı mantığıyla bu makamı ulufe dağıtma yeri hâline getirmeye çalışıyor. ‘Al sana iki tane, sana üç tane, sana beş tane’ der gibi ulufe dağıtıyorlar. Biz hizmetin peşindeyiz, 20 yıl bunu yaptık. Milletimiz bu göreve aday olanlardan kime ne dağıtacağının sözünü değil, kendisine hangi hizmetleri getireceğinin, hangi eserleri kazandıracağının programını, projesini bekliyor.

İşte Gaziantep’te üniversiteler, Gaziantep’te havalimanı ve şimdi ikinci pist. Bütün bunları bizler yaptık. 20 yıllık tecrübemizden aldığımız güç ve birikimle Türkiye Yüzyılı’nın inşası sürecinde hayata geçireceğimiz programları hazırlamaya başladık. Bunların bir kısmını seçim beyannamemizde yakında kamuoyuna açıklayacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kentsel dönüşüm, raylı sistemlerin ülke geneline yaygınlaştırılmasının önemine dikkati çekerek, bu raylı sistemlerin Gaziantep’te de yapıldığını, bundan sonra da kendilerinin yapacaklarını söyledi.

Dış politikada ülkenin etki alanını, itibarını, kazançlarını güçlendirecek duruşlarını yeni adımlarla tahkim edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yönetim sistemini daha da geliştirmek için kapsamlı analiz çalışmaları yaptık” dedi.

Yeni anayasa konusundaki taslağı da belli bir seviyeye getirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çıkmışlar, ‘Erdoğan aday olamaz.’ Ne oldu? Yüksek Seçim Kurulu suratlarına vurdu mu? Şimdi ne diyorlar? Anayasa Mahkemesine gidiyoruz. Yolunuz açık olsun. Anayasa Mahkemesinin bundan önce bu konularda ne karar verdiklerinden de bunların haberleri yok.

Bunlar ne anayasa bilir ne kanun. Bunların demokrasiyle filan zaten yakından uzaktan alakası yok. Bunlar teröristlerle el ele, kol kola yol yürürler. 14 Mayıs’ta bunları Cudi’ye, Gabar’a, Bestler Dereler’e gömmeye var mıyız? Geçmişte gömdük mü? Gene gömeceğiz. Hiç endişeniz olmasın. Terörle ülkemize bunlar neler çektirdi biliyorsunuzdur. Diyarbakır’da 251 kardeşimizi bunlar sokağa dökerek maalesef şehit etmediler mi? Şu anda içeride değil mi? İçeride. Şimdi söz veriyorlar kapalı kapılar arkasında, yok şunu da kurtaracağız bunu da kurtaracağız… Bay bay Kemal, bu millet sana bu yolu açmayacak.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın döneminde adeta kurtarıcı olan şehir hastanelerini yaygınlaştıracaklarını belirterek, sağlık hizmetlerinin niteliğini artıracaklarını söyledi.

Savunma sanayi projelerinin her birinin başlı başına birer efsane olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İHA’yı yaptık mı? SİHA’yı yaptık mı? Akıncı’yı yaptık mı? Hepsinden öte Kızıl Elma’yı yaptık mı? Türkiye nereden nereye geldi? Şimdi çıkmışlar diyorlar ki, e bunların hepsini gözden geçireceğiz, yol vermeyiz. Ya sen zaten hayatında bu millete en ufak bir hizmet veremedin ki” diye konuştu.

Enerjide müjde üstüne müjde açıkladıklarını da dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yenilerinin de sırada olduğuna işaret etti. Yapılanları tek tek saymaya kalktıklarında saatler süreceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çünkü her alanda benzer hazırlıklar içindeyiz. Türkiye öylesine dinamik bir ülke ki burada durmak demek, mevcutla yetinmek demek, gerilemeye, kaybetmeye başlamak demektir. Bunun için bizim vizyonumuzu da programlarımızı da projelerimizi de sürekli daha ileriye taşımamız gerekiyor. Muhalefetin tek vaadiyse ülkeyi eski günlerine geri döndürmektir. Aslında vadettikleri, koalisyonların, kaos ve kargaşa dönemlerinin yokluk ve yoksulluk dönemlerinin Türkiye’si. Bu ülkenin o dönemde neler kaybettiğini, bu CHP iktidarlarının bu ülkede gaz yağı kuyruklarını nasıl gerçekleştirdiğini, burada benim emsalim olanlar gayet iyi bilir. Yağ kuyruklarını biliyoruz değil mi? Ekmek kuyruklarını biliyorsunuz değil mi? Bunlar hep CHP’nin dönemidir. Hiç kimsenin gücü Türkiye’yi çeyrek asır, yarım asır öncesine götürmeye yetmeyecektir. Milletimiz buna izin vermeyecektir. Gaziantep, Nurdağı, İslahiye buna izin vermeyecektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan deprem konutlarının hayırlı olmasını dileyerek, Ramazanı ve bu ayın içinde idrak edilecek Kadir Gecesi’ni de tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Gaziantep’in Nizip, İslahiye, Şehitkâmil ve Şahinbey ilçeleri ile Kilis’e canlı bağlantı yapılarak temel atma törenleri gerçekleştirildi.

Okumaya Devam edin

Ağustos 2021
P S Ç P C C P
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031  

HABER

Haber

DÜNYA2 gün önce

Ali Bülent Daloğlu : Bilirkişi | Bu kişinin ve yakınlarının Mal varlıkları araştırılması “Türk Milleti” adına çok önemli

TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR YAZI DİZİSİ ÇOK YAKINDA Marka Patent çeteleri vatandaşı soymak için her türlü kumpası kuruyor...

DÜNYA2 gün önce

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan, BM Genel Sekreteri Guterres ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, BM Uluslararası Sıfır Atık Günü özel oturumuna katılmak için bulunduğu New York’ta, Birleşmiş...

DİPLOMAT3 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATV-AHaber-APara-ANews özel yayınına katıldı

ATV-AHaber-APara-ANews özel yayınına konuk olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen canlı yayında, Türkiye ve dünya gündemine dair gelişmeleri...

DİPLOMAT3 gün önce

“Macaristan’ın Türkiye-AB ilişkilerindeki olumlu gündeme desteğini sürdürmesini bekliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan Cumhurbaşkanı Novak ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Macaristan’ın, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerindeki olumlu gündemin ilerletilmesine matuf desteğini artırarak...

DÜNYA3 gün önce

Macaristan Cumhurbaşkanı Novak Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Macaristan Cumhurbaşkanı Katalin Novak’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve...

DÜNYA3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BBP Genel Başkanı Destici ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ile BBP Genel Merkezi’nde bir araya geldi.

DİPLOMAT4 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiçbir kesimi enflasyona ezdirmeme, kayıplarını telafi etme sözümüzü adım adım yerine getiriyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Çalışanlar ve emekliler başta olmak üzere, hiçbir kesimi enflasyona ezdirmeme, kayıplarını...

DÜNYA4 gün önce

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan ,New York’ta Türk ailenin evinde iftar yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliği’nin özel davetlisi olarak bulunduğu New York’ta Hoşcan ailesinin...

DÜNYA4 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Askerlerimizin deprem bölgesinde fedakârca yürüttüğü çalışmaları çok iyi biliyoruz”

Türk Silahlı Kuvvetleri İnsani Yardım Tugay Komutanlığı’nda askerlerle iftarda bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar sonrası yaptığı konuşmada, “Her ne...

DÜNYA4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile Yeniden Refah Partisi’nin...

DÜNYA5 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet-millet omuz omuza vererek bu zor günlerin üstesinden hep beraber geleceğiz”

Adıyaman’da depremzedelerle iftarda bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Devlet-millet omuz omuza vererek, tam bir seferberlik ruhuyla, bu zor...

DÜNYA5 gün önce

İyi ki varsınız |Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman Yeni Afet Konutları Temel Atma Töreni’ne katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman Yeni Afet Konutları Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “İlk günlerdeki önceliğimiz olan arama kurtarma çalışmalarının yerini zamanla...

DÜNYA5 gün önce

İyi ki varsın Mehmet Ali Çeçen

Millattan Önce 4000 li yıllardan başlayarak geçmiş tarihinde, onlarca kez farklı kavimler tarafından kuşatılmış ancak sayısız medeniyetlere kucak açmış, gerek...

DÜNYA6 gün önce

İyi ki varsın Mehmet Duran

Geçmiş tarihinde sayısız medeniyetlere kucak açmış, kendine özgü mimarisi ile etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile zamanın durduğu izlenimini...

DÜNYA6 gün önce

TASARIMDA 2030 YOL HARİTASI

ürkiye’de tasarıma ilişkin politika ve stratejilerin ortaya konulması amacıyla 30-31 Mart’ta Türkiye Tasarım Vizyonu 2030 Çalıştayı düzenlenecek. Türk Patent ve...

DÜNYA6 gün önce

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Her geçen gün bir önceki günden çok daha iyi durumdayız.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, deprem bölgesinde her geçen gün bir önceki günden çok daha iyi durumda olduklarını belirterek,...

DÜNYA6 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletimiz gerekli tüm personelini deprem bölgesinde görevlendirmiştir”

İstanbul Büyükçekmece Öğrenci Yurdu’nda misafir edilen depremzedelerle iftar yemeğinde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletimiz tüm kurumlarını, imkânlarını, gerekli tüm...

DİPLOMAT6 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özdemir Bayraktar Millî Teknoloji Merkezi’ni ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özdemir Bayraktar Millî Teknoloji Merkezi’ni ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaret ettiği Özdemir Bayraktar Millî Teknoloji Merkezi’nde...

DÜNYA7 gün önce

İyi ki varsın Haşim İzol

Anadolu coğrafyasında, en eski antik çağlardan daha eski bir tarihe tanıklık eden Mezopotamya’nın en önemli merkezlerin den, adeta dünya tarihine...

DÜNYA1 hafta önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlim Yayma Vakfı 52. Genel Kurulu’na katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlim Yayma Vakfı 52. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Hem asrın felaketiyle mücadele ediyor hem de asrın projelerini tek...

DÜNYA1 hafta önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın meseleleri bizim en öncelikli gündem maddemizdir”

Hatay’da depremzedelerle iftarda bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçimler elbette önemlidir ama deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın meseleleri bizim en öncelikli gündem...

DİPLOMAT1 hafta önce

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan, Hatay’da depremzedelerle bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay’da ziyaretlerde bulundu. Emine Erdoğan, Katar-Türkiye Kardeşlik Konteyner Kenti’nde...

DÜNYA1 hafta önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıkılan her şeyi yeniden, daha iyisiyle, daha güzeliyle, daha güvenlisiyle yeniden yapacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da Deprem Konutları ve Yeni Devlet Hastaneleri Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Tarih boyunca nice badireleri atlatmış, pek...

DÜNYA1 hafta önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmadan bize durmak, dinlenmek yok”

Kahramanmaraş’ta şehit, gazi ve depremzede ailelerle iftarda bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kahramanmaraş’ımızın çeşitli ilçelerinde inşasına başladığımız konutların temel atma...

DİPLOMAT1 hafta önce

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan, depremzede Gönen ailesi ile iftar yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Ramazan ayının ilk iftarını, Kahramanmaraş merkezli depremlerde evleri yıkıldığı için Malatya’dan gelip Ankara’ya...

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta Deprem Konutları Temel Atma Töreni’ne katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş’ta depremzedeler için inşa edilecek afet ve köy konutlarının ilk temel atma törenine katılarak bir konuşma...

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NTV-Star TV özel yayınına katıldı

NTV-Star TV özel yayınına konuk olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen canlı yayında, Türkiye ve dünya gündemine dair...

DİPLOMAT1 hafta önce

Gambiya Büyükelçisi Alkali Fanka Conteh :Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Gambiya büyükelçisinden güven mektubu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gambiya Büyükelçisi Alkali Fanka Conteh’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Conteh,...

DİPLOMAT1 hafta önce

Birleşik Krallık Büyükelçisi Jill Morris : Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Birleşik Krallık büyükelçisinden güven mektubu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Krallık Büyükelçisi Jill Morris’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi...

DİPLOMAT1 hafta önce

Kuzey Makedonya Büyükelçisi Jovan Manasijevski :Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Kuzey Makedonya büyükelçisinden güven mektubu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Makedonya Büyükelçisi Jovan Manasijevski’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi...

DÜNYA2 hafta önce

İyi ki varsın Abdullah Aksak

Anadolu coğrafyasında, en eski antik çağlardan daha eski bir tarihe tanıklık eden Mezopotamya’nın en önemli merkezlerinden, adeta dünya tarihine meydan...

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir’de Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi açılışına katılarak bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin stratejik ürünleri...

DİPLOMAT TV

REKLAMLAR
DİPLOMAT13 saat önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye bu büyük afetin de üstesinden gelerek, hedeflerine doğru ilerlemeye devam edecektir”

DİPLOMAT13 saat önce

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan, New York’ta TASC’ın geleneksel iftarına katıldı

DÜNYA16 saat önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremin yıktığı şehirlerimizin tamamını ayağa kaldırmadan durup dinlenmeyeceğiz”

DÜNYA2 gün önce

Emine Erdoğan: “Çevre sorunlarında çözümün bir parçası olma kararlığımızı sürdürüyoruz”

DÜNYA2 gün önce

Ali Bülent Daloğlu : Bilirkişi | Bu kişinin ve yakınlarının Mal varlıkları araştırılması “Türk Milleti” adına çok önemli

DÜNYA2 gün önce

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan, BM Genel Sekreteri Guterres ile görüştü

DİPLOMAT3 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATV-AHaber-APara-ANews özel yayınına katıldı

DİPLOMAT3 gün önce

“Macaristan’ın Türkiye-AB ilişkilerindeki olumlu gündeme desteğini sürdürmesini bekliyoruz”

DÜNYA3 gün önce

Macaristan Cumhurbaşkanı Novak Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DÜNYA3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BBP Genel Başkanı Destici ile görüştü

DİPLOMAT4 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiçbir kesimi enflasyona ezdirmeme, kayıplarını telafi etme sözümüzü adım adım yerine getiriyoruz”

DÜNYA4 gün önce

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan ,New York’ta Türk ailenin evinde iftar yaptı

DÜNYA4 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Askerlerimizin deprem bölgesinde fedakârca yürüttüğü çalışmaları çok iyi biliyoruz”

DÜNYA4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan ile bir araya geldi

DÜNYA5 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet-millet omuz omuza vererek bu zor günlerin üstesinden hep beraber geleceğiz”

DÜNYA5 gün önce

İyi ki varsınız |Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman Yeni Afet Konutları Temel Atma Töreni’ne katıldı

DÜNYA5 gün önce

İyi ki varsın Mehmet Ali Çeçen

DÜNYA6 gün önce

İyi ki varsın Mehmet Duran

DÜNYA6 gün önce

TASARIMDA 2030 YOL HARİTASI

DÜNYA6 gün önce

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Her geçen gün bir önceki günden çok daha iyi durumdayız.

Genç Diplomat