Diplomat -Dünya

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asırlar sonra devletimizi yeniden güçlü, milletimizi yeniden müreffeh hâle getirdik”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ordu mitinginde yaptığı konuşmada, “Asırlar sonra devletimizi yeniden güçlü, ülkemizi yeniden mamur, milletimizi yeniden müreffeh hâle getirdik. Bunu da ülkemizin 81 ilinin tamamında gerçekleştirdik. Hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla, ülkemizin asırlık kayıplarını telafi ettik” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Ordu mitingine katılarak bir konuşma yaptı.

Ordu Cumhuriyet Meydanı’ndaki pankartları okuyarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kandil’den talimat alanlarla bir yere varılır mı? Biz talimatımızı önce Allah’tan sonra milletten alıyoruz. Evet, iki koyun verseler evin yolunu bulamaz andır galsın masası Ordu’dan oy alamaz. Yaklaşık 10 ay sonra bir kez daha Ordu’da olmanın, sizlerle hasret gidermenin memnuniyeti içindeyiz” ifadelerini kullandı.

Ordu’ya olan gönül bağının hiçbir şeyle değişemeyeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, girdikleri her mücadelede yanlarında olan Ordu’nun vefasını, kadirşinaslığını asla unutamayacaklarını belirtti.

“BİRİLERİ TÜRKİYE’NİN KUYUSUNU KAZMANIN PEŞİNDE”

Ordu’nun, bölgesinin parlayan yıldızı olmanın yanında Türkiye Yüzyılı hedefleriyle birlikte gerçekleştirecekleri yol arkadaşları olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Biz Ordu ile birlikte Türkiye Yüzyılı yolunda ilerlerken birileri de Türkiye’nin kuyusunu kazmanın peşinde. Bunun için ne yapıyorlar? Kime ne demeleri gerekirse onu diyorlar. Talimatı veren neresi? Kandil. Kandil’e dönüp, ‘Selo’sundan Apo’suna hapisteki tüm PKK’lıları çıkartacağız.’ diyorlar. Bu Selo kim? Bu Selo, Diyarbakır’da 51 Kürt vatandaşımızın ölümüne neden olan kişi, terörist. Onu çıkaracaklarmış. Bay bay Kemal de bunun taahhüdünü veriyor. Söylesene bay bay Kemal, Meclis’te HDP’yle neler görüştün, neler konuştun? Söyle, söyleyemez. Kamudan ihraç edilen PKK’lıları devlete geri dolduracaklarmış. ‘Belediyeleri istediğiniz gibi kullanmanız için örgüte teslim edeceğiz’ diyor. ‘Ülkemizin güney sınırlarını Suriyelileştirerek kana ve ateşe boğmanıza izin vereceğiz’ diyorlar. ‘Suriye’deki askerlerimizi çekip orayı ülkemize rahatça saldırabilesiniz diye tamamen size bırakacağız’ diyorlar. Kendi mitinglerine katılıp Van’da ne dediler? ‘Dişe diş, kana kan intikam’ dediler. HDP mensuplarının, örgütün parmak işaretiyle selamlıyorlar. Eline her mikrofon alan HDP’linin, PKK’lının tehdit dolu açıklamalarına elleriyle ne yazık ki kalp işareti yaparak cevap veriyorlar. PKK’sından HDP’sine, bölücülerin nasıl cüretkar bir şekilde ortaya döküldüklerini görüyorsunuz değil mi? Bay bay Kemal’den almışlar sözü. Şimdiden silahlarını doldurmaya, molotoflarını hazırlamaya başlamışlar. Bu manzaradan en az bizim kadar CHP’ye gönül vermiş kardeşlerimizin de utandığına inanıyorum”

“TÜRKİYE’NİN HER ALANDA GÜÇLÜ BİR ALTYAPIYA SAHİP OLMASINDAN KİM RAHATSIZ OLUR?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece bu da değil öte yandan FETÖ’ye dönüp, Meclis’i, emniyet müdürlüğünü, köprüyü, Külliyeyi bombalayan 252 insanımızı şehit edenler dâhil ‘tüm mensuplarınızı cezaevinden salacağız’ diyorlar. ‘Yurt dışındaki elemanlarınızın geri dönmesini temin edeceğiz’ diyorlar. ‘Kamudan tasfiye edilen 100 binin üzerindeki elemanınızı yeniden devlete dolduracağız’ diyorlar. ‘Yeniden bu milletin evlatlarını, ailelerinden kopartasınız diye faaliyetlerinizi serbest bırakacağız’ diyorlar. ‘Ülkenin tüm kaynaklarını tekrar size açacağız’ diyorlar. Dışarıdaki ve içerideki FETÖ’cülerin heyecanını görüyorsunuz değil mi? Bay bay Kemal’den almışlar sözü. Şimdiden sinsi planlar yapmaya başlamışlar” ifadelerini kullandı.

Muhalefetin vaatlerinde birbiriyle çelişen açıklamalarda bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Londra’daki tefecilere verdikleri söz konusunda ayakları birbirine dolaştı. Biri ‘300 milyar dolar’ diyor, öteki ‘Hemen gelmez 10 yıl sürer’ diyor. Beriki, ‘10 yıl çok, 5 yılda gelir’ diyor. Nasılsa yalan, istediğin rakamı söyle, istediğin vadeyi ver. Biz yüzlerce milyar dolar değerinde doğal gaz, onlarca milyar dolar değerinde petrol buluyoruz, nükleer santral yapıyoruz, güneş enerjisi santrali kuruyoruz, bunlar sevinmek yerine karalar bağlıyor” diye konuştu.

Bulunan doğal gazı, petrolü, nükleer santrali ve güneş enerjisi santrallerini ceplerine koyup götürmeyeceklerini, bunların hepsinin ülkenin değeri, milletin kazancı ve devletin karı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sağlıktan ulaşıma tüm yatırımlarda şahit oluyoruz. Aynı fotoğrafı dış politika alanında da görmek mümkün. Bu tabloya bakınca insanın aklına ister istemez şu soru geliyor; Türkiye’nin enerji bağımsızlığını elde etmesinden kim rahatsız olur? Türkiye’nin savunma sanayi alanında bağımsızlığını elde etmesinden kim rahatsız olur? Türkiye’nin her alanda güçlü bir altyapıya sahip olmasından kim rahatsız olur? Türkiye’nin siyasetiyle, ekonomisiyle, askerî gücüyle, bölgesinde ve dünyada söz sahibi olmasından kim rahatsız olur? Terörü yenen, darbeyi püskürten, koronayı atlatan, depremin yıkıntıları altında kalmayan, ekonomisini ayakta tutan Türkiye’den kim rahatsız olur? Öyle ya bu ülkenin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş, havasını solumuş hiçbir insan, özellikle bu milletin evlatları bundan rahatsız olmaması gerekir. Tabii biz biliyoruz bunlardan kim rahatsız olur? Üç kıta, yedi iklime yayılan Osmanlı’yı dört bir yanından hançerleyerek tarihe gömenler bu durumdan rahatsız olur.”

“HİÇ KUSURA BAKMASINLAR BUNLARI RAHATSIZ ETMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, alanda Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ileri gelen yöneticilerinin fotoğraflarının olduğu pankartı göstererek, şöyle devam etti: “Onlarla yürüdük bu yollarda, onlarla Cumhuriyete ulaştık. Onlarla bu vatan topraklarını vatan yaptık ama buna rağmen Çanakkale Savaşı’nda, Kut’ül Amare’de, Millî Mücadele’de, milletimizin bileğini bükemeyenler bu durumdan rahatsız olur. Cumhuriyet tarihi boyunca nice ayak oyunuyla bizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma hedefimizden uzak tutanlar bu durumdan rahatsız olur. Rahmetli Menderes’in, rahmetli Özal’ın başlattığı atılımları akamete uğratmanın sevincini yaşayanlar bu durumdan rahatsız olur. Hepsinden önemlisi 21 yıllık iktidarlarımız döneminde bizim önümüzü kesemedikleri için renkten renge girenler, bu durumdan rahatsız olur. Hiç kusura bakmasınlar bunları rahatsız etmeyi sürdüreceğiz.”

Alandaki gençlere seçimlere 10 gün kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençler, şu kalan 10 günde Ordu’nun gençlerini muhakkak sandığa götürmeniz lazım. İşi sıkı tutalım, sağlama alalım” dedi.

“KARŞIMIZA KURULAN MASANIN ETRAFINA KURULANLAR DA ÖYLE RASTGELE SEÇİLMİŞ DEĞİLLER”

Bir grup muhalefet partisinin karşılarına garip bir masayla çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Karşımıza kurulan masanın etrafına kurulanlar da öyle rastgele seçilmiş değiller. Bunların her biri, Türkiye’nin önünü kesme projesinde kendilerine farklı misyonlar verilerek belirlenmiş kişilerden oluşuyor. Bir tanesi Kuzey Irak’ta ve Suriye’de desteklenip semirtilen bölücü örgütün, ülkemiz üzerindeki emellerini gölgelemek için orada yer alıyor. Güya milliyetçi olduğunu söyleyen ama Kandil’den yapılan açıklamalara, PKK’lıların cüretkâr bir şekilde yürüttüğü kampanyalara ses çıkartmayan bu kişi bir ara masadan kalkmaya yeltendi. Sonra ne olduysa kolundan tutup masaya oturttular. O günden beri de kontrolsüz bir şekilde sağa sola yalpalayıp duruyor. Bir diğeri, Batı ülkelerinin geleceğini tehdit eden en büyük akım olan LGBT dayatmasını gölgelemek için masada yer alıyor. Sorsanız, ‘Millî Görüşüz’ derler ama milletimizin millî değerlerini dinamitleyen projelere seslerini çıkartmazlar. Cumhur İttifakı’ndan LGBT’ci olmaz. Cumhuriyet Halk Partisi LGBT’ci, İYİ Parti LGBT’ci, HDP LGBT’ci, diğerleri onlar da LGBT’ci.”

Kendilerinin, ailenin kutsiyetine inandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ailemize leke sürdürmeyiz. Tamamen bunların tabanları boşalmasına rağmen, cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, bakanlık, milletvekilliği sözleriyle bir avucu idare etmeye çalışıyorlar. Bizden gidenleri zaten ben saymıyorum, onların ne olduğunu gayet iyi biliyorsunuz. Onların masada da irapta da mahalli yok. Şimdi bakalım seçim sonunda onlara ne düşecek?” dedi.

“TERCİHİMİZİ HER BERABER TÜRKİYE YÜZYILI’NDAN YANA KULLANALIM”

“Masanın altındaki HDP’nin allem edilip kallem edilip masanın üzerine çıkartıldığını” ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Onu dengelemek için de ilave iki belediye başkanını getirip masaya monte ettiler. Cumhuriyetin kurucu partisi olduğu iddiasındaki CHP’yi tüm bu tiyatronun başına geçirenler, aslında en büyük ızdırabı bu partiye gönül vermiş olanlara çektiriyor. Zaten bir tanesi ayrılıp, kendi partisini kurdu, kendi adaylığını ilan etti. Kalanlar seslerini çıkartsalar ‘hain’ damgasını yiyecekler. Seslerini çıkartmayıp, bay bay Kemal’in deyimiyle tıpış tıpış gidip oylarını verseler ülkeye kötülük edecekler. Aynı durum diğer partilerin tabanları için de geçerli. Hepsinin neticesini 14 Mayıs’ta göreceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu koalisyon masasının durumuna bir bakalım” diyerek, muhalefet partileriyle ilgili video izletti.

Videonun ardından meydandakilere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet durumu görüyorsunuz değil mi? Ama bunca eziyete hiç gerek yok. Bay bay Kemal’e oy vermek, hangi partiye gönül vermiş olursa olsun vacip kılınmış bir görev değil. Gelen bu seçimde tercihimizi her beraber Türkiye Yüzyılı’ndan yana kullanalım” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ordululara 14 Mayıs seçimlerinde tercihlerini Türkiye Yüzyılı’ndan yana kullanma çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin ilk asrında vesayet, darbe, terör, koalisyon, ekonomik kriz, sosyal gerilim gibi nedenlerle altın kıymetindeki yılların kaybedildiğini söyleyerek, “Biz bu kısır döngüyü kırdık. Milletimizle birlikte bize dikilen deli gömleğini yırtıp attık. Asırlar sonra devletimizi yeniden güçlü, ülkemizi yeniden mamur, milletimizi yeniden müreffeh hâle getirdik. Bunu da ülkemizin 81 ilinin tamamında gerçekleştirdik” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayata geçirdikleri demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla ülkenin asırlık kayıplarını telafi ettiklerini belirtti.

Daha sonra AK Parti tarafından yapılan eser ve hizmetlerin gösterildiği video yayımlandı. Videonun ardından konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu: “CHP’li komşulara falan sorun, ‘Bay bay Kemal acaba bu ülkeye ne yaptı? 10 tane büyükşehir belediyesi var, orada neler yaptılar? İzmir’de, İstanbul’da, Ankara’da ne yaptılar?’ Şimdi takmış peşine onları, dolaştırıyor. Yaptıkları bir şey yok. İstanbulluyum ve İstanbul’un büyükşehir belediye başkanlığını yaptım. CHP demek nedir? Çöp, çukur, çamur ve susuzluk. İstanbul’u Ordulu kardeşlerim iyi bilir. Çöpten, çukurdan, çamurdan, susuzluktan biz kurtardık.”

“ŞEHİRLERİMİZİN HER BİRİNİ EŞİ GÖRÜLMEMİŞ YATIRIMLARA KAVUŞTURDUK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı durumun Ordu için de geçerli olduğunu söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu sahil yolu var mıydı? Samsun’dan Hopa’ya burayı yaptık mı? Ordu Havalimanı’nı yaptık mı? Ordu’ya bu yakışırdı, onun için de yaptık. Şimdi Ordu da Giresun da bu havalimanından istifade ediyor. Yaklaşık 1 milyona yakın yolcu buralardan taşındı. Çünkü biz yaparız, onlar konuşur. Sadece küresel düzeyde ses getiren projelerle uğraşmadık. Aynı zamanda şehirlerimizin her birini eşi benzeri görülmemiş yatırımlara kavuşturduk.”

Ordu’ya bugüne kadar 62 milyar liraya yakın kamu yatırımı yaptıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Eğitimde 3 bin 909 adet yeni derslik inşa ettik. Üniversitemizi şehrimize kazandırdık. Gençlik ve sporda 4 bin 791 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. Biri stadyum olmak üzere dört adet spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza, şehit yakınlarımıza, yaşlılarımıza, engellilerimize yaklaşık 6 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta 1045 yataklı 12 hastane ile birlikte 55 sağlık tesisi kazandırdık. Yapımına başladığımız 914 yataklı şehir hastanesini inşallah seneye tamamlıyoruz. Çevre ve şehircilikte TOKİ vasıtasıyla 5 bin 70 konut yaptık. Şimdi de ‘İlk Evim’ ile 2 bin 50 yeni konut inşa edecek, ‘İlk İş Yerim’ ile 30 iş yeri yapacak, ‘İlk Arsam’ ile 1.500 altyapısı hazır arsa vereceğiz.

Kentsel dönüşümde, şehrimizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 1768 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. Ordu’daki dört millet bahçemizden üçünün yapımına başladık. Ulaştırmada 50 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 152 kilometreye çıkardık. Tüneller vasıtasıyla şehrimizdeki ulaşımı kolaylaştırdık. Yapımı süren yolların çoğunu bu sene bitiriyoruz. Bünyesinde altı adet çift tüp tünel, 11 adet çift köprü, beş adet tek köprü ve yedi adet farklı seviyeli kavşak bulunan Ordu Çevre Yolu’nun kalan kesimlerini de seneye tamamlıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üzerindeki çok sayıda köprü ve tüneliyle Fatsa Çevre Yolu’nu da yatırım programına aldıklarını bildirerek, şunları söyledi: “Türkiye’nin ve Avrupa’nın ilk denize dolgulu havalimanını Ordu’ya kazandırdık. Tarım ve ormanda Korgan, Kumru, Kırtaş ve Çağlayan barajlarının yapımı sürüyor. Çiftçilerimize yaklaşık 5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik. Sanayi ve teknolojide, şehrimize iki organize sanayi bölgesi, bir araştırma geliştirme merkezi kurduk. Enerjide Ordu, Fatsa, Gülyalı ve Ünye’ye doğal gaz getirdik. Akkuş, Aybastı, Çaybaşı, Gölköy, İkizce, Kabadüz, Korgan, Kumru, Perşembe ve Ulubey’i de en kısa sürede doğal gaza kavuşturacağız.”

“TÜRKİYE YÜZYILI’YLA ÜLKEMİZİ DAHA YUKARILARA TAŞIMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Ne kadar özetlerlerse özetlesinler yaptıklarının saymakla bitmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir de yapacaklarımız var. Seçim beyannamemizde önümüzdeki dönem için yüzlerce, binlerce yeni projeyi milletimizin takdirine sunduk. Biz, birileri gibi öyle aklımıza eseni söylemeyiz ama söylediğimiz her şeyi de yaparız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının bu bölümünde, gelecek dönemde yapacaklarının anlatıldığı videoyu izleterek, şunları kaydetti: “Birileri ülkemizi, onu bölmek isteyenlerin pençesine itiyor, biz Türkiye Yüzyılı’yla ülkemizi daha yukarılara taşımak için çalışıyoruz. Birileri elindekini, avucundakini de alarak ülkemizin siyasi ve ekonomik bağımsızlığına göz dikiyor, biz Türkiye Yüzyılı’yla daha büyük ve güçlü bir ülkenin hayalini kuruyoruz. Birileri önce altılı, sonra yedili, sonra dokuzlu, ardından 11’li, şimdi artık sayılarının kaça çıktığını bilmediğimiz bir masaya meze yapmak için uğraşıyor, biz Türkiye Yüzyılı’yla devletimizi güçlendirmenin, milletimizi zenginleştirmenin projelerini, programlarını yapıyoruz. Birileri milletimizi köken ve mezhep vurgusu üzerinden ayrıştırmaya dönük sinsi adımlar atıyor, biz 85 milyonun tamamını kucaklayan eserlerimizle hizmetlerimizle devrimlerimizle birliğin, beraberliğin, kardeşliğin peşinde koşuyoruz. Türkiye Yüzyılı, öyle kapalı kapılar ardındaki kirli pazarlıklarla, sağa sola koltuk dağıtmakla, küresel odaklara selam vermekle inşa edilmez.”

Karadeniz’de doğal gazın çıkarıldığını ve ücretsiz evlere gelmeye başladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi inşallah, bir yıl boyunca 25 metreküpü ücretsiz olmak üzere doğal gazımız evlere geliyor. Sizlerden tüm bu gerçekleri komşularınıza, akrabalarınıza ve özellikle de gençlerimize anlatmanızı istiyorum” diye konuştu.

Eğitim alanında yapılan yardımlara işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık okullardaki sıraların üzerinde kitapların ücretsiz olarak bulunduğunu dile getirdi.

“Biz teksir kâğıdıyla okuduk. Üst sınıflardaki ağabeylerimiz bize parayla vermezdi. Bu çileleri çektiğimiz için istedik ki artık sıraların üzerinde kuşe kâğıtla kitapları verelim. Elhamdülillah, bunu başardık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 76 olan üniversite sayısını da 208’e çıkardıklarını, üniversitesi olmayan kentin bulunmadığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta da şehir hastaneleri kurduklarını belirterek, “Ankara’da Etlik Hastanesi, Bilkent Hastanesi; İstanbul’da Çam ve Sakura Hastanesi, Murat Dilmener Hastanesi, Feriha Öz Hastanesi, bütün bunları Kovid döneminde hızla yaptık, bitirdik. Niye böyle önem verdik bu işe? ‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.’ Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik” ifadelerini kullandı.

14 Mayıs seçimlerine 10 günün kaldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu nedenle kapı kapı dolaşarak bir kez daha destan yazılmasını istedi.

Birilerinin, talimatı Kandil’den aldığını, Kandil’dekilerin Allah’ı, dini, kitabı, ezanı olmadığını, Kürtleri de istismar ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kürt kardeşlerimin dindar olanları var ama bunlarla mukayese edilmez. Bunlar, Diyarbakır annelerinin evlatlarını dağlara kaçırdılar, onları taciz ettiler. Şimdi diyorum ki gelin 14 Mayıs’ta hesaplaşalım” dedi.

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk Şenliği Konuk Çocukları ile bir araya geldi

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk Şenliği Konuk Çocukları ile bir araya geldi.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

TÜSİAV ENERJİ ZİRVESİ

TÜSİAV Enerji Zirvesi 14 Mayıs 2024 Ankara Ticaret odası Meclis Salonu

Avatar

Published

on

Türkiye’ de ,Enerji yönetimi ve verimliliği etkinlikleri kapsamında TÜSİAV “Türk Sanayici ve İş Adamları Vakfı” ve ATO “Ankara Ticaret Odası” tarafından desteklenen Enerji Zirvesi ile sektörün birbirinden değerli isimlerini bir araya getirecek olan , 14 Mayıs 2024 Salı günü “Enerjimizi Enerjinizden Alıyoruz” temasıyla gerçekleştirilecek ,Türkiye Enerji Zirvesi;
Enerji Verimliliği ,Elektrik Piyasası ve Ticareti ana temalı işlenerek , süreçteki beklenti ve gereksinimleri, dijitalleşmenin sektörde yarattığı değişimler, enerji finansman koşullarındaki değişim, enerji dönüşümü ile enerji piyasalarını etkileyen konular tüm boyutları ile ele alınıyor. Türkiye Enerji Zirvesi katılımcıların ve karar alıcıların gelecek öngörülerine katkı sağlarken bölgede yeni iş birliklerinin kurulmasına imkan sağlamayı amaçlıyor.

TÜSİAV Başkanı Sayın Veli Sarıtoprak ; Organizasyonlarını üstlendikleri Zirve hakkında şu ifadelere yer verdi.
ATO “Ankara Ticaret Odası “ tarafından desteklenecek olan Zirve; Ulusal ve uluslararası katılımcıyı bir araya getirecek TÜSİAV Enerji Zirvesi, sektör paydaşlarının fikir alışverişinde bulunmalarına ve yeni iş birliği olanakları yaratmalarına imkân sunması yanında,
Enerji piyasalarındaki son gelişmeler ile, gelecek trendlerin, başta sektör bileşenleri olmak üzere sonrasında, tüm sanayici ve iş adamları tarafından tüm yönleriyle ele alınacağı zirvede, gelişmeleri çok daha yakından ve derinlemesine takip edebilecek, sektördeki yenilikleri ilk duyan siz olacaksınız.

TÜSİAV Enerji Zirvesi’ne katılarak, üst düzey sektör temsilcileri ile paylaşma imkânı yanında, sektörün yeni iş birlikteliklerine de kapı aralayabilirsiniz.
Enerji Zirvesinin Organizasyonunda, Bu önemli hedefi gerçekleştirmek adına, TÜSİAV olarak her zaman elimizi taşın altına koymak konusunda irade gösteriyoruz. Bizi bu konuda yalnız bırakmayarak, destek noktasında ATO “Ankara Ticaret Odası Başkanımız Sayın Gürsel BARAN ’ a , şükranlarımızı sunmak istiyorum.

Enerji Zirvemize şimdiden ,çabalarıyla, emekleriyle ve alın teriyle TÜSİAV’ ailesine katkıda bulunan; başta ülkemizin ve Ankara’ mızın ekonomisine katma değer sağlayan tüm iş insanlarını saygı ve hürmetle selamlıyorum…
TÜSİAV ENERJİ ZİRVESİ

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Başbakanı es-Sudani ile görüştü

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’taki resmî temasları kapsamında, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile görüştü.


Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Cumhurbaşkanı Reşid ile görüştü

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’a resmî ziyareti kapsamında Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid ile Bağdat Sarayı’nda bir araya geldi.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan Irak’ta

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak Bağdat

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmî ziyarette bulunmak üzere gittiği Irak’ın başkenti Bağdat’a ulaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Bağdat Uluslararası Havalimanı’nda Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ve diğer yetkililer resmî törenle karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Irak ziyaretinde; Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır eşlik ediyor.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Emine Erdoğan, Nijerya Devlet Başkanı’nın eşi Oluremi Tinubu ile görüştü

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu’nun eşi Oluremi Tinubu ile görüşme gerçekleştirdi.

Emine Erdoğan, daveti üzerine İstanbul’a gelen Oluremi Tinubu ile Vahdettin Köşkü’nde bir araya geldi. Oluremi Tinubu, görüşmede, Emine Erdoğan’a daveti ve ev sahipliği için teşekkür etti.

Emine Erdoğan, bir yıl önce göreve gelen Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu ile eşini tebrik etti.

Görüşmede, Nijerya’nın kültürüyle ve nüfusuyla çok zengin bir ülke olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, Nijerya’nın Türkiye için önemli bir dost ülke olduğunu vurgulayarak, Tinubu’nun döneminde ilişkilerin güçlenerek artacağına inandığını söyledi.

Türkiye’nin Afrikalı dost ve kardeş ülkelerle samimi ilişkiler kurduğunu kaydeden Emine Erdoğan, bu anlayışla Afrika ülkelerine her türlü desteği sağlayacaklarını ve çalışmalarında yanlarında olacaklarını vurguladı.

Oluremi Tinubu ise Emine Erdoğan’ın Afrika’ya olan özel ilgisi ve desteğinin bilindiğini, kendisinin de bunu yakından takip ettiğini dile getirdi.

Emine Erdoğan, Afrika ülkelerindeki kadınların el emeği ürünlerin satışa sunulduğu ve gelirinin Afrikalı kadınlara ulaştırıldığı “Afrika El Sanatları ve Kültür Evi” hakkında Oluremi Tinubu’ya bilgi verdi.

Nijerya’nın sahip olduğu yüzlerce farklı etnik grup ve diliyle büyük bir kültürel zenginlik taşıdığını anlatan Oluremi Tinubu, Afrika El Sanatları ve Kültür Evi projesi üzerinden bu zenginliğin tanıtılmasından memnuniyet duyacağını ifade etti.

Emine Erdoğan, görüşmede, Tinubu’ya Afrika üzerine kaleme alınan, “Afrika’ya Seyahatlerim”, “Afrika Atasözleri” ile hazırlıkları devam eden “Afrika Yemek Kitabı” yayınlarından da bahsetti.

Görüşmede, Emine Erdoğan’ın kıta ülkelerinden birinde doğmasa da yürekten Afrikalı olduğunu vurgulayan Oluremi Tinubu, Emine Erdoğan’ın Afrika’nın zengin kültürüne karşı özel ilgisinden dolayı memnuniyetini ve teşekkürlerini iletti.

Kadınların ve bilhassa gençlerin güçlendirilmesi üzerine hayata geçirilen projelerin karşılıklı anlatıldığı görüşmede iş birliği imkânları da ele alındı.

Oluremi Tinubu, bu kapsamda kadınların güçlendirilmesi ve sosyal yardımlar başta olmak üzere birçok alanda yürüttükleri çeşitli faaliyetlerle ilgili bilgi paylaşımında bulundu.

Eğitimin öneminin vurgulandığı görüşmede Oluremi Tinubu, Emine Erdoğan’ın en son Nijerya ziyaretinde açılışını yaptığı Yunus Emre Enstitüsü’nün bu kapsamda iyi olanaklar sunduğunu kaydetti.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

“Türkiye’ye Hoş Geldiniz”

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan’ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ın tören alanındaki yerlerini almalarının ardından iki ülkenin millî marşları çalındı. Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan’ın tören kıtasını selamlamasından sonra iki lider heyetlerini birbirlerine takdim etti.

Türkiye ve Tanzanya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

Okumaya Devam edin

DİPLOMAT

“Günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlayacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı

Avatar

Published

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Emeklilerimiz başta olmak üzere enflasyonun ücretli kesimde yol açtığı sıkıntıları yakinen biliyoruz. Bu konuda tavrımız palyatif tedbirlerle günü kurtarmak yerine enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlamaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan bir Ramazan-ı Şerifi, bayramı geride bıraktık. Rahmet, bereket ve yardımlaşma ayı olan Ramazan-ı Şerifin manevi iklimini en güzel şekilde teneffüs etmek için hep birlikte gayret gösterdik. Ramazan Bayramı’nı da ruhuna uygun şekilde kırgınlıkları giderdiğimiz, birlik ve beraberliğimizi perçinlediğimiz bir kardeşlik şölenine dönüştürdük.

Rabbimden bizleri sağlık ve huzur içinde daha nice Ramazan-ı Şeriflere ve bayramlara ulaştırmasını niyaz ediyorum.

İdari izinle birlikte dokuz güne çıkardığımız bayram tatili boyunca tüm Türkiye genelinde ciddi bir insan ve araç trafiği yaşandı, kara, hava ve demir yollarımızı kullanan kişi sayısı 120 milyonu geçti. Gerek yollarımızın kalitesi, gerekse emniyet birimlerimizin aldığı tedbirler sayesinde bu yoğun süreci geçmiş yıllara göre az bir kayıpla atlattık. Muhalefetten gelen eleştirilere rağmen hizmete aldığımız köprülerin ve otoyollarımızın trafiği ne kadar rahatlattığını bir kez daha görmüş olduk. Sadece Osman Gazi Köprümüzden 5 Nisan-14 Nisan arasında geçen araç sayısı 941 bini aştı. İstanbul Havalimanı’nda 2 milyon 213 bin yolcuya hizmet verildi. Antalya Havalimanımız 14 Nisan Pazar günü 11 bin 260 yolcuyla 2024’ün en yüksek rakamına ulaştı. Yüksek hızlı trenlerle 1 milyon insanımız seyahat etti. Benzer rakamlar diğer ulaştırma projelerimiz için de geçerlidir.

Kamu-özel iş birliğiyle devletin kasasından tek kuruş çıkmadan hayata geçirdiğimiz projelerimizin milletimizin hayatını kolaylaştırma yanında ülkemiz ekonomisine de katkı sağlamasından memnuniyet duyuyoruz.

ANTALYA’DAKİ TELEFERİK FACİASI

Bayramın üçüncü günü Antalya’da meydana gelen teleferik faciasıyla hepimizin yürekleri dağlanmıştır. Bir vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 17 vatandaşımızın yaralandığı bu elim kazada 174 insanımız da kabinlerde saatlerce mahsur kaldı. AFAD ve Silahlı Kuvvetlerimiz başta olmak üzere devletimizin birimlerinin yoğun gayretleri neticesinde 23 saat süren bir tahliye operasyonuyla 174 vatandaşımızın tamamını burunları kanamadan kurtardık.

Kurtarma çalışmalarını gece-gündüz demeden büyük bir titizlikle sürdüren 2 bin 200’den fazla personelimizin her birine buradan teşekkür ediyorum.

Kurtarılan vatandaşlarımıza tekrar geçmiş olsun diyor, yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar diliyorum.

“ANTALYA VE BEŞİKTAŞ’TAKİ CİNAYETLERİN FAİLLERİNİN YARGIYA HESAP VERMESİ İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ”

Yaşanan olayla ilgili ihmali, kusuru ve sorumluluğu olanlara dair yargımız süratle harekete geçmiş, bilirkişi oluşturarak bir ön rapor hazırlanmıştır. Soruşturma kapsamında özellikle bu hattı işleten firma ile bakımdan sorumlu firma yetkililerinin aralarında yer aldığı beş kişi tutuklanmış, sekiz şüpheli hakkında adli kontrol kararı verilmiştir.

Ana muhalefet partisi yöneticilerinin ve medya organlarının daha olayın ilk anından itibaren hadiseyi sulandırma, devletin diğer kurumlarını töhmet altında bırakarak asıl sorumluları koruma çabaları gözlerden kaçmamıştır. Maalesef aynı vicdansızlığın bayramdan hemen önce Beşiktaş’ta yaşanan yangın faciasıyla ilgili de sergilendiğini gördük. İhmaller ve skandallar zincirinin bir sonucu olarak rızkının peşindeki 29 emekçi kardeşimiz İstanbul’un göbeğinde hayatını kaybetti. Ancak, ne sendikalardan, ne basın yayın kuruluşlarından, ne de muhalefet cephesinden kayda değer hiçbir tepki gelmedi. Güya hak, hukuk ve adalet adına Van’a koşanlar, Beşiktaş’ta göz göre göre can veren işçiler için tek bir adım dahi atmadılar. Bunun adı sadece vicdansızlık değil, aynı zamanda ikiyüzlülüktür. Hiç kimse siyasi kimliğini öne sürerek sorumluları adaletten kaçıramaz. Hem Antalya’daki, hem de Beşiktaş’taki cinayetlerin faillerinin yargıya hesap vermesi için üzerimize düşeni yapacağımızın bilinmesini özellikle istiyorum.

Birilerinin ihmali veya sorumluluğu dolayısıyla benzer acıların tekrar yaşanmaması için Çalışma, Turizm ve İçişleri bakanlıklarımız vasıtasıyla tedbirlerimizi ve denetimlerimizi daha da yoğunlaştıracağız.

Bu vesileyle, trafik kazalarında ve her iki faciada hayatını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

“TÜRKİYE, BİR SEÇİMİ DAHA ANLININ AKIYLA DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK BİR OLGUNLUKLA GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR”

Yüksek Seçim Kurulu’nun 2 Ocak tarihli açıklamasıyla başlayan 31 Mart mahallî idareler seçim maratonunu hamdolsun suhuletle tamamladık. Seçimlerin huzur içerisinde en ufak bir şaibeye mahal vermeden neticelenmesi, demokrasimizin kazanç hanesine yazılmıştır.

Bu başarı tablosunun oluşmasında hizmeti geçen her kademedeki kamu görevlilerini ve siyasi partilerimizi tekrar tebrik ediyorum.

Milletin takdiriyle göreve gelen belediye başkanlarına, meclis üyelerine ve muhtarlarımıza muvaffakiyetler temenni ediyorum.

Seçimler sonrasında muhalefet partilerinin bir kısmının sergilediği sorumlu ve ağırbaşlı tavrı takdirle karşıladığımızı ifade etmek isterim. Yarınki grup toplantımızda seçim sonuçlarını tüm yönleriyle kapsamlı bir şekilde değerlendireceğiz.

Burada bir hususa değinmekte fayda görüyorum. Bir süredir istisnasız her seçim öncesinde tedavüle konulan son seçim propagandasının 31 Mart’la beraber tamamen safsatadan ibaret olduğu anlaşılmıştır. Türkiye, tüm menfi kampanyalara rağmen bir seçimi daha anlının akıyla dünyaya örnek olacak bir olgunlukla gerçekleştirmiştir. 31 Mart seçimleri son 22 yıldaki 18. demokrasi bayramı olarak siyasi tarihimize geçmiştir. 31 Mart seçimlerinin ilk kazanını sandıktır, sandığın namusu ve itibarıdır. Rüştünü, gücünü ve yetkinliğini tartışmasız bir şekilde tekrar ispat eden Türk demokrasisi bu seçim sürecinin en büyük galibidir. Bunu ülkemiz, milletimiz ve gelecek kuşaklar adına kıymetli bir kazanım olarak görüyorum. Muhalefetin de artık bu konuda gerekli dersi çıkaracağını, bir daha böyle temelsiz, basit ve demokrasimize faydadan çok zarar veren argümanların arkasına sığınmayacağını ümit ediyorum.

“14-28 MAYIS SEÇİMLERİYLE PARLAMENTER SİSTEME GERİ DÖNÜŞ TARTIŞMALARI KAPATILMIŞTIR”

Hükûmet ve siyaset kurumu olarak son 21 yıldır olduğu gibi gelecekte de demokrasimizin standartlarını yükseltmeye devam edeceğiz. Bu irademizin yakın zamandaki en net tezahürü bugün yedinci yıl dönümünü idrak ettiğimiz 16 Nisan halk oylamasıdır. Türkiye, 16 Nisan halk oylamasıyla yaklaşık 200 yıllık bir tartışmaya nihai noktayı koymuş, yönetim modeli tercihi Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nden yana olmuştur. 16 Nisan halk oylaması modern dönem siyasi tarihimizin en büyük millî irade devrimlerinden biri olarak demokrasi mücadelemizde yerini almıştır.

14-28 Mayıs seçimleriyle de parlamenter sisteme geri dönüş tartışmaları bir daha açılmamak üzere yine milletimiz tarafından kapatılmıştır. Siyaset kurumunun eskiye dönüş tartışmalarıyla vakit kaybetmek yerine, mevcut sistemin daha da iyileştirilmesine mesai harcamasının Türkiye için çok daha faydalı olacağına inanıyorum. Böyle bir adım atılması halinde uygulamadaki altı yıllık tecrübeler ışığında biz de bu sürece gerekli katkıyı sunmaktan memnuniyet duyarız.

“EKONOMİ, DEPREM, TERÖRLE MÜCADELE BAŞTA OLMAK ÜZERE ACİL SORUNLARIMIZA ODAKLANDIK”

Ülkemizin son 10 ayına damga vuran seçim gündeminin geride kalmasıyla birlikte tüm -özellikle bunu söylüyorum- seçim tarihi boyunca gidiş-gelişler artık asıl meselelere son verilme dönemidir. Ekonomi, güvenlik, deprem, hak ve özgürlükler ile terörle mücadele başta olmak üzere acil sorunlarımıza odaklanmış bulunuyoruz. Kovid-19 salgınıyla başlayan, sonrasındaki gelişmelerle derinleşen küresel ekonomik kriz özellikle enflasyon boyutuyla halen devam ediyor. Üretim, istihdam, yatırım ve enflasyonu kontrol altına alma konusunda gelişmiş ekonomiler dâhil hemen herkes ciddi sıkıntılar yaşıyor. Türkiye olarak yakın çevremizdeki gerilimlerin ve çatışmaların da etkisiyle bu olumsuzlukların yansımalarını maalesef biz de hissediyoruz. Bir taraftan her gün bir yenisi patlak veren bölgesel krizleri yönetirken, diğer taraftan da ekonomideki yol haritamıza sıkı sıkıya bağlı kalıyoruz.

Geçen sene uygulamaya koyduğumuz Orta Vadeli Programın müspet sonuçlarını görmeye başladık. 2023 yılını yüzde 4,5’luk büyüme oranıyla kapattık. Tarihimize ilk kez millî gelirde 1,1 trilyon doları, kişi başına düşen gelirse ise 13 bin doları aşmış olduk. Satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 11’inci ekonomisiyiz. 2024’ün ilk çeyreğine ait veriler net ihracatın büyümemize önemli katkı sağladığını ortaya koyuyor. 2024 yılının Ocak-Mart arasında ihracat bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3,6 oranında artışla 63,7 milyar dolara yükseldi. Mart ayı ihracatımız ise 22 milyar 578 milyon doları buldu. Bu rakamla en yüksek üçüncü Mart ayı ihracat değerine ulaştık. İthalatta Ağustos ayından bu yana aylık azalış trendi devam ediyor. İhracatın ithalatı karşılama oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 1,3 puan artışla yüzde 75’i yakaladı. İhracatın da pozitif etkisiyle büyüme oranımızın yılsonunda yüzde dörde yaklaşacağına inanıyoruz. Özellikle istihdam piyasamız güçlü bir ivme gösteriyor. Dün açıklanan Şubat ayı rakamlarına göre istihdam mevsim etkilerinden arındırıldığında yıllık bazda 1 milyon 156 bin artışla 32,4 milyona ulaştı. İşsizlik oranı ise, yüzde 8,7 olarak gerçekleşti. Tüm dünya gibi bizim de temel sorunumuz, hayat pahalılığıyla katmerleşen enflasyon baskısıdır.

ENFLASYONLA MÜCADELE

Emeklilerimiz başta olmak üzere enflasyonun ücretli kesimde yol açtığı sıkıntıları yakinen biliyoruz. Bu konuda tavrımız palyatif tedbirlerle günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek, kalıcı refah artışını sağlamaktır. Kendimiz bedel ödesek dahi ülkemize, milletimize ve gelecek nesillere bedel ödetecek her türlü popülist adımdan uzak durduk, duracağız. Abuk sabuk vaatlerin adeta havada uçuştuğu 31 Mart seçim sürecinde maruz kaldığımız onca baskıya rağmen, seçim ekonomisi uygulamayarak milletimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirdik. Bu kararlı duruşumuzun Türkiye ve Türk ekonomisi için ne kadar kıymetli olduğunu inşallah zamanla hep birlikte daha da iyi göreceğiz. Yıllık enflasyonun senenin ikinci yarısından itibaren piyasa beklentileriyle de uyumlu bir şekilde düşüşe geçmesini bekliyoruz. Uyguladığımız politikaların etkisiyle cari açıkta daralma başladı. Ocak ayında yıllık cari açık geçen seneye kıyasla 15 milyar dolar azalarak 37,5 milyar dolara geriledi. Altın ve enerji hariç tutulduğunda 34,6 milyar dolarlık cari fazla gerçekleşti. Olağanüstü bir durum olmaması halinde sene sonunda cari açığın millî gelire oranla yüzde 2,5 seviyesinde gerçekleşmesini öngörüyoruz. Kendi enerji kaynaklarımızı devreye aldıkça inşallah bu oranlar daha da iyileşecek.

Gabar petrolü ve Karadeniz doğal gazı keşiflerimizle uzun yıllar sonra bu sektörde ilk defa özgüven kazandık. Bayramın ikinci günü Gabar’daki petrol üretiminde günlük 40 bin varilin üzerine çıkmayı başardık. 2024 sonu hedefimiz günlük 100 bin varile ulaşmak, bunun için de gece-gündüz demeden çalışıyoruz. Van ve Hakkâri’deki yeni kuyularımızda yapacağımız keşiflerle üretim rakamlarını çok daha yukarılara taşıyacağız. Yeni dönemde Orta Vadeli Programımızı güçlendirecek adımlar atacağız. Ekonomi ekibimiz bununla ilgili hazırlıklarını yaptı, inşallah çok yakında bunları kamuoyuyla paylaşacağız. Orta Vadeli Programın güçlendirilmesinde üç temel önceliğimiz bulunuyor. Bunlar kamuda tasarrufları arttırmak, yatırımların öncelik haline getirmek, yapısal reformlara hız kazandırmaktır. Türkiye’nin geleceği hep vurguladığım gibi; yatırım, üretim, istihdam ve ihracatla şekillenecektir. Büyüme potansiyelimizi güçlendirmenin yolu verimliliği ve rekabeti arttırmaktan, yüksek katma değere odaklanmaktan geçiyor. Savunma sanayinde yakaladığımız ivmeyi diğer alanlara da teşmil ederek inşallah hedeflerimize ulaşacağız.

Dünya savaşların, çatışmaların, siyasi ve ekonomik krizlerin, sosyal çalkantıların kıskacında adeta kıvranırken hamdolsun Türkiye bölgesinin istikrar adası olma vasfını korumaktadır. Bunun gerisinde ise dış politikada takip ettiğimiz dengeli ve ilkeli siyaset ile savunma sanayii alanında elde ettiğimiz tarihî başarılar vardır. Gazze krizinin ilk gününden itibaren ateşin bölgeye yayılma riskine dikkat ettik. Bir taraftan akan kanın durması, diğer taraftan bölgeye insani yardımların ulaştırılması için çabalarken gerilimin daha fazla tırmanmaması için de her seviyede yoğun gayret gösterdik. Türkiye, bugün yola çıkan 3 bin 774 tonluk dokuzuncu iyilik gemisiyle birlikte Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülke konumunu perçinlemiştir. 7 Ekim’den sonra İsrail’e yönelik ihracat kısıtlamasına öncülük eden ülke Türkiye’dir. Bu hakikate rağmen hükûmetimiz maalesef çok haksız, insafsız, buram-buram fırsatçılık kokan ithamlara maruz kalmıştır. Özellikle böyle olmadığını bal gibi bildikleri halde jet yakıtı konusunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne iftira atanları asla ve asla unutmayacağız. Türkiye, katliamların çok öncesinde İsrail’e askerî amaçla kullanılabilecek hiçbir malzemenin satışına izin vermemiştir. Zaman geçtikçe bu ahlaksız kampanyaların arkasında hangi hesapların ve odakların bulunduğu elbette ortaya çıkacaktır. Biz doğru bildiğimiz, hak bildiğimiz, ülkemiz ve bölgemiz için en hayırlı olan yolda yürümekten geri durmayacağız. 13 sene önce çatışmalar ilk başladığında Suriyeli komşularımıza nasıl kucak açtıysak, Ukrayna’daki savaştan kaçanlara nasıl sırtımızı dönmediysek, Irak’ta DEAŞ terörü estirdiğinde nasıl imkânlarımızı seferber ettiysek, Sudan’daki kardeş kavgasını bitirmek için nasıl kendimizi paraladıysak, Gazze krizinde de kardeşlik vazifemizi hakkıyla yerine getirmeye devam edeceğiz.

“İRAN’LA YAŞANAN GERİLİMİN MÜSEBBİBİ NETANYAHU VE GÖZÜNÜ KAN BÜRÜMÜŞ YÖNETİMİDİR”

Son yedi aydır önüne geçmek için uğraştığımız tehlikelerin peyderpey gerçekleşmeye başladığını görüyoruz. Hafta sonu yaşanan hadiseler hem Batının çifte standartlı tutumunu, hem de tüm bölgeyi sarabilecek bir savaş ihtimalinin çok uzak olmadığını göstermiştir. Son olayda problemin kaynağı doğru tespit edilmelidir. Sadece 13 Nisan gecesine bakarak bir değerlendirmede bulunmak hakkaniyetli, adaleti ve ilkeli bir tavır olmayacaktır. 7 Ekim’den bu yana İsrail Hükûmeti ateşi bölgeye yaymak için provokatif adımlar atmaktadır. İsrail’in uluslararası hukuku ve Viyana Sözleşmesi’ni çiğneyerek Şam’daki İran Büyükelçiliği’ni hedef alması bardağı taşıran son damla oldu. İsrail yönetiminin uluslararası teamülleri ayaklar altına alan hoyratlığına birkaç ülke dışında tepki veren çıkmadı. Aylardır İsrail’in saldırgan tutumuna ses çıkartmayanlar, İran’ın cevabı karşısında hemen kınama yarışına girdiler. Oysa burada öncelikle kınanması, telin edilmesi gereken Netanyahu’nun ta kendisidir. Gazze’de kadın, çocuk, bebek, sivil demeden 34 binden fazla masumu katleden, haber yapma dışında hiçbir gayesi olmayan basın mensuplarını öldüren, okulları, kiliseleri, camileri, mülteci kamplarını hatta yardım malzemesi almak için sıra bekleyen insanları bombalayan tam 193 gündür tüm dünyanın gözleri önünde soykırım uygulayan tüm bunlarla birlikte kamuoyu baskısını azaltmak için her türlü şımarıklığı sergileyen Netanyahu’dan başkası değildir. Netanyahu siyasi ömrünü uzatmak adına hem kendi vatandaşlarının hem de tüm bölge halklarının canını tehlikeye atmaktadır. Şurası tartışmasız bir gerçektir: 13 Nisan gecesi yüreklerimizi ağzımıza getiren gerilimin birinci müsebbibi Netanyahu ve gözünü kan bürümüş yönetimidir. Bu gerçeği kabullenmeden yapılan açıklamaların tansiyonu düşürmek adına hiçbir fayda geçirmeyeceği kanaatindeyiz. Türkiye olarak özellikle son iki gündür Gazze’deki katliamların geri plana itilmemesi için temaslarımızı daha da artırdık.

Dışişleri Bakanımız Amerikalı, İranlı, İngiliz, Ürdünlü muhataplarıyla ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’yle görüştü. Bizim de dün Katar Emiri Şeyh Temim’le bir telefon görüşmemiz oldu. İnşallah telefon diplomasimize bu hafta boyunca devam edeceğiz. Tüm tarafların şu hakikatin idrakinde olması gerekiyor: Gerilimde sürekli el yükselterek hiçbir yere varılmaz. Ateşe körükle gitmenin de, Netanyahu yönetimini sürekli şımartmanın da hiç kimseye hayrı dokunmaz. Tüm aktörleri artık saldırılara son vermeye ve sorumluluk içinde hareket etmeye davet ediyoruz. Gazze’de zulüm ve soykırım durmadıkça bölgemizin yeni gerilimlere gebe olduğu açıktır. 193 gündür ortada tek bir mağdur vardır o da mazlum Gazze halkıdır. İslam âlemi ve Arap Ligi başta olmak üzere sorumluluk sahibi herkes artık seslerini daha fazla yükseltmelidir. Biz bu amaçla tüm kapıları zorlamaya, elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz.

“SAVUNMA SANAYİNDE TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE HEDEFİNE ULAŞINCAYA KADAR DURMADAN MÜCADELE EDECEĞİZ”

Son hadiselerde insansız hava araçları başta olmak üzere savunma sanayii alanındaki atılımlarımızın önemini bir kez daha gördük. Göreve geldiğimizde yüzde 80’ler düzeyinde olan dışa bağımlılığımızı bugün yüzde 20’lere indirmiş bulunuyoruz. Bundan yaklaşık 16-17 sene önce İsrail’den hangi zor şartlarda insansız hava araçları temin ettiğimizi o günleri hatırlayanlar çok iyi biliyor. Ciddi rakamlar ödeyerek bin bir nazla ülkemize satılan heronlar sürekli arızalanmaları sebebiyle tam manasıyla bize bir fayda sağlamadı. Sadece insansız hava araçlarında değil, tabanca dâhil her türlü silah ve mühimmatta başkalarına bağımlı olmanın sıkıntısını çok çektik. Öyle günler oldu ki ücretini peşin ödediğimiz silahlar bile teslim edilmedi. Suriye’ye yönelik harekâtlarımızda müttefiklerimizin ambargosuna maruz kaldık.

Burada şunu açık ve net ifade etmek isterim: Şayet biz kendi göbeğimizi kendimiz kesme iradesi göstermeseydik bugün aynı sorunları hâlen yaşıyor olurduk. 850’i aşkın savunma sanayii projesi ve 90 milyar dolarlık proje hacmiyle bu alanda kendi kendine yeten bir ülke konumuna ulaştık. TB-2 AKINCI, ANKA ve AKSUNGUR Silahlı İnsansız Hava Araçlarımız ile SİHA teknolojisinde dünyada ilk üç ülke arasındayız. Yakın çevremizdeki savaşların vazgeçilmez unsuru olan kamikaze İHA’lar da savunma sanayii şirketlerimiz tarafından üretiliyor. Savunma sanayii ürünlerimizi ihraç ettiğimiz ülke siyası 185’e çıktı. İHA ve SİHA’lar kara araçları, deniz platformları başta olmak üzere ihraç edilen ürün çeşidi ise 230’u buldu. 2012’den bugüne kadar toplam 50 ülkeyle 770 adet insansız hava aracı için sözleşme imzaladık. Sadece 2023 yılı İHA ihracatımızın toplam tutarı 1,8 milyar dolara ulaştı. Bir dönem tabanca dahi verilmeyen ülkemiz 110’dan fazla ülkeye yüksek kaliteli hafif silahlar ve tabanca ihraç ediyor.

Geçtiğimiz Şubat ayında beşinci nesil savaş uçağımız KAAN ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. KIZILELMA ve ANKA-3 ile artık bu alanda farklı bir lige yükseliyoruz. Bundan on sene, on beş sene, yirmi sene önce tohumlarını serptiğimiz projelerin hamdolsun bugün meyvelerini toplamaya başladık. Türkiye’nin gurur kaynağı olan savunma şirketlerini ahlaksızca hedef alınmasının gerisinde işte bu eşsiz başarı hikâyesi vardır. Zihni sömürge hâline getirilmiş beşinci kol elemanları yerli ve millî firmalarımıza ülkemizin yüz akı teknoloji projelerine saldırarak iplerini ellerinde tutanlara karşı diyet borçlarını ödemeye çalışıyor. Maalesef ülkemizde muhalefet aktörleri de bunlara destek veriyor, sahip çıkıyor, müfterilerin gönüllü avukatlığını üstleniyor. Savunma şirketlerimize yönelik bu hayâsız akınlar karşısında elbette biz teslim olmayacak, asla geri adım atmayacağız. Terör örgütlerine nefes aldırmayan, güvenlik güçlerimizin eli, kolu, gözü olan, Türkiye’nin itibarını ve nüfuz alanını artıran, Türk ekonomisine katma değer üreten, hâsılı her alanda iftihar vesilemiz olan şirketlerimizin yanında olmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşıncaya kadar durmadan, dinlenmeden mücadele edeceğiz.”

Okumaya Devam edin

REKLAMLAR
Mayıs 2023
P S Ç P C C P
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293031  

Genç Diplomat

REKLAMLAR
DİPLOMAT11 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti

DİPLOMAT11 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk Şenliği Konuk Çocukları ile bir araya geldi

DİPLOMAT17 saat önce

TÜSİAV ENERJİ ZİRVESİ

DİPLOMAT1 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Başbakanı es-Sudani ile görüştü

DİPLOMAT1 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Cumhurbaşkanı Reşid ile görüştü

DİPLOMAT2 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Irak’ta

DİPLOMAT3 gün önce

Emine Erdoğan, Nijerya Devlet Başkanı’nın eşi Oluremi Tinubu ile görüştü

DÜNYA5 gün önce

“Tanzanya, ülkemizin Doğu Afrika’daki en önemli ortaklarından biridir”

DİPLOMAT5 gün önce

Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DÜNYA7 gün önce

Nikaragua Büyükelçisi Tatiana Daniela Garcia Silva ,Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DÜNYA7 gün önce

Ruanda Büyükelçisi Charles Kayonga’yı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DÜNYA7 gün önce

“Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde, geri adım atmadan haklarımızın peşinde koşacağız”

DİPLOMAT1 hafta önce

“Günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlayacağız”

DİPLOMAT1 hafta önce

İyi ki Varsın Gürsel Demirok

DÜNYA2 hafta önce

Yürüyen Evler | Setencioğlu Tiny House

GÜNDEM2 hafta önce

Endonezya Büyükelçiliği’nden Ramazan Bayramı kutlaması.

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı

DİPLOMAT2 hafta önce

Dostluk Kapısının Anahtarı, Bülent Türker

DİPLOMAT3 hafta önce

“Kimsenin bizim öz güvenimizi örselemesine, hayallerimizle aramıza set çekmesine müsaade etmeyeceğiz”

DİPLOMAT3 hafta önce

Enerjide Dışa Bağımlılığı Bitirdiğimizde Türkiye Daha Güçlü Olacak

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu seçimin galibi demokrasimizdir, millî iradedir”

DÜNYA4 hafta önce

Dünden Bugüne Yarından Geleceğe Nedim Delibaş

DÜNYA4 hafta önce

İyi ki Varsın Bülent Türker

DİPLOMAT4 hafta önce

“Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz”

DİPLOMAT1 ay önce

“Ankara, sanayisiyle, ticaretiyle, tarımıyla, kültür ve sanatıyla ülkemizin parlayan yıldızıdır”

GÜNDEM1 ay önce

“Savunma sanayinde her gün yeni bir başarıya imza atıyoruz”

DİPLOMAT1 ay önce

“Türkiye’yi, Cumhuriyet tarihinin en güçlü siyasi, ekonomik, askerî, sosyal seviyesine çıkardık”

DÜNYA1 ay önce

“Çalışanımızı, memurumuzu, emeklimizi enflasyona ezdirmeme ilkemize her şart altında bağlıyız”

DİPLOMAT1 ay önce

“Güçlü bir orduya sahip olmak, bizim için tercihten öte mecburiyettir”

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü Töreni’ne katıldı

DİPLOMAT1 ay önce

İyi ki Varsın Fazilet Dikmen

DİPLOMAT1 ay önce

“Türkiye Yüzyılı güneşinin doğuşuna kimse mani olamayacaktır”

DİPLOMAT1 ay önce

“Gazze’deki katliamların tekrar etmemesi ve bölgenin ihyası için garantör olarak sorumluluk üstlenmeye hazırız”

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kore Cumhuriyeti Büyükelçisi Jeong Yeondoo’yu kabul etti.

DİPLOMAT1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Burundi Büyükelçisi Didace NTureka’yı kabul etti

DİPLOMAT1 hafta önce

İyi ki Varsın Gürsel Demirok

DÜNYA4 hafta önce

İyi ki Varsın Bülent Türker

DÜNYA4 hafta önce

Dünden Bugüne Yarından Geleceğe Nedim Delibaş

DİPLOMAT2 hafta önce

Dostluk Kapısının Anahtarı, Bülent Türker

DİPLOMAT3 hafta önce

“Kimsenin bizim öz güvenimizi örselemesine, hayallerimizle aramıza set çekmesine müsaade etmeyeceğiz”

DİPLOMAT4 hafta önce

“Tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla Türkiye’yi kucaklayan bir anlayışla 85 milyona aşkla hizmet ediyoruz”

DİPLOMAT3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu seçimin galibi demokrasimizdir, millî iradedir”

DİPLOMAT1 hafta önce

“Günü kurtarmak yerine, enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlayacağız”

DÜNYA7 gün önce

Ruanda Büyükelçisi Charles Kayonga’yı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DİPLOMAT17 saat önce

TÜSİAV ENERJİ ZİRVESİ

DÜNYA7 gün önce

Nikaragua Büyükelçisi Tatiana Daniela Garcia Silva ,Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DİPLOMAT5 gün önce

Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

DİPLOMAT3 hafta önce

Enerjide Dışa Bağımlılığı Bitirdiğimizde Türkiye Daha Güçlü Olacak

GÜNDEM2 hafta önce

Endonezya Büyükelçiliği’nden Ramazan Bayramı kutlaması.

DİPLOMAT2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı

DÜNYA2 hafta önce

Yürüyen Evler | Setencioğlu Tiny House

DÜNYA7 gün önce

“Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren meselelerde, geri adım atmadan haklarımızın peşinde koşacağız”

DÜNYA5 gün önce

“Tanzanya, ülkemizin Doğu Afrika’daki en önemli ortaklarından biridir”

DİPLOMAT3 gün önce

Emine Erdoğan, Nijerya Devlet Başkanı’nın eşi Oluremi Tinubu ile görüştü

DİPLOMAT1 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Cumhurbaşkanı Reşid ile görüştü

DİPLOMAT1 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Başbakanı es-Sudani ile görüştü

DİPLOMAT2 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Irak’ta

DİPLOMAT11 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Çocukları ve TRT Çocuk Şenliği Konuk Çocukları ile bir araya geldi

DİPLOMAT11 saat önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti

REKLAMLAR
REKLAMLAR

Genç Diplomat

seers cmp badge