Diplomat -Dünya

DÜNYA

“Milletimizin bu zor günlerde gösterdiği tarihî dayanışma geleceğimize daha güvenle bakmamızı sağlamıştır”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Yardım ve destek personeliyle toplamda 271 bin kamu görevlimiz ve gönüllümüz deprem bölgesinde vazife üstlendi. Bireysel olarak gelenlerle yaklaşık yarım milyon insanın depremzedelerin imdadına koştuğu bir dönem yaşadık. Milletimizin bu zor günlerde gösterdiği tarihî dayanışma geleceğimize daha bir güvenle bakmamızı sağlamıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Cumhuriyet tarihinin en çok can kaybına, yıkıma, acıya yol açan 6 Şubat depremleri ve sonrasındaki artçı sarsıntılar sebebiyle milletimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Depremde hayatını kaybeden 46 bin 104 vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz. Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi merkezli olarak 6 Şubat Saat 04.17’de yaşadığımız 7,7 büyüklüğündeki ilk deprem anından itibaren devlet ve millet olarak tüm imkânlarımızı seferber ettik. Bakanlıklarımızın, kurumlarımızın, kuruluşlarımızın tamamının sahip oldukları tüm arama kurtarma, yardım, destek kapasitelerini deprem bölgesine yönlendirdik.

Yaklaşık 9 saat sonra meydana gelen Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğündeki ikinci deprem, felaketin sonuçlarını daha da ağırlaştırdı. Üst üste gelen bu iki deprem yakın tarihteki diğer afetlerden farklı olarak 11 ilimizdeki 62 ilçe ve 10 bin 190 köyümüzde birden yıkıma yol açtı. Depremin ülkemizde ve özellikle de bölgede ağır kış şartlarının hüküm sürdüğü günlerde yaşanması işleri daha da güçleştirdi. Yıkımın ulaşımdan iletişime ve enerjiye kadar temel altyapıda yol açtığı hasarlar da ayrıca bir sıkıntı olarak karşımıza çıktı. Şehirlerimizin afetlere acil müdahalede bulunacak kamu ve sivil toplum insan kaynağının önemli bir kısmının da deprem yıkıntıları altında kalması ise hem trajik hem pratik sonuçlarıyla zorlukları artırdı. Buna rağmen, deprem şehirlerindeki kamu personeli ile acil müdahale ekipleri süratle toparlanarak kendi acılarını bir kenara bırakıp milletimizin yardımına koştular.

“ÜLKEMİZİN 81 VİLAYETİNİN TAMAMINDAKİ KAMU GÜCÜNÜ SAATLER İÇİNDE DEPREM BÖLGESİ İÇİN HAREKETE GEÇİRDİK”

AFAD’ın koordinasyonunda ülkemizin 81 vilayetinin tamamındaki kamu gücünü saatler içinde, deprem bölgesi için harekete geçirdik. Depremin hemen ardından yola çıkan bakanlarımız, sabah 09.00’dan itibaren deprem sahasındaki şehirlere ulaşıp koordinasyonu üstlendiler. Her şehrimize en az bir, bazı illerimize daha fazla sayıda bakanımızı daimi olarak görevlendirdik. Ayrıca, tüm bakanlarımız deprem bölgesi şehirlerine defalarca giderek kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili eksikleri tespit edip bunları hızla tamamlarken, milletimizin acılarını da paylaştılar.

Valiliklerimiz ve kaymakamlıklarımız başta olmak üzere tüm birimlerimizi, ülkemizin dört bir yanından görevlendirdiğimiz mülki idare personeliyle takviye ettik. Milletvekillerimizin her birini hemen deprem bölgesi illerinde görevlendirerek çalışmalara katkı vermelerini, depremzedelerimizin yanında olmalarını sağladık. Askerimiz, depremden dakikalar sonra harekete geçerek diğer bölgelerden gelen takviyelerle birlikte üzerine düşen görevi bihakkın yerine getirdi, getirmeye devam ediyor.

Polisimiz ve jandarmamız, hem güvenliğin ve düzenin sağlanması hem arama kurtarma çalışmalarındaki destekleri hem yardım faaliyetlerinin yürütülmesindeki hayati rolleriyle âdeta destan yazdı. Sağlık personelimiz, kimi yerlerdeki zarar gören hastanelerimize rağmen, yıkıntıların altından yaralı olarak kurtarılan insanlarımıza şifa dağıtmak için insanüstü bir gayretle çalıştı, çabaladı.

Belediyelerimiz, hem arama kurtarma hem yardım çalışmaları için başkanı, personeli, araç gereçleriyle deprem şehirlerine koştu. Tüm AFAD ekiplerinin yanı sıra, madencilerimizi, ormancılarımızı, DSİ ekiplerimizi, karayolları ekiplerimizi arama kurtarma çalışmalarına katılmak için hemen bölgeye gönderdik. Bölgede getirdiğimiz 18 bin iş makinası, 116 helikopter, 75 uçak, 38 gemi de çalışmalara katıldı. Gerekli eğitime ve donanıma sahip tüm sivil arama kurtarma potansiyelimizi değerlendirdik.

Uluslararası yardım çağrımıza cevap veren NATO ve Avrupa Birliği dâhil 90 ülkeden 11 bin 500’e yakın personele sahip profesyonel arama kurtarma ekiplerini hızla sahaya dağıttık. Böylece, toplamda 35 bin kişiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş bir arama kurtarma gücünü bir araya getirdik.

Yardım ve destek personeliyle toplamda 271 bin kamu görevlimiz ve gönüllümüz deprem bölgesinde vazife üstlendi. Bireysel olarak gelenlerle yaklaşık yarım milyon insanın depremzedelerin imdadına koştuğu bir dönem yaşadık. Milletimizin bu zor günlerde gösterdiği tarihî dayanışma geleceğimize daha bir güvenle bakmamızı sağlamıştır.

“ŞARTLARIN ÖNÜMÜZE ÇIKARDIĞI ENGELLERE TESLİM OLMADIK”

Ancak yıkım öylesine çok, yıkım alanı öylesine büyük, iklim ve saha şartları öylesine zorluydu ki yine de çalışmaların ilk anlarında arzu ettiğimiz hıza ve etkinliğe ulaşamadık. Şartların önümüze çıkardığı engellere elbette teslim olmadık. Kapanan yolları süratle açarak, yıkılan altyapıyı hızla kullanılabilir hâle getirerek, kamunun ve özel sektörün elindeki tüm araç ve insan gücünü devreye alarak kısa sürede düzeni sağladık.

Önceliğimizi arama kurtarma çalışmalarına verdik. İdeal bir arama kurtarma ekibinin 80 kişiden, en az da 20 kişiden oluşması gerekiyor. Bir başka ifadeyle asgari personel sayısıyla bile aynı bin 750 binaya müdahale imkânı vardı. Yıkılan ve dolayısıyla arama kurtarma yapılması gereken bina sayısı ise, bırakın ekip sayısını toplam arama kurtarma personeli sayısı kadardı.

Buna rağmen ekiplerimiz yıkıntılar altındaki son canlı insanımızı da oradan sağ salim çıkartabilmek için günlerce durup dinlenmeden çalıştı, çabaladı. Sonuçta belki de bu çapta bir felakette dünyada örneği olmayan bir şekilde, neredeyse depremin 10. gününde arama kurtarma çalışmalarının çoğunu tamamlamayı başardık. Yıkıntıların altından çıkan her canlı insanımızla 85 milyon hep birlikte sevinç gözyaşlarına boğulduk. Hayatını kaybeden her bir insanımızla da yüreklerimiz dağlandı, üzüntümüz gözyaşı olup yanaklarımızdan süzüldü.

Bugün depremin dördüncü haftasını geride bırakırken geriye dönüp baktığımızda yaşadığımız afetin büyüklüğünü daha iyi görüyor, kayıplarımızın acısını daha derinden hissediyoruz. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten, kazadan, beladan muhafaza etsin diye duada bulunuyoruz.

“KONTEYNER ŞEHİRLERİN KURULUMUNA HIZ VERDİK”

Depremin yol açtığı geniş yıkım, geride kalan insanlarımızın hayatını da fevkalade zorlaştırdı. Deprem bölgesindeki 11 ilimizde yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı, yani artık kullanılamaz hâle gelmiş bina sayısı 230 bini, buralardaki bağımsız bölüm sayısı da 645 bini buluyor. Evi hasarsız veya az hasarlı olan vatandaşlarımızın bir kısmı da devam eden artçı sarsıntılar sebebiyle yaşadıkları kaygıyla evlerine giremiyor.

Hâlihazırda 3 milyon 320 bin insanımız deprem bölgesinden tahliye edilerek diğer illerimize gitti. Bölgedeki 800 bin insanımız ise şehirlerden ayrılarak köylerine sığındı. Deprem bölgesinde kalan 1,5 milyonu aşkın insanımız çadırlarda, 53 bin insanımız konteynerlerde, 123 bin insanımız Millî Eğitim kurumları başta olmak üzere kamu tesislerinde hayatını sürdürüyor. Ülke genelinde Gençlik Spor Bakanlığı yurtlarımızda 160 bine, otellerde 137 bine yakın depremzedeyi misafir ediyoruz. Bölgede faaliyet yürüten kamu ve sivil yardım kuruluşlarımız her gün 5 milyon 800 bin insanımıza hizmet veriyor.

Çadırlarda barınmanın zorluğu ile diğer şehirlerimize giden insanlarımızın bir an önce evlerine geri dönmek istediklerini bildiğimiz için konteyner şehirlerin kurulumuna hız verdik. Konteyner kentleri elektriğiyle, suyuyla, kanalizasyonuyla, yoluyla, sosyal tesisleriyle âdeta yeni bir yerleşim yeri altyapısıyla kuruyoruz. Tabii bu da biraz vakit alıyor. Amacımız, 2 aya kadar 100 bin konteyner kurarak yarım milyon depremzedeyi daha iyi şartlarda barınabilecekleri bu alanlara taşımaktır. Gerekirse konteyner sayısını daha da artırabiliriz. Ülkemizdeki üretimi ve yurt dışından gelen hibeleri bu doğrultuda seferber ettik.

“ŞEHİRLERİMİZİ İNŞA ÇALIŞMALARIMIZI YENİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ İLE BİRLİKTE PLANLIYORUZ”

Ve bu noktada barınma sorunu yanında şehirlerimizin günlük hayatlarının ayrılmaz bir parçası olan ticari faaliyetlerin ayağa kaldırılması konusuna da önem veriyoruz. Esnafımız hasarsız iş yerlerini açmaya, fabrikalarımız üretime başladı. Yıkılan veya kullanılamaz hâle gelen iş yerleri için de mobil çözümler geliştiriyoruz.

Bugüne kadar 6 bin geçici ticarethane kurarak esnafımızın hizmetine verdik. Ayrıca, Teskomb’un sponsorluğunda 3 bin konteynerden oluşan çarşılar kuruyoruz. Bölgenin ayağa kaldırılmasında kritik öneme sahip sanayi tesisleri, fabrikalar, işletmeler ve diğer istihdam alanları için gereken tüm destekleri sağlayacağız. Şehirlerimizi inşa ve ihya çalışmalarımızı yeni organize sanayi bölgeleri, sanayi siteleri, ticaret merkezleriyle birlikte planlıyoruz.

Deprem bölgesindeki işletmelerin KOSGEB’e olan 2023 borçlarını felakette hayatını kaybeden işletmecilerimizin ise tüm borçlarını siliyoruz. Cazibe merkezleri destekleme programını tüm deprem bölgesi ilçelerimize teşmil ederek hepsinin de altıncı bölge desteklerinden yararlanabilmesini temin ediyoruz. Kalkınma ajanslarımızın tüm kaynaklarını afet bölgesi şehirlerine aktararak projelerin finansmanındaki devlet katkısını en üst seviyeye çıkartıyoruz.

Bireysel ve KOBİ kredilerinin ödemelerindeki ertelemeler yanında, daha önce açıkladığımız 250 milyar liralık KGF destekli kredi paketine 100 milyar lira daha ilave ettik.

Depremde ağır hasara uğrayan yerlerde dükkânlarını hemen faaliyete geçirmek isteyen esnaf ve sanatkârlarımıza 250 bin liraya kadar 12 ayı ödemesiz 60 ay vadeli, yarısını da Hazine’nin ödeyeceği yüzde 7,5 faizli kredi veriyoruz.

Kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği uygulamalarını da bölgedeki istihdamı güçlendirmek için devreye alıyoruz. Toplum yararına çalışma programıyla bölgeye sağladığımız istihdamı özellikle ihtiyaç sahibi ailelere öncelik vererek 50 bin kişiye çıkartıyoruz.

“ÇOCUKLARIMIZIN EĞİTİMİNİN AKSAMAMASI İÇİN GAYRET GÖSTERİYORUZ”

Aynı şekilde çocuklarımızın eğitiminin aksamaması için de gayret gösteriyoruz. Çadırlarda, konteynerlerde kurduğumuz eğitim yuvalarında evlatlarımızı hem yeniden okula hazırlıyor hem depremin ruh dünyalarında yol açtığı tahribatı gidermeye çalışıyoruz.

İllerin okulların binalarının durumlarına göre kademeli olarak ilk ve orta dereceli eğitim kurumlarımızı açmaya başladık. İlk etapta 3 ilimizde 1 Mart’ta başlayan eğitim-öğretim, 3 ilimizde 13 Mart’ta, 4 ilimizde ise 27 Mart’ta devreye girecek.

Depremzede vatandaşlarımıza psikososyal destek vermek için 8 bin personelimiz sahada görev yapıyor.

Sağlık hizmetlerini, hastaneler yanında ihtiyaç duyulan yerlerde kurulan mobil sağlık merkezlerinde eksiksiz olarak sunmanın gayreti içindeyiz.

Çiftçilerimizin üretime devam edebilmelerini temin amacıyla, kendilerine destek ödemelerinin peşin yapılmasından yem ve gübre katkısına kadar her türlü kolaylığı gösteriyoruz.

“1 MİLYON 61 BİNDEN FAZLA DEPREMZEDEYE HANE BAŞINA 10 BİN LİRA ACİL YARDIM ÖDEMESİ YAPTIK”

İnsanlarımızın barınma taleplerini karşılarken, diğer ihtiyaçlarını da ihmal etmiyoruz. Bugüne kadar 1 milyon 61 binden fazla depremzedeye hane başına 10 bin lira acil yardım ödemesi yaptık. Evleri kullanılamaz hâle gelen depremzedelerimize hane başı 15’er bin lira taşınma yardımı ödemesine başladık. Kiraya çıkan depremzedelere 3 bin lira ile 5 bin lira arasında destek veriyoruz. Yakınları vefat eden depremzedelerimize de 100’er bin lira ödüyoruz.

Diğer şehirlere giden depremzedelerimize hem valilik ve kaymakamlıklarımız hem belediyelerimiz hem sivil toplum kuruluşlarımız hem vatandaşlarımız sahip çıkıyor. Bu insanlarımızın barınmadan gıda ve giyime kadar tüm ihtiyaçlarının el birliği ile karşılandığı dünyaya örnek olacak bir dayanışma görüyoruz.

Hiç şüphesiz, gerek depremin ilk günlerinde gerek daha sonraki süreçte canımızı acıtan istisnai örneklere de şahit olduk. Aldığımız tedbirler, hayata geçirdiğimiz uygulamalar ve gösterdiğimiz kararlı duruşla bunları kısa sürede aştık. Devletimizin gücü ve milletimizin alicenaplığı öylesine büyüktü ki, bu kötü emsaller önemsiz birer teferruat olarak kaldı.

“AMACIMIZ, ÖNÜMÜZDEKİ 2 AY İÇİNDE 244 BİN KONUTUN VE 75 BİN KÖY EVİNİN İNŞASINA BAŞLAMAKTIR”

Hamdolsun, 4 haftanın sonunda arama kurtarma çalışmalarını tamamladığımız, barınma ve gıda sorunlarını çözdüğümüz, enkaz kaldırma çalışmalarına hızla devam ettiğimiz bir yere geldik. Sadece yıkık ve acil yıkılacak olarak hızla enkazını kaldırmamız gereken 50 bin bina var. Bir yandan da insanlarımızı en kısa sürede yeni evlerine taşımak istiyoruz. Bunun için en önemli gündemimiz, insanlarımızı bir an evvel güvenle ve huzurla yaşayacakları yeni evlerine kavuşturmaktır.

Amacımız, önümüzdeki 2 ay içinde 244 bin konutun ve 75 bin köy evinin inşasına başlamaktır. Bugün itibarıyla bunlardan yaklaşık 22 bininin inşasına geçilmiştir. Mevcut planlamaya göre 405 bini konut ve 83 bini köy evi olmak üzere toplamda 488 bin yeni hane yaparak vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Hatta bu sayıya yaklaşık 40 bin binadaki 164 bin orta hasarlı bağımsız bölümü ekleyecek çalışmayı da başlatıyoruz. Kamu binalarını da öncelik sırasına göre yine TOKİ eliyle yapacağız. Hasar tespit çalışmaları tamamlandığında bu sayı kesinleşecektir.

Yeni yerleşim yerlerini yüksekliği 3 veya 4 katı geçmeyecek binalarda 3 oda 1 salon olarak yerel mimariye uygun şekilde altyapısıyla, okuluyla, sağlık merkeziyle, camisiyle, çarşısıyla, parkıyla başlı başına bir yaşam alanı olarak tasarlıyoruz. Yıkılan binaların olduğu yerlerdeki ihya çalışmalarını zemini uygunsa seyreltilmiş yoğunluğa göre yürüteceğiz. Hak sahiplerine konutlarını 1 yıl içinde teslim etmeyi hedefliyoruz.

“TOKİ, TEKNİK YETERLİLİĞİ VE UYGULAMA KABİLİYETİYLE DEPREMDEN ALNININ AKIYLA ÇIKTI”

Deprem bölgelerindeki şehirlerimizin yeniden inşası ve ihyası sürecini, son 20 yıldaki tecrübelerimiz ışığında hamdolsun hızla ve etkin şekilde yürütebilecek bir birikime sahibiz. Bugüne kadar 1 milyon 180 bin insanımızı ev sahibi yapan TOKİ, teknik yeterliliği ve uygulama kabiliyetiyle depremden alnının akıyla çıktı. Son olarak TOKİ vasıtasıyla 500 bin konut, 1 milyon altyapılı arsa ve 50 bin iş yeri projesiyle milletimizin huzuruna çıkmıştık. Depremde yıkılan şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırma sürecini de TOKİ vasıtasıyla yaparak ülkemizin elindeki bu imkânı en iyi şekilde değerlendireceğiz.

Hayatını kaybeden vatandaşlarımızı geri getiremeyiz ama bunun dışındaki tüm yıkımları, tüm zararları, tüm kayıpları telafi etme kararlılığına sahibiz. Deprem bölgesindeki şehirlerimizde hayat tamamen normale dönmeden bize durmak, dinlenmek haramdır.

Hükûmet olarak bugüne kadar ülkemizi depreme ve diğer afetlere hazırlamak için kapsamlı çalışmalar yaptık. Deprem yanında sel, yangın, heyelan, kuraklık gibi tabiat olaylarıyla çevremizdeki siyasi ve sosyal krizlerin ülkemize muhtemel etkilerine karşı alacağımız tedbirleri sonraki müdahale adımlarıyla detaylıca planlıyoruz.

KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ

Nitekim bizi şuradan hatırlamanız lazım: Van, Elazığ, Malatya, İzmir depremlerinde, Antalya, Muğla yangınlarında, Kastamonu, Bartın, Giresun sel afetlerinde bu konularda hükûmetimiz çok ciddi ve başarılı sınavlar verdi. İlkini tam da deprem günü Kahramanmaraş’ta uygulamaya koyacağımız afete hazırlık planlarıyla ülkemizin tamamını kuşatan yeni hazırlıklar içindeydik. Yaklaşık 10 yıldır mücadelesini yürüttüğümüz kentsel dönüşüm projeleri de Türkiye’nin afet hazırlık çalışmalarından biriydi. Ancak, 6 Şubat’ta bir kez daha gördük ki felaketler bizim hazırlıklarımızı beklemiyor. Dolayısıyla artık her ne yapacaksak daha hızlı, daha kararlı, daha etkin şekilde hayata geçirmemiz gerekiyor.

Tek başına kentsel dönüşüm projelerinde yaşadığımız sıkıntılar bile afetlerle mücadelede yeni bir anlayışı ve yöntemi hayata geçirmemizin şart olduğunu gösteriyor. Milletimiz şahittir, kentsel dönüşüm projelerinin bir an önce tamamlanması, bu adımlara engel olunmaması için âdeta yalvardık. Bu konunun siyasetin malzemesi olamayacak kadar hayati öneme sahip bulunduğunu, kaybedilen her anının bizi göz göre göre gelen büyük yıkımlara ve kayıplara biraz daha yaklaştırdığını söyledik.

Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı sonrası yaşadığı kontrolsüz köyden kente göç akını şehirlerimizin sadece çevresinde sağlıksız yapılaşmaya yol açmakla kalmamış, merkezlerini de felç etmiştir. Bu şekilde ortaya çıkan kalitesiz yapı stokumuz bir süre sonra en büyük baş ağrımız hâline dönüşmüştür. Tek çözüm şehirlerimizi mümkün olan yerlerde mahallinde, mümkün olmayan yerlerde ise çevredeki uygun alanlarda tekrar inşa etmektir.

Kentsel dönüşüm projeleriyle bugüne kadar yenilediğimiz 3,3 milyon konut elbette önemlidir. Biz sürekli 15 yıldır kentsel dönüşüm dedik Başta ana muhalefet olmak üzere yavru muhalefet onlar ise biz kentsel dönüşüme karşıyız dediler. Bununla ilgili çeşitli kalkıp mitingler yaptılar, vatandaşı topladılar. Ve şimdi de o vatandaş bizim önümüzü kesiyor, ‘Ne olur gelin bizim de binalarımızı artık yıkın.’ Ama bak biz 10 sene önce, 15 sene önce size kentsel dönüşüm dedik, eğer o zaman bizim bu talebimize uysaydınız bugün bu binalar bitmiş olacaktı. İşte benim oturduğum yer, Üsküdar Burhaniye’de oturuyordum, yalvardım, ama kabul ettiremedim. Şimdi ise o çevrede dört dörtlük binalar yapıldı, binaların her biri birbirinden güzel, zemin artı 3, bu güzellikteki binalarla, caddeler ağaçlandırmasıyla, yeşiliyle, bütün peyzajıyla çok çok farklı bir görüntü ortaya koyuyor.

Bu hafta yine Vahdettin Köşkü’ne giderken vatandaş önümü kesti, ‘Ne olur işte bizim buraya da başlayın.’ Ama bak sonra vazgeçmeyin. ‘Hayır, kime bizi havale ediyorsan et, Sayın Başkan, ne olur bizim buraya da başlayın.’ Tabii arkadaşlarımıza talimatı verdik, tamam dedik. İnşallah buraya da başlayacağız.

Yani zaman su gibi akıp gidiyor, öbür tarafta bakıyorsun bay bay Kemal gidiyor mitingler yapıyor, ‘Sakın ha’ diyor. ‘Burada denize nazır evler yapılacakmış.’ diyor. Tabii ki denize nazır evler de yapılacak, ama kime yapılacak? Biz bunu kendimize yapmıyoruz ki, burada oturan vatandaşımıza yapacağız. Diyoruz ki; ne olur gelin şu anda oturduğunuz imara aykırı olan bu evlerden kurtulun ve size gerçekten yakışan evleri bir an önce yapalım. Basın mensuplarına da tavsiye ederim, Üsküdar Küplüce’ye gidin, Çamlıca Camii’nin altındaki yeni yapılan yerlere bir gidin, oraları görmenizde fayda var.

Şu anda hâlen 81 ilimizde 250 bin konutun yenilenmesi, ayrıca TOKİ’nin sosyal projelerinizde de ilave 250 bin konutun inşası sürüyor. Yıllarca önümüzü kestiler. Fikirtepe, bir kısmı Kadıköy’de, bir kısmı Üsküdar’da; yaptırmadılar, ama şimdi yapılıyor. Eğer önümüz kesilmemiş olsaydı, oralar da bitmiş olacaktı. Öyle mi Sayın Bakanım? Ama hep önümüzü kestiler.

Son depremlerde yıkılan binaların yüzde 98’nin 2000 yılı öncesi inşaatlar olması, son dönemde özel sektörümüzün de bu konuda mesafe katettiğine işaret ediyor. Bunun istisnası olan her hadiseyi yakından takip ediyor ve gereğinin yapılmasını sağlıyoruz. Ama şu gerçeğin altını bir kez daha çizmemiz de şarttır: Kimi muhalefet partilerinin, kimi belediyelerin, kimi sivil toplum kuruluşu görünümlü ideolojik yapıların, hatta kimi de tahriklere kapılan vatandaşımızın kurbanı kentsel dönüşüm projelerindeki kayıplar bizi büyük bir tehditle karşı karşıya bıraktı.

İstanbul başta olmak üzere ülkemizde 6,5 milyon yapının acilen dönüşmesi gerçeği karşımızda dururken, siyasi hesaplar ve bireysel hırslarla süreci geciktirmenin vebali çok ağırdır. Buradan bir kez daha tüm vatandaşlarıma 6 Şubat acılarını tekrar yaşamamak için eski ve riskli binalarını en kısa vakitte kentsel dönüşüme sokmaları çağrısında bulunuyorum. Özellikle de hep İstanbul konuşuluyor, ama ben buradan şimdi ana muhalefetin başındaki zata da konuşuyorum; İzmir, İzmir’in Karabağlar semti. Karabağlar’ın süratle bir kentsel dönüşüm ve değişime ihtiyacı var. Hadi bakalım İzmir’in belediyesi zat-ı şahanelerinde, niye burayla ilgili bir çalışma yapmadınız? Hadi yapın çalışmayı. Karabağlar’ı şöyle bir değiştirin, dönüştürün, bir adım atın be; yok yok. Orada yaşayan insanlar insan değil mi? Onlar için ideal konutlara kavuşma ve bunların içinde yaşama hakları yok mu?

Oranın aynı zamanda milletvekilisin ve şu anda da ana muhalefet olarak baştasın, hadi bakalım. büyükşehir belediye başkanına söyle ne yapacaksa yapsın görelim, biz de alkışlayalım. Yapamazsınız, sizin öyle bir derdiniz yok, öyle bir aşkınız yok. Aynı şey Ankara için de geçerli, hadi yapın. Ankara Büyükşehir sizde, atın adımları. İstanbul’da KİPTAŞ’ın kurucusu benim, Belediye Başkanlığımda kurdum. Şimdi KİPTAŞ onlarda yapın bir şey ya, yok yapamazlar. Dertli olmak lazım dertli, eğer derdiniz yoksa hiçbir şey yapamazsınız.

TÜRKİYE ULUSAL RİSK KALKANI TOPLANTISI

Kentsel dönüşüm projelerini hızlandırmak için uzun vadeli, sübvansiyonlu bir finans yönetimini de önümüzdeki günlerde hayata geçiriyoruz. Geçtiğimiz cuma günü İstanbul’da Dolmabahçe’de farklı ihtisas alanlarından 110 bilim insanımız ve uzmanımızla yaptığımız toplantıda tüm bu hususları enine boyuna değerlendirdik. Bu afetlere karşı nasıl tedbirler alacağız, tüm ilim adamlarıyla bunu değerlendirdik. Ve yaptığımız bu görüşmeleri hepsini kayda aldık. Bu vesileyle de Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli Toplantısı’na iştirak ederek katkı veren tüm bilim insanlarımıza ve uzmanlarımıza bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.

Bu toplantıda afetler konusunda tespit ve tekliflerde büyük ölçüde fikir birliği olduğunu gördük. Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu risklerin bütüncül bir anlayışla öncesi, afet anı ve sonrasıyla beraber değerlendirilerek hukuki altyapısı ve uygulama yöntemlerinin buna göre belirlenmesi gerekiyor. Biz de bu tabloya bakarak Cumhurbaşkanlığı Politika Kurullarına risk ve afet konularıyla ilgili çalışmaları takip edecek yeni bir kurul ekleyeceğimizi oradaki hazirunla paylaştık. Yeni bir kurul, Dolmabahçe’deki Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli Toplantısı’ndaki her tespiti ve teklifi dikkate alarak yol haritamızı sürekli geliştirmek suretiyle çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Afet yasasından afet yönetiminin, özellikle de kurumsal yapısının güçlendirilmesine kadar pek çok alanda yapacağımız çalışmalar için şimdiden hazırlıkları başladık.

Sadece şehirlerimizi değil toplumumuza da afetlere karşı dirençli hâle getirmek istiyoruz. Bu da ancak hükûmeti, bakanlıkları, kurumları, belediyeleri, sivil toplumu, vatandaşı dâhil tüm unsurlarıyla ülkemizde topyekûn anlayış birliği, uygulama bilinci, denetleme kararlılığı sağlamamızla mümkündür. İnşallah yeni dönümde bunu mutlaka başaracağız.

Tarih bize bir ülkenin her şeyi yerle bir olsa bile medeniyet ve kültür bilincine sahip tek bir ocaktan milletin yeniden dirilebileceğini, aksi bir durumda ise milyonluk yığınların anlam ifade etmeyeceğini gösteriyor. Deprem bölgelerimizin yeniden inşası ve ihyasını planlarken maddi telafiyle birlikte ruhlarımızda açılan yaraların tedavisini, yani manevi gücümüzü tahkim etmeye de önem veriyoruz.

“BÖLGESEL VE KÜRESEL DÜZEYDE PEK ÇOK AVANTAJA SAHİBİZ”

Türkiye 1999 depremini yaşadığında kişi başına, bakın burası çok önemli, kişi başına bizim millî gelirimiz neydi biliyor musunuz? 2 bin 800 dolar. Şimdi elhamdülillah 10 bin doları aştık; nereden nereye. Bu neyle oldu? İstikrar ve güvenle oldu. Kendimize inandık, azmettik. Peki, bu yeter mi? Hayır, bu da yetmez. Bizim bunu bir defa 15-20 buralara çıkarmamız gerekiyor ve bunu da inşallah önümüzdeki dönem de çıkaracağız, ama bunu istikrar ve güven ikliminden aldığımız güçle yapacağız.

Ve değerli kardeşlerim; 20 yılda asırlık eksiklerini tamamladığımız sağlam bir altyapıya, bölgesel ve küresel düzeyde pek çok avantaja sahibiz. Böyle bir Türkiye sadece depremin yol açtığı sıkıntıları kısa sürede aşmakla kalmayacaktır. Milletçe yaşadığımız bu büyük felaketi çıkardığımız dersler ve geleceğimize olan güvenimizin verdiği motivasyonla daha büyük bir atılımın vesilesi hâline getirebiliriz. Şehirlerimizi yeniden kurarken sadece beton ve demir yığınlarından oluşan binalar yapmayacak, maziden atiye uzatacağımız köprülerle onları ruh verecek, anlam katacak kimlikler de kazandıracağız.

Bu akşam arkadaşlarımızla onu konuştum, bütün kamu binalarında lütfen şuna dikkat edeceğiz: Ne olursa olsun, nasıl bazı hastanelerimizde bizim şu anda ne var? Sismik izolatörler var. Bunu kamu binalarımızda, özellikle de hastanelerimizde, okullarımızda bunu yaygınlaştırmamız lazım. Yaygınlaştıralım ki huzur bulalım. Bizlere bu toprakları vatan olarak bırakan ecdadın ve deprem yıkıntıları altında hayatlarını kaybeden insanlarımızın emanetine ancak bu şekilde sahip çıkabileceğimize inanıyorum.

“TARİHÎ VE KÜLTÜRÜ FANUS İÇİNE SIKIŞTIRILAMAYACAK KADAR ZENGİN BİR COĞRAFYAYA SAHİBİZ”

Biz tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de bir medeniyet tasavvuru, kültür ve sanat zevki olan bir milletiz. Şair öyle diyor: ‘Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz / Gelmişiz, dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz.’

Biz böyle bir milletiz, bizi kimse öyle sağda, solda, sokakta bulmadı. Küllerinden ayağa kalkan bir milletiz. Evet, son 70 yılda siyasi, ekonomik, sosyal şartların getirdiği bir fetret dönemi yaşadık, ama bu ara dönem artık geride kaldı. Depremde yıkılanla birlikte tüm şehirlerimizi sadece maddi unsurları ve altyapısıyla değil medeniyet ve kültür değerleriyle de, dünüyle, bugünüyle, yarınıyla bir bütün olarak ayağa kaldırmak boynumuz borcudur.

Tarihî ve kültürü fanus içine sıkıştırılamayacak kadar zengin bir coğrafyaya sahibiz. İşte Hatay, Antakya düşünün tamamen orası bir kültürler coğrafyası. Müslüman var, Musevi var, öbür tarafta Hristiyan da var hepsi bir arada, ibadethaneleri bir arada. Bu zenginliği yeni yerleşim yerlerimizde de yaşatacağız. Öncelikle depremin zarar verdiği tüm tarihî ve kültürel varlıklarımıza hassasiyetle sahip çıkacağız. İnsanımızın kimliğini biçimlendiren hiçbir maddi ve manevi kültür varlığımızı ihmal etmeyeceğiz. Yeni yerleşim yerlerini de kültür merkezleriyle, kütüphaneleriyle, müzeleriyle, camileriyle velhasıl tüm donanımlarıyla medeniyet tasavvurumuzu hayatın her alanında gerçekleştirebileceğimiz şekilde kuracağız. Kentsel dönüşüm projelerinin de bu esaslar dahilinde yürütülmesini sağlayacağız.

Fay hatlarına, dere yataklarına, heyelan bölgelerine bina yapıldığı dönem artık bitmiştir. Bu konuda sorumluluğu yerine getirmeyen kurumlardan hesap sormayı en önemli vazifemiz olarak kabul ediyoruz. Milyonların yüreğine ateş düşürmektense, kimliğine bakmaksızın istismar peşinde olan bir avuç muhterisin ve ihmali ile bu duruma sebebiyet verenlerin canını yakmaktan asla kaçınmayacağız. Tarihi tekerrür ettirmemek için yaşadıklarımızdan, kayıplarımızdan, acılarımızdan ibret alacağız.

“BİZİM TEK GÜNDEMİMİZ DEPREMDİR, DEPREM YARALARINI SARMAKTIR”

Diğer yandan şu gerçeği de unutmamamız gerekiyor: Ülkemizin 6 Şubat’ta yaşadığı depremler 11 şehrimizde yol açtığı yıkım yanında, insani ve ekonomik sonuçlarıyla diğer 70 vilayetimizde de etkisi hissedilen genel bir afete dönüşmüştür. Türkiye’nin asrın felaketi olarak tanımlanan bu afetlerinin yaralarını sarması, doğrudan ve dolaylı etkilerini toparlaması için güçlü bir yönetime, güçlü bir siyasi iradeye ihtiyacı vardır. Yıkım alanı ve etkisi itibariyle dünyada eşi benzeri görülmemiş böyle bir felaketin üstesinden gelmek, devletimizle birlikte vatandaşımızın bekasını güvence altına almak, şehirlerimizi ve toplumumuzu afetlere karşı dirençli hâle getirmek, tüm bunlar ancak siyasi istikrar ikliminin tahkimiyle mümkündür. Görüldüğü gibi, bizim tek gündemimiz depremdir, deprem yaralarını sarmaktır, ülkemizi ve şehirlerimizi afetlere hazırlamaktır.

Seçim süreci, beraberinde getirdiği yıpratıcı siyasi gerilimler ve gündemi uzunca bir süre kilitlemesi sebebiyle ister istemez bu çabaları gölgeme riski taşıyor. Hâlbuki Türkiye’nin ihtiyacı, deprem bölgesindeki yaraları saracak ve ülkenin tüm kayıplarını hızla telafi edecek bir odaklanmadır. Bunun için de gündem sapmasına yol açacak seçim sürecinin bir an önce geride bırakılması, ülkenin seçim gerilimi ve tartışmalarından hızla çıkması şarttır. Seçimlerin daha önce açıkladığımız 14 Mayıs tarihinde yapılmasının bize bu imkânı vereceğine inanıyoruz. Bizim seçim sürecindeki gündemimiz yine deprem olacaktır, yine depremin yol açtığı maddi ve manevi kayıpların telafisi olacaktır. Ülkemizin bir bölümü yıkılmış, 10 milyon insanımız evinden, işinden, huzurundan olmuşken, siyasi çekişmelerle, polemiklerle, kavgalarla örülü bir seçim kampanyası yapmayı içimize sindiremeyiz.

Biliyorsunuz, depremin ilk gününden itibaren asla siyasi tartışmalara girmedik. Söylenen her şeyi, sergilenen her tutumu not ettiğimizi belirtmekle yetindik. Milletimizi devletine karşı tahrik edenleri de, yalan ve iftiralarla çalışmaları tehlikeye atanları da, kamu görevlilerimiz ve vatandaşlarımız bölgede mücadele ederken rahat koltuklarında ahkâm kesenleri de, insanımız can derdindeyken mal bölüşümü derdine düşenleri de, kısacası gördüğümüz, duyduğumuz her şeyi not ettik.

“TÜRKİYE’NİN VAKİT KAYBINA, ENERJİ İSRAFINA TAHAMMÜLÜ YOKTUR”

Depremzedelerimizin yaralarını sarıp yüzlerini güldürene kadar bu notları tutmayı sürdüreceğiz. Ülkemiz bu felaketin izlerini silip yeniden normal gündemine döndükten sonra ise herkese hak ettiği cevabı verecek, herkes hak ettiği muameleye tabi tutacağız. O güne kadar milletimize ve özellikle de depremzede vatandaşlarımıza olan hürmetimiz gereği başka bir gündemle, başka bir tartışmayla meşgul olmayacağız. Esasen Türkiye’nin böyle bir vakit kaybına, enerji israfına, dikkat dağınıklığına tahammülü de yoktur.

Bunun için, Türkiye için hemen şimdi diyoruz. Kahramanmaraş için hemen şimdi diyoruz. Hatay için hemen şimdi diyoruz. Adıyaman için hemen şimdi diyoruz. Malatya için hemen şimdi diyoruz. Gaziantep için hemen şimdi diyoruz. Osmaniye için hemen şimdi diyoruz. Kilis için hemen şimdi diyoruz. Adana için hemen şimdi diyoruz. Şanlıurfa için hemen şimdi diyoruz. Diyarbakır için hemen şimdi diyoruz. Elazığ için hemen şimdi diyoruz. Bunlarla birlikte ülkemizin diğer 70 vilayetinin her bir içi hemen şimdi diyoruz.

İnşallah 10 Mart Cuma günü anayasanın bize verdiği yetkiye dayanarak alacağımız seçim kararının ertesi gün Resmî Gazete’de yayımlanmasıyla süreci başlatıyoruz. Tabi kararın yayımlandığı 11 Mart itibarıyla seçim takvimiyle ilgili hususlar Yüksek Seçim Kurulunun yetki alanına girmektedir. Bu süreçte başka ile taşınan, başka ildeki yurt ve misafirhane gibi yerlerde konaklayan, çocuğunun kaydını başka ile alan, sağlık nedeniyle başka ile giden, seçmen kütüğünü yaşadığı yere nakleden, velhasıl hangi sebeple olursa olsun 6 Şubat felaketinden sonra ikametgâhını veya seçmen kaydını değiştiren depremzedelerimizin kendilerine sağlanan hak ve imkânlardan mahrum kalmamalarını sağlayacak bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesini de yayınlıyoruz.

Depremle ilgili çalışmalarımızın ve seçim sürecinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Sözlerime son verirken milletimizin ve tüm İslam âleminin bu gece idrak edeceğimiz Ramazan-ı Şerif’in müjdecisi Leyle-i Berat’ını tebrik ediyorum.

İnşallah Leyle-i Berat bütün bu afetlerden kurtuluşumuzun da bir vesilesi olsun. Bu mübarek gecenin ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini Rabbim niyaz ediyorum.”

DİPLOMAT

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye bu büyük afetin de üstesinden gelerek, hedeflerine doğru ilerlemeye devam edecektir”

Avatar

Published

on

Kilis’te depremzedelerle iftar sofrasında bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar yemeği sonrası yaptığı konuşmada, “Ümidimiz ve beklentimiz odur ki; Türkiye bu büyük felaketin de üstesinden gelerek, hedeflerine doğru ilerlemeye devam edecektir. Sadece bu topraklardaki bin yıllık mazisinde nice saldırıyı savuşturan, nice yıkımın altından kalkan milletimiz, bu sancılı günleri de geride bırakacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile Kilis Cumhuriyet Meydanı’nda şehit aileleri, gaziler ve depremzedelerle iftar yaptı.

Konuşmasına alandakileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu gönül sofrasında bizleri buluşturan, hasret gidermemize, hasbihal etmemize, kucaklaşmamıza vesile olan herkese teşekkür ediyorum. Bir kelam-ı kibar olarak, ‘Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammed’siz muhabbetten ne hasıl?’ der. Dolayısıyla bu iftar sofrasını, bir muhabbet sofrası olarak görüyorum. Bugün bir kez daha sizlerle beraber olmanın bahtiyarlığı içindeyiz. Cumhur İttifakı olarak, gerek Devlet Bey, gerek Fatih Bey, tüm heyetimizle birlikte sizlerle bir arada olmak bizlere ayrı bir güç, ayrı bir mutluluk veriyor” ifadelerini kullandı.

Programda, şehit ve gazi aileleri olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hep beraber bir arada olmanın kendilerine farklı bir güç kattığını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: “Her birinize iftar soframızı onurlandırdığınız için şükranlarımı sunuyorum. Ramazanın en güzel yanlarından birisi, zengin, fakir ayrımı olmaksızın bir araya gelmek, işte bu ayrımların ortadan kalktığı iftar sofralarıdır. Bugün aynı masanın etrafında oturan insanlar olarak sadece iftarımızı ve iftarlıklarımızı paylaşmıyoruz. Aynı zamanda bizler ortak bir kaderi, ortak bir geleceği de paylaşıyoruz. Rabbim dayanışmamızı, yol arkadaşlığımızı daim eylesin diyorum. Diğerleri ne yaparsa yapsın, hangi sahte gündemlerin peşinde koşarsa koşsun, biz her günümüzü deprem öncelikli meselelerle geçiriyoruz. İçinde bulunduğumuz mübarek günlerin feyzinden ve bereketinden de istifade ederek, yaralı gönüllere şifa olmaya çalışıyoruz.”

“DEVLET KURUMLARIMIZ VE BELEDİYELERİMİZ SİZLERİ YALNIZ BIRAKMAYACAK”

Geçen hafta Hatay ve Kahramanmaraş’ta, bu hafta önce Adıyaman’ı, ardından da Gaziantep’i ziyaret ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi de bir kez daha hem acınıza hem ramazan sevincinize ortak olmak hem de sizlere yalnız olmadığınızı hissettirmek için Kilis’teyiz. 11 vilayetimizin, 11’ini de tamamlayacağız. Diğer kalan 6 vilayetimizi de dolaşarak bütün depremzede kardeşlerimizle bir arada olacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kilislilere, insanlık tarihinin en büyük tabii afetlerinden 6 Şubat depremleri dolayısıyla bir kez daha geçmiş olsun dileklerini ileterek, depremde vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara acil şifalar niyaz ettiğini belirtti.

Depremde, Kilis’te 5 bin 41 bağımsız bölümden oluşan 3 bin 40 binanın yıkık, ağır ve orta hasarlı olarak kullanılamaz hâle geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden 3 gün sonra Kilis’e yaptıkları ziyarette, depremin yol açtığı tahribatı bizzat yerinde gördüklerini söyledi.

Devletin tüm kurumlarını seferber ederek, arama-kurtarmadan acil barınma ihtiyaçlarının giderilmesine her alanda Kilislilerin yanında olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bakan arkadaşlarımızı süratle ilimize görevlendirmek suretiyle ilk günden itibaren çalışmaların koordinasyonunu Kilis’te de Ticaret Bakanımla yürüttük. Belediyelerimizin imkânlarını ve personellerini bölgeye toplayarak, altyapı ve üstyapı sorunlarının çözülmesini temin ettik. AFAD ve Kızılay ile iş birliği içinde belediyelerimiz çalışmalarına kesintisiz devam ediyor. Kilis’te hayat tekrar eski düzenine kavuşuncaya kadar devlet kurumlarımız ve belediyelerimiz sizleri yalnız bırakmayacak. Vakıf ve derneklerimizin de sahada fedakârca koşturduklarını görüyor, Allah hepsinden razı olsun diyoruz.”

Devlet-millet-sivil toplum sırt sırta vererek yaraları en kısa sürede hep birlikte saracaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece yıkılanı yapmakla yetinmeyecek, Kilis’i eskisinden çok daha güçlü ve bayındır bir şekilde yeniden ayağa kaldıracağız. Bununla ilgili adımları atmaya zaten başladık. Kilis dahil birçok ilimizde hasar tespit faaliyetlerinden enkaz kaldırmaya tüm çalışmalar hızla yürüyor. Deprem konutlarımızın inşası noktasında, zemin etütleri biten yerlerde temelleri atıyoruz. Depremzedelerimizi bir an önce içinde huzurla yaşayacakları, kendilerini emniyette hissedecekleri kalıcı konutlara kavuşturmak istiyoruz.” dedi.

“KÖY EVLERİNİN BİR KISMINI BAYRAMA KADAR YETİŞTİRME DURUMUMUZ OLABİLİR”

Kilis’te 1643 afet konutu ve 2 bin 628 köy evi inşa edeceklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehrimizde yapılacak toplam mesken sayısı 4 bin 271’i buluyor. Bunlardan 649 konutun temelini bugün attık, 486 köy evimizin ihalesini de yaptık. Böylece afet bölgesinde toplam 67 bin 50 konut ve köy evinin yapım süreci başlamış oldu.” bilgisini verdi.

Kilis ile depremden etkilenen 11 şehirde 319 bin konut, toplamda ise 650 bin konut inşa edeceklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İnşallah bu konutların 319 binini bir sene içerisinde bitirip, hak sahiplerine teslim edeceğiz. Köy evlerinin bir kısmını belki de bayrama kadar inşallah yetiştirme durumumuz olabilir. Bu konuda Bakanımız çok kararlı, işi takip ediyor. Milletimize sözümüzü tutabilmek için deprem bölgesinde ülke tarihimizin en büyük inşa ve ihya seferberliğini başlattık. İş makinalarımız, kamyonlarımız, kepçelerimiz, beton mikserlerimizin yanı sıra mühendislerimiz, mimarlarımız, şehircilik uzmanlarımız, ustalarımız, işçilerimiz canla-başla çalışıyor.”

Her geçen gün ve saat, enkazlar kaldırılıp inşaatlar başladıkça, umutların da yeniden filizlendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çalışmalarımızı, şehirlerin demografisini, sosyolojisini, tarihini, sanatını, kültürünü, sanayisini, mimari yapısını koruyacak bir anlayışla yürütüyoruz. Özellikle bu süreçte yatay mimari ilkemizden asla taviz vermiyoruz, vermeyeceğiz. Konutlarımız, zemin artı 3 veya 4 katı kesinlikle geçmeyecektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce başlattıkları sosyal konutların yapımının da aynı şekilde hızla devam ettiğini söyleyerek, “Kilis’te bugüne kadar 1929 sosyal konut inşa ettik. ‘İlk Evim İlk İş Yerim’ kampanyası kapsamında Kilis’te 550 konut ve 3 bin konut amaçlı arsayı milletimizin hizmetine sunuyoruz. Her bir depremzede kardeşimizi yuva sahibi yapana kadar inşaatlarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz.” diye konuştu.

“KİLİS’İ HER TÜRLÜ AFETE KARŞI DAHA DİRENÇLİ HÂLE GETİRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte maruz kaldığı onca haksız eleştiriye rağmen depremden alnının akıyla çıkan TOKİ’nin, inşaat projelerinin lokomotif kurumu olacağını vurgulayarak, “TOKİ’mizin de katkısıyla Kilis’i, inşallah hep birlikte her türlü afete karşı daha dirençli hâle getireceğiz” dedi.

Kur’an-ı Kerim’de “her zorlukla beraber muhakkak bir kolaylığın olduğunun” müjdelendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem felaketi sebebiyle yaşadığımız zor günlerin, Allah’ın takdiriyle ülkemiz ve milletimiz için hayra tebdil olacağına inanıyorum. Ümidimiz ve beklentimiz odur ki Türkiye bu büyük afetin de üstesinden gelerek, hedeflerine doğru ilerlemeye kararlılıkla devam edecektir” diye konuştu.

Hazreti Mevlana’nın veciz ifadelerinde dile getirdiği “kadim hakikatin” bir kez daha tecelli edeceğinden şüphe duymadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Ne diyordu Mevlana, ‘Ümitsizliğin ardında nice ümitler var/Karanlığın ardında nice güneşler var.’ Allah’ın izniyle karanlığın ardındaki güneşler çok yakında doğacaktır. Sadece bu topraklardaki bin yıllık mazisinde nice saldırıyı savuşturan, nice yıkımın altından kalkan milletimiz, bu sancılı günleri de geride bırakacaktır. Milletin sıkıntısını ikbal kapısı gören kifayetsizlere aldırmadan, biz tedbire sarılıp takdire teslim olarak, afetle mücadelemizi yürüteceğiz. Bu süreçte ülkemizin hızlı karar alan, bunları başarıyla uygulayan dirayetli ve güçlü bir yönetime ihtiyacı bulunuyor. Daha bir masa etrafına toplanmış 7-8 kişiyi idare edemeyenlerin, 85 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye’yi idare etmesi beklenemez. Hele hele teröristlerle el ele, omuz omuza, kucak kucağa dolaşanların benim ülkeme, Kilisime verebileceği hiçbir şey yoktur. Bunları nasıl Cudi’de nasıl Gabar’da nasıl Tendürek’te nasıl Besler Deresi’nde gömdüysek, Allah’ın izniyle 14 Mayıs’ta da siz, biliyorum ki sandığa gömeceksiniz.”

“TERÖR YANDAŞLARIYLA MÜCADELEMİZİ SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ne fuzuli tartışmalarla boşa harcayacak vakti ne de birilerinin keyfini bekleyecek sabrı olduğuna işaret ederek, “Bilhassa depremin yıktığı şehirlerimizin konutuyla sanayisiyle tarımıyla turizmiyle altyapısı ve üstyapısıyla yeniden ayağa kaldırılması gerekiyor. Türkiye’yi ve deprem bölgesindeki şehirlerimizi sürekli kavga eden, sürekli birbirlerinin kuyusunu kazan, ruhsuz, ufuksuz, vizyonsuz bir kumar masasının kaprislerine terk edemeyiz. Sizlerden 14 Mayıs’ta iradenize ve geleceğinize sahip çıkmanızı özellikle istirham ediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kilis’in bugüne kadar olduğu gibi 14 Mayıs’ta da Türkiye, Türkiye’nin aydınlık yarınları, huzur, kalkınma ve refah için yine en doğru kararı vereceğine olan inancını da dile getirdi.

Bugün şehadetinin 8’inci yıl dönümü olan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı bir kez daha rahmetle yâd ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Rabbim kahraman savcımızın mekânını cennet, makamını ali eylesin. Şehit savcımızı alçakça katleden zihniyetle bu zihniyetin destekçileriyle ve eli kanlı katilleri meşrulaştırmaya çalışan terör yandaşlarıyla mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Mevla yar ve yardımcımız olsun diyorum. Rabbim bizleri bir daha böyle musibetlerle karşı karşıya bırakmasın.”

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan, New York’ta TASC’ın geleneksel iftarına katıldı

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in (BM) Uluslararası Sıfır Atık Günü Özel Oturumu’na katılmak için bulunduğu New York’ta, Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi’nin (TASC) geleneksel iftar programına katıldı.

TASC, geleneksel iftarı New York’taki Türkevi’nde Türk-Amerikan toplumu, Amerikan Müslüman toplumu, üst düzey yetkililer, yabancı diplomatlar, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve öğrenciler olmak üzere çok geniş bir yelpazeden oluşan katılımcılarla gerçekleştirildi. Ezan okunmasının ardından Kuran’ı Kerim tilavetiyle devam eden programda, katılımcılara geleneksel Türk yemekleri ikram edildi.

Emine Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkevi çatısı altında, mübarek ramazan akşamında katılımcılarla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Emine Erdoğan, “Amerika’daki Türk ve Müslüman toplumunun güçlenmesi ve daha iyi bir konuma gelebilmesine yönelik çalışmalarınızla, her biriniz, âdeta Türkiye’nin bu coğrafyada atan kalbisiniz” diye konuştu.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde verilen kayıpların herkesi derinden yaraladığını belirten Emine Erdoğan, “Yaklaşık 15 milyon vatandaşımızın yaşadığı 11 ilimizi doğrudan etkilese de acısının şiddeti 82 milyonun yüreğinde hissedildi. Asrın felaketi olarak nitelendirdiğimiz bu depremler, dünyanın pek çok ülkesinden daha geniş bir coğrafyayı yıkımla karşı karşıya bıraktı. Pek çok ülkenin nüfusundan daha yüksek sayıda vatandaşımız evsiz kaldı. Yaralarımızı sararken kayıplarımızın acısı yüreğimizi yakıyor. Tekrar milletimizin, ülkemizin başı sağ olsun. İnanıyoruz ki her karanlık gecenin bir sabahı, her kışın baharı vardır. Karanlıkları aydınlığa çeviren, hüzünleri ferahlığa tahvil eden bir yüce el, bir yüce kudret vardır” ifadelerini kullandı.

Emine Erdoğan, Türk devletinin gücü ve milletinin birliği ile aşamayacak sorun, sarılamayacak yaranın bulunmadığına dikkati çekerek depremin ilk anından itibaren, tüm devlet ve sivil toplum kuruluşlarının, iş birliği hâlinde seferber olduğunu anımsattı.

“BİR VEFA VE DOSTLUK ÇEMBERİ İLE KUŞATILDIK”

“Bu zorlu süreçte, geçmişte farklı ülkelere sayısız defa gösterdiğimiz destek ve dayanışma ile Türkiye’nin ne kadar fazla dost biriktirdiğini de görmüş olduk” diyen Emine Erdoğan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de kendisine “Tüm insani krizlerde elini taşın altına koyan Türkiye’nin bu zor günlerinde yanında olmak hepimiz için bir borçtur” ifadelerini aktardığını paylaştı.

TİKA, AFAD, Kızılay, YTB, Diyanet, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif gibi kuruluşların yıllarca Türkiye’nin “şefkat ve merhamet elini” en uzak diyarlara taşıdığını anlatan Emine Erdoğan, “Bu kez biz, en çok ihtiyacımız olan zamanda, âdeta bir vefa ve dostluk çemberi ile kuşatıldık” dedi.

Emine Erdoğan, açılan derin yaraları sarmak için dünyanın farklı yerlerindeki Türk vatandaşlarının da tek yürek olduğunu hatırlatarak, “Ana vatanınızla aranızda binlerce kilometrelik mesafeye rağmen gönüllerinizin Türkiye ile attığını, topladığınız ayni ve nakdi yardımlar ile sizler de gösterdiniz. Bu süreçte, Türk-Amerikan toplumu ve Amerikalı dostlarımız tarafından toplanan yaklaşık 2 bin ton ayni yardım, Türk Hava Yolları’nın desteğiyle deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza ulaştı. Yardımların toplanması, tasnifi ve sevkiyatında görev alan sizlerin nezdinde, gönüllü katkı sunan tüm dünya vatandaşlarımızın, karanlık gecemizi aydınlatan umut ışığı olduğunu ifade etmek istiyorum. Her birinize şahsım ve Türk halkı adına en kalbi şükranlarımı sunuyorum” açıklamasında bulundu.

“SİZLER, MERHAMETE VE VİCDANA İHTİYACIN HER GEÇEN GÜN ARTTIĞI DÜNYAYA UMUT KAYNAĞI OLAN TÜRKİYE’NİN TEMSİLCİLERİSİNİZ”

Emine Erdoğan, dünyada bir tarafta gönüllü insanların yaraları sarmak için seferber olurken diğer taraftan nefret suçları işlendiğine dikkati çekti.

Irkçılık ve İslamofobinin zehirli bir hastalık gibi yayılırken, Türkiye’ye yönelik iftiralarla karalama kampanyalarının da gerçekleştiğini anlatan Emine Erdoğan, sosyal medya platformlarında 16 kat daha hızlı yayılan yalan ve yanlış bilgilerin, zihinleri ve kalpleri yapay bir gerçeklik zindanına hapsettiğine işaret etti.

Emine Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Nefret, haksızlığa uğrayan kadar, sessiz kalan ve göz yumanları da içine alarak insanlığı büyük bir karanlığa sürüklüyor. Farklı milletlere ve farklı dinlere kucak açmış kadim bir medeniyetin mirasçısı olan bizlerin, ötekine yönelik bu tahammülsüzlüğü anlamamız mümkün değil. Anadolu kültüründen beslenen her kişi; Yunus Emre’nin ‘Ben gelmedim dava için, benim işim sevgi için, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim’ öğüdünü içinde taşımaktadır. Sizler, merhamete ve vicdana ihtiyacın her geçen gün arttığı dünyaya umut kaynağı olan Türkiye’nin temsilcilerisiniz. Demokrasi ve özgürlüklerin merkezi olarak görülen ülkelerin, içinde yükselen nefret ve ayrımcılığa karşı sessiz kaldığı bir ortamda, adalet ve hoşgörünün timsali olmanızı ümit ediyorum.”

Türkiye’nin Suriye’den Ukrayna’ya, Somali’den Myanmar’a uzanacak şekilde uluslararası toplumun karşı karşıya kaldığı insani krizlerin hiçbirinde sessiz kalan taraf olmadığını vurgulayan Emine Erdoğan, Türkiye’nin şahit olduğu her bir meselede sorumluluğu olduğu inancıyla, her zaman çözüm odaklı samimi ve gayretli bir tutum izlediğinin altını çizdi.

Emine Erdoğan, “Yaşadığımız dünyanın; sel, kuraklık, yangın gibi felaketler hâlinde duyulan yardım çığlığına karşı gösterdiğimiz duyarlılık da yine aynı toplumsal vicdanın bir ürünüdür” dedi.

30 MART ULUSLARARASI SIFIR ATIK GÜNÜ

Dünyanın temizliği, güvenliği ve geleceği için 2017’de Türkiye’de başlatılan Sıfır Atık Projesi’nin bugün gölgesinin dünyanın farklı köşelerine ulaşan büyük bir çınara dönüştüğüne şahitlik edildiğini ifade eden Emine Erdoğan, Türkiye’nin girişimleri ve 105 ülkenin eş-sunucu olarak desteğiyle BM’de kabul edilen Sıfır Atık kararının çok büyük bir gurur kaynağı olduğunu belirtti.

Emine Erdoğan, “Karar neticesinde ilan edilen 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün ilkini, dün BM Genel Kurul salonunda, 160’tan fazla ülkenin katılımıyla kutladık. Türkiye’den yükselen Sıfır Atık hareketinin dünyaya örnek olması temennisiyle, Sayın Genel Sekreter Guterres, BM bünyesinde, başkanlığını yürüteceğim bir Danışma Kurulu kurulacağını ilk kez dün ilan etti. Bu tarihî gelişmeler, çocuklarımıza tertemiz bir gelecek adına bırakacağımız en kıymetli miraslar arasında olacaktır” ifadelerini kullandı.

Münferit veya toplumsal olarak yapılan iyiliklerin birleşip çoğalarak karanlıkları bir bir aydınlığa kavuşturacağına inandığını söyleyen Emine Erdoğan, “Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, yeryüzüne bir rahmet olarak gelen bu mübarek ayın barış ve kardeşliğe vesile olmasını temenni ediyorum. Duaların Arş’a yükseldiği bu mübarek günlerde; yalan bilgi ve dezenformasyonla vicdanların ve zihinlerin kirlenmediği, toplumların barış ve kardeşçe yaşadığı, insanların yalnızca iyilikte yarıştığı bir dünya diliyorum” sözleriyle konuşmasına son verdi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Türkiye’nin liderliğinde 30 Mart’ın ilk kez Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak idrak edildiğini hatırlatarak, “Bu girişimin öncülüğünü önce ülkemizde sonra küresel düzeyde yapan Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi’ye bir kere daha şükranlarımızı sunuyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin 6 Şubat’ta tarihinin en büyük felaketini yaşadığını ama en büyük dayanışmaya da şahitlik ettiğini belirten Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde millî gelire göre dünyanın en cömert ülkesi olduğunu, kalkınma yardımlarında da dünyanın ilk üç ülkesi arasında yer aldığını vurguladı.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Amerikan yönetiminin de Türkiye’yle dayanışma gösterdiğini, ülkedeki Türk, Amerikan-Müslüman ve Türk Süryani toplumunun da seferber olduğunu belirtti.

Türk milletinin birçok badireyi devlet ve milletin el ele vererek aştığını hatırlatan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Sizlere ayrıca Türkiye-ABD ilişkilerine yaptığınız katkıdan dolayı da teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye ve ABD’nin ekonomik iş birliğinin rekor kırarak geliştiğini, son üç yılda ikili ticaret hacminin iki katına çıktığını bildirdi.

Dışişleri Bakanı Bakan Çavuşoğlu, “Başta FETÖ olmak üzere, PKK olmak üzere tüm terör örgütleriyle sizlerin de desteğiyle sadece yurt içinde değil yurt dışında da mücadelemizi sürdüreceğiz. Karşımızdaki husumet cephesi geniş ama dostlarımızın sayısının da çok olduğunu bu afetten sonra gördük” ifadelerini kullandı.

TASC Eş Başkanı Melih Bektaş da depremlerin ardından Amerika’daki Türk toplumunun uzakta olmasına rağmen acıyı çok yakından ve derinden hissettiğini söyledi.

TASC Eş Başkanı Bektaş, şimdi “dayanışma, birlik ve beraberliğin zamanı” olduğunu, Türk toplumunun Amerikan siyasetinde daha aktif hâle gelmesi gerektiğini belirtti.

Okumaya Devam edin

DÜNYA

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremin yıktığı şehirlerimizin tamamını ayağa kaldırmadan durup dinlenmeyeceğiz”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep-Kilis Afet Konutları Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Allah’ın izniyle, köyleri ve ilçeleriyle depremin yıktığı şehirlerimizin tamamını ayağa kaldırmadan durup dinlenmeyeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde “Gaziantep-Kilis Afet Konutları Temel Atma Töreni”ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazana 11 il ve ilçelerinde ağır hasara yol açan depremlerin üzüntüsüyle girildiğini belirtti.

Depremlerde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emin olun deprem ateşi, sadece düştüğü yeri değil 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye’yi yakmıştır” ifadelerini kullandı.

Dünyanın pek çok yerinden taziye mesajları aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden üç gün sonra Gaziantep’i, iki hafta sonra da Nurdağı’nı Cumhur İttifakı olarak ziyaret ettiklerini hatırlattı.

“FABRİKALARDA ÇARKLAR DÖNMEYE BAŞLADI”

Köyleri ve ilçeleriyle depremin yıktığı şehirlerin tamamını ayağa kaldırmadan durup dinlenmeyeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İlk günlerdeki arama kurtarma ve acil yardım ihtiyaçlarının yerini, enkazın kaldırılması, geçici barınma alanlarının oluşturulması, kalıcı konutların inşası süreçleri takip etti. AFAD ve diğer kurumlarımızın yanı sıra Gaziantep Büyükşehir, Şahinbey, Şehitkâmil ilçe belediyelerinin de aralarında bulunduğu yüzlerce belediyemiz deprem bölgesinde çok güzel hizmetler verdi. Kardeş belediyeler oluşturduk. Türkiye’nin değişik yerlerinden partimizin belediyeleri burada kardeş belediyelerle bir arada çalışmalarını yürüttüler, hâlâ yürütüyorlar, sonuna kadar yürütecekler. Bu vesileyle tüm belediye başkanlarımıza ve ekiplerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.

Yaklaşık 1,5 ayın ardından yoğun çalışmaların tamamında önemli bir safhaya geldik. Enkazın neredeyse yarısını kaldırdık. ‘Durmak yok, yola devam’ dedik. Geçici barınma alanlarını, konteynerleriyle, prefabrikleriyle, çadırıyla eldeki tüm imkânları kullanarak yaygınlaştırıyoruz. Bu alanları altyapısıyla, sosyal ihtiyaçları karşılayacak birimleriyle, parkıyla, yeşil alanıyla adeta bir mahalle kurma anlayışıyla yapıyoruz. İlk haftalarda ülkemizin diğer şehirlerine giden vatandaşlarımız da yavaş yuvalarına dönüyorlar. Hasarsız ve az hasarlı evlerde oturulmaya, iş yerleri açılmaya, fabrikalarda çarklar dönmeye başladı.”

Yaklaşık 2,5 milyon kişinin hâlen deprem bölgesi dışındaki şehirlerde, 2,5 milyon kişinin de geçici barınma alanlarında misafir edildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evini kaybetmiş insanları bir an önce yeni yuvalarına kavuşturmak istiyoruz. Bunun için kalıcı konutların inşaat sürecini depremin hemen ardından başlattık. Yürüttüğümüz hasar tespit çalışmaları sonunda tüm deprem bölgesinde 313 bin binadaki 894 bin bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak, ağır ve orta hasarlı olduğunu gördük” dedi.

“Amacımız, 319 bini bir yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin yeni konut yaparak depremzede vatandaşlarımıza teslim etmektir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni konutları zemin artı 3 ve zemin artı 4 katı geçmeyecek binalarda 3 oda 1 salon olarak güvenli ve kullanışlı bir tasarımla yapacaklarını, köy evlerini de tek katlı, ahırı ve bahçesiyle her türlü talebe cevap verecek şekilde hazırladıklarını söyledi.

“MİLLETİMİZE VERDİĞİMİZ SÖZÜ TUTMAK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ”

Gaziantep’te de 29 bin 741 deprem konutu ve 12 bin 607 köy evi inşa edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu konutlardan 7 bin 87’sinin temelini bugün buradan atıyoruz. Kilis’te inşa edeceğimiz 649 konutun temelini de yine bugün atıyoruz. Deprem konutlarımızın, hak sahiplerimize şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Projelerimizi, bilim insanlarımızın ve mühendislerimizin yanı sıra şehrin yöneticilerinin, iş dünyasının, kanaat önderlerinin, vatandaşlarımızın görüşlerini de alarak şekillendiriyoruz.

Attığımız her adımda şehirlerimizin tarihini, kültürünü, sanatını, sanayisini, ticaretini, tarımını velhasıl birikimini ve hedeflerini mutlaka gözetiyoruz. Yeni yerleşim yerlerinin tespitini, mevcut merkezlerin dönüşümünü hep bu anlayışla tasarlıyoruz. Bugüne kadar bölge genelinde 67 binin üzerinde konutun ve köy evinin yapım sürecini başlattık. Biraz sonra atacağımız temellerle beraber 30 bin konutun inşası da fiilen yürüyor. Neredeyse her gün yeni konut ihaleleri yapılıyor, yeni inşaatlara girişiliyor. Daha önce başlattığımız 500 bin konut, 1 milyon altyapı, arsa ve 50 bin iş yeri projesini de kuralarını çekerek hak sahiplerini belirleyerek sürdürüyoruz. Milletimize verdiğimiz sözü tutmak için gece gündüz çalışıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van, Elazığ, Malatya, İzmir depremlerinde, Kastamonu, Bartın, Giresun sellerinde, Antalya ve Muğla yangınlarında nasıl kimseyi mağdur etmeden herkese evlerini teslim ettilerse, Gaziantep’te de aynısını gerçekleştireceklerini belirterek, “Depremzede her kardeşimin hakkını, hukukunu bizzat takip edecek, çalışmaların aksaksız yürümesini sağlayacağız” diye konuştu.

Türkiye genelinde riskli binaların dönüşümüyle ilgili de kapsamlı bir hazırlık yaptıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Ulusal Risk Kalkanı” modeliyle şehirleri en kısa sürede depremlere, sellere, heyelanlara, yangınlara ve diğer tüm risklere karşı dayanıklı, güvenli, huzurlu hâle getirmekte kararlı olduklarını belirtti.

“ARTIK ASIL BÜYÜK ŞAHLANIŞIN EŞİĞİNDEYİZ”

Neredeyse 30 yıldır belediye başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı olarak milletin hizmetkârı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar millete verdikleri her sözü tuttuklarının altını çizdi.

Tarihin en kapsamlı, en güçlü, en hakkaniyetli demokrasi ve kalkınma atılımlarının altında imzalarının olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Milletimiz de sağ olsun bugüne kadar bizi hiçbir zaman yalnız koymadı, hep destek oldu, hep yanımızda oldu. Özellikle Gazianteplilerin teveccühünün bizim gönlümüzde ayrı bir yeri var. Bir kez daha Cumhuriyet İttifakı olarak desteğinize talibiz. Cumhuriyetimizin ilk asrı, acısıyla, tatlısıyla bizleri bu noktaya kadar getirdi. Son 20 yılda ülkemize kazandırdığımız güçlü demokrasi ve kalkınma altyapısıyla önceki dönemlerin eksiğini, önemli ölçüde telafi ettik. Artık asıl büyük şahlanışın eşiğindeyiz. Allah’ın izniyle, önümüzde 14 Mayıs seçimleri var. Kazasız belasız bir şekilde bu seçimi de atlattıktan sonra tüm vaktimizi ve enerjimizi Türkiye Yüzyılı’nın inşasına vereceğiz.”

“Yedili koalisyonlarla, masaüstü-masa altı koalisyonlarla bu ülke geçmişte nasıl bir yere gidemediyse bilin ki şimdi de bir yere gidemez” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın ve Türkiye’nin kritik bir yol ayrımında olduğu bugünde “Doğru adımlarla yola devam” diyerek, Türkiye’yi daha büyük bir vizyona kavuşturmak istediklerini belirtti.

“BİZ, SİZE EFENDİ OLMAYA DEĞİL, HİZMETKÂR OLMAYA GELDİK”

Türkiye’nin sahip olduğu mevcut kazanımlar gibi bundan sonra elde edeceği tüm imkânları da milletin her bir ferdinin hizmetine sunacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, size efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik” dedi.

Türkiye’nin eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, haberleşmede, enerjide, tarımda, sanayide, şehirleşmede, sporda, sosyal desteklerde nereden nereye geldiğini görenlerin bu sözle neyi murat ettiklerini iyi bildiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçime 40 günün kaldığını, bunun için yoğun çalışma yürütülmesi gerektiğini söyledi.

Artık “cumhurbaşkanı” seçmenin, yürütmenin başını, yani devleti ve hükûmeti idare edecek kişiyi seçmek demek olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Derdi millet olmayanlar, derdi ülke olmayanlar, derdi evlatlarımızın geleceği olmayanlar, işportacı mantığıyla bu makamı ulufe dağıtma yeri hâline getirmeye çalışıyor. ‘Al sana iki tane, sana üç tane, sana beş tane’ der gibi ulufe dağıtıyorlar. Biz hizmetin peşindeyiz, 20 yıl bunu yaptık. Milletimiz bu göreve aday olanlardan kime ne dağıtacağının sözünü değil, kendisine hangi hizmetleri getireceğinin, hangi eserleri kazandıracağının programını, projesini bekliyor.

İşte Gaziantep’te üniversiteler, Gaziantep’te havalimanı ve şimdi ikinci pist. Bütün bunları bizler yaptık. 20 yıllık tecrübemizden aldığımız güç ve birikimle Türkiye Yüzyılı’nın inşası sürecinde hayata geçireceğimiz programları hazırlamaya başladık. Bunların bir kısmını seçim beyannamemizde yakında kamuoyuna açıklayacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kentsel dönüşüm, raylı sistemlerin ülke geneline yaygınlaştırılmasının önemine dikkati çekerek, bu raylı sistemlerin Gaziantep’te de yapıldığını, bundan sonra da kendilerinin yapacaklarını söyledi.

Dış politikada ülkenin etki alanını, itibarını, kazançlarını güçlendirecek duruşlarını yeni adımlarla tahkim edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yönetim sistemini daha da geliştirmek için kapsamlı analiz çalışmaları yaptık” dedi.

Yeni anayasa konusundaki taslağı da belli bir seviyeye getirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çıkmışlar, ‘Erdoğan aday olamaz.’ Ne oldu? Yüksek Seçim Kurulu suratlarına vurdu mu? Şimdi ne diyorlar? Anayasa Mahkemesine gidiyoruz. Yolunuz açık olsun. Anayasa Mahkemesinin bundan önce bu konularda ne karar verdiklerinden de bunların haberleri yok.

Bunlar ne anayasa bilir ne kanun. Bunların demokrasiyle filan zaten yakından uzaktan alakası yok. Bunlar teröristlerle el ele, kol kola yol yürürler. 14 Mayıs’ta bunları Cudi’ye, Gabar’a, Bestler Dereler’e gömmeye var mıyız? Geçmişte gömdük mü? Gene gömeceğiz. Hiç endişeniz olmasın. Terörle ülkemize bunlar neler çektirdi biliyorsunuzdur. Diyarbakır’da 251 kardeşimizi bunlar sokağa dökerek maalesef şehit etmediler mi? Şu anda içeride değil mi? İçeride. Şimdi söz veriyorlar kapalı kapılar arkasında, yok şunu da kurtaracağız bunu da kurtaracağız… Bay bay Kemal, bu millet sana bu yolu açmayacak.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın döneminde adeta kurtarıcı olan şehir hastanelerini yaygınlaştıracaklarını belirterek, sağlık hizmetlerinin niteliğini artıracaklarını söyledi.

Savunma sanayi projelerinin her birinin başlı başına birer efsane olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İHA’yı yaptık mı? SİHA’yı yaptık mı? Akıncı’yı yaptık mı? Hepsinden öte Kızıl Elma’yı yaptık mı? Türkiye nereden nereye geldi? Şimdi çıkmışlar diyorlar ki, e bunların hepsini gözden geçireceğiz, yol vermeyiz. Ya sen zaten hayatında bu millete en ufak bir hizmet veremedin ki” diye konuştu.

Enerjide müjde üstüne müjde açıkladıklarını da dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yenilerinin de sırada olduğuna işaret etti. Yapılanları tek tek saymaya kalktıklarında saatler süreceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çünkü her alanda benzer hazırlıklar içindeyiz. Türkiye öylesine dinamik bir ülke ki burada durmak demek, mevcutla yetinmek demek, gerilemeye, kaybetmeye başlamak demektir. Bunun için bizim vizyonumuzu da programlarımızı da projelerimizi de sürekli daha ileriye taşımamız gerekiyor. Muhalefetin tek vaadiyse ülkeyi eski günlerine geri döndürmektir. Aslında vadettikleri, koalisyonların, kaos ve kargaşa dönemlerinin yokluk ve yoksulluk dönemlerinin Türkiye’si. Bu ülkenin o dönemde neler kaybettiğini, bu CHP iktidarlarının bu ülkede gaz yağı kuyruklarını nasıl gerçekleştirdiğini, burada benim emsalim olanlar gayet iyi bilir. Yağ kuyruklarını biliyoruz değil mi? Ekmek kuyruklarını biliyorsunuz değil mi? Bunlar hep CHP’nin dönemidir. Hiç kimsenin gücü Türkiye’yi çeyrek asır, yarım asır öncesine götürmeye yetmeyecektir. Milletimiz buna izin vermeyecektir. Gaziantep, Nurdağı, İslahiye buna izin vermeyecektir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan deprem konutlarının hayırlı olmasını dileyerek, Ramazanı ve bu ayın içinde idrak edilecek Kadir Gecesi’ni de tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından Gaziantep’in Nizip, İslahiye, Şehitkâmil ve Şahinbey ilçeleri ile Kilis’e canlı bağlantı yapılarak temel atma törenleri gerçekleştirildi.

Okumaya Devam edin

Mart 2023
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

HABER

Haber

DÜNYA2 gün önce

Ali Bülent Daloğlu : Bilirkişi | Bu kişinin ve yakınlarının Mal varlıkları araştırılması “Türk Milleti” adına çok önemli

TÜRK MİLLETİNİ VE DEVLETİNİ NASIL SOYUYORLAR YAZI DİZİSİ ÇOK YAKINDA Marka Patent çeteleri vatandaşı soymak için her türlü kumpası kuruyor...

DÜNYA2 gün önce

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan, BM Genel Sekreteri Guterres ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, BM Uluslararası Sıfır Atık Günü özel oturumuna katılmak için bulunduğu New York’ta, Birleşmiş...

DİPLOMAT3 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATV-AHaber-APara-ANews özel yayınına katıldı

ATV-AHaber-APara-ANews özel yayınına konuk olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen canlı yayında, Türkiye ve dünya gündemine dair gelişmeleri...

DİPLOMAT3 gün önce

“Macaristan’ın Türkiye-AB ilişkilerindeki olumlu gündeme desteğini sürdürmesini bekliyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan Cumhurbaşkanı Novak ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Macaristan’ın, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerindeki olumlu gündemin ilerletilmesine matuf desteğini artırarak...

DÜNYA3 gün önce

Macaristan Cumhurbaşkanı Novak Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Macaristan Cumhurbaşkanı Katalin Novak’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve...

DÜNYA3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BBP Genel Başkanı Destici ile görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ile BBP Genel Merkezi’nde bir araya geldi.

DİPLOMAT4 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiçbir kesimi enflasyona ezdirmeme, kayıplarını telafi etme sözümüzü adım adım yerine getiriyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Çalışanlar ve emekliler başta olmak üzere, hiçbir kesimi enflasyona ezdirmeme, kayıplarını...

DÜNYA4 gün önce

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan ,New York’ta Türk ailenin evinde iftar yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliği’nin özel davetlisi olarak bulunduğu New York’ta Hoşcan ailesinin...

DÜNYA4 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Askerlerimizin deprem bölgesinde fedakârca yürüttüğü çalışmaları çok iyi biliyoruz”

Türk Silahlı Kuvvetleri İnsani Yardım Tugay Komutanlığı’nda askerlerle iftarda bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar sonrası yaptığı konuşmada, “Her ne...

DÜNYA4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan ile bir araya geldi

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile Yeniden Refah Partisi’nin...

DÜNYA5 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet-millet omuz omuza vererek bu zor günlerin üstesinden hep beraber geleceğiz”

Adıyaman’da depremzedelerle iftarda bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Devlet-millet omuz omuza vererek, tam bir seferberlik ruhuyla, bu zor...

DÜNYA5 gün önce

İyi ki varsınız |Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman Yeni Afet Konutları Temel Atma Töreni’ne katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman Yeni Afet Konutları Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “İlk günlerdeki önceliğimiz olan arama kurtarma çalışmalarının yerini zamanla...

DÜNYA5 gün önce

İyi ki varsın Mehmet Ali Çeçen

Millattan Önce 4000 li yıllardan başlayarak geçmiş tarihinde, onlarca kez farklı kavimler tarafından kuşatılmış ancak sayısız medeniyetlere kucak açmış, gerek...

DÜNYA6 gün önce

İyi ki varsın Mehmet Duran

Geçmiş tarihinde sayısız medeniyetlere kucak açmış, kendine özgü mimarisi ile etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile zamanın durduğu izlenimini...

DÜNYA6 gün önce

TASARIMDA 2030 YOL HARİTASI

ürkiye’de tasarıma ilişkin politika ve stratejilerin ortaya konulması amacıyla 30-31 Mart’ta Türkiye Tasarım Vizyonu 2030 Çalıştayı düzenlenecek. Türk Patent ve...

DÜNYA6 gün önce

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Her geçen gün bir önceki günden çok daha iyi durumdayız.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, deprem bölgesinde her geçen gün bir önceki günden çok daha iyi durumda olduklarını belirterek,...

DÜNYA6 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletimiz gerekli tüm personelini deprem bölgesinde görevlendirmiştir”

İstanbul Büyükçekmece Öğrenci Yurdu’nda misafir edilen depremzedelerle iftar yemeğinde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletimiz tüm kurumlarını, imkânlarını, gerekli tüm...

DİPLOMAT6 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özdemir Bayraktar Millî Teknoloji Merkezi’ni ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özdemir Bayraktar Millî Teknoloji Merkezi’ni ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaret ettiği Özdemir Bayraktar Millî Teknoloji Merkezi’nde...

DÜNYA7 gün önce

İyi ki varsın Haşim İzol

Anadolu coğrafyasında, en eski antik çağlardan daha eski bir tarihe tanıklık eden Mezopotamya’nın en önemli merkezlerin den, adeta dünya tarihine...

DÜNYA1 hafta önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlim Yayma Vakfı 52. Genel Kurulu’na katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlim Yayma Vakfı 52. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Hem asrın felaketiyle mücadele ediyor hem de asrın projelerini tek...

DÜNYA1 hafta önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın meseleleri bizim en öncelikli gündem maddemizdir”

Hatay’da depremzedelerle iftarda bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçimler elbette önemlidir ama deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın meseleleri bizim en öncelikli gündem...

DİPLOMAT1 hafta önce

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan, Hatay’da depremzedelerle bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay’da ziyaretlerde bulundu. Emine Erdoğan, Katar-Türkiye Kardeşlik Konteyner Kenti’nde...

DÜNYA1 hafta önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıkılan her şeyi yeniden, daha iyisiyle, daha güzeliyle, daha güvenlisiyle yeniden yapacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da Deprem Konutları ve Yeni Devlet Hastaneleri Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Tarih boyunca nice badireleri atlatmış, pek...

DÜNYA1 hafta önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmadan bize durmak, dinlenmek yok”

Kahramanmaraş’ta şehit, gazi ve depremzede ailelerle iftarda bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kahramanmaraş’ımızın çeşitli ilçelerinde inşasına başladığımız konutların temel atma...

DİPLOMAT1 hafta önce

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan, depremzede Gönen ailesi ile iftar yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Ramazan ayının ilk iftarını, Kahramanmaraş merkezli depremlerde evleri yıkıldığı için Malatya’dan gelip Ankara’ya...

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta Deprem Konutları Temel Atma Töreni’ne katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş’ta depremzedeler için inşa edilecek afet ve köy konutlarının ilk temel atma törenine katılarak bir konuşma...

DÜNYA1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NTV-Star TV özel yayınına katıldı

NTV-Star TV özel yayınına konuk olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen canlı yayında, Türkiye ve dünya gündemine dair...

DİPLOMAT1 hafta önce

Gambiya Büyükelçisi Alkali Fanka Conteh :Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Gambiya büyükelçisinden güven mektubu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gambiya Büyükelçisi Alkali Fanka Conteh’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Conteh,...

DİPLOMAT1 hafta önce

Birleşik Krallık Büyükelçisi Jill Morris : Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Birleşik Krallık büyükelçisinden güven mektubu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Krallık Büyükelçisi Jill Morris’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi...

DİPLOMAT1 hafta önce

Kuzey Makedonya Büyükelçisi Jovan Manasijevski :Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Kuzey Makedonya büyükelçisinden güven mektubu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Makedonya Büyükelçisi Jovan Manasijevski’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi...

DÜNYA2 hafta önce

İyi ki varsın Abdullah Aksak

Anadolu coğrafyasında, en eski antik çağlardan daha eski bir tarihe tanıklık eden Mezopotamya’nın en önemli merkezlerinden, adeta dünya tarihine meydan...

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir’de Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi açılışına katılarak bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin stratejik ürünleri...

DİPLOMAT TV

REKLAMLAR
DİPLOMAT13 saat önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye bu büyük afetin de üstesinden gelerek, hedeflerine doğru ilerlemeye devam edecektir”

DİPLOMAT13 saat önce

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan, New York’ta TASC’ın geleneksel iftarına katıldı

DÜNYA16 saat önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremin yıktığı şehirlerimizin tamamını ayağa kaldırmadan durup dinlenmeyeceğiz”

DÜNYA2 gün önce

Emine Erdoğan: “Çevre sorunlarında çözümün bir parçası olma kararlığımızı sürdürüyoruz”

DÜNYA2 gün önce

Ali Bülent Daloğlu : Bilirkişi | Bu kişinin ve yakınlarının Mal varlıkları araştırılması “Türk Milleti” adına çok önemli

DÜNYA2 gün önce

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan, BM Genel Sekreteri Guterres ile görüştü

DİPLOMAT3 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATV-AHaber-APara-ANews özel yayınına katıldı

DİPLOMAT3 gün önce

“Macaristan’ın Türkiye-AB ilişkilerindeki olumlu gündeme desteğini sürdürmesini bekliyoruz”

DÜNYA3 gün önce

Macaristan Cumhurbaşkanı Novak Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DÜNYA3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BBP Genel Başkanı Destici ile görüştü

DİPLOMAT4 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiçbir kesimi enflasyona ezdirmeme, kayıplarını telafi etme sözümüzü adım adım yerine getiriyoruz”

DÜNYA4 gün önce

İyi ki varsınız | Emine Erdoğan ,New York’ta Türk ailenin evinde iftar yaptı

DÜNYA4 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Askerlerimizin deprem bölgesinde fedakârca yürüttüğü çalışmaları çok iyi biliyoruz”

DÜNYA4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan ile bir araya geldi

DÜNYA5 gün önce

İyi ki varsınız | Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet-millet omuz omuza vererek bu zor günlerin üstesinden hep beraber geleceğiz”

DÜNYA5 gün önce

İyi ki varsınız |Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman Yeni Afet Konutları Temel Atma Töreni’ne katıldı

DÜNYA5 gün önce

İyi ki varsın Mehmet Ali Çeçen

DÜNYA6 gün önce

İyi ki varsın Mehmet Duran

DÜNYA6 gün önce

TASARIMDA 2030 YOL HARİTASI

DÜNYA6 gün önce

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Her geçen gün bir önceki günden çok daha iyi durumdayız.

Genç Diplomat