Cumhurbaşkanı Erdoğan, 108. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Kaymakamlarımız; kişisel kabiliyetleri ve gayretleriyle gittikleri her yerde iz bırakma, insanımızın hayatına tesir etme, görev yaptıkları şehirlere damga vurma imkânına sahiptir. Devletin vatandaşa dönük adaletli, merhametli, gülen yüzü kaymakamlarımız, sorumluluk alanlarının en ücra köşesine kadar uzanan şefkat ve yardım eli olmak mecburiyetindedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen 108. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına, “Bu gurur gününüzde mezuniyet sevincinizi sizlerle paylaşmaktan bahtiyarlık duyuyorum” ifadeleriyle başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve ekibine böyle bir buluşmaya vesile olduğu için teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 108. Dönem Kaymakamlık Kursu’nu başarıyla tamamlayan 12’si kadın 99 gencin kura töreninin gerçekleştirileceğini belirterek, yeni kaymakamlara görev yerlerinde ve tüm meslek hayatlarında muvaffakiyet diledi.
“39 AY SÜREN ADAYLIK MARATONUNU, ALNINIZIN AKIYLA TAMAMLADINIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Derik Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk başta olmak üzere görev başında şehit edilen tüm idarecileri rahmetle andı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz genç kaymakamlarımızın, şehitlerimizin emanetini, ona en küçük bir gölge düşürmeden şanla, şerefle taşıyacağınıza yürekten inanıyorum” dedi.
Ataların, “Sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır” sözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün bu sözün hikmetine bir kez daha şahit olunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplam 39 ay süren adaylık maratonunu, alnınızın akıyla tamamlamanın haklı gururunu yaşıyorsunuz. Bu 39 aylık zaman zarfında mevzuat bilgisinden tecrübe paylaşımına, çalışma ziyaretlerinden inceleme gezilerine kadar her alanda kendinizi yetiştirdiniz. Yurt dışındaki 8 aylık eğitiminizle yabancı dil becerilerinizi geliştirirken deprem bölgesinde geçirdiğiniz 3 ay boyunca da afet yönetimini sahada bizzat müşahede ettiniz. Teftiş ve bakanlık merkez stajlarıyla mülki idare amirliğinin çeşitli yönlerini görme, anlama, takip etme fırsatı buldunuz” ifadelerini kullandı.
Yabancı dil eğitimi dâhil 3 yıldan fazla süren adaylık döneminin, devletin kaymakamlık mesleğine verdiği ehemmiyeti gösterdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilçelerde cumhurbaşkanı adına görev yapan en yüksek devlet memurunun kaymakamlar olduğunu vurguladı.
“DEVLETİN TEPESİYLE KAYMAKAM ARASINDA HİÇBİR FARK YOKTUR”
Yoğun eğitimlerin kaymakamları bu önemli makama en donanımlı şekilde hazırladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tabii burada şu gerçeği unutmuyoruz. Pratikle takviye edilmiş olsa da kitabi bilginin katkısı bir yere kadardır. Her mesleğin asıl incelikleri, görev esnasındayken öğrenilir. Sizler de iyi, başarılı, ismiyle müsemma mülki idare amiri olmayı inşallah vatanımızın dört bir köşesinde vazife yaparken öğreneceksiniz. Birazdan kuralar çekilecek ve artık hayalini kurduğunuz, uğrunda büyük emekler verdiğiniz o mesuliyeti yüklenerek görev yerlerinize gideceksiniz. Başarılarınızla şimdiye kadar hep ailelerinizi gururlandırdınız. Bundan sonraki başarılarınızla ise devletimizin ve milletimizin yüz akı olacaksınız. Şu an karşımızda bulunan her bir arkadaşımın, yürütmenin başı Cumhurbaşkanı olarak şahsımı en iyi şekilde temsil edeceğinden asla şüphe duymuyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı hususları hatırlatmakta fayda gördüğünü belirterek, adaylara şöyle seslendi: “Sevgili genç kardeşlerim. Şunu lütfen hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın. Unvanlarımız ayrı olsa da hepimiz aziz milletimizin birer hizmetkârıyız. Az önce Abdurrahim Karakoç’un, rahmetlinin bir dörtlüğünü Bakanım okudu. Bu ne biliyor musunuz? Bu millete efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya gidiyoruz. Bunu böyle bileceğiz. Yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla, devlet gücünün her bir unsurunun asli görevi budur. Bu noktada devletin tepesiyle kaymakam arasında hiçbir fark yoktur. Her birimiz 85 milyonun tamamına hizmet etmekle mükellefiz. İnsanımıza hizmet götürmek, onların derdine derman olmak, şehirlerimizin kalkınmasına, gelişmesine katkıda bulunmak çok büyük bir misyondur. Mülki idare amirlerimiz, diğer kamu görevlilerimize kıyasla devletin tüm birimlerinin koordinasyonu vazifesini üstlenmek suretiyle yükü daha ağır bir sorumluluk taşımaktadır. Kaymakamlarımız, kişisel kabiliyetleri ve gayretleriyle gittikleri her yerde iz bırakmak, insanımızın hayatına tesir etme, görev yaptıkları şehirlere damga vurma imkânına sahiptir.”
“ÖYLE BİR HİZMET EDİN Kİ AYRILDIĞINIZ HER İLÇEDE İSMİNİZ YADİGÂR OLARAK KALSIN”
Devletin vatandaşa dönük adaletli, merhametli, güler yüzlü kaymakamlarının, sorumluluk alanlarının en ücra köşesine kadar uzanan şefkat ve yardım eli olmak mecburiyetinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kariyer olarak kendinize böyle bir mesleği seçtiğinize göre şu gerçeği de biliyorsunuz demektir. Kaymakamın mesaisi olmaz. Gecesi gündüz olmaz. Tatili, hafta sonu olmaz. Sabah 9 gibi işe başlayıp akşam 5-6 civarında kapısını çekip çıkan kişiden de yönetici zaten hiç olmaz. Mülki idare amirliği mesai saatleri arasında yapılacak, hükûmet konağının duvarları arasına hapsedilebilecek bir meslek değildir. Bizi temsilen görev yaptığınız ilçelerimizde sizlerden günün 24 saati, haftanın 7 günü, yılın 365 günü çalışacak, koşacak, koşturacak bir tempo ve motivasyonla işinize sarılmanızı bekliyorum. Ben Cumhurbaşkanı olarak böyle çalışıyorum. Uykum 5 saat, bilemediniz 6 saat. Gece eve gidişlerim bazen 12 bazen 1, bazen 2, böyle çalışıyorum. Aksi takdirde bu iş, bu devlet yürümez.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dolayısıyla ilçelerdeki cumhurbaşkanı olarak da sizlerden bunu bekliyorum, başka türlü ne milletle güçlü bir ilişki kurabilirsiniz ne de geride hayırla, şükranla, özlemle yâd edilecek bir miras bırakabilirsiniz. Ataların dediği gibi ‘At ölür meydan kalır, yiğit ölür, şan kalır.’ Siz de öyle bir çalışın, öyle bir hizmet edin ki ayrıldığınız her ilçede isminiz yadigâr olarak kalsın. Milletimiz arkanızdan ne desin? ‘Ya burada bir zamanlar bir kaymakam vardı. İlçenin çehresini değiştirdi. Allah ondan razı olsun’ desin. Bunu istemez misiniz? Bunu yapmanız lazım” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adınız her kesimden insanımızın kalbinde ‘efsane kaymakam, efsane vali’ olarak kazınsın. Sizden öncekilerden devraldığınız emaneti daha da yüceltmenin, çıtayı çok daha yukarılara taşımanın gayretinde olun. Adı unutulan değil, halk tarafından sizden sonrakilere örnek gösterilen bir kaymakam olmaya gayret edin” tavsiyelerinde bulundu.
Kaymakamlardan, ilçelerindeki ahalinin tümüyle iletişim içinde olmalarını, sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri, esnaf, iş adamı ve tüccarıyla temasta kalmalarını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlarla olan ilişkilerde, yetkilerden önce muhatabın haklarını, ona karşı görev ve yükümlülüklerini hatırlarında tutmalarını istedi.
“İLÇESİNİN GERÇEKLERİNİN İDRAKİNDE OLMAYAN BİR YÖNETİCİ PROFİLİNİ REDDEDİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Her zaman söylüyoruz, insanı yaşatmadan devleti yaşatamayız, insanı yüceltmeden devletimizin istikbalini garanti edemeyiz. Halktan, sorunlardan kopuk, çarşıdan, pazardan, sokaktan bihaber, hepsinden önemlisi hizmetle mükellef olduğu ilçesinin gerçeklerinin idrakinde olmayan bir yönetici profilini biz reddediyoruz. Eski Türkiye’de olduğu gibi devlet ve millet arasında aşılmaz duvarlar ören vesayetçi anlayışı da kabul etmiyoruz. Devletimizin yönetim merkezi olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi nasıl milletin evi ise hükûmet konakları da ilçelerdeki milletin evidir. Sizlerden bulunduğunuz ilçelerde bu hassasiyetle çalışmanızı özellikle istiyorum. Görevinizi yerine getirirken mali, idari, hukuki veya bürokratik bazı zorluklarla karşılaşmanız gayet tabidir. Bunlar sizin gözünüzü korkutmamalı, sizi asla yıldırmamalıdır. Zorluklara aldırmayacak, tıpkı hedefe kilitlenmiş ok misali projelerinizi gerçekleştirmeye odaklanacaksınız. Bahane üretmek yerine sorunların üzerine cesaretle giderek, çözüm yolları geliştirerek, engelleri aşmaya çalışacaksınız.”
“TÜRKİYE YÜZYILI’NI SİZLERİN DE GAYRETLERİYLE HAYATA GEÇİRMEKTE KARARLIYIZ”
Her genç kaymakamın, bunu başaracak yeteneğe, iradeye ve samimiyete sahip olduğuna inandığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 108. dönem kaymakamları olarak Türkiye’nin tarihi açısından anlamlı bir yıl dönümünde göreve başlayacaklarını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sene 1000 yıllık vatan topraklarında kurulan son devlet Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, “Yeni bir başlangıcı temsil eden bu önemli tarihi, her açıdan manasına uygun şekilde kutluyoruz, kutlayacağız. Esasen bu yıl yaptığımız her etkinlikte 100. yıl coşkusunu ilmik ilmik ördük” dedi.
Yılsonuna kadar tertip edilecek farklı programlarla Cumhuriyet’in 100. yılında maziden atiye kurulan köprüyü daha da kuvvetlendireceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet olarak birlik ve beraberliğimizi perçinleyecek, geçmişin acı hatıralarının izlerini silecek, geleceğimize olan umudumuzu tahkim edeceğiz. Böylece, bizleri Türkiye Yüzyılı’na daha hızlı ulaştıracak iklimi inşallah ülkemizde tesis etmiş olacağız” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Milletimizin asırlık hayallerinin sembolü olan Türkiye Yüzyılı’nı sizlerin de gayretleriyle hayata geçirmekte kararlıyız. Türkiye Yüzyılı ile aynı zamanda istiklal ve istikbalimiz uğrunda can veren aziz şehitlerimize olan vefa borcumuzu da bir nebze olsun ödeyeceğiz. Allah’ın izniyle Türkiye Yüzyılı’nın inşasına kimse set vuramayacaktır ancak ülkemizin bu kararlılığının birilerinin uykusunu kaçırdığı anlaşılıyor. Görüyorsunuz, sözde milletvekili ama terörist müsveddesi, benim kahraman askerime, Mehmetçiğime nasıl laflar atıyor, nasıl hakaretler ediyor herhâlde televizyonlarda izlediniz. Bunlara gereken dersi devlet olarak da yargı olarak da bizim verme mükellefiyetimiz var. Biz, ikinci sınıf demokrasiye ‘evet’ demiyoruz, birinci sınıf demokrasi. İkinci sınıf demokrasi hak ve özgürlüklere, ikinci sınıf ekonomiye mahkûm ve mecbur edenler, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzdan ciddi manada rahatsızlık duyuyor. Yüzyıllardır mazlumların yer altı kaynaklarını sömürerek kendilerine refah düzeni kuranlar ve onların içerdeki temsilcileri küresel adaleti savunan bir Türkiye gerçeğine tahammül edemiyor. Turizmde, ticarette, yatırımlarda, diplomaside ve savunmada sürekli ölçek büyüten Türkiye’yi engellemek için beşinci kol faaliyetleri dâhil her yol deneniyor. Hepsinden öte, düşünün, İHA’larımızı, SİHA’larımızı, Akıncı’larımızı niçin hazmediyor, bunlara tahammül edemiyorlar? Çünkü Gabar’ı, Cudi’yi, Tendürek’i inlerinde bu teröristleri vurdukları için tahammül edemiyorlar. İster etsinler ister etmesinler, biz adil bir devlet olarak görevimizin gereği neyse bunu sonuna kadar yaptık, yapıyoruz ve yapacağız.”
“YALAN VE MANİPÜLASYON GÖRÜNTÜLER ÜZERİNDEN FİTNE ATEŞİ YAKILMAK İSTENİYOR”
Sön dönemde özellikle sosyal medya mecralarından körüklenen, milleti karamsarlığa sürüklemeye yönelik çabaların bunun örneklerinden olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çoğu yalan ve manipülasyon ürünü olan görüntüler üzerinden bir fitne ateşi yakılmak isteniyor. Yurt dışındaki firari FETÖ’cüler ve PKK’lılar başta olmak üzere ülkemizin düşmanı olan çevrelerin başını çekip, alevlendirdiği bu fitne girişimlerine maalesef içerdeki kimi siyasiler de destek veriyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “FETÖ’cülerin ve PKK’lıların kukla gibi oynattığı bu şahıslar, bilerek veya bilmeyerek ülke ve millet düşmanlarının değirmenine su taşıyor. Yıllardır Avrupa’daki gurbetçilerimize reva görülen aşağılayıcı söylem ve tavırları ülkemize de sirayet ettirmeye çalışıyorlar. Sokakta, otobüste, okulda, üniversitede, çarşıda, pazarda hayatını sürdüren insanları tahkir ve tahrik eden hatta işi fiziki saldırıya kadar götüren bazı kendini bilmezlerin olduğunu görüyoruz. Oysa ne Türkiye böyle bir devlettir ne de milletimiz böyle bir millettir. Bizim milletimiz, yüreği Anadolu coğrafyası kadar geniş bir millettir. Bu millet, bırakın kendi insanına veya misafirlerine hor gözle bakmayı, tüm dünyada hoşgörüsüyle, alicenaplığıyla, gönlünü açmasıyla maruf, necip bir millettir.”
“MİLLETİMİZİN BEKASINA YÖNELİK HER BİR TEHDİDİN ÜZERİNE TİTİZLİKLE GİDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk tarihinin hiçbir döneminde sömürgecilik lekesi, ırkçılık ve faşizm ayıbının olmadığını belirterek, milleti, köken, mezhep, meşrep, ideoloji ve benzeri ayrımlarla birbirine düşürme çabalarının da daima boşa çıktığını vurguladı.
“Bizim mazimizde sadece Balkanlar’dan Kafkaslar’a, Irak’tan Suriye’ye kadar kimin başı dara düşmüşse, hiçbir ayrım yapmadan herkese kucak açma vardır. Bizim mazimizde sadece farklı olanı hoş görme, ihtiyacı olana el uzatma, Yunus’un deyimiyle ‘derdi olanın dinmeyen ahına kulak verme, gönüller yapma geleneği’ vardır” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hasletlerin örselenmesine kesinlikle izin vermeyeceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Terör örgütlerinin ve kimi siyasetçilerin kışkırtmalarından, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı zehrine kadar sosyal dokumuzu tahrip eden sinsi oyunların kök salmasına kesinlikle müsaade edemeyiz. Sosyal medyada örgütlenen üç beş şarlatanın milletimizi birbirine düşürerek ülkemizi yangın yerine çevirme çabalarını bunların başlarına çalacağız. Bu tür girişimlere, devletimizden önce şefkati, merhameti, vakarı ve hoşgörüsüyle bilinen aziz milletimizin rıza göstermeyeceğine inanıyorum. Biz de devlet olarak hukukun dışına çıkanlara karşı gereken her türlü tedbiri alarak bu fitne ateşini daha fazla büyütmeden söndüreceğiz. Tüm bunları söylerken, küresel akımların ve bunların yol açtığı sorunların ülkemize yansımalarını asla göz ardı etmiyoruz. Bu sorunların her biriyle mücadelemizi hukuk çerçevesinde sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. İnsanımızın hak ve özgürlüklerine, milletimizin bekasına yönelik her tehdidin üzerine titizlikle gideceğiz.”
“SIĞINMACILARIN ONURLU ŞEKİLDE EVLERİNE DÖNMELERİ İÇİN YOĞUN ÇABA HARCIYORUZ”
Yabancı düşmanlığı gibi faşist lümpenliğin toplumda yayılmasına izin vermeyeceklerini de vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hudutlarımızın güvenliğini ve ülke içindeki kontrolleri etkinleştirerek yasa dışı göçle ilgili sorunları da çözeceğiz. İnsani sebeplerle ülkemize kabul ettiğimiz sığınmacıların, gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde evlerine dönmeleri için yoğun çaba harcıyoruz. Katar’ın finans desteğiyle başlattığımız konut projelerimiz tamamlandıkça, şimdilik 600 bin civarında olan geri dönenlerin sayısı inanıyorum ki daha da artacaktır. Burada çizgimiz ve duruşumuz bellidir. Ne kaçak göçmene müsaade ederiz ne de fitne tacirlerine izin veririz. Nasıl tarih boyunca vicdani duruşumuzla insanlığa örnek olmuşsak, geri dönüşler konusunda da yine örnek bir tavır sergileyeceğiz. Sizlerden de görev bölgenizde hem bu tür hadiseler hem de insanlarımızı birbirine düşürmeye yönelik tuzaklara karşı uyanık olmanızı beklediğimi özellikle belirtmek istiyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, 108. Dönem Kaymakamlık Kursu dönem birincisi, ikincisi ve üçüncüsüne sertifikalarını takdim etti.
Daha sonra kaymakamların görev yerlerinin belirlendiği kura çekildi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 12-13 Ekim’de İstanbul’da gerçekleştirilmesi planlanan Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu’na ilişkin hazırlıkları değerlendirmek amacıyla Afrika ülkelerinin Ankara’daki büyükelçileriyle görüştü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifiyle gerçekleştirilmesi planlanan Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu’na ilişkin hazırlıkları gözden geçirdiklerini belirten Bolat, şunları kaydetti:
“Derin ortaklık ilişkilerimiz, köklü bağlarımızla Afrika ülkeleriyle her düzeyde mükemmel seyreden ilişkilerimiz çerçevesinde, Afrika’nın her bölgesiyle ekonomik ve ticari ilişkilerimizi karşılıklı olarak daha da geliştirmek için önümüzdeki dönemde çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Bu vesileyle Afrika ülkelerinin bakanlarının ve 3 binden fazla iş adamının katılacağı, 12-13 Ekim 2023 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu da Afrika kıtasıyla ilişkilerimizi daha ileri seviyelere taşımak için tarihi bir fırsat olacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye’yi savunma sanayii başta olmak üzere, her alanda başarıdan başarıya koşturduk. Savunma sanayii hamlelerimizle birlikte ihracatımız da katlanarak artıyor. Bu yılki ihracat hedefimiz ise 6 milyar doları aşmaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Çiğli Havalimanı’nda düzenlenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST 2023’ü ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında, Neşet Ertaş’ın ‘İzmir’ şiirinden mısralar okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de Hindistan’dan Amerika’ya dünyanın dört bir yanında ülkemizi temsil ettikten sonra İzmir’e geldik. İzmirli gençlerimizle kucaklaşmaya geldik. Millî teknolojimizin hamlesi, sembolü TEKNOFEST 2023 vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Her birinize sevginiz, aşkınız ve dayanışmanız için teşekkür ediyorum. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivaline hepiniz hoş geldiniz” ifadelerini kullandı.
Aydınlık yarınların teminatı gençlerle kendilerini buluşturan tüm kurumlara şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını, sponsorları ve iştirakçileri, güvenlik görevlisinden gönüllülere, programın icrasına katkı veren herkesi tebrik etti.
“CUMHURİYETİMİZİN BİR ASIRLIK SERENCAMINI GENÇLERİMİZLE BULUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Cumhuriyet’in 100. yılına ulaşmanın heyecanı içinde olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarihimizin bu dönüm noktasını, anlamına ve önemine uygun bir şekilde kutlamanın gayretindeyiz. Geniş bir alana yayılan, çeşitli etkinliklerle Cumhuriyetimizin bir asırlık serencamını gençlerimizle buluşturmaya çalışıyoruz” dedi.
TEKNOFEST’in de bunlardan biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “TEKNOFEST coşkusundan, TEKNOFEST’in şu muhteşem atmosferinden mümkün olduğu kadar fazla sayıda gencimizi istifade ettirelim istiyoruz. Bu amaçla tek bir il yerine TEKNOFEST’i üç ilimizde tertipleyelim dedik. 27 Nisan-1 Mayıs tarihleri arasında Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde düzenlenen TEKNOFEST İstanbul 2 milyon 247 bin ziyaretçiyle kendi rekorunu kırdı. Türkiye’nin savunma sanayi hamlelerinin siyasi sebeplerle hedef alındığı bir dönemde 2 milyonu aşkın gencimiz TEKNOFEST’e sahip çıktı. Festivalimiz 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Ankara’nın misafiri oldu. TEKNOFEST Ankara’da çoğu genç, 943 bin ziyaretçiyi ağırladık. Tam dört gün boyunca Ankaralı gençlerimiz gerçek manada bir teknoloji şöleni yaşadı. Bugün de TEKNOFEST 2023’ün son durağı olan güzel İzmir’deyiz.”
TEKNOFEST’in şehre, ülkeye, millete bilhassa gençlere hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmirlilere festivale ev sahipliği yaptıkları için teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diğer tüm illerimiz gibi maşallah İzmirli gençlerimiz de TEKNOFEST’e çok yoğun ilgi gösteriyor. Her yaş grubundan, her kesimden insanımızın Çiğli Hava Üssü’ne gelerek şu gurur tablosuna şahitlik ettiğini memnuniyetle görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA LAYIK BİR ETKİNLİK OLACAĞINA İNANIYORUM”
Teknolojiye meraklı gençlerin mutluluğunu, sevincini, coşkusunu gördükçe ülke adına umutlarının da katlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu ana kadar 330 bin ziyaretçiyi ağırlayan festivalin her açıdan İzmir’e ve Cumhuriyetimizin 100. yılına layık bir etkinlik olacağına inanıyorum” diye konuştu.
İzmirli gençlerle birlikte çevre şehirlerde yaşayan gençleri de TEKNOFEST İzmir’e davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelin dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivalini tecrübe etme fırsatını kaçırmayın. Arkadaşlarınızla organize olun. Çocuklarınızın, torunlarınızın elinden tutun. Teknolojiye ilgi duyan tanıdıklarınızı teşvik edin. İmkânı olmayana gerekirse yardım edin, destek olun ama bir yolunu bulup bir fırsat oluşturup Çiğli Hava Üssü’ne gelerek buradaki vizyonu, ufku, gayreti ve başarıyı mutlaka yerinde görün” çağrısı yaptı.
İzmirlileri davet ederken şehrin yeni veya eski milletvekillerini de unutmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İleri teknolojiyi ülkemiz yerine 10 bin kilometre uzakta arayanları da buraya davet ediyoruz. Bitip tükenmeyen koltuk kavgalarına yalnızca bir günlük TEKNOFEST molası vermeleri kendileri adına büyük kazanç olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Bugün burada sadece millî teknoloji hamlesinin hepsi gurur kaynağı olan ürünlerinin görülmediğini, aynı zamanda büyüyen, güçlenen sınırları aşan, özgüven ve iddia sahibi Türkiye’nin yükselişine de şahit olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çiğli Hava Üssü’nde Kızılelma, Akıncı, ANKA, Hürjet, TB2, TB3, Gökbey, Atak’la birlikte mücadele var, gayret var, sabır, azim, cesaret var. Burada zorluklar karşısında yıkılmayan güçlü bir irade var. Burada her türlü engele rağmen başarmaya sevdalı yürekler var. Burada hayallerine giden yolda hiçbir engel tanımayan, işte karşımda görüyorum gençler var. Burada ayağına vurulan asırlık zincirleri parçalayan Türk Milleti var. Burada Türkiye Yüzyılı’nın mahzun ve mazlum gönülleri aydınlatan ışığı var. Merhum Abdurrahim Karakoç ne güzel söylemiş, ‘İzmir’in sağından Van’ın solundan; Erzurum, Edirne, Hatay yolundan; Kapı kapı tekmil, Anadolu’mdan; Bir sabah gelecek kardan aydınlık’ Evet, burada on yıllardır hasretle beklediğimiz kardan aydınlığın muştusu var. Rabb’ime bizlere bu günleri görmeyi nasip ettiği için hamdediyorum.”
“TEKNOFEST GENÇLERİ TÜRKİYE’NİN MÜREFFEH VE PARLAK GELECEĞİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yapamazsınız” diyenlere inat “biz yaparız” diyen, imkânsız görülen nice hayali kısa sürede gerçeğe dönüştüren, bu milletin inandığında ve çalıştığında neleri başarabileceğini gösteren, fikir, yürek ve alın teriyle büyük bir başarı hikâyesi yazan TEKNOFEST gençliğine teşekkür etti.
TEKNOFEST gençlerinin Türkiye’nin müreffeh ve parlak geleceği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Sizler, canları pahasına bu toprakları bizlere vatan olarak bırakan aziz şehitlerimizin kabul olmuş duasısınız. Sizler asrımızın Cezeri’si, Harezmî’si, İbni Sina’sı, Mimar Sinan’ı, Ali Kuşçu’su, Hezarfen Çelebi’si, Kâtip Çelebi’sisiniz. Sizler Nuri Demirağ’ların, Vecihi Hürkuş’ların, Şakir Zümre’lerin, Nuri Killigiller’in ideallerini gerçekleştirecek nesilsiniz. Millete sevdalı bu vizyonerlerin engellere rağmen başlattıkları hamleyi inşallah sizler omuzlayacak, hak ettiği yere siz taşıyacaksınız. Kendi öz yurdunda parya muamelesi gören milletimizi elinden tutup ayağa kaldıracak kuşak, yine sizlersiniz. Ömrünü ülkesi ve milletine hizmete adamış bir siyasetçi olarak sizin parıldayan gözlerinizde, yarının güçlü Türkiye’sini görüyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek’in “Şurada bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes / Ey kahpe rüzgâr, artık ne yandan esersen es” dizelerini okuyarak, “Açtığımız gedikten gümbür gümbür gelen TEKNOFEST gençliğinin ayak seslerini içimizdeki gafiller duymasa da tüm dünya duyuyor, biliyor. Sizlerin başarıları, milletimizle birlikte Asya’dan Afrika’ya, Balkanlardan Türkistan’a gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimize de cesaret aşılıyor. Yaklaşık 30 yıllık işgalin ardından özgürlüğüne kavuşan Karabağ’da, 30 sene sonra evlerine dönen muhacirler, sizin için dua ediyor. Rabb’im hiç birinizin ayağına taş değdirmesin, diyorum” ifadelerini kullandı.
“BU ÜLKENİN GENÇLERİYLE HER ZAMAN İFTİHAR ETTİM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40 yılı aşkın süredir siyasetin içinde olduklarını, hayatı boyunca Türkiye’ye hizmet etmenin, eser kazandırmanın Türkiye’nin önündeki taşları, mayınları temizlemenin mücadelesini verdiklerini anlattı.
Siyaset yolculuğunun tüm safhalarında gençlerle beraber yürüdüklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gençlerin yoldaşı, yol arkadaşı olmaktan daima bahtiyarlık duydum. Hangi görüşe, kökene, hayat tarzına sahip olursa olsun bu ülkenin gençleriyle her zaman iftihar ettim. Hiç kimseyi yaşam biçimi, kılık kıyafeti, inancı, kimliği dolayısıyla ötekileştirmedik. Sizi harf oyunlarıyla, ideolojik at gözlükleriyle tanımlamaya çalışanlara asla prim vermedik. Dayatmacı, baskıcı, yasakçı değil tüm vatandaşlarımızla birlikte gençlerimizin özgürlükçü alanlarını genişletenlerden olduk. Bugün de aynı bakış açısıyla hareket ediyoruz. Ne yapıyorsak sizin için, sizin istikbaliniz için yapıyoruz. İçerde ve dışarıda bitirdiğimiz ve verdiğimiz bütün mücadelelerin amacı size daha güçlü, daha itibarlı, daha yaşanabilir bir Türkiye teslim etmektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin bu zamanın misafirleri olduğunu belirterek, “Bizden öncekilerin bedel ödeyerek bizlere bıraktığı emaneti Allah’a hamdolsun 40 yıldır onurla, vakarla taşıdık ve bugünlere getirdik” dedi.
“81 İLİMİZDE TOPLAM 100 DENEYAP TEKNOLOJİ ATÖLYESİ KURDUK”
Türkiye’yi savunma sanayi başta olmak üzere her alanda başarıdan başarıya koşturduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, derslik sayısını 343 binden 620 bine, üniversite sayısını 76’dan 208’e, yurt kapasitesini 182 binden 950 bine, gençlik merkezi sayısını 9’dan 464’e, araştırma geliştirme merkezi sayısını sıfırdan 1.289’a, tasarım merkezi sayısını sıfırdan 324’e teknopark sayısını da 2’den 98’e çıkardıklarını aktardı.
Sadece İzmir’de inşa edilen derslik sayısının 11 bin 687 olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehrimizde 26 bin kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. İlimizde üçü devlet olmak üzere toplam dört yeni üniversite kurduk. İzmir’e dört teknopark kazandırdık” bilgisini verdi.
Güncel rakamlarla İzmir’e yaptıkları kamu yatırımlarının tutarının 225 milyar lira olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz genelinde teknolojiye yönelik farkındalığı artırmak için 81 ilimizde toplam 100 Deneyap Teknoloji Atölyesi kurduk. Uzmanlaşmayı teşvik etmek gayesiyle 12 bin öğrencimizi lisansüstü eğitim yapmaları için burslu olarak yurt dışına gönderdik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sayması saatler sürecek nice işe, yatırıma, reforma ve projeye imza attıklarının altını çizerek, bunlarla yetinmediklerini, hizmet çıtasını sürekli yukarı taşıdıklarını anlattı.
Bir taraftan asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sararken diğer taraftan gençlere verdikleri sözleri tek tek yerine getirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Depremin ekonomimize yüklediği 105 milyar dolarlık faturaya rağmen size mahcup olmamak adına gereken fedakârlığı sergiledik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son kabine toplantısında gençlere yeni müjdeler verdiklerini anımsattı.
Örgün eğitimdeki üniversiteli gençlere seçim döneminde vadedilen cep telefonu ve bilgisayar ile ücretsiz 10 GB internet sözünü tutacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aile ve Gençlik Bankası ile ilgili kanun teklifini de Cumhur İttifakı olarak yakında Meclise sunuyoruz. Teklifin yasalaşmasıyla birlikte ilk etapta deprem bölgesinde pilot projeleri hayata geçireceğiz. Deprem mağduru gençlerimizin yuva kurmalarına yardımcı olacağız” diye konuştu.
“Seçim döneminde gençlerin demokrat dedesi maskesi takanların, söz konusu koltukları olunca nasıl faşizan hâle geldiklerini hepimiz görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha düne kadar dürüstlükten, şeffaflıktan bahsedenlerin iktidar uğruna birbirlerine nasıl yalan söylediklerini de hep beraber takip ediyoruz. Gençlerimizde hayal kırıklığına yol açan bu utanç sahnelerine rağmen biz siyasette güvenin zedelenmemesi için duruşumuzu asla bozmayacağız. Özellikle siz gençlerimize karşı daima harbi ve hasbi davranacak, aramızdaki gönül bağının sarsılmasına müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“DİJİTAL TEKNOLOJİ ARAÇLARINI YAYGINLAŞTIRIYORUZ”
Dünyanın merkezinde inovasyon, yapay zekâ ve robotik teknolojilerin bulunduğu çok farklı bir yere doğru gidildiğini, Türkiye’nin bu yarışta geri kalmamaya çalıştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ulusal yapay zekâ stratejimizi 2021 yılında yayınladık. Dijital Türkiye vizyonumuz doğrultusunda kamu hizmetlerinde dijital teknoloji araçlarını yaygınlaştırıyoruz. Elektronik Devlet uygulamamızda 7 bin 300 hizmet sunuluyor. Şu an yaklaşık 64 milyon insanımız e-Devlet kapısını kullanıyor. Gerek etkinliği ve yaygınlığı gerekse sunulan hizmetler bakımından Avrupa’da örnek gösterilen bir sistem kurduk. Şu an dünyanın gelişmiş denilen ülkelerinde bile sıraya girerek yapılabilen işlerin çoğunu bizim insanımız telefonu veya bilgisayarından Elektronik Devlet kapısını kullanarak saniyeler içinde hâlledebiliyor.”
İlk yerli elektrikli araç olan Togg’un üretiminin artarak devam ettiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçen haftaki Amerika Birleşik Devletleri ziyaretimizde ‘rekabet iyidir’ diyerek Tesla’yı da ülkemizde yatırım yapmaya davet ettik. Hava gücümüzde çarpan etkisi oluşturacak Kızılelma ile ilgili testleri hızla tamamlıyoruz. Kızılelma’nın da envantere girmesiyle bu alanda yeni bir çığır açıyoruz. KAAN ismini verdiğimiz beşinci nesil millî muharip uçağımızın tanıtımını yaptık. Üretim süreçlerini adım adım gerçekleştiriyoruz. Akıncı TİHA, Aksungur SİHA’larla silahlı insansız hava araçlarındaki hâkimiyetimizi pekiştirdik. Bunların haricinde savunma sanayii alanında hepsi birbirinden kritik 850 farklı projeyi titizlikle hayata geçiriyoruz.”
Dünyadaki ilk SİHA gemisi olan TCG Anadolu’nun denizlerde Türk bayrağını gururla dalgalandırdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayii hamlelerimizle birlikte ihracatımız da katlanarak artıyor. Savunma ihracatında bu yılki hedefimiz altı milyar doları aşmaktır. Nasıl bu alandaki ihracatımızı 248 milyon dolardan geçen sene 4,5 milyar dolara çıkardıysak inşallah bu rakamların üstünü de yakalayacağız. Diğer alanlarda olduğu gibi savunmada da tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşana kadar gece gündüz demeden çalışacağız” değerlendirmesinde bulundu.
“ÜLKEMİZİN ÖNÜNDE YEPYENİ PENCERELER AÇTIK”
Son seçimlerde güven tazelemesiyle Türkiye’nin savunma atılımlarına dokunmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bıraktıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İktidara giden yolu milletin iradesi yerine FETÖ’den PKK’ya terör örgütleriyle iş birliğinde arayanlara asla unutamayacakları bir ders verdik. Tavrımızı özellikte daima doğrudan, hizmetten, eser siyasetinden yana kullanarak ülkemizin önünde yepyeni pencereler açtık. 31 Mart 2024 mahalli idareler seçimlerinde bu kazanımları daha da ileri taşıyacağız. İzmir başta olmak üzere fetret devri yaşayan şehirlerimizin tekrar hak ettikleri hizmetlerle buluşmasını sağlayacağız. İzmirlinin iradesini çantada keklik görenlerin işi bundan sonra daha zor. İstismar siyasetiyle gemisini yürütenlere hep birlikte ‘Yeter’ diyeceğiz. İzmir’i gerçek belediyecilikle tanıştırmakta kararlıyız. Bu şehrin yatırım ve eser hizmet siyasetine ihtiyacı var. Bunu ancak biz yaparız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, TEKNOFEST Girişim Yarışması’nda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi.
TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır ve T3 Vakfı Yönetim Kurulu ile simge hâline gelmiş TEKNOFEST pozunu vererek fotoğraf çektirdi.
Programa, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu de katıldı.
Suudi Arabistan Büyükelçiliği’nden Milli Gün kutlaması.
Suudi Arabistan’ın Milli Günü’nün 93’üncü yıl dönümü dolayısıyla Ankara’da Sheraton Otelinde bir resepsiyon düzenlendi.
Suudi Arabistan’ın yeni Ankara Büyükelçisi Ekselansları Fahad Bin Assaad Abualnasr’ın ev sahipliğinde düzenlenen resepsiyonda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş hazır bulundu.
Resepsiyona, Ankara’da Büyükelçilikleri bulunan elçiliklerden Büyükelçiler, Askeri Ataşeler ve seçkin bir davetli topluluğu katıldı.
Bilkent Üniversitesi Kurucusu Prof. Dr. Mehmet HABERAL ve eski rektörlerinden Ali HABERAL da resepsiyona katılanlar arasındaydı.
Resepsiyonun başlangıcında Suudi Arabistan ve Türkiye’nin Milli Marşları seslendirildi.
Resepsiyonda, daha sonra Suudi Arabistan’ın yeni Ankara Büyükelçisi Ekselansları Fahad bin Assaad Abualnasr’ın resepsiyon için hazırladığı konuşma metni okundu.
Ankara’ya Suudi Arabistan’ın yeni atanan Büyükelçisi Ekselansları Fahad Bin Assaad Abualnasr’ın resepsiyon için hazırladığı konuşma metni Büyükelçi Müsteşarı Muhammed Alharbi tarafından okundu.
Suudi Arabistan Krallığı’nın yeni Ankara Büyükelçisi Ekselansları Abualnasr, konuşma metnindeki mesajının başında ülkesinin 93’üncü yıldönümü kutlamalarına katılımlarından dolayı davetlilere en içten minnet ve şükranlarını sundu.
Büyükelçi Ekselansları Fahad bin Abualnasr’ın medajında öncelikle Suudi Arabistan’ın kuruluşu olan tarihi günde Kurucu Kral Abdülaziz bin Abdurrahman’ın TEVHİD SANCAĞI altındaki büyük oluşumu bütünleştirici rolüne vurgu yapıldı; “Ardından O’nun evlatları, ülkenin dış siyasetinde İslam’a ve Müslümanlara hizmeti, Harameyn’i Şerif’e yönelik ilgi ve önemi, uluslararası barış ve güvenliğin güçlendirilmesi ve Dünya dayanışmasının sağlamlaştırımasnı ana amaç edinen bu kıymetli yaklaşımı devam ettirmişlerdir. Bu yaklaşımda hoşgörü, barışın yaygınlaşması ve şiddetten arındırılması. Suudi Arabistan bir İslam Krallığıdır. Her gün yaklaşık 2 milyar Müslüman Mekke’ye yönelmektedir. Ayrıca dünyanın dört bir yanından Müslümanlar Hac ve Umre ibadetlerini yerine getirmek ve Mescid-ş Nebevi’yi ziyaret etmek için Suudi Arabistan’a gelmektedir. Krallık aynı zamanda “HAYAL EDİP GERÇEKLEŞTİRİYORUZ” sloganıyla iddialı bir ümmetin vizyonu olan “2030” vizyonu” ışığında seçkin bir stratejik konum, öncü bir yatırım gücü ve Arap ve İslami derinlik gibi Allah’ın kendisine bahşettiği güç ve imkanları değerlendirerek programlar hazırlamak ve girişimler başlatmak için çalışmalar yürütmüştür. Bu programlardan belki de en öne çıkanları; Altes Prens Muhammed bin SELMAN’ın büyük yatırım fırsatları sağlayacak bölge ve dünyada olumlu etki bırakacak “YEŞİL SUUDİ ARABİSTAN” ve “ YEŞİL ORTADOĞU” girişimleridir. Yenilenebilir enerjinin doğuşuyla birlikte Türkiye’nin de memnuniyetle karşıladığı bu iki girişim, Krallığın küresel ölçekte sürdürülebilirlik alanında lider olma arzusunu destekleyecektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan 100 yıl sonra önümüzdeki Ekim ayında Türkiye’nin yeni yüzüncü yılına başlarken, Krallık ortak vizyonları gerçekleştirmek, iki ülke arasında daha fazla işbirliği sağlamak için birlikte çalışmayı beklemektedir.
Büyükelçi Ekselansları Fahad Bin Abualnasır, Konuşma metnindeki mesajında şunları dile getirdi; Buradan Suudi Arabistan Krallığı’nın 2030 Uluslararası Expo Fuarına ev sahipliği yapması için adaylığı hususunda verdiği destekten dolayı Türkiye Cumhuriyeti’ne şükranlarımı sunuyorum. Gençliğinin enerjisi ve arzusunu arkasına alan dünya şehirlerinden biri olmak ve bu uluslararası fuara ev sahipliği yapmak için en iyi seviyeyi yakalamak üzere Suudi Arabistan Krallığı’nın başkenti Riyad şehrinden başlayan bu yolculuğu takdir ediyorum. Ayrıca Suudi Arabistan Krallığı ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki tarihi ilişkileri övgüyle anıyorum. Bu İlişkiler Veliaht Prens, Bakanlar Kurulu Başkanı Muhammed Bin SALMAN’ın arzusunu arkasına alan dünya şehirlerinden biri olmak ve bu uluslararası fuara ev sahipliği yapmak için en iyi seviyeyi yakalamak üzere Suudi Arabistan Krallığı’nın başkenti Riyad’ta anlaşmanın imzalanmasına tanıklık edilmiştir. İki ülke arasında gerçekleştirilen tarihi üst düzey ziyaretler, Suudi Arabistan Krallığı ile Türkiye Cumhuriyeti arasında çeşitli alanlardaki iş birliğinin kapsamının genişletilmesine katkı sağlayan yakın ikili ilişkileri güçlendiren olumlu sonuçlar ortaya koymuştur ve yine Suudi Türk koordinasyon konseyi çerçevesinde ortak proje ve girişimler geliştirerek bunları uygulamanın önemini teyit etmiştir. Suudi Arabistan Krallığı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgede ve dünyadaki ağırlığı süregelen bölgesel krizlerin çözülmesindeki yapıcı sonuçlar ortaya koymuştur ve yine Suudi Türk koordinasyon Konseyi çerçevesinde ortak proje ve girişimler geliştirerek bunları uygulamanın önemini teyit etmiştir.
Büyükelçi Abualnasr, mesajında, daha sonra şu konulardan bahsetti; Suudi Arabistan Krallığı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgede ve dünyadaki ağırlığı süregelen bölgesel krizlerin çözülmesindeki yapıcı rolleri, G-20 grubunun üyeleri olarak kardeş iki ülkenin büyük ekonomik potansiyellere sahip oldukları herkes tarafından bilinmektedir. Dolayısıyla iki ülkenin işbirliği kesinlikle halklarımızın ve tüm dünyanın çıkarınadır.
Daha sonra konuşma metnindeki Büyükelçi’nin mesajında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılı olduğuna vurgu yapılarak Suudi Arabistan’ın da ortak vizyonlar gerçekleştirmek iki ülke arasında daha fazla işbirliği yapmak için Ankara’yla birlikte çalışmanın beklendiği kaydedildi.
Büyükelçi Ekselansları Abualnasr, bu cümleden hareketle mesajına şu şekilde devam ett. Gençliğinin enerji ve arzusunu arkasına alan dünya şehirlerinden biri olmak ve bu uluslararası fuara ev sahipliği yapmak için en iyi seviyeyi yakalamak üzere Suudi Arabistan Krallığı’nın başkenti Riyad şehrinden başlayan bu yolculuğa ev sahipliği yapması için adaylığı hususunda verdiği destekten dolayı Türkiye Cumhuriyeti’ne şükranlarımı sunuyorum.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da konuşmasında Türkiye ve Suudi Arabistan’ın tarihi ve kültürel olarak güçlü bağlara sahip iki dost ve kardeş ülke olduğunu dile getirdi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı GÖKTAŞ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens bin Selman arasındaki görüşmelerin etkisiyle ilişkilerde ivme kazanıldığını memnuniyetle gördüklerini vurguladı.
Bakan Göktaş, Türkiye’nin stratejik konumunun Suudi Arabistan’ın Körfez bölgesi ve Arap coğrafyası için önemi bölgesel huzur ve istikrar için belirleyici rol oynadığını kaydetti.
İki ülke arasında Stratejik ortaklık temelinde yürütülen ilişkilerin hem iki ülkenin geleceği hem de bölge istikrarı için çok önemli olduğunu söyleyen Bakan GÖKTAŞ, İçinde bulunulan dönemde dünyanın karşı karşıya kaldığı krizler karşısında ülkeler arasındaki stratejik işbirliğinin giderek daha fazla önem arzettiğini vurguladı.
Göktaş, iki ülkenin ekonomik ve ticari olarak güçlü ilişkilere sahip bulunduğuna dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen temmuzda Cidde’ye ziyarette bulunduğuna işaret eden Bakan GÖKTAŞ, ziyaret dolayısıyla başarıyla düzenlenen Türkiye-Suudi Arabistan İş Forumu ile ticari açıdan birçok işbirliğine zemin oluşmasının sağlandığını belirtti.
Suudi Arabistan’ın Kahramanmaraş merkezli iki deprem felaketi sonrasında gösterdiği dayanışma ve yardım için teşekkür eden Bakan GÖKTAŞ, Suudi Arabistan’ın zor günlerde sergilediği dayanışmanın kendileri için son derece anlamlı olduğunun altını çizdi.
GÖKTAŞ, konuşmasını Suudi Arabistan Milli Günü’nü kutlayarak ve Suudi Arabistan halkına tebriklerini ve iyi niyet dileklerini sunarak sonlandırdı.
Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanvekili Binali Yıldırım da konuşmasını. başlangıcında Suudi Arabistan’ın Türkiye’nin kardeş ülkesi olduğunu ve iki ülke arasında derin tarihi ve kültürel bağlar olduğunu dile getirdi.
Günümüzde, Türk ve Suudi Arabistan halkı arasındaki etkileşimin her zamankinden daha yoğun olduğunu ifadelendiren Binali Yıldırım, “Türk vatandaşları Suudi Arabistan’ı, Suudi vatandaşları da Türkiye’yi daha çok ziyaret ettikçe birbirimizi daha iyi tanıyor ve daha iyi anlıyoruz. Bu iki ülkeyi birbirine daha da yakınlaştırıyor.” şeklinde konuştu.
Yıldırım, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin liderlerinin iki ülke arasındaki ilişkilerde her zaman öncü rol oynadığını ve iki ülke başkentleri Ankara ile Riyad ilişkilerini daha da güçlendirdiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2 ay önce Cidde’ye başarılı bir ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatan Yıldırım, bu ay Hindistan’da gerçekleştirilen G20 zirvesinde de Suudi Arabistan Veliaht Prensi bin Selman ile Yeni Delhi’de bir araya geldiğini bildirdi.
Türk şirketlerinin Suudi Arabistan’daki yatırım araçlarına ilgisinin olduğunu ifade eden Binali YILDIRIM, Suudi Arabistan’ın özellikle müteahhitlik firmaları için bir çekim merkezi haline geldiğine vurgu yaptı.
Yıldırım, Suudi Arabistan’ın gelecek için büyük bir vizyonu olduğunu ve Türk şirketlerin bu zorlu mücadeleye hazır olduğunu ve Türkiye ile Suudi Arabistan arasında lokomotif görevi görebilecek, daha güçlü sinerjiler yaratılarak bölgeyi daha iyi ve daha güvenli hale getirebileceklerini sözlerine ekledi.
Konuşmalardan sonra, davetlilere Suudi Arabistan ve Türk mutfağından lezzetli yiyecekler ikram edildi.
Suudi Arabistan Milli Gün resepsiyonu Arap müziğinin ezgilerinden seçme eserlerin yer aldığı mini konserle sona erdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan Büyükelçisi Fahad Bin Assaad Bin A. Abualnasr’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Abualnasr, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Büyükelçisi Amr Soliman Abdelmeguid el-Hamamy’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi el-Hamamy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Norveç Büyükelçisi Andreas Gaarder’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Gaarder, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Büyükelçisi Isabelle Dumont’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Kabulde Büyükelçi Dumont, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.